'Paralel Devlet Yapılanması' iddialarına ilişkin Konya merkezli soruşturma kapsamında 2'si tutuklu 74 sanık hakkında açılan davada yeni duruşma yapıldı. Duruşmada sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
![]() ![]() ![]() |
06.01.2016 11:32 "Paralel Devlet Yapılanması" iddialarına ilişkin Konya merkezli soruşturma kapsamında 2'si tutuklu 74 sanık hakkında açılan davanın duruşması, sanıklara söz verilmesiyle sürüyor. Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya katılmak üzere çok sayıda kişi adliyeye geldi. Kimlik tespitinin ardından taraflar, mahkeme salonuna alındı. Bazı sanıklar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşma, tutuksuz sanıkların dinlenilmesiyle başladı. Bazı sanık avukatları, ifadesi alınan polis memuru Aydın Şahin ile eski Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan'ın dinlenilmesini talep etti.
MAHKEME BAŞKANI TARTIŞMAYA MÜDAHALE ETTİ
Duruşmada söz alan müşteki avukatı Battal Özer, "Bu dava sanki Nusret Argun'u kurtarma, aklama davası gibi algılanıyor, gösterilmeye çalışıyor" deyince salondaki bazı kişiler, "öyle zaten" şeklinde tepki gösterdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ahmet Odabaş, izin vermeden konuşanları duruşmadan atacağını belirterek, atışmalara son verdi. Bir süre sonra sözlü atışmalar tekrar başlayınca mahkeme başkanı ayağa kalkarak, "Horoz dövüşü mü yapıyoruz? Bu ne ya" diye tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, "Yargılama yapıyoruz. Buradan adalet çıkacak, başka bir şey beklemeyin. Soru sorulacak, cevap verilmek istenmiyorsa verilmeyecek. Niye müdahale ediyorsunuz?" diyerek tarafları yatıştırdı.
SANIK AKİF BOL'UN SAVUNMASI
Tutuksuz yargılanan sanıklardan, suçlamanın yapıldığı operasyonda polis memuru olan Akif Bol, mevzuata aykırı bir şey yapmadığını, dinlemeleri tape haline getirdiğini ifade etti. Dışarıya çıktığında terörist muamelesi gördüğünü anlatan Bol, neyle suçlandığını hala bilmediğini kaydetti.
SANIK HARUN YILDIZ'IN SAVUNMASI
Tutuksuz yargılanan sanıklardan, Okyanus Operasyonu'nun yapıldığı dönemde İstihbarat Şube'de emniyet amiri olan Harun Yaldız ise istihbarat personelinin ahlaksız işlere girmesinin mümkün olmadığını savundu. Bu dosyadan bir şey çıkmayacağını operasyonu yürütenlerin de bildiğini belirten Yaldız, o yüzden detaylı bir çalışma yapılmadığını iddia etti. İşini yaptığı için yargılandığını ileri süren Yaldız, "Görüşmelerde suç unsuru olduğunu değerlendirdim şeyleri KOM'a gönderdim. Soruşturmaya sonunda dahil oldum. Bu vatan benim. İkinci vatanım yok. Bu memleket ve millet için çalışmaya her zaman hazırım" diye konuştu.
SANIK ABDULLAH YILDIRIM'IN SAVUNMASI
Sanık iş adamı Abdullah Yıldırım da Nusret Argun'un duruşmada çok sakin göründüğünü ancak çok zeki biri olduğunu söyledi. Argun'un ihalelerin çoğunu aldığını ileri süren Yıldırım, şöyle konuştu: "İhaleye girmek için müdürleri aşamıyorduk. O dönem yolsuzluk yapan 110 kişiyi şikayet ettim. Bizzat girdiğim ihalelerde yolsuzluk gördüm. Hayatımın hiçbir döneminde cemaatle ya da başka bir grupla yakın olmadım. Kimseden emir talimat alma durumum söz konusu değil. Bu işlerle alakam yok. Nerede yolsuzluk varsa şikayet ettim. Artık kimseyi şikayet etmeyeceğim. Bir şikayet ettik başımıza gelmeyen kalmadı."
