Tam
EskidenYeniye
 

Çevik Kuvvet İşgali davası

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü işgal etmeye çalıştıkları ve bu sırada 1 kişinin ölümü, 15 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle 18'i tutuklu 58 sanığın yargılandığı dava başladı.

Önceki haber title=Sonraki haber

08.04.2017 17:27 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü işgal etmeye çalıştıkları ve bu sırada 1 kişinin ölümü, 15 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle 18'i tutuklu 58 sanığın yargılandığı dava başladı.

04.04.22017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişiminde Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü işgal etmeye çalışan ve 1 kişinin ölümü, 15 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle haklarında dava açılan 18'i tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında 19 tutuksuz sanık savunma yaptı.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki salonda görülen duruşmaya, SEGBİS'le bağlanan tutuksuz sanık Ebubekir Can, tutuklu sanıklardan Kurmay Albay Yusuf Sarı'nın kışla içindeki şoförü olduğunu anlattı.

Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne gittiklerinde bir süre sonra vatandaşların toplanarak kendilerine tepki gösterdiğini dile getiren Can, "Bir ara yarbay Kadir Yıldız, tankın üzerindeydi, vatandaşlar da araca çıktı. Burada yaşanan boğuşma sırasında Kadir Yıldız da vermemek için silaha sarıldı. Bu boğuşma sırasında silah ateş aldı ve orada bir kişi vuruldu." diye konuştu.

Can, vatandaş vurulduktan sonra halkın daha da öfkelendiğini anlatarak, kendisinin de bunun üzerine B kapısına doğru giderek burada polise teslim olduğunu söyledi.

Duruşmaya SEGBİS'le bağlanan tutuksuz sanık Hüseyin Mert de halkın Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde toplanmasının ardından tutuklu sanık Yarbay Kadir Yıldız'ın tankın üzerine çıkarak konuşma yaptığını dile getirdi.

"Halk bizi bilinçlendirdiğinde darbeden haberimiz oldu"

Yıldız'ın vatandaşlara hitaben "Sevgili halkımız, sıkıyönetim ilan edildi, lütfen burayı terk edin" dediğini aktaran Mert, Yıldız'ın ondan sonra havaya ateş ettiğini belirtti.

Mert, bu sırada 3-4 vatandaşın tankın üzerine çıktığını ifade ederek, "Kadir Yıldız'la aralarında boğuşma oldu. Bu sırada silah ateş aldı, bir kişi orada vuruldu. O anda ben ağlamaya başladım halk üstümüze geliyordu. Ben diğer kapıya kaçtım. Vurulan, beyaz atletli 45 yaşlarında biriydi." dedi.

Kadir Yıldız'ın telefonla sürekli oynadığını ve WhatsApp'tan görüştüğünü dile getiren Mert, Yıldız'ın kiminle ne görüştüğünü bilmediğini kaydetti.

Mert, vatandaşların kendilerini uyardığını anlatarak, "Halk bizi bilinçlendirdiğinde darbeden haberimiz oldu. 'Siz ne yapıyorsunuz?' diyorlardı. Hatta cebime para sıkıştıranlar oldu, 'git kendine sivil elbise al evine git, tutuklayacaklar sizi' diyordu. O ana kadar biz bir şeyin farkında değildik." diye konuştu.

Bir kısım sanık avukatının sorusu üzerine Mert, kimseden "ateş edin" ya da "ateş etmeyin" emrini duymadığını savundu.

"Çay servisini rütbeliler kendileri yaptı"

Tutuksuz sanık Telat Yasin Özen de Yarbay Kadir Yıldız'ın şoförlüğünü yaptığını belirterek, 11-12-13 Temmuz tarihlerinde NATO toplantısı için yurtdışında olan Yıldız'ın 14 Temmuz Perşembe günü görev yerine tekrar geldiğini anlattı.

15 Temmuz günü birlikte bir silahın kaybolduğu ve bu nedenle kimsenin giriş-çıkış yapmamasının istendiğini aktaran Özen, Yıldız'ın kurmay başkanının odasında bazı komutanlarla toplantı yaptığını kaydetti.

Özen, söz konusu toplantıya katılan komutanların telefonlarını dışarıda bıraktıklarını vurgulayarak, "Normalde komutanların çay servislerini biz askerler yapıyorduk ama o gün o toplantıda Fatih Yarbay çıkıp kapıda çayları alıyordu. Bizi içeri sokmadılar." diye konuştu.

Akşama kadar sıra dışı olayların yaşandığına dikkati çeken Özen, "Yarbay Kadir Yıldız, gayet rahat bir şekilde yanımıza gelerek. Silahı bulup bulmadığımızı sordu. 'Çöplere bakın oralarda mıdır?' dedi. Aradan yarım saat geçti ve çöp kutusunda silah bulundu." dedi.

Sanık Özen, Yıldız'ın akşam saat 19.00'dan sonra tabura geri geldiğini belirterek, Yıldız'ın bir süre sonra kendisine "çelik yelek ve başlık al, aracın başına git" dediğini ve ortalığın çok hareketli olduğunu söyledi.

"Cephaneler bol keseden dağıtıldı"

Normalde nöbetlere bile mermisiz gittiklerini dile getiren Özen, "Akşam garajlar bölgesinde hareketlilik oldu. Cephaneler bol keseden dağıtıldı. Ben bile hücum yeleğime 4, silahıma da bir şarjör aldım. Ondan sonra çevik kuvvetin olduğu yere hareket ettik." ifadelerini kullandı.

Çevik kuvvetin önüne vardıklarında rütbeli bir kadın polisin kendilerini karşıladığını anlatan Özen, Yıldız'ın söz konusu rütbeliye "Olağanüstü hal ilan edildi, TSK yönetme el koydu, hayırlı olsun" dediğini bildirdi.

Özen, tutuklu sanıklardan Kurmay Albay Yusuf Sarı'nın da çevik kuvvetin önüne gelir gelmez çok sinirli bir şekilde buradaki polislere, "Müdürünüzü çağırın, bize tabi olun" gibi şeyler söylediğini belirtti.

"Ölmek var, dönmek yok, gerekirse şehadet şerbetini burada içeceğiz"

Tutuklu sanık Yarbay Kadir Yıldız'ın kendisine "havaya silahla ateş et" emrini verdiğini ancak kendisinin bunu yapmadığını savunan Özen, şöyle devam etti:

"Sonra bana 'Yasin silahı ver' dedi. Çok sinirliydi silahı verdim, ortada hiçbir sebep yokken ve toplanan halktan henüz bir tepki gelmemişken havaya 3-4 el ateş etti. Havaya ateş edince, halk tepki gösterdi. Birkaç kişi tanka çıktı ve boğuşma esnasında silah ateş aldı, adam vuruldu. Bunu görüce psikolojim bozuldu, ağlamaya başladım."

Özen, komutanı Kadir Yıldız'a "neler oluyor?" diye sorduğunu ifade ederek, "Yıldız da 'Ölmek var dönmek yok, gerekirse şehadet şerbetini burada içeceğiz' dedi. Anormal tavırlar sergilemeye başladı, beni de vuracağından korktum." dedi.

Duruşmada, tutuksuz sanıklardan Bayram Çun, Emrah Şama, Yakup Ebem, Murat Ersan Genç, Serdar Kurt, Murat Dönmez, Erdal Göymen ile SEGBİS'le bağlanan Cengizhan Selçuk, Sinan Yalçın, Musa Çalışan, Soner Özdinç, Ersen Mert ile Hasan Hüseyin Özel de haklarındaki suçlamaları reddederek, savunmalarını tamamladı.

05.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nin baktığı, Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki duruşma salonunda yapılan duruşmaya 18 tutuklu, 16 tutuksuz sanık katıldı. İşgal girişiminde yaralanan Mehmet Ayar, olayda yaşamını yetiren Ümit Yolcu'nun ağabeyi Aydın Yolcu ve avukatı ile Başbakanlık adına 1 avukat duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya sanıkların yakınları izleyici olarak katıldı. Tutuksuz yargılanan bazı sanıklar da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifade verdi.

Tutuksuz yargılanan er Abdullah Çan, SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmasında, komutanlarının kendilerine çevik kuvvete saldırı yapılacağı şeklinde bilgi verdiğini belirterek, "Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne 3 tank ve askeri araçlarla gittik. Her kapıya bir tank yerleştirildi. Komutan Serhat Şen, bizi orada kapılara dağıttı. 'Kimseyi yaklaştırmayın' dedi. Biz de görevimizi yapmak için dağıldık. Polisi orada görüyorduk ama ne olduğunu anlayamamıştık. 22 yaşındayım darbenin ne olduğunu da bilmiyorum. Hayatımda darbe görmedim. Vatandaşlardan tepki gördük. Yaşanan olayları görmedim ancak silah sesleri duydum. Komutanlardan Kadir Yıldız, polise 'sizi buradan çıkartmam, müdürünüz gelsin' gibi konuşuyordu. Tankın namlusu polis kapısına doğru bakıyordu. Halk gelip 'genelkurmay başkanınız rehin alındı. Siz ne yapıyorsunuz' dedi. Biz, polise yardıma gittiğimizi sanıyorduk, polis bize yardım ediyordu. Şaşırdım kaldım. Polis abilerimiz bize anlattıktan sonra darbe olduğunu anladık" dedi.

Tutuksuz yargılanan er Ercan Üçgöl ise SEGBİS aracılığıyla verdiği ifadesinde, Yarbay Kadir Yıldız'ın çevik kuvvetteki polislere yardıma gideceklerini söylediğini belirterek "Biz çevik kuvvetin oraya vardıktan bir süre sonra halk toplanarak bize tepki gösteriyordu. Polis 'bize darbe yapıyorsunuz' deyince ben de silahımı polise vererek teslim oldum. Herhangi bir olaya karışmadım" dedi.

SEGBİS aracılığıyla ifade veren tutuksuz sanıklardan Eyüp Kayar "Yarbay Kadir Yıldız'ın 'Sıkıyönetim ilan edildi' sözlerini duydum. Fakat tam olarak ne söylediğini anımsamıyorum. Kadir Yıldız'ı tankın üstünde gördüm, konuşma yapıyordu. Orada 'evlerinize gidin, sizin teminatınız için böylesi daha iyi" diyordu. Bir vatandaş da aracın üstüne çıkmaya çalıştı. O sırada bir kargaşa oldu ve silah patladı, adam yere düştü. Olay yaklaşık beş adım kadar yakınımda gerçekleşti" dedi.

Tutuksuz yargılanan Ebubekir Can SEGBİS aracılığıyla verdiği ifadesinde, tutuklu sanıklardan Kurmay Albay Yusuf Sarı'nın kışla içindeki şoförü olduğunu belirterek "Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne gittiğimizden bir süre sonra vatandaşlar toplanarak bize tepki göstermeye başladı. Bir ara Yarbay Kadir Yıldız tankın üzerindeydi. vatandaşlar da tankın üzerine çıktı. Yıldız'ın elindeki silahı almaya çalıştılar. Boğuşma sırasında Kadir Yıldız da vermemek için silaha sarıldı. Bu boğuşma sırasında silah ateş aldı ve orada bir kişi vuruldu. Vurulduktan sonra halk daha da öfkelendi. Ben B kapısına doğru giderek teslim oldum" dedi.

SEGBİS aracılığıyla ifade veren tutuksuz sanık Hüseyin Mert, "Çevik kuvvet önünde kalabalık halk toplanmıştı. Yarbay Kadir Yıldız tankın üzerine çıktı. Megafonu eline aldı "Sevgili halkım sıkıyönetim ilan edilmiştir burayı terk edin" şeklinde konuşma yaptı. Havaya ateş etti. Bu sırada 3 vatandaş tankın üzerine çıktı. Kadir Yıldız'la aralarında boğuşma oldu. Bu sırada silah ateş aldı. Bir kişi orada vuruldu. O onda ben ağlamaya başladım halk üstümüze geliyordu. Ben diğer kapıya kaçtım. Vurulan beyaz atletli 45 yaşlarında biriydi." dedi.

Kadir Yıldız'ın elindeki telefonla sürekli oynadığını ve WhatsApp'tan görüştüğünü, kiminle ne görüştüğünü bilmediğini belirten Hüseyin Mert ifadesinde, "Halk bizi bilgilendirdiğinde darbeden haberimiz oldu. 'siz ne yapıyorsunuz. Siz buraya vatan görevi yapmaya geldiniz. Halka darbe yapılır mı?' diyorlardı. Hatta cebime para sıkıştıranlar oldu 'git kendine sivil elbise al evine git, tutuklayacaklar sizi' diyorlardı. O ana kadar biz hiçbir şeyin farkında değildik" dedi. Sanık Hüseyin Mert bir kısım sanık avukatının sorusu üzerine, "Kimseden 'ateş edin' ya da 'ateş etmeyin' emrini duymadım" şeklinde cevap verdi.

Yarbay Kadir Yıldız'ın şoförü olduğunu söyleyen Telat Yasin Özen, "11-12-13 Temmuz tarihlerinde NATO toplantısı için yurt dışında olan Kadir Yıldız, 14 Temmuz Perşembe günü geldi. 15 Temmuz günü bir silahın kaybolduğu ve bu nedenle kimsenin giriş-çıkış yapmamasının istedi. Kurmay başkanın odasında bazı komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıya katılan komutanlar telefonlarını dışarıda bıraktı. Normalde komutanların çay servislerini biz askerler yapıyorduk ama o gün o toplantıda Fatih yarbay çıkıp kapıda çayları o alıyordu. Bizi içeri sokmadılar.

Akşama kadar sıra dışı olaylar yaşandı. Yarbay Kadir Yıldız, gayet rahat bir şekilde yanımıza gelerek. Silahı bulup bulmadığımızı sordu. 'Çöplere bakın oralarda mıdır?' dedi. Aradan yarım saat geçti ve 'çöp kutusunda silah bulundu.' dedi ve gitti. Saat 19.00'dan sonra tabura geri geldi. Bana 'çelik yelek ve başlık al, aracın başına git' dedi. Ortalık çok hareketliydi" dedi.

Normalde nöbetlere bile mermisiz gittiklerini belirten Özen, "Akşam garajlar bölgesinde hareketlilik oldu. Cephaneler bol keseden dağıtıldı. Ben bile hücum yeleğine 4, silahıma da bir şarjör aldım. Ondan sonra çevik kuvvetin olduğu yere hareket ettik. Çevik kuvvetin önüne vardığımızda rütbeli bir kadın polis bizi karşıladı. Kadir Yıldız söz konusu rütbeli polis kadınla tokalaştı. 'Olağanüstü hal ilan edildi. TSK yönetme el koydu. Hayırlı olsun' dedi. Sanıklardan Kurmay Albay Yusuf Sarı da çevik kuvvetin önüne gelir gelmez çok sinirli bir şekilde polislere, 'Müdürünüzü çağırın, bize tabi olun' gibi şeyler söyledi. Bu sırada halk kalabalıklaştı. 'buradan gidin' diyerek Kadir yarbayın botunu öpenler vardı. Yarbay Kadir Yıldız bana 'havaya silahla ateş et' emrini verdi. Ben havaya ateş etmedim. Sonra bana 'Yasin silahı ver' dedi. Çok sinirliydi. Silahı kendisine verdim. Ortada hiçbir sebep yokken ve toplanan halktan henüz bir tepki gelmemişken havaya 3-4 el ateş etti. Havaya ateş edince halk tepki gösterdi. Birkaç kişi tanka çıktı ve boğuşma esnasında silah ateş aldı, bir kişi vuruldu. Bunu görüce psikolojim bozuldu, ağlamaya başladım. Kadir Yıldız'a 'neler oluyor?' diye sordum. Gitmemizi istedim. Yıldız da 'Ölmek var dönmek yok, gerekirse şehadet şerbetini burada içeceğiz' dedi. Anormal tavırlar sergilemeye başladı, beni de vuracağından korktum. Sonra gidip sivil halka teslim olacağımı söyledim. Koridor oluşturdular çevik kuvvetin içerisine girip teslim oldum" dedi.

Tutuksuz yargılanan erler Bilal Yakışma, Ercan Üçgör, Ercan Oruç, Yunus Oğuz, Eyüp Kayar, Abdullah Çan, İsmail Akkılıç, Bekir Tutar, Hüsnü Arslan, Mevlüt Yıldız, Emre Kahraman SEGBİS aracılığıyla savunmalarını tamamladılar. Duruşmada salonunda hazır bulunan tutuksuz yargılanan erlerden İbrahim Şahin, İbrahim Düzgüner, Mustafa Dikbaş, Nurettin Bülbül, Ömer Han Atilla, Kamil Çetin ve Kemal İspir'in savunmaları tamamladı. Sanıklar üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyerek verilen emir doğrultusunda araçlara bindirilerek polise yardım etmek amacıyla çevik kuvvete götürüldüklerini ifade ettiler. Diğer sanıkların savunmalarını yapması için duruşma yarına ertelendi.

06.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 24 Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki salonda görülen duruşmada uzman erbaş Burak Şengül savunmasını yaptı.

Şengül, 1,5 yıllık meslek geçmişi olduğunu ve tank nişancısı olarak görev yaptığını, emir verme yetkisinin bulunmadığını öne sürdü.

15 Temmuz günü idari izinli olduğunu iddia eden Şengül, "Bu insanları bizim başımıza komutan olarak görevlendirdiler. Emir komuta zincirini kullanarak bizi dışarıya çıkardılar. Üsteğmen Kurtuluş Kara, Çevik Kuvvet'te terör eylemi olacağını söyledi. Hatta 3. Kolordu Komutanlığından telefonlarımıza 14, 15 ve 16 Temmuz tarihlerinde İstanbul'da terör eylemi beklendiği yönünde mesaj gelmişti. Ben 15 Temmuz'da izinli olmama rağmen göreve çağrıldım. Asker olarak en büyük zaafım vatan ve millettir. Vatan sevgimizi kullanarak bizi emellerine alet ettiler." ifadelerini kullandı.

"Komutan, gitmeme izin vermedi"

Şengül, emir komuta zincirinin en alt kademesinde olduğunu tekrarlayarak, savunmasına şöyle devam etti:

"Çevik Kuvvet'e gittiğimiz zaman polisler yanımıza gelerek bizimle sohbet ediyordu. Bu sırada Üsteğmen Kurtuluş, geldi. Polislere yönelik 'Bunlar uzman erbaşlar. Muhatabınız değil' diyerek bizi resmen küçümsedi. Bunlar bizi insan yerine koymazlardı. Kullandıkları tuvalete bile bizi almazlardı. Erlerden farkımızı yoktu, sürekli ot biçerdik. Dokuz aylık evliyim, evliliğin ne olduğunu bile anlamadan bizi cezaevine attırdılar. Hiçbirine hakkımı helal etmiyorum ve hepsinden şikayetçiyim. Bu sırada halk kalabalıklaşmaya başladı. Üsteğmen Kurtuluş Kara, silahıyla halkı itmeye çalıştı. Vatandaşlar 'Evladım bunlar sizi kandırıyor' diye bağırıyordu. Polis bizi çağırdı. Ben tanktan inmek için yöneldiğim sırada Kurtuluş Kara, kolumdan tutarak beni çekti ve gitmeme izin vermedi."

"Çevik kuvvet elbisesi giydim ve tankı çektim"

Tankın içinde olduğu için dışarıda yaşananlara şahit olmadığını anlatan Şengül, tankın namlusuna mühimmat yüklemediğini öne sürdü.

Şengül, tankın namlusunu "barış gücü" pozisyonuna almak için komutanı Kurtuluş Kara'yı uyardığını da sözlerine ekleyen Şengül, "Teslim olduktan bir süre sonra tankı güvenli bölgeye çekmek için polis beni çağırdı. Çevik Kuvvet elbisesi giyerek polis arkadaşla birlikte vatandaşların içinden geçtim ve tankı güvenli bölgeye çektim." dedi.

"Ekmeğini onlar mı veriyor"

Savunmasını yapan tutuklu sanık erbaşlardan Yavuz Karakaya da hakkındaki suçlamaları reddederek, terör örgütü üyesi olmadığını iddia etti.

Komutanı Kurtuluş Kara'yı uyardığını söyleyen Karakaya, şunları anlattı:

"Ben, polisin bizi içeri alacağını sandım, o yüzden tankı kapıya kadar götürdüm ama kapı açılmadı. Polis bizi uyardı. 'Silahınızı bırakın ve teslim olun, bize mi ateş edeceksiniz?' dedi. Yanımdaki komutanı uyardım. Kendisi de bana 'Senin komutanın kim, ekmeğini onlar mı veriyor?' diye bağırdı."

Üsteğmen Kurtuluş Kara'nın silahları doldurma emrini verdiğini öne süren Karakaya, "Yanımdaki er silahını doldurunca onu uyardım. 'Silahına kurşun takma' dedim. Komutana seslenmesini ve buradan gitmemiz gerektiğini söyledim. O sıra yanımda bulunanlar şahittir." ifadelerini kullandı.

Savunmasını yaparken ağlayan ve uzun süre konuşamayan Karakaya'yı, mahkeme başkanı Hulusi Pur, sakinleştirmeye çalıştı.

Pur, maddi gerçeği ortaya çıkarmaya çalıştıklarını belirterek, tutuklu sanık Karakaya'ya "Oturarak savunma yapabilirsin." dedi.

Bunun üzerine söz alan Karakaya, "Ben bu kansızlara saygısızlık yapmadım, devletimin karşısında nasıl oturarak savunma yapayım." diye cevap verdi.

Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Necmettin Dalkılıç, terör saldırısı gerekçe gösterilerek kışladan çıkarıldıklarını öne sürdü.

3. Kolordu Komutanlığının "terör saldırısı" mesajını okuduğunu belirten Dalkılıç, "Garajlar bölgesine gittiğimde hazırlıkların yapıldığını gördüm. Samet Astsubay, bana Atatürk Havalimanına terör saldırısı yapılacağını söyledi, üsteğmen Kurtuluş Kara da çevik kuvvete gideceğimizi söyledi. Nereye gideceğimizi o an öğrendim." dedi.

"Polisi görünce sarıldım"

Dalkılıç, darbe haberini öğrenince komutanlarına aradığını fakat ulaşamadığını iddia etti.

Silah sesini duyunca terör saldırısının gerçekleştiğini düşündüğünü söylenen Dalkılıç, "Çevik kuvvetin önüne geldiğimizde Yusuf Sarı bizi durdurdu, tankın nerede duracağını gösterdi. Tankı yolun kenarına park ettik. Silah sesi duyunca saldırı olduğunu düşündük. Tankın üstüne çıkıp etrafa bakmaya çalışıyorduk. Komutanlarımı aradım fakat ulaşamadım. Sonra polis tankın üzerine çıktı. Polisi görünce sarıldım. Kordon açtılar içeriye soktular, bizi teslim olduk." diye konuştu.

Savunmasını yapan tutuklu sanık Barış Arslan da, 3. Kolordu Komutanlığının gönderdiği "terör beklentisi" mesajını gördüğünü iddia etti.

Arslan, terör saldırısı mesajını okuyunca kışladaki hazırlığı garipsemediğini ifade ederek, tugaydan çıktıklarında bütün komutanların nizamiyede hazır bulunduğunu öne sürdü.

Savunmasını yapan Üsteğmen Kurtuluş Kara da, hakkındaki iddiaları reddederek, FETÖ üyesi olmadığını savundu.

Terör saldırısı beklentisiyle kışladan çıktıklarını iddia eden Kara, "Mesleğe, kişilerin veya cemaatlerin yardımıyla değil, bileğimin hakkıyla geldim. Hakkımdaki bütün suçlamaları kabul etmiyorum. Olay günü harp akademilerinde kurmay sınavı kursundaydım. Tabur komutanı aradı ve birliğe dönmemi istedi. Birliğe geldiğimde tanklar hazırlanmış, mazot ikmali yapılmıştı. Tabur Komutanı Serbülent Eken, bize DEAŞ'ın saldırı yapacağını söyledi. Söz konusu toplantıda konuşulan da budur." ifadelerini kullandı.

Kara, Topkule kışlada silah kaybolduğu iddiaları için de "Silah kayboldu denilerek çıkışlar yasaklandı. Bu durumun bizi içeride tutmak için bir senaryo olduğunu düşünüyorum" yorumunu yaptı.

