Aharun.8m.net|Kontrgerilla.com|HaberKanal.net|Haberver.in .. Terör, derin/paralel devlet, kontrgerilla ve bağlantılı konularda 2001'den beri yayındayız
Genelkurmay´dan aynı savunma: Zamanlama düşündürücü
Genelkurmay Başkanlığı, üçüncü ihbar mektubuyla ilgili yayımlanan haberleri ´TSK´ya karşı yürütülen faaliyetler kapsamında´ değerlendirerek mektubun zamanlamasına dikkat çekti. Kurmay Albay Dursun Çiçek´in imzasını taşıyan orjinal Kontrgerilla belgesi ortaya çıkınca da Genelkurmay dikkatleri belgeden kaçırmak için zamanlamaya dikkat çekmişti. Belgenin içeriğini tartışmaya yanaşmayan Genelkurmay, belgeyi ortaya çıkaranları ve tartışanları TSK´ya karşı faaliyet yürütmekle suçlamıştı. Belki bunun tek istisnası korsan web siteleri kurarak kışkırtıcı yayın yaptığı belgelerle ortaya konulan Genelkurmay´ın bu kez bunları kabul edip web site kurup işletme direktifinin başbakanlıktan verildiğini belirterek sorumluluğu başbakanlığa atması olmuştu. Ancak Başbakan Erdoğan´ın hemen harekete geçerek başbakanlık arşivlerini inceletmesiyle böyle bir direktifin verilmediği ortaya çıkmış, başbakanlığın Genelkurmay´dan karar ve sayı numarası istemesi karşısında kurmaylar sadece 2000 yılında kendilerine böyle bir direktif verildiğini yinelemekle yetinmiş herhangi bir evrak numarası vermemişlerdi. Anlaşılan başbakanlığın olayın peşine düşmeyeceğini hesaplamışlardı ancak yanıldılar.
Genelkurmay´dan aynı savunma: Zamanlama düşündürücü
Genelkurmay Başkanlığı, üçüncü ihbar mektubuyla ilgili yayımlanan haberleri ´TSK´ya karşı yürütülen faaliyetler kapsamında´ değerlendirerek mektubun zamanlamasına dikkat çekti. Kurmay Albay Dursun Çiçek´in imzasını taşıyan orjinal Kontrgerilla belgesi ortaya çıkınca da Genelkurmay dikkatleri belgeden kaçırmak için zamanlamaya dikkat çekmişti. Belgenin içeriğini tartışmaya yanaşmayan Genelkurmay, belgeyi ortaya çıkaranları ve tartışanları TSK´ya karşı faaliyet yürütmekle suçlamıştı. Belki bunun tek istisnası korsan web siteleri kurarak kışkırtıcı yayın yaptığı belgelerle ortaya konulan Genelkurmay´ın bu kez bunları kabul edip web site kurup işletme direktifinin başbakanlıktan verildiğini belirterek sorumluluğu başbakanlığa atması olmuştu. Ancak Başbakan Erdoğan´ın hemen harekete geçerek başbakanlık arşivlerini inceletmesiyle böyle bir direktifin verilmediği ortaya çıkmış, başbakanlığın Genelkurmay´dan karar ve sayı numarası istemesi karşısında kurmaylar sadece 2000 yılında kendilerine böyle bir direktif verildiğini yinelemekle yetinmiş herhangi bir evrak numarası vermemişlerdi. Anlaşılan başbakanlığın olayın peşine düşmeyeceğini hesaplamışlardı ancak yanıldılar.
3. ihbar mektubundan sonra medyada dün yeni bir belge daha yeralmıştı
Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, Taraf gazetesinde dün yayınlanan ve ?Genelkurmay Adli Müşavirliği tarafından hazırlandığı iddia edilen belgenin sahte olduğu? bildirildi. Açıklamada, ?İddia edilen 3. ihbar mektubunun 15 Kasım 2009 günü medyada yer almaya başlamasının tesadüf olmadığı ve zamanlamasının da oldukça düşündürücü olduğu ortadadır? denildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, son günlerde medyada, var olduğu iddia edilen üçüncü bir ihbar mektubu ve mektubun ekinde yer alan CD´de bulunan konulara ilişkin haberler yer aldığı hatırlatıldı. Açıklamada şunlar kaydedildi: ?Var olduğu iddia edilen yeni ihbar mektubunun; Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından yapılan ve 24 Haziran 2009 tarihinde görevsizlik kararı verilerek yetkili makamlara gönderilen soruşturma dosyasında yer alan bazı maddi hususlardan da yararlanmak suretiyle hazırlayanların kendi hedefleri istikametinde düzenlendiği değerlendirilmektedir. Medyaya yansıyan haberlerden öğrenildiği kadar, söz konusu ihbar mektubu ekindeki CD´de yer alan hususlardan büyük bir kısmının 2008 ve daha önceki yıllarda medyaya yansıyan haberlerle benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir. Kamuoyunun, gereğinden fazla, bu tip haberlerle meşgul edilmesinden üzüntü duyulmakla birlikte, dün olduğu gibi bugün de medyaya yansıyan ve Türk Silahlı Kuvvetlerini ilgilendiren bütün haberler değerlendirilmekte ve gerekli görülen durumlarda gerekli işlemler yapılmaktadır.
Taraf´ın yayınladığı, suçlarının 30 yıl zaman aşımlı öğrendiklerinde cuntacıların yaşadığı paniği gösteren belge
17 Kasım 2009 günü bir gazetede yer alan ve bu konularla ilişki kurulmaya çalışılan Genelkurmay Adli Müşavirliği tarafından hazırlandığı iddia edilen belge ise sahtedir. Söz konusu bilgi notu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250´nci maddesi ile yetkili) yapılan soruşturma doğrultusunda bazı şüphelilerde ele geçirildiği belirtilerek, 8 Nisan 2009 tarihinde Genelkurmay Başkanlığına incelenmek üzere gönderilen belgeler arasındadır. Yapılan inceleme neticesinde, ilgili savcılığa 1 Mayıs 2009 tarihinde ´Kayıtlarımızda böyle bir belgeye rastlanmamıştır. Askeri yazım teknikleri ve isimler kullanılarak kurgulanmış sahte bir belgedir´ ibaresiyle cevap verilmiştir. Sahte belgeyi, kasıtlı olarak gerçek gibi sunan, gazete hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. İddia edilen üçüncü ihbar mektubunun 15 Kasım 2009 günü medyada yer almaya başlamasının tesadüf olmadığı ve zamanlamasının da oldukça düşündürücü olduğu ortadadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, kendisine karşı uzun bir süreden beri yürütülmekte olan faaliyetlerin ve bu faaliyetlerin bütün boyutlarının farkındadır. Bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılacak her türlü saldırı da Türk Silahlı Kuvvetlerinin kararlı duruşunu ve mücadele azmini asla etkilemeyecektir.? ( Hürriyet)
Genelkurmay´ın orjinal belge ısrarının nedeni: Devam eden ve edecek görünen sızmaları engellemek için sızdıranı bulmak ve uygun makama terfi ettirerek ödüllendirmek(!)..
Genelkurmay bunu hep yapıyor: TSK içinde kişilerin yaptığı yanlışları kabul etmiyor, bu konuları dile getirenleri TSK´ya saldırmakla suçluyor
Genelkurmay´ın 3. ihbar mektubuyla dile getirilen ´kendi halkına karşı savaş yöntemleri´ belgelerini daha öncekilerde olduğu gibi ortaya çıkarılma zamanlamasına dikkat çekerek tartışılmaktan kaçırmaya çalışması aslında şaşırtmıyor, suçluluk psikolojisi olarak değerlendiriliyor. TSK içinde yanlış yapan kişiler var, bu bir gerçek. Bu cuntanın sadece kendi halkına karşı bir kontrgerilla savaşı yürütmekle yetinmeyip, mensubu bulunduğu ordunun demokrat komutanlarını bertaraf etmek için halen faaliyet yürüttüğü de bir gerçek. En üst düzeydeki iki deniz kuvvetleri komutanına suikast planı yaptıkları iddiasıyla oldukça ciddi bir soruşturma, sayısı 7 teğmene ulaşan tutuklamalarla sürüyor. Bu cunta tüm TSK´yı bağlamaz elbet. Ancak en üst komuta düzeyinin şu an bunlara sahip çıktığı da bir gerçek. Fotokopi tartışmalarının sonunda orjinal belgenin ortaya çıkması gibi cuntanın varlığı da tartışmalar sürdükçe medyaya ulaşan yeni yeni belge ve bilgilerle daha net ortaya çıkıyor, şüpheler kayboluyor. Eskiden askerlere toz kondurmayanlar şimdilerde ´TSK hep sahte diyor, ondan sonra gerçek olduğu ortaya çıkıyor! (Hürriyet okuyucu yorumları)´ diyorlar. Cuntayı gösteren belge ve bilgilerin konuşulması TSK´yı lekelemek olamaz. TSK tüm milletin ordusudur, bir kaç cuntacının değil. TSK içinde cuntaları kabul etmeyen vatanseverlerin varlığı da bir gerçek. Bu gerçek bizzat eski genelkurmay başkanı Hilmi Özkök´ün açıklamalar yapması ve Ergenekon savcılarına ifade vermesiyle ortaya çıkmış durumda. Bu vatansever subayların da bu işin başka bir yolu olmadığı için cuntayı çökertmek amacıyla dışarıya belge sızdırmakta olduğu da, bizzat son ıslak imzalı belgenin ortaya çıkmasıyla görüldüğü gibi bir gerçek.
