Tam
EskidenYeniye
 

Suikast timinden Fetö itirafları

TSK'daki FETÖ'cülerin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Marmaris'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otele baskın düzenleyip 2 polisi şehit eden 'suikast timi'nden Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nün imamı olduğu öne sürülen 'Paşa' lakaplı Astsubay Zekeriya Kuzu'nun ifadesi ortaya çıktı. Kuzu, ifadesinde FETÖ bağlantısı, suikast planının ayrıntıları ve sonrasında olay yerinden nasıl kaçtıklarına dair çarpıcı bilgiler aktardı: 'Arif ile yaptığımız sohbetlerde artık Fetullah Gülen'in ismi geçtiği gibi kitaplarını da okuyorduk. 2012 yılı Temmuz ya da Ağustos ayına kadar bu şekilde buluşmalarımız devam etti. Arif, bundan sonra görüşeceği kişi olarak 'Tahir' isimli, yine öğretmen olduğunu söyleyen bir kişiyle tanıştırdı. Tanıştığım bu 3 kişinin de ortak özelliği telefon kullanmamalarıydı. (Bir dolarlık banknotlarla ilgili soruya yanıt veren Kuzu), Bu dolarları Arif diye bahsettiğim kişi verdi. Uzun bir süre önce bir sohbetimiz sırasında Arif bana bir dolarlık banknot verdi. Bu parayı Amerika'da bulunan Fetullah Gülen'in gönderdiğini, 'bereket olsun' diye bu parayı cüzdanımda taşımam gerektiğini söyledi. Bu para halen Çiğli 2. Ana Jet Üssündeki 621099 plakalı askeri araçtaki cüzdanımda bulunur. (Marmaris'teki suikast girişimi sürecinde) Bir dinlenme sırasında İsmail Yüzbaşı isimli özel kuvvetçi bize dönerek, 'Burada hizmet hareketinden olmayan var mı?' diye sordu. Kimseden cevap gelmedi. Bu konuşma olduğu sırada biz 18 kişiydik. Normalde bu yapı 'tedbir kavramı' ile adlandırılan, kimsenin kimseyi tanımadığı, daha doğrusu hiçbir hizmet erbabının bağlı olduğu ağabeyi dışında kimseyi tanımadığı bir güvenlik tedbiri alır ancak astsubaylar olarak bizim en büyük zaafımız ağzımızın gevşekliğidir. Tedbir kavramına çok dikkat etmeyiz. Hizmet hareketinin içinde olduğunu düşündüğümüz bir astsubay varsa gider, onunla konuşur ve kendimizi de ifşa ederiz. Ben üs astsubayı olduğum için çok sayıda astsubay gelip kendisinin de bu gruptan olduğunu bana anlatmıştır...' Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast düzenlemeye kalkışan timden sadece Zekeriya Kuzu değil, diğer bazı askerler de itiraflarda bulundu ve suikast girişimi ile FETÖ bağlantı

Önceki haber title=Sonraki haber

29.10.2016 14:29 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konakladığı otele saldırı düzenleyen Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının 'üs imamı' olarak bilinen 'Paşa' lakaplı darbeci Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu'nun ifadesi ortaya çıktı. Darbeci Kuzu ifadesinde, FETÖ bağlantısı, suikast planının ayrıntıları ve sonrasında olay yerinden nasıl kaçtıklarına dair bilgiler aktardı.

15 Temmuz FETÖ'nün darbe gecesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı Marmaris'teki otele suikast için gidenler arasında yer alan Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının 'üs imamı' olarak bilinen darbeci Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu, ifadesinde çarpıcı bilgiler verdi. 6 sayfalık ifadede darbeci Astsubay, "Arif ile yaptığımız sohbetlerde artık Fetullah Gülen'in ismi geçtiği gibi kitaplarını da okuyorduk. 2012 yılı Temmuz ya da Ağustos ayına kadar bu şekilde buluşmalarımız devam etti. O dönemlerde bana tayininin çıktığını söyledi. Israrlarıma rağmen nereye çıktığını söylemedi. Arif, bundan sonra görüşeceği kişi olarak 'Tahir' isimli, yine öğretmen olduğunu söyleyen bir kişiyle tanıştırdı. Tanıştığım bu 3 kişinin de ortak özelliği telefon kullanmamalarıydı" dedi.




Foto: Zekeriya Kuzu (Hava Astsubay, Çiğli 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'ndaki 'FETÖ imamı')

-'Paşa' şeklinde kim hitap ederdi-

Darbeci Astsubaya, Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığındaki 'Paşa' lakabı da soruldu. Kuzu bu soruya ise, "Paşa şeklinde bir lakabım yoktu. Bu şekilde bana sadece 2. Ana Jet Üssü Komutanımız Tümgeneral Kubilay Selçuk hitap eder" yanıtını verdi.

