Tam
EskidenYeniye
 
TAHŞİYE İDDİANAMESİ     (Toplam 333 sayfa)

 

bulunan 34 EC 1478 plaka sayılı (Mehmet Sururi KALE adına kayıtlı) araca bindikleri görüldü. 19.10: Söz konusu aracın Güngören Merkez istikametine doğru ilerlediği görüldü. 19.40: Aracın Hedef şahsın ikameti yakınında durduğu görüldü. 19.45: Hedef şahsın araçtan inerek sokak içerisindeki markete giriş yaptığı görüldü. 19.50: Şahsın elinde bir poşet ile marketten çıktığı ve ikametine giriş yaptığı görüldü. 20.00: Adreste başka bir gelişme olmaması üzerine şube ile kurulan irtibat neticesinde çalışmaya son verilmiştir. îş bu rapor tarafımızdan tanzimle altı birlikte imza altına alınmıştır. 23.01.2010 RAPOR İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının(CMK 250 SMY) 24.12.2009 tarih Teknik Takip no:2009/1285 Soruşturma No:2009/1006 sayılı Teknik Araçlarla İzleme Kararı gereği El-Kaide Yanlısı Mehmet DOĞAN Grubu içerisindeki faaliyetlerinden dolayı hedeflerimiz arasında yer alan İstanbul-Üsküdar Nüfusuna kayıtlı, Hüseyin-Ayşe oğlu, Üsküdar-1960 doğumlu Murat ÖZTÜRK(T.C.46741357300) isimli şahsın ikamet adresi olarak değerlendirilen İlimiz Ümraniye İlçesi Esenevler Mahallesi Bayrak Sokak No: 17/12 sayılı adres ve çevresinde 28.12.2009 tarihinde Saat: 07.00: Usulüne uygun olarak tarassut çalışmasına başlanıldı. 07.40: No: 17 sayılı adresten çıkan hedef şahsın eşi ve çocuğu olarak değerlendirilen iki şahsın 34 SCN 28 plaka sayılı araca binerek Yunus Emre Caddesi istikametine gittikleri görüldü. 07.45: 34 SCN 28 plaka sayılı aracın hedef şahsın ikameti önünde durduğu, hedef şahsın eşi olarak değerlendirilen bayan şahsın araçtan inerek No:17 sayılı adrese giriş yaptığı görüldü. 11.30: Hedef şahsın adresinden çıkarak aracına bindiği görüldü.
SAYFA: 101   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

11.31: Aracın Üsküdar istikametine gittiği görüldü. 11.35: Aracın Ali Nihat Tarlan İlköğretim Okulu önünde durduğu ve şahsın araçtan inerek okula giriş yaptığı görüldü. 11.37: Hedef şahsın okuldan çıkarak aracına bindiği görüldü. 11.40: Aracın Ümraniye ilçesi Ziya Paşa Caddesi üzerinde bulunan Esat Paşa Sağlık Ocağı önünde durduğu akabinde hedef şahsın araçtan inerek Sağlık Ocağına giriş yaptığı görüldü. 11.50: Hedef şahsın Sağlık Ocağından çıkarak aracına bindiği görüldü. 11.55: Hedef aracın Şehit Cevher Dudayev caddesi üzerinde bulunan Murat Eczanesi önünde durduğu akabinde şahsın araçtan inerek eczaneye giriş yaptığı görüldü. 12.00: Hedef şahsın eczaneden çıkarak aracına bindiği görüldü. 12.05: Aracın Ali Nihat Tarlan İlköğretim Okulu önünde durduğu ve şahsın araçtan inerek okula giriş yaptığı görüldü. 12.25: Hedef şahsın okuldan çıkarak aracına bindiği görüldü. 12.30: Hedef aracın şahsın ikameti önünde durduğu ve şahsın arkaçtan inerek ikametine giriş yaptığı görüldü. 12.40: Hedef şahsın ikametinden çıktığı ve aracına bindiği görüldü. 12.45: Aracın Ümraniye İlçesi Ünalan Mahallesi No:5/A sayılı adres önünde durduğu görüldü. 12.50: Şahsın araçtan inerek adreste bulunan Selçuklu Sigorta isimli işyerinden çıkan X1 (30-35 yaşlarında, 75-80 kilolarında, 1,70-1,75 boylarında beyaz tenli, kirli sakallı) erkek şahıs ile buluştuğu akabinde aracına bindikleri görüldü. 12.55: Araçtan Ali Nihat Tarlan İlköğretim Okulu önünde durduğu akabinde hedef şahıs ve X1 erkek şahsın araçtan inerek okula giriş yaptıkları görüldü. 13.00: Okuldan çıkan X1 erkek şahsın 34 SCN 28 plaka sayılı araca binerek uzaklaştığı görüldü. 13.30: Konu ile ilgili başka bir gelişme olmaması üzerine; şube ile kurulan irtibat neticesinde çalışmaya son verildi. İş bu Rapor tarafımızdan tanzimle altı birlikte imza altına alındı.31.12.2009
SAYFA: 102   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

RAPOR İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının(CMK 250 SMY) 18,11.2009 tarih Teknik Takip no:2009/1147 Soruşturma No:2009/1006 sayılı Teknik Araçlarla İzleme Kararı gereği El-Kaide Yanlısı Mehmet DOĞAN Grubu grubu faaliyetlerinin deşifresine yönelik sürdürülen çalışmalar çerçevesinde, grup mensupları tarafından dershane olarak kullanıldığı değerlendirilen İlimiz Güngören İlçesi Mehmet Nesih Özmen Mahallesi Savaş Caddesi Çetinkale Sitesi No:9/E sayılı adres ve çevresinde 23.11.2009 tarihinde saat; 08.30:Usulüne uygun olarak tarassut çalışmasına başlanıldı. 09.40:Bahse konu adresten hedeflerimiz arasında bulunan Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ isimli şahsın çıkış yaparak uzaklaştığı görüldü. 09.42:Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ'nün tekrar bahse konu adrese giriş yaptığı görüldü. 09.45:Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ isimli şahsın çıkış yaparak uzaklaştığı görüldü. 10.40:Bahse konu adresten X1 (55-60 yaşlarında, 1.60-1.70 boylarında, 70-75 kilolarında, beyaz tenli, kır saçlı ve sakallı, saçları üst kısımdan dökük, üzerinde gri takım elbise, kahverengi palto bulunan) erkek şahsın çıkış yaparak uzaklaştığı görüldü 11.55:Bahse konu adresten hedeflerimiz arasında bulunan Abdulbaki AKKUŞ isimli şahsın rıkıc vanarak hinanın karsısında bulunan Mescid-i Nurani isimli camiye giriş yaptığı görüldü 12.20:Bahse konu adres önüne X2 (65-70 yaşlarında, 1.60-1.65 boylarında, 80-85 kilolarında, buğday tenli, kır saçlı, günlük traşlı ve bıyıklı, üzerinde siyah takke, açık renkli pantolon, gri ceket ve koyu renkli gömlek bulunan) erkek şahıs ve X3 (45-50 yaşlarında, 1.75-1.80 boylarında, 70-75 kilolarında, esmer tenli, kirli sakallı, siyah saçlı, sol gözü sakat olan ve topallayaraktan yürüyen, üzerinde koyu renk takım elbise ve beyaz gömlek bulunan) erkek şahsın gelerek kısa bir müddet ayaküstü sohbet ettiği ve daha sonra söz konusu şahısların ayrıldıkları görüldü. 12.30: Abdulbaki AKKUŞ isimli şahsın bahse konu adrese giriş yaptığı görüldü.
SAYFA: 103   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

12.45: Abdulbaki AKKUŞ isimli şahsın bahse konu adresten çıkarak uzaklaştığı görüldü. 12.55: Abdulbaki AKKUŞ isimli şahsın tekrar bahse konu adrese giriş yaptığı görüldü. 13.50: Abdulbaki AKKUŞ isimli şahsın bahse konu adresten çıkış yaparak uzaklaştığı görüldü. 14.10: Abdulbaki AKKUŞ isimli şahsın, beraberinde X4 (60-65 yaşlarında, 1.70-1.75 boylarında, 75-80 kilolarında, buğday tenli, uzun ve kır sakallı, siyah saçlı, üzerinde açık renk bol pantolon, kareli gömlekli ve koyu renk hırka bulunan) erkek şahıs olduğu halde bahse konu adrese giriş yaptığı görüldü. 14.15: Bahse konu adresten Abdulbaki AKKUŞ isimli şahsın çıkış yaparak Mescid-i Nurani'ye giriş yaptığı görüldü. 14.25: Bahse konu adresten elinde üç adet kırmızı renkli kitap bulunduğu halde çıkış yapan X4 erkek şahsın Mescid-İNurani'ye giriş yaptığı görüldü. 18.10: Söz konusu camiden çıkan X4 erkek şahsın, bahse konu adres önüne gelen X5 (2530 yaşlarında, 1.80-1.85 boylarında, 75-80 kilolarında, açık tenli, siyah ve kirli sakallı, gözlüklü, üzerinde gri ceket, açık renk pantolon, beyaz renkli gömlek ve çizgili mavi kazak bulunan) erkek şahıs ile birlikte ayaküstü sohbet ettiği görüldü. 16.15: X5 erkek şahsın bahse konu adrese giriş yaptığı, X4 erkek şahsın ise ayrıldığı görüldü. 16.45: Bahse konu adresten X5 erkek şahsın çıkış yaparak Mescid-i Nurani'ye giriş yaptığı görüldü. 17.25: Havanın kararması ile birlikte teknik çalışmanın sağlıklı yapılamadığı görülmüş olup, şube ile kurulan irtibat neticesinde çalışmaya son verildi. İş bu Rapor tarafımızdan tanzimle altı birlikte imza altına alındı.29.12.2009 Yine izleme sürecinde aşağıdaki paragraflarda görüleceği üzere bir çok teknik araçlarla izleme tutanaklarının tanzim edildiği, bu tutanakların müşteki beyanlarına göre şantaj amaçlı kullanıldığının anlaşıldığı, diğer taraftan iletişim tespitlerine göre bu tutanakları tanzim ettikleri sicil numaralarında belirtilen şüpheliler Recep Güleç, Çetin Öztürk, Rıfat Aslan ve Erdem Kısa'nın tutanakların düzenlendiği saatlerde izleme yapılan mahallerde bulunmadıkları, bu yerler civarında çoğu zaman istihbarat şube müdürlüğünde görev yapan şüpheli Aytekin AĞÖREN ve diğer şüpheliler olduğunun görüldüğü, bu tespite göre de belirtildiği üzere gerçekte soruşturmanın tüm aşamaları ile istihbarat şube müdürlüğünce aleyhe kasıtlı olarak yönlendirildiği, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yapan şüphelilerin de yapılan bu eylem ve işlemlere iştirak ettiklerinin anlaşıldığı,
SAYFA: 104   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Soruşturma sürecinde tahkikat emri verilmesi üzerine ele geçen mühimmatlara ilişkin detaylı menşei sorgusu yapılıp araştırmalara başlandığında özellikle el bombalarına benzer mühimmatların Güneydoğu Anadolu bölgesi ile diğer bölgelerde ele geçirildiği, ancak sis kutusunun çok sık rastlanan bir materyal olmadığı, daha öncesinde 21.04.2009 tarihinde Poyrazköyde ve 09.01.2009 tarihinde Gölbaşı ilçesinde yapılan kazılarda elde edildiği, tespit edilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızca ele geçen bomba ve mühimmatlar yeniden inceletilmek istenildiğinde de üst paragraflarda belirtildiği üzere 17-25 Aralık 2013 tarihlerindeki darbe girişimi sürecinde suç örgütünün bomba İmha Şube Müdürlüğünün istemi üzerine 31/12/2013 tarihinde aradan dört yıla yakın süre geçtikten sonra imha edilmiş olması nedeni ile incelenememiştir. Yine soruşturmamız başlangıcında müşteki Mehmet Doğan'ın kanaat önderi olduğu grubun terör örgütü gurubu olup olmadığı, guruba operasyon yapılan 2009-2010 yılları öncesi ve sonrasında terör örgütü niteliğini taşıyıp taşımadığına dair soruşturmalar olup olmadığı, bu konuda bilgi olup olmadığı hususu sorulduğunda 19.11.2014 Tarihli cevabı yazıda Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire başkanlığında radikal tahşiye gurubu yahut El kaide yanlısı Mehmet Doğan gurubu adıyla ulusal yahut uluslararası alanda terör örgütü bulunduğuna dair kayıt ve bilgilerin olmadığına dair cevap verildiği, Yine soruşturma sürecinde müşteki Turgut Yıldırım'ın insiyatifindeki Bahçelievler ilçesi siyavuşpaşa mahallesinde bulunan sohbet evinde yapılan aramaya ilişkin meçhul kalan parmak izlerinin kimlere ait olduğu hususunda araştırmaya başlandığında yeniden afis ortamındaki mukayeselerneticesinde Olay yeri İnceleme Şube Müdürlüğünce tanzim edilen 21.11.2014 ve 29.05.2015 tarihli raporlarda olay mahalinden yani bina içersinden elde edilen bir kısım kişilere ait parmak izleri tespit edilebilmiş iken patlayıcı mühimmatın bulunduğu poşet üzerindeki parmak izinin kime ait olduğunun tespit edilemediği, Bu süreçte 2009/1016 sayılı soruşturmada şüpheli sıfatıyla soruşturmaya dahil edilip izlenen ve dinlenen müşteki ve mağdurların beyanlarına başvurulduğu, bu beyanlarında El Kaide Silahlı Terör örgütü ile irtibatlarının olmadığı, ele geçen bomba ve diğer mühimatı hiç bir ilgilerinin olmadığını beyan etmeleri yanında bir kısım müştekiler ve özelikle Turgut YILDIRIM, Mehmet Nuri Turan, Mustafa Kaplan tarafından bomba ve mühimmatların şüpheli Fethullah Gülen'in oluşturduğu yapılanmaya bağlı görevliler tarafından beyan ederek şikayetçi olduklarını beyan ederlerken bir kısım mağdur ve müştekiler de müşteki Mehmet Doğan gurubu ile ilgi ve irtibatlarım olmadığını belirttikleri, Bu kapsamda Mustafa Serkan Saraç, Mahsum Yeşilırmak müşteki Mehmet Doğan ile herhangi bir ilgi ve irtibatının olmadığını beyan ettikleri, bu hususun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Emanet Memurluğunda bulunan iletişim tapeleri incelendiğinde tespit edildiği, Soruşturmanın devamı sürecinde müşteki Mehmet Doğan ve diğer müştekilere yönelik hali hazırda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında bulunmakta olan iletişim tapeleri aslı ile ses dosyaları CD ortamındaki ses dosyaları örneklerinin alınarak incelendiği, Bu incelemelerde de görüleceği üzere müştekilerin herhangi bir suç teşkil etmeyen görüşmelerinin yanı sıra özellikle grup içerisinde belli bir tanınmışlığı olan müştekilerin cinsel içerikli konuşma ve görüşmeleri sanki suç unsuru taşıyormuşcasına ileşitim tapesi haline getirildiği, devam eden süreçte de müştekiler Hasip Danış, Abdulbaki Akkuş, Hacı Tunay Yaman, Sait Han, Cezmi Çatalkaya'ya Emniyet Müdürlüğündeki sorgularında suç soruşturması ile irtitabı olmadığı halde bu görüşmelerin içeriklerinin müşteki Mehmet DOĞAN aleyhine ifade verilmesini sağlamak amacıyla şantaj yapmak kastıyla sorulduğu,
SAYFA: 105   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Başlangıç paragraflarında da açıklandığı üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün soruşturma başlangıcında suç unusuru taşıdığını belirttiği, devam eden aşamada da operasyonel süreçte el koyduğu gruba ait yayın evinden yayınlanan eserlere ilişkin olarak suç unsuru taşıdıkları gerekçesi ile toplatma kararı olup olmadığı araştırıldığında Kültür Bakanlığının İzni ile yayınlanan bu eserlere ilişkin toplatma kararı bulunmadığı ve yasak yayınlar arasında olmadığının tespit edildiği, bu eserlerden ikazname, esrarname, cihadname, reddül evham, mesarüfü zekat, mesaülü zekat, icazül Kuran isimli eserler bizzat C. Başsavcılığımızca incelendiğinde üst paragraflarda belirtildiği üzere gruba ait yorumlar ve dini görüşlerden ibaret olduğu, doğrudan terör eylemlerinin gerçekleştirilmesi yahut desteklenmesi mahiyetinde fikir ve görüşlerin bulunmadığının görüldüğü, buna göre dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerinin sırf takip edilen müştekilere yönelik olarak suçluluk algısı oluşturmak amacı ile suç unsuru taşımayan eserlere ilişkin ilk önce soruşturma başlangıcında suç unsuru taşıdığı belirtildikten sonra operasyonel faaliyet sürecinde detayı üst paragraflarda belirtildiği üzere izinli olan bu yayınlara el konulduğu, bu durumunda müştekilere yönelik iftira amaçlı soruşturma yapıldığının göstergesi olduğu anlaşılmıştır.
SAYFA: 106   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Soruşturma Sürecinde Haklarında Cmk 250. Maddesi İle Yetkili Birimin 2009/1016 Sayılı Evrakı İle Soruşturma Yapılıp Soruşturmaya Dahil Edilen Müştekilerin Beyanlarının Tespitine Çalışılmış Olup, Müştekilerin Beyanlarında; 1 - MÜŞTEKİ ABDÜLBAKİ AKKUŞ Evren Mah. 8. Sokak No: 53/5 Bağcılar/İstanbul-(AKS:01/11/2009) adresinde ikamet eder. Halen 0536 4572159 numaralı telefon hattını kullanmaktadır. Maye Otomotiv Marmara sanayi sitesinde otomotiv işi ile uğraşır. 2009/1016 sayılı soruşturmada grup lideri olduğu iddia edilen Mehmet DOĞAN adlı müştekinin damadı olur. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında İstanbul ili Güngören ilçesinde bulunan ve grup adına faaliyet gösteren medresenin sorumlusu olduğu 0536 4572159 numaralı telefon hattını kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu 0536 4572159 numaralı hatla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 ay) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 5 defa toplam 9 aya yakın bir süre yani 04/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu 0536 4572159 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Yine adı geçen müştekinin kullandığı 0531 7419363 numaralı hatla ilgili olarak 10/06/20009 tarih ve 2009/775 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmış. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 2 defa toplam 6 aylık bir süre yani 09/12/2009 tarihine kadar kullanmakta olduğu 0536 4572159 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak teknik takip çalışması yapıldığı iddiasıyla, çalışmanın yapıldığı tarihten sonraki ilerleyen dönemlerde 4 adet fiziki takip tutanağı tanzim edildiği anlaşılmıştır. Müşteki 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonla yakalanmış, gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece serbest kalmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada 13153 seri numaralı Huğlu marka ruhsatlı av tüfeği ve bu tüfeğe ait 2 adet fişek, 5 adet davetname, 3 adet ikazname, 2 adet hakikat name isimli kitaplar ile laptop bilgisayara ait 1 adet hard diske el konulmuş, aramada suç ve suç unsuru olarak değerlendirilebilecek her hangi bir materyale rastlanılmadığı anlaşılmış. Müştekinin ikametinde ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturma ile ilişkilendirilebilecek suç ve suç unsurunun olmadığı tespit edilmiştir. Müştekinin ikametinde ele geçirilen kitaplarla ilgili yapılan çalışmalarda yasak yayınlar arasında bulunmadıkları anlaşılmış. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmadığı, Soruşturma kapsamında müştekinin kullandığı cep telefonu ile yapmış olduğu ve soruşturma konusu suç ve suç unsuru teşkil etmeyen cinsel içerikli görüşmelerin tape haline getirildiği ve ifade alma aşamasında müştekiye avukatı huzurunda soru olarak yöneltildiği tespit edilmiştir. 06/06/2012 tarihinde soruşturma savcısı tarafından verilen Esas Hakkında Mütalaada müştekinin Terör Örgütüne Üye olmak suçundan beraatı talep edilmiştir. 16/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlk okulu Tatvan'da orta okulu İstanbul'da okudum daha sonra tam olarak hatırlamıyorum ancak 2005-yada 2006 Tahşiye Yayınları isimli firmada çalışmaya başladım. İfademin girişinde belirttiğim gibi o dönem yapılan soruşturmayla ilgili olarak Vatan Emniyet Müdürlüğüne getirildim. Emniyet
SAYFA: 107   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

getirildiğim ilk gün yani 22 Ocak 2010 günü saat:21:00 sıralarında Yüz yüze teşhis yaptırılması durumunda teşhis edebileceğim görevlilerden biri bir odaya aldı. Bir süre sonra benim bulunduğum odada 3 kişi oldu bu şahıslar, bu görevliler bana daha önceden görmediğim ve tanımadığım bir kadının fotoğrafını göstererek ''senin bu kadınla gayri resmi ilişkin olduğunu tespit ettik. Bak sen evli barklı insansın karın çoluk çocuğun var ayrıca bir cemaatin içindesin bu gayri resmi ilişkinin ortaya çıkmasını istemiyorsan El Kaide isimli örgüt içinde olduğunu, El Kaide isimli örgütün bombaları olduğunu, benim içinde bulunduğum grubun Afganistan'a savaşmak için (cihat etmek) için adam gönderdiğini ayrıca yine Afganistan'a El Kaide isimli örgüte para toplayarak gönderdiğimizi kabul et eğer kabul etmezsem elimizdeki fotoğrafı ifşa ederiz, Zaten en az 12 yıl hapis yatacaksın'' şeklinde beni tehdit etmeye başladılar, daha sonra bana ''Amerika'yı seviyor musun'' diye sordular bende Amerika'yı sevmediğimi söyledim daha sonra aynı şahıslar bana ''İsrail'i Seviyor musun'' şeklinde soru sorunca ben Başbakanımızı sevmeyen bir ülkeyi nasıl severim diye cevap verdim daha sonra sen Alevilerle ilgili ne düşünüyorsun'' diye sorunca bende Hz. Ali'yi seviyorlar bende Hz. Ali'yi seviyorum diye cevap verdim. Bunların peşinden bana ''Fetullah Hocayı seviyor musun'' diye soru sorunca bende Müslüman kimse ben onu seviyorum dedim. Bu ifademden sonra bu üç görevli beni alarak daha büyük olan bir odaya götürdüler burada üç görevli daha geldi ve alt kişi oldular. Bu ikinci götürüldüğüm yerde de biraz önce bahsettiğim bana söylenen şeyleri kabul etmemi yoksa beni takip etmeleri ve fotoğraftaki kadın ile ilgili olayı herkese duyuracaklarını, hatta basına vereceklerini, söyleyerek beni tehdit etmeye devam ettiler. Devamında Bomba, para ve Adam konuların tekrar tekrar kabul etmemi söylediler bende onlara bu konularla ilgim olmadığını her defasında söyledim. Daha sonra Fetullah GÜLEN isimli şahıs ile ilgili olarak ''Sen Fetullah hocayı sevmiyor musun niye o Müslüman değil mi'' gibi sorular sorunca bende onlara ben kimseye kafir demedim eğer Fetullah hoca Müslüman'sa ben onu da severim dedim ancak odadaki görevliler sürekli olarak bana şantaj yaparak kabul etmem için baskı yaptılar, bir müddet sonra bu baskıya dayanamayarak ben ağlamaya başladım bu şahısların beni bu şekilde baskıya almaları ve tehdit etmeleri yaklaşık 4 saat sürdü ben ağlamaya başlayınca bir başka görevli odaya girerek benim ağladığımı gördü ve ''artık yeter bırakın adamı alın aşağıya götürün'' dedi bunun üzerine orada bulunanlardan aynı gün saat:01:00 sıralarında bir görevli beni alarak aşağıda bulunan nezarethaneye götürdü. Bu anlattıklarım benim resmi olarak ifadem alınmadan önce yaşandı. Gözaltında bulunduğum 3. günü yani 24.01.2010 tarihinde de kendi avukatım refakatinde resmi olarak ifademi aldılar. İfademin alınması sırasında avukatım yanımda olduğu için biraz önce bahsettiğim olayların hiçbiri yaşanmadı. Ben bana kurulan bu kumpasın sorumluları olduğunu düşündüğüm talimatı veren Fetullah GÜLEN ve onun talimatın yerine getiren ilgili şahıslardan emniyette bana uygulanan kötü muameleden dolayı beni tehdit eden emniyet görevlilerinden bu haksız ve kanunsuz olarak yapılan işlemlerin sorumlularından davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. Müşteki ifadesinden de anlaşılacağı üzere göz altında bulunduğu süre zarfında, tehdit, şantaj ve baskılara maruz kaldığı, tarafına suç yüklenilmeye çalışıldığı, tehdit ve şantaj yöntemleriyle var olmayan olgular varmış gibi kabule zorlandığı görülmüş. Soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerin Müşteki Abdülbaki AKKKUŞ'a örgüt lideri şüpheli Fetullah GÜLEN hakkında ne düşündüğüne dair sorular sormaları ve müştekinin Fetullah GÜLEN ile ilgili düşünceleri hakkında fikir sahibi olmaya çalıştıkları anlaşılmıştır. Terörle mücadele kanununda tanımı yapılan terör suçunun soruşturmayı yürüten kolluk görevlileri tarafından göz altına alındığında müştekiye karşı işlendiği anlaşılmıştır.
SAYFA: 108   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

