Tam
EskidenYeniye
 

İzmir 270 sanıklı Darbe davası

İzmir'de, Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu 270 sanıklı FETÖ/PDY'nin darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamındaki davaya devam edildi. Eşi Hasan Coşkuner ile tutuklanan Hülya Coşkuner'in, iptal edilen 2010 KPSS sınavında 100'ün üzerinde soruya cevap veren şüpheliler arasında yer aldığı ortaya çıktı.

Önceki haber title=Sonraki haber

18.03.2017 13:50 Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu 270 sanıklı FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin İzmir'de yürütülen soruşturma kapsamında açılan davaya devam edildi.

13.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Hülya Coşkuner, iddianamede yer alan, "Hülya Coşkuner, eşi Hasan Coşkuner ile darbe girişimini planlayan ve icraya koyan diğer sanıkları evinde ağırlamış, evdeki görüşmelerde aynı faaliyeti yürütmüştür. Gizli tanık 'Kuzgun'un ifadesinde bu husus tüm netliği ile anlaşılmıştır." suçlamalarına ilişkin savunma yaptı.

İddianamede, kendisine isnat edilen somut bir suçlamanın olmadığını ileri süren Coşkuner, tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanı'nın, "İptal edilen 2010 KPSS ile bağlantılı olarak hakkında açılan bir soruşturma veya dava var mı?" sorusuna Coşkuner, "Soruşturma aşamasında savunma yaptım, buna ilişkin hakkımda açılan bir dava var." cevabını verdi.

Tutuklu sanık Coşkuner, "2010 KPSS'de 100 üzeri net yapan şüphelilerdensin. Bir önceki sınava göre yapılan netlerde normal olmayan bir artışın gözüküyor. Bilirkişi heyeti raporuna göre, bazı şüphelilerle aynı yanlışı işaretlediğin, sınav iptal edilmesine rağmen buna itirazın olmadığının,163 şüpheliyle dönem dönem aynı kurumda çalıştığın ve birçoğuyla irtibatının olduğunun anlaşıldığı belirtilmiş. Buna ilişkin savunman nedir" şeklindeki soruyu "2010 KPSS'ye girmeden önce çalıştığım kurum çok büyüktü ve çok çalışanı vardı, bunlarla sürekli irtibat halindeydik. Bu sınav öncesi hiç kimseden soru almadım, kimseye soru vermedim. Yaptığım net sayılarında da anormal bir artış yok. Tesadüfi bir başarımın olduğunu düşünmüyorum." şeklinde cevapladı.

İptal edilen sınavdan sonraki sınava girmemiş

Mahkeme Başkanı'nın, "İptal edilen sınavdan sonra yapılan sınavdaki soruların öncekine göre daha kolay olduğu yine bilirkişi heyeti raporuna göre anlaşılıyor. Peki, iptal edilen sınavdan sonraki sınava neden girmedin?" sorusuna ise Coşkuner, "Sınav iptal edildikten sonra daha önce çalıştığım kurumla sözleşme imzalamam, çocuklarımın küçük yaşta olması ve yeni bir düzen kurmam nedeniyle sınava girmedim. Bunun bir tesadüf olup olmadığını bilemem." diye cevap verdi.

"2010 KPSS'den önce örgüt mensuplarına soruları verdiği iddia edilen Özcan Solmaz'ın (2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin açılan davada tutuklu sanık) eşi Hanife Kübra Solmaz ile (2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin açılan davada tutuklu sanık) sınavdan 2 günce 18 dakika telefonla görüştüğüne dair HTS kayıtları var. Buna ne diyeceksin" şeklindeki soruya sanık Coşkuner, "Kübra'nın eşini tanımam, o da beni tanımaz. Sadece Kübra'nın eşinin adının Özcan olduğunu biliyorum. Kübra ile okul yıllarından beri tanışmışlığımız var, çocuklarımız da olunca daha sık görüştük. Onunla bir saat görüşmüşlüğüm bile var." diye konuştu.

"Fetullah Gülen terör örgütü kurucusudur ama ben değilim"

Daha önce FETÖ ile bağlantılı okul ve dershanelerde çalıştığını dile getiren sanık Coşkuner, "Başörtülü bir şekilde Milli Eğitim Bakanlığında çalışmak sıkıntılı olduğundan genelde özel okul ve dershanelerde çalıştım. FETÖ ile bağlantılı yerlerde çalışmam, bu aşamada tesadüf olarak değerlendirilemez." dedi.

Tutuklu sanık Coşkuner, 17-25 Aralık sürecinin ardından çocuklarına ait altınları ve araba almak için annesinden aldığı 10 bin doları, maaş hesabının bulunduğu kapatılan Bank Asya'ya yatırdığını belirtti.

Sanık Coşkuner, iddia makamının "Fetullah Gülen sizce bir terörist midir?" sorusunu ise "Önceden onun okullarında çalıştığımdan benim için bir anlam ifade etmiyordu. Şu tarihten itibaren Fetullah Gülen terör örgütü kurucusudur ama ben değilim." şeklinde cevapladı.

Duruşmada tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugayı Kurmay Başkanı Albay Ramazan Gencer, savunmasını yaptı. Gencer, iddianamede yer alan "Yurtta Sulh Konseyince verilen talimat doğrultusunda yanındakilerle soruşturma dosyası müştekileri olan tümamiraller Aydın Şirin ile Hasan Nihat Doğan'ı derdest ederek kaçırdığı ve eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Ramazan Elmas'a teslim ettiği, FETÖ/PDY üyelerince kullanılan 'ByLock' mesajlaşma programını telefonunda kullandığı, darbeye teşebbüs olayında etkin olarak rol aldığı" suçlamalarına ilişkin, Tümamiral Şirin'i güvenlik maksadı ve yasal emirler çerçevesinde Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına götürdüğünü öne sürdü.

Derdest edilme suçlamasını kabul etmediğini belirten Gencer, Tümamiral Şirin'i darbetmediğini, ona tehditler savurmadığını, kesici alet veya silah göstermediğini ileri sürdü.

"Bana verdiği emir yasalara uygundu"

Şirin'in, rızasıyla arabaya bindiğini ancak daha sonra gerçek olmayan beyanlarda bulunduğunu savunan Gencer, şöyle konuştu:

"Halil İbrahim Yıldız'ın emriyle güvenlik amacıyla emniyeti sağladık, Çiğli'ye götürdük. Yıldız ile 6 yıl görev yaptım, bana yasa dışı bir emir verdiğini hiç hatırlamıyorum. O akşam bana verdiği emir de yasalara uygundu. Bu nedenle emri uygulamak zorunda kaldım. Komutanların güvenliği söz konusuydu. Tümamiral Şirin'i kendisini davet ettiğimde emri sorgulasaydı, Yıldız'ın kendisine kumpas kurduğu ortaya çıkacak ve belki de biz burada yargılanmayacaktık. Şirin'i gözaltına alıp Çiğli'ye götürdüğümde, neden kimsenin beni 'Suç işliyorsun, hapse gireceksin, derhal amirali al buraya gel.' diye aramadığını merak ediyorum. Bu bir soru işaretidir. Daha önce su tankeri için beni arayanlar, neden bir amiral için beni aramamış? Bir amiral su tankerinden daha mı kıymetsiz?" ifadelerini kullandı.

Bu davada gizli tanık olarak ifade veren ancak daha sonra kimliği açığa çıkan Yıldız'ın gerçeğe aykırı ifadeler kullandığını iddia eden sanık Gencer, "Yıldız, neden daha önce pişman olmuştur? Darbe planından haberi vardır ancak teşebbüs başarısız olunca gizli tanık olmasını anlamıyorum. Böyle bir anlayış olabilir mi? Madem darbe ve cumhurbaşkanına suikast girişiminin olacağını biliyordu, neden bunları gelip ilgili yerlere anlatmadı. Yıldız, darbe başarılı olsaydı tümamiral olacaktı." şeklinde konuştu.

Davada savunma yapan tutuklu sanık eski Albay Alican Özcan, FETÖ tarafından mağdur edildiğini ileri sürdü. Özcan, tutuklanmadan önce Foça Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığında görev yaptığını, tayininin Çanakkale Merkez Komutanlığına çıktığını söyledi.

15 Temmuz'un son mesai günü olduğunu belirten Özcan, "Darbe teşebbüsü 16 Temmuz saat 03.00 ya da 22 Temmuz'da yapılmış olsaydı bugün burada olmayacaktım." diye konuştu.

Tutuklu sanık Özcan, tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın emirleri doğrultusunda Tümamiral Hasan Nihat Doğan'ın derdest edilerek Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'na götürülmesine ilişkin suçlamaları ise reddetti.

Yıldız'ın, Tümamiraller Aydın Şirin ile Hasan Nihat Doğan'ın emniyetli bir şekilde Çiğli'ye bırakılmasını, bunun Genelkurmay Başkanlığının direktifi olduğunu söylediğini iddia eden Özcan, televizyonda eski Boğaziçi Köprüsü'ndeki askeri hareketliliğe ilişkin haberleri izledikten sonra bunun sıkıntılı bir durum olduğunu anladığını öne sürdü.

"Halil İbrahim Yıldız, gece çok telaşlıydı"

O ana kadar darbe teşebbüsüne dair bilgi sahibi olmadığını, olanları terörle bağdaştırdığını savunan Özcan, "Halil İbrahim Yıldız, gece çok telaşlıydı." dedi.

Sanık Özcan, şunları dile getirdi:

"Şirin ve Doğan'ın bir an önce Çiğli'ye götürülmesi için acele ediyordu. Amirallerin Deveboylu Tesisleri'ndeki konutlarında olduğunu söyledi. Konuta vardığımızda Doğan'ın durumdan haberdar olduğunu düşündüğümden, davetime olumlu cevap verdi, bize direnmedi. Ortada direnmeyle ilgili husus olmadı. Bununla ilgili tanık beyanlarını reddediyorum. Eğer direnme olsaydı oradaki herkes tepki gösterirdi. Ciddi bir terör saldırısı var, Genelkurmay durup dururken böyle bir emir vermez, düşüncesiyle hareket ettim. O andaki tek düşüncem, amiralin emniyetini sağlamaktı."

"Ağrıma gidiyor"

Tümamiral Doğan'ı derdest etmediğini, kendisine verilen emri art niyetsiz şekilde yerine getirdiğini öne süren Özcan, "Derdest etme gibi bir niyetimiz olsaydı, hareket ve tavırlarımızla bunu belli ederdik." şeklinde konuştu.

Halil İbrahim Yıldız ile eski İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya'nın konuşmasının ardından teslim olduklarını savunan Özcan, hiçbir kasıt ve gizli görevle hareket etmediğini öne sürdü.

O gece olacaklardan bilgisinin bulunmadığını savunan Özcan, "O gün son mesaim günüydü. Bazı komutanlar ve askerlerle vedalaşmıştım. Sıkıyönetim direktifindeki atama ve emirleri 16 Temmuz saat 05.00'te gördüm. Adımı o listede görünce, 'At izi it izine karışsın.' diye yazıldığını düşünüyorum. FETÖ ile bağlantım yok, böyle bir iddia zorlamadır, ağrıma gidiyor. Mahkeme heyetinin de böyle görmesini istiyorum. FETÖ tarafından mağdur edildiğimi düşünüyorum." beyanında bulundu.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.

14.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Duruşmada tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugayı Tabur Komutanı Yarbay Arif Özsoy, örgüt tarafından kendilerine kumpas kurulduğunu ve kandırıldıklarını iddia etti.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu davanın görülmesine devam edildi. Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Özsoy, iddianamede yer alan "iznini yarıda keserek göreve başladığı", "müştekiler tümamiraller Aydın Şirin ile Hasan Nihat Doğan'ın derdest edilerek Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına götürülmesi emrini uygulayan subaylardan olduğu" ve "darbeye teşebbüste etkin olarak rol aldığına" ilişkin suçlamalar hakkında savunma yaparak, hakkındaki iddiaların gerçek dışı olduğunu söyledi.

İzindeyken İstanbul'a gittiğini, 13 Temmuz'da tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugayı Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın talimatıyla ve tutuklu sanıklar Ramazan Gencer ile Alican Özcan'ın kendisini aramasıyla İzmir'e döndüğünü öne süren sanık Özsoy, iznini kendisinin sonlandırmadığını, tugay komutanının bu emrine uymak zorunda olduğunu savundu.

FETÖ'nün darbe girişiminden önceden haberi olmadığını, kendisine o gece özel bir görevin verilmediğini iddia eden Özsoy, "Askeri birlikteki Deveboylu tesislerine gittiğimizde Tümamiral Şirin de bize doğru geliyordu. Şirin, gayet sakin ve rahat bir şekilde araca bindi. Bu sırada onun koluna dahi girmedim. Çiğli'ye intikal sırasında bize olumsuz bir tepki göstermedi. Bu esnada İzmir'de darbe girişimine ilişkin herhangi bir olayla da karşılaşmadık. Kurmay Albay Ramazan Elmas'ın (tutuklu sanık eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Kurmay Başkanı) amiralleri komutanlığa almasının ardından oradan ayrıldık." ifadelerini kullandı.

"Bize kumpas kurularak kandırıldık"

Ankara ve İstanbul'daki olaylara ilişkin haberleri televizyondan gördüğünü, bunun üzerine makam odasına gittiği tutuklu sanık Yıldız'ın eski İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ile görüştüğünü, bazı emniyet mensuplarının birliğe gelerek kendilerini gözaltına alacağını söylemesinin ardından teslim olduklarını kaydeden Özsoy, savunmasına şöyle devam etti:

"Suç kastıyla hareket etmedim, darbeye destek verecek bir eylemde bulunmadım. Darbe planından önceden haberi olan tugay komutanı Yıldız, darbe niyetini bizden gizlemiştir, bize söylememiştir. Bize kumpas kuruldu, kandırıldık. Yıldız, mahkemede verdiği ifadesinde bunu itiraf etmiştir, pişman olduğunu söylemiştir. Güneydoğu'da terörle mücadele eden yaklaşık 400 kişilik komandoya komutanlık eden bir yarbay olarak darbe planı içerisinde olsaydım onları kullanırdım, izne yollamazdım. Ayrıca örgüt üyesi olsaydım darbe planı önceden bana bildirilirdi."

