Tam
EskidenYeniye
 
TAHŞİYE İDDİANAMESİ     (Toplam 333 sayfa)

 

Başak Mah. Yunus emre Cad. 4.Etap 1.kısım Sitesi D-46 Blok No: 31C/41 Başakşehir/İstanbul adresinde ikamet eder. Halen 05335496935 numaralı telefon hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 05335496935 numaralı cep telefonundan 14.09.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3419086 Aidiyet numaralı personel tarafından 20.10.2009 tarihinde iletişiminin tespit edilerek kayıt altına alınması yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine (0533 5496935) numaralı hatla ilgili olarak 21.10.2009 tarih ve 2009/1528 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması karar alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplam 2 defa, 6 ay yani 21/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05335496935) numaralı hatla ilgili dinleme kararı alınmış. 21.04.2010 tarihinde (05335496935) numaralı hatla ilgili olarak 2. uzatma talebine ret verilmesi üzerine dinleme sonlandırılmıştır. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 10 adet teknik takip kararı alınmış.Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili 1 tane fiziki takip çalışması yapıldığına dair tutanak tanzim edildiği görülmüş. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiş, iddianamede adı geçmemiştir. ../01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''Bundan yaklaşık 10 önce İstanbul'a geldim. Muş'ta bulunduğum süre içerisinde Sınıf öğretmenliği yaptım. Emekli olana kadar Muş ilinde çalıştım. Ben Mehmet DOĞAN hocanın hiçbir zaman soruşturmaya konu olmuş terör örgütüyle veya İslam dışı herhangi bir örgütle bağlantısına şahit olmadım. Benimde herhangi bir terör örgütü ile bir bağlantım yoktur. Bu soruşturmada benim de hedef müşteki olarak dinlendiğim ve izlendiğimi şimdi burada öğreniyorum. bahse konu soruşturmada isimleri geçen şahıslarla münasebetim olduğu için dolaylı olarak dinlendiğimi düşünüyordum. Ben sadece Merter deki camiye giderim. Başka da gittiğim bir yer yoktur. Benim bu soruşturmaya dahil edilip hakkımda kararlar alınması MASAK'tan (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) rapor istenmesine rağmen şüpheli olarak dosya da yer almamam ve bu konular hakkında herhangi bir ifademe başvurulmaması tarafıma gönderilen bir mahkeme kararı olmamasının sebebini bilmiyorum. Bunun sebebini bu soruşturmayı yapanlar daha iyi bilir. Benim de dahil edildiğimi şimdi öğrendiğim 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonun bana ve tanıdığım Risale-i Nur dersi yapan kişilere bir iftira atıldığını ve bu iftirayı Fetullah GÜLEN'in talimatıyla buna bağlı medya polis ve sivil kişilerin bu soruşturmayı yürüttüğünü düşünüyorum. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında kumpas talimatını veren Fetullah GÜLEN ve bu şahsın talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan DAVACI ve ŞİKAYETÇİYİM.'' demiştir. 51 - MÜŞTEKİ SAİM AŞÇI Başak Mah. Ali soylu Cad. 4.Etap 1.Kısım Sitesi L38 Blok No: 2A/4 Başakşehir/İstanbul adresinde ikamet eder. Halen (0532 6677064) numaralı cep telefonu hattını kullanır. Örgüt lideri olduğu iddia edilen Mehmet DOĞAN adlı müştekinin damadı olur. Kullanmakta olduğu (05326677064) numaralı cep telefonundan 10.07.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet DOĞAN ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3419086 Aidiyet numaralı personel tarafından 05.10.2009 tarihinde iletişiminin tespit edilerek kayıt altına alınması yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine 05326677064 numaralı hatla ilgili olarak 07/10/2009 tarih ve 2009/1512 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplam 2 defa, 6 ay yani 06/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05326677064) numaralı hatla ilgili dinleme kararı alınmış.
SAYFA: 176   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 12 adet teknik takip kararı alınmış.Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili 2 tane fiziki takip çalışması yapıldığına dair tutanak tanzim edildiği görülmüş. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Müştekinin ikametinde yapılan aramada; (1) adet İPONE 32 GB ibareli A1303 Model FCCID:BCGA1303AICID:579CA1303A yazılı siyah renkli cep telefonu, (1) adet telefona takılı vaziyette 0805140d03793A seri nolu TURKCELL Sim+Cell Sim Card, (1) adet 89902860365247916650012k seri nolu AVEA Sim Card Muhafaza Kabı, (8) adet İcazu'l-Kuran (1) isimli Rahle yayınları tarafından basılmış kitap, (4) adet Reddü'l Evhan (2-3-4-5) Rahle yayınları tarafından basılmış kitap, (3) adet Rumüzü'l Kuran (3-4-5) Rahle yayınları tarafından basılmış kitap, (1) adet El-Cihad isimli kitap, (13) adet l'den 13'e kadar numaralandırılmış ve şahıs tarafından paraflanmış CD-DVD, (1) adet siyah bilgisayar kasası içerisinde 500 GB Seagate Marka S/N:9QM4EMZ9 seri nolu hard disk, (1) adet aynı kasa içerisinden Seagate Marka 500 GB S/N:9SM4EMKK seri nolu hard disk ele geçirilmiş. Müştekinin ev aramasında ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturmayla ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Müşteki savcılık ifadesinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklanmış. 06.06.2012 tarihli savcılık mütalaasında şahıs hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edilmiştir. 25/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''Ben Siirt 1968 doğumluyum. İlköğretimi 2. Sınıfa kadar Elazığ ilinde okudum. Daha sonra 1977 yılında İstanbul iline gelerek ilk, orta, lise öğrenimini İstanbul İlinde tamamladım. 1990 İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisi mezunuyum. Ben böyle bir soruşturmanın olduğunu 22.01.2010 günü gözaltına alındığım gün öğrendim. Bu tarihten önce hakkımda terör örgütü suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğüne dair herhangi bir bilgim de kuşkumda yoktu. Gözaltında bulunduğum süre zarfında tarafıma herhangi bir baskı yapılmadı. Fakat benimle beraber gözaltında bulunan ve kayınpederim olan Mehmet DOĞAN, Mehmet Nuri TURAN ve Turgut YILDIRIM adlı kişilerin birden fazla kez sıklıkla nezarethaneden çıkarılarak soruşturmanın yapıldığı bürolara götürüldüğünü gördüm. Kayınpederim Mehmet DOĞAN cezaevinde benimle beraber kaldığı sürede emniyette maruz kaldığı psikolojik baskıyı bana anlattı. Gözaltında bulunduğum süre zarfında tarafıma herhangi bir baskı yapılmadı. Fakat benimle beraber gözaltında bulunan ve kayınpederim olan Mehmet DOĞAN, Mehmet Nuri TURAN ve Turgut YILDIRIM adlı kişilerin birden fazla kez sıklıkla nezarethaneden çıkarılarak soruşturmanın yapıldığı bürolara götürüldüğünü gördüm. Kayınpederim Mehmet DOĞAN cezaevinde benimle beraber kaldığı sürede emniyette maruz kaldığı psikolojik baskıyı bana anlattı. 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El Kaide ile irtibatlı bir terör örgütü gibi gösterilerek gözaltına alınmam ve suçsuz yere cezaevine atılmam sonucunda öncelikli olarak bakmakla yükümlü olduğum eşim ve çocuklarım zor durumda kaldılar. Gerek ailem gerek annem babam gerekse yakın çevrem ruhsal bir çöküntü yaşadı. İş adamı olmam sebebiyle iş dünyasındaki itibarım sıfıra indi. Tarafımıza yapılan kumpas ve atılan iftiranın ortaya çıktığı 14.12.2014 tarihine kadar itibarsız yaşadım. Son olarak şunları belirtmek isterim ki ne benim ne de benim gibi Risale-i Nur düşüncelerini benimseyen, Kuran'ı Kerim okuyan kişilerin cihatla işi olmaz. Kuran'ı Kerimde de geçtiği gibi dahilde maddi cihat olmaz. İlmi Cihat olur. Cihat devletin işidir. Bahsettiğim düşünceler ve söylemler gerek Bediüzzaman Said Nursi gerekse Mehmet DOĞAN tarafından sarf edilmekte ve benimsenmektedir. Kayınpederim Mehmet DOĞAN'ında hayatı boyunca yukarda belirttiğim düşüncelerle aynı fikre sahip olduğunu belirtmek isterim. Kendisinin bugüne kadar cihatla ilgili herhangi bir teşviki ve söylemi olmamıştır. Bizzat şahit olduğum ve Muşta gerçekleşen olaylarda cihat söylemlerinde bulunan ve cihat yapmak isteyen bir çok gence kayınpederim Mehmet DOĞAN engel olarak dinimizce bunun yanlış olduğunu ifade etmiştir. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında
SAYFA: 177   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

talimatı veren Fetullah GÜLEN ve bu müştekinin talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan DAVACI ve ŞİKAYETÇİYİM.'' demiştir. 52 - MÜŞTEKİ SAİT HAN Yenikent Mah. 646. Sokak No: 2/3 Esenyurt/İstanbul adresinde ikamet eder. Halen (0534 7194644) numaralı cep telefonu hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 0534 7194644 numaralı telefon hattından 12/06/2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet DOĞAN ile yapmış olduğu görüşme sonucunda, 03/07/2009 tarihinde (T3418013) Aidiyet numaralı personel tarafından hakkında iletişimin dinlenerek kayıt altına alınması hususunun uygun olacağına dair rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine 05347194644 numaralı hatla ilgili olarak 06/07/2009 tarih ve 2009/987 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Yine müştekinin kullanımında bulunan 05418136561 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Müştekinin kullanımındaki 05347194644 numaralı hat kesintiye uğramakla beraber 9 aya yakın bir süre yani 08/04/2010 tarihine kadar dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 16 adet teknik takip kararı alınmış.Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili 2 tane fiziki takip çalışması yapıldığına dair tutanak tanzim edildiği görülmüş. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Müştekinin ikametinde ve üstünde yapılan aramada; 1 adet Rahle yayınlarına ait İcazul Kuran 1 isimli kitap, 1 adet BURUÇ yayınlarına ait Şehit Abdullah AZZAM'ın yazdığı Tevbe Suresi Tevsiri isimli kitap, siyah gri renkte marka ve modeli belli olmayan bilgisayar kasası içerisinde 1 adet Samsung marka HD081GJ model S04ZJ1FPB01276 seri nolu 80 GB kapasiteli hard disk, 1'den 5'e kadar numaralandırılmış 5 adet CD, 1 adet Clzwatch marka siyah kordonlu kol saati, 1 adet Samsung marka A51Q226F5/7-G Seri nolu cep telefonu adaptörü, 1 adet 113378 belge nolu Sait HAN adına E sınıfı sürücü belgesi, 1 adet 4543140119723435326 hesap nolu iş bankası bankamatik kartı, 1 adet 6761246530631675 kart nolu Ziraat bankası bankamatik kartı, 1 adet 5313348710674585 kart nolu Asya bankası bankamatik kartı, 1 adet 5890044138491188 kart nolu Akbank bankamatik kartı, 1 adet Sihay adi kemer ile bir adet cep telefonu kılıfı, 1 adet siyah adi cüzdan, 1 adet Samsung marka SGH-İ780 model 357455/01/0495534 imeı nolu cep telefonu, 1 adet telefona takılı vaziyette 89900293000356259825138140 seri nolu sim kart, 1 adet yine aynı telefona takılı vaziyette SANDISC ibareli 1 GB'lık Mikro Hafıza kartı ele geçirilmiş. Müştekinin ev aramasında ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturmayla ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Müşteki savcılık ifadesinin ardından serbest bırakılmış. 06.06.2012 tarihli savcılık mütalaasında şahıs hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edildiği anlaşılmıştır. 16/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''İlk okulu Muş Hürriyet İlk öğretim okulunda, orta okulu Vali Adil Yazar orta okulunda, liseyi Muş Süper lisesinde okudum, 2006 yılı Haziran ayında Güngören Belediyesi Ruhsat Denetim Müdürlüğünde zabıta memuru olarak göreve başladım. Hoca Mehmet DOGAN'ı Muş'tan dolayı din alimi olduğundan dolayı tanıyorum. Derslerine gidip gelirim, bazı günlerde dini toplantılarına katılırdım. Muş'ta katılırdım, İstanbul'da da geldiği zaman gider derslerine katılırdım. Katıldığım derslerde El Kaide ile ilgili herhangi bir bağlantılı konu ve ders görmedim. Savcılıktan serbest bırakıldığım tarihten itibaren Güngören belediyesinden atıldım, 2 sene işsiz olarak gezdim. Havalimanı Hava güvenlik görevlisi için başvurdum, ancak yurt dışına yer ekibinde görevlendirildim, El Kaide soruşturma dosyam olduğu için Apron kartı alamadım, Apron kartı alamayınca işten çıkartılar, bir
SAYFA: 178   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

buçuk yıl boşta gezdim, 7,5 ay işsizlik maaşı aldım, 4 aydır bir şirkette uzman satış danışmanı olarak çalışıyorum. Ben gözaltına alındığımda bana ait olduğunu söyledikleri cinsel içerikli konuşmaları ve mesajları bana sordular, bende kendilerine bunlar bana ait değil dedim, avukat Metin MARANGOZ nezaretinde alman ifademde de bu görüşmelerden haberim olmadığını ifademde de söyledim. Bana gözaltında iken iki kişi polis mi amir mi bilmiyorum, sabaha kadar cinsel mesajları sürekli sordular, her defasında bunların bana ait olduğunu kabul etmedim. Belirtilen soruşturma kapsamında şahıslardan davacı ve şikayetçim.'' demiştir. Müştekinin kullanmakta olduğu 05347194644 numaralı hattıyla yapmış olduğu görüşmelerde her hangi bir suç ve suç unsuru olmadığından dolayı soruşturmada görevli kolluk görevlileri tarafından 28.09.2009 tarihinde dinleme işlemine son verilmesi talebinde bulunularak dinleme işlemi sonlandırılmış ve imha tutanaklarının tanzim edildiği görülmüş. Fakat 0534 7194644 numaralı hatla ilgili olarak 28/09/2009 tarihinde sonlandırılan dinleme işlemi, 09/10/2009 tarihinde 12/06/2009 tarihli Mehmet DOĞAN ile yaptığı telefon konuşması (ilk dinleme kararının alınmasındaki raporun aynısı) gerekçe gösterilerek dinleme kararı alınmış. Müştekinin kullandığı bu hat üzerinden yapmış olduğu özel hayatın gizliliğini ihlal eden homoseksüel görüşmelerin tape yapılarak ifade alma aşamasında soru olarak yöneltilmesi ve bu sayede baskı altına alınmaya çalışılmasının önceden planlı bir şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır. 53 - MÜŞTEKİ SEYFETTİN ÇAVUŞ Sütlüce Köyü Sütlüce Mevkii Merkez 248/1 Merkez/Muş adresinde ikamet eder. Halen (0532 2079855) numaralı cep telefonu hattını kullanır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında grubun üst düzey yöneticilerinden olduğu ve (05322079855) numaralı hattı kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu (05322079855) numaralı hatla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmış. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplamda 5 defa, 9 aylık süreyle yani 04/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05322079855) numaralı hatla ilgili dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Müştekinin ikametinde yapılan aramada; 1 adet Tefhimül-Kuran Sayyid Ebu'l-A-la Mevdudi yazarlı kitap, 1 adet Miratül Cihad 1 Yahya ZEKERİYAGİL müellifli kırmızı kitap, 1 adet kırmızı deri kaplı üzerinde HAMİM konuşuyor DİLHOŞNAME ibareli sonradan kaplanmış kitap, Olgun Cıvata Askaynak yazılı ajanda, 0901240899410 Türkcell Simplus Kart 05336154798 nolu telefona ait olduğu beyan edilen, 1'den 73e kadar Numaralandırılmış mavi dosya içerisinde bilgisayar çıktısı doküman, 1'den 24'e kadar numaralandırılmış çeşitli markalarda ve CD'ler ele geçirilmiş. Müştekinin ev aramasında ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturmayla ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Müşteki savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemeden serbest bırakılmış. 06.06.2012 tarihli savcılık mütalaasında şahıs hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edilmiş.
SAYFA: 179   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

03/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''1962 doğumluyum Muş İl Özel İdaresinde halen çalışmaktayım. Ben belirtilen dosya kapsamında 22.01.2010 tarihinde Muş ilinden İstanbul iline gözaltına alınarak getirildim. Mahkemeden serbest kaldım. Ben Mehmet DOĞAN'ı 30 yıl kadar önce Muş merkezde bulunan istasyon cami imamı olması nedeniyle tanıdım. Bana sormuş olduğunuz 0532 2079855 numaralı hat benimdir yaklaşık 15 yıldır bu hattı kendim kullanıyorum. Ayrıca 0533 6154798 numaralı hat benim Saliha Nurdan isimli kızımın eşi olan Damadım Abdullah SABAK'a aittir. Kendisi bu numarayı annesinin kullanması amacıyla almıştı. 2010 yılı ocak ayında bana terör örgütü üyesi olduğum gerekçesiyle evimde arama yapacaklarını söylediklerini ve ''kitaplığın nerede'' diye sorduklarını hatırlıyorum. Kitaplığımdan bazı kitapları aldılar. Fetullah GÜLEN'in söylemleri sonrasında bizi o dönemde terör örgütü üyesi olarak niteleyen telefonlarımız dinleyen, beni ve arkadaşlarımı mahkemede yargılayan bu yapılanmanın başında Fetullah GÜLEN olduğunu düşünüyorum. Başta Fetullah GÜLEN olmak üzere bu yapılanma içerisinde bulunup beni terör örgütü üyesi olmakla suçlayan kişi yada kişilerden bunlara yardım edenlerden davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. 53 - MÜŞTEKİ SEZAİ ALKAN Şirinevler Mahallesi Kemal Atalay Cad. Ateş Apt. Kat:3 Da:8 Merkez/KARABÜK adresinde ikamet eder. Halen 05357392905 numaralı cep telefonu hattını kullanır. Kullanmakta olduğu (05357392905) numaralı hatla 25.09.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mustafa KAPLAN ile telefonla görüşmesi sonucu T3499204 Aidiyet nolu personel tarafından 26.09.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine (0535 7392905) numaralı hatla ilgili olarak 05/10/2009 tarih ve 2009/1463 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplamda 2 defa, 6 aylık süreyle yani 03/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05357392905) numaralı hatla ilgili dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 12 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı görülmüş. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiş. 23/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''1979 yılında Karabük Endüstri Meslek lisesinden mezun oldum. 1984 yılında Erdemir Demir Çelik Fabrikasında işe girdim ve 2008 yılında emekli oldum. Şuan için herhangi bir iş ile meşgul değilim. Radikal Tahşiye veya El Kaide soruşturması hakkında herhangi bir bilgim yoktur. Muşlu Mehmet DOĞAN grubu hakkında da herhangi bir bilgim ve irtibatım yoktur. Bu konuyla ilgili olarak 2013 yılı Ocak ayı başlarında Zonguldak ili Alaplı ilçesi İlçe Emniyet Müdürlüğünde ifade verdim ancak hangi sıfatla ifade verdiğimi hatırlamıyorum.Bana Alaplı ilçesinde ifade verirken banka hesaplarımdaki hareketler ile ilgili sorular sordular. Bu soruları tam olarak hatırlamıyorum. Konu ile ilgili olarak ben herhangi bir suç işlemedim. Benim telefonumu dinleyip beni izleyen şahıs yada şahıslardan davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. 54 - MÜŞTEKİ SÜPHAN AKARSU
SAYFA: 180   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Sunay Mah. Sunay Cad. S.s.Gülova Konut Yapı Koop Sitesi No: 11/3 Merkez/Muş adresinde ikamet eder. Halen 0506 1380345 numaralı cep telefonu hattını kullanır. Kullanmakta olduğu (0532 2533147) numaralı hatla 06.12.2009 tarihinde hedef şahıslardan Faris MAĞIN ile telefonla görüşmesi sonucu T3499204 Aidiyet nolu personel tarafından 14.12.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor tanzime dilmiş. Bunun üzerine (0532 5233147) numaralı hatla ilgili olarak 21/12/2009 tarih ve 2009/1137 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplamda 2 defa, 6 aylık süreyle yani 18/06/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05325233147) numaralı hatla ilgili dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 3 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı görülmüş. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda Van ilinde bulunması sebebiyle göz altına alınamamış. Daha sonradan Muş Cumhuriyet Başsavcılığında şüpheli olarak vermiş olduğu ifadeden sonra serbest bırakılmıştır. 04/03/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''1977 Muş merkez doğumluyum. Ensari camiinde imam olarak görev yapmaktayım. O dönemdeki operasyon tarihinde Diyanetin bir kursu nedeniyle Van ilinde bulunmaktaydım. Belirtilen tarihte ikametimde arama yapmak ve beni yakalamak üzere polisler gelmişler. İkametimde yapılan aramada herhangi bir suç veya suç unsuru bulmadıklarından hiç bir şeye el koymamışlar. O dönemde beni bulmak amacıyla başta görev yaptığım Ensari Camiinde ve yakın çevremde sürekli beni araştırarak bu haberin yayılmasını sağlamışlar. Bu yüzden yakın çevremde, görev yaptığım kurumda ve camide cami cemaatinde itibarsızlaştırıldım. Konudan haberdar olmam üzerine yapılan araştırmalarımda benim El-Kaide terör örgütü üyesi olmakla suçlandığımı öğrendim. Mehmet DOĞAN'ı görev yaptığım caminin yakınında oturması ve cami cemaati olması nedeniyle tanırım. O dönemde beni yakalayamadıklarından ifademi Muş Cumhuriyet savcılığının talimatıyla Muş İl Emniyet müdürlüğünde verdim. 0532 2533147 numaralı hat benim adıma kayıtlın idi ve 2010 yılından beri ben kullanıyordum. Ayşen İŞLER ise benim askerlik dönüşü aldığım 0532 5233147 hattın kayıtlı olduğu bayandır ve kendisi bir tanıdığımdır. Kendisi kamuda memurdur. Ben Samanyolunda yayınlanan dizide Tahşiye'nin terör örgütü olarak oynandığını sonradan öğrendim. Diziyi internetten izlediğimde yayınlanan bu dizilerde işlenen konular ile toplumsal anlamda insanlar arasında algı operasyonu yapılıp insanları itibarsızlaştırma, insanları birbirine düşürerek kin ve nifak tohumları ektiklerini anladım. Fetullah GÜLEN'in söylemleri sonrasında bizi o dönemde terör örgütü üyesi olarak niteleyen telefonlarımız dinleyen, beni ve arkadaşlarımı mahkemede yargılayan bu yapılanmanın başında Fetullah GÜLEN olduğunu düşünüyorum. Başta Fetullah GÜLEN olmak üzere bu yapılanma içerisinde bulunup beni terör örgütü üyesi olmakla suçlayan kişi yada kişilerden bunlara yardım edenlerden davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. 55 - MÜŞTEKİ TURGUT YILDIRIM Siyavuşpaşa Mah. Barbaros Caddesi 3. Sokak No: 20/9 Bahçelievler/İstanbul adresinde ikamet eder. Halen 05318898744 numaralı cep telefonu hattını kullanır. 2009/1016 sayılı soruşturmada mühimmatların çıktığı dershane amaçlı kullanılan evin sorumlusudur. Kullanmakta olduğu (0536 3266244) numaralı telefonla 10.09.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mahmut EREN ile telefonla görüşmesi sonucunda T3419086 Aidiyet nolu personel tarafından 20.10.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınmasını yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine 05363266244 numaralı hatla ilgili
SAYFA: 181   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

