Uluslararası Antalya Üniversitesi'ndeki FETÖ yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında üniversitenin firari eski genel sekreteri Sedat Göçen'in eşi Aysun Göçen'in de aralarında bulunduğu 10 sanıktan 5'i tahliye edildi. Tahliye talebi reddedilen Aysun Göçen, Sedat Göçen'in eşi olduğu için çok çektiğini söyledi.
28.04.2017 15:15 26 Nisan'da Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 'Silahlı terör örgütü üyesi olma' suçlamasıyla haklarında dava açılan, aralarında Uluslararası Antalya Üniversitesi çalışanlarının da bulunduğu 8'i tutuklu 10 sanığın yargılanmasına başlandı.
Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu'nda görülmeye başlayan duruşmaya, tutuklu sanıklar Oktay Köktebir, Özkan Akman, Ramazan Karol, Sait Uyğun, Süleyman Erbay, Vahit Uzunlar, Mustafa Özen, Zübeyr Yıldırım, tutuksuz yargılanan sanıklar Süleyman İyi, Özkan Ünal ile yakınları ve avukatları katıldı.
Tutuklu yargılanan sanıklardan eski Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zübeyr Yıldırım, üniversitede hukuk fakültesinin kurulmasında görev aldığını anlattı. Yıldırım, hukuk fakültesinden mezun vermeden emekli olmak istemediği için öğretim üyeliği görevine devam ettiğini ileri sürdü. Örgütün sözde ' Antalya il imamı' olduğunu iddia edilen Hasan Tarık Şen'in üniversitenin mütevelli heyetinin üyesi olduğunu bildiğini belirten Yıldırım, 'Hasan Tarık Şen'i il imamı olduğunu ise bilmiyordum.' dedi. Yıldırım, aramalar sırasında çekmecesinde bulunan bir doların para koleksiyonuna ait olduğunu, aramalar sırasında bulunan terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'e ait kitabın evine nasıl geldiğini ise hatırlamadığını ileri sürdü.
Sanıklardan Uluslararası Antalya Üniversitesinin eski yazı işleri müdürü Özkan Akman, aynı üniversitede çalışan Genel Sekreter Sedat G'nin, kendilerine 2014 yerel seçimlerinden önce ve 17/25 Aralık'tan sonra hükümet çalışmalarını eleştiren tweet'ler atılmaları yönünde baskı yaptığını iddia etti. Akman, 'Bize başka partilere çalışmamızı söylüyordu, hükümetin çalışmalarını kötülememiz isteniyordu. Ayrıca sosyal medya hesaplarında bu yönde paylaşımlar yapmamızı söylüyorlardı.' dedi.
Sanıklardan Aysun Göçen, firari Uluslararası Antalya Üniversitesi eski Genel Sekreteri Sedat Göçen'in eşi olmanın cezasını çektiğini ileri sürdü. 1996'da ilk evliliğinden iki çocuğu olduğunu anlatan Aysun Göçen, 2006 yılında şimdiki eşi Sedat Göçen ile evlendiğini söyledi. 2'nci evliliğinden de 2 çocuğu olduğunu anlatan Aysun Göçen, 2006 ile 2009 yılları arasında Toros Koleji'nde İngilizce öğretmenliği yaptığını belirtti. Hamilelik nedeniyle işinden ayrıldığını ve sonrasında hiçbir işte çalışmadığını söyleyen Göçen, 'Sedat Göçen darbe girişiminden 1 hafta önce babasının hastalığı nedeniyle İzmir'e gitmişti. En son o zaman gördüm. Gittikten sonra 1 kez aradı. Başka görüşmedim. Beni aradığında polislerin kendisini aradığını, gelmesi gerektiğini söyledim. Bu görüşmem darbeden 1 hafta kadar sonraydı. Şimdiki eşim hakkında yakalama kararı çıkartıldığı için arama yapıldı. Nerede olduğunu sorduklarında bilmediğimi söyleyince bana yalancı dediler. Eşimin eşi olmaktan çok çektim. Benim bu örgütle irtibatım olmamıştır. 8 ay önce de tutuklandım. Eşim arandığı için beni dinleyen kimse de olmadı. Çocuklarım da mağdur' dedi. Aysun Göçen, telefonunda tespit edilen ByLock programını ise kendisinin indirip kullanmadığını ileri sürdü.
Uluslararası Antalya Üniversitesi'nde çalışırken FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Mehmet Ö., evinde yapılan aramada eşine ait para koleksiyonundaki 1 doların FETÖ ile irtibatlandırılarak delil olarak alındığını ileri sürdü. Mehmet Ö., 'Eşim Tuğçe Ö.'nün değişik ülkelere ait para koleksiyonu vardı. Koleksiyondaki 1 doları suç delili olarak almışlar' dedi. Avukatı Ferah Öztürk de polisin yaptığı aramada içinden 1 doların alındığını iddia ettiği para koleksiyonunu duruşmada mahkemeye sundu. Öztürk, 'Sanığın eşinin çeşitli ülkelere ait eski paralardan oluşan koleksiyonu vardır. Bu koleksiyonu getirdim. Delil olarak alınan 1 dolar, bu koleksiyonun içinden alınmıştır. 1 doların koleksiyonun içinden alındığı ise tutanağa geçirilmemiştir. Koleksiyondaki paraların birçoğu şu anda tedavülde değildir' dedi.
Sanığın eşi Tuğçe Ö. de koleksiyonunun maddi ya da manevi bir değeri olup olmadığı sorulması üzerine 'Eşim bu koleksiyondaki 1 dolar yüzünden gözaltına alındı. Koleksiyon artık benim için bir değer ifade etmiyor' dedi.
Duruşmada FETÖ ile irtibatlandırılan bir dershanede Türkçe öğretmenliği yapan Mihriban K. ise cep telefonunda 'ByLock' tespit edildiği iddiasıyla tutuklandığını söyledi. Tutuklanmadan kısa süre önce doğum yaptığını, bebeğinin anne sütünden mahrum kaldığını, bebeğinden ayrı kalmaya dayanamadığını belirten Mihriban K. 'Hayatta benim için en değerli varlık bebeğim. Bebeğimin üzerine yemin ediyorum ki ByLock indirmedim ve kullanmadım. Ancak görev yaptığım dershanede diğer öğretmenler ve öğrenciler de cep telefonumdan internete giriyordu. Ben dersteyken telefonum öğretmenler odasında kalıyordu. İhtiyacı olan herkes kullanıyordu' diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Oktay Köktebir, Ramazan Karol, Süleyman Erbay, Vahit Uzunlar ve Zübeyr Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sait Uyğun, Mustafa Özen ve Özkan Akman'ın örgütün gizli haberleşme sistemi 'ByLock' kullanmadıklarının tespit edilmesi nedeniyle adli kontrol kararıyla tahliyelerine karar verilerek, duruşma erteledi.
Paralel yapı-05 Ağustos (2016) 'Antalya Üniversitesi Yapılanması 10 sanık' davası
(28 Nisan 2017, 15:15)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: