Ergenekon davasında 289. duruşma görülüyor. Duruşmada sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam ediliyor.
29.04.2013 13:06 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 66´sı tutuklu 275 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 289. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 39 tutuklu sanık katıldı.
Duruşmada, bu davadan tutuksuz yargılanan 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile emekli Tümgeneral Erdal Şenel, Balyoz Planı davasında hapisle cezalandırılan emekli Albay Mustafa Koç, kumar operasyonu kapsamında görülen davada tutuklu yargılanan Sami Hoştan ile başka suçtan tutuklu olan Yüksel Dilsiz ve Selim Akkurt da duruşmada hazır bulundu.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Ankara GATA´da tedavi gören Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgenaral Levent Ersöz ile Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu´nun da aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
BEŞ SANIK DAHA SONRA SAVUNMA YAPACAK
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, mahkeme kararı ile duruşmada hazır edilen başka suçlardan tutuklu 5 sanığa, savunma yapmaya hazır olup olmadıklarını sordu.
Esas hakkında savunma yapması için söz verilen Kemal Gürüz, takım elbise giyemediğine atıfta bulunarak, Öncelikle kıyafetimden dolayı mahkemeden özür dilerim dedi. Başkan Özese ise bunun sorun olmadığını söyledi.
Gürüz, esas hakkındaki beyanların alınması için mahkemenin yaptığı çağrının cumartesi günü kendilerine bildirildiğini, pazar günü de apar topar Sincan Cezaevi´nden Silivri´ye nakledildiğini ifade ederek, Avukatımla temasa geçildi. Geldiğinde savunma yapacağım diye konuştu.
Erdal Şenel de aynı şekilde pazar günü Sincan Cezaevi´nden nakledildiğini, avukatının da duruşmaya geldiğinden haberi olmadığını belirterek, avukatı gelmesi durumunda esas hakkında beyanda bulunacağını anlattı.
Mustafa Koç da beyanlarını tamamlamadığını, iddianamedeki sırası geldiğinde de mütalaaya ilişkin savunma yapabileceğini söyledi. Yüksel Dilsiz ve Selim Akkurt ise süre talep etti. Sanıklar Koç, Akkurt ve Dilsiz, en azından bir hafta kendilerine süre verilmesini istediler.
SANIK MUZAFFER TEKİN´İN SAVUNMASI
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanık Muzaffer Tekin´den savunmasını yapmasını istedi. Avukatı Selin Deviren Tahtabiçen tarafından duruşma başlamadan önce basın mensuplarına 686 sayfalık yazılı savunması verilen sanık Tekin, savunmasını yapmak üzere sanık kürsüsüne geçti.
Muzaffer Tekin, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması olayları ile de suçlandıklarını ve bu nedenle tutuklu sanık Veli Küçük ile en ağır ithamlarla karşı karşıya olduklarını belirtti. Tekin, mahkeme tarafından verilen 2 saatlik savunma süresinin 10-15 dakika dahauzatılması için talepte bulundu. Ancak Başkan Özese, mahkeme kararının böyle olduğunu belirterek belirlenen şekilde 2 saat savunma süresinin olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Gazetesi´ne el bombası atılması ve Danıştay saldırısıyla bir ilgisinin olmadığını iddia eden Tekin, Beni Cumhuriyet Gazetesi´ne bomba atılması olayı ve Danıştay olayı ile ilişkilendiren, irtibatlandıran iradeyi tanımıyorum. Gerçekleri delilleri ile ortaya çıkaracağım dedi. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması olayları ile kendisini irtibatlandıracak bir iradeyi tanımadığını belirten Tekin, bu nedenle de bu konularda savunma yapmayacağını, ancak bu iddiaları savunmasında çürüteceğini söyledi. (AA, Cihan)
Danıştay saldırısının asli faillerin gizlendiğini belirten Tekin, Danıştay saldırısını masum insanların yıkmak adına bu toprakların daha önce hiç görmediği, şahit olmadığı adaletsizlikler ve vicdansızlıklar fütursuzca uygulanmaktadır. diye konuştu.
Mütalaada kendisine yöneltilen suçlamaların dayanaksız olduğunu öne süren Tekin, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel sahip olduğu benzersiz donanım ve niteliklerinin sadece dört tanesini kullanarak bu davaları pek güzelce çözmüştür. Birinci titri savcı. Başbakanın, mesleğini elinden almasından (Başbakan´ın, bu davanın savcısı olduğunu söylemesinden) sonra diğer savcı Nihat Taşkın ile birlikte Avukat. Lehe olan delilleri yok etmesi ve Osman Yıldırım´ın lehine delil yaratması ile İllüzyonist. Son olarak da insanların beyinlerini okuması, müthiş öngörüsü ve meşhur kanaatleri ile geleceği gören bir Medyum. ifadesini kullandı.
Tekin´in bu sözleri sırasında Savcı Pekgüzel, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese´den konuşmak için ısrarla söz istedi. Başkan Özese´nin, savunma yapıldığını hatırlatmasının ardından Pekgüzel, söz verilmemesine rağmen Savunma kesilmez ama sanığın savunma sınırlarını aşan sözlerini uyarmanızı talep ediyorum. dedi.