Argun gibi kendisinin de temizlik şirketi sahibi olduğunu mahkeme heyetine anlatan Abdullah Y., Konya'daki ihalelerin yüzde 98'inin Argun'a verildiğini söyledi. Başvurmasına rağmen yüzlerce ihaleye alınmadığını dile getiren Abdullah Y., bütün devlet kurumlarının ihalelerinde Nusret Argun'un hakimiyeti olduğunu aktardı. Ardından şunları söyledi: “Bir yılda 115 ihaleye girdim ama sürekli akıl almaz bürokratik engellerle karşılaştım ve ihale alamadım. Kamu kurumu müdürleri ile Nusret Argun'un şirketleri arasında çıkar ilişkisini fark edince savcılığa gidip yolsuzluk yapıldığı için şikayette bulundum. Rektörden tapu müdürüne varıncaya kadar 110 müdür hakkında şikayette bulundum. Savcı, bana ‘Okyanus Grubu hakkında şikayette bulunuyorsun. Bu işler tehlikeli işler.' diyerek, ifademi almadı. Bunun üzerine başsavcıya giderek şikayette bulundum. Gördüğüm yolsuzlukları Başbakanlık'a bile defalarca şikayet ettim.”
Şikayetlerini kimsenin yönlendirmesi olmadan yaptığını aktaran Abdullah Yıldırım, emniyetteki ifadesinde baskı yapıldığını iddia etti ve şöyle konuştu: “Hiçbir cemaatle, grupla ilişkim yoktur. Nusret Argun'un yolsuzluklarını şikayet ettiğim için terör örgütüne destek vermekle suçlanıyorum. KOM Şube'de ifademi alan Z.Ç. isimli polis, bana ‘Bizim seninle işimiz yok. Sen o dönem KOM Şube'de görev yapan FETÖ'cü polisleri suçla, kurtul. ‘Beni Y.Ö. yönlendirdi' de.' şeklinde baskı yaptı. Bu şekilde ifade vermeyi kabul etmeyince Z.Ç., ‘O zaman seni bırakmıyoruz.' dedi ve bir süre daha gözaltında tutuldum.”
SANIKYILMAZ ALTUNSOY'UN SAVUNMASI
Duruşmada söz alan tutuksuz yargılanan sanıklardan, Okyanus Şirketler Grubu eski çalışanı Yılmaz Altunsoy, dürüstlüğünün bedelinin, nitelikli dolandırıcılıktan yargılanarak ödettirilmeye çalışıldığını söyledi. Nusret Argun'un yanında çalıştığı dönemde hiçbir usulsüzlük yapmadığını savunan Altunsoy, doğalgaz şirketinin değerinin altında sattığı yönündeki iddiaları kabul etmediğini bildirdi. O dönem icra kurulundan çıkarttığı kişinin kendisine olan nefretinden dolayı hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu öne süren Altunsoy, "Satış, Nusret Argun'un direktifleriyle yapıldı. O günün şartlarında satışın yapılması gerekiyordu. Argun da bunu çok iyi biliyordu. İftirayı kim atıyorsa hakkımı helal etmiyorum. Nusret Bey benden şikayetçi değil ama iftiralarla buradayım" diye konuştu.
SANIK ADEM AYDOĞDU'NUN SAVUNMASI
Nusret Argun'un yolsuzluk yaptığı iddiasıyla şikayette bulunmuş olan sanık Adem Aydoğdu da polis baskısına maruz kaldığını söyledi. Kendisinin de şirketi bulunduğunu ve ihalelere girmesine rağmen bütün ihaleleri Nusret Argun'un aldığını anlatan Adem A., şunları dile getirdi: “Konya'da ihalelerin yüzde 98'ini Nusret Argun alıyordu. Akıl almaz bir şekilde ihaleler hep Okyanus Grubu'na gidiyordu. Biz de ihale alamadığımız için darboğaza düştük ve şirketimi satmak zorunda kaldım. Dönen yolsuzlukları gördüm ve gidip Nusret Argun'u şikayet ettim. Ancak Nusret Argun'un benim hakkımda şikayetçi olması nedeniyle ifadeye çağrıldım. KOM Şube'de ifademi alan Z.Ç. isimli polis memuru, ifademi alırken beni kullanmak istedi. Z.Ç., bana, ‘Bizim sizinle işimiz yok. Sen ‘Beni cemaatçi polisler yönlendirdi, o yüzden Nusret Argun hakkında yolsuzluk şikayetinde bulundum' diyeceksin' dedi.”
Duruşma, yarın sanıklara söz verilmesiyle devam edecek.
------------------------------------------------------------------------------
DAVA 23 MART'A ERTELENDİ
08.01.2016 21:06 Fetullahçı terör örgütünün Konya yapılanmasını konu alan 2'si tutuklu 74 sanıklı davaya devam edildi. Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 7 Ocak 2016'da devam edilen duruşmada sanıklar savunma yapmaya devam etti.
SANIK SAMET ÖZCAN'IN SAVUNMASI
Duruşmada söz alan tutuksuz sanıklardan, eski komiser yardımcısı Samet Özcan, imzası ve parafı olmayan bazı olaylardan dolayı suçlandığını söyledi. Kanuna aykırı hareket etmediğini, tanık bile olamayacağı davada sanık konumunda yer aldığını aktaran Özcan, "Şubede çalışmadığım, bulunmadığım olaylara adım eklenmiştir. Dosyayı yürütenler benden önce şubede çalışanlardır. Dosyada usulsüzlük yapıldığı belirtilen olaylara adım karıştırılmıştır" diye konuştu. Özcan, Nusret Argun'un Dedeman Otel'deki yatak odasına değil, çalışma ofisi olarak kullanılan yerdeki masa ve sandalyeye cihaz yerleştirildiğini belirterek, otel odasının suç görüşmelerinin yapıldığı yer olarak düşünüldüğünü bildirdi. Adli mercilerin yanıltılmadığını savunan Özcan, adli soruşturmada her şeyin hukuka uygun yapıldığını dile getirdi.
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, eski Konya Emniyet Müdürü Salih Tuzcu ile Ali Akın hakkındaki yakalama kararının devamına, eski Mersin Emniyet Müdür Yardımcısı Anadolu Atayün ve polis memuru Yücel Özaşık'ın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Duruşma, 23 Mart'a ertelendi.
Sanıkların gözaltı gerekçesi Sanıklar hakkında, "Fetullahçı Terör Örgütü'ne üye olmak", "Soruşturmanın, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, gizlemek veya değiştirmek" gibi suçlamalar bulunuyor Soruşturma kapsamında 19 ilde düzenlenen operasyonların gözaltı gerekçesinde, şüphelilerin, Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinin 2008'deki operasyonunda, Konya merkezli Okyanus Şirketler Grubu Başkanı Nusret Argun ve 249 kişiye asılsız delillerle gözaltı işlemi yaptıkları iddiası yer alıyor. Gerekçede, o dönemde Okyanus İnşaat'ın yaklaşık 200 dairesine satılmaması için tedbir konulduğu ancak şüphelilerden birinin bu dairelerden 2'sini usulsüz şekilde piyasadan daha ucuza satın aldığının ortaya çıktığı kaydediliyor. Yine şüphelilerden emniyet mensubu olduğu belirtilen kişinin, Konya'daki emlak şirketinin reklamında oynadığı, karşılığında da 2 daire aldığı öne sürülüyor. Ayrıca, iş adamı Argun'un borsada halka arz edilen 75 milyon liralık doğalgaz şirketinin değerinin usulsüz soruşturmalarla düşürüldüğü ve değerinin çok fazla altında, 11 milyon liraya başka iş adamına sattırıldığı iddia ediliyor.
Konya Paralel Yapı iddianamesine ulaşmak için tıklayın
Paralel yapı-22 Mayıs (2015) 'Konya Yapılanması' soruşturması manşetlerimiz
(06 Ocak 2016, 11:32), son güncel.: (08 Ocak 2016, 21:06)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: