Ankara'da, FETÖ çatı davası kapsamında, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 73 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. 71 sanıklı olarak açılan davada sanık sayısı daha önce 73'e çıkmıştı. Son duruşmalarda sayı 75'e yükseldi.
02.12.2017 11:20 Ankara'da, FETÖ çatı davası kapsamında, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 73 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. 71 sanıklı olarak açılan davada sanık sayısı daha önce 73'e çıkmıştı. Son duruşmalarda sayı 75'e yükseldi.
27.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde bulunduğu belirlenen, örgütün sözde 'Hava Kuvvetleri imamı' Adil Öksüz ve yine örgüt yöneticilerinden olduğu belirlenen Mahmut Akpınar hakkında ayrı ayrı açılan davaları birleştirmesiyle çatı davadaki sanık sayısı 73'ten 75'e yükseldi.
FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 73 kişi hakkında, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bir gün önce açılan davada sanıklar 'anayasayı ihlale teşebbüs etmek' ve 'hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek' suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra 'silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek', 'siyasi ve askeri casusluk', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek', 'nitelikli dolandırıcılık', 'zimmet', 'terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik' ve 'suç gelirlerini aklamak' suçlarından 132 yıl birer aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor.
Çatı davanın iddianamesinde, FETÖ/PDY'nin, hükümeti devirmek, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni kurmak için kurulduğu ifade ediliyor.
Birleştirilen dosyalar
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yurt dışında bulunan ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı belirlenenlere yönelik soruşturmayı kapsamında FETÖ'nün yöneticisi konumundaki Ahmet Kurucan, Harun Tokak, İsmet Aksoy, Murat Karabulut, Mustafa Özcan, Sait Aksoy, Süleyman Tiftik ve Şerif Ali Tekalan ile darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü'nde olduğu ortaya çıkan, serbest bırakılmasının ardından ortadan kaybolan, yurt içi ve dışında halen aranan Adil Öksüz hakkında 'silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek' suçundan yeni dava açmıştı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın birleştirme talebiyle gönderdiği iddianameyi kabul etmesinin ardından dosyayı, 'FETÖ/PDY çatı davası' ile birleştirdi. Yeni açılan davanın sanıklarından Öksüz dışındakilerin zaten 'çatı dava' sanıkları arasında bulunması nedeniyle sanık sayısı bir kişi artarak 74'e yükseldi.
Öte yandan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, örgütün 'imam'larından olduğu belirlenen Mahmut Akpınar hakkında da 'silahlı terör örgütü' suçlaması kapsamında yine Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açtığı, bu davanın da 'FETÖ/PDY çatı davası' ile birleştirildiği, böylece sanık sayısının 75 olduğu öğrenildi.
'FETÖ/PDY çatı davası'
'FETÖ/PDY çatı davası'nda eski milletvekili İlhan İşbilen ile Dilaver Azim, Ali Çelik, Abdülkadir Aksoy, Kazim Avcı, Alaeddin Kaya ve Hidayet Karaca tutuklu bulunuyor. Diğer sanıklar ise firari durumda.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
28.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar İlhan İşbilen, Ali Çelik, Abdülkadir Aksoy, Alaeddin Kaya, Kazım Avcı, Dilaver Azim ile taraf avukatları ve bazı müştekiler katıldı. Tutuklu sanık Hidayet Karaca ise cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada hazır edildi.
Duruşmanın öğleden önceki bölümünde dosyaya gelen evrakları okuyan Mahkeme Başkanı Selfet Giray, başka bir soruşturmada gizli tanık olarak ifade veren 'Toprak'ın beyanlarından dolayı Abdülkadir Aksoy hakkında 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' suçlamasıyla bir dava daha açıldığını belirtti.
Söz konusu davanın, mahkeme tarafından görülen FETÖ çatı davası ile birleştirildiğini bildiren Giray, Aksoy'a savunma yapıp yapmayacağını sordu. Savunma yapmak istediğini bildiren Aksoy, 'Gizli tanık Toprak, ismimi bilmiyor. Bana herhangi bir fiil de isnat edemiyor. Bu iddianamenin reddi gerekirdi. Bu iddianameye karşı söylenecek bir şey yok. Eski beyanlarımı tekrar ediyorum. Terör örgütü üyesi değilim. Bu suçtan beraatımı talep ediyorum. Alaaddin Kaya ile ilişkim vekil-müvekkil ilişkisidir. Kaya, aynı zamanda hemşehrimdir. Bu nedenle zaman zaman görüşürdük.' dedi.