-Bir doları örgüt lideri Gülen göndermiş-

Bir dolarlık banknotlarla ilgili soruya yanıt veren Kuzu, "Bu dolarları Arif diye bahsettiğim kişi verdi. Uzun bir süre önce bir sohbetimiz sırasında Arif bana bir dolarlık banknot verdi. Bu parayı Amerika'da bulunan Fetullah Gülen'in gönderdiğini, 'bereket olsun' diye bu parayı cüzdanımda taşımam gerektiğini söyledi. Ben de gırgır olsun diye 'Hocanın başka işi yok mu, para dağıtıyor' şeklinde cevap vermiştim. Bunun üzerine ben de aldığım parayı cüzdanımda saklamaya başladım. Bu para halen Çiğli 2. Ana Jet Üssündeki 621099 plakalı askeri araçtaki cüzdanımda bulunur. Aramızda daha sonra bu parayla ilgili bir sohbet geçmedi. Paranın seri numarasıyla ilgili de herhangi bir bilgim bulunmamaktadır" diye konuştu.

-Cumhurbaşkanı'na korkunç suikast detayı-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast için giden timin başında olduğu belirtilen Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ile Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığındaki Muharebe Arama Kurtarma (MAK) biriminde Albay rütbesiyle görev yaptığı dönemde tanıştığını aktaran Kuzu, darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz günü Taner Binbaşı'nın kendisini arayarak Gökhan Paşa'nın üsse geldiğini ve Ramazan Elmas Albay'ın odasında olduğunu haber verdiğini söyledi. Kuzu, Ateş'in kendisine bir görev olduğunu, 36 kişilik malzeme ayarlamasını da söylediğini aktardı.

-General'den Binbaşı'ya: "Bu işin erbabı sizsiniz, bundan sonra biz size tabiyiz"-

Darbeci Astsubay, "Sönmezateş, bize bu fotoğrafın bulunduğu yerde üst düzey bir PKK'lı yöneticinin olduğunu ve bunu alacağımızı söyledi. 'Ekibin genç ve toplama ve bu işin nasıl olacağını' sorduğumda bana bununla ilgili uzun zamandır hazırlanan özelci bir ekibin olduğunu, bizim artçı görev yapacağımızı söyledi. Bu sayede arkadaşların tecrübe kazanacağını belirtti. Sonra göreve 'hayır' diyen personel olup olmayacağını sordu. Biz de personeli motive edeceğimizi söyledik ve yanından ayrıldık. Saat 19.00 civarı Taner Binbaşı, Gökhan General'in çağırdığını söyledi. Yanına gittiğimizde tedirgin ve morali bozuktu. Görevin iptal olduğunu, herkesin evlerine gidebileceklerini söyledi. Ben de üzerimi değiştirmek için Hasan Üsteğmen'le Kaklıç'a gittim. Kendisiyle çay içerken Taner Binbaşı beni aradı. Derhal gelmemizi istedi. Dönüp Gökhan General'in yanına çıktık. Kendisi misafirlerin geleceğini, göreve bugün çıkabileceğimizi ancak gelecek misafirlerin ilk başta beklenilen sayıda olmadığını, bizim ekip dahil 27 kişilik malzeme hazırlamamız gerektiğini söyledi. Bir Skorsky, 14 civarında özel kuvvet personeli indirdi. Onları arabamıza alarak malzemeliğe götürdük. Liderleri daha önceden tanımadığım Şükrü Binbaşıydı. Gökhan General, Şükrü Binbaşı'ya 'bu işin erbabı sizsiniz, bundan sonra biz size tabiyiz' dedi. Şükrü Binbaşı, belirlenen makineli tüfekçilere hava fotoğrafı üzerinden görevlerini anlatıyordu. Kursiyerlerin de önünde bir terör örgütü liderini almaya yönelik operasyon yapılacağını söylediğini öğrendim. Bu nedenle helikopter başına giderken kursiyerler yanımıza gelip 'biz de gelelim' şeklinde coşkulu şekilde talepte bulunuyordu" ifadelerine yer verdi.

-"Teslim olun, yoksa roket atacağız"-

Kuzu, şöyle devam etti:

"O esnada Gökhan General'in uçuş ekibine bağırdığını duydum. Yüksek sesle, emirleri Genelkurmay adına Hulusi Akar'dan aldığını, derhal kalkmaları gerektiğini söylüyordu. Bu esnada kim olduğunu hatırlamıyorum; ancak bizim ekipten biri bana 'Cumhurbaşkanını almaya gidiyormuşuz' dedi. Ben de bu durumu içerisinde bulunduğum helikopterin teknisyenine sordum. Kendisi bana baş parmağını kaldırarak 'tamam' işareti yaptı."

-"Hırsızın çocukları, ininize girdik"-

Gökhan Sönmezateş'in o anlarda uçuş ekibine bağırdığını duyduğunu söyleyen Kuzu, şunları anlattı:

"Yüksek sesle emirleri Genelkurmay adına Hulusi Akar'dan aldığını, derhal kalkmaları gerektiğini söylüyordu. Pilotların ona cevap vermediğini duymadım. Biz iptidai ve plansız bir şekilde 3 ayrı helikoptere bindirildik. Bu esnada kim olduğunu hatırlamıyorum ancak bizim ekipten bana birisi 'cumhurbaşkanını almaya gidiyormuşuz' dedi. Durumu içerisinde bulunduğum helikopterin teknisyenine sordum. Kendisi bana başparmağını kaldırarak 'Tamam' işareti yaptı. Ancak, söylediğimi anlayıp anlamadığımdan tam emin değilim. Orada helikopter çalışıyordu ancak uçuşa geçmemiştik. Bir ara Ankara'ya gidileceği söylendi ve havalandık. Gidiş güzergahında Ankara'ya gitmediğimizi anladım. Saati hatırlamıyorum, telefonum ise açıktı. Bölgeye geldik ancak, bu bölge bana gösterilen fotoğraftaki yer değildi. Fotoğraftaki yer bir koy içerisinde ormanlık alanın ortasında bulunan birkaç binadan ibaretti. Burası ise, oteller bölgesiydi. Daha doğrusu yerleşim yeri olduğunu hatırlıyorum. Helikopterden indik. Özel Kuvvetler önden sivilleri uzaklaştırdı. Hatta havaya ateş ettiler. En öndeki grup ile aramız da 50 metrelik mesafe açıldı. Önden bir silah sesi geldi ve çatışma başladı. Villadan birisini çıkartıp bize doğru getirdiklerini gördüm. Şükrü binbaşı orada bulunan villanın içerisindekilere 'Teslim olun yoksa roket atacağız' diye bağırıyordu. Ancak, yanımızda roket yoktu. Bu şekilde bağırdıktan bir süre sonra el bombasına ait olduğunu düşündüğüm patlama sesi duydum. Sonrasında özel kuvvetler personelinin villa içerisinde çıkarttıkları kişilere 'Burayı cehenneme çevireceğiz, hırsızın çocukları ininize girdik' diye bağırarak sözler söylediklerini duyduk. Ben 'Hani inimize girecektiniz, biz sizin ininize girdik' şeklindeki gibi sözler kullanmadım. Özel kuvvetler binadan çıkardıklarını tekmeliyorlardı. Ancak, ben kimseye vurmadım. İçlerinden bir- iki tanesi gelip bize kızarak 'Ne duruyorsunuz, içeriden malzeme alın, sağa-sola ateş edin' dedi. Bu sözler üzerine binaya girdik. Yine özel kuvvetçiler bizim personele içerinden çıkan polislerin üzerlerini aramalarını, cüzdanlarını almalarını söyledi. Ben kimsenin üzerini aramadığım gibi cüzdanını da almadım."

Astsubay Kuzu, "Villadan birisini çıkartıp bize doğru getirdiklerini gördüm. Şükrü Binbaşı, orada bulunan villanın içerisindekilere 'teslim olun, yoksa roket atacağız' diye bağırıyordu; ancak yanımızda roket yoktu. Bu şekilde bağırdıktan bir süre sonra el bombasına ait olduğunu düşündüğüm patlama sesi duydum" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı korumalarının bulunduğu odaya girerek bir tüfek ve tabanca aldığını, başka bir şey yapmadığını öne süren Kuzu, sürekli telefonla konuşan Şükrü Binbaşı'nın, 'Buradan derhal kaçmalıyız, helikopter gelmiyor' sözleri üzerine olay yerinden uzaklaşmaya çalıştıklarını; ancak ateş altında kalınca Taner Binbaşı ile bir otele girdiklerini anlattı.

Yanlarına gelen gelen özel kuvvet ekipleriyle kumsala indiklerini, oradaki evin içine girdiklerini aktaran Kuzu, burada da ateş altında kaldıklarını, silahını sürünürken kumsalda bıraktığını, önlerine gelen özel güvenlik görevlisinin tarifiyle ormanlık alana doğru ilerlediklerini ifade etti. Kuzu, "Şükrü Binbaşı, bize Gökhan General ve ekibinin muhtemelen öldürüldüğünü, helikoptere yakıt alamadıklarını söyleyerek, bundan sonrası için hayati idame yapacağımızı söyledi. Kaçtığımız dönemde bizi yanına alan, yiyecek ve içecek veren, konaklama imkanı sunan kimse olmadı. Kendi başımıza hayatımızı sürdürdük" dedi.

-Yüzbaşından darbeci askerlere: "Burada hizmet hareketinden olmayan var mı?"-

'Paşa' lakaplı darbeci asker Kuzu, "Bir dinlenme sırasında İsmail Yüzbaşı isimli özel kuvvetçi bize dönerek, 'Burada hizmet hareketinden olmayan var mı?' diye sordu. Kimseden cevap gelmedi. Bu konuşma olduğu sırada biz 18 kişiydik" diye konuştu.

Marmaris'teki saldırıda polisi şehit eden kişinin Şükrü Binbaşı olduğunu da iddia eden Kuzu, Binbaşı'nın kendisine ve ekibe polisi kendisinin öldürdüğünü, kendisi ateş etmese polisin ona ateş edip öldüreceğini söylediğini de net şekilde duyduğunu anlattı. Astsubay Zekeriya Kuzu, kaçtıkları sırada birkaç kez teslim olmaları yönünde teklifinin olduğunu; ancak yine Şükrü Binbaşı'nın bu teklifi polisin kendilerini gördüğü yerde öldüreceği gerekçesiyle kabul etmediğini savunarak, rahatsızlanan Taner Binbaşıyı hastaneye götürmek istediklerini, bu sırada da yakalandıklarını anlattı.

-"Ben üs astsubayı olduğum için..."-

"Normalde bu yapı 'tedbir kavramı' ile adlandırılan, kimsenin kimseyi tanımadığı, daha doğrusu hiçbir hizmet erbabının bağlı olduğu ağabeyi dışında kimseyi tanımadığı bir güvenlik tedbiri alır ancak astsubaylar olarak bizim en büyük zaafımız ağzımızın gevşekliğidir" diyen Kuzu, "Tedbir kavramına çok dikkat etmeyiz. Hizmet hareketinin içinde olduğunu düşündüğümüz bir astsubay varsa gider, onunla konuşur ve kendimizi de ifşa ederiz. Ben üs astsubayı olduğum için çok sayıda astsubay gelip kendisinin de bu gruptan olduğunu bana anlatmıştır. Öte yandan, Taner Binbaşı'nın bana 'Hocam' diye hitap ettiği doğrudur; ancak bu hitap tarzı bu yapıyla ilgili değildir. Havacılıkta mesleğinde temayüz eden kişilere bu şekilde hitapta bulunulabilir. Ayrıca, bizim kursiyerlerimiz bulunduğundan da 'Hocam' diye hitap edildiği görülmektedir" ifadelerinde bulundu.

"Olaylar nedeniyle üzüldüğümü beyan etmek isterim" diyen Kuzu, ifadesindeki itirafları nedeniyle can güvenliğinden endişe etmediğini, diğer arkadaşları ile aynı muameleye maruz kalıp, aynı yerde kalmak istediğini belirtti.

DİĞER İTİRAFÇILAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast düzenleyecek olan timden sadece Zekeriya Kuzu değil, diğer bazı askerler de itiraflarda bulundu. Astsubay Yakup Özcan "Olaydan yaklaşık 1-1.5 ay önce hepimizin yer aldığı 'yavru baykuşlar' adlı whatsapp grubu kurdular." dedi.

Muğla'da 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te konakladığı otele yapılan saldırıyı gerçekleştiren tutuklu 14 askerin ifadeleri, o geceye ilişkin çarpıcı ayrıntıları ortaya çıkardı.

"CUMHURBAŞKANI VE YANINDAKİ 2 KİŞİ ÖLDÜRÜLMEYECEK" DEMİŞLER

Çiğli 2'nci Ana Jet Üst Komutanlığı Personel Kurtarma Eğitimi Komutanlığı'nda Astsubay Üstçavuş olan Yakup Özcan ifadesinde, Cumhurbaşkanı ve yanında bulunan 2 kişinin öldürülmeyeceği söylenince görevi kabul ettiğini anlattı.

OLAYDAN 1.5 AY ÖNCE 'YAVRU BAYKUŞLAR' GRUBU KURULMUŞ

Astsubay Özcan, "Astsubay Ömer Faruk Göçmen olaydan yaklaşık 1- 1.5 ay önce hepimizin yer aldığı 'Yavru baykuşlar' adlı WhatsApp grubunu kurmuştu. Bu gruptan daha önceden günlük normal muhabbetler yapıyorduk. Olaydan birkaç gün öncesinden başlayarak Ömer Faruk, grupta vatan ve millet sevgisini içeren şiir şeklinde paylaşımlarda bulunmaya başladı" dedi.

1 KİŞİ HALA FİRARDA

Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bir grup askerin darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen 37 kişilik tim, başarılı olamayınca kaçtı. Bu kişilerden aralarında Çiğli Ana Jet Üssü'nün imamı 'Paşa' lakaplı Zekeriya Kuzu'nun da bulunduğu 25'i daha önce yakalandı. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda tabur komutanı olan Binbaşı Şükrü Seymen'in, önceden aynı birlikte eğitim alıp görev yapan askerlerden seçtiği Yüzbaşılar İsmail Yiğit, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Ergün Şahin, Bahadır Sagun, Mehmet Öztürk, Üsteğmenler Murat Köse, Mehmet Demir, Enes Yılmaz,Teğmen Muhammet Burak İpek ise Şirinköy'de yakalandı. Burkay Karatepe ise yakalanamadı.

İzmir'deki soruşturmada ise Marmaris saldırısında görev alan askerlerden Hava Yarbay Yücel Ekizoğlu, Deniz Tuğamiral Namık Alper, Astsubay Üst Çavuş Yakup Özcan, Ekrem Benli, Pilot Kıdemli Albay Cenk Bahadır Avcı ve Pilot Üsteğmen Haydar Murat Özden, Kurmay Albay Murat Dağlı, Kara Havacı Yarbay Davut Uçum, Hava Kurmay Albay Ali Aktürk, Ege Ordu Kurmay Albay Zeki Göçmen, Kara Yüzbaşı Mehmet Cantaz, Kara Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak ve Ahmet Koçan tutuklandı.

ÇİĞLİ'NİN KODU 'CHARLİ'

Marmaris'teki saldırıya katılan askerlerden bazılarının ortaya çıkan ifadeleri, darbe girişimi gecesine ve sonrasına ait çarpıcı detayları da ortaya çıkardı. 15 Temmuz gecesi Marmaris'te Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı hedef alan askerlerin bulunduğu helikopterin kalkışını geciktirenler arasında olduğu belirtilen Üsteğmen Haydar Murat Özden, Muğla 2'nci Sulh ceza Hakimliğinde verdiği ifadesinde, darbe girişiminden haberi olmadığını öne sürdü. Gaziemir 3'üncü Kara Havacılık Alayı'nda görevli olduğunu belirten Üsteğmen Özden şöyle dedi:

"15 Temmuz günü saat 15.00'te kısım amir vekilim olan yüzbaşı Oğuzan Aka akşam VIP uçuş olacağını, Albay Zeki Göçmen ile uçacağımı söyledi ancak nereye, saat kaçta, hangi amaçla gideceğimize ilişkin bir şey belirtmedi. Ben bu uçuşla ilgili gönüllü değildim, emir verildiği için uymak durumunda idim. Alay komutanı Murat Dağlı, saat 16.00'da helikopteri uçuşa hazır hale getirmemi istedi. Saat 17.00'ye kadar normal mesaime devam ettim. Belirtilen saatte tekrar alaya geldim. Bir helikopteri alay komutanı, diğerinde ikinci pilotluğunu yaptığım Couger marka helikopteri Zeki Göçmen kullandı. Zeki albay geldiğinde 'çarliye' devam etmemi söylediler. Çiğli'ye indiğimde bana söylenen 'çarli'nin Çiğli olduğunu öğrendim. Yabancı dilde 'Ç' harfi bulunmadığından Çiğli'nin 'Charli' olara kodlandığını anladım."

"TERS BİR ŞEY OLDUĞUNU İNİNCE ANLADIM"

Çiğli'ye indikleri zaman Albay Zeki Göçmen'in telefonlarını kapatmalarını istediğini anlatan Üsteğmen Haydar Murat Özden şunları anlattı:

"45 dakika sonra piste 'Sikorsky' helikopter daha indi. Bunun İstanbul'dan geldiğini öğrendim. Pistte saat 01.00'e kadar bekledik. Cep telefonumu bir kez açıp eşimin aradığını görünce, ona uçuşa gideceğimizi söyledim. Bunun haricinde dünyadan herhangi bir haber alma imkanım olmadı. Zeki albay beni yanına çağırdı. Onun yanında da komando kıyafeti giymiş silahlı tim vardı. Başlarında bulunan rütbeli bana bir kağıt vererek, uçucağımız koordinatın bulunduğunu söyledi. Görevin ne olduğunu, ne maksatla gititğimizi, o bölgenin ne olduğunu söylemedi. Sadece o koordinata gitmemizi istedi. Helikoptere timden 10 kişi bindi. Işıklar kapalı uçuyorduk. Gece görüş gözlüğü ile uçtuğumuz için ve genel uygulama böyle olduğu için bu durumdan şüphelenmedim. Bu şekilde yaklaşık 1 saat uçtuk. Verilen koordinata geldik. Bu uçuşta Marmaris'e gittiğimizi ancak oraya vardığımızda anladım. Uçuş sırasında teknisyenimiz, albaya 'komutanım yanlış bir şey mi yapıyoruz?' dedi. O ise kendisine azarlar tarzda 'komutanların emirlerini uyguluyoruz yanlış bir şey yapmıyoruz' diye cevap verdi. Normalde piste ineceğimizi sanıyordum, ama asfalt yola indik. Diğer iki helikopter de aynı yere indi. Silahlı tim de helikopterden indi. Ters birşeylerin olduğunu anladım. Bu işten nasıl kaçacağımı düşündüm ancak uçuşta olduğumuz için birşey yapamadım."

"BEN ŞİKAYETÇİYİM"

Kullandıkları helikopterde herhangi bir silah kurulu olmadığını da ifade eden Üsteğmen Haydar Murat Özden şöyle devam etti:

"Yakıt ikmali için Bodrum Imsık Askeri Meydanı'na iniş yaptık. Diğer iki helikopter yakıt için Dalaman'a gitti. Bizi karşılayan komutan ile odaya gittik. Odada televizyon açıktı. Televizyonda darbe girişimi ile ilgili haberleri gördüm. Cumhurbaşkanımızın konuşmasını gördüm. Kendisinin Marmaris'te olduğunu bilmiyordum. Ben o anda şoka girdim. Binbaşı beni odadan dışarı çıkarttı. Bana saklanmamı söyledi. Nizamiye odasının orada saklandım. Bir helikopter daha piste gelip iniş yaptı. Saklanmamı söyleyen Fatih binbaşı bulunduğum yere gelip beni aldı. Olanları daha net bir şekilde hem televizyondan hem de onlardan öğrendim. Bunun Fethullahçı yapılanmanın darbe girişimi olduğunu anladım. Bu olaya alet olduğum için çok sinirlendim ve ağladım. Terör örgütü Fethullah benim hayatımın hiçbir aşamasında yoktur. Böyle bir yapının içerisinde yer almadım. Onlardan herhangi bir talimat almadım, tüm bu başıma gelenlerde en çok üzüldüğüm bunların adına yapıyormuş gibi gözüküyor ve alet olmam. Ben başarılı ve parlak bir subayım. Önümüzdeki yıl NATO'da görev yapmak üzere Belçika'ya gidecektim. Yıllarca terör bölgelerinde yaralı polisleri taşıdım. Ben başarılı bir subaydım, 1 çocuğum ve 7 aylık hamile eşim var. Böyle bir durumda katılmam mümkün değildir. Benim hakkımda hiçbir arama ve yakalama kararı yokken, jandarmaya kendim teslim oldum. Bodrum'a indiğimizde de helikopteri bırakıp saklandım. Telefonum kapalıydı. Görevin devamını engellemiş oldum. Bizim helikopterden ve yerden bize herhangi bir ateş açılmadı. Bizi bu duruma düşürenlerden ben şikayetçiyim."

'MAĞDUR OLDUM, SUÇSUZUM'

İzmir Alay Komutanlığı 3'üncü Kara Havacılık Alayı Standardizasyon Bölümünde görev yaptığını söyleyen Astsubay Kıdemli Başçavuş Aydın Özsıcak da ifadesinde şunları anlattı:

"Biz üç helikopter havalandık. Bizim helikopterde techizatlı timi görünce tedirgin oldum. Timin yanında siyah bir kutu vardı. Bunun ne olduğunu sorduğum kişinin, timin komutanı olan Tuğgeneral olduğunu öğrendim. Marmaris'te sahil üzerinde uçtuk. Tim uygun bir yere indirildi. Biz bu durumdan oldukça endişelendik. Bu hareketliliğin bir terör operasyonuyla ilgili olabileceğin düşündüm. Daha iniş yapmadan helikopterden atlamaya başladılar. Helikopterde sağlı ve sollu oturan silahlı iki tim görevlisi kaldı. Dalaman'a yakıt için yöneldik.Telsizden Dalaman kule ile Sikorsky'nin pilotunun konuşmalarını duydum. Sikorsky kuleye çağrı yaptı, kule ikmal veremeyeceklerini söyledi. Şu an hatırlamadığım bir kod söyleyip helikopteri terk etmesini söyledi. Sikorsky pilotu 'biz dostuz, bir şey yapmadık' diye konuştu. Buraya inemeyince Imsık'a gidip indik. Murat, içeridekilerin darbe ile ilgili konuştuklarını söyleyince korktuk. Alay komutanı tankerden yakıt ikmali yapmamızı söyledi. Biz de alamadığımızı söyledik. Bu yüzden helikopterler havalanmadı. Bir süre sonra Sikorsky helikopteri de piste indi. İçinde yaralı bir askerin olduğunu gördüm. Yanında da bizim helikopterde olan general ona müdahale ediyordu. Bu helikoptere ben ve dört özel timci ile birlikte bindik ve Çiğli'ye indik. Helikopterde boş kovanlar ve mermi izleri vardı. Bizim bulunduğumuz helikopterden her hangi bir ateş edilmedi. Ben vatanımı seven, kendi işine gücüne bakan, siyasetten uzak duran bir insanım. Bu olayda uzaktan yakından bir ilgim yoktur. Mağdur oldum. Vicdanen rahatım suçsuzum, herhangi bir art niyetle göreve başlamadım."

'GÜNEYDOĞU'DA ÖNEMLİ BİR OPERASYON OLACAĞINI DÜŞÜNDÜK'

Çiğli 2'nci Ana Jet Üst Komutanlığı Personel Kurtarma Eğİtimi Komutanlığı'nda öğretmen olarak görev yaptığını söyleyen Astsubay Üstçavuş Yakup Özcan ise darbe girişiminin öncesine yönelik önemli bilgi verdi. Yakup Özcan şunları söyledi:

"14 Temmuz'da Çiğli'de bulunduğum birimde nöbetçiydim. Personel Kurtarma Eğitim Komutanımız Kurmay Binbaşı Taner Berber, Üstçavuş Ömer Faruk Göçmen ve Kıdemli Başçavuş Zekeriya Kuzu beni yanlarına tek başına çağırdı. Bana telefonumun devamlı açık olmasını ve yanımda taşımamı söylediler. Biz de Güneydoğu'da önemli bir operasyon olabileceğini düşündük. Daha önceden bize görev verilirken açık ve net şekilde anlatılırdı, ancak bu kez anlatılmamıştı. Ömer Faruk Göçmen bu olaydan yaklaşık 1- 1.5 ay kadar önce hepimizin yer aldığı 'Yavru baykuşlar' adlı WhatsApp grubu kurmuştu. Bu gruptan daha önceden günlük normal muhabbetler yapıyorduk. Olaydan birkaç gün öncesinden başlayarak Ömer Faruk, grupta vatan ve millet sevgisini içeren şiir şeklinde paylaşımlarda bulunmaya başladı. Hatta biz yazışmalarda kendisine önemli görevin ne olduğunu sorduk, o da bize zamanı gelince buradan çağırılacağımızı söyledi. 15 Temmuz'da saat 16.30'da Taner Binbaşı yanımıza gelip mesaimiz bittiğini eve gitmemizi söyledi. Bu konuşmadan önce Ömer Astsubay bize 'buradan evinize gideceksiniz, watshap grubu üzerinden size mesaj gelecek ve tekrar mesaiye geleceksiniz' dedi. Daha sonra telefonla aranıp çağırıldık. Bizleri depoya götürdüler. Burada hepimize balistik kask, hücum yeleği, çanta hazırlanıyordu. Silah olarak da HK416 model uzun namlulu silahları aldık. Ayrıca adam başı kullanılacak tabanca, yedek şarjörleri ve ekstra mühimmat aldık. Bize yardımcı olsunlar diye MAK kursiyerlerini de çağırdılar. Ankara'dan gelen özel kuvvetlere de aynı malzemeyi hazırladık."

'DİRENEN VE KARŞI KOYAN OLURSA ÖLDÜRÜN'

Operasyonu yöneten Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş'in elinde hava fotoğrafları olduğunu da anlatan Astsubay Yakup Özcan ifadesinde sözlerini şöyle sürdürdü:

"Depodayken Taner Binbaşı hepimizin telefonunu topladı. Gideceğimiz görevin riskli olduğunu, gerekirse ölebileceğimizi, görevin mutlaka yerine getirilmesini, gideceğimz yerde birkaç kişiyi canlı olarak alıp getireceğimizi söyledi, ancak isim vermedi. Biz de bunu PKK terör örgütünün yöneticilerinden birisine yapılacak operasyon olarak değerlendirdik ve görevi kabul ettik. Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş'in elinde hava fotoğrafları vardı. Fotoğraflarda sahil ve sahilde bulunan oteller gözüküyordu. Bize footğrafları gösterirken otelin Marmaris'te olduğunu söyledi. Daha sonra bir konuşma yaptı. Sönmezateş, bize 'Arkadaşlar şu andan itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri ülkenin yönetimine el koymuştur. Genelkurmay Başkanlığı'nda darbe yapılmıştır, biz de komutanlık olarak Genelkurmay Başkanlığı'na bağlıyız, oradan gelecek emir ve direktifler doğrultusunda görev alacağız. Görevimiz de oradan verilen emre göre Cumhurbaşkanımızı bölgedeki otelde, canlı olarak alıp Ankara'daki karargaha götüreceğiz. Ama bölgede silahlı korumalar, polis ve siviller de var, ateş gelmedikçe ateş etmeyin, megafonla karşı tarafı uyarmak için anons yapılacaktır, direnen ve karşı koyan olursa öldürün' dedi. Bu konuşmanın ardından Marmaris'e indik ve otele doğru ilerlemeye başladık. General, otel binasının olduğu küçük binalara ateş edilemesi için emir verdi. Helikopterden oralara ateş edildi. Üç sivili alıp getirdiler. Yere yatırıp, kimliklerini sordular. Bu kişilere Cumhurbaşkanını kast edip 'O nerede' diye sordular. Yerde yatan sivil kişi, bir saat önce Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a gittiğini söyledi. Bu kişiler elleri arkadan plastik kelepçe ile bağlanıp orada bırakıldı."

'ORMANA YÜRÜDÜK'

Daha sonra ormana doğru yürümeye başladık. Yanımızda yiyecek yoktu. Uzun süreli molalar vermeye başladık. Çok yorulduk. Üzerimizde bulunan mühimmatları bıraktık. Özel tim bizden ayrıldı. Üç kişi kaldık. Serkan'ı su ve yiyecek bulması için otellerin olduğu yere gönderdik. Uzun süre bekledik ama gelmedi. Daha sonra dere yatağında beklerken jandarma gelip bizi aldı. Bana göstermiş olduğunuz, beyaz havlu bulunan ve marketten alış veriş yapan kişi bizi komuta eden özel kuvvetlerdeki binbaşı olabilir. Biz sadece 25 kişiydik. Ben daha önce hayatımda hiçbir operasyona katılmadım. Binbaşı ormana girerken telefonlarımızı kırmamızı ve bataryalardan ayırmamızı söyledi. Ben telefonumu kırmadım. Diğerleri kırdı. Ben Cumhurbaşkanı'na karşı gerçekleştirilen bu eylemin suç olduğunu biliyordum. Ancak komutanımız olan kişiler ve özellikle general ülkede darbe olduğunu ve ülkenin kaderinin bizim ellerimizde olduğunu, asayişi düzelmemiz gerektiğini bildirmesi üzerine ben bu olaya katıldım. Cumhurbaşkanı ve yanında bulunan iki kişinin öldürülmeyeceğini söylendiği için bu görevi kabul ettim. Bu görevi kabul etmeyen kimse olmadı. Herkes kabul etti. Özel hareket merkezinin bombalandığını duyunca bir iki arkadaşımız üzüldü ağladı. Telefonumu açıp habarlere bakınca bize anlatıldığı gibi emir komuta zinciri içinde silahlı kuvvvetlerin yönetime el koyduğu durumu yönündeki bilginin yanlış olduğunu, bize anlatıldığı gibi olmadığını öğrendik. Ormanlık arazide biz o ekipten ayrılmaya çalıştık. Özel kuvvetler ekibine susadığmızı söyleyerek yanlarından ayrıldık. Birilerin kurgusunda görev almış olduk."

ORTAOKUL YILLARINDA FETÖ ÖRGÜTÜYLE TANIŞMIŞ

İstanbul 4'üncü Kara Havacılık Alayında Birlik Bakım Tabur Komutanı olarak görev yaptığını söyleyen Yarbay Davut Uçum da cemaetle tanışmasını ve sonraki yıllarını şöyle anlattı:

"Çorum'da ortaokulda okurken, Fethullah Gülen Cemaati'ne ait kişiler beni zaman zaman ders çalıştırmak bahanesiyle evlerine götürüyorlardı. Bu cemaat mensuplarıyla ortaokul çağında bu şekilde tanıştım. Maltepe Askeri Lisesi'ne girdikten sonra bir daha cemaat mensuplarıyla görüşmedim. Ancak her fırsatta bu cemaat mensupları bana ulaşmaya çalışıyorlardı. Kara Harp Okulu'nda öğrenim gördüğüm süre içerisinde cemaat mensupları ile hiçbir görüşmem olmadı. Harp okulundan mezun olduktan sonra eskiden tanıdığım kişilerle tesadüfen karşılaşmalarım sırasında benimle ilişki kurmaya çalıştıklarını sezdim. Ancak ben bu yaklaşımlarına olumlu cevap vermediğim için cemaat ile herhangi bir örgütsel bağlantıya girmedim. 2009 yılında Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü ile sonuçlanan helikopter kazasından sonra arama çalışması yürüten ve aynı mevkide düşen silahlı kuvvetlere ait helikopter üzerinde inceleme yapmak üzere bölgede görevlendirilen Teknik İnceleme Ebkibinde yer almıştım. Bu olaylara ilişkin soruşturmalar sonucunda da benim hakkımda da dava açıldı. Bu davadan kısa bir süre sonra beraat ettim. Devam eden yargılamalar sırasında yani 2011 yılı ve sonrasıda hakkımda hiçbir somut delil olmadığı halde bu şekilde yargılandığımı ve cemaatin mahkemeleri nezdindeki gücünü birlikte değerlendirdiğimde, bana karşı gözdağı ve cezalandırma olarak bu şekilde haksız yere yargılandığımı anladım. Bunu dışında FETÖ/PDY Örgütü hakkında hiçbir somut bilgiye sahip değilim. Örgütün aynı bana yaptığı gibi ortaöğrenim çağından itibaren kurdukları ilişki sayesinde cemaat mensubu yaptıkları kişileri askeri okukllara yerleştirmek suretiyle orduya sızdıklarını biliyorum. Yargılanmam sırasında adımın FETÖ Terör örgütü ile anılmasını istemiyorum. Otele ateş edilmesi sırasında ani manevralar yapıp daha fazla ateş edilmesini önledim."

Suikast liderinden FETÖ itirafı
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'Marmaris Darbecilerden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi' soruşturması
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi' ve soruşturmalarıı
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri

(29 Ekim 2016, 14:29)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=8925    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.266.181