Mütalaada, Osman Yıldırım´a Danıştay saldırısı eyleminden vazgeçtiği iddiasıyla ceza istenmediğine dikkat çeken Tekin, Osman Yıldırım, kesinlikle bu eylemin yapılmasını engellemek düşüncesinde değildir ve olmamıştır. Yıldırım, Alparslan Arslan´ı yüreklendirmekte fakat sonucun vehametini bildiği içinde geri planda kalıp kaçış hesapları yapmaktadır. şeklinde konuştu.
Sanık Tekin, Alparslan Arslan ile de menfur Danıştay saldırısından geriye dönük 1-1.5 yıl hiç görüşmediğimi yıllarca haykırdım. şeklinde savunma yaptı.
Başkan Özese, sanık Tekin´in kendisi ile avukatına verilen 2 saatlik süreyi tek başına kullanmasının ardından avukatı Selin Deviren Tahtabiçen´e fazladan 5 dakikalık konuişma süresi verdi. Danıştay davasının Yargıtay tarafından esastan bozulmadığını belirten Avukat Tahtabiçen de Esas hakkında hüküm tahsi edemezsiniz. Yasayı çiğniyorsunuz. Danıştay saldırısı ile ilgili Osman Yıldırım´ın cezasını ortadan kaldıramaz ve onun beraatine karar veremezsiniz. diye konuştu.
Alparslan Arslan´ın tarikat bağlantısını ispatladıklarını ileri süren ve Danıştay saldırısının türban hassasiyeti nedeniyle işlendiğini savunan Tahtabiçen, Alparslan Arslan ile Muzaffer Tekin arasında bir bağlantı yoktur. iddiasında bulundu.
SANIK İSMAİL YILDIZ´IN SAVUNMASI
Daha sonra da Siyasi, Ekonomik ve Strateji Araştırma Merkezi (SESAR) başkanı olan tutuklu sanık İsmail Yıldız, savunmasını yaptı. Hakkında ileri sürülen suçlamaları kabul etmediğini belirten Yıldız, Terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorum. Ben terörist değilim. dedi.
Bazı siyasetçilerle görüştüğünü belirten Yıldız, bu görüşmelerde siyasi içerikli sohbetler olduğunu, ancak darbe konuşmadıklarını iddia etti. Hiçbir muvazzaf asker ile AK Parti´den ayrılacaklar ile ilgili görüşmediğini ve böyle bir liste vermediğini belirten Yıldız, Levent Ersöz ile yaptığım görüşmeler, maksadını aşmıştır. Zaten benden istediklerini vermediğim için de aramız açılmıştır. Darbe yapacak olan bunu kamuoyuna sorar mı? Büyükanıt kamuoyuna sorarak mı muhtıra verdi. Bu şekilde darbe yapılacağı iddiaları asılsızdır. ifadesini kullandı.
Yıldız, yargılandığı dönemde bir süre peçete ve kağıt mendillere cep telefonu şeklini vererek duruşmalarda bu yapma telefonla saatlerce konuşmasıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Bu yapma telefonla kendi kendine yaptığı konuşmaları sırasında da uzun uzun notlar alıyordu. Bu süreçte diğer tutuklu sanıklar, Yıldız´ın 30 kilo civarında zayıfladığını, psikolojisinin yerinde olmadığını ve ölmesinden korktuklarını belirterek hastaneye sevk edilmesini istemişlerdi. Bu süreçte Yıldız, Naziler tarafından 1. Dünya savaşı zamanında kurulan ve dünyanın en önemli gizli örgütleri arasında bulunan ´Thule´ örgütü ile ilgili ilginç saptamalarda bulunmuş, kendisinin de dünyanın bu en önemli örgütünün başkanı olduğunu dile getirmişti. (Cihan)
SANIK MUHİTTİN ERDAL ŞENEL´İN SAVUNMASI
Ergenekon Davası´ndan tutuksuz yargılanan ancak ´28 Şubat´ soruşturması kapsamında tutuklanan Eski Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Muhittin Erdal Şenel´e son savunması için saat 17.00 sıralarında söz verildi.
Şenel, ?Esas hakkındaki mütalaa iddianamenin tekrarı niteliğinde. Daha önce verdiğim sözlü ve yazılı savunmamı tekrar ederim. Avukatım benim adıma savunma yapacak dedi. Avukat Abdullah Kaya da müvekkili Şenel´in hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye her zaman inandığını ve hukukun dışına çıkan hiçbir davranışının olmadığını belirtti. Mütalada hakkında ´Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs´ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Erdal Şenel, avukatının savunmasını tamamlanmasının ardından yeniden söz aldı. Şenel ?Mütalaada açıklanması yasak olan ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgilerin temin edilmesini içeren TCK´nın 334. maddesi uyarınca hakkımda ceza isteniyor. Ancak iddianamede böyle bir suçlama yok. Bu suçlamaya ilişkin somut bir belge yok, soyut suçlama var. Yüce mahkemenizin adil bir karar vereceğine inanıyorum. Beraatimi talep ediyorum. dedi.
Bugünkü oturumda Muzaffer Tekin, İsmail Yıldız ve Erdal Şenel´in esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmalarının alındığı duruşma, yarın saat 09.00´a ertelendi.
Duruşma sonrasında avukatlara ve sanıklara bir açıklama yapan Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamadıklarını belirten bazı kişilerin süre istediğini anımsatarak, beyanlar iddianame sırasına göre alınacağı için buna göre hazırlanılmasını istedi.
(29 Nisan 2013, 13:06)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap