Tam
EskidenYeniye
 

Flaş!!! Başbuğ iddianamesine kabul

İnternet andıcı kapsamında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında hazırlanmış olan iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesi tarafından kabul edildi. İnternet andıcı davasıyla birleştirilmesi istenen iddianamede Başbuğ, örgüt yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüsle suçlanıyordu.

Önceki haber title=Sonraki haber

15.02.2012 11:38 Tutuklu bulunan eski genelkurmay başkanlarından İlker Başbuğ hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan iddianamede Başbuğ tek şüpheli olarak yer alıyor. İddianamenin, internet andıcı davasıyla birleştirilmesi talep ediliyordu. Bu talebin sonucuna dair henüz bilgi ulaşmadı. 39 sayfalık iddianamede tek şüpheli olarak yer alan Başbuğ´un Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi ve Ergenekon terör örgütü yöneticisi olmak suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi isteniyor. İnternet andıcı davasında 15´i tutuklu 29 sanık yargılanıyor.

BİRLEŞTİRME TALEBİ DAHA SONRA DEĞERLENDİRİLECEK

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında hazırlanan iddianame üzerindeki incelemelerini tamamlayarak, kabulüne karar verdi. Kabul kararında, şöyle denildi:

´Mevcut kanunlara göre, terör suçu olarak kabul edilen ´Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek´, ´bu amaçla silahlı terör örgütü kurma ve yönetme´ suçlarını işlediği iddiasıyla İlker Başbuğ hakkında CMK 250. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, mahkememizce yasal süresi içinde değerlendirilip, iddianamenin iadesi yönündeki sanık avukatının dilekçesi ve sair evrakla birlikte incelenerek iddianamenin CMK´nın 170 ve devam maddelerindeki unsurları taşıdığı, iddianamede şüpheliye yüklenen suçları oluşturan olaylarla mevcut delillerin ilişkilendirildiği, şüpheli ile ilgili lehte ve aleyhte delillerin tartışıldığı, şüpheli ve diğer hususlara ilişkin şekli unsurların bulunduğu, iddianamede görev konusunda yapılan açıklamalar dikkate alınarak iddianamenin kabulüne karar verilmiştir.´

Davanın ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davası ile birleştirilmesi konusundaki talebin ise daha sonra değerlendirilerek karara bağlanacağı öğrenildi. Başbuğ, ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davası kapsamındaki iddialara ilişkin hakkında başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Ocak´ta tutuklanmıştı.

İDDİANAMEDEN

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ´un ´Ergenekon silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda, askeri bir darbe ortamı oluşturmak amacıyla, internet siteleri ve bu siteleri meşrulaştırmak amacıyla düzenlenen andıç vasıtasıyla kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerini icra ve organize ettiği´ kaydedildi.

Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan 39 sayıda iddianamenin sonuç bölümünde, ´Soruşturma dosyası kapsamındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şüpheli İlker Başbuğ´un Ergenekon silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda, askeri bir darbe ortamı oluşturmak amacıyla, internet siteleri ve bu siteleri meşrulaştırmak amacıyla düzenlenen andıç vasıtasıyla kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerini icra ve organize ettiği´ kaydedildi.

İddianamede, ´Şüpheli İlker Başbuğ´un örgütün amaçları doğrultusunda yapmış olduğu basın açıklamaları ve değişik faaliyetlerle devam eden Ergenekon silahlı terör örgütüne yönelik soruşturma ve kovuşturmaları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunduğu, devlet yöneticilerini baskı altına almak, devlet otoritesini zaafa uğratmak, bu hususta gerektiğinde kamu düzenini bozup ülkede kaos ve düzensizlik ortamı oluşturmak, halkı devlet yöneticilerine karşı kışkırtmak ve anarşi ortamı oluşturmak, böylece cebir ve şiddet yöntemleriyle hükümetin görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiği, suç tarihi itibariyle konumu ve diğer şüpheliler üzerindeki etkisiyle ara yönetici sıfatıyla psikolojik harekat faaliyetini yönettiği, örgüt üyelerini yönlendirdiği anlaşılmıştır´ denildi.

İlker Başbuğ´un Türk Ceza Kanunu´nun (TCK) 312/1. maddesi gereğince, ´cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek´ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Başbuğ´un TCK´nın 314/1. maddesi uyarınca da ´silahlı terör örgütü yöneticiliği yapmak´ suçundan 15 ile 22,5 arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edildi.

ÇARPICI TESPİTLER: IĞSIZ KOŞANER´İ ATLAYARAK BAŞBUĞ´U ARADI BU ÖRGÜTÜN DELİLİ

15.02.2012 - 16:29 İnternet andıcı iddianamesinde, ıslak imzalı belge ortaya çıktığında davanın tutuklu sanığı emekli 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız´ın askeri hiyerarşi dışına çıkarak yurt dışında bulunan İlker Başbuğ´u aradığı belirtildi. Iğsız´ın Başbuğ´a vekalet eden eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner´i araması gerekirken Başbuğ´u aramasının örgütsel bağı gösterdiği vurgulandı.İddianamede, internet andıcı davası sanıklarından emekli Orgeneral Hasan Iğsız ile Başbuğ arasında örgütsel hiyerarşi olduğu belirtildi. İddianamede, 12 Haziran 2009´da İrtica ile Mücadele Eylem Planı deşifre olduğunda, İlker Başbuğ yurt dışındaydı. Genelkurmay Başkanlığı´na dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner vekalet ediyordu. ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı Belgesi´ ile ilgili soruşturma açılıp açılmaması noktasında dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Hasan Iğsız´ın Genelkurmay Başkan Vekili Işık Koşaner´i değil yurt dışındaki İlker Başbuğ´u telefonla arayarak ondan emir aldığı ve sonrasında konu ile ilgili soruşturma açıldığı anlaşılmıştır. Genelkurmay Başkanı´nın yasal temsilcisi Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner´den doğrudan emir alarak soruşturma açabilecekken Hasan Iğsız´ın yurt dışında bulunan İlker Başbuğ´u arayarak onay alması ve bu yolla resmi hiyerarşi dışında hareket etmesi, askeri hiyerarşi dışında örgütsel hiyerarşinin bir göstergesidir. Yine bu durum karargahta yürütülen tüm benzer faaliyetlerin İlker Başbuğ´un kontrolünde gerçekleştiğini de göstermektedir. denildi.

Başbuğ´un yaptığı basın açıklamasında, ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ adlı belge için ´kağıt parçası´ tabirini kullanarak belgeyi itibarsızlaştırma çabası ve tüm bu süreçte Başbuğ´un Genelkurmay Başkanı olması bütün halinde değerlendirildiğinin belirtildiği iddianamede, İrticayla Mücadele Eylem Planı´nın taslak halinde İlker Başbuğ´a sunulduktan sonra şüphelinin bilgisi dahilinde ve sanık Hasan Iğsız´ın kontrolünde Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı anlaşılmıştır. denildi.

SERDAR ÖZTÜRK BAŞBUĞ´DAN SAVCI VE HAKİMLERİN TUTUKLANMASINI İSTEMİŞ

15.02.2012 14:14 Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında hazırlanan iddianamede, İnternet andıcı davasının tutuklu sanığı Serdar Öztürk´ün, aralarında Ergenekon soruşturmalarını yürüten savcılar, emniyet mensupları, kovuşturmaları yürüten hakimlerin de yer aldığı isimlerin askeri savcılığın yürüteceği soruşturma ile tutuklanmalarını istediği, Yasama organı üyeleri ile görüşerek askeri savcılığın görev ve yetkisini artırıcı tedbirlerin alınması yönünde kişiye özel ve ´sayın komutanım´ diye başlayan dilekçeleri yazdığı kişinin dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ olduğu belirtildi.İddianamede ´sanık Serdar Öztürk´e ait dilekçelerin incelenmesi´ başlığı altında savcılığın talebi doğrultusunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin Öztürk´ün dilekçelerinin gönderildiği ifade edildi. İddianamede, Genekurmay Başkanlığı´nın toplam 109 sayfa dilekçe ve eklerini 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderildiğinin görüldüğü kaydedildi.

Söz konusu mektuplar incelendiğinde, sanık Öztürk´ün gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra doğrudan kendisinin imzaladığı dilekçeler veya avukatı Demet Reçber imzalı dilekçeler ile farklı adli birimlere müracaatının olduğu, bunlar arasında Genelkurmay Adli Müşavirliği´ne yazılmış dilekçelerin bulunduğu anlatıldı. Bunun yanı sıra ´çok gizli ve kişiye özel´ ibaresi ile kapalı zarf içerisinde gönderilen ´sayın komutanım´ ibaresiyle başlayan mektupların da olduğu, bu mektuplar gönderilirken diğer adli birimlere yazılan dilekçelerin de ´sayın komutanım´ hitaplı kişiye gönderildiği ve bilgisinin olmasının istendiği belirtildi.

Kişiye özel olarak hazırlandığı anlaşılan mektuplar içerisinde birtakım ciddi isteklerin olduğunun görüldüğü ifade edilen iddianamede, Serdar Öztürk ve Demet Reçber tarafından ´sayın komutan´ olarak nitelenen kişiye yazıldığı anlaşılan dilekçeler bir bütün halinde incelendiğinde; Serdar Öztürk´ün Mustafa Levent Göktaş ve sonrasında kendisinin tutuklanmasının ardından Genelkurmay Karargahı ve özellikle adli müşavirlik ile yoğun bir şekilde irtibat kurmaya çalıştığı, tasarladığı bazı yasadışı faaliyetleri Genelkurmay Askeri Savcılığı ve Genelkurmay Adli Müşavirliği üzerinden hayata geçirmek istediği, bu amaca dönük yazdığı dilekçelerle tekliflerini sunduğu. denildi.

Öztürk´ün halen yürütülmekte olan soruşturmalar ve kovuşturmaları hedef alan yapay soruşturmalar oluşturmak için Genelkurmay Askeri Savcılığı´na ifade verme talebinin olduğu aktarılan iddianamede, Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından yürütülmesini istediği soruşturmalarda özel 5-6 savcının görevlendirilmesini, dilekçelerin yazıldığı dönemde görevli olduğu anlaşılan askeri savcı ve adli müşavirin kendi tasarladığı planlara uygun kişiler olmadığı için görevlerinin değiştirilmesini istediği anlatıldı.

Öztürk´ün dilekçelerinde, ismi yazan ve aralarında Ergenekon soruşturmalarını yürüten savcılar, soruşturmalarda görevli emniyet mensupları kovuşturmaları yürüten hakimlerin de yer aldığı isimlerin askeri savcılığın yürüteceği soruşturma ile tutuklanmalarını, Yasama organı üyeleri ile görüşerek askeri savcılığın görev ve yetkisini artırıcı tedbirlerin alınmasını istediği belirtilen iddianamede, Öztürk´ün tutuklanmadan önce Genelkurmay karargahına giderek bu yönde lobi faaliyetlerinde bulunduğu ve bazı görevlilere sunum yaptığı kaydedildi.

Sanık Serdar Öztürk´ün dilekçelerinde yer alan hususların ve uygulanması istenen yöntemlerin ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nda yer alan temalar ve yöntemler ile benzerlik arz ettiği ifade edilen iddianamede, adli mahkemelere götürülecek soruşturmalarla uygulanması düşünülen ve bir kısmı hayata geçirilen ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nda istenen sonuca ulaşılamaması sebebiyle, bu kez askeri savcılık üzerinden benzer soruşturmaların yürütülmek istendiği anlatıldı.