21.10.2009 tarih ve 2009/1528 teknik takip kararına istinaden (3 aylık süreyle) iletişimin dinlenmesi kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Yine müştekinin kullandığı (0533 6392365) numaralı hatla ilgili olarak 04/01/2010 tarih ve 2010/38 teknik takip karar numarasıyla iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınmış. Müştekinin kullandığı bu iki hatla ilgili olarak toplamda 2'şer defa 6 ay süreyle dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 10 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili fiziki takip çalışması yapıldığına dair 1 adet fiziki takip tutanağının tanzim edildiği görülmüştür. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Müştekinin İlimiz Bahçelievler İlçesi Siyavuşpaşa Mahallesi Gümüş Sokak Ersavaş Apt. No:l/6 sayılı ikametinde yapılan aramada; (1) adet Quake marka bilgisayar kasası içerisinde Western Digital ibareli SN:WCAP98394048 seri nolu 160 GB kapasiteli hard disk, (2) adet üzeri paraflandırılmış CD, (2) adet üzeri paraflandırılmış HAKİKAT-NAME ibareli kitapçık, (1) adet üzeri paraflandırılmış el yazması ESRARNAME ibareli kitapçık, (2) adet üzerinde Reddül Evham ibareli, yeşil kaplı, Rahle yayınlarına ait şerh eden ve Müellifi Abdurrahman AKTEPE tarafından yazılmış kitap, (1) adet üzeri paraflandırılmış İKAZNAME ibareli kitapçık, (51) adet 1'den 51'e kadar numaralandırılmış İKAZNAME başlıklı bilgisayar çıktısı doküman, (7) adet 1'den 7'ye kadar numaralandırılmış ''Hoca Abi'nin Niyeti için 100'' ibaresiyle biten el yazısı doküman, (1) adet Exper Marka Produet NR: 10059968 seri numaralı siyah renkli bataryası olmayan Laptop ve bu laptopa ait Şarj aleti ele geçirilmiş. Müştekinin ev aramasında ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturmayla ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Yine müştekinin sorumluluğunda olan taziye ve dershane amaçlı kullanılan İlimiz Bahçelievler İlçesi Siyavuş Paşa Mahallesi Barbaros Caddesi 3. Sokak Dündar Apt.No:20/9 sayılı adreste yapılan aramada; (1) adet haki renkli maşa ve gövde üzerinde seri ve kafile numaraları silinmiş Savunma Tipi El Bombası, (1) adet pik demirden mamül yazı ve rakam grubu olmayan Savunma Tipi El Bombası, (1) adet üzeri bant ile sarılmış fünye grubu olmayan siyah renkli taarruz tipi el bombası gövdesi, (1) adet sarı renkli üzerinde MKE Stok No: 1365-27-000-4080 ibaresi bulunan renkli sis kutusu, (1) adet siyah ve kahverengi kablolar ile irtibatlı açma-kapama siviç anahtarı, Çeşitli ebat ve renklerde çok sayıda tek telli kablolar, (50) adet MKE MP5 ibareli fişek, (60) adet SMI 94 ibareli fişek, (34) adet 11-16 ibareli fişek, (20) adet 6704 ibareli fişek, (11) adet 393 ibareli fişek, (2) adet 92 ibareli fişek, (1) adet HP762X39 ibareli fişek, (3) adet 8209 ibareli fişek, (1) adet 1009 ibareli fişek, (1) adet DAG68203 ibareli fişek, (1) adet MKE 77 ibareli fişek, (42) adet MKE MP5 ibareli fişek, (6) adet MKE MP5 ibareli fişek, (30) adet EC 42 ibareli fişek, (21) adet EC 43 ibareli fişek, (39) adet HP762X39 ibareli mermi, (50) adet SBP 9 mm P ibareli fişek, (15) adet MKE MP 5 ibareli fişek, (28) adet MKE MP 5 ibareli kovan, (1) adet İcazü'l Kur'an Yahya ZEKERİYAGİL ibareli kitap, (6) adet paraflatılmış teyp kaseti, (1) adet ESRARNAME ile başlayıp Turgut YILDIRIM ile biten kitap, (1) adet Lacivert renkli üzerinde Detay Grafik ibaresi yazılı 2005 yılma ait içerisinde yazılar bulunan ajanda, (132) adet 1'den 132'ye kadar numaralandırılmış grafik ve çizim yapılan 58X40 ebatlarında kroki kağıtları ele geçirilmiş. Müşteki savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak 21 ay cezaevinde kalmıştır. 16/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''İşçi emeklisiyim halen fatihte kasap dükkanın da işçi olarak çalışmaktayım. 2009 yılında ikamet adresim farklı bir yerdi 2010 yılında dershane olarak kullanılan, şu anki ikametimde bomba bulunduktan sonra tutuklandım ve (21) ay cezaevinde yattıktan (1) yıl sonra falan buraya taşındım. Bu adres abime aitti tapusu anneme ait abim rahmetli olduktan sonra annem babam üzülmekte iken kardeşimin adına sevap olsun diyerek dershane hizmetine bıraktılar şu anda halen ben oturuyorum. Dündar apartmanında ise benim yakın çevrem mahallede oturan ahbaplarım gelir kitap-kuran okuruz.
SAYFA: 182   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Bu eve davet ve gelişler birbirimize haber vermekle olduğu gibi evde sohbet olduğu günler bellidir haftada iki gün sohbet olur işi olmayan müsait olan gelir. Bize ait olan bu adreste devamlı suretle kalan olmaz ev sohbet zamanları dışında boştur. Bu sebeple birçok kişide anahtar bulunmaktadır. Erken gelen kapıda kalmasın diye sohbete gelenlerden isteyen anahtar çektirebilir. Zaten kapıyı açmak içinde anahtara gerek yok, olay günü polis kamerasındaki çekimden de görüleceği üzere kapının anahtar kısmının ne kadar zayıf olduğu zorlama izinin çok görülecektir. Daha önce hırsız girdiği de olmuştur ancak çalınan olmadığı için müracaatımız yoktur. Olay günü Dündar apartmanına gittik, gittiğimizde sadece polisler ve ben ikamete geçtik hazırun olmadan beraberce anahtarla kapıyı açtım eve içeri girdik. hep beraber salonu geçtik ben üşüyeceğiz diyerek sobaya doğru gittim ben sobayla uğraşırken bir ses geldi hafif kilolu olan polis iki elinde tuttuğu poşeti kaldırdı bombalar görülüyordu ''bunlar Ergenekon bombaları'' dedi. Ben ne bombası diye onlara doğru yürüdüm altı yüksekçe bir kanepenin altından bulduğunu söylediler ama tutanakta böyle yazılmadı bakınca görülecek bir yerde idi. beni hemen kelepçelediler odanın öbür tarafına gönderdiler.1 saat sonra yönetici geldi. Bombalar bulunduktan sonra yarım saat kırk beş dakika sonra namaz kılmam gerektiğini söyledim ve banyoya ihtiyacım var dedim. yönetici daha gelmeden banyoya girdim bu arada arama devam ediyordu. Ben banyodan çıktıktan sonra diğer odadan dokümanları bulmuşlar aynı polis ''bak işte Ergenekon dokümanları'' dediler. Halbuki ben bunun gazete basılırken müsveddeleri olduğunu ve bunları Ali TOK'un getirdiğini yemek için sofra niyetine kullandığımızı söyledim. Kameralar bombalar bulunduktan sonra geldi. Ben banyodan çıktığım zaman her şey bulunmuştu bitmişti. Tutanağı yaptılar imza attım. Bu evde operasyondan bir gün önce sohbet vardı eve Ahmet TOK, Hüseyin amca (soy ismini bilmiyorum), babam Ekrem YILDIRIM vardı, ramazan diye soy ismini bilmediğim bir arkadaş vardı şimdilik hatırladıklarım bunlar. Sohbet 21.01.2010 günü saat:22.00 gibi bitti, en son evden ben çıktım çıkmadan önce her yeri iyice kontrol ettim. kanepenin altındaki o poşeti görmedim kapıyı kilitlemedim çektim çıktım. Bombaları kim koyduysa muhtemelen biz çıktıktan sonra koydu bu bombalarla benim ilgim yoktur ben bombaları bulunduracak üzerindeki numaraları silecek kadar bir birikime sahip değilim hayatımda ilk defa bomba gördüm. Ben operasyondan bir ay önce hac'a gitmiştim hac'dan gelmiştim. Benim bombalarla ne işim olur. Burada bulunan bombaları bize kumpası kuran kişilerin koyduğunu düşünüyorum. Ertan ilk defa operasyondan iki gün önce geldi telefonumu bulmuş beni aradı bende adres tarif ettim. Şahıs o gün derse geldi bir sonraki ders gelmedi ilk geldiği zamanlarda İzmir'de derslere gidiyordum dedi risale-i nurlarla ilgili bilgisi vardı. Olaydan sonra benim ifade alma işleminde terörle mücadele şubede ifademi yazan memur beni nezaretten yukarı çıkardıklarında bana hitaben ''biz sabaha kadar ordaydık ışığınız sabaha kadar yandı'' dedi. Bende ''saat.22.00'da biz gittik ışık nasıl yanar'' dedim. O da bana ''çıkanların arasında yaşlı bir adam vardı zor yürüyordu'' dedi Ahmet TOK amcayı tarif etti, yani bu polis gece bizim evi takip etmiş, ama mahkeme aşamasında sohbet evine yapılmış hiç fiziki takip raporu görmedim. Madem fiziki takip yapıldı niye raporu yok anlamadım. Evde bulunan mühimmatlar bana veya başkaca bir arkadaşıma ait değildir ilk defa gördüm bulunması da son derece şüphelidir. Operasyondan bir gece önce biz gittikten sonra eve yerleştirilmiş diye düşünüyorum. Benim sorumluluğumdaki eve mühimmatları koyan bize bu kumpasları kuran bizi cezaevine sokan başta talimatı verdiğini düşündüğüm Fetullah GÜLEN'den buna ön olan medya gazete ve polis sorumlularından şikâyetçiyim.'' demiştir. 56 - MÜŞTEKİ ÜNAL TÜRKAL Çalılıöz Mah. 363 Sokak Samet Apt. No: 21/25 Merkez/Kırıkkale adresinde ikamet eder. Halen 05364494082 numaralı cep telefonu hattını kullanır. Kullanmakta olduğu (0536 4494082) numaralı telefon hattından 29/06/2009 tarihinde hedef şahıslardan Mustafa KAPLAN ile yapmış oldukları görüşmeye istinaden, (T3418013) Aidiyet numaralı personel tarafından 21/08/2009 tarihinde
SAYFA: 183   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

iletişimin tespit edilerek kayıt altına alınması kararının uygun olacağına dair rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine (0536 4494082) numaralı hatla ilgili olarak 26/08/2009 tarih ve 2009/1190 teknik takip karar numarası ile 25/11/2009 tarihine kadar (3 aylık süre) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplamda 2 defa, 6 aylık süreyle yani 26/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05364494082) numaralı hatla ilgili dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince mağdurla ilgili olarak 13 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı görülmüş. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Mağdurun ikametinde ve üst aramasında; 0101220940827 seri nolu Muhabet kart, 355016/00/410776/6 İmeı numaralı Nokia Marka telefon, Seagate marka 3HV18BG4 Serili 80GB hard disk, Seagate marka ST3250823AS Serili 250GB hard disk, 1'den 94'e kadar numaralandırılmış CD ve DVD, 1 adet 5571134111683376 Ünal Türkal adına Axess bankamatik kartı, 1 adet Ünal Türkal adına 62616 belge nolu U40007 seri nolu B sınıfı sürücü belgesi, 1 adet Ünal Türkal adına 44211 üye nolu Türk tarım orman sen üye kartı, 1 adet Ünal Türkal adına Tarım ve köy işleri bakanlığı personel kimlik kartı 9233240106240A0918 Seri nolu telsim sim kart ele geçirilmiş. Mağdurun ev aramasında ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturmayla ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Mağdurun ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine mağdurun ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Mağdur savcılık ifadesinin ardından serbest bırakılmış. 06.06.2012 tarihli savcılık mütalaasında şahıs hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edilmiş. 23/01/2015 Tarihinde Alınan Mağdur-Müşteki İfadesinden Özetle; ''Babam Türk Silahlı Kuvvetlerinde memur idi. Ben ilk, Orta, Lise ve Üniversiteyi Ankara ilinde okudum. Öğrencilik döneminde mensubu olduğum herhangi bir grup yoktur, 1979 yılında İzmit Belediyesinde Mezarlıklar Müdürlüğünde memur olarak işe başladım. Daha sonra Ziraat Fakültesini bitirdim, Tarım Bakanlığı bünyesinde Mühendis olarak göreve başladım. 1989 yılında Kırıkkale iline tayin edildim ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Bünyesinde Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü olarak görev yapmaktayım. Bu soruşturma hakkında herhangi bir bilgim yoktur. İstanbul'da savcılık soruşturmasından sonra serbest bırakıldım.Çocuklarımdan bir tanesi 18 yaşında iken Yeşilırmak'ta balık tutarken boğularak öldü. Kendisi (Mehmet DOĞAN) cenaze töreninden sonra taziye ziyaretinde bulundu. Kendisi ile fiziki bir bağım yoktur. Bu konudan dolayı her hangi bir şikayetim yoktur.'' demiştir. 57 - MÜŞTEKİ VAHDETTİN HIZIROĞLU Ömer Nasuhi Bilmen Mah. Kombina Cad. Keskinler yap. Kop. Sitesi No: 7/15 Yakutiye/ Erzurum adresinde ikamet eder. Halen (0532 6418078) numaralı cep telefonu hattını kullanır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında grubun üst düzey yöneticilerinden olduğu ve (05326418078-0442 2339767) numaralı hatları kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu (05326418078) numaralı hatla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmış. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplamda 3 defa, 7 aylık süreyle yani 04/01/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05326418078) numaralı hatla ilgili dinleme kararı
SAYFA: 184   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 9 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı görülmüş. Soruşturmada görevli kolluk görevlileri tarafından (05326418078-04422339767) numaralı hatlarla ilgili suç unsuru görüşmeye rastlanılmadığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 02/12/2009 tarihinde iletişimin sonlandırılmasına dair talep yazısı yazıldığı görülmüş. Bu tarihten sonra müşteki soruşturma dosyasının hedef şahsı olmaktan çıkmış. Hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 23/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''1960 ihtilalında Risale Nur okumaktan 3 ay tutuklu kaldıktan sonra beraat ettim. Başkada bir davam yoktur. Ben Said'i Nursi Hazretlerinin 1. Talebesi Hulusi Efendinin Elazığ da bulunan ziyaretgahına gitmek suretiyle fikirlerini benimsedim burada Muşlu Mehmet DOĞAN İle tanışıklığımız oldu, kendisi ile bu tanışıklığı ilerleyen zamanda sürdürdük. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca RADİKAL TAHŞİYE diye adlandırmalarının sebebi yayınevinin ismidir, grubun EL-KAİDE ile bir bağlantısı ve ilişkisi olmamıştır, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca RADİKAL TAHŞİYE olarak adlandırılıp anılan gruba yapılan operasyonu duyduğumda bunun büyük bir iftira ve karalama operasyonu olduğunu düşündüm, bu grup hiçbir zaman kendi aramızda TAHŞİYECİLER GRUBU olarak adlandırılmadı, bu isim bize yapıştırıldı, hiçbir zaman yasadışı bir örgütle irtibatı olmadı hiçbir kanunsuz eylem ve tutum içerisinde bulunulmadı, yapılan operasyonu basından ve çevremden öğrendim. Bir kısmının tutuklanarak cezaevine girdiğini duydum. Biz Muşlu Mehmet DOĞAN'ı Molla Muhammet olarak biliriz, kendisi benim uzun yıllardır arkadaşımdır, kendisini Elazığlı Hulusi YAHYAGİL hocanın ziyaretlerinde ilk gördüm tanıdım o günden bu yana tanıştık görüşmelerimiz vardır. Mehmet DOĞAN hoca Muş İlinde ikamet eder kendisi Risale Nur ile ilgili tefsir çalışması yapar ve bu eserlerini TAHŞİYE yayınevi basar bizler basılan bu eserleri alarak hem kendimiz istifade ederiz, istifade edilmesi için yakınlarımıza tavsiye ederiz. Ben Fetullah GÜLEN'in yapmış olduğu ''TAHŞİYE DİYE BİR ÖRGÜT İCAT EDEBİLER'' dediği konuşmasını sonradan etrafımızdan duydum. Bu konuşması ile bizi TAHŞİYE GRUBU olarak örgüt olarak adlandırıp hedef göstermiş ki akabinde bizim gruba yönelik Polis tarafından operasyon yapıldı ve bu operasyondan sonra birçok tanıdığım kişi atılan iftiralar sonucunda cezaevine konuldu, Fetullah GÜLEN'in bizi hedef göstermesinin sebebi Molla Muhammet olarak bildiğimiz Muşlu Mehmet DOĞAN'ın Fetullah GÜLEN'in yazmış olduğu eserlerdeki, hataları yanlışlıkları kendi eserlerinde ifade etmesinden dolayı Fetullah GÜLEN'in bizim grubu hedef gösterdiğini düşünüyorum. Ben Fetullah GÜLEN'i yaklaşık 40 yıl öncesinden tanırım, kendisi izinli olarak Erzurum'a geldiğinde yaptığı vaazlara giderdim oğlum, Muhammet Sait HIZIROĞLU ile Fetullah GÜLEN'in İzmir ve Erzurum'dan tanışıkları kendisi bizi ismen ve yakinen bilir, bizim yapılan TAHŞİYE operasyonunda gözaltına alınmama sebebi tanışıklığımız ve hemşeri olmamız olabilir. Beni yasalara ve kanuna aykırı dinleyen ve işlem yapan şahıs yada şahıslardan davacı ve şikayetçiyim,'' demiştir. 58 - MÜŞTEKİ YAFES İNAL İnönü Mah. Hasbahçe Sokak No: 13- Merkez/Bitlis adresinde ikamet eder. Halen (0535 5916989) numaralı cep telefonu hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 05355916989 numaralı hattıyla 01/07/2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet DOĞAN ile telefonla görüşmesi sonucu T3499204 Aidiyet nolu personel tarafından 25.09.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine Kullanmakta olduğu (0535 5916989) numaralı hatla ilgili olarak 05/10/2009 tarih ve 2009/1463 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplamda 2 defa, 6 aylık süreyle yani
SAYFA: 185   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

03/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05355916989) numaralı hatla ilgili dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 12 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı görülmüş. Müştekiyle ilgili fezleke düzenlenmemiş. 28/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; Bitlis de dışarıdan ortaokulu bitirdim. Evliyim. 5 çocuğum vardır. Esnaf olarak yukarıda belirttiğim kendime ait iş adresinde yaklaşık 25 yıldır ailemin geçimini sağlarım. Radikal Tahşiye diye bir grup yada cemaat bilmem ve de tanımam. Yalnız daha önce 2005-2006 yıllarında Vakit gazetesinde görmüş olduğum bir reklam aracılığıyla İstanbul İlinde bulunan Tahşiye kitapevini tanıdım. Daha sonra bu kitapevini telefon ile arayarak Risale-i Nur Külliyatının bazı kısımlarının tahrif edildiğini hem kendim öğrenmek hem de çevremde bulunan tanıdıklara ve yaşadığım yerlerdeki kişileri bilgilendirebilmek amacıyla Rumuz-ul Kuran isimli kitap serisini aldım. Kendim bu kitapları okudum ve o dönemde dükkanımda sattım. O tarihten sonra başkaca bu kitaptan almadım. Daha sonra 2011 yıllarından bugüne kadar halen belirli aralıklarla kitapeviyle irtibata geçerek yine Mukalatu Hulusiye, 25. Söz, Rahman Süresi, Haşr Risalesi, Telvihat-Tisa isimli birçok kitabın siparişini vererek çevremdeki insanlara faydalı olur gerekçesiyle dükkanımda halen satmaktayım. El Kaide ne demek veya hakkında herhangi bir şeyde bilmem. Tam tarihini hatırlayamadığım bir zamanda 2000 yılı zamanlarında İstanbul İline uçakla gitmek için Muş İline Bitlis den giderken yol üzerinde namaz için bir camide durdum. Cami içerisinde kılmış olduğum namazdan sonra bize namazı kıldıran kişinin kim olduğunu yanımdaki cami cemaatinden birisine sorduğumda bana Muşlu Mehmet Hoca dedi. Daha sonradan ilerleyen tarihlerinde Muşlu Mehmet Hoca denilen müştekinin Mehmet DOĞAN olduğunu öğrenmiştim.Ben bu olayı meyvenin kurdu olarak görüyorum. Meyveden kastımda Türkiye Cumhuriyet'inin birliğini beraberliğini bozan insanlardan bahsediyorum. Ve Türkiye'nin birlik, beraberliğinin ve bütünlüğünün bozulmamasını istiyorum. Bu kurtların temizlenmesi için davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. 58 - MÜŞTEKİ YUSUF SELAMİ ÇAKAROĞLU Çöşnük Mah. Azra Sokak Muratlar Sitesi C Blok No: 1/7 Battalgazi/Malatya adresinde ikamet eder. Halen 0533 0204400 numaralı cep telefonu hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 0555 2804773 numaralı hattıyla 18.09.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet DOĞAN ile telefonla görüşmesi sonucunda T3499204 Aidiyet nolu personel tarafından 30.09.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine (0555 2804773) numaralı hatla ilgili olarak 07/10/2009 tarih ve 2009/1512 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplamda 2 defa, 6 aylık süreyle yani 03/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05355916989) numaralı hatla ilgili dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 12 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı görülmüş. Malatya cumhuriyet başsavcılığının yürüttüğü soruşturmayla ilgili olarak 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak 3 ay cezaevinde kaldığı anlaşılmış. 23/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle;
SAYFA: 186   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

''Ben 1971 yılında Kayseri ili Bünyan ilçesinde doğdum. İlk orta ve lise öğrenimimi Malatya ilinde yaptım. Erzurum ili Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinden 1993 yılında mezun oldum. 8 yıl önce Malatya ilinde bulunan Diriler isimli bulgur fabrikasında sorumlu Ziraat mühendisi olarak çalışmaya başladım. Halen aynı işyerinde sorumlu Ziraat mühendisi olarak çalışmaktayım. Ben yaklaşık 30 yıldır Risale-i Nur okurum, evlerinde ve dershanelerinde kaldım. 1991 yılında ben Muş ilinde staj yaparken daha önceden ismen bildiğim ve Risale-i Nur camiasında bilinen ve Risale-i Nur külliyatında haşiyeler yazan bir alim olan Molla Muhammed yani Mehmet DOĞAN'ı ziyaret ettim ve tanıştım, o tarihten beri kendisinden istifade eder sorular sorarım, ilminden faydalanırım. Türkiye genelinde bir operasyon oldu, bu operasyon kapsamında bende gözaltına alınarak mahkemece tutuklandım. Yaklaşık 3 ay cezaevinde tutuklu kaldım. Mahkemenin ilk duruşmasında tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldım. Malatya ilinde yargılamam devam ederken dava dosyamız İstanbul'daki dava ile birleştirildi, halen EL-KAİDE Terör Örgütü Yöneticisi olmak suçlamasıyla İstanbul/Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılamam devam etmektedir. EL-KAİDE terör örgütünü medyadan herkesin bildiği kadarıyla biliyorum. Tahşiye örgütü olarak isimlendirildiğimiz ben ve arkadaşlarımın EL-KAİDE terör örgütü ile herhangi bir bağımız yoktur. Haksız yere yargılanmakta olduğum dava ile ilgili mağduriyetime sebep olan, kara propaganda yapan, itibarımla oynayan, hakkımda suçum işleyen kişi ve kurumlardan davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. 60 - MÜŞTEKİ ZEKERİYA SASON Kıyık Özgür evler Mevkii Merkez Özgür evler sokak 301 Merkez/Muş adresinde ikamet eder. Halen 05326511368 numaralı cep telefonu hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 0532 6511368 numaralı telefonla 06.09.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet DOĞAN ile telefonla görüşmesi sonucunda T3417883 Aidiyet nolu personel tarafından 20.09.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine (0532 6511368) numaralı hatla ilgili olarak 05/10/2009 tarih ve 2009/1463 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. 08/12/2009 tarihinde (0532 6511368) numaralı hatta her hangi bir suç unsuruna rastlanılmadığından dinleme işlemine son verilmiş. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 8 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu teknik takip kararlarıyla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı görülmüş. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 10/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''1968 yılında Muş ilinde doğdum. ilk ve orta öğrenimimi Muş ilinde tamamladım. Atatürk Üniversitesi iktisadi İdari Bilimler Fakültesinden 1992 yılında mezun oldum. Ben bu dosya kapsamında gözaltına alınmadım. Ancak sonrasında Muş İl Jandarma Komutanlığı'nda yaklaşık 1 yıl kadar önce ifadem alındı. O dönemde benim hesabımdan başka yerlere para aktarıldığı nevinden suçlar mahiyette sorular sordular, hesabımdan aktarımı yapılan meblağların küsuratlı olması ile ilgili sorular soruldu. Reklam malzemesi aldığım firmaya neden para aktardığımı soracak kadar araştırmadan yoksun sorular tarafıma yöneltildi. Bende yaptığım tüm ticari faaliyetlerimden ötürü bu para aktarımının söz konusu olduğunu, yaptığım her işin kanunlara uygun ve faturalı olduğunu ifade ettim. yaptığım tüm işlemleri internet bankacılığı üzerinden yaptığım için şeffaftır şeklinde ifademi verdim ve ifadem sonrasında jandarmadan ayrıldım. Sonrasında bana her hangi bir bildirim olmadı. Mehmet DOĞAN eski istasyon cami imamıdır. Emeklidir, kendisi münzevi bir İslam Alimidir. Mehmet DOĞAN'ı kesinlikle cemaat faaliyeti içerisinde görmedim. Kendisi memlekete hizmet eden din alimidir. Hakkımda alınan teknik takip konularından bilgim yoktur. Ancak jandarmanın talimat üzerine ifademe başvurduğu konunun bu konu ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Hakkımda teknik takip yapılıp
SAYFA: 187   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

yapılmadığını bilmiyorum ancak böyle bir husus var ise kesinlikle şikayetçiyim. Bu dosya kapsamında hakkımda hukuksuz bir işlem yapılmış ise telefonum dinlenmiş ise bu konu hakkında detaylı araştırmanın yapılmasını ve suçluların cezalandırılmasını talep ediyorum. konu hakkında şikayetçiyim.'' demiştir. Soruşturmamız sürecinde Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinden alınan 2014/307 esas sayılı yargılama dosyasının incelenerek terörle mücadele şube müdürlüğünde kalan 2009/1016 sayılı soruşturma dosyasına ilişkin belge ve kayıtlar müşteki şikayeti doğrultusunda yeniden incelenip değerlendirildiğinde, daha öncesinde hiç bir şekilde silahlı terör örgütü eylem ve faaliyetlerinde bulunmayan Said Nursi'nin müellifi olduğu Risale-i Nur külliyatını esas alarak, bilgi birikimi ve ilmi düzeyine göre yorum yapan Müşteki Mehmet DOĞAN'ın etrafında bulunan grubun ülkemizdeki diğer cemaat ve dini gruplar gibi kendine özgü belli görüş ve fikirleri ile eğitim metodunu benimseyerek faaliyetlerini sürdürdükleri, görüş ve fikirleri ile şüpheli Fetullah GÜLEN'e ve oluşturduğu yapılanmaya şiddetli eleştiriler getirdikleri, tahşiye yayın evince bastırılıp yayınlanan eserlerin suç unsurları taşımayıp, soruşturma sürecinde diğer illerdeki soruşturmaların şüpheli Fetullah GÜLEN'in konuşması sonrası istihbarat şube müdürlüğünün bilgi notuna istinaden hazır bilgiler ile teyit edilmeden başlayıp, devam eden süreçte de herhangi bir suç ve eylem tespit edilmeksizin soruşturma dosyasına yeni şüpheliler eklenmek suretiyle sürdürülmesi, suç unsuru olmayan görüşmeler suç unsuruymuşcasına değerlendirilmesi, özel hayata ilişkin görüşmelerin tape haline getirilmesi yanında hiç bir ilgisi olmamasına rağmen kolluk aşamasındaki savunma delil tespitinde bu cinsel içerikli tapeler esas alınarak sorular sorulmuş olması, suç unsuru olmayan konuşma ve görüşmeler izlenerek soruşturma dosyasına eklenmesi, bu izleme ve takiplere ilişkin tutanakların çoğunun operasyonel süreç sonrası tanzim edilmesi, alınan HTS kayıtlarına göre şüpheliler Recep GÜLEÇ, Rıfat ASLAN, Çetin ÖZTÜRK ve Erdem KISA'nın izlemelerin yapıldığı mahallerde olmadıklarının tespiti, suç unsuru olduğu gerekçesi ile operasyonel süreçte el konulan yayın eserlerinin bu niteliği sahip olmadıklarının anlaşılmasına rağmen iade edilmemiş olması, operasyonel süreç öncesinde özellikle müşteki Turgut YILDIRIM'ın görüşmelerinin dinlenmesi ile, bizzat gözlemlenen kişiliği, arama el koyma işlemleri sırasında sergilemiş olduğu tutum ve davranışları, yine bu arama el koyma işlemindeki hukuka aykırılıklar olması bir kısım şahısların suç mahallinde parmak izi tespit edilmesine rağmen, beyanlarının tespit edilmemesi, soruşturmaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda her hangi bir değerlendirmenin yapılmamış olması, özellikle soruşturmada 66 kişinin şüpheli sıfatı ile soruşturulmasına rağmen operasyonel süreçte sadece 32 kişi hakkında soruşturma işlemleri yapılarak gözaltına alınmış olmaları, devam eden süreçte diğer 34 şüpheli hakkında özellikle terörle mücadele şube müdürlüğünce gerekli işlem ve taleplerin yapılmamış olması, halen dahi bu kişiler hakkında herhangi bir karar verilmemiş olması, üst parağraflarda belirtildiği üzere soruşturma sürecinin şüpheli Fetullah GÜLEN'in talimat olarak değerlendirilen konuşması sonrasında medya organlarında algı yönetimi oluşturduktan sonra ilerlemiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde 2009/1016 sayılı soruşturmanın (tahşiye ) şüpheli Fetullah GÜLEN'in oluşturduğu yapılanma tarafından şüpheli Fetullah GÜLEN ve grubuna yönelik muhalefet edilerek eleştiriler getirmeleri nedeni ile başlatılarak bulgular kasten aleyhe yorumlanarak, yahut suçların maddi eser ve delilleri oluşturularak kamuoyu tabiri ile kumpas niteliğinde işlem ve eylemlerle başlatılıp sonuçlandırıldığına dair yeterli delillere ulaşıldığı değerlendirilerek 14/12/2014 tarihi itibari ile eş zamanlı olarak 37 şüpheli hakkında yakalama, yakalamaya yönelik arama usulü işlemleri uygulanarak şüphelilerin gözaltına alınmaları talimatı verildiği ve şüpheli Fetullah GÜLEN hakkında yakalama emri talebinde bulunulduğu,
SAYFA: 188   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Soruşturmanın devam eden sürecinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne 23.01.2015 günü saat 17.25' de e-posta ile gönderilen ''aabbb'' isimli kullanıcı tarafından yapılan ''tahşiyeciler'' konulu ihbarda; ''Tahşiye ile alakalı operasyonda o dönem görev almış birisiyim, amirlerimizin talimatıyla o gece her zaman yaptığımız gibi hedef şahıslara yönelik adres civarında bekliyordum, ayrıca diğer adreslerde de arkadaşların beklediğini de düşünüyorum, o dönemki o dönemki komiserimiz Tolga GÜZELTAŞ tı, fakat sonrasında haberlerde ve büroda duyduğum kadarıyla bizim beklediğimiz adreslerde bombalar çıkmıştı, ayrıca o dönem memur olan sonrasında komiser olmuş birisi daha vardı, oraya giden bombacı Serkan ÇİNİCİ idi. terörden gece Şerif abi vardı, terörden başka arkadaşlar varsa da bilmiyorum, fakat o gece yeni çalıştığım birimin teknik eki bide o adres civarındaydı.adrese girilene kadar adres çevresinde karakol kurduk bekledik, ayrıca bölge ekiplerini de bizim yapacağımız çalışmalarla alakalı o civardan çekildiğini de biliyorum, ayrıca bu çalışmaları bizzat yöneten Recep GÜVEN , Erol DEMİRHAN , Ali Fuat YILMAZER ve Ömer KÖSE dir. ayrıca bana ulaşırsanız daha detaylı bilgilerde verebilirim, ben o dönem devlet için çalıştığımızı düşünüyordum. böyle bir ihanetin olduğunu görmem beni çok rahatsız etti vicdanım çok rahatsız olduğu için bunları yazıyorum, her kimin suçu varsa cezasını çekmesini istiyorum'' şeklinde ihbarın yapıldığı, bu ihbara istinaden araştırma yapılması talimatı verildiğinde ihbarcının tespit edilemediği, Müşteki Turgut YILDIRIM'ın 16/12/2014 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğündeki şikayetinde, 22/01/2010 günü gözaltına alındığı dönemde şüpheli olarak ifadesinin alındığını ve ifade alma işleminde ifadeyi alan polis memuru ile arasında geçen diyaloglara ilişkin ifadesinde; ''olaydan sonra benim ifade alma işleminde terörle mücadele şubede ifademi yazan memur beni nezaretten yukarı çıkardıklarında bana hitaben ''biz sabaha kadar ordaydık ışığınız sabaha kadar yandı'' dedi. Bende ''saat.22.00'da biz gittik ışık nasıl yanar'' dedim. O da bana ''çıkanların arasında yaşlı bir adam vardı zor yürüyordu'' dedi Ahmet TOK amcayı tarif etti, yani bu polis gece bizim evi takip etmiş,'' şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmış, 23/05/2015 günü gelen e-posta ihbarının içeriğinin müşteki Turgut YILDIRIM'ın ifadesinde belirttiği hususlara benzer nitelikte olması sebebi ile ihbarda geçen hususlar ve Turgut YILDIRIM'ın beyanları doğrultusunda Turgut YILDIRIM'ın şüpheli olarak ifadesini alan ve bahsedilen konuşmayı yapan 2014/133596 sayılı soruşturma dosyamızın şüphelileri arasında bulunan Erdem Kısa ve diğer şüpheliler ile ilgili 2009-2010 yıllarındaki telefon irtibatlarının ve telefon sinyal bilgilerinin tespit edilebilmesi amacı ile HTS kayıtlarının incelenmesi gerekliliği doğmuş bu kapsamda; 26/02/2015 tarihinden itibaren 2009 yılını takip eden dönemlerde özelikle 2009/1016 sayılı soruşturmaya ilişkin operasyonel süreci kapsar şekilde İstanbul Sulh Ceza Hakimliklerince verilen iletişimin tespiti kararlarına dair HTS raporları Telekomünikasyon iletişim başkanlığından temin edilerek incelendiğinde detayı gelecek paragraflarda izah edileceği üzere operasyonel süreçte müşteki Turgut Yıldırım'ın ikameti çevresinde olağan akış ile operasyon mantığına uymayacak şekilde tertibat alındığı ve izlemelerin olduğunun görüldüğü, Soruşturmamız sürecinde daha öncede açıklandığı üzere şüpheli Fethullah Gülen'in oluşturduğu yapılanmada Tek Türkiye dizisinin içerisinde ayrı bir formatta yayınlanan karanlık karar kurulu adlı bölümün operasyonel süreçlerde çok önemli etkisi olduğunun görülmesi üzerine bu dizi metninin kim tarafından kimin talimatı üzerine yazıldığı, Konunun neye göre nasıl belirlendiği, hususlarında araştırmalara başlandığında,
SAYFA: 189   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

14.12.2014 tarihinde Tek Türkiye dizisinin senarist yazar grubu ile yapım şirketi yetkilileri ve yönetmenlerinin savunma ve delilleri tespit edildiğinde, senarist şüpheli Ali Samim Noyan dizi içersine eklenen bu bölümün senaryosunun kendisi ve yanında çalışan senaryo grubu tarafından yazılmadığını, dizi çekimleri sonrası yapım şirketi olan Ser film yapım şirketine teslim edildiğini yayına sunulduğu dönemde de diziye eklendiğini beyan ettiği, yine aynı şekilde dizi yönetmeni Naci Çelik Berksoy da şüpheli Ali Samim Noyan'ın savunmasını doğrular şekilde karanlık karar kurulu adlı bölümün kendisi tarafından çekilmediğini beyan ettiği, senarist grubunda yer aldığı dizi jeneriklerinde görülen Radiye (Ebru) Şenvardar, Elif Yılmaz, Makbule Çam (Alemdağ), Engin Koç, Hikmet Tombulca'da benzer şekilde karanlık kurul adlı bölüm senaryosunun kendileri tarafından yazılmadığını beyan ettiklerini yine dizi yapımcısı şüpheli Salih Asan da karanlık karar kurul adlı bölümün kendileri tarafından çekilmediğini ancak diziye eklenmiş olarak yayınlandığını beyan ettikleri, Şüpheli Fetullah Gülenin oluşturduğu yapılanmanın medya ayağındaki Samanyolu yayın grubu genel başkanı sıfatıyla yöneticilik yapan şüpheli Hidayet Karaca gerek Tek Türkiye gerekse karanlık kurul adlı bölümün ve dizinin çekiminde ve yayınlanmasında etkisi olmadığını, medya yöneticisi olması nedeniyle genel işleyişin yönetiminden sorumlu olduğunu, maiyetinde birçok televizyon ve radyo kuruluşunda çalışan personeli olduğunu, dizi senaryosunun şüpheli Fethullah Gülen tarafından belirlenmediğini, kendisine ait olduğu iddia edilmekte olan internet ortamından alınan ses kayıtlarının montaj olduğunu beyan ettiği, bu beyanlardan da görüleceği üzere karanlık kurul adlı dizi bölümlerinin senaryosunun kimler tarafından yayınlandığı, yayın grubu başkanı olan şüpheli tarafından dahi belirtilmemesi nedeniyle detaya varan araştırmalara devam edildiğinde Tek Türkiye dizisinin 64 ve 66. Bölümünün yayınlandığı 2009 yılının nisan ayından itibaren Tek Türkiye dizisinin yapımcılığını üstlenen Ser film A.Ş' nin yönetim kurulu yetkililerine ilişkin Ticaret Sicil Müdürlüğünden 16.03.2015 tarihinde gelen cevabı yazı incelendiğinde; Ser yapım adlı firmanın 10/05/2006 tarihinde Kısıklı Mah. Reşatbey Sokak No:5/A-Üsküdar/İstanbul (Samanyolu Televizyonunun binasının olduğu adres) adresinde Limited şirketi olarak Sabit ÇAKAR ve Ömer ÖNDER ortaklığında kurulduğu, Şirketin kuruluş sermayesinin ortaklar Sabit ÇAKAR ve Ömer ÖNDER tarafından eşit miktarda 10.000 YTL olmak üzere toplam toplam 20.000 YTL'den oluştuğu, İlk 10 yıl için şirket hissedarlarından Sabit ÇAKAR'ın şirket müdürü olarak Ekrem YALVAK'ın ise mali işler koordinatörü olarak seçildiği tespit edilmiş. Yine adı geçen şirket 17/10/2006 tarihinde ortaklar kurul kararı ile sermaye artırımına giderek şirketin sermayesini Sabit ÇAKAR 200.000 YTL, Ömer ÖNDER 325.000 YTL, Salih ASAN 325.000 YTL, Ahmet GÜL 325.000 YTL, Mustafa KARTAL 325.000 YTL olmak üzere 1.500.000 YTL'ye çıkarıldığı, Limited şirketi olarak faaliyetine devam eden Firma 01/02/2007 tarihinde alınan kararla Ser Film Yapım Pazarlama Dağıtım ve Ticaret Anonim Şirketi adını alarak ticaret unvanında değişikliğe gittiği, Yönetim kurulu üyeliklerine ise 3 yıl süre ile vazife yapmak üzere Sabit ÇAKAR (Yönetim Kurulu Bşk.), Ömer ÖNDER (Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği), Salih ASAN (Yönetim Kurulu Üyeliği), Ahmet GÜL (Yönetim Kurulu Üyeliği), Mustafa KARTAL (Yönetim Kurulu Üyeliği) seçildikleri, yönetim kurulu üyeleri olan bu 5 kişinin aynı zamanda kurucu ortaklar olarak imza yetkisine sahip oldukları anlaşılmış. 02/04/2007 tarihinde alınan yönetim kurulu kararıyla şirket merkezinin Kısıklı Mah. Reşatbey Sokak No:5/A-Üsküdar/İstanbul (STV binasının olduğu adresten) adresinden, Kısıklı Mah. Reşatbey Sokak No:15-Üsküdar/İstanbul adresine taşınması oy birliğiyle kararlaştırıldığı, 12/12/2007 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında Alınan Kararlarla şirket yönetiminde değişikliğe gidildiği görülmüş. Toplantıda alınan kararlara göre Ali ÇELİK (Yönetim Kurulu Başkanı), Hidayet KARACA (Yönetim Kurulu Başkan Vekili), Sabit ÇAKAR (Yönetim Kurulu Üyesi), Ömer ÖNDER (Yönetim Kurulu Üyesi), Mustafa KARTAL (Yönetim Kurulu Üyesi), Ekrem YALVAK (Mali İşler
SAYFA: 190   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Koordinatörü) olarak seçilmiş. Bu esaslara göre oluşturulacak imza sirkülerinin yürürlüğe girmesi ile bundan önceki imza sirküleri yürürlükten kaldırılmış olup; Ali ÇELİK A Grubu İmza Yetkisine, Hidayet KARACA B Grubu İmza yetkisine, Sabit ÇAKAR C Grubu İmza Yetkisine haiz olmuşlardır. Şirketin yönetim kurulunda yapılan değişiklikten sonra şirketin sermayesi aynı kalmak suretiyle sermayedarları ve bu sermayedarların hisselerinde değişikliğe gidildiği, bu kapsamda Şirketin 1.500.000 YTL olan sermayesinin %51,66'sının Samanyolu Yayın Holding Anonim Şirketine geçtiği, geriye kalan hissenin de 5 ortak arasında değişik oranlarla paylaşıldığının görüldüğü. Şirket ortaklarını ve hisselerini gösteren Genel Kurul Toplantısı hazirun cetvelinden de anlaşılacağı üzere aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi şirket sermayesi ve hissedarları belirtilmiştir. Şirketin 12/12/2007 Tarihinde Yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısına Ait Hazirun Cetveli Şirketin 08/09/2008 Tarihinde Yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısına Ait Hazirun Cetveli Şirketin 02/11/2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarlara göre yönetim kurulunda değişikliğe gidildiği görülmüş. Buna göre; Ali ÇELİK (Yönetim Kurulu Başkanı), Hidayet KARACA (Genel Koordinatör), Sabit ÇAKAR(Yönetim Kurulu Başkan Vekili), Ömer ÖNDER (Yönetim Kurulu Üyesi), Mustafa KARTAL (Yönetim Kurulu Üyesi), Bahattin Melih SEZGİN (Yönetim Kurulu Üyesi) olmak suretiyle yönetim kuruluna seçildiği, ayrıca Ekrem YALVAK'ın Mali İşler Koordinatörü olarak görevine devam edeceği belirtilmiş. Bu esaslara göre oluşturulacak imza sirkülerinin yürürlüğe girmesi ile bundan önceki imza sirküleri yürürlükten kaldırılmış olup; Ali ÇELİK A Grubu İmza Yetkisine, Hidayet KARACA B Grubu İmza yetkisine, Sabit ÇAKAR C Grubu İmza Yetkisine haiz olmuşlardır. Şirketin yönetim kurulunda yapılan değişiklikten sonra şirketin sermayesi aynı kalmak suretiyle sermayedarları ve bu sermayedarların hisselerinde değişikliğe gidildiği görülmüş. Şirket ortaklarını ve hisselerini gösteren Genel Kurul Toplantısı hazirun cetvelinden de anlaşılacağı üzere aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi şirket sermayesi ve hissedarları belirtilmiştir. Şirketin 02/11/2010 Tarihinde Yapılan 2008 ve 2009 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısına Ait Hazirun Cetveli 30/11/2011 tarihli yönetim kurulu toplantısında Ali ÇELİK'in yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği görülmüş. Bunun üzerine yönetim kurulu toplanarak alınan kararlara göre yönetim kurulu Mustafa KARTAL (Yönetim Kurulu Başkanı), Sabit ÇAKAR(Yönetim Kurulu Başkan Vekili), Ömer ÖNDER (Yönetim Kurulu Üyesi), Bahattin Melih SEZGİN (Yönetim Kurulu Üyesi) adlı kişilerden oluşturulduğu görülmüştür. Şirket sözleşmesine göre imza grupları ve yetkileri sıralandığında ;
SAYFA: 191   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

A GRUBU İMZA YETKİSİ : Şirketin maksat, mevzuu ve faaliyetlerine ilişkin tüm muamelelerine ve şirketin bütününe şamil olmak üzere tanzim olunacak her türlü evrak ile ipotek feshi işlemlerini, imza yetkisi verilen A grubu yetkililerinden bir ile B grubu imza yetkilerinden her hangi birisinin şirketin ticari unvanı veya kaşesi altına atacakları müşterek imzaları geçerli olacaktır. B GRUBU İMZA YETKİSİ : C grubu imza yetkilerine de sahiptir.Şirketin devri başka şirketle birleştirilmesi, şirkete yerli yabancı ortak alınmasında, ihalelere teklif vermeye ve ihale sözleşmeleri imzalamaya, bankalarla kredi sözleşmeleri yapmaya... C GRUBU İMZA YETKİSİ : Şirketle iş yapacak kişi ve kuruluşlarla yapılacak sözleşme ve protokolleri imzalamaya yetkilidir. Şirket adına iş akitleri yapmaya , tadile ve feshe, şirket adına şirkete mal ve hizmet verenlere yapılacak ödemeler... Yukarıda Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazıda yapılan tespitlerden de anlaşılacağı üzere 2006 yılında kurulan limited şirketinin kurucusu ve müdürü olan, şirketin kuruluşundan 19/07/2013 tarihine kadar olan süreçte Anonim şirketinde yönetim kurulu başkanlığı, yönetim kurulu başkan vekilliği, yönetim kurulu üyeliği, genel müdürlük görevlerinde bulunan, şirketin sermayedarı ve hissedarlarından olduğu anlaşılan, 2007-2013 yılları arasındaki süreçte C Grubu imza yetkisini kullandığı anlaşılan, soruşturmaya konu dizinin yayınlandığı dönemde, dizinin yapımcılığını üstlenen Ser Film Yapım Pazarlama Dağıtım ve Ticaret Anonim Şirketinde; Şirketlerle iş yapacak kişi ve kuruluşlarla yapılacak sözleşme ve protokolleri imzalamaya, Şirket adına iş akitleri yapmaya, tadile ve feshe, şirket adına şirkete mal ve hizmet verenlere yapılacak ödemelere yetkili olduğu anlaşılan Sabit ÇAKAR'ın 2014/133596 sayılı soruşturmanın şüphelileri arasında bulunduğu, Yine yapılan tespitlere göre 10/05/2006 tarihinde kurulan limited şirketinin 17/10/2006 tarihinde sermaye artırımına giderek 20.000 YTL olan sermayesinin 1.500.000 YTL olduğu, ve şirket ortaklarının sayısının da 5'e çıktığı 3250.000 YTL ile şirketin sermayedarı ve hissedarı olan Mustafa KARTAL'ın bahse konu şirkette değişik dönemlerde yönetim kurulu üyeliğinde, Yönetim kurulu başkanlığı ve yardımcılığı ile genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığı tespit edilmiş. Başlangıçta 325.000 TL olan hissesinin 150.000 TL'lik kısmını 12/12/2007 tarihinde Samanyolu Yayın Holding A.Ş'ye devrettiği, bahse konu dizinin yayınlandığı sürecide kapsayan 2006-2014 yılları arasındaki dönemde şirketin yetkilisi ve sorumlusu olarak görev yaptığı tespit edilmiştir. Mustafa KARTAL'ın 2014/133596 sayılı soruşturmanın şüphelileri arasında bulunduğu, Diğer tespitlere göre de 10/05/2006 tarihinde kurulan limited şirketin kuruluşundan bugüne kadar olan süreçte mali işler koordinatörlüğü görevini yürüten, 19/07/2013 tarihinde toplanan yönetim kurulunda alınan kararla C grubu imza yetkilerine de sahip olan Ekrem YALVAK adlı şahsın 2006-2014 yılları arasındaki dönemde şirket yetkilisi ve sorumlusu olarak görev yaptığının tespit edildiği, 2006 yılında limited şirketi olarak kurulan firmanın 07/02/2007 tarihinde Anonim şirketi olmasından sonra 12/12/2007 tarihinde yönetim kurulu başkanı seçilerek, istifa ettiği 30/11/2011 tarihine kadar bu görevi sürdüren ve A grubu imza yetkisine sahip olan, bahse konu dizinin yayınlandığı süreçte belirttiğimiz görevleri yürüten ve aynı zamanda Samanyolu Yönetim kurulu başkanı olaraktan görev yapan Ali ÇELİK olduğunun tespit edildiği görülerek şüpheliler Ekrem Yalvak ve Ali Çevik savunma ve delilleri tespit edildiği, Diğer taraftan Şüpheli avukatı tarafından teslim edilen belgeler arasında bulunan ve ser film yapım pazarlama dağıtım ve ticaret anonim şirketi ile senaryo yazarı Ali Samim NOYAN arasındaki ticari alışverişe dair banka dekontları incelendiğinde, ser film yapım tarafından Bank Asya aracılığıyla ilk olarak 08.01.2008 tarihli 2.250 YTL tutarında Ali Samim NOYAN'a EFT yoluyla ödeme yapıldığı bu ödemelerin ayda 4 defa olmak üzere düzenli şekilde yapıldığı, 2008 yılı boyunca düzenli olarak yapılan bu ödemelerin en son 04.03.2009 tarihinde yapıldığı, bu tarihten sonra 05.10.2010 tarihine kadar geçen sürede Ali Samim NOYAN adlı şüpheliye ödeme yapıldığına dair her hangi bir belgeye
SAYFA: 192   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

rastlanılmadığı, 2010 yılından itibaren düzenli olarak Ali Samim NOYAN adlı şüpheliye yapılan farklı miktardaki ödemelerin en son 03.04.2015 tarihinde yapıldığına dair banka dekontlarının olduğu görülmüştür. Her ne kadar şüpheli Hidayet Karaca Ser Film A.Ş nin bağımsız bir tüzel kişilik olduğunu piyasadaki diğer firmalarla olduğu gibi bu firma ile de ticari irtibatlarının olduğunu, bu firmaya da film yahut proje yaptırılmış olabileceğini beyan etmiş ise de; Şüpheli Hidayet KARACA'nın 12/12/2007-19/07/2013 tarihleri arasındaki süreçte soruşturmaya konu firmanın yönetim kurulu başkan vekilliği, genel koordinatörlük görevlerinde bulunduğu ve B grubu imza yetkisine sahip olduğu, şirketin 1.500.000 TL olan sermayesinin 775.000 TL'sinin (%51.66'sının) hissedarı olan Samanyolu Yayın Holding Anonim şirketini temsile ve imza yetkisine sahip olduğunun tespit edildiği. Dolayısıyla gerek Samanyolu yayın grubu genel başkanı olması gerekse Ser Film A.Ş firmasındaki yönetici konumu nedeniyle algı yönlendirmesi yapılan karanlık kurul adlı bölümün yapım ve yayınından birinci derecede sorumlu olduğunun anlaşıldığı, Soruşturmamız sürecinde özellikle şüpheli Ali Fuat Yılmazer savunmasında tahşiye grubunun İstihbarat Şubenin çalışma sistematiği içerisinde rutin uygulama ve çalışmalara göre izlenip takip edildiğini, Şüpheli Fetullah Gülen'in hedef göstermesi nedeniyle grubun takibinin söz konusu olmadığını, ilgili çalışmalara ilişkin kayıtların İstihbarat şube müdürlüğünde bulunduğunu beyan etmesi üzerine İstihbarat Şube Müdürlüğünce gruba yönelik ne gibi çalışmalar yapıldığı sorulduğunda gelen cevabi yazıda; 2008 yılı Kasım ayından itibaren Müştekilerden Abdulmennan Özmen, Mehmet Nuri Turan, Abdulbaki Akkuş, Ali Fuat Ural, Aziz Bozdemir, Bünyamin Ateş, Engin Tavukçu, Faaris Mağın, Hüseyin Demir, Lütfü Karadağ, Mahmut Eren, Mehmet Sururi Kalem, Mehmet Yılmaz Düşünüklü, Muhlis Ergen, Murat Öztürk, Mustafa Serkan Saraç, Sadrettin Büte, Saim Aşçı, Turgut Yıldırım, Mustafa Kaplan ve Mustafa Kaplan'ın yakını olduğu değerlendirilen mağdur Elif Kaplan'a ait hatların önleme dinlemeleri yapıldığına dair karar örneklerinin gönderildiği, 2013 yılının Mart ayı öncesinde KTS isimli yeni bir projeye geçilmiş olması nedeniyle veri tabanının bulunmadığının bildirildiği, diğer taraftan şüpheli Ali Fuat Yılmaz tarafından 03.12.2008 tarihinde İstihbarat şube müdürü rütbesi ile 12 İl Emniyet müdürlüğü İstihbarat şube Müdürlüklerine yazmış olduğu bilgi yazısı ile gelen cevabi yazılar örnekleri soruşturma dosyamıza gönderilmiş olup, bu cevabi yazılara ilişkin gelecek paragraflarda ayrıntılı değerlendirme yapılacaktır. Yine şüpheliler Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Hidayet Karaca savunmalarında; tahşiye grubuna yönelik faaliyetlerin Şüpheli Fetullah Gülen'in emir ve talimatı üzerine yapılmadığını, bu hususta 2008 yılı öncesinde milli İstihbarat Teşkilatı tarafından çalışmalar yapıldığını aynı şekilde Genel Kurmay başkanlığı İstihbarat Dairesi Başkanlığınca çalışmalar yapıldığını beyan etmeleri üzerine MİT'e 12.02.2015 Tarihte yazılan müzekkereye istinaden verilen 28.04.2015 Tarihli cevapta tahşiye grubuna ilişkin elde edilen bilgilerin Emniyet Müdürlüğü ile paylaşılmadığını, Genel Kurmay Başkanlığına Muş ilinde ihale alan bir firma yetkilisine ilişkin açıklama yapılırken tahşiye grubundan bahsedildiğinin belirtildiği, Sözü edilen yazıyla ilgili olarak Bugün gazetesinin 02.01.2015 tarihli nüshasında Nazlı Ilıcak imzasıyla yazılan köşe yazısında Genel Kurmay Başkanlığı İstihbarat Dairesi Başkanlığınca tahşiye grubuna ilişkin yapılan çalışmalara istinaden yazılar yazıldığının haber yapılması üzerine konu Genel Kurmay Başkanlığı İstihbarat Dairesine sorulduğunda; habere konu olan (Kara Kuvvetlerine hitaben yazılıp isme gönderilen) yazının 15.02.2012 tarihinde gereği yapıldıktan sonra kayıtlardan çıkartılarak imha edildiği bildirilmiş olması karşında imha edilerek kayıtlardan çıkarılmış olan bu yazının basın yayın
SAYFA: 193   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

kuruluşlarına sızdırılmasına ilişkin olarakta Genel Kurmay Askeri Savcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünün belirtilerek aynı içerikte bu kez Hava Kuvvetlerine hitaben yazılan yazı örneği Cumhuriyet. Başsavcılığımıza gönderildiği, Görüldüğü Üzere MİT tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü yahut Emniyet Genel Müdürlüğünün diğer birimlerine herhangi bir yazı yazılmadığı, Genel Kurmay İstihbarat Dairesi Başkanlığınca da herhangi bir araştırma yapılmayıp Genel Kurmay Başkanlığının yapılan ihaleyi alan bir firmaya ilişkin güvenlik araştırması yapılmasını Milli İstihbarat Teşkilatından (MİT ) talep etmesine istinaden ihaleyi alan kişi hakkında elde edilen bilgiler MİT'ten Genel Kurmay Başkanlığı İstihbarat Daire Başkanlığına gönderildiği, İstihbarat Dairesincede bu bilginin kuvvet komutanlıklarına gönderildiği, bu yönüyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesinin tahşiye grubuna yönelik olarak doğrudan araştırma ve inceleme yapmadığı, MİT'ten gelen ihbar ve bilgilerin değerlendirildiği iddia ve savunmasının doğrulanmadığı keza askeri birimler tarafından da emniyet birimlerine yine tahşiye grubu hakkında herhangi bir bilgi yazısı gönderilmediğinin anlaşıldığı, Bu noktada dikkat çeken bir hususun da 2012 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı arşivlerinden dahi silinmiş olan yazının bir şekilde temin edilerek şüpheli Fetullah Gülen'in oluşturduğu yapılanma ile aynı çizgide yayın yapan Bugün gazetesinde köşe yazarlığı yapan Nazlı Ilıcak'ın gazetedeki 02.01.2015 tarihli köşe yazısında yayınlanmasının paralel terör örgütü yapılanmasının devletin diğer tüm kurumlarında olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde de yapılandığının bir göstergesi olduğunun değerlendirildiği, diğer taraftan Nazlı Ilıcak'ın bu köşe yazısının, yürütülen 2014/133596 sayılı soruşturmayı itibarsızlaştırmak için 14.12.2014 tarihinde eş zamanlı operasyonel usulü işlemler uygulanmasından çok kısa bir süre sonra gizli ibareli yazı içeriğinden bahsederek gazete köşesinde yazı yazdığı dikkate alındığında paralel terör örgütü yapılanmasının devletin bir çok kurumunda çok etkin bir şekilde faaliyette olduğunun göstergesi olduğu değerlendirilmiştir. İSTANBUL İSTİHBARAT ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ İLE DİĞER İLLER ARASINDA TAHŞİYE GRUBUNA İLİŞKİN YAPILAN YAZIŞMALAR VE ÇALIŞMALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ; Soruşturmamız sürecinde; Tahşiye grubuna yönelik olarak başlatılan soruşturma öncesinde istihbarat şube müdürlüğünce çalışmalar başlatıldığının görüldüğü, bu çalışmalarında evveliyatı araştırıldığında; Milli İstihbarat Teşkilatı ile Genel Kurmay Başkanlığında bu gruba ilişkin herhangi bir yazışma olmadığı görülmüş olup bu kapsamda grup üyelerinden Abdülmennan Özmen'in ilkin 04.11.2008 tarihinden itibaren hizbuhtahrir, İBDA-C silahlı terör örgütleri faaliyetlerinde bulunduğu gerekçesiyle 2559 sayılı yasaya istinaden iletişimlerinin dinlenmeye başlandığının görüldüğü, diğer taraftan şüpheli Ali Fuat Yılmazer tarafından soruşturmamız sürecinde de basın yayın kuruluşlarına yansıyan Ankara, Aksaray, Bitlis, Bursa, Elazığ, Erzurum, Kayseri, Konya, Malatya, Muş, Sivas, Van istihbarat şube müdürlükleri ve İstihbarat Daire başkanlıklarına 03.12.2008 tarihli yazı yazıldığı, bu yazıda da dini istismar eden grupların faaliyetlerinden bahsederken; nur cemaati gruplarından olan tahşiye grubuna ilişkin olarak elde edilen bilgilerde grup liderinin molla Muhammed (K), Doğan olduğu ülke çapında Ankara, Aksaray, Bitlis, Bursa, Elazığ, Erzurum, Kayseri, Konya, Malatya, Muş, Sivas, Van illerinde yoğun faaliyet gösterdikleri, mensuplarının 5 bin civarında olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Devletini darül harp olarak gördüklerini, nur cemaatlerinden olan Fetullah Gülen ve Mehmet Kırkıncı grubunu münafık olarak gördükleri, Adalet ve Kalkınma partisini İslam inkılabı önündeki engel olarak gördüklerini, bir kısım internet siteleri ile cihaderi.net adlı internet sitesinden görüntüler yayınlanıp yazılar yayınlanarak grubun cihada hazırlandığı, grubun yayınevinin BMB yayınevi olduğunu, bu yayın evine
SAYFA: 194   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

bağlı olarak Cihangir ve Rahle isimli yayınevleri olduğunu, Mehmet Nuri Turan, Burhan Bozgeyik, Mustafa Kaplan, Bünyamin Ateş, Tahir Aka, Ali Tok, Adnan Merce, Şakir Koç, Muhammed Emin Dest, Abdulkadir Seven, Mücahit Ümon, Vahdettin Hızıroğlu, Hafız Ali Zeki Keleş, Hasip Danış, Hayrettin Kirvan, Muhammed Emin Kaya, Saim Aşçı, Mehmet Yılmaz Düşünüklü, Abdülmendan Özmen in grup adına çeşitli illerde faaliyette bulundukları, dergahlarda dersler verdikleri şeklinde yazı yazılması üzerine yazının gönderildiği Emniyet Müdürlüklerinden cevaplar verildiği, Şüpheli Ali Fuat Yılmazer in yazmış olduğu bu yazının içeriği irdelendiğinde de gruba ilişkin tanımlama ve açıklama yapılırken Fetullah Gülen ve Mehmet Kırkıncı cemaatini münafık olarak gördüklerine dair tespitin yer aldığı, bu tespitin İstihbarat çalışma bilgi değerlendirme kriterlerine uygun bir değerlendirme olmadığı, yine gruba ait BMB A.Ş altında Cihangir ve Rahle yayınevlerinden bahsedilmesine karşın grubun en etkili yayınevi markası olan Tahşiyeye ilişkin açıklama yapılmamasının ileride yapılması düşünülen operasyonun farkedilmesi endişesinden kaynaklandığı, Bu döneme kadar müşteki Mehmet Doğan ve çevresindekiler kendilerini tahşiye grubu olarak adlandırmadıkları halde ilk defa şüpheli Ali Fuat Yılmazer'in bu yazısı ile önleme dinlemesine başlandıktan kısa bir süre sonra 03.12.2008 tarihli bu yazıda isim verdiği görülmüştür. Şüpheli Ali Fuat Yılmazer in 03.12.2008 tarihinde diğer il istihbarat şube müdürlüklerine yazmış oldukları yazılara zaman içinde cevap verildiği, bu yazı içerikleri incelenip irdelendiğinde Ankara İl Emniyet Müdürlüğünce göndeilen 21.01.2015 tarihli cevabi yazı incelendiğinde; İstanbul İshihbarat Şube müdürlüğünün 03.12.2008 tarihli yazısına istinaden herhangi bir çalışma yapılmadığı, evrak ve belge tanzim edilmediğinin bildirildiği, Sivas İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube müdürlüğünden gelen 16.12.2008 tarihli cevabi yazı incelendiğinde; ''İstanbul ilinde dini istismar faaliyetlerinin deşifresine yönelik yürütülen çalışmalarda Nur Cemaati Tahşiye Grubunun Sivas ili sorumlusu olduğu belirtilen Hayrettin KİLVAN isimli şahsın, Siirt-Kurtalan Üçpınar Nüfusuna kayıtlı Muhittin- Mülkiye oğlu 1979 Kurtalan doğumlu olduğu, evrakta belirtilen Hayrettin KİLVAN (TC:34751019448) isimli şahsın Tinaztepe Mahallesi 101.Sokak No:21/2 Merkez/Siirt adresinde ikamet ettiği adına kayıtlı 0534 3300841, 0546 7892700 ve 0536 3867248 numaralı GSM'lerinin bulunduğunu söz konusu GSM'lerin yapılan teknik çalışmalarında bahse konu şahsın Sivas İli ile bir irtibatına rastlanılmadığı şeklinde bilgiler elde edildiği,'' şeklinde cevap verildiği, Sivas Terörle mücadele Şube Müdürlüğünce verilen cevbi yazıya göre Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik 21.01.2010 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlarda başlatılan operasyon kapsamında 5 kişinin gözaltına alındığı, 2 kişinin savcılık ifadesinin ardından, 1 kişinin mahkeme sorgusundan sonra serbest bırakıldığı, 2 kişinin ise tutuklandığının tespit edildiği, Bursa İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube müdürlüğünden gelen 18.12.2008 tarihli cevabi yazı incelendiğinde; ''İstanbul ilinde ikamet eden grubun lideri Molla Muhammed(K) Mehmet DOĞAN'ın kendi adına irtibatının rastlanılmadığı, muhtemelen eşinin adına bir telefon kullandığı, irtibatları arasında
SAYFA: 195   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Muhammet Emin KARAKAYA isimli şahsa rastlanılmadığı ancak şahsın Bursa ili Yıldırım İlçesi Piremir Mahallesi nüfusuna kayıtlı Mahmut-Güzel oğlu Arpaçay-1961 doğumlu olan Muhlis KAYA(TC:33892197282) isimli şahısla irtibatının bulunduğu, Muhlis KAYA isimli şahsın Bursa ili Nilüfer ilçesi Barış Mahallesi Nilüfer Hatun Caddesi Lozan Sokak No:2 B Blok D:9 sayılı adreste ikamet ettiği, ikametinde 0224 453 40 96 numaralı telefonun kurulu olduğu ,0535 650 59 31 numaralı GSM hattını kullandığı, işçi emeklisi olduğu Bursa Nilüfer ilçesi Beşevler Mahallesinde Sezgin Boya İnşaat Tic.San.Ltd.Şti. isimli işyerini sahibi olduğu, aile olarak mahalle çevresinde dindar bir aile olarak bilindiği şeklinde bilgi elde edildiği'' şeklinde cevap verildiği, Bursa Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce verilen cevabi yazıdan Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik 21.01.2010 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlarda başlatılan operasyon kapsamında 9 kişinin gözaltına alındığı, 5 kişinin mahkeme sorgusunun ardından tutuklandığı, diğerlerinin serbest kaldığının tespit edildiği, Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube müdürlüğünden gelen 25.12.2008 tarihli cevabi yazı incelendiğinde; ''Nur Cemaati Tahşiye Grubu Kayseri ili Sorumlusu olan Hasip DANIŞ (TC:54067442068) isimli şahsın Kayseri ili Nuri Has Mahallesi Yavuz Caddesi Çam Sokak No:5 sayılı yerde ikamet ettiği, 0538 647 14 41 GSM numarasını kullandığını herhangi bir işle uğraşmadığını, Nur Cemaati Okuyucular Grubu içinde yer almakta iken 4-5 yıldır kendi grubunu oluşturduğu, grubun faaliyetlerinin Kayseri ili Kiçikapu Mahallesi Serdar Caddesi no:41/3 sayılı yerde cemaate ait öğrenci evinde yürüttüğü, 35-40 kişilik cemaat mensubunun bulunduğu, Cumartesi günleri belirtilen öğrenci evinde Kuran-ı Kerim ve Risale-i Nur dersleri yapıldığının belirtildiği'' Kayseri Terörle Mücadele Şube müdürlüğü; Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik herhangi bir soruşturmanın yürütülmediği ve operasyonel çalışmanın yapılmadığının tespit edildiği, Kayseri il sorumluları arasında olduğu istihbarat şube mürürlüğü yazılarında belirtilen Hasip Danış'ın C. Başsavcılığımızca yürütülen 2009/1016 nolu soruşturma kapsamında gözaltına alınıp mahkemece tutuklandığının tespit edildiğinin bildirildiği, Muş İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube müdürlüğünden gelen .../12/2008 tarihli cevabi yazı incelendiğinde; ''İlimizde Molla Muhammedciler olarak bilinen ve tahşiye grubu olarakta anılan cemaatin lideri olan ilimiz nüfusuna kayıtlı Molla Muhammed (K) Mehmet Doğan ve cemaati ile ilgili sürdürülen çalışmalarda; Mehmet Doğan'ın Nur cemaati okuyucular grubundan ayrıldığı ve kendi grubunu oluşturduğu, 1998 yılında ilimiz merkez istasyon cami imamlığından emekli olduğu, Mehmet Doğan'ın etkili bir hitabetinin olduğu ve sohbetlerine /Derslerine katılanları etkilediği, halk arasında sevildiği ve kendisine hoca abi olarak hitap edildiği, EMES ve Şeker hastası olduğu, Türkiyede ibaretlerini rahatça yapabildikleri gerekçesi ile Mehmet Doğan'ın Türkiyenin Dar-ül harp olduğu fikrini benimsemediği, hiçbir siyasi partiyi kabul etmedikleri, kendileri dışındaki nurcu grupların risale-i nur külliyatının gerçek manada anlayamadıkları özellikle Fetullah Gülen grubunu türban ve dinler arası diyalog yaklaşımlarından dolayı ödün verdikleri düşüncesi ile dinden çıktıklarını savundukları ve şiddetle eleştirdikleri, grupta cihat hükmü yoğun olarak işlendiği ancak çatışma bölgelerine gidip mücadele etmektense Türkiye sınırları içinde şiddete bulaşmadan cihad etme anlayışını benimsedikleri, El Kaide, Hizbullah gibi dini motifli terör örgütleri ile PKK/KONGRAGEL terör örgütlerini hiçbir şekilde tasvip etmedikleri'' şeklinde yazıların olduğunun görüldüğü,
SAYFA: 196   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Muş Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı içeriğine göre, Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik herhangi bir soruşturmanın ve operasyonel çalışmanın yapılmadığının tespit edildiği, C. Başsavcılığımızca yürütülen 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında aralarında müşteki Mehmet Doğan'ın da bulunduğu .32 Kişinin gözaltına alındığı 11. Kişinin mahkeme sorgusunun ardından tutuklandığının tespit edildiğinin bildirildiği, Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube müdürlüğünden gelen 30/12/2008 tarihli cevabi yazı incelendiğinde; ''Risale-i Nur eserlerinin müellifi olan Said-i Nursi'nin talebelerinden Hulusi YAHYAGİL' in ders grubunda yer alan, vefatından sonra ise kendi grubunu kuran, Muş ili nüfusuna kayıtlı, Emekli imam Mola Muhammed (K) Mehmet DOĞAN ile ilimiz nüfusuna kayıtlı Atilla Polat, Mustafa Aslan, Ersan Fırat, Murat Mustafa Gönül isimli şahısların irtibatlı olduğu şeklinde bilgilere yer verildiği'' Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube müdürlüğünden gelen 14/04/2009 tarihli yazı incelendiğinde; ''Grubunun Elazığ ilinde bulunan kanaat önderleriyle yapılan görüşmede M.Fethullah GÜLEN'in yaptığı konuşmanın zamanlama ve içerik olarak çok isabetli olduğunu, polisiye tedbirlerle çözülemeyecek bir konun yüzde seksen çözüme ulaştığını, ilerleyen süreçte Tahşiye Grubu'nun irtica bağlantısı ile ilgili kamuoyunda çıkarılabilecek art niyetli haberlerin ve izleyebilecekleri harekat tarzının M.Fethullah GÜLEN' in bu konuşması ile deşifre edildiği şeklinde görüş beyan edildiğinin bildirildiği'' yazı içeriği incelendiğinde istihbari çalışma sistematiği içerisinde yazının yazılmadığı adeta cemaat mensuplarına dini sohbette tavsiye tarzında yazıldığının görüldüğü, Elazığ Terörle Mücadele Şube müdürlüğü; Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik 21.01.2010 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlarda başlatılan operasyon kapsamında 8 kişinin gözaltına alındığı, 3 kişinin savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldığı, 5 kişinin ise Malatya 3. Ağır ceza Mahkemesince yapılan sorgularının ardından tutuklandığının tespit edildiği, Yazılar içeriğinden anlaşılacağı üzere; Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü TAHŞİYE Grubu faaliyetleri ile ilgili yapmış oldukları çalışmalarda Elazığ ilinde faaliyet gösteren kişilerin Muş ilinde bulunan Molla Muhammed(K) Mehmet DOĞAN ile bağlantıları olduğunu tespit ederek çalışmalar yapmış ancak 14.09.2009 tarihli İstihbarat raporunda, İstanbul C.Başsavcılığının 2009/1016 sayılı soruşturmasına da talimat olarak değerlendirilen Fetullah GÜLEN' in İrtica paranoyası ve Duanın Esası adlı sohbetinde Mehmet DOĞAN' ın kitaplarının basımının yapıldığı Tahşiye Grubunu hedef gösterdiği konuşmasının, Fetullah GÜLEN 'in bir emniyet mensubu konumunda emir veren durumunda değerlendirilmiş 14.09.2009 tarihinde tanzim edilen İstihbarat raporunun bir cemaat mensubu
SAYFA: 197   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

üslubuyla kaleme alındığı raporu tanzim eden polislerin bir kolluk kuvveti gibi değil, bir cemaat mensubu olarak cemaatin görüşleri çerçevesinde hareket ettiği ve Fetullah GÜLEN' in yaptığı konuşmanın haklı ve yerinde olduğu belirtilerek tanzim edilen rapor 2009 ve 2010 yıllarında başlatılan soruşturma ve operasyonların asıl hedefinin şüpheli Fetullah Gülen'in oluşturduğu yapılanma için tehlike arz eden kişi ve grupların etkisiz hale getirilmesi olduğunu açıkca göstermektedir. Malatya İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube müdürlüğünden gelen 06/01/2009 tarihli cevabi incelendiğinde; ''Nur cemaati taşhiye grubu ilimiz sorumlusu Kahramanmaraş il nüfusuna kayıtlı Yusuf Selami Çakaroğlu olduğu, Nur Cemaati Tahşiye Grubunun; Hizbullah El kaide PKK gibi terör örgütlerinin eylemlerinin benimsemediklerini, insan canının değerli olduğunu Irak'taki savaşta insanların kendilerini ve ülkelerini korumak için Amerika'ya karşı savaştıklarını ve ayını durumun ülkemizde olması durumunda dış ülkelere karşı ülkemizi dış güçlere karşı koruyacaklarını, Cihad'ın şiddete bulaşmadan fikir üzerinden olması gerektiğini basın güncel olaylar ve dış ülkerlerdeki gelişmelerle ilgilenmediklerini sadece Fetullah GÜLEN'in başın üstüne peruk takılması türban ve Dinler Arası Dialog yaklaşımlarından dolayı İslam'dan ödün verdikleri düşüncesi ile dinden taviz verdiklerini düşündüklerininin belirtildiği'' şeklinde yazıların olduğu görülmüştür. Malatya Terörle Mücadele Şube müdürlüğü; Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik 21.01.2010 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlarda başlatılan operasyon kapsamında; 5 kişinin Malatya ilinde 1 kişinin ise İzmir ilinde yakalanarak gözaltına alındığı, Malatya il sorumlusu olduğu iddia edilen Yusuf Selami Çakaroğlu'nun mahkeme sorgusunun ardından tutuklandığı, diğer 5 kişinin ise serbest bırakıldığının tespit edildiği bildirilmiştir. Konya İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube müdürlüğünden gelen 30/01/2009 tarihli cevabi incelendiğinde; ''Tahşiyenin Haşiye yazan şerh düşen anlamına geldiği, Risale-i Nur eserlerinin müellifi olan Said-i Nursi'nin eserlerinde bazı konuların açıklamasını yapmadığı ve konuları kendisinden sonraki işaret etmediği bir kişi tarafından açıklanacağı şeklinde bir görüşün hakim olduğu, bundan dolayı Molla Muhammed (K) Mehmet DOĞAN 'ın bahse geçen eserlerin altına şerh düştüğü bu nedenle grubun adının Tahşiye grubu olarak anıldığının belirtildiği, Konya ilinde Tahşiye Grubu içinde faaliyet gösteren şahısların Ali PALTA ve Eyüp PINAR isimli şahıslar olduğu, Ali PALTA'nın Ereğli ilçesi Borsa İlköğretim Okulunda öğretmenlik yaptığını, okul içi ve okul dışında her kesimle hoşgörülü bir tavır sergileyen bir kişi olduğunu ,ikamet çevresinde de sevilen güvenilir milli manevi duygulara sahip dini vecibelerini yerine getiren muhafazakar yapıda biri olarak tanımlandığını şahsın Nakşibendi Tarikatı Adıyaman Menzil Grubuna bağlı olduğunu ve her yıl tövbe almak için Adıyaman iline gittiğinin tespit edildiği, Eyüp PINAR'ın ise Konya 3. Jet Hava Üst Komutanlığı bünyesinde bulunan Arama kurtarma Komutanlığında Astsubay Üst çavuş olarak çalıştığı şahsın görevine bağlı komutanları tarafından sevilen vatanını milletini seven ve dini vecibelerini yerine getiren biri olarak tanındığının belirtildiği'' şeklinde yazıların olduğu görülmüş. İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğünün 03.12.2008 tarihli yazısında belirttiği hususlara dair Konya Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce Müşteki Mehmet Doğan ve çevresindekilere yönelik herhangi bir tahkikat ve soruşturma yapılmadığının tespit edildiği,
SAYFA: 198   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Aksaray Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce gönderilen cevabi yazıya göre, Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik 28.03.2010 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonel çalışmalar kapsamında; Aralarında Mehmet Doğan'ın abisi Ahmet Doğan'ın da bulunduğu 22 kişinin gözaltına alındığı, 10 kişinin savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldığı, 10 kişinin mahkeme sorgusundan sonra serbest bırakıldığı, il sorumlusu olduğu iddia edilen Ali Zeki Kaya ve Manisa ili sorumlusu olduğu iddia edilen Mehmet Doğan'ın ağabeyi Ahmet Doğan çıkarıldıkları mahkemece tutuklandıklarının tespit edildiği Van Terörle Mücadele Şube müdürlüğü; Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik 22.01.2010 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonel çalışmalar kapsamında; 4 kişinin gözaltına alındığı ve yapılan mahkeme sorgularının ardından tümünün serbest bırakıldıklarının anlaşıldığı, Erzurum Terörle Mücadele Şube müdürlüğü; Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik herhangi bir operasyonel çalışmanın tespit edilemediği, C. Başsavcılığımızın yürütmüş olduğu 2009/1016 sayılı soruşturmanın şüphelileri arasında bulunan Vahdettin Hızıroğlu ve Muhammed Said Hızıroğlu adlı mağdurlarla ilgili olarak iletişimin dinlenmesi ve teknik araçlarla izleme tedbirlerinin uygulandığının tespit edildiği, Bitlis Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce verilen cevabi yazıya göre, Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik olarak herhangi bir operasyonel çalışmanın yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, Bunun dışında şüpheli Ali Fuat Yılmazer'in bilgi notunun gönderildiği 12 il haricinde kalan bir kısım illerde de tahşiye grubuna yönelik soruşturmaların Terörle Mücadele şube müdürlüklerince yürütüldüğünün tespit edildiği, Bu kapsamda, ŞanlıurfaTerörle Mücadele Şube müdürlüğünce verilen cevabi yazıya göre, Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik 22.01.2010 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonel çalışmalar kapsamında; 7 kişinin gözaltına alındığı bunlardan 3 kişinin mahkeme sorgularının ardından tutuklandıkları diğer 4 kişinin ise serbest kaldıklarının tespit edildiği, Gaziantep Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce verilen cevabi yazıya göre, Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik 22.01.2010 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonel çalışmalar kapsamında; 7 kişinin gözaltına alındığı bunların tümünün serbest bırakıldığının tespit edildiği, Diyarbakır Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce verilen cevabi yazıya göre, Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik 22.01.2010 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonel çalışmalar kapsamında; 9 kişinin gözaltına alındığı bunlardan ..3 kişinin tutuklandığının tespit edildiği. Isparta Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce verilen cevabi yazıya göre, Tahşiye grubu yada El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubuna yönelik olarak İzmir C. Başsavcılığının yürüttüğü 2010/276
SAYFA: 199   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

soruşturma kapsamında 07.06.2010 tarihinde yapılan operasyon kapsamında; 6 kişinin gözaltına alındığı ve gözaltına alınan tüm şüphelilerin serbest bırakıldığının anlaşıldığı, Sakarya Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce verilen cevabi yazıya göre, El Kaide Terör örgütü yanlısı olarak faaliyet gösterip Selefi görüşü savunduğu belirtilen gruba yönelik 19.10.2009 tarihinde başlatılan operasyonel çalışmalar kapsamında; 10 kişinin gözaltına alındığı bunlardan 7 kişinin tutuklandığının tespit edildiği, gözaltına alınan ve haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerin Tahşiyeciler yada Mehmet Doğan grubu olarak adlandırılan grupla irtibatları olmadığının tespit edildiği, Kocaeli Terörle Mücadele Şube müdürlüğünce verilen cevabi yazıya göre, El Kaide yanlısı Selefi/Vahhabi faaliyetleri yürüten Yasin Dinçay grubuna yönelik olarak başlatılan operasyonel çalışmalar kapsamında; 16 kişinin gözaltına alındığı bunlardan 2 kişinin tutuklandığı diğer şüphelilerin ise serbest kaldıklarının tespit edildiği, Kocaelinde yapılan operosyan ile Türkiye genelinde eş zamanlı olarak tahşiyeciler yada El Kaide yanlısı radikal Mehmet Doğan grubu olarak adlandırılan gruba yapılan operasyonla tek benzer yönü aynı tarihte olması, Kocaelinde gözaltına alınan şüphelilerin Mehmet Doğan grubu ile irtibatları olmadığının tespit edilemediği, Şüpheli Ali Fuat Yılmazer'in 03.12.2008 tarihli 12 ilin İstihbarat şube Müdürlüklerine yazılan yazısına istinaden verilen ve üst paragraflarda özetlenen cevabi yazı içeriklerinden de anlaşılacağı üzere daha öncesinde bu illerin Emniyet Müdürlükleri nezdinde müşteki Mehmet Doğan ve çevresindekilere yönelik terör faaliyetlerine ilişkin herhangi bir tahkikat ve soruşturma işlemleri yapılmadığı halde İstanbul emniyet müdürlüğü istihbarat şubesi tarafından gönderilen bilgi yazısı sonrası şüpheli Ali Fuat Yılmazerin yazısı tekrar edilir ve şüpheli Fetullah Gülenin oluşturduğu yapılanmayı hedef alır düşüncede olduklarına dair adeta yapılanmaya dahil kişilere mesaj, verir şekilde cevap verildiği, en önemli dikkat çeken hususun da 03/ 12/ 2008 tarihli bu yazıdan sonra illerin istihbarat şubelerinden cevap verildikten sonra şüpheli Fetullah Gülenin Herkul org adlı internet sitesindeki irtica paranoyası başlıklı konuşmasında müşteki Mehmet Doğan ve çevresindeki grubu hedef göstererek etkisiz hale getirilmesi talimatı sonrası aynen Tek türkiye dizisinin karanlık karar kurulundaki diyaloglarda da belirtildiği gibi (irtica dalgalurı ile üzerlerine gideceiz) peşi sıra yaklaşık 1 yıllık süreçte bir çoğu eş zamanlı soruşturmalar başlatılarak kamu davaları açıldığının görüldüğü, bu vakıanın Türkiye Cumhuriyeti Emniyet Müdürlüğü kadroları ile yargı kadrolarında paralel yapılanmaya bağlı örgüt üyelerinin tamamiyla etkin bir şekilde yerleştiğinin göstergesi olarak değerlendirilmiştir. MÜŞTEKİ TURGUT YILDIRIMIN YETKİ VE İNSİYATİFİNDEKİ BAHÇELİEVLER SİYAVUŞPAŞA BARBAROS SOKAK DÜNDAR APT. NO 9 A İLİŞKİN İLETİŞİM TESPİTİ ÇALIŞMALARI;
SAYFA: 200   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Görüntülenen: 176 - 200 (Toplam 333)  |  Önceki 25 | Sonraki 25 


ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
67.843.278