Tank Tabur Komutanı Yarbay Serbülent Eken'in emriyle Yarbay Kadir Yıldız'ın emrine girdiğini söyleyen Kara, "Halk, tankları görünce ilk bize yöneldi. 'Asker kışlaya' diye bağırıyorlardı. Benim yaptığım tek hata halkın uyarmasına rağmen tankın yanından ayrılmamamdı. Bunu da görev bilinci ve sorumluluğuma bağlıyorum. Halk, tankın üzerine çıktı, kimseye zarar gelmesin diye tankın yanından ayrılmadım. Darbe amacıyla hareket etseydim, silah var, mühimmatlar var, daha kötü şeyler olabilirdi. Kimseye silah doğrultmadım. Ateş etmedim, bu doğrultuda da kimseye emir vermedim." şeklinde konuştu.

"Komutanımız hain olduğu için biz de hainlikle yaftalandık"

Kara, terörist olmadığını öne sürerek, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Yaşlı bir amca tankın üzerine çıkarak bana Türk bayrağını uzattı. Bayrağı öperek alnıma koydum. Ben teröristsem Allah her devletin başına benim gibi terörist versin. Birisi silahımı almak istedi, paçamdan çekenler oldu. Tanktan aşağıya düştüm. Koşarak karakola gittim ve teslim oldum. Çevik kuvvet önünde suç teşkil edecek bir şey yapmadım. Bu dönemde komutanı hain olanın kendisi de hain oluyor, komutanı kahraman olanın kendisi de kahraman oluyor. Ömer Halisdemir'in komutanı kahraman olduğu için kendisi de kahraman oldu. Bizim komutanımız hain olduğu için biz de hainlikle yaftalandık."

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, 1 kişinin şehit olduğu ve 16 kişinin de yaralandığı Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nü işgal girişimiyle ilgili 18'i rütbeli 58 askerin 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında 10 sanık savunma yaptı. Duruşma yarına ertelendi.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nin baktığı, Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki duruşma salonunda yapılan duruşmaya 18 tutuklu sanık katıldı. İlk iki duruşmada savunmaları tamamlanan tutuksuz yargılanan erler duruşmaya gelmedi. Olayda yaşamını yitiren Ümit Yolcu'nun ağabeyi Aydın Yolcu ve avukatı duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya sanıkların yakınları izleyici olarak katıldı. Duruşmada 2'si tutuksuz 10 sanık savunma yaptı.

Savunmasını yapan tutuklu sanıklardan uzman erbaş Necmettin Dalkılıç, 3. Kolordu Komutanlığı'ndan telefonlarına "terör saldırısı" olacağı şeklinde mesaj geldiğini belirterek "Garajlar bölgesine gittiğimde hazırlıkların yapıldığın gördüm. Samet Astsubay vardı, bana Atatürk Havalimanı'na terör saldırısı yapılacağını söyledi, bunun üzerine silahları almamız emredildi. Üsteğmen Kurtuluş Kara ise, çevik kuvvete gideceğimizi söyledi. Nereye gideceğimizi o an öğrendim. Çevik kuvvetin önüne geldiğimizde Yusuf Sarı bizi durdurdu, tankın nerede duracağını gösterdi. Yolun kenarına park ettik. Yusuf Sarı, tankın yönün yola doğru çevrilmesini söyledi. Silah sesi duyunca saldırı olduğunu düşündük. Tankı üstüne çıkıp etrafa bakmaya çalışıyorduk. Hakan Uzman bizi aradı, 'asker polise darbe yapıyormuş' dedi. Şaşırdım. Emre Astsubayı aradım ulaşamadım. Sonra Kurutuluş Kara'yı aramaya çalıştık ona da ulaşamadık. Sonra polis tankın üzerine çıktı. Polisi görünce sarıldım. Kordon açtılar içeriye soktular bizi teslim olduk" dedi

Duruşmada savunmasını yapan üsteğmen Kurtuluş Kara olay günü 3. Tank Bölük Komutanı olduğunu belirterek "FETÖ ile bir ilgim ve irtibatım olmadı. Okullarına veya dershanelerine gitmedim. ByLock programını kullanmadım. Mesleğe, kişilerin veya cemaatlerin yardımıyla değil, bileğimin hakkıyla geldim. Olay günü harp akademilerinde kurmay sınavı kursundaydım. Kurs sonrası Esenler'deki evime gittim. Tabur komutanı aradı, birliğe dönmemi istedi. O tarihte bölüğümüzdeki tek subay bendim. Tanklar hazırlanmış, mazot ikmali yapılmıştı. Tabur Komutanım Serbülent Eken, bize DAEŞ'in saldırı yapacağını söyledi. Söz konusu toplantıda konuşulan da budur. 3. Kolordu'dan 10 ayrı ilçede terör eylemi yapılacağı mesajı bana da gelmişti. Bu sırada kışlada silahın kaybolduğu ve bu nedenle ikinci bir emre kadar kimsenin kışlayı terk etmemesi söylenmişti. Saat 8.30 sularında tabur komutanı beni aradı. 'Hangi araç hazırsa Çobançeşme kavşağını kapatsın, bombalı araç saldırısı olabilir' dedi. Daha sonra tekrar arayarak çevik kuvvete gideceğimizi ve Kadir Yıldız'ın emrine gireceğimizi söyledi. Çevik kuvvetin önüne gittik. Halk, tankları görünce ilk bize yöneldi. 'Asker kışlaya' diye bağırıyorlardı. Bence yaptığım ilk hata halkın uyarmasına rağmen tankın yanından ayrılmamamdı. Bunu da görev bilinci ve sorumluluğuma bağlıyorum. Halka, 'Bu tank benim namusun' dedim. Dinlemediler ve tankın üzerine çıktılar. Kimseye zarar gelsin istemedim. Darbe amacıyla hareket etseydim, mühimmatlar var daha kötü şeyler olabilirdi. Kimseye silah doğrultmadım. Ateş etmedim, bu doğrultuda da kimseye emir vermedim" dedi.

Tutuklu üsteğmen Kurtuluş Kara, "Yaşlı bir amca tankın üzerine çıkarak bana Türk bayrağını uzattı. Bayrağı öperek alnıma koydum. Ben teröristsem Allah her devletin başına benim gibi terörist versin. Bayrak öpen terörist. Oradakilere hain olmadığım hatta Güneydoğu'da görev yaptığımı söyledim, fakat beni dinlemediler. Birisi tankın üzerine çıkıp silahımı almak istedi. Paçamdan çekenler oldu. Tanktan aşağıya düştüm. Koşarak karakola gittim ve teslim oldum. Çevik kuvvet önünde suç teşkil edecek bir şey yapmadım. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyorum. Bu dönemde komutanı hain olanın kendisi de hain oluyor. Komutanı kahraman olanın kendisi de kahraman oluyor. Ömer Halisdemir'in komutanı kahraman olduğu için kendisi de kahraman oldu. Bizim komutanımız hain olduğu için biz de hainlikle yaftalandık. Atatürkçü bir subay olarak yetiştim. Atatürkçülükten yargılayacaksanız 8,5 aydır içeride yatıyorum hala ıslah olmadım. Atatürkçülükten 18 ay daha yatarım" şeklinde konuştu.

Duruşmada ifade veren tutuklu sanık Murat Güneş, 17 yıllık uzman Erbaş olduğunu belirterek, "Terör eylemi alacağı şeklinde ihbar nedeniyle çevik kuvvete yardıma gittik. Fakat ilerleyen zamanlarda Kadir Yıldız "Sıkıyönetim ilan edildi. Sivil halk eve dönsün" dedi. Halk ise "ne yani darbe mi yapıyorsunuz" dedi. Ben o anda darbe olduğunu öğrendim. Gittim teslim oldum. Ülkemiz gibi biz de bilmiyorduk, biz de kandırıldık. Bu oluşumun bu hainlerin içinde olmadığım için teslim oldum" dedi.

"DARBE NEDEN BAŞARILI OLMADI?"

Mahkeme Başkanı Hulusi Pur'un "sen 17 yıllık askersin. Bu işin mutfağındasın. Bu darbe neden başarılı olmadı" sorusuna sanık Murat Güneş, "Bizim gibi vatanını milletini seven insanlarla bu işin yapılamayacağını hesap edemediler" dedi. Mahkeme başkanının, "Hain dediklerin kim?" sorusuna ise sanık Murat Güneş, "Bizi oraya götürenler, kandıranlar Kadir Yıldız ve Yusuf Sarı" dedi.

Salı günü başlayan davanın üçüncü duruşmasında, 8'i tutuklu 47 sanık savunmasını tamamlamış oldu. Bir tutuksuz sanığın ise henüz ifadesi alınamadı.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların savunmalarının tamamlanması için duruşmayı yarına erteledi.

07.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'da darbe girişimi sırasında, 1 kişinin şehit olduğu ve 16 kişinin de yaralandığı Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nü işgal girişimiyle ilgili 18'i rütbeli 58 askerin 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın dördüncü duruşması başladı.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nin baktığı, Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki duruşma salonunda yapılan duruşmaya 18 tutuklu sanık katıldı. Savunması tamamlanan tutuksuz yargılanan erler duruşmaya gelmedi. Olayda yaşamını yitiren Ümit Yolcu'nun ağabeyi Aydın Yolcu ve avukatı Necip Kibar duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya sanıkların yakınları izleyici olarak katıldı.

Duruşmada, savunma yapan tutuklu sanıklardan uzman erbaş Ercan Şen, üstlerinin kendisine, İstanbul'da terör eylemi beklendiği yönünde bilgiler verdiğini öne sürdü. Şen, 3. Kolordu Komutanlığı'ndan kendisine gelen mesajı okuduğunda ise kışlada yapılan hazırlıkları garipsemediğini söyledi.

Hakkındaki suçlamaları reddeden Şen, "FETÖ üyesi değilim. Eylemlerimden anlaşılacağı üzere darbe amacıyla hareket etmedim, kimseye de bu doğrultuda emir vermedim. Bomba yüklü araca müdahale edeceğiz diye kışladan çıkarıldık. Kahraman olacağız diye, herkeste bir coşku vardı. Mağdurum, buna sebep olanlardan şikayetçiyim." dedi.

Söz alan tutuklu sanıklardan Yücel Üstün de 17 yıldır uzman çavuş olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) görev yaptığını anlatarak, " Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne gittiğimizde Yusuf Sari'nin polislere 'binayı boşaltın, silahlarınızın teslim edin…' dediğini duydum. Askerlere, silahlarını doldurmaları yönünde emir verdiğini, hatırlamıyorum, böyle bir emir duymadım." diye konuştu.

"Çiğ tavuk yedim"

Savunmasını tamamlayan tutuklu sanıklardan Mehmet Ali Çelikkaya, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, iki kez sulh ceza hakimliğinde, bir kez de soruşturma savcısına ifade verdiğini belirterek, serbest bırakıldığını söyledi.

Darbe saikiyle hareket etmediğini anlatan Çelikkaya, iyi eğitimli bir asker olduğunu savunarak, "Çevik kuvvete vardığımızda Yusuf Sari, polislerle konuşuyordu. 'Amiriniz gelsin' diyordu. İddianameden ismini öğrendiğim kadarıyla Kayahan müdür gelmiş. Yusuf Sari'nin 'Sıkıyönetim ilan edildi" dediğini duydum. Polis de 'Bizimle mi çatışacaksınız' dedi. O da 'Hayır. Güneydoğu'da biz birlikte çatıştık' diye cevap verdi. Vurulma anına şahit olmadım. Askerlerimi topladım ve onlara ateş etmemeleri yönünde emir verdim."

Çelikkaya, Çengelköy ve Boğaz Köprüsü'nde (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) yaşanan olaylara atıfta bulunarak, "Eğer ki çevik kuvvetin önünde böyle vahim olay yaşanmadıysa çabalarım sayesindedir." iddiasında bulundu.

HAKİM: KOMUTANIN BURAYI TARA DESE TARAR MISIN? SANIK: EVET

Mahkeme başkanı Hulusi Pur'un, "Madem bu kadar iyi askersin, komutanın emir verse burayı tarar mısın?" sorusuna Çelikkaya, "Efendim ben özel askeri eğitim aldım. Bir emirle çiğ tavuk yedim. Emirle kafamıza silahı dayayarak tetik düşürdük. Sorduğunuz soruya gelince, 15 Temmuz öncesini düşünerek bunun bir terör eylemi olduğunu söylerseniz evet tarardım. Çünkü ben böyle eğitim aldım, fakat başımdaki komutan güven vermiyor ki. O yüzden çevik kuvvetin önündeki eylemlerim farklıydı." diye cevap verdi.

Mahkeme başkanı Hulusi Pur sanık astsubaya "Peki sıkıyönetim ilan edildiğini duyduğunda neden kanunsuz emri uyguladın? Neden teslim olmadın? Darbeci değilsen karşı tarafa geç polise teslim ol" dedi.

Sanık astsubay Çelikkaya ise, "Ben özel askeri eğitim aldım. Emre karşı gelemem. Eğitim sırasında emirle çiğ tavuk yedim. Emirle içtima alanında kafamıza silah dayayıp tetik düşürdük özel yetiştirildim" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı "Komutan 'şu mahkeme salonundakileri tara' dese tarar mısın?" dedi. Sanık Çelikkaya "15 Temmuz'dan önce olsa, terör eylemi olsa emri yerine getirir tarardım. Ben böyle eğitim aldım. Ama şimdi babam emir verse yapmam" dedi.

Mahkeme başkanı ise "Albay Yusuf Sarı seni iyi seçmiş" dedi.

Ardından mahkeme başkanı Hulusi Pur, duruşmada üç tutuklu sanığın (Kadir Yıldız, Yusuf Sari ve Burak Koç) savunmalarının tamamlanamayacağını belirterek, duruşma savcısından mütalaasını istedi.

Duruşma savcısı, sanık savunmalarının tamamlanmamış olduğunu belirterek, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Savunması henüz alınmayan tutuklu albay Yusuf Sarı tahliye talebine ilişkin, "Bu vatan evlatlarının tamamı verdiğim emirler doğrultusunda hareket ettiler. Hepsinin tahliyesini istiyorum" dedi.

Duruşmaya, sanık avukatlarının tahliye ve mütalaaya karşı beyanlarının alınması için ara verildi.

Salı günü başlayan duruşmada, şu ana kadar 15'i tutuklu 55 sanık, mahkemede savunmasını tamamladı.

Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmederek duruşmayı 22 Mayıs'a erteledi.

Heyet, duruşmanın Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılmasını da karara bağladı.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", " Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ile "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

İddianamede ayrıca, bazı sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün işgal girişiminin planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle Kurmay Albay Yusuf Sari hakkında ayrıca "tehdit", "kasten öldürmeye azmettirme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" suçlarından müebbet ve 54 yıldan 94 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edilen iddianamede, Yarbay Kadir Yıldız'ın ise olay sırasında Ümit Yolcu'nun ölümüne ve 7 kişinin de yaralanmasına sebep olduğu gerekçesiyle "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" suçlarından da müebbet ile 52 yıldan 86 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-19 Ocak (2017) 'İstanbul Darbe Yap./Çevik Kuvvet İşgali 58 sanık' davası

(08 Nisan 2017, 17:27)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=10063    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.536.125