Öztürk´ün dilekçelerinin adli müşavirlik kanalıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına veya davanın görüldüğü mahkemeye gönderildiğini öğrenmesi üzerine takındığı tavrın yapılmak istenen yasa dışı faaliyetleri gizlemeye dönük davranışlar olduğu savunulan iddianamede, Yine askeri savcılığın Başsavcılığımız ve davanın görüldüğü mahkeme ile bilgi paylaşımına girmemesi yönünde girişimlerde bulunduğu, sanığın dilekçelerde kullandığı dil, takındığı tavır ve üslup, üsteğmen rütbesinde emekli bir asker olmasına rağmen askeri savcılık ve adli müşavirliğe talimat şeklindeki beyanlarının, sanığın mensubu bulunduğu Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün gücünden faydalanmasının birer sonucu olduğu, bu yolla askeri adli birimleri baskı altına alarak hukuk dışı faaliyetler içerisine çekmek istediği denildi.

BAŞBUĞ´A KİŞİYE ÖZEL DİLEKÇE GÖNDERDİ

İddianamede ´sayın komutanım´ ibareleri ile başlayan söz konusu dilekçelerin Genelkurmay Başkanlığına hitaben ´kişiye özel´ ve ´çok gizli gizlilik dereceli´ yazılmaları, üst rütbeli subayların görev değişikliklerini ve soruşturma başlatılma isteklerini içermesi sebepleriyle yazılan kişinin dönemin Genelkurmay Başkanı olan ve aynı dosya kapsamında tutuklu bulunan Mehmet İlker Başbuğ olduğu belirtildi.

İddianamede, Yine 05.01.2012 tarihli ifadesinde Mehmet İlker Başbuğ, Genelkurmay Askeri Savcısının doğrudan veya Genelkurmay Başkanı´nın emri ile soruşturma açabileceğini beyan etmiştir. Söz konusu dilekçelerde askeri savcıya ilişkin eleştiriler de dikkate alındığında, mektupların muhatabının soruşturma açtırmaya yetkili dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ olduğu belirlenmiştir. denildi. ( Cihan)

BAŞBUĞ BALBAY´A HABER KAYNAĞINI SORMUŞ

İnternet andıcı davası sanığı eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Ergenekon davasında tutuklu yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay ile kendilerini zor durumda bırakan haber yapmaması için görüşmüş. Başbuğ, yazdığı bir köşe yazısı kendilerini rahatsız eden Balbay´ın kaynağını öğrenmeye çalışmış

İddianamede, Mustafa Ali Balbay´a ait günlüklerde Başbuğ´un Genelkurmay ikinci başkanı olduğu dönemde Balbay ile görüşmelerinin olduğunu gösterir bilgilerin yer aldığı belirtildi. Başbuğ´un Balbay ile görüşmelerinin olduğunu 5 Ocak 2012 tarihli savcılık ifadesinde doğruladığı anlatıldı. 9 Ocak 2004 tarihli görüşmenin Balbay´ın ´Köşk zirvesinin sonuçları´ başlıklı köşe yazısı ile ilgili olduğu kaydedildi. Yazıdaki kaynağın TSK´dan Mustafa Balbay´a sızdırılan Kıbrıs ile ilgili gizli bazı belgeler olduğu ve bu bilgilerin kurumu zor durumda bıraktığı, Başbuğ´un ise Balbay´dan haber kaynağını öğrenmeye çalıştığı belirtildi.

Balbay´ın ise kaynağını söylemediği ve elinde bu konu ile ilgili daha çok belge olduğunu belirttiği anlatıldı. Balbay´ın yazısının kendilerini çok yaraladığını ve zarar verdiğini belirten Başbuğ´un, Sayın Balbay, biz sizi seviyoruz. Cumhuriyeti seviyoruz. Kendi içimizde yaptığımız değerlendirmelere sizlerin Türk Silahlı Kuvvetleri´nin zarar görmemesi gerektiğine inanan, yurtsever insanlar olduğunuzu konuştuk. TSK´ya zarar vermek isteyen bir yığın çevre var. Bunları siz de biliyorsunuz. Şimdi karşıda onlar varken, bizim sizi karşımıza almamız, Cumhuriyetle karşı karşıya gelmemiz istenmeyen bir durum. Olayı şöyle alın, devam eden bir süreç var. Bizim çalışmalarımız var. Ve tam bu sırada sizin haber çıkıyor. Ben sizin bunu kötü bir niyetle yapmadığınızı biliyorum ama, biz çok yaralandık. dediği ifade edildi.

Savcının konuyla ilgili değerlendirmesinde, Bu haliyle şüpheli İlker Başbuğ´un bağlı bulunduğu kurumu zor durumda bırakan bir bilgi sızması neticesinde ortaya çıkan durum karşısında kurumun menfaatlerini savunmaması, Mustafa Balbay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik görüşmenin başında dile getirdiği hususların şüphelinin örgütsel ilişki ve irtibatının bir sonucu olduğu anlaşılmıştır. denildi. ( Cihan)

BAŞBUĞ´UN POYRAZKÖY KAZILARI AÇIKLAMASI İDDİANAMEDE

ESKİ Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, hakkında İnternet Andıcı soruşturması kapsamında hazırlanan ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Başbuğ´un Ergenekon soruşturması kapsamında 29 Nisan 2009 tarihinde Poyrazköy´de yapılan kazılarda ele geçirilen lav silahları ve diğer mühimmatlar ile ilgili basın açıklamasına da yer verildi.

POYRAZKÖY AÇIKLAMASI

Başbuğ´un, ...Raporda da beş tane lavın boş olduğu belli, kullanılmış. Şimdi benim bunu sormaya hakkım var mı? Var. ...Beş tane boş lav hiç bir işe yaramaz, niçin paketlenip, kim yaptı onu da bilemem, ...Bu şu demektir, TSK´nın ülke sathında hiçbir yerde gömülü silah ve mühimmatı yoktur... Birliklerden aldığımız bütün Silahlı Kuvvetleri tabi kastediyoruz, alınan resmi raporlarda da bizim kayıtlarımızda mühimmat eksikliğimiz gözükmüyor şeklinde beyanlarda bulunduğu belirtilen iddianamede, Soruşturma kapsamında Poyrazköy´de yapılan kazılarda boş ve dolu lav silahları ve çok sayıda mühimmat elde edilmiş ve elde edilen dolu lav silahlarının ise bir kısmının menşei tespit edildikten sonra Hava Kuvvetleri Komutanlığına, Kara Kuvvetleri Komutanlığına ve Jandarma Genel Komutanlığına ait olduğu anlaşılanlar ilgili kurumlara teslim edilmiş, Başsavcılığımızca düzenlenen 13.01.2010 tarih, 2009/969 soruşturma no, 2010/29 nolu iddianame ve ek delil dosyalarında ayrıntılı olarak belirtilmiştir ifadelerine yer verildi.

ERGENEKON VE ÖZDEN ÖRNEK AÇIKLAMALARI

Aynı basın toplantısında şüphelinin iddia edilen Ergenekon Silahlı Terör Örgütü soruşturmaları ile ilgili de birtakım açıklamalarının da olduğu kaydedilen iddianamede Başbuğ´un, ...Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan ikinci iddianamede birtakım eski komutanlarla ilgili iddialar var. Sayın Hilmi Özkök ifade verdi bu kapsamda. Siz bu davaya nasıl bakıyorsunuz?... şeklindeki soruya karşılık olarak, ...Bir kere isim zikrediyorsunuz. Bu yanlış. Bu konuda bir mahkeme kararı var. Var mı yok mu? Hukuk Devleti miyiz? O zaman saygılı olalım. Benim bildiğim kadarıyla ilgili mahkemenin kararıyla özel isimle bu dava anılamaz. Saygı göstermemiz lazım... şeklinde, konuştuğu belirtildi. Başbuğ´un eski Deniz kuvvetleri Komutanı Özden Örnek´e ait olduğu iddia edilen günlükler ile ilgili ise, ...Bu konuyla ilgili elimizde hiçbir belge yoktur. Sayın Özden Örnek de bu günlüklerin kendisine ait olmadığını söyledi.. şeklinde ifadesi olduğu da belirtilen iddianamede, Başbuğ´un iddia edilen Ergenekon Silahlı Terör Örgütü´nün PKK terör Terör Örgüü´nü kullanıp kullanmadığı ile ilgili olarak da, ...Bu, tamamen gizli tanık ve itirafçıların ifadelerinden yola çıkılarak iddianameye konmuştur. 1993 yılında olan bir olayı bu davayla nasıl bağlayacaksınız? Bu da anlaşılması zor bir durum... şeklinde beyanlarının bulunduğu belirtildi.

BAŞBUĞ´UN KAĞIT PARÇASI AÇIKLAMASI DA İDDİANAMEDE

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında İnternet Andıcı soruşturması kapsamında hazırlanan ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Başbuğ´un 26 Haziran 2009 tarihli basın toplantısında İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesiyle ilgili olarak, ...Şu anda elimizde olan hukuki anlamda bir kağıt parçasıdır... ifadesi de yer aldı. Başbuğ´un, bu açıklamada, ...Bu durumda bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından TSK´yı yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendirmekteyiz.. ve ...Hukuk açısından yaşadığımız olayda bugün, ´bugün´ kelimesinin de tekrar altını çiziyorum, bugün gelinen nokta, olduğu iddia edilen bir kağıt parçası olduğunu, yani bir belge olmadığını bize göstermektedir... şeklinde beyanlarda bulunduğu ifade edilen iddianamede, Dursun Çiçek imzalı İrticayla Mücadele Eylem Planının ıslak imzalı orijinalinin bu basın açıklamasından sonra 30 Eylül 2009 tarihli bir ihbar mektubunun ekinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderildiği anlatıldı.

Mektupta İlker Başbuğ´un belge hakkındaki basın açıklamasını aslının imha edildiğine kanaat getirerek yaptığının belirtildiği dile getirilen iddianamede, İrticayla Mücadele Eylem Planının altındaki imzanın Dursun Çiçek´e ait olduğu bilirkişi incelemeleri ile de tespit edildiği kaydedildi.

BUNA FOTOKOPİ DİYEMEM

İddianamede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İnternet Andıcı davasının sanıklarından Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu´nun çapraz sorgusunda ise konuyla ilgili olarak Kağıt Parçası tabiri talihsizliktir. Ben bu görüşe katılmıyorum. Komutanı tenkit etmek için söylemiyorum. ´Boru´ açıklamasını bilemem. Mühimmat Konusu Lojistik Dairesini ilgilendirir dediği, Başbuğ´un ise 5 Ocak 2012 tarihli savcılık ifadesinde, Ben basın toplantısını 26 Haziran 2009´da yaptım, 24 Haziran 2009´da yani iki gün önce Genelkurmay Askeri Savcılığı bu konuya ilişkin Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar almıştı. Bunun üzerine ben basın açıklaması yaptım. Soruşturma 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede iddia edilen İrticayla Mücadele Eylem Planı yer alınca aynı gün saat 10:50´de Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Hatırladığım kadarıyla görev ve yetkinin kötüye kullanılıp kullanılmamasıyla alakalıydı. Yani böyle bir belge, Genelkurmayın karargahında hazırlanmış mıdır. Hazırlanmışsa kimler tarafından hazırlanmıştır. Böyle bir şey tespit edilirse bizim görev ve yetkiyi kötüye kullanmaktan dolayı soruşturma açılmıştı... İrticayla Mücadele Eylem Planı´nın basına da yansıyan birincisi fotokopiydi. Fakat daha sonra ıslak imzalı gelen plan bana okumuş olduğunuz kriminal raporlarına göre belgedir, böyle belirlenmiştir. Buna fotokopi diyemem dediği belirtildi.