"ByLock nasıl ortaya çıktı bilmiyorum"

Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını iddia etmesi sonrası Mahkeme Başkanının Ağustos 2014'te yüklenen ve kullanılan uygulamayı hatırlatması üzerine Özsoy, "Bu telefon hattını yaklaşık 10 yıldır kullanıyorum. Örgütle bağlantılı olan ByLock'u kullanmadım, bu nasıl ortaya çıktı bilmiyorum." dedi.

Duruşmada, tutuklu sanıklar Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığında görevliyken meslekten ihraç edilen Üsteğmen Akın Beltek ile Yüzbaşı Kadir Erel savunma yaptı.

Beltek, müşteki tümamiraller Aydın Şirin ile Hasan Nihat Doğan'ın derdest edilerek Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına götüren sanıklarla ortak hareket ettiği şeklindeki suçlamaları kabul etmedi.

Tümamirallerin Çiğli'ye götürüleceğini, darbecilerin Ankara ve İstanbul'daki yaptıkları eylemleri sonradan öğrendiğini iddia eden Beltek, "Foça'daki birliğime döndüğümde darbenin olduğunu hiç duymamıştım. Ne olup bittiğini anlamadım. Silah ve teçhizatlarımı cephaneliğe bıraktım. Darbecilere destek vermedim. O gece darbeden bahsedilmedi, kimseye zarar vermedim. Tugay komutanım, o gece darbe karşıtı emirler verseydi onları yerine getirseydim de burada olmasaydım." dedi.

Başka bir birliğe tayininden dolayı 15 Temmuz'un son mesai günü olduğunu hatırlatan tutuklu sanık Beltek, olaylar sırasında kendisine emir veren amirleriyle birlikte olduğunu ifade etti.

"Nasıl savunma yapılır onu da bilmiyorum"

Mahkeme başkanının, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u yükleyerek 2 GSM hattı ile kullanıldığının tespit edildiğini hatırlatması üzerine Beltek, "Programın adını hayatımda hiç duymamıştım. ByLock'u ilk defa cezaevindeyken basından öğrendim. Bu programı kullanmadım. Bununla ilgili nasıl savunma yapılır, onu da bilmiyorum." şeklinde cevap verdi.

Tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı Güvenlik Şube Müdürü Yüzbaşı Kadir Erel ise 15 Temmuz'da tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın emriyle eğitim yapılacağı gerekçesiyle tugayda kaldığını, hiçbir şekilde o gece çevre güvenliği almadığını, birliğin dışına çıkmadığını ve darbe girişiminde görev aldığı iddia edilen sanıklara yardımcı olmadığını öne sürdü.

Afallamış, şoka girmiş

Tümamiraller Şirin ve Doğan'ın Çiğli'ye götürüldüğünü sonradan öğrendiğini ileri süren sanık Erel, nöbetçi subayın, "Ülkede sıkıyönetim ilan edildi, buna ilişkin 4 sayfalık mesaj geldi." demesi üzerine afalladığını, şoka girdiğini ve ne yapacağını şaşırdığını anlattı.

Yıldız'ın kendilerine "Bina ve makam odasının güvenliğini artırın" emrini verdiğini vurgulayan Erel, "Sonra topladığım yaklaşık 30 kişilik hazır kıta personeline, 'Arkadaşlar böyle olmuyor, tugay komutanı sağlıklı emir veremiyor. Sıkıyönetim ilan edilmiş, cephane ve silahlığın emniyetinin alınması çok önemli. Siz hazır kıta olarak tabura gidin.' diye sözler söyledim. Oradaki tek amacım, tugay komutanının emir ve komutlarını kesmekti. Bizden önce de darbe karşıtı eylemlerde bulunan Albay Akın K'nin cephaneliğin güvenliğini sağladığını öğrendim." diye konuştu.

Sanık Erel, darbe karşıtı eylemlere katıldığını dile getirdi.

Kendisine verilen emirleri yerine getirdiğini savunan Erel, "Kötü emelleri olan bazı şahıslar ileri gitselerdi daha vahim şeyler olabilirdi. Bunların mühimmat alıp İzmir sokaklarına çıkmasını engelledik. İlk günden beri söylüyorum, mağdurum. Kendi iradem dışında olayların içerisinde bulundum. Elimden geldiğince yasalar çerçevesinde darbecilere karşı oldum. Ülkem ve vatanım için canımı feda etmeye hazırım." ifadelerini kullandı.

Sanık Erel, tutuklu sanık Yıldız'ın savcılık ve mahkemede verdiği ifadesinde, 15 Temmuz gecesi "İhsan" kod isimli örgüt mensubuyla görüşme yaptığı tableti sanık Erel'e imha etmesi için verdiğine yönelik suçlamaya ilişkin, "Halil İbrahim Yıldız o gece bana böyle bir tablet vermedi. Öyle bir şey olsaydı, delil olarak mahkeme sunardım ve tablet en kıymetli delil olurdu. Keşke tableti bana verseydi. Savcı ve polislere de bu durumu söyledim bana inandıklarını sandım ama demek ki inanmamışlar." beyanında bulundu.