Giray, daha sonra sanıkların üzerilerinde ve evlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen dijital materyaller ile dokümanlara ilişkin dosyaya gelen belgeleri okudu. Belgeler arasında sanıkların ByLock yazışmalarının dökümleri ve örgüt lideri Gülen'in 'sohbet' ve fotoğraflarının bulunduğunu söyleyen Giray, sanıklara ve taraf avukatlarına belgelere ilişkin söyleyeceklerinin olup olmadığını sordu.
- 861 kez ByLock'a girmiş
Sanıklardan Ali Çelik, örgütün kriptolu mesajlaşma programı ByLock'u hiç kullanmadığını savundu. Bilgi Teknolojileri Kurumu'nun (BTK) internet trafik tespiti tutanağında 861 kez ByLock'a girdiği yönündeki tespite değinen Çelik, bu trafiğin gittiği yerlerde internete otomatik bağlanmasından ya da kendi telefon internetini başkalarına açmasından kaynaklanabileceğini öne sürdü.
Çelik, BTK'dan gelen yazıda bir ByLock IP adresiyle bağlantısından söz edildiğini belirterek, 'Bu IP adresini sadece ByLock değil 7 farklı adres kullanıyor. Girdiğim bir başka adresin ByLock gözükmesinin birinci izahı bu olabilir. İkincisi ise bir bilişim uzmanı bazı programların arkasına gizli ByLock reklamı konulduğunu, bu sitelere girildiğinde ByLock bağlantısı yapılmış gibi gözüktüğü tespitini yapmıştı. Buna da müzik, namaz programlarını örnek verdi. Benim telefonumda da namaz programı var. Çok seyahat eden bir kişi olduğumdan namaz programını hep kullandım. Gittiğim yerlerde kıbleyi birilerine sormamak için namaz programı kullandım. Bundan dolayı böyle bir trafik oluşmuş olabilir veya reklamlara girmişimdir.' diye konuştu.
FETÖ çatı davasına 73'üncü kişi olarak raptiyeyle rapt edildiğini savunan Çelik, bu raptiyenin tutmayacağını söyledi. Bank Asya hakkında konuşan Çelik, 'Örgüt lideri demiş ki 'Bank Asya'yı kurtarın.' Benim bu dönemden sonraki Bank Asya hareketlerim ortada. 17-25 Aralık öncesinde oradan kredi almıştım. 17-25 Aralık'tan sonra gittim Beykoz'daki arsamı sattım ve o krediyi kapattım. Krediyi kapatmam bankanın aleyhinedir. Örgüt lideri 'bankayı kurtarın' diyor, birileri koşuyor, ben tam tersini yapıyorum. Örgütün kurucusu olmadığım, yöneticisi olmadığım ortada. Tahliyemi talep ediyorum.' dedi.
Sanık Dilaver Azim, kendisine ait hard diskte 'Zaman.com.tr'den bazı çıktıların bulunduğu tespitine ilişkin, 'Ben çok sayıda siteden haber okudum. Neden sadece FETÖ'nün yayını belge olarak gösteriliyor. Ben iki yıldır suçsuz yere yatıyorum. Bu örgütün bir bardak çayını içsem söylerim. Bu örgütle hiçbir ilgim yok. Bir delil varsa söyleyin.' ifadelerini kullandı.
- İşbilen, ByLock kullandığı iddialarını reddetti
Sanık İlhan İşbilen, hakkındaki ByLock raporuna ilişkin savunmasını raporu gördükten sonra yapacağını söyledi. ByLock kullanmadığını iddia eden İşbilen, 'ByLock kullanıldığı söylenilen telefonlar benim telefonlarım değil, Meclis tarafından bana verilen telefonlar. Meclis bazen telefonları topluyordu, programlar yüklüyordu ve Meclis ile alakalı programlar deniliyordu. ByLock'un yüklendiği tarihe bakıyorum o tarihte ben yurt dışındayım. Atılan mesajlara bakıyorum, Erzurum'dan mesaj atılmış ama ben yine yurt dışındayım.' şeklinde konuştu.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
29.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar İlhan İşbilen, Ali Çelik, Abdülkadir Aksoy, Alaeddin Kaya, Kazım Avcı, Dilaver Azim ile taraf avukatları ve bazı müştekiler katıldı. Sanık Hidayet Karaca ise tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden telekonferans sistemiyle duruşmaya bağlandı.
Müdahil Başbakanlığın avukatının da hazır bulunduğu duruşmada sanıklar ve avukatlara dosyaya giren belgeler ile tahliye konusundaki beyanları soruldu.
'Antidepresan müptelası oldum'
Beyanları alınan sanık Alaeddin Kaya, sağlığıyla ilgili ciddi sıkıntılar yaşadığını, kalp ve damar rahatsızlığının bulunduğunu söyledi. Uzun yıllardan beri kalbinde ritim bozukluğu olduğunu, aynı zamanda hipertansiyon hastası olduğunu anlatan Kaya, '2 ay sonra 68 yaşına gireceğim. Gücüm kalmadı, yoruldum. An itibariyle tam 19 çeşit ilaç kullanıyorum. Her çıktığım doktor bir ilaç verdi. İkisi ruh sağlığımla ilgili ilaçlar. Artık antidepresan müptelası oldum. Tahliyemi talep ediyorum' dedi.
Tutuklu sanıklardan Alaeddin Kaya, ciddi sağlık sorunları bulunduğunu ifade ederek, tahliyesini istedi.
Kaya ve Avcı'nın avukatı Bülent Teoman Özkan, iddianameyi hazırlayan savcının Ocak 2016'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde bulunduğu belirlenen Adil Öksüz'den haberdar olduğunu belirterek, 'Ama bu kadar önemli bir kişi bir defa ifadeye çağrılmamış.' dedi.
Sanıkların darbeyle ilişkilendirilmesi için Adil Öksüz'ün de ek iddianameyle bu dosyanın sanıkları arasına girdiğini savunan Özkan, 'Adil Öksüz'ün bu dosyayla ne ilgisi var?' dedi. Özkan, Öksüz yönünden dosyanın ayrılmasını istedi.
Hidayet Karaca da iddianamede çelişkiler bulunduğunu öne sürdü. Karaca, 'sanık olması gerekenlerin tanık olduğunu' söyleyerek, 'Her türlü pisliğe bulaşmış insanlar kendini kurtarmak için tanık oluyor, sanık olmuyor.' dedi.
Sanık avukatı Ahmet Serdar Güneş de müvekkilinin cebir ve şiddet içeren eylemi bulunmadığını kaydederek, 'Üç dosyadan tutuklu. Delil karartma ihtimali ve kuvvetli suç şüphesi delilleri yok. Adli kontrolle tahliyesini istiyoruz.' diye konuştu.
Kazım Avcı da sağlık sorunları bulunduğunu, cezaevinde zorluk çektiğini söyledi. '24 aydır tutukluyum. Beraber kaldığım insanlara yük oluyorum.' diyen Avcı, tahliyesini talep etti.
Avcı ayrıca geçen yıllardaki soruşturmalarda üst düzey askerlerin örgütün kumpasları sonucu tutuklanmasına yönelik eleştirileri üzerine Ergenekon'dan içeri almak istediklerini de iddia etti.
Sanık Abdülkadir Aksoy da delillerin toplandığını, aleyhine hiçbir delil bulunmadığını ileri sürerek, tahliyesini istedi.
Cumhuriyet Savcısı Adnan Gümüş, sanıklardan Kazım Avcı ve Alaeddin Kaya'nın maruz kaldığı ağır bir hastalık nedeniyle cezaevinde hayatlarını yalnız sürdürüp sürdüremeyecekleri hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talebinde bulundu.
Hakkında yakalama veya yokluğunda tutuklama kararı bulunan sanıklara ilişkin bu kararların devamını isteyen savcı, sanıkların 'kırmızı bülten' ile aranmaları ve yurt dışında bulunduğu belirlenen sanıkların iadelerinin sağlanmaları hususunda Adalet Bakanlığına yazılan müzekkerