İçişleri Bakanlığı, kişilerin özel hayatını dinleyip arşivlemek suçundan, Emniyet Müdürü Ömer Köse, Özgür Açıkgöz ve Murat Çetiner de dahil 11 polisi meslekten ihraç etti. Haklarında ihraç kararı verilen Kazım Aksoy, Hayati Başdağ ve Yurt Atayün'ün de dahil olduğu 15 polis ise 'devlet memurları kanunu' gereği suçun üzerinden 2 yıl geçtiği için zaman aşımından dolayı ihraç edilemedi.
Tamamı >   11.9.2014

Emniyet içerisindeki paralel yapılanmanın, komiser ve komiser yardımcılığı sınavlarında soruları çalarak şaibeli şekilde rütbe sahibi yaptığı 470 polisin rütbesi söküldü. İstanbul'da rütbesi sökülen komiser yardımcısı sayısı 45, Ankara'da ise 25 olarak açıklandı.
Tamamı >   6.9.2014

Paralel Yapı mağduru komiser adaylarına umut doğdu. 2009-2012 arasında yapılan 'Komiser Yardımcılığı' sınavında başarılı olan 1400 polis, örgütün dümen suyuna gitmediği için yeniden oluşturulan sıralamaya girememişti. Paralel mağduriyete bakanlık neşter vurdu: Hak ihlali var, ilk kursa o polisler çağrılmalı.
Tamamı >   26.8.2014

Emniyette çok önemli bir görevlendirme yaşandı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Hacı Yusuf Karababa görevinden alındı. Yerine eski Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir getirildi. Karababa'nın paralel yapıya mensup olduğu iddiası bir süre önce gündeme gelmişti. Yerine getirilen Özdemir ise paralelin kumpas kurduğu ileri sürülen bir isim. Özdemir paralel yapının belalısı emniyet müdürleri arasında gösteriliyor. Paralel yapının Özdemir'e kurduğu kumpası kanıtlayan bir belge yakın zamanda ortaya çıkmıştı. Şok bilgilerin yer aldığı belgeyi konu alan bir dava halen görülüyor.
Tamamı >   5.8.2014

Sözde Selam Örgütü bahanesiyle Başbakan Erdoğan, MİT Müsteşarı Fidan ve 2280 kişiyi dinleyen 76 polis açığa alındı. Açığa alınan isimler arasında İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürleri Ömer Köse, Yurt Atayün ve Gaffur Ataç da bulunuyor.
Tamamı >   2.8.2014

Adana'daki hakim ve savcıların paralel yapı tarafından yasa dışı dinlenmesi ile ilgili soruşturma kapsamında yürütülen idari inceleme sonuçlandı. 2'si emniyet müdürü, 1'i emekli 6 polis hakkında birden fazla defa meslekten ihraç kararı çıktı.
Tamamı >   25.7.2014

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın makam odasına yönelik arama kararında makam odası yazmadığı halde 28 gün sonra arama yapan çoğunluğu İstihbarat Şube'de görevli 10 polis açığa alındı. Avcı'nın 'Kendi ürettikleri delilleri koydular' diye suçladığı polislerle birlikte aramaya katılan Savcı H.G. hakkında soruşturma başlatıldı. Polisler soruşturmanın selameti açısından açığa alındı. Odada bulunan ve davanın en önemli delili olan içi kaset dolu çantanın üstü temiz iken altı tozlu olduğu arama görüntülerine yansımıştı. Bu da çantanın operasyondan hemen önce oraya bırakıldığı şüphesini doğurmuştu. Aramayla ilgili şüpheleri arttıran başka detaylar da mevcut.
Tamamı >   10.7.2014

Hükümeti devirmeye yönelik 17 ve 25 Aralık operasyonlarının ardından İstanbul Emniyeti'ne yönelik operasyonlar dikkati çekiyor. Üst rütbelerdeki yoğunluğu azaltmak için 160 rütbelinin terfisi durduruldu ve görev yerleri değiştirildi. Yerlerine daha az sayıda başka personel atandı. Giden ve gelenler arasındaki farkın, paralel yapı döneminde kadroların şişirilmesinden kaynaklandığı, Emniyet tarihinde ilk defa yaşanan gelişmenin bu yapıyla mücadele kapsamında olduğu ileri sürülüyor.
Tamamı >   3.7.2014

Paralel yapılanmayla mücadelede geçmişte etkin görev yapmış bir emniyet müdürü daha aktif göreve getirildi. Emniyet istihbaratın önemli isimlerinden, dinlemeye ilişkin teknik altyapıyı 1990'lı yılların başında kuran Osman Ak, 15 yıllık pasif görev sonrası Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü görevine getirildi. Ak, Emniyet'te cemaat yapılanmasına yönelik rapor hazırlamış, 2001 yılındaki Fetullah Gülen davasında tanık olarak ifade vermiş ve Cemaat'e yönelik ilk 'Haşhaşi' benzetmesini yapmıştı. Geçtiğimiz aylarda paralel yapının belalısı olmuş eski emniyet müdürlerinden Celal Uzunkaya da aktif göreve, İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne getirilmişti.
Tamamı >   5.6.2014

Paralel yapılanmanın polis ayağına bir darbe daha.. Bu yapının baskısıyla meslekten atılan eski polisler ile halen görev yapan bazı polislerin katkısıyla İstanbul Emniyeti'ndeki paralel uzantıların bir listesi hazırlandı. Geçen Nisan ayında yetkililere ulaştırılan 57 kişilik listede bulunan isimlerin çoğunun görev yerlerinin uzun yıllardır istekleri dışında değiştirilmediği ortaya çıktı. Oluşturulan listedeki isimlerin doğruluğu başka kaynaklardan da doğrulanmaya çalışılıyor. Polis başmüfettişleri tarafından incelemeye alınan listedeki bilgilerin yüzde 90 doğrulukta olduğu tespit edildi.
Tamamı >   21.5.2014

İstanbul Emniyeti'nde başlatılan incelemelerde elde edilen deliller üzerine 21 rütbeli polis daha açığa alındı. Ancak görevden almalar sadece İstanbul Emniyeti ile sınırlı kalmadı. Türkiye çapında aralarında İl Emniyet Müdürleri'nin de bulunduğu büyük çoğunluğunu İstihbaratçı polis şeflerinin oluşturduğu görevden alınan kişilerin sayısı 40'a ulaştı. Görevden alınanların silah ve kimliklerine de el konuldu. Açığa alınan polis şefleri, yasa dışı telefon ve ortam dinlemesi yapmak ve bu kayıtları sızdırmak iddiaları ile suçlanıyor. Organize Şube, Mali Şube ve TEM Şube'de görevli, aralarında şube müdürleri ve amirlerinin de bulunduğu 51 polis hakkında 3 ay önce açılan soruşturma kapsamında daha önce de 9 polis memuru ve şefi, operasyonlar sonrasında operasyonel bilgileri silme, yok etme, kaçırma ve log kayıtlarını silmek suçlarına dair deliller tespit edilince açığa alınmıştı. Yasadışı işlere karışan polislerin çokluğu, işlenen suçların bireysel suç, merak ya da işgüzarlık ile açıklanamayacağını, olayın perde gerisinde yaygın bir örgütlenmenin var olduğunu, suç konusu işlemlerin emir komuta zincirinde örgütlü olarak işlendiğini düşündürüyor. Yasaların emrinde görev yapmak yerine hükümeti devirmek üzere darbe girişimine katılan geniş çaplı bu yapılanmanın varlığı, Ergenekon ve benzeri soruşturmalar hakkında şimdiye kadar ileri sürülen 'F-tipi (fetullahçı yapılanmaya mensup) polisler tarafından sahte delil ve benzeri yasadışı işlemler ile kumpas kurularak masum insanların sanık haline getirildiği' iddialarını da akıllara getiriyor.
Tamamı >   22.3.2014

Gülen'le ilgili 1999'da rapor hazırlayan Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral'ın tespitleri 17 Aralık darbe girişimine ışık tutuyor: Gülen, devleti ele geçirmek için 'her yol mubahtır' stratejisini izledi. Emniyet'te istihbarat örgütü kurdu. Karşı çıkanları tasfiye etti.
Tamamı >   18.3.2014

Cemaatçi olduğu iddia edilen eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, 'Geçmiş yıllardaki işlem bilgilerini usulsüz imha etmesi' suçlamsıyla açığa alındı. Akyürek'in evine gelen polis ekipleri açığa alma kararını tebliğ ettikten sonra Akyürek'in silahına ve kimliğine el koydu. Hrant Dink cinayetinde sorumlu olduğu iddiaları gündemden hiç düşmeyen Akyürek'in ismi ilk olarak İstanbul'da görev yaptığı yıllarda gündeme geldi. Dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır tarafından siciline 'Emniyetteki hizipleşme içinde irticai akımlara (Fethullah) yakın. Dikkat edilmelidir' notu düşülmüştü.
Tamamı >   17.3.2014

İzmir Emniyet Müdürlüğünde şok atama.. Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı sırasında 'örgüt' suçlamasıyla görevden alınan, ancak 'paralel yapı'nın operasyonuna uğradığı ortaya çıkan Celal Uzunkaya, daha önce görev yaptığı İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne atandı. Paralel yapılanmanın en fazla nefret ettiği polis müdürlerinden biri olarak bilinen ve Hanefi Avcı ile yakın arkadaş da olan Uzunkaya, Perşembe günü görevine başlayacak.
Tamamı >   11.2.2014

Seçimler yaklaştıkça şok gelişmeler peşpeşe geliyor.. Dün AK Partili belediye ve kamu kuruluşlarına yönelik yolsuzluk operasyonları üzerine bugün İstanbul Emniyeti'nde operasyon yetkisine sahip 5 üst düzey emniyet müdürü görevden alındı. Müdürlerin, bağlı oldukları İçişleri Bakanı Muammer Güler'e bile haber vermeden böyle büyük çaplı bir operasyon yapması ve 3 bakanın çocuğunu da gözaltına alması kamuoyunda sert tepki doğurdu. Kamuoyunun her kesiminde, bunun cemaat gerilimini sürdürmek isteyen yargı ve emniyet içindeki yapılanmanın işi olduğu, bir yıldır süren dinlemelerden sonra seçimlerin kısa süre öncesinde operasyonların ve gözaltıların yapılmasının bu açıdan manidar olduğu görüşü hakim. Başbakan Erdoğan dün Konya'da açılış töreninde yaptığı konuşmada isim vermeden bu operasyonları eleştirmişti. Çok sert açıklamalar yapan Erdoğan, 'Tehdide boyun eğmeyeceğiz. 30 Mart'ta seçim var. Hesabı olan sandıkta görsün' demişti. Öte yandan bu krizin, hükümetin terör sorununu barış yoluyla çözme planını akamete uğratmak için 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı gözaltına alma ve bu yolla Başbakan Erdoğan'ı terörü azdıran kişi gibi göstererek kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırma girişimi ile büyük benzerlik taşıdığı görülüyor. Dersane ve MİT belgesi tartışmalarının ardından gelen bu gözaltıların zamanlaması son derece dikkat çekici. Yerel seçimlere kısa süre kala yerel yönetimlere yönelik yapılan ve seçimlerin sonuçlarını etkilemesi kaçınılmaz olan bu operasyonun siyasi amaçlar taşıdığı konusunda hemen herkes aynı görüşte. Köşe yazıları, Tv tartışmaları ve haber sitelerinde yer alan okuyucu yorumlarına kadar her yerde bu görüş hakim. İlginçtir, cemaat medyasında operasyonların savunulduğu aksi yöndeki yayınlar hakim. Bu kriz, akıllara, dersanelerin kapanmasına karşı olan cemaat yazarlarından ve tartışmaların odağındaki isimlerden Taraf yazarı Mehmet Baransu'nun 'daha bavulu açmadım, elimdeki sadece klasördeki bir belgeydi' diyerek hükümete yönelik tehdit ve şantajını getirdi. Bu şekilde hükümete meydan okuyan ve en gizli belgelere dahi ulaşabilen Baransu'nun ardındaki kişilerin kim olduğu medyada yoğun tartışma konusu olmuştu. '7 Şubat krizi, gezi, dersane, cemaat, taraf, baransu' gibi cemaat ağırlıklı konularda bir kaç haftadır yoğun tartışma konusu olan emniyet ve yargı içindeki cunta yapılanması iddialarının bu operasyonlarla güçlendiği gözleniyor. Öte yandan Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, bu yapılanmayı çok sayıdaki somut delille belgeleyerek savcılığa suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Yargı içindeki bir yasadışı gizli cunta yapılanmasının yargı tarafından araştırılmasını talep edecek suç duyurusuna yargı makamlarının nasıl tavır göstereceği de merak konusu oldu. Adalet Platformu yetkilileri, suç duyurusunun akıbetinin medyanın da yardımıyla yakından takip edileceğini ve hasıraltı edilmesine izin verilmeyeceğini açıkladı.
Tamamı >   18.12.2013