Mahkeme heyeti, duruşmaya perşembe günü devam edilmesini kararlaştırdı.

15.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 270 kişinin yargılandığı davaya ilişkin duruşmada, tutuklu sanıklar Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığında görevliyken meslekten ihraç edilen Üsteğmen Akın Beltek ile Yüzbaşı Kadir Erel savunma yaptı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine devam edildi.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Beltek, müşteki tümamiraller Aydın Şirin ile Hasan Nihat Doğan'ın derdest edilerek Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına götüren sanıklarla ortak hareket ettiği şeklindeki suçlamaları kabul etmedi.

Tümamirallerin Çiğli'ye götürüleceğini, darbecilerin Ankara ve İstanbul'daki yaptıkları eylemleri sonradan öğrendiğini iddia eden Beltek, "Foça'daki birliğime döndüğümde darbenin olduğunu hiç duymamıştım. Ne olup bittiğini anlamadım. Silah ve teçhizatlarımı cephaneliğe bıraktım. Darbecilere destek vermedim. O gece darbeden bahsedilmedi, kimseye zarar vermedim. Tugay komutanım, o gece darbe karşıtı emirler verseydi onları yerine getirseydim de burada olmasaydım." dedi.

Başka bir birliğe tayininden dolayı 15 Temmuz'un son mesai günü olduğunu hatırlatan tutuklu sanık Beltek, olaylar sırasında kendisine emir veren amirleriyle birlikte olduğunu ifade etti.

"Nasıl savunma yapılır onu da bilmiyorum"

Mahkeme başkanının, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u yükleyerek 2 GSM hattı ile kullanıldığının tespit edildiğini hatırlatması üzerine Beltek, "Programın adını hayatımda hiç duymamıştım. ByLock'u ilk defa cezaevindeyken basından öğrendim. Bu programı kullanmadım. Bununla ilgili nasıl savunma yapılır, onu da bilmiyorum." şeklinde cevap verdi.

Tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı Güvenlik Şube Müdürü Yüzbaşı Kadir Erel ise 15 Temmuz'da tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın emriyle eğitim yapılacağı gerekçesiyle tugayda kaldığını, hiçbir şekilde o gece çevre güvenliği almadığını, birliğin dışına çıkmadığını ve darbe girişiminde görev aldığı iddia edilen sanıklara yardımcı olmadığını öne sürdü.

Afallamış, şoka girmiş

Tümamiraller Şirin ve Doğan'ın Çiğli'ye götürüldüğünü sonradan öğrendiğini ileri süren sanık Erel, nöbetçi subayın, "Ülkede sıkıyönetim ilan edildi, buna ilişkin 4 sayfalık mesaj geldi." demesi üzerine afalladığını, şoka girdiğini ve ne yapacağını şaşırdığını anlattı.

Yıldız'ın kendilerine "Bina ve makam odasının güvenliğini artırın" emrini verdiğini vurgulayan Erel, "Sonra topladığım yaklaşık 30 kişilik hazır kıta personeline, 'Arkadaşlar böyle olmuyor, tugay komutanı sağlıklı emir veremiyor. Sıkıyönetim ilan edilmiş, cephane ve silahlığın emniyetinin alınması çok önemli. Siz hazır kıta olarak tabura gidin.' diye sözler söyledim. Oradaki tek amacım, tugay komutanının emir ve komutlarını kesmekti. Bizden önce de darbe karşıtı eylemlerde bulunan Albay Akın K'nin cephaneliğin güvenliğini sağladığını öğrendim." diye konuştu.

Sanık Erel, darbe karşıtı eylemlere katıldığını dile getirdi.

Kendisine verilen emirleri yerine getirdiğini savunan Erel, "Kötü emelleri olan bazı şahıslar ileri gitselerdi daha vahim şeyler olabilirdi. Bunların mühimmat alıp İzmir sokaklarına çıkmasını engelledik. İlk günden beri söylüyorum, mağdurum. Kendi iradem dışında olayların içerisinde bulundum. Elimden geldiğince yasalar çerçevesinde darbecilere karşı oldum. Ülkem ve vatanım için canımı feda etmeye hazırım." ifadelerini kullandı.

Sanık Erel, tutuklu sanık Yıldız'ın savcılık ve mahkemede verdiği ifadesinde, 15 Temmuz gecesi "İhsan" kod isimli örgüt mensubuyla görüşme yaptığı tableti sanık Erel'e imha etmesi için verdiğine yönelik suçlamaya ilişkin, " Halil İbrahim Yıldız o gece bana böyle bir tablet vermedi. Öyle bir şey olsaydı, delil olarak mahkeme sunardım ve tablet en kıymetli delil olurdu. Keşke tableti bana verseydi. Savcı ve polislere de bu durumu söyledim bana inandıklarını sandım ama demek ki inanmamışlar." beyanında bulundu.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.

16.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Duruşmada, tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugayı Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın Emir Astsubayı Emre Karayer ve tutuklu sanık eski Uzman Çavuş Erdem Çayır savunma yaptı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine devam edildi.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Karayer, iddianamedeki "Tümamiraller Aydın Şirin ile Hasan Nihat Doğan'ı derdest ederek Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına götüren sanıklarla ortak hareket ettiği ve darbe teşebbüsünün yaşandığı gece tutuklu sanık Yıldız'ın talimatlarını yerine getirdiği" suçlamalarına ilişkin savunma yaptı.

Darbeci olmadığını, darbe kastıyla hareket etmediğini ileri süren Karayer, FETÖ ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını savundu.

15 Temmuz sabahı Yıldız'ın ailesiyle ilgilendiğini, onların bazı isteklerini yerine getirdiğini anlatan Karayer, akşam üzeri de komutanının evinde böcek ilaçlaması yaptığını ileri sürdü.

Karayer, Yıldız'ın yapacağı kule denetimi nedeniyle birliğinden ayrılmadığını belirtti.

Amiralleri almaya giden araca tesadüfen binmiş

Karayer, askerlerin akşam Yıldız'ın emriyle silah ve teçhizat alarak kırmızı alarm durumuna geçtiğini anlatarak, "Tümamiraller Şirin ve Doğan'ın askeri tesislerden alınmasıyla ilgili herhangi bir emir almadım." dedi.

Sanık Karayer, şunları kaydetti:

"Yıldız'ın talimatıyla tesislere giden araca tesadüfen ve yanlışlıkla bindim. Şirin ve Doğan'ın Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığındaki misafirhaneye bırakılmasının ardından Foça'ya döndük. Birliğe döndüğümde bir bağrışma sesi duydum. Araçtan indiğimde Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın, Astsubay Erkin Sert'in (Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığındaki darbe girişimini destekleyen askerleri gözaltına almaya gelen askerlerden) kafasına beylik tabancasını dayadığını gördüm. Yıldız'ın astsubaya, 'Sen kimsin lan, benim albayımı alacaksın?' dediğini duydum. Yıldız, Erkin Sert'e silahını vermesini istedi ancak alamadı.

Yıldız, başkalarının araya girmesiyle silahını indirdi."

"ByLock'u cezaevinde öğrendim"

Telefonunda örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock" tespit edilen sanık Karayer, "ByLock'u ilk defa cezaevine girdikten sonra öğrendim. Programı telefonuma yüklemedim, kullanmadım." beyanında bulundu.

Tutuklu sanık Erdem Çayır ise kendisine isnat edilen suçlamaları reddederek, sözleşmeli uzman çavuş olarak askere dahi emir verme yetkisinin bulunmadığını savundu.

Müştekilerden uçak teknikeri eski hava astsubayı Emre Cemal Gürsoy, sanıklardan şikayetçi olduğunu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine sızan örgüt üyelerinin farklı oyunlarıyla saf dışı bırakıldıklarını savundu.

Gürsoy, soruşturma kapsamında 2 gün gözaltında tutulduğunu, devamında tutuksuz yargılandığını, 2014 yılında görevinden atıldığını hatırlatarak "Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanlığından gelen kişiler ifademizi aldı. 'Hava Kuvvetlerinde bazı sıkıntılar var onun için ifadenizi alıyoruz' dediler. İfade alımında 'Cemaat hakkında kötü konuşuyormuşşunuz' gibi ifadelerle karşılaştık. İfadeyi zorla imzalattılar. Darbe girişiminde önemli payı olan o zaman Hava Eğitim Komutanı olan Akın Öztürk disiplinsizlikten dolayı atılmam için sicilimi imzaladı. Bir astsubay olarak kafede garsonluk gibi işler yapıyorum. Mesleğe geri dönmek için başvurdum ancak geri alınmadım. Bizim göreve geri dönmemizi reddeden Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri FETÖ'den içeri alındı." diye konuştu.

Duruşmada ifade veren müştekilerden eski sağlık astsubayı Davut Yıldız, sanık eski komiser Özcan Karanfil başta olmak üzere kendilerine bu kumpası kuran herkesten şikayetçi olduğunu belirterek 2 yıl boyunca telefonlarının dinlendiğini ve soruşturma sonrasında 2 yıl tutuklu kaldığını belirtti.

Yıldız, "Bylock" kullanıcısı olup tutuksuz yargılananların da tutuklanması talebinde bulundu.

Savaş helikopter teknisyeni olan müşteki İhsan Kürşat Toksoy ise yıllarca doğu illerinde operasyonlarda bulunduğunu, terörist peşinde koşarken FETÖ/PDY'lilerin arkasından kuyusunu kazdığını savunarak "Operasyonlardan dolayı 96 saat uyumamış olduğum gün gözaltına alınarak vatan hainliğiyle itham edildim. Vatanı korumak için uyumazken böyle bir soruşturmanın içine nasıl çekildim. Mesleğimin baharında 15 ay hapis yattım. Ben ihraç edildikten sonra kimse iş vermedi. Benim hayatımı bitirdiler. Ben vatansever askerler tarafından eğitim aldım, Pensilvanya'dan almadım. Bana bu kumpası kuran, vesile olan, görmezlikten gelen herkesten şikayetçiyim." şeklinde ifade verdi.

"ByLock" kullanan tutuksuz sanıkların tutuklanması talebi

Müşteki eski Pilot Üsteğmen Emre Arslan da 19 ay tutuklu kaldıktan sonra beraat ettiğini aktararak, "Darbeye giden yolda bizim dava temel taştı. Bazı kişilerin tasfiye edilip, örgütün sıkıştığı noktalarda kendi adamlarını koyması için düzenlenen kumpastır. Bu dava yüzünden bir süre işsiz kaldım. 594 gün tutuklu kaldım. Bu kumpasta görev yapmış polis, tutuklayan savcılardan şikayetçiyim. Bu davada ByLock kullanıcısı olup da tutuksuz yargılananların bize dışarıda tehlike arz ettiğini düşünüyorum." dedi.

Müşteki yüzbaşı Andaç Keskin ise 22 ay tutuklu kaldığını ifade ederek, büyük mağduriyet yaşadığını belirterek kumpas kuran kişilerden şikayetçi olduğunu beyan etti.

Müştekilerden Deniz Yüzbaşı Engin Karatekin ise eşinin Rusya Federasyonu vatandaşı olması nedeniyle "Eşi üzerinden yurt dışına bilgi kaçırıyor" suçlamasıyla 25 ay tutuklu kaldığını belirterek, "ByLock" kullanıcısı olup tutuksuz olanların kendileri açısından tehlike arz ettiği gerekçesiyle tutuklanmalarını talep etti.

Müşteki emekli Tabip Albay Ergun Özkan da aynı dava kapsamında "gizli belge bulundurma" suçlamasıyla 22 ay tutuklu kaldığını daha sonra beraat ettiğini ifade ederek, "Seninle göz kontağı kurmayan hakim ve savcılara ifade verdik. Özel yetkili mahkemelerin hakim ve savcısı da örgütün üyeleriydi. Belgeleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin dışına çıkarmakla suçladılar. Aklandım ama suç hala ortada. Bu belgeyi gerçekten kim çıkarttıysa cezalandırılmasını istiyorum. 2015'te emekli oldum. Çalışmıyorum. Bu yaşadıklarımdan sonucunda çalışmayı kim düşünebilir. Benim hakkımda en ufak bir delil toplamayacaksın, lehime ifade vermek isteyenleri dinlemeyeceksin, dünyanın neresinde böyle adalet var." diye konuştu.

Mahkeme başkanı duruşmayı yarına erteledi.

17.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 270 kişinin yargılandığı davaya ilişkin duruşmada, tutuklu sanık eski Amfibi Gemiler Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün, 15 Temmuz'da darbe karşıtı eylemlerde bulunduğunu iddia etti.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Ergün, "Darbe girişiminin yaşandığı gece ulaşılmasına rağmen yapmış olduğu görüşmede muallakta kaldığı, müşteki tümamiraller Hasan Nihat Doğan ve Aydın Şirin'in derdest edilmesi olayını sonradan bilmesine karşın geri getirilmeleri için bir çaba sarfetmediği, sıkıyönetim emri ve ekindeki atamalar listesinde Foça Batı Görev Grup Komutanı görevinin kendisine verildiği, izinli olmasına rağmen üsse geldiği, darbeye teşebbüs olayını engellemek için hiçbir faaliyette bulunmadığı" suçlamalarına ilişkin savunma yaptı.

Ülke genelinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün hiçbir faaliyetinde yer almadığını, darbe girişimi öncesi Ankara'da gerçekleştirilen ve bazı rütbeli komutanların yer aldığı villadaki toplantıya katılmadığını öne süren Ergün, kalkışmadan haberinin olmadığını, halen görevde olan Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Hasan Uşaklıoğlu'ndan başka kimseden emir almadığını savundu.

Acil bir durum olduğundan, izinli olmasına rağmen sorumluluğu nedeniyle birliğine gittiğini söyleyen Ergün, tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın odasına gittiğinde masadaki sözde sıkıyönetim listesini gösterdiğini ve kısa süre bu listeye göz gezdirdiğini ifade etti.

"Yaptık bir cahillik"

Yıldız'a, Tümamiral Aydın Şirin'in nerede olduğunu sorduğunu anlatan Ergün, "Amiralimizin emniyet ve güvenliğini aldık. Karargahta değiller' dedi. Bunun üzerine sinirlendim ve kendisine 'Ne yaptın sen?' diye çıkıştım. Yıldız ise 'Yaptık bir cahillik' dedi. Olanlardan bir gariplik ve tuhaflık olduğunu anlayınca daha sağlıklı bilgi almak için Amfibi Görev Komutanlığına giderek tutuklu sanık eski Amfibi Görev Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Kemal Akın ile görüştüm." dedi.

Ergün, sözde sıkıyönetim emrinin detaylarına baktığında kendisine Batı Görev Komutanlığı görevinin verildiğini gördüğünü söyledi.

Emrin rızası olmadan hazırlandığını savunan Ergün, şu ifadeleri kullandı:

"İllegal bir yapının emirle görev vermesine canım çok sıkıldı. Amfibi Gemiler Komutanlığı 3 Ağustos'ta lağvedileceği için ismimin karşısına 'Devam' yazılamazdı. Bölgedeki tek deniz amiral olduğumdan Batı Görev Komutanlığına en uygun amiral bendim. Bu sebeplerden görevine eşit bir komutanlık olduğu için ismim mecburiyetten o listeye yazıldı. Ayrıca sıkıyönetim emrindeki görevimle ilgili bir çabam ve gayretim de olmamıştır. Tanıkların ifadesinde de bu görevi kabul etmediğim anlaşılacaktır."

Ergün, 15 Temmuz'da darbecilere destek anlamında bir emir vermediğini iddia etti.

Birliğinde herhangi bir kalkışma olmadığını ileri süren Ergün, "Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı gemilerin yüzde 70'ine yakına denize açılmışken, emrimdeki 21 gemiyi seyre kaldırmayarak darbeye karşı oldum. Emrimdeki yaklaşık 900 askeri personelin hiçbiri gözaltına alınmamış olması darbe karşıtı olduğumun kanıtıdır. Sadece ben tutukluyum, bunu da mahkemenin takdirine sunuyorum. Darbeyi destekler nitelikte karargahta ya da başka bir yerde ufacık bir söylemim olmamıştır." şeklinde konuştu.

"Bir doları hatıra için saklıyordum"

Ergün, mahkeme başkanının, "Soruşturma aşamasında yapılan aramalarda ele geçirilen bir Amerikan doları için ne diyeceksin?" sorusuna, "1998'de gemi alımları için ABD'ye gittiğimde bir doları hatıra için cüzdanımda saklıyordum. O doların basım tarihi 1996'dır. Basım tarihi ve seri numaralarına bakıldığında bunun, Fetullah Gülen ile alakası olmadığı görülecektir." karşılığını verdi.

Sanık Albay'ın savunması

Tutuklu sanık eski Albay Kemal Akın ise 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinden açıklama gelmesi için beklemede kaldığını ifade ederek, "Darbeyi destekleseydim, emrim altındaki personele emir verir, sıkıyönetim direktifini bağlı birliklere gönderir, darbeye destek veren Tuğamiral Yıldız'ın emrine girer ya da kritik görevdeki askeri personeli göreve çağırırdım. Lanetlediğim FETÖ ile ilişkilendirilmekten utanç duyuyorum. Bu hain örgütün hiçbir zaman kuklası olmadım, bu örgüte irademi teslim etmedim. Meslekten ihraç edildim. Emeklilik hakkını aldım ama maaş ve ikramiyeme el konuldu. At izi ile it izinin artık ayrılmasının vakti geldiğini düşünüyorum."

"Sıkıyönetim listesini hazırlayanlardan şikayetçiyim"

Tutuklu sanık eski Güney Deniz Saha Komutanlığı Harekat Başkanı Albay Malik Karahan, sözde sıkıyönetim listesinde isminin karşısında " Güney Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı" yazmasına ilişkin yaptığı savunmasında, darbe girişiminden haberinin olmadığını, kendisinin de bazı sanıklar gibi sıkıyönetim listesi mağduriyeti yaşadığını ifade ederek, "Bu listeyi hazırlayan kişilerden şikayetçiyim." dedi.

Karahan, telefonunda örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock" tespit edilmesine ilişkin "Darbe girişiminden sonra ilk kez duyduğum programı telefonuma yüklemedim, kullanmadım. 'ByLock' kullanıcı olduğum suçlamayı iddianamede gördüm. MİT tarafından hazırlanan 'ByLock' raporunda telefon kaydımda bir çağrı yapıldığı görülmektedir. Program üzerinden kimlerle görüştüğüm, mesajlaştığım, kimlere çağrıda bulunduğumun detaylandırılmasını talep ediyorum. Emniyette olan telefonumdan programı kullanıp kullanmadığım ortaya çıkacaktır." beyanında bulundu.

Mahkeme heyeti, Ergün, Akın ve Karahan'ın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmaya 20 Mart'a kadar ara verdi

İDDİANAME

İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" şüpheli olduğu 267 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti.

Daha sonra hazırlanan ek iddianameyle 3 kişinin daha dosyaya eklenmesiyle sanık sayısı 270'e yükselmişti.

Yargılananlar arasında tamamı Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen, "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen tutuklu sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ile Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez de bulunuyor.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'İzmir Darbe Yapılanması 270 sanık' davası

(18 Mart 2017, 13:50)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=9867    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.607.420