Ergenekon davasının 99. duruşmasında ´Bizler esiriz. Burada bir yargılama olduğunu mu zannediyorsunuz?´ diye 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne ağır sözler sarfeden tutuklu sanık Oktay Yıldırım uyarılara rağmen konuşmasını sürdürmeye kalkınca Mahkeme Başkanı Köksal Şengün tarafından ´Kapa çeneni´ diye susturuldu.
Ergenekon sanığı, mahkeme başkanını çileden çıkardı
Ergenekon davasının 99. duruşmasında ´Bizler esiriz. Burada bir yargılama olduğunu mu zannediyorsunuz?´ diye 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne ağır sözler sarfeden tutuklu sanık Oktay Yıldırım uyarılara rağmen konuşmasını sürdürmeye kalkınca Mahkeme Başkanı Köksal Şengün tarafından ´Kapa çeneni´ diye susturuldu.
Davadan ümidini kesen Ergenekon sanıklarına davanın başlamasına neden olan Oktay Yıldırım da katıldı
Davanın öğleden sonraki oturumunda talepler sırasında söz alan Yıldırım, geçtiğimiz hafta Pazar günü Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Üsteğmen Serdar Öztürk´ü hatırlatarak, Bir vatan kahramanı daha terörist diye tutuklandı. Bir gazisine terörist sıfatını yakıştıran kafa gerçek teröriste ne der bilemiyorum dedi. Dava savcılarının bölücü terör örgütü PKK´lılardan romantik devrimci diye bahsettiklerini ileri süren Yıldırım, Dün gazi bir üsteğmen terörist gazi koleksiyonuna daha eklendi. Terörist iddiası ile gözaltına alındı. Siz savcıların romantik devrimci diye bahsettikleri kişilerle karşılaştınız mı? Belki içinizden karşılaştığınızı söylüyorsunuz. Ancak sanmıyorum. Karşılaşsaydınız iddianameyi kabul etmezdiniz. Gerçi ben burada eserim, esir olduğumu biliyorum. Burada bir yargılama olduğunu mu zannediyorsunuz? demesi üzerine Başkan Köksal Şengün sinirlenerek, Sınırı aşıyorsunuz. Dinlemiyorum. Lütfen oturun dedi. Bu uyarıya aldırış etmeyen Yıldırım, konuşmaya devam edince Kapa çeneni, sizin geçtiğiniz yollardan ben on sene önce geçtim bana ders vermeyin dedi. Salondaki havanın gerilmesi üzerine salondaki jandarma personelinin Oktay Yıldırım´a doğru yöneldikleri görüldü. Ancak Yıldırım bu uyarı üzerine konuşmasına son vererek sandalyesine oturdu. ( Zaman)
Sanık ve çevrelerinin psikolojisi giderek bozuluyor
Ergenekon davasının en önemli sanıklarından biri olarak gösterilen Veli Küçük, 27 Mayıs 2009´da yapılan 91´inci duruşmada, Soruşturmanın her geçen gün çetrefilleştiğini öne sürerek, 66 yaşındayım bu davanın sonunu görebileceğim gibi gelmiyor. Hazır olun. Zirve Yayınevi davasının da Ergenekon davası ile birleştirilmesini isteyecekler diyerek ümidini yitirdiğini göstermişti. Yine davanın diğer bir önemli sanığı Muzaffer Tekin de Danıştay Saldırısı davasının Ergenekon davasına eklenmesi üzerine 13 Mayıs 2009´daki duruşmada benzer bir karamsarlığı yansıtmıştı: Bu benim son söz almam. Bugünden itibaren söz almayacağım gibi hiçbir sorunuza da cevap vermeyeceğim. Davadan ümidini kesen diğer bir önemli sanık da Avukat Kemal Kerinçsiz oldu. 16 Nisan 2009´daki duruşmada yaptığı savunmasındakendisine yöneltilen suçlamalara cevap vermek yerine Mahkeme heyetine ve savcılara tehditler savurmuş ve sesini yükselterek tartışmıştı: Burada zulmün tecellisini bekliyorum. Davadan ümidini kaybeden sanıklar arasına son olarak Ergenekon soruşturmasının başlamasına neden olan Ümraniye´deki 27 el bombasının sahibi Oktay Yıldırım katıldı: Burada yargılama yapılmıyor bizler esiriz.
Ergenekon Terör Örgütü´nün hırçınlık ve tehditleri artıyor
Ergenekon davasının tutuksuz sanığı İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu´nun avukatı ve Susurluk davasına da bakmış olan emekli hakim Metin Çetinbaş, inanılmaz şekilde Ergenekon davasına bakan meslektaşı hakim ve savcıları tehdit etmişti. Başlangıçta sadece savcıları eleştirmeye dikkat eden Ergenekoncuların davanın ciddiyetle ilerleyip genişlemesi üzerine umutlarını giderek kaybettikleri, hakimleri de tehdit etmeye başlamalarıyla anlaşılıyor. Ergenekon davasının hukuksuz olduğunu iddia eden Çetinbaş´ın, arama, gözaltı ve tutuklama kararlarını veren ve davaya bakan çok sayıdaki meslektaşı hakim ve savcıları alenen tehdit etmekten çekinmemesi örgütün köşeye sıkıştığını gösteriyor. Ergenekoncu çevreler ceza kararları çıksa bile Ergenekon davası kararlarının son aşamada Yargıtay tarafından geçersiz kılınacağını umuyorlar ve bunu da dile getirmekten çekinmiyorlardı. Ancak Yargıtay´ın Danıştay Davası´nı Ergenekon Davası´na bağlamasıyla bu umutlarında tereddüte düştükleri ve derin bir sarsıntı geçirdikleri, özellikle Veli Küçük ve Muzaffer Tekin´in tepkilerinden rahatlıkla görülebilen bu çevrelerin tehditlere yönelmesi suçluluklarının bir ispatı olarak değerlendiriliyor.
(09 Haziran 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: