TIR davası gizlilik ve ret ile başladı

Adana ve Hatay'da MİT'e ait TIR'ların paralel yapı mensubu savcı ve jandarma mensuplarınca durdurulmasına ilişkin dava başladı. Sanıkların savcı olması nedeniyle Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen davada mahkeme, savcının talebi üzerine 'yargılamada gizlilik kararı' aldı. Sanıkların savunmaları tamamlanıncaya kadar duruşmalar gizli yapılacak. İlk duruşmada sanıkların tahliye talepleri reddedildi.

03.10.2015 21:17 Adana ve Hatay'da MİT'e ait TIR'ların paralel yapı mensubu savcı ve jandarma mensuplarınca durdurulmasına ilişkin dava başladı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıkların savcı olması nedeniyle ilk derece mahkemesi sıfatıyla görüştüğü "Adana ve Hatay'da MİT'e ait tırların durdurulmasına" ilişkin davanın 1 Ekim Perşembe günkü ilk duruşmasında gizlilik kararı aldı.

Davanın, Yargıtay Ceza Genel Kurulu salonundaki ilk duruşmasına, tutuklu sanıklar Adana eski Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, Adana eski İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Özkan Çokay, savcılar Aziz Takçı, Özcan Şişman ve Ahmet Karaca ile sanık yakınları, avukatlar katıldı.

Duruşmayı CHP'li bazı milletvekilleri, YARSAV Başkanı Murat Arslan, Özgürlük ve Demokrasi İçin Avrupalı Yargıçlar ve Savcılar Birliği (MEDEL) Yönetim Kurulu üyesi George Almpouras da izledi.

Başkan Eyüp Yeşil, son soruşturma kararını zamanında göndermelerine karşın, sanıklara yasanın öngördüğü süre içinde tebliğ edilmemesi nedeniyle savunma için 7 günlük süre istenebileceğini hatırlattı.

Sanık avukatları ise savunma yapacaklarını belirterek, iddianamenin okunmasını istedi.

Başkan Yeşil, duruşmayı kayıt sistemine göre yapacaklarını, yapılan kayıtların döküm halinde duruşma sonrasında sanıklara ve avukatlarına verileceğini söyledi.

-"Sır olup olmadığı yargılama sonucu belli olacak"-

Davanın devlet sırrının açıklanması ve diğer suçlardan dolayı açıldığını belirten Yeşil, mahiyeti itibarıyla sır olup olmadığının yargılama sonucu belli olacağını ifade etti.

"Sanıkların ne savunma yapacaklarını bilmiyoruz. Sırra ilişkin olabilir, olmayabilir" diyen Yeşil, iddia makamından duruşmanın kamu güvenliği nedeniyle gizli yapılması konusundaki görüşünü sordu.

Cumhuriyet Savcısı Kenan Zeybek, sanıklara isnat edilen suçların vasıf ve mahiyetiyle dosya kapsamına göre kamu güvenliğini kesin olarak gerekli kılması nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 182/2 ve devamı maddeleri uyarınca açıklığın kaldırılarak duruşmanın geri kalan kısmının kapalı olarak yapılmasına karar verilmesini istedi.

Başkan Yeşil, sanık ve avukatlara görüşünü sordu.

Avukat Aziz Erbek, daha önce dosyayla ilgili gizlilik kararı alınmadığını belirterek, kanunlarda duruşmanın aleni yapılmasının esas olduğunu, böylece yargıya güvenin sağlandığını söyledi.

Erbek, "Sayın Başkan, bugüne kadar bu davayla ilgili söylenmedik hangi bilgi kalmış? İddia makamının bu talebi tamamen bu olayın aydınlığa çıkmasını, yargılamanın tarafsız yapılmasını engellemeye yöneliktir. Sayın heyetinizden bu konuda talebin reddini, duruşmanın sonuna kadar aleniyetin sağlanmasını talep ediyorum" dedi.

Diğer avukatlar da konusu suç teşkil eden bir fiilin devlet sırrı kapsamında değerlendirilemeyeceğini ifade etti.

Kamu güvenliğinden neyin kastedildiğinin izah edilmesini isteyen avukatlar, daha önce yayın yasağı alınmasına karşın internetten bütün görüntülerin yayınlandığını, gizli bir durum kalmadığını savundu.

Avukatlar, heyetin huzurunda gizlilik kararı talep eden Cumhuriyet Savcısı hakkında da suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.

-"Bizden önceki işlemlerden sorumlu değiliz"-

Başkan Yeşil ise "Biz bizden önceki işlemlerden sorumlu değiliz, yaptığımız işlemlerden sorumluyuz. Gazetecileri aldık. Not alabilirsiniz ama kayıt cihazıyla kayıt yapmak yasak" diyerek uyarıda bulundu.

Sanık Ahmet Karaca, dosyada devlet sırrı olduğuna ilişkin resmi belge bulunmadığını ifade ederek gizlilik talebinin reddedilmesini istedi.

Sanık Süleyman Bağrıyanık da yargılamanın kamuoyu önünde cereyan etmesini istediklerini, kendi adına sakladığı hiçbir şey olmadığını söyledi.

Bağrıyanık, "Ekranda gözüme bakarak yalan söyleyip söylemediğimi herkesin görmesini istiyorum" diye konuştu.

Sanık Aziz Takcı da soruşturmanın merkezinde kendisinin olduğunu belirterek, kendisinin ulaştığı devlet sırrı oluşturabilecek hiçbir belge bulunmadığını, bu nedenle yargılamanın açık yapılması gerektiğini savundu.

Sanık Özkan Çokay ise devlet sırrı olması için durumdan Genelkurmay Başkanı ve Jandarma Genel Komutanının da bilgisinin bulunması gerektiğini ifade ederek, böyle bir durum olmadığını öne sürdü ve gizlilik talebinin reddini istedi.

Başkan Eyüp Yeşil, bu durumun yargılama aşamasında sorulacağını söyledi.

Yeşil, bazı duruşmaların duruma göre açık, bazılarının kapalı yapılabileceğini ifade etti.

OY BİRLİĞİ İLE GİZLİLİK KARARI

Daha sonra ara kararı açıklayan Yeşil, davanın mahiyeti itibarıyla kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kılması nedeniyle bu aşamada sanıkların savunmasının alınması sırasında CMK'nın 182/2. Maddesi gereğince duruşmanın kapalı yapılmasına oy birliğiyle karar verildiğini bildirdi.

Duruşmayı sadece sanık eşlerinin izlemesine izin verildi.

Duruşma basın mensupları ve diğer izleyicilerin çıkarılmasının ardından kapalı devam etti.

TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Davada tahliye talepleri reddedildi. Tutuklu savcıların avukatları, HSYK'nın verdiği kovuşturma kararı henüz kesinleşmediği için tutuklanmalarının hukuksuz olduğu yönündeki taleplerinin reddi üzerine reddi hakim talebinde bulundu.

DAVA ERTELENDİ

Heyet, reddi hakim talebini itiraz yolu Yargıtay 17. Ceza Dairesi'ne açık olmak üzere reddetti. Mahkeme duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

İSTENEN CEZALAR

Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 365 sayfalık iddianamede, “cebir şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek”, “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek”, “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklamak” suçlamaları yöneltilen sanıkların, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep ediliyor.

NE OLMUŞTU...

Soruşturma kapsamında eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, eski Adana İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Özkan Çokay, savcılar Aziz Takçı, Özcan Şişman ve Ahmet Karaca tutuklanmıştı. Sanıklar hakkında hazırlanan iddianameyi kabul eden Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiş, Başsavcılık da dosyayı, "ilk derece mahkemesi" sıfatıyla yargılamayı yapacak Yargıtay 16. Ceza Dairesine iletmişti.

TIR’LAR DURDURULDUKTAN SONRA NELER YAŞANDI?

19 Ocak’ta MİT’e ait TIR’ların durdurulup, aranmasının ardından olay günü nöbetçi olan Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10’uncu madde ile yetkili Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı ile birlikte aynı statüdeki Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ahmet Karaca’nın özel yetkileri kaldırıldı. Ahmet Karaca Kayseri’ye geçici görevle atanırken, Takçı da Trabzon’a tayin edildi.

Adana İl Jandarma Komutanı Albay Özkan Çokay da görevinden alındı. Daha sonraki günlerde Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’ne atandı. Özel yetkileri kaldırılan Cumhuriyet Savcıları ile bu statüdeki savcıların koruma görevini yapan 20 polise de görevden el çektirildi.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen casusluk soruşturması kapsamında daha önce gözaltına alınan ve ifadesinin ardından serbest bırakılan Yüzbaşı Hakan Gençer geçen 10 Nisan’da, Astsubay Gültekin Menge de bir gün sonra getirildiği Adana’da çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Daha sonra avukatların itirazı üzerine bu askerler tutuklamadan 5 gün sonra tahliye edildi.

8 Mayıs'ta tutuklanan savcılar Bağrıyanık, Şişman, Takçı ve Karaca, Adana F Tipi Cezaevinden nakledildikleri Sincan F Tipi Cezaevinde, Kurmay Albay Çokay ise Ankara'daki askeri cezaevinde tutuklu bulunuyor.

Adana Valiliği jandarmanın sorumluluk alanında daraltmaya gidip, kent merkezinden geçen transit yollar ile merkezin uzağındaki bazı köy ve mahallelerin sorumluluk alanını polise verdi. Bu düzenleme içinde MİT’e ait TIR’ların durdurulduğu Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu da polisin sorumluluk bölgesine geçti.

Paralel yapı-TIR baskını ve soruşturması manşetlerimiz

(03 Ekim 2015, 21:17)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=7206