Adli Tıp´a ve sivil savcılara güvenmeyen Genelkurmay ne yapmak istiyor?
Kurmay Albay Dursun Çiçek´in hazırlayıp imzaladığı Kontrgerilla belgesinin fotokopisi için kağıt parçası diyenler, orjinali ortaya çıkıp Adli Tıp´ça da doğruluğu onaylanınca ne diyeceklerini şaşırdılar. Belgeleri kabul edip özür dileyeceklerine ve gereğini yapacaklarına ortaya çıkartanları suçlu ilan ediyorlar. Orjinal belgeyi ısrarla askeri savcılığa istemelerinin sebebi aslında açık, parmak izi ve diğer unsurlardan faydalanarak orjinal belgenin hangi subay tarafından karargahtan dışarıya sızdırıldığını bularak bu subayı uygun makama terfi ettirerek ödüllendirmek(!) ve daha fazla belge sızdırmasına engel olmak.
1. ihbar mektubuyla gönderilen ıslak imzalı belge ortaya çıktığında da askerler belgeyi değil zamanlamasını sorun etmişlerdi
Islak imzalı orjinal belgenin ortaya çıkması üzerine Vatan ve Akşam gazetelerinde isimleri belirtilmeyen üst düzey askeri yetkililere dayanarak askerlerin orjinal belgeye yaklaşımı şu şekilde aktarılmıştı:? ´İrtica´ belgesinin Albay Dursun Çiçek imzalı orijinalinin ortaya çıktığı iddiası üzerine gözler Genelkurmay´a çevrildi. Komuta kademesinde belgenin gerçekliğiyle ilgili kuşkular sürüyor, özellikle 5 soruya cevap aranıyor.? Üst kademe askerler, ´Belge´yle ilgili görüşlerini açıkça değil Vatan ve Akşam gazetelerinde ´üst düzey komutanlar´ adı altında aktarmayı tercih etmişlerdi. Bu ´üst düzey´ için sorun belge değil ortaya çıkış zamanlamasıydı. Belgenin niçin şimdi ortaya çıkarıldığını, niçin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına değil de İstanbul´a gönderildiğini, askeri suçların sivil mahkemelerde yargılanmasını düzenleyen anayasa değişikliğinin Anayasa mahkemesinde iptal edilme olasılığının olduğunu dolayısıyla bu karara varılmadan belgenin ortaya çıkarılmasının belge ve gerisindekilerin sivil mahkemelerde yargılanmak arzusuyla aceleye getirildiğini, belgenin basına servis edilerek kamuoyu baskısı oluşturulduğu, sınıflarını hep birincilikle bitiren Albay Dursun Çiçek´in böyle bir belge hazırlamış olmasının mantığa sığmadığı gibi TSK´nın üst kademesinden beklenmeyecek bir sığlıkta ve inanılmaz ölçüde cahilce cevaplarla güya komplo düzenlendiğini ima ediyorlardı, oysa asıl komplonun belgenin kendisi olduğunu gözden kaçırmaya çalışarak.
15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı15.7.2016
17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin
darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak
değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor.
Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken
canlı yayında darbe..
Tamamı17.07.2016
20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen
cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu
iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı.
Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe
yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı20.01.2015
11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı11.3.2014
19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı19.12.2015
12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı12.10.2015
18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı18.08.2015
09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı9.10.2016
24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına
katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek
verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele
Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir
ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı24.06.2013
16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine.. Tamamı16.12.2018
08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı8.11.2014
01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı1.11.2014
08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı8.2.2014
14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı14.1.2014
03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı3.11.2014
02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı2.12.2013
19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı19.6.2013
21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin
"şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında
"işkence ..
Tamamı21.11.2022
29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı29.11.2022
30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı30.11.2022
29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı29.11.2022
29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı29.11.2022
29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı29.11.2022
02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı2.12.2022
28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı28.11.2022
28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı28.11.2022
02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı2.12.2022
30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı30.11.2022
30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı30.11.2022
28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı28.11.2022
21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı21.11.2022
21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı21.11.2022