KAPATMA DAVASINA DELİL ÜRETTİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca AK Parti hakkında, laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği gerekçesiyle, açılan kapatma davasında Başbuğ´un sorumluluğunda bulunan internet sitelerinin delil ürettiğine vurgu yapıldı. İddianamede, AK Parti hakkında açılan kapatma davası iddianamesinin ek delil klasörleri incelendiğinde, soruşturma konusu internet sitelerinden olan irtica.org isimli internet sitesinden doğrudan alıntı yapılmış yayınların, birtakım yazı ve haberlerin ek delil klasörlerinde yer aldığı tespit edilmiştir denildi. Sitedeki AK Parti hakkında açılan kapatma davasında delil olarak kullanılan yayınların rastgele seçilmedikleri, belli bir amaca hizmet edecek şekilde derlendikleri belirtilen iddianamede, irtica.org isimli sitenin kapatma davasının ek delil klasörlerine delil sağlayacak derecede etkili ve ulaşılabilir olduğunu, sanıkların bir kısmının bu sitelerin izlenirliğinin düşüklüğü yönündeki beyanlarının da gerçeği yansıtmadığını göstermektedir ifadeleri kullanıldı.

İnternet andıcı iddianamesinde soruşturma konusu sitelerden birinden alınan bir haberin, AK Parti´nin kapatılma davasına delil olarak konduğu belirtildi. İddianamede ´AK Parti´ye açılan kapatma davası ek delil klasörlerinin dosya muhteviyatı ile karşılaştırması´ başlığı altında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin gönderdiği AK Parti hakkında 2007 yılında açılan kapatma davası iddianamesinin ek delil klasörlerinin incelendiği anlatıldı. İncelemede, ?Soruşturma konusu internet sitelerinden olan irtica.org isimli sitenin 2 Ekim 2007 tarihli ana sayfasının, kapatma davası 14. ek klasör 94. dizisinde delil olarak dosyaya eklendiği, bu ana sayfada yer alan haberin ise ´Apronda Namaz Şovu´ başlıklı olduğu tespit edilmiştir. denildi.

Yine farklı tarihlerde farklı basın yayın kuruluşlarında yer alan, aynı zamanda irtica.org isimli sitede de yayınlanan, İşte AKP´nin Meclisi, AKP´nin Türban Planı, AKP türbana dolandı, Kız Yurdunda Zikir Sesleri, Fatih Camisinde Laiklik Karşıtı Gösteri, Cami Önünde Cihat Çağrısı, Lisede Toplu Namaz, Yurtlarda Mescit dönemi gibi başlıklara sahip yazıların AK Parti hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan kapatma davasının ek delil klasörlerinde de delil olarak yer aldığı tespit edilmiştir. denildi.

DARBE GÖREV SUÇU DEĞİLDİR

Başbuğ´a yöneltilen suçların görev kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilen iddianamede, yargılamanın neden ağır ceza mahkemesinde yapılması gerektiği detaylı olarak anlatıldı. Bu konuda verilmiş mahkeme kararlarına ve içtihatlara geniş yer verilen iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs ve silahlı örgüt yönetme suçlarının kim tarafından işlenirse işlensin adli yargının görev alanındaki suçlardan olduğuna dikkat çekildi. Genelkurmay Başkanı´nın darbeye teşebbüs ve etme ve silahlı örgüt yönetmek gibi bir görevi olmadığı belirtilerek Bu suçları işleyen şüphelinin eylemleri göreviyle ilgili´ suç oluşturmamaktadır. Aksine, darbe yapma ve silahlı örgüt yönetme suçlarının şüpheli Genelkurmay Başkanının görevi olduğu anlamına gelir ki bunun bir hukuk Devletinde kabulüne imkan olmadığı izahtan varestedir. Bunun sonucu olarak, şüphelinin Anayasamızın 148. maddesi gereğince Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi´nde yargılanması mümkün değildir denildi.

PSİKOLOJİK HAREKATI YÖNETTİ

İddianamede, Başbuğ´un Genelkurmay Başkanı sıfatıyla çok önemli bir konumda olduğu ve diğer şüpheliler üzerinde etkisi bulunduğu belirtilerek, Suç tarihi itibariyle konumu ve diğer şüpheliler üzerindeki etkisiyle ara yönetici sıfatıyla psikolojik harekat faaliyetini yönettiği, örgüt üyelerini yönlendirdiği anlaşılmıştır denildi. Başbuğ´un Poyrazköy ve İrtica ile Mücadele Eylem Planı gibi davalarla ilgili olarak yaptığı basın açıklamasına da atıfta bulunuldu. Başbuğ´un basın toplantısı düzenleyerek yaptığı açıklamaların örgütün amaçları doğrultusunda olduğu vurgulandı. İddianamede Başbuğ´un savcılık sorgusunda, basın açıklamalarının TSK´ya moral vermek için yapıldığını belirtmesine karşılık, Şüphelinin açıklamalarında kullandığı sert üslup, bazı açıklamaların kamuoyunda muhtıra şeklinde algılanması, lav silahları için boru tabirini kullanması, İrticayla Mücadele Eylem Planını kağıt parçası olarak tabir etmesi, Amirallere Suikast soruşturması sonucunda hazırlanan iddianamede yer alan hususları yok gibi gösterme gayreti, Koç müzesinden elde edilen patlayıcılarla ilgili iddianameye yansıyan hususların bir kısmını saçmalık olarak belirtmesi gibi ifadelerine dikkat çekti. Savcı Kansız iddianamede, Başbuğ´un tüm söylediklerinin orijinal belgeler ve bombaların TSK´ya ait çıkmasıyla çürüdüğü anlatıldı.

TEKİN´İN REHBERİNDEKİ TELEFON DELİL OLDU

Başbuğ ile ilgili hazırlanan iddianamede sıralanan deliller arasında, Ergenekon davası sanıklarından İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz arasında geçen telefon görüşmelerinde şüpheli İlker Başbuğ ile irtibatlı olduklarına dair bilgilerin bulunması gösterildi. Ergenekon sanığı Muzaffer Tekin´e ait iki farklı telefon fihristi içerisinde de Başbuğ´un ismi ve telefon numaralarının yazılı bulunduğu anlatıldı. İlker Başbuğ´un 2004´ten beri ´gayri resmi´ iletişim danışmanı olduğu belirtilen Doç Dr. Nuran Yıldız´ın Başbuğ´la sivil kesimdeki bürokrat, siyaset adamı ve akademisyenler arasında iletişim sağlanması konusunda yardımcı olduğuna dair bilgiler bulunduğunu ifade edildi. Başbuğ´un Yıldız aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde siyasete müdahale ettiği ifade edildi

BÜYÜKANIT´IN ADI YOK

Başbuğ´un geçmiş dönemde faaliyet gösteren internet siteleriyle ilgili işaret ettiği Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile ilgili ise iddianamede herhangi bir ifade yer almadı. Başbuğ, savcılık savunmasında Bu sitelerin son güncelleme tarihlerine bakıldığında benim görev sürem öncesidir ifadelerini kullanmıştı. Ergenekon savcısı Cihan Kansız´ın Yaşar Büyükanıt ile ilgili incelemesine devam ettiği öğrenildi.

(15 Şubat 2012), son güncel.: (16 Şubat 2012)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Yargıtay da Başbuğ´u reddetti

İlker Başbuğ´a Yüce Divan reddi

İlker Başbuğ´un tahliyesine ret

Flaş!!! İlker Başbuğ tutuklandı

Başbuğ andıç uyarılarını dinlememiş

Başbuğ konuştu, andıç ve planlar yazıldı

Başbuğ´a dokunma, alta müebbet

GENELKURMAY´IN PROVOKASYON SİTELERİ YA DA ´İNTERNET ANDICI´ KONULU MANŞETLERİMİZ

ISLAK İMZALI ´İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI´ YA DA ´AKP ve GÜLEN´İ BİTİRME PLANI´ MANŞETLERİMİZ

Başbuğ iddianamesinde arama yap

Andıç iddianamesinde arama yap

Islak İmza iddianamesinde arama yap

Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap

ERGENEKON DAVASINI ENGELLEME GİRİŞİMLERİ

Avukat Serdar Öztürk´ün şovları

Serdar Öztürk´le ilgili manşetlerimiz

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=4249    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.459.338