2- MÜŞTEKİ ABDULHAK AKPOLAT ''Sunay Mah. Karşıyaka Küme Evleri Sokak Yeni Dubleks Evler Sitesi No: 3/1 Merkez/Muş-(AKS:13/09/2011) adresinde ikamet eder. Halen 0544 4940949 numaralı hattı kullanır. Muş İl Müftülüğünde İl Vaizi olarak görev yapar. Hedef şahıslar arasında bulunan Alican ÖZMEN ile Burhan BOZGEYİK arasında 17/10/2009 tarihinde gerçekleşen telefon görüşmesinde kendisinin (Abdulhak AKPOLAT'ın) abdulhakakpolat@mynet.com isimli e-posta adresini kullandığı telaffuz edildiğinden 21/10/2009 tarihinde T3417883 Aidiyet numaralı personel tarafından mail adresine gelen iletilerin takip edilmesi hususunda rapor tanzim edilerek 22/10/2009 tarih ve 2009/1577 teknik takip karar numarasıyla mail adresine gelen iletilerin (3 ay süreyle) tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınması sonucunda müşteki 2009/1016 sayılı soruşturmaya şüpheli olarak dahil edilmiştir. Yine adı geçen müştekinin kullandığı 0532 5772522 numaralı hatlarla ilgili olarak 05/11/2009 tarih ve 2009/1803 teknik takip karar numarasıyla 0505 8735059 numaralı hatla ilgili olarak 09/11/2009 tarih ve 2009/901 teknik takip karar numarasıyla 22/01/2010 tarihine kadar iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. abdulhakakpolat@mynet.com isimli e-posta adresi ve 05325772522 ile 05058735059 numaralı hatlarla ilgili olarak 19/01/2010 tarih ve 2010/66 teknik takip karar numarasıyla 22/01/2010 tarihinden geçerli olmak üzere (3 aylık ) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 10 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmış. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda müşteki il dışında olduğu için ikametinde bulunamamış fakat 09.02.2010 tarihinde kendisi İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gelerek teslim olmuş ve mahkemeden serbest kalmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada 57 adet üzerinde herhangi bir yazı bulunmayan ve içeriği bilinmeyen CD, 1 adet Raks marka video kaseti, 2 adet Mikrosoft hafıza kartı, 1 adet Kingston marka Hafıza kartı, 1 adet ses kayıt etme cihazı ( Sanyo), 1 adet HP510 marka CND7121MCQ seri numaralı gri renkli Laptop bilgisayar, 4 adet küçük not defteri, 1 adet İcazul kuran isimli kitap, 1 adet içinde muhtelif notlar bulunan ajanda ele geçirilmiş, aramada suç ve suç unsuru olarak değerlendirilebilecek her hangi bir materyale rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde ele geçirilen kitaplarla ilgili yapılan çalışmalarda yasak yayınlar arasında bulunmadıkları anlaşılmış. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. 06/06/2012 tarihinde soruşturma savcısı tarafından verilen Esas Hakkında Mütalaada müştekinin Terör Örgütüne Üye olmak suçundan beraatı talep Edilmiştir. 05/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''1997 yılında Muş İlinde Yerel radyolardan olan Radyo 49 isimli radyoda program yapıyordum, bu yayınlardan birinde zekat konusunu işlerken, Binalara, Dershanelere, okullara ve yurtlara zekat gitmeyeceğini ancak bireysel olarak öğrencilerin maddi durumlarına göre zekat verilebileceğini söyledim bu konuşmalarım esnasında kesinlikle Fetullah GÜLEN cemaatinin ismini söylemediğim halinde o dönemin Zaman Gazetesi Muş İl Temsilcisi olan İhsan AYTEMİŞ tarafından savcılığa şikayet edildim bu şikayetin konusu Atatürk ve ilkelerini kabullenmemek ve hakaret suçunu bana gerekçe gösterdiler. Yapılan tahkikat neticesinde böyle bir suçun olmadığı ortaya çıktı ancak beni de Muş ilinde vaiz olmadığı halde Korkut gibi küçük bir ilçeye sürgün ettiler, 3 yıl kadar bu ilçede görev yaptım Muş İlinden gidiş/geliş yaptım. Benim 2010 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/1016 sayılı ''RADİKAL TAHŞİYE'' soruşturmasına dahil edilmemin sebebi, görev yaptığım süre içerisinde Fetullah GÜLEN cemaatinin Kur-an ve sünnete ters düşen ''Dinler arası diyalog, Yahudi ve Hristiyanlarında Cennete girebileceği gibi bir çok konuda vaazlarımda, radyo programlarında ve yerel gazetelerde bu konuların yanlış olduğunu söylememdi.'' Muş İlinde benim, Mehmet DOĞAN, Süphan AKARSU ve Lütfü KARADAĞ gibi hocaların vaaz ve konuşmalarından Muş İlinde Fetullah GÜLEN
SAYFA: 109   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

cemaati gelişmemekteydi bu gibi sebeplerden dolayı ben anılan soruşturma dosyasında hedef olarak seçildim. Emniyette ifadem alındı. İfadem esnasında bana sadece telefon görüşmelerim soruldu. Soruşturma kapsamında takip edilen e-posta adresi nede başka herhangi bir konu hakkında bir şey sorulmadı. Sonrasında savcılığa sevk edildim ve ifademi alan savcı bana ''ifadeni aldık ama pek inandırıcı olmadı'' dedi ve savcılık ifademin sonrasında mahkemeye tutuklanma talebi ile sevk edildim. Bu olaylar nedeni ile çocuklarımın ve eşimin psikolojik sorunları oldu, Halk arasında bu olay El kaide terör örgütü operasyonu olarak yansıtıldığından. Toplumda yakın çevremde işyerimde itibarsızlaştırıldım. Fetullah GÜLEN'in söylemleri somasında bizi o dönemde terör örgütü üyesi olarak niteleyen, telefonlarımızı dinleyen, beni ve arkadaşlarımı mahkemede yargılayan bu yapılanmanın başında Fetullah GÜLEN olduğunu düşünüyorum; Başta Fetullah GÜLEN olmak üzere bu yapılanma içerisinde bulunup beni terör örgütü üyesi olmakta suçlayan kişi ya da kişilerden, bunlara yardım edenlerden davacı ve şikâyetçiyim demiştir.'' demiştir. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, Muş il Müftülüğünde görev yapan bir devlet memuru olarak hatırı sayılır bir meslek grubuna mensup olduğu, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalini düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 3- MÜŞTEKİ ABDÜLMENNAN ÖZMEN ''Mehmet Nesih Özmen Mah. Emek Sokak Çetinkale sitesi A Blok No: 2-17 Güngören/ İstanbul-(AKS:20/07/2007) adresinde ikamet eder. Halen 05308819117 numaralı hattı kullanır. İkamet adresinin karşısında bulunan Mescidi Nurani camisinde Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı imam olarak görev yapar. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında İstanbul ili Güngören ilçesinde bulunan Mescidi Nurani Camisinin imamı olduğu ve dini bilgisiyle grup içerisinde ön plana çıktığı belirtilmiş 0533 4913421 numaralı telefon hattını kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu 0533 4913421 numaralı hatla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 ay) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 5 defa toplam 9 aya yakın bir süre yani 04/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu 0533 4913421 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Yine adı geçen müştekinin kullandığı 0530 8819117 numaralı hatla ilgili olarak 28/05/2009 tarih ve 2009/896 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına
SAYFA: 110   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

alınması kararı alınmış. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 5 defa toplam 8 aya yakın bir süre yani 04/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu 0530 8819117 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 16 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak teknik takip çalışması yapıldığı iddiasıyla, 2 adet fiziki takip tutanağı tanzim edildiği anlaşılmıştır. Müşteki 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonla yakalanmış, gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece serbest kalmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada 1'den 20'ye kadar numaralandırılan üzerlerine 20 adet CD, Mehmet DOĞAN adına düzenlenmiş 3 adet Banka Dekontu, Mehmet Doğan adına düzenlenmiş Türkiye İŞ Bankası Hesap Cüzdanı, 4 adet Mehmet DOĞAN Adına tanzim edilmiş Akbank banka hesap cüzdanı, 1 adet HAMİDABAD ibareli küçük not defteri, Tarafımızdan 1'den ikiye kadar numaralandırılmış Seccettin YILDIZ adına tanzim edilmiş Tapu senedi ve ölçü krokisi fotokopisi, Mustafa SEVER adına tanzim edilmiş Beyanname, 1 adet İCAZUL KURAN isimli kitap, 1'den 22'ye kadar numaralandırılmış dokümanlar, 1'den 3'e kadar numaralandırılmış toplam 7 sayfa Mehmet DOĞAN tarafından verilen vekaletnameler, Toshiba marka 78405148Q Numaralı laptop bilgisayar, El-misak isimli kitapçık, 1'den 101'e kadar numaralandırılmış dokümanlar, üzerinde ve içeriğinde Arapça yazıların olduğu kitap, 3 adet şeffaf plastik kapaklı içeriğinde Arapça yazıların olduğu kitaplar, Üzerinde CHRRISMA NOTEBOOK ibareleri bulunan mavi renkli ajanda 2 adet, ABDÜLMENNAN ÖZMEN adına Tanzim edilmiş Garanti Banka hesap cüzdanı, 1'den 2'ye kadar numaralandırılmış küçük not kağıdı, 2 adet kartvizit, 1 adet İkazname isimli kitapçık, 1 adet üzerinde ibare bulunmayan kahverengi küçük not defteri, 1 adet üzerinde ibare bulunmayan küçük yeşil not defteri, 1'den 5'e kadar numaralandırılan ödeyecek kısmında Necmi KATALKAYA alacaklı kısmının boş olduğu senetler, 2 adet Cihat dersleri 1,2 isimli kitaplar, Sonv Marka MP4 çalar, Smart disk marka taşınabilir hart disk kutusu içerisinde bulunan samsung marka S13K5J10Q800383 seri numaralı 320 GB kapasiteli sabit diskin imajı Seagate marka 9VM66X6C Seri numaralı hart diske alınmıştır. 1'den 125'e kadar numaralandırılan CD ve DVD, Plastik kaplı içeriğinde Arapça yazılarının olduğu Mavi ve Yeşil kaplı kitap, Kapağında Notebook ibareleri bulunan Kahve Rengi telli defter Mehmet Sururi KALE adına düzenlenmiş Nüfus cüzdanı fotokopisi, 1'den 2'ye kadar numaralandırılmış Güngören Belediyeleri tarafından düzenlenen Tahsilat makbuzu, 1'den l1'e kadar numaralandırılan Gazete Kupürleri aslı ve fotokopisi, 1'den 8'e kadar numaralandırılan üzerinde Arapça yazıların bulunduğu kuşe kağıtlar, 1'den 430'a kadar numaralandırılan dokümanlar, HP COMPAQ Samsung S01UJ10X811372 numaralı hart disk (aynı binada 20 nolu dairede ikamet eden Serhat KALE isimli müştekinin emaneten bırakmış olduğunu belirttiği), 34 NGN 68 Plakalı 2008 model Toyota Corolla marka Gri renkli aracın içinden yapılan aramada, 1'den 13'e kadar numaralandırılan CD, Üzerinde telefon numarası yazılı not kağıdı, Bayram ALTAN ismine düzenlenmiş Kartvizit ele geçirilmiş. Aramada suç ve suç unsuru olarak değerlendirilebilecek her hangi bir materyale rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde ele geçirilen kitaplarla ilgili yapılan çalışmalarda yasak yayınlar arasında bulunmadıkları anlaşılmış. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. 06/06/2012 tarihinde soruşturma savcısı tarafından verilen savcılık mütalaasında müşteki hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edilmiş dediği,'' 06/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlk orta ve lise(imam hatip lisesi) öğrenimimi Muş ilinde tamamladım. 1982 yılında Ankara Fen Fakültesi Jeofizik Mühendisliği bölümünü kazandım. Bu bölümde 3 yıl okudum. Lisans öğrenimimi tamamlamadan okulu yarım bırakarak askere gittim. Askerlik dönüşü 1988 yılında diyanetin resmi din görevlisi olarak Muş ilinde cami imamlığı yapmaya başladım.Benim 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilme gerekçemin şunlar olduğunu düşünüyorum; Genelde Cuma günleri diyanetin bilgisi ve
SAYFA: 111   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

yazılı talimatları doğrultusunda vermiş olduğum vaazlarda Kuranı Kerimin emrettiği gibi zekatın yerine getirilebileceğini, yine kurban konusunun Kuranı Kerimde emredildiği gibi dağıtılması gerektiğini bunun dışında farklı bir amaçla yapılamayacağını belirtmemdir. Ben vermiş olduğum vaazlarda kesinlikle cemaat, grup, müşteki isimleri belirtmem, bunun dinen doğru olmadığını düşünüyorum. Yine en önemli sebeplerinden biri şudur ki benim örgüt lideri olduğu iddia edilen Mehmet DOĞAN adlı kişiyle Muş İl Müftülüğünde beraber görev yapmam nedeniyle arkadaş olmamız ve arkadaşlığımızın onun İstanbul'a geldiğinde de devam etmesidir. Zaten Mehmet DOĞAN adlı kişinin İstanbul ilinde bulunan evi benimle aynı binadadır. Görev yaptığım Camide aynı binanın altındadır. İsmi ilk olarak terör örgütleriyle irtibatlı gibi gösterilen Tahşiye yayınevinin kitaplarını okumam ve bu yayınevinin ortaklarını tanımamdan dolayı bu soruşturmaya dahil edildiğimi düşünüyorum. Gözaltında bulunduğum süre zarfında, İfade alma işleminin dışında Emniyet Görevlisi olduğunu düşündüğüm şuan da tanıyıp tanımayacağımı bilemeyeceğim 2-3 kişi beni nezarethaneden çıkararak yukarıdaki bir odaya getirdiler. Burada bana değişik sorular sorarak bu konularla ilgili düşüncelerimi sordular. Bunlar ''Davetname isimli kitapta Yahudi ve Hristiyanlarla ilgili çok şiddetli ayetlere yer verilmiş. Sen bunlara katılıyor musun, Ne düşünüyorsun?'' dediler. Bende bu kişilere bu kitap hakkında herhangi bir bilgim olmadığını, Sadece kuranda geçen ayetlere inandığımı söyledim. Yine bana hitaben '' Sen Devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmıyormuşsun'' dediler. Bende onlara ''Benim böyle bir inancım yok, Ben devletin yirmi yıllık resmi din görevlisiyim böyle bir şeye inanamam, böyle bir şey olsaydı 20 yıl resmi imamlık yapmazdım'' dedim. Yine bana hitaben ''Mehmet DOĞAN hizmet tarzını değiştirmiş, radikalleşmiştir. doğru mudur?'' diye sordular. Bende bu soruya cevaben ''Ben Mehmet Doğan'ı çok eski zamandan beri tanırım. Bir dönem aynı kurumda görev yaptım. Onun böyle bir eylem ve söylemlerde bulunamayacağını bunun imkansız olduğunu'' söyledim. Bu tarz söylemlerine de şahit olmadım. Benimde içinde bulunduğum grup üyeleri tarafından dershane ve medrese olarak kullanıldığı iddia edilen evlerden iki tanesini bilirim. Görev yaptığım Mescidi Nurani camisinin karşısında bulunan Güngören ilçesi Tozkoparan Mah. Savaş Cad. Çetinkale Sitesi B Blok altındaki dershanedir. Aynı zamanda kayınpederimin vakfettiği dershane benimde ikametimin karşısındadır. Bu dershane kütüphane amaçlı kullanılır. Ayrıca bu dershanede üniversite öğrencisi olup da maddi durumu iyi olmayan birkaç tane üniversite öğrencisi bir süre kalmıştır. Bu tamamen insani amaçlı yapılan bir yardımdır. Burada genellikle Kuranı Kerim, Hadis, Fıkıh ve Risale-i Nur okunur. Bunların dışında mahalle sakinleri mevlit ve taziye amaçlı kullanır. Bu dershanenin dışında Başakşehir ilçesinde aynı amaçlara hizmet eden bir dershanenin bulunduğunu daha biliyorum. Bu iki dershane dışında bildiğim, gidip geldiğim herhangi bir dershane yoktur. İstanbul ili Bahçelievler ilçesi Siyavuşpaşa Mah. Barbaros Cad. Dündar Apt No:20/9 sayılı adreste bulunan ve medrese olduğu iddia edilen dershaneye daha önce hiç gitmedim. Bu adresi operasyon gününden sonra öğrenmiş bulundum. Adreste ele geçirilen mühimmatlarla ilgili herhangi bir bilgim yoktur. 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında 22.01.2010 günü ikametimde polisler tarafından yapılan ev aramasında, daha önce hiç görmediğim, ailemden herhangi birisinin getirme ihtimalinin bulunmadığı üzerinde Abdullah AZAM yazan Arapça içerikli bir kitabın evimdeki masa üzerinde bulunduğunu gördüm. Bunun üzerine aramayı yapan görevlilere bu kitabın nereden geldiğini sordum, benim evimde böyle bir kitabın daha önceden bulunmadığını söyleyerek, kitabı neden masanın üzerine bırakıldığına dair itirazda bulundum. Bunun karşılığında görevli memurlar herhangi bir şey söylemediler. Kitabın isminin, içeriğinin ne olduğunu ve kaç sayfadan oluştuğunu bilmiyorum. Görevlilerin masanın üzerine bıraktıklarını düşündüğüm kitabın tutanağa geçirilip geçirilmediğini bilmiyorum. Bu kitabın oraya bırakılmasının tek sebebi olabilir; Benim evimde yapılan aramada suç ve suç unsuru sayılabilecek hiçbir şeye rastlanılmadı. Bu kitabı koyarak tarafıma suç isnat etmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında kumpas talimatını veren Fetullah GÜLEN ve bu müştekinin talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan davacı ve şikayetçiyim demiştir.'' demiştir.
SAYFA: 112   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Müştekinin ifadesinden de anlaşılacağı üzere göz altında bulunduğu süre zarfında, baskılara maruz kaldığı, baskı yöntemiyle olmayan şeyi varmış gibi kabul etmeye zorlandığı görülmüş. Örgüt lideri olduğu iddia edilen Mehmet DOĞAN adlı kişi hakkında suç uydurması için telkinlerde bulunulduğu, müştekinin ikametinde yapılan aramada görev yapan kolluk görevlileri tarafından kendi elleriyle koydukları suç unsuru taşıyabileceği değerlendirilen kitabın sanki orada bulunmuş gibi hakkında yasal işlem yapmaya çalıştıkları anlaşılmıştır. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, İstanbul ili Bağcılar ilçesinde bulunan Camide devletin resmi din görevlisi olarak görev yapan bir devlet memuru olarak hatırı sayılır bir meslek grubuna mensup olduğu, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalini düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 4- MÜŞTEKİ ADNAN MİRZE ''Sunay Mah. 204 Sokak S.S.Haktan Konut Yapı Sitesi No: 42/12 Merkez/Muş-(AKS:24/01/2011) adresinde ikamet eder. Halen 0532 3677556 numaralı hattı kullanır. Müşteki kullanmakta olduğu (0532 3677556) numaralı telefon hattından 03/09/2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ ile yapmış olduğu görüşme sonucunda, (T3419086) Aidiyet numaralı personel tarafından hakkında iletişimin dinlenerek kayıt altına alınması hususunun uygun olacağına dair rapor tanzim edilmesi sonucunda 09/09/2009 tarih ve 2009/1216 teknik takip karar numarasıyla 08/12/2009 tarihine kadar (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmasıyla 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından sonra 09/12/2009 tarihinde de 3 aylık uzatma kararıyla toplan 6 aylık dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 14 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müşteki 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonla yakalanmış, gözaltına alınmış, savcılıktan serbest kalmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada 1 adet Sony CD-R disc Recordable marka CD, 1 adet Koçklas marka klasör ve içerisinde (A- Gül kağıtçılık ve kırtasiye ismi ile başlayan yarım kapaklı dosya, B-Azim dağıtım ismi ile başlayan yarım kapaklı dosya, C - Elazığ Şark pazarlama ismi ile başlayan yarım kapaklı dosya, D-Yasin kitap ismi ile başlayan yarım kapaklı dosya, E-Ödeme yaptığımız yerler ismi ile başlayan yarım kapaklı dosya, F-Hayrat Vakfı ismi ile başlayan yarım kapaklı dosya, G-Nesil ismi ile başlayan yarım kapaklı dosya, H- Reyhan Esması ismi ile başlayan yarım kapaklı dosya, T.C Muş belediyesi tahsilatname ismi ile başlayan tam kapaklı dosya, J-Asya dağıtım ismi ile başlayan yarım kapaklı dosya, K-83 cm Ofset parabol ismi ile başlayan dosya kağıdı), 1 adet Galaksi marka CD ( 80 min), Koyu kahve renkli çanta üzerinde Hatimi şerif yazılı çanta içerisinde 30 adet, Kamel MC-X marka ibareli kaset, Nüzül-i İsa isimli
SAYFA: 113   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

bir adet kitap, 1 adet TA250L7023C10769 seri nolu Asus marka bilgisayar kasası, 2 adet Mitsu marka CD ele geçirilmiş. Aramada suç ve suç unsuru olarak değerlendirilebilecek her hangi bir materyale rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturma ile ilişkilendirilebilecek suç ve suç unsurunun olmadığı tespit edilmiştir. Müştekinin ikametinde ele geçirilen kitaplarla ilgili yapılan çalışmalarda yasak yayınlar arasında bulunmadıkları anlaşılmış. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. 06/06/2012 tarihinde soruşturma savcısı tarafından verilen savcılık mütalaasında müşteki hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edildiği anlaşılmıştır. 05/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''Muş Bayındırlık ve İskan İl müdürlüğünden emekliyim. 22.01.2010 tarihinde sabah saatlerinde ikametime polisler geldi arama kararını gösterdiler içeriye davet etmem üzerine ikametimde arama yaptılar. İkametimden bilgisayarımın kasasını, 1 adet hafıza kartını ve Halil ALTINKULAÇ in hatimler ile ilgili ses kayıtlarını içeren bantlarını aldılar. Daha sonra benden alınan her şey tarafıma iade edildi. İkametime arama yapmaya gelen Polisler bana neyle suçlandığımı söylemediler ancak bayan polisler arama esnasında ''bizi buraya örgüt evi diye getirdiler. Böyle örgüt evimi olur. Siz ailecek yaşıyorsunuz nasıl örgüt evi olur'' dediler. Hatırladığım kadarı ile ifademi alan savcı bana ''Mehmet DOĞAN üniversite eğitime karşı olduğunu duyduklarını doğru olup olmadığını'' sordu ben kendisine hitaben ''biz Mehmet HOCAYI sever ve dinleriz ben böyle bişey duymadım benim kendi oğlum üniversite mezunudur. Mehmet DOGAN'ın da 4 çocuğu üniversite okumuştur'' dedim. Fetullah GÜLEN'in söylemleri sonrasında bizi o dönemde terör örgütü üyesi olarak niteleyen, telefonlarımızı dinleyen, beni ve arkadaşlarımı mahkemede yargılayan bu yapılanmanın başında Fetullah GÜLEN olduğunu düşünüyorum. Başta Fetullah GÜLEN olmak üzere bu yapılanma içerisinde bulunup beni terör örgütü üyesi olmakta suçlayan kişi ya da kişilerden, bunlara yardım edenlerden davacı ve şikâyetçiyim.'' demiştir. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, devlet kadrosunda uzun süre görev yaptığı ve bu görevinden dolayı emekliye ayrıldığı, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalini düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı; 5- MÜŞTEKİ AHMET KARAN
SAYFA: 114   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Atatürk Caddesi Karan Apt.C Blok N0.58/ D.l AMASYA adresinde ikamet eder. Halen 0533 4751504 numaralı hattı kullanır. Müşteki kullanmakta olduğu (0533 4751540) numaralı telefon hattından 22.06.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mustafa KAPLAN isimli şahısla telefonla görüştüğü tespit edilerek T3417883 Aidiyet numaralı personel tarafından hakkında iletişimin dinlenerek kayıt altına alınması hususunun uygun olacağına dair rapor tanzim edilmesi sonucunda 07/10/2009 tarih ve 2009/1512 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Müştekinin 22.06.2009 tarihinde yaptığı görüşmesinin aradan geçen 103 günlük süreden sonra 03/10/2009 tarihinde rapora dönüştürülmesi ve alınan 07/10/2009 tarihli kararla 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmesi manidardır. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 11 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müştekiyle ilgili göz altı işlemi uygulanmamıştır. 23/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlk ve Orta Okulu Amasya ilinde bitirdikten sonra, Liseyi İstanbul Kabataş Erkek Lisesinde bitirdim. 1992 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldum, daha sonra Amasya iline gelerek babamdan kalan işletmede, Yeşil Vadi Çiftliğinde çiftçilik yapmaktayım. 1986 yılından beri Yeni Asya Cemaatinden başlayarak birçok cemaatlerin derslerine katıldım ve içlerinden birçok dostum oldu, bunların tamamı Risale-i Nur Cemaatlerin olup iman kurtarmak ve Ahirete hazırlanmak üzere çalışan insanlardır. Halen de Risale-i Nur cemaatinden birçok tanıdığım ve görüştüğüm insanlar vardır fakat hiçbir cemaatle cemaat hiyerarşisi içerisinde görev almış değilim. Dost mesabesindeyim. Benim hakkında bu soruşturmayla ilgili açılmış her hangi bir dava açılmamıştır. Ancak 17 Aralık 2013 yılında Amasya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde şüpheli olarak ifademe başvurmuşlardır. Sonucunda da tarafıma hiçbir bildirimde bulunulmadı. Hakkımda yapılan bir kanunsuzluk var ise bunun tespit edilmesi ve yapanlar hakkında gereğinin yapılmasını arz ederim. ''demiştir. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, Türkiye'de herkesçe saygın bir üniversite olarak bilinen Boğaziçi üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünden lisans eğitimini tamamladığı ve işletmecilik yaptığı, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalini düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 6- MÜŞTEKİ ALİ FUAT URAL
SAYFA: 115   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Ali Kuşçu Mah. Başmüezzin Sokak Şenocak Apt No:18 İç Kapı No: 9 Fatih/İSTANBUL adresinde ikamet eder. Halen 0535 4320694 numaralı hattı kullanır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında mağdurun grup mensuplarına ders verdiği belirtilmiş. 0535 4320694 numaralı telefon hattını kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu 0535 4320694 numaralı hatla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 ay) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 8 defa toplam 12 ay, yani 06/05/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu 0535 4320694 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Yine adı geçen mağdurun kullandığı alifuatural@mynet.com, alifuatural@gmail.com, alifuatural@hotmail.com isimli E-Posta adresleriyle ilgili olarak 25/11/2009 tarih ve 2009/2077 teknik takip karar numarası ile mail adresine gelen iletilerin kayıt altına alınması kararı alınmış. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 5 defa toplam 6 aya yakın bir süre yani 06/05/2010 tarihine kadar E-Posta adresine gelen iletiler kayıt altın alınmış. Soruşturma süresince mağdurla ilgili olarak 16 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak teknik takip çalışması yapıldığı iddiasıyla, 1 adet fiziki takip tutanağının tanzim edildiği anlaşılmıştır. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda mağdurla ilgili göz altı işlemi uygulanmamış. Operasyon sonrasında bile hakkında dinleme kararı alınan mağdurun şüpheli olarak fezlekede yer almaması, düzenlenen iddianamede adının dahi geçmemesinin manidar olduğu, mağdurun ifadesi göz önüne alındığında soruşturma başlangıcına kadar yaklaşık 16 yıl örgütün basın ayağını oluşturan Zaman Gazetesinde görev yapmış olması dolayısıyla, zaman gazetesinin adının terör örgütü üyeleriyle birlikte anılmasının önüne geçmek için mağdurla ilgili böyle bir karar alınmış olabileceği değerlendirilmiştir. 25/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlk Orta ve lise öğrenimimi İstanbul'da yaptıktan sonra 1976 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünü girerek 1980 yılında mezun oldum.1977 yılında Yeni Asya gazetesinde işe başladım. 1992 yılında Yeni Asya Gazetesinden ayrıldım. 1993 yılında Zaman gazetesinde çalışmaya başladım yaklaşık 16 yıl çalıştıktan sonra 2009 Mart ayında da gazete yöneticileri tarafından kriz bahanesi ile işten çıkartıldım. 2010 yılında gazetecilik döneminde beraber çalıştığım Mustafa KAPLAN ve Bünyamin ATEŞ'in yakalanması olayı ile bu soruşturmadan haberim oldu ancak o dönemde benimle ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. 2014 yılının ocak ayında soruşturmayla ilgili olarak emniyet Müdürlüğüne davet edildim bunun üzerine gelerek ifademi verdim. Benim bu dosyaya dahil olduğumu bu şekilde öğrendim. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Murat ÖZTÜRK, Bünyamin ATEŞ ve Mustafa KAPLAN'ı eski iş arkadaşım olmasından dolayı iyi tanırım, Mehmet Nuri TURAN'ı o dönem Tahşiye yayınları isimli firmanın sahibi olması ve kitap alıverişi nedeni ile tanırım. Mehmet DOĞAN'ın çeşitli kitapları bulunmaktadır. Bende bu kitapların bir kısmını okuyup alıp sattığımdan ve ayrıca Muş'ta ders verdiğini biliyorum bu nedenle tanıyorum. Bunun dışında gözaltına alınan diğer şahısları tanımıyorum. Benim yukarda ismini zikrettiğim gözaltına alınan kişilerin herhangi bir radikal söylemlerine şahit olmadım. Bu kişilerin cihat konusuyla ilgili teşviklerini de duymadım görmedim bilmiyorum. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında herhangi bir mağduriyet yaşamadığım için kimseden davacı ve şikayetçi değilim.'' demiştir. 7- MÜŞTEKİ ALİCAN ALTIN
SAYFA: 116   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Dere Mah. Cumhuriyet Cad. Ebedin Altın Sitesi No: 88/6 Merkez/Muş-(AKS:03/04/2012) adresinde ikamet eder. Halen 0541 4724949 numaralı hattı kullanır. Muş ilinde bulunan Resmi Altın Kuran Kursu yöneticisi ve Kurs öğreticisidir. Hedef şahıslardan Mustafa KAPLAN ile Sezai ALKAN arasında 25/09/2009 tarihinde yapılan telefon görüşmesinde müşteki Alican ALTIN'ın ismi ve (0531 4277636) numaralı hattı kullandığı telaffuz edildiğinden dolayı 26/09/2009 tarihinde (T3499204) Aidiyet numaralı personel tarafından iletişimin takip edilerek kayıt altına alınması hususunda rapor tanzim edilmiş. Bunun sonucunda 05/10/2009 tarih ve 2009/1463 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Yine müştekinin kullanmakta olduğu 0542 5113751 numaralı hatla ilgili olarak 25/11/2009 tarih ve 2009/2079 teknik takip karar numarasıyla iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınmış. Alınan bu dinleme kararlarından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 2 defa toplam 6 ay, yani 03/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (0531 4277636) numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince mağdurla ilgili olarak 12 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müşteki 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonla yakalanmış, gözaltına alınmış, savcılıktan serbest kalmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada 1 ve 2 olarak numaralandırılmış Yahya ZEKERİYAGİL yazarlı Rahle yayınlarından İcazul kuran, Rahle yayınlarından Abdurrahman AKTEPE yazarlı Reddülevham 1,2,3,4,5. İnci cilt olmak üzere 5 ciltlik kitap, 1,2,3 ile numaralandırılmış Doküman, 1 adet Jagata marka ( FNB58B0ST312AqF2002-303 ST3LD1.37 F57331 SEL049650) seri nolu hard disk, 1 adet segata marka seri no : ST31720AQG2001-030 DAT065 F33 111 BHP039810 seri numaralı Hard disk, 1 adet Maxtor marka q0422D2 Model A238ZCXC-C47 seri numaralı Hard disk, 1 adet samsung marka J01JJ50XC71392 seri numaralı hart disk, 1 adet CD, 1 adet ERHAN MUTLU ya ait olduğu beyan edilen REXPA Marka flash belek, 1 adet Flopy disk 7 numara ile etiketlenmiş disket ele geçirilmiş. Yine müştekiye ait olduğu iddia edilen farklı bir adreste yapılan aramada 1 den 104 e kadar numaralandırılmış CD ve DVD, Reddülevham isimli 5 ciltlik kitap, Miratül Cihat isimli 3 ciltlik kitap, 1 ile numaralandırılmış not kağıdı, Son 6 hanesi okunan ...MB0819 Seri nolu 512 mb micro SD kart, 1 ve 2 ile numaralandırılmış Sony marka video kaseti,Alican ALTIN adına düzenlenmiş 1 adet pasaport, 1 adet adı soy adı kısmında Alican ALTIN yazılı telefon defteri, 2 ile 7 arasında numaralandırılmış doküman, HP marka CNF7194P3T Seri nolu Laptop bilgisayar ve bu bilgisayara ait F3 07031590570B seri nolu Adaptör, 0811290766360 seri numaralı Türkcell simplas kart, 1 adet İcazul Kur'an-1 isimli kitap ele geçirilmiş, Aramada suç ve suç unsuru olarak değerlendirilebilecek her hangi bir materyale rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Aramada ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde Esrarname, İkazname gibi kitaplardan alıntıların olduğu, soruşturmayla ilişkilendirilebilecek suç ve suç unsurunun olmadığına dair tutanak tanzim edilmiştir. Müştekinin ikametinde ele geçirilen kitaplarla ilgili yapılan çalışmalarda yasak yayınlar arasında bulunmadıkları anlaşılmış. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. 06/06/2012 tarihinde soruşturma savcısı tarafından verilen savcılık mütalaasında müşteki hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edilmiş. 05/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlkokulu Muş ilinde okudum. ortaokul eğitimimi İstanbul ilinde tamamladım.2006-2011 yılları arasında Samsun ilinde hem ticaret hem de dini konularda eğitim vermek için bulundum. Samsun ilinde benim üniversite öğrencileri ile birlikte ikamet maksadıyla kaldığım evde haftanın belirli günleri en fazla dört gün olmak üzere Risale-i Nur, Kuran, Hadis ve Fıkıh derslerini yapıyordum. İslam dinini doğru öğretmek için yola çıktık. kesinlikle bir cemiyete mensup olmadan Allah'ın rızasını gözeterek öğrendiğimiz hakikatleri olduğu şekliyle saptırmadan diğer insanlara aktarmak maksadıyla bu tür eğitimler veriyorduk. Fetullah GÜLEN'in 06/04/2009 tarihinde yaptığı konuşmadan bir gün sonra arkadaşlarım bana bu konuşmayı iletti. Bir hafta sonrasında kamuda çalışan bir arkadaşım bana ''takip
SAYFA: 117   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

ediliyor olabilirsin, kendine mukayyet ol, hassas bir süreçten geçiyoruz, Fetullah GÜLEN düğmeye bastı bu konuşmasıyla'' dedi. Arkadaşımın kendine mukayyet ol diyerek bana bir zarar verebileceklerini ima ettiğini anladım. Fetullah GÜLEN tarafından yapılan açıklama sonrasında benim ikamet ettiğim evin alt katına üniversite öğrencileri taşındı. Sonra bu üniversite öğrencisi olduğunu söyleyen kişiler benim derslerime iştirak etmeye başladılar. Sadece onlar değil haricen birçok kişi gelmeye başladı. Ardından benim ders alanımla ilgisi olmayan isteklerde ''muska üfürükçülük gibi'' garip isteklerde bulunmaya başladılar. Ben amacımın dini nakletmek olduğunu İslam dininin akıl dini olduğunu defaten nakletmeme rağmen bu garip istekler bir süre daha devam etti. Ben kendilerine doktor ve psikolog önerisinde bulundum. Bu süre zarfında benim derslerime polislerinde gelmekte olduğunu biliyordum. Takip edildiğimin de farkındaydım. Ancak yaptığım gizli saklı bir şey olmadığından derslerime aynı çizgide devam ettim. zaman zaman derslerime gelenler arasında Uhuvvet Risalesi, İhlas Risalesi'nden bazı yerleri bana göstererek Fetullah GÜLEN'in icraatlarını tenkit etmememi doğru bulmadıklarını söylediler. Bende şahsi hatalar tenkit edilemez, fakat Gülen hocanın yaptığı hatanın ötesinde dini tahrif etme, başkasına piyon olma meselesi olması münasebetiyle bu vatan evlatlarını uyarmak bizim öncelikli vazifemizdir şeklinde açıklamada bulundum. Benim hedef gösterilme nedenim bu gibi açıklamalardır. Tek Türkiye dizisi yayınlandıktan sonra ben bu diziyi izledim ve kesinlikle tutuklanacağım kanaatine vardım. Aramaya gelen polis şefi bana ''biz kesinlikle sizi Risale-i Nur derslerinden ya da kitaplarından dolayı almıyoruz. yanlış yorum nedeniyle gözaltına alıyoruz. Gelme nedenimiz budur'' dedi. 4 gün gözaltı süresi sonunda serbest bırakıldım ve Samsun iline döndüm. Benim serbest bırakılmamdan Fetullah GÜLEN cemaatine tabi kişiler rahatsızlık duymaya başladı. bu durumu bana da hissettirdiler. Dersime devam eden bütün arkadaşlar tek tek polis tarafından tehdit edildiler. Memur olanların memuriyetten atılacağı, esnaf olanların ise işlerinin bozulacağı, öğrenci olanların atanamayacağı bir mesleğe giremeyecekleri yönünde beni ve öğrencilerimi yalnızlaştırmak istediler. Bu maksatla beni komşularıma karşı soğutmak ve binadan çıkartmak amacıyla Emniyet Müdürlüğünden geldiğini söyleyen kişiler tarafından ''Alican ALTIN'ın evi burası mı biz emniyetten geliyoruz'' şeklinde söylemler ile beni mahalle içerisinde itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Üzerimdeki baskı nedeniyle Samsun ilindeki düzenimi tümüyle bozup Muş iline dönmek zorunda kaldım. Buraya geldikten sonra benimle ilişkisi bulunan arkadaşlar emniyetin baskısı nedeniyle benimle olan ilişkilerini kestiler. Samsun ilinde yapılan baskılar Muş ilinde de devam etti. Benim hakkımda ''Çok tehlikeli biridir sakın yaklaşmayın görevinizden olursunuz'' şeklinde beni karalar nitelikte baskılara devam edildi. 2012 yılı içerisinde devlet tarafından kanaat önderi melle (molla) alımı yapıldı. Bende müracaat ettim. Bu müracaat esnasında Muş Müftülüğünde görevli personele Emniyet müdürlüğünden gelen polislerin benim tehlikeli olduğum yönünde görüş bildirildiği ve kesinlikle müracaatımın kabul edilmemesi yönünde baskı yapıldığını öğrendim. Orada çalışan ve beni tanıyan Cuma GÜLER tarafından bana bildirildi. Bende onlara ''devlet sizi tehdit etmez, Devlet içerisinde Gülen hareketinin adamları olduğunu'' bildirdim. Siz müsterih olun bir daha sizi tehdit ederlerse resimlerini çekin bana verin ben ilgili yerlere müracaat edeceğim dedim. Haksız ve hukuksuz yere beni gözaltına alan ve süreç içerisinde anlattığım haksızlıklara maruz bırakan kişilerden hakkın tecelli etmesi amacıyla şikayetçiyim.'' demiştir. Müştekinin ifadesinden de anlaşılacağı üzere gözaltına alınıp serbest kalmasından sonra kendisinin ve çevresinde bulunan birtakım insanların tehdit, baskı ve sindirme yöntemleriyle korkutularak ve itibarsızlaştırılarak etkisiz hale getirilmeye çalışıldıkları anlaşılmıştır. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, diyanet kadrosunda din öğreticisi olduğu, eğitim seviyesi düşük,
SAYFA: 118   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

kültürel yapısı zayıf, diyanet işleri başkanlığını kabul etmeyen ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalinin düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 8- MÜŞTEKİ ALİCAN KARACA Yeşilyurt Mah. 101. Sokak No: 8/2 Merkez/Muş-(AKS:0B/0B/2007) adresinde ikamet eder. Halen 05BB 6149037 numaralı hattı kullanır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında grubun üst düzey yöneticilerinden olduğu ve 0535 8892697 numaralı telefon hattını kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu 0535 8892697 numaralı hatla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 7 defa toplam 11 aya yakın bir süre yani 04/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu 0535 8892697 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Yine adı geçen müştekinin kullandığı 0533 6149037 numaralı hatla ilgili olarak 05/01/2010 tarih ve 2010/71 teknik takip karar numarası ile (1 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmış. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 3 defa toplam 3 aylık bir süre yani 04/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu 0533 6149037 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 14 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müştekiyle ilgili göz altı ve işlemi uygulanmamıştır. 09/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''Tahsilimi Muş ilinde tamamladım. 1984 yılında Muş İl Sağlık Müdürlüğüne memur olarak atandım. Benim bu soruşturmaya dahil edildiğimden bilgim yoktur. o tarihte ifademe başvurulmadı. her hangi bir vesile ile bilgime dahi başvurulmadı. Mehmet DOĞAN isimli şahsı tanırım. Kendisi zafer mahallesinde ikamet ettiğim dönemde istasyon cami imamı idi.Mehmet DOĞAN tanıdığım kadarıyla münzevi bir hayat yaşayan kendi halinde birisiydi. Dosya kapsamında adı geçen diğer şahısları da tanırım. Onlarda kendi halinde Muş ilinde belirli oranda itibarı bulunan kişilerdir. Soruşturma sürecinde bir sivil ekip aracı ile diyalogum oldu. Ben kendilerine neden mahallede olduklarını sordum. Kolay gelsin yardımcı olabileceğim bir durum var mı sorusunu yönelttim. Sivil olmasına rağmen polis olduğunu anladığım kişiler bana ''hayır amca birini takip ediyoruz'' dediler. Ben belirli bir dönem benim evimin muhitinde polis olduğunu bildiğim kişileri gördüm. Hatta Ensari cami imamı aracılığıyla kuran derslerine katıldığım dönemde komşularım bana ''Kuran'ı sonra öğrenirsin seni takip ediyorlar yazıktır çoluğuna çocuğuna seni içeri alacaklar'' dediler. Aynı polislerin benim iş yerime gelerek benim hakkımda bilgi topladıklarını öğrendim. Beni usulsüz olarak dinleyen kişilerden şikayetçiyim.'' demiştir. 9- MÜŞTEKİ ALİCAN ÖZMEN
SAYFA: 119   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Hürriyet Mah. Mehmetçik Cad. No: 5/3 Merkez/Muş-(AKS:24/02/2007) adresinde ikamet eder. Halen 0530 3495677 numaralı hattı kullanır. Müşteki Abdülmennan ÖZMEN ile öz kardeş olur. Kullanmakta olduğu 0530 3495677 numaralı hatla 18.07.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet DOĞAN ile telefonla görüştüğü tespit edilerek (T3419086) Aidiyet nolu personel tarafından 01.10.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması hususunda rapor tanzim edilmiş. Bunun sonucunda 07/10/2009 tarih ve 2009/1512 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu dinleme kararlarından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 2 defa toplam 6 ay, yani 03/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (0530 3495677) numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 12 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müşteki 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonla yakalanmış, gözaltına alınmış, savcılıktan serbest kalmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada 1 adet Nokia marka 356050/03/100486/9 imei numaralı Cep telefonu bataryası ve telefona takılı vaziyette 0807250956778 seri nolu Türkcell sim kart, 1 adet Alican ÖZMEN adına düzenlenmiş M.E.B Pesonel kimlik kartı, 1 adet Store Jet 25 Mobile ibareli 2213241444 Seri nolu Trancend marka, 1 adet İcazul Kuran isimli yeşil renkli kitap, 1 adet Miratül-Cihad adlı kitabın 1. Cildi, 1 adet Miratül-Cihad adlı kitabın 2. Cildi,1 adet Miratül-Cihad adlı kitabın 3. Cildi, 1 adet M.S. ÖZMEN -22 MEKTUB (Pendik) ibareli Raks marka teyp kaseti, 1 adet SMILODON RAIDMAX GAMING ibareli 122259 Patent nolu Bilgisayar kasası içerisinden sökülen WCAS81616016 Seri nolu western Digital marka 500 GB hart disk 1'den 12'ye kadar numaralandırılmış CD ve DVD ele geçirilmiş. Aramada suç ve suç unsuru olarak değerlendirilebilecek her hangi bir materyale rastlanılmadığı anlaşılmış. Müştekinin ikametinde ele geçirilen dijital verilerin incelenmesi sonucunda soruşturma ile ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç ve suç unsurunun olmadığı soruşturmayı yürüten görevlilerce tespit edilmiştir. Müştekinin ikametinde ele geçirilen kitaplarla ilgili yapılan çalışmalarda yasak yayınlar arasında bulunmadıkları anlaşılmış. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. 06/06/2012 tarihinde soruşturma savcısı tarafından verilen savcılık mütalaasında müşteki hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edilmiş. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, devlet kadrosunda memur olarak Muş merkez imam hatip lisesinde öğretmenlik yaptığı, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf, ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalinin düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 09/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''1994 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldum ve aynı yıl öğretmen olarak atandım. O dönemde gözaltına alınan 122 kişiden biriydim. Bu dosya içerisine neden dahil edildiğimden haberdar değilim. Ben 20 yılımı öğretmenlik mesleğine adadım. Hayatım boyunca her
SAYFA: 120   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

hangi, bir cemaat veya siyasi oluşum içerisinde bulunmadım. Hiçbir legal veya illegal örgütle bağlantım olmadı. Ben sadece din üzerine mesaimi teksif ettim. Okulum ve idarem benim çalışmalarımdan memnundur. Ancak bu süreç benim öğretmenlik hayatımda kara bir dönemdir. Öğretmenlik itibarım zedelendi. Evim ailem ve çevreme karşı itibarım sarsıldı. Bu dönemde hukuksuz olarak gözaltına alındığımı düşünüyorum. Bu dönemde ben ve ailem mağdur edildi. Bu nedenle yaşanan tüm bu olaylar nedeniyle beni usulsüz olarak dinleyen, hayali bir örgüt içerisine dahil eden, haksız yere suçlayan ve itibarımı sarsan kişilerden şikayetçiyim.'' Demiştir. 10- MÜŞTEKİ ALİ ÖZHAN Aktaş Mah. Mevlana Cad. No: 208G/13 Altındağ/Ankara-(AKS:22/10/2013) adresinde ikamet eder. Halen 0507 8488292 numaralı hattı kullanır. 19.08.2009 tarihinde hedef şahıslardan Rıdvan DEĞİRMENCİ isimli şahsın telefonundan Mehmet DOĞAN'ın Ali isimli şahısla (müştekiyle) telefonla görüştüğü tespit edilerek T3499204 Aidiyet nolu personel tarafından 25.09.2009 tarihli raporla iletişiminin kayıt altına alınmasını yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine müştekinin kullandığı 0530 6452858 numaralı hatla ilgili olarak 05/10/2009 tarih ve 2009/1463 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından sonra devam eden süreçte müştekinin kullandığı 0530 6452858 numaralı hatla ilgili toplam 2 defa 6 aylık süre dinleme kararı alınmıştır. Yine müştekinin kullandığı ozhanali@gmail.com isimli e-posta adresine gelen iletilerin kayıt altına alınması için 05/11/2009 tarih ve 2009/1804 teknik takip karar numarasıyla (2 aylık) karar alınmıştır. Devam eden süreçte aynı E-Posta adresiyle ilgili olarak 3 ay toplamda 5 aylık karar alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 12 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müştekiyle ilgili olarak göz altı işlemi uygulanmamış, 30/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlkokulu Batman'da, Orta okulu Batman İmam Hatip Okulunda okudum, Liseyi Bingöl Sağlık kolejinde okudum. 1989-1993 yıllarında Diyarbakır'da Sağlık memuru olarak çalıştım. 1993 de Hacettepe Üniversitesi İİBF Sosyal Hizmet Bölümünü kazanarak Ankara'ya geldim, halen Ankara İlinde Sağlık Bakanlığı'nda Yönetici olarak çalışmaktayım. Ayrıca DOST TV de yapımcı olarak ücret almadan mesai saatleri dışında program yapmaktayım. Radikal Tahşiye ve El Kaide soruşturması hakkında 2014 yılı içerisinde Ankara Cumhuriyet Savcılığı talimat bürosuna çağrılmam üzerine hakkımda bir soruşturma yapıldığını öğrendim savcılık da bana herhangi bir terör örgütünün finansmanı mısın? Şeklinde soru sorulması üzerine bende herhangi bir örgütün finansmanı olmadığımı ifademde açıkça belirterek savcılıktan ayrıldım. Dost TV de dua üzerine dini programlar yaptığımdan toplumdaki tüm kesimden soru ve taleplerle karşılaşırım, bu iletişimimi genelde sosyal medya ve kitle iletişim araçlarıyla sağlayarak ilgili şahıslarla resmi web sayfam olan ( www.yadicemil.com) adresinden bilgi paylaşımı yaparım. Yukarıda belirttiğim gibi TV programcısı olmam ve diğer sosyal paylaşım sitelerinde aktif olduğumdan dolayı birçok gruplar içerisinde tanıdıklarım ve işim gereği görüştüklerim var ancak herhangi bir legal/illegal cemaatin içerisinde bulunmadım ve değilim. Mehmet DOĞAN'ı şu şekilde tanırım kendisi Risale-i Nur tefsiri konusunda Akaid İlimlerinde resmi bandrollü kitapları bulunmaktadır. Bende araştırmacı olduğum için her kitaptan olduğu kadar bu kitaplardan da faydalandım. Rıdvan DEĞİRMENCİ isimli şahsı TV izleyicim olduğu için tanıyorum, Risale-i Nur ile ilgili bir sorumdan dolayı Mehmet DOĞAN'a kendisinin telefonunu görüşme esnasında vermesi ile Mehmet DOĞAN'la sorumun cevaplanması konusunda kısa bir görüşme yaptım. Mehmet DOĞAN'ın beni ismen tanıması söz konusu değildir.
SAYFA: 121   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Benim hakkımda adli dinleme ve teknik takip kararı alan ve terör örgütü kapsamında üzerime suç isnat edilerek toplumda, ailemde ve yayın çevremde şahsi itibarımın zedelenmesine sebep olan kişi/kişilerden insani değerler ve kanuni açıdan davacı ve şikayetçiyim.'' Demiştir. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, Müştekinin Hacettepe üniversitesi yüksek lisans mezunu olduğu, sağlık bakanlığında yönetici konumunda görev yaptığı, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf, ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalinin düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 11 - MÜŞTEKİ ALİ TOK Şirinevler Mahallesi Evren sokak No. 8/10 Bahçelievler / İstanbul adresinde ikamet. Halen 05334882702 numaralı hattı kullanır. Kullanmakta olduğu 0506 5119007 numaralı hatla 29.09.2009 tarihinde hedef şahıslardan Bünyamin ATEŞ ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3411493 Aidiyet nolu personel tarafından 01.10.2009 tarihli raporla iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine 0533 4882702 numaralı hatla ilgili olarak 07/10/2009 tarih ve 2009/1512 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından sonra devam eden süreçte toplam 3 defa olmak üzere 7 ay, yani 06/05/2010 tarihine kadar iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 13 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müştekiyle ilgili olarak göz altı işlemi uygulanmamıştır. Müştekiyle ilgili soruşturma süresince CMK 135 ve 140 kapsamında alınan kararlarda açık kimlik (TC Kimlik numarası) belirtilmeden karar alınıştır. Teknik araçlarla izleme yönetmeliğinin 16. Maddesine göre ''izlenecek şüpheli veya sanığın kimliği teknik araçlarla izlemeye ilişkin talep ve kararda belirtilir'' hükmü hakimdir. 19/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''Lise terkim. 1984 yılında YENİ ASYA'ya başladım 1990 yılına kadar çalıştım. 1990 yılında YENİL NESİL gazetesinde sayfa operatörü olarak çalışıyordum.1993 Yılında istifa ederek Ortadoğu Gazetesine geçtim. 1993 yılında 6 ay sonra eşim tarafından yakınım Suat YILDIRIM'ın vasıtasıyla Zaman gazetesine geçtim 1993 yılından 2011 yılına kadar sayfa operatörü ve sekreterliği yaptım. Ben Mehmet DOĞAN hocayı ilk tanıdığımda Bediüzzaman'ın talebesinin yetiştirdiği hoca olarak Mustafa
SAYFA: 122   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

KAPLAN beni Merter'deki derse götürdü ben o zaman Ortadoğu gazetesinde idim. Sonra Mehmet bey hasta olduğu için sık sık tedavi için İstanbul'a gelirdi geldiğinde Merter'deki adreste sohbet düzenlenirdi bende bu sohbetlere mümkün olduğu kadar katılırdım. Turgut YILDIRIM'ı tanırım kendilerine ait Dündar apartmanında sohbetler için kullanılan eve hafta bir gün genelde Perşembe günleri giderdim. Soruşturmanın yapıldığı dönemlerde 2009 yılında da gittim. Operasyon gününden bir gün önceki sohbette ben yoktum dişim çekilmişti apse yaptığı için gelemedim ancak babam bastonla yürüyebilen babam bu sohbette imiş. Hatta Turgut YILDIRIM bana polislerin o geceki sohbeti takip ettiğini hatta babamı tarif ettiğini söyledi. İkamet Turgut YILDIRIM'ın ailesine aittir dersler için gider gelirim burada bulunan ve bana göstermiş olduğunuz kağıtlar gazetenin plan kağıdıdır gazete çıkmadan önce bu sayfada planlanır. Gazete çıktıktan sonra bu kağıtlar atılır çöpçü geliriz toplar bende bunlar atılmasın diye toplar belli zamanlarda sohbet yaptığımız bu adrese yani Dündar apartmanına getiririm burada sofra bezi niyetine kullanırdık bana resmini göstermiş olduğunuz kağıtları ben getirdim. Benimde arkadaşlarım olan bu insanların terör örgütü ile bir ilişkisi olduğuna inanmıyorum bu atılmış bir iftiradır Mehmet DOĞAN kesinlikle böyle biri değildir dersini anlatır koluna gireriz çıkar gider hatta fotoğrafı bile var böyle bir insan değil, hayatımda el bombası görmedim. Turgut YILDIRIM'ın ve ders yaptığımız evin el bombaları ile ilişkisi olamaz buda atılmış bir iftiradır. Kim koyduysa veya koydurduysa iftira atan odur. Beni niye soruşturma dışı tuttukları ise; benim bir ara ZAMAN gazetesinde çalışmış olmamla ilgili olduğunu düşünüyorum zaman gazetesine bir leke gelmesinden korkmuş olabilirler. Beni haksız yere dinledikleri usulsüz dinledikleri için sorumlulardan şikayetçiyim benimde dahili olduğum risale-i nur -kuran- hadis okuyan insanlara ve bana iftira atılmıştır bu sebeple de şikayetçiyim.'' Demiştir. 2009/1016 sayılı soruşturmanın kilit noktası olan ve şüphelilerin hiç birinin parmak iz ve imarelerine rastlanılmayan patlayıcı maddeler ve mühimmatların bulunduğu Turgut YILDIRIM adlı müştekiye ait Bahçelievler ilçesi Siyavuşpaşa mah. Barbaros Cad. Dündar Apartmanı adresinde ele geçirilen belgeler arasında bulunan ve soruşturmayı yürüten görevliler tarafından Suikast krokileri olduğu iddia edilen Turgut YILDIRIM'ın tutanağa geçen beyanına göre Ali TOK tarafından bahse konu eve getirilen, Müşteki Ali TOK'un da gazetenin plan kağıdı olarak adlandırılan kağıtları getirdiğini kabul etmesine rağmen, Ali TOK ile ilgili her hangi bir işlem yapılmamasının manidar ve kuşkulu olduğu, Operasyon sonrasında bile hakkında dinleme kararı alınan müştekinin, şüpheli olarak fezlekede yer almaması, düzenlenen iddianamede adının dahi geçmemesinin manidar olduğu, müştekinin ifadesinden de anlaşılacağı üzere yaklaşık 18 yıl örgütün basın ayağını oluşturan Zaman Gazetesinde görev yapmış olması dolayısıyla, zaman gazetesinin adının terör örgütü üyeleriyle birlikte anılmasının önüne geçmek için müştekiyle ilgili böyle bir karar alınmış olabileceği değerlendirilmiştir. 12 - MÜŞTEKİ AZİZ BOZDEMİR Marmara Mah. Mudanya Cad. İhlas Marmara evleri sitesi A-42 Blok No: 1F-19 Beylikdüzü/İstanbul-(AKS:21/04/2010) adresinde ikamet eder. Halen 0532 2952961 numaralı hattı kullanır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında avukatlık yaptığı ve gruba yeni eleman kazandırma faaliyetleri içerisinde bulunduğu 0532 2952961 numaralı telefon hattını ve azizbozdemir@gmail.com isimli e-posta adresini kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu 0532 2952961 numaralı hatla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 ay) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplam 5 defa 9 aya yakın bir süre yani 04/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu 0532 2952961 numaralı hat ve azizbozdemir@gmail.com isimli e-posta adresiyle ilgili olarak dinleme ve iletilerin kayıt altına alınması
SAYFA: 123   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 16 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak teknik takip çalışması yapıldığı iddiasıyla, çalışmanın yapıldığı tarihten sonraki ilerleyen dönemlerde 7 adet fiziki takip tutanağı tanzim edildiği anlaşılmıştır. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmamıştır. Hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 06/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlk orta ve liseyi Kars'ta okudum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim.1989 yılından beri serbest avukatlık yapıyorum. Ben 2000'li yıllardan 2007 yılına kadar Mehmet DOĞAN adlı müştekinin(hoca abi olarak hitap edilen) Merter'de bulunan dershanesinde sohbetlerine katılmaya başladım. Dershane benim o dönemde kiracı olarak ikamet etmiş olduğu ikametgahımın alt katındaydı. Burada Mehmet DOĞAN'ın geldiği haftada birkaç sefer yapılan sohbetlerine katıldım. 2010 yılına kadar burada ikamet ettim. Ancak 2007 yılı sonrasında sohbetlere ve derslere katılmamaya başladım ancak aynı cemaatin şahısları ile avukat olduğumdan dolayı hukuki işlerini takip ettiğimden dolayı görüşmelerim devam etmiştir. 2002 veya 2003 yılında Tahşiye yayın evi kurulurken bende Mehmet Nuri Turan ile birlikte bu fikirleri müzakere ediyorduk. Tahşiye yayınevi Mustafa Kaplan adına ilk defa benim Bahçelievlerde bulunan büromun yanına açıldı daha sonra BMB yayıncılık ltd. şirketi olarak tüzel kişiliğe kavuştu ve tarihini hatırlayamadığım bir zamanda Cağaloğlu'na taşındı. Bende bu yayınevi tarafından basılan kitapların çoğunu okudum. 2007 yılından sonra kişisel eğitim türünde başka kitaplara başka alanlara alaka duydum ve tahşiye yayınevi mensupları ile irtibatımız yavaş yavaş zayıfladı ancak 2010 yılına kadar aynı evde oturduğum için Mehmet Doğan Muştan İstanbul'a geldiğinde kendisiyle görüşürdüm. Benim irtibatım daha çok Mehmet Nuri Turan ve Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ dür ve yakın arkadaşız. 2009 yılında Nisan ayında bir internet sitesinde Fetullah GÜLEN isimli şüpheli Tahşiyeciler ismini kullanarak beyanatta bulununca akabinde Zaman gazetesinde Tahşiye ve Rahle isimleriyle yazılar yazılınca ve Samanyolu TV de Tek Türkiye adlı dizinin Karanlık Kurul bölümünde Tahşiyeciler ve Rahle ismi geçince ben Fetullah GÜLEN'e bağlı şahıslar tarafından bir medya algısı oluşturulduğu kanaatine vardım. Bu konuşmalar yayınlandıktan sonra evimin ve işyerimin önünde farklı zamanlarda daha önce hiç tanıyıp görmediğim değişik arabaların bulunduğunu ve fiziki takip altında olduğumu hissettim. Dinlendiğim ve teknik takip altında olduğum tarafıma bildirilmedi. 2010 yılındaki yapılan operasyonda benimde ismimin geçtiğini ve hatta ikametime gelen kendilerini polis olarak tanıtan kişiler Aziz BOZDEMİR olarak eşim ve apartman görevlisine sormuşlar. Ben İstanbul dışında olmam sebebiyle geldiğim zaman İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne geldim. O dönemde burada görevli olan polislere beni arıyormuşsunuz diye sordum. Bir liste getirdiler ve listeye bakarak senin ismin var ama biz senin ifadeni almayacağız, benim başka ''ÖZLEM'' grubuna dahil olduğumu söyleyerek şuan ki yapılan operasyona maruz kalan şahıslarla alakam olmadığı için bana herhangi bir şey söylemeden beni gönderdiler. Ben 2007 yılından itibaren Tahşiye ve Mehmet DOĞAN grubunun sohbetlerinden uzaklaştığımdan dolayı beni soruşturma kapsamı dışında tutmuş olabilirler. Dündar apartmanının bulunduğu adresin ve evin sahibi Turgut Yıldırım'ın annesidir. Geçmiş dönemde de bu evin tapu iptal davasına baktığımdan dolayı bu evi iyi bilirim. Turgut Yıldırımı da buradan dolayı iyi tanırım. Kardeşi vefat ettikten sonra bu evi sohbet evi olarak açacağını bana söyledi bende burada yapılan sohbetlere 2007 yılına kadar birkaç defa katıldım. Oranın kapısı o zamanlarda sohbet evi olduğundan dolayı insanlar dışarıda kalmasın diye üzerinde anahtar bırakılırdı. Fetullah GÜLEN grubu tarafından yapılan Risale Nur hizmeti ile Mehmet Doğan grubu tarafından ortaya konan Risale Nur hizmeti arasında tarz çelişkisi vardır. Fetullah Gülen grubu himmet toplantısı yaparak para toplayan zekat namı altında kendi grubuna bağlı okullarına ve diğer işyerlerine maddi gelir sağladığından dolayı Tahşiye Yayınevinden çıkan kitapların fikirlerinde bu tür zekat ve yardım toplamasına karşı çıkıldığı için bizzat Fetullah GÜLEN'in talimatıyla o dönemde çalışan emniyette bulunan görevliler harekete geçirilerek ben ve diğer arkadaşlarım uzun süre telefon dinlemelerine maruz kaldığımızdan dolayı mağdur olduk ayrıca çok sayıda masum insan terör suçu isnat edilerek haksız yere cezaevinde kaldıklarını ve
SAYFA: 124   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

yargılandıklarını düşünüyorum. Bu sebeple sosyal hayatımıza ve ticari ilişkilerimde haksız yere ithamlara maruz kaldım. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında kumpas talimatını veren Fetullah GÜLEN ve bu müştekinin talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. 13- MÜŞTEKİ BURHAN BOZGEYİK Merve Şehir Mahallesi 49020 sokak Bozgeyik sitesi 2. Blok No.19/68 Şehitkamil/GAZİANTEP adresinde ikamet eder. Halen 0530 4688619 numaralı hattı kullanır. Soruşturmaya konu Tahşiye yayınevinin ortaklarındandır. Kullanmakta olduğu 0530 4688619 numaralı hatla 26/06/2009 tarihinde hedef şahıslardan Ali Fuat URAL ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3419086 Aidiyet nolu personel tarafından 31.10.2009 tarihli raporla iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine 0530 4688619 numaralı hatla ilgili olarak 02/11/2009 tarih ve 2009/1698 teknik takip karar numarasına istinaden (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından sonra devam eden süreçte toplam 2 defa olmak üzere 6 ay, yani 01/05/2010 tarihine kadar iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 9 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müştekiyle ilgili olarak göz altı işlemi uygulanmamıştır. Müştekinin soruşturmaya dahil edilmesine gerekçe olarak gösterilen 26/06/2009 tarihli konuşmasının üzerinden yaklaşık 127 gün sonra 02/11/209 tarihinde dineleme kararı alınarak soruşturmaya dahil edilmesinin soruşturma mantığı ile izahı yapılamayacağı, kasıtlı olarak soruşturmaya dahil edildiği değerlendirilmiştir. 23/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlk orta ve lise tahsilimi Antep'te yaptım. Üniversite için 1975 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji bölümünü bitirdim. 2009/1016 soruşturmada ismi geçenlerin birçoğunu tanırım. Bunlardan bombaların bulunduğu ikametin sahibi Turgut YILDIRIM benim kaynım olur. Bu evi kardeşine aitti kardeşi vefat edince bu adresi kuran kursu gibi hayra bıraktılar. 2009 yılında bu adreste ikamet eden kimse yoktu. Komşu ve mahalle sakinleri burada mevlit okutur kuran okuturdu burasının kapısı ahşap derme çatma bir kapı idi anahtarda 10 kişi civarında insanda vardı. Bu adreste bulunan bombalar ile benim veya çevremin asla bir ilgisi olamaz. Ben ve yayınevinin diğer ortakları Fetullah GÜLEN'in 06/04/2009 tarihinde yaptığı konuşmayla ve STV dizilerinde terör örgütü olarak BMB yayıncılığa ait Tahşiye yayınevinin adını zikretmesi ve El-Kaide ile irtibatlı gibi göstermesinden sonra kendi aramızda konuştuk hatta Mehmet DOĞAN hocaya şahsen sordum. Bu konuşma bize ve çevremize bir operasyon için yapılmış olabileceğini söyledim hoca bana bizim yayınlarımızdan vazgeçirmek için olduğunu söyledi. Benim BMB yayıncılık markası CİHANGİR'den çıkan 9 adet kitabım var. Bu kitapların haricinde (23) değişik yayınevinde (104) kitabım çıktı. Bu kitaplardan Fetullah GÜLEN'e yakınlığı ile bilinen TİMAŞ yayınevinden 4 kitabım çıktı, Bizim BMB yayınevi kurulduktan sonra bu kitapları basmadılar, önceki zamanlarda Ahmet ŞAHİN hocanın ortaklarından olduğu TÜRDAV yayınevinde (şimdiki TÜRDAV'ın bu cemaatle alakası yoktur) ise 5 kitabım çıktı. 2009 yıllarında TÜRDAV yayınevi benim kitaplarımı basmamaya başladı bende bunun üzerine sebebini sordum NT mağazalarının BURHAN BOZGEYİK'in kitaplarına ambargo koymuş en büyük gelirimiz buradan NT satmazsa zarar ederiz dediler. Ben NT mağazasının benim kitaplarıma niye karşı olduğunu araştırmalarını istedim. Daha sonra benim evimde ve ofisimde yaptığım konuşmaların dökümünü
SAYFA: 125   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Görüntülenen: 101 - 125 (Toplam 333)  |  Önceki 25 | Sonraki 25 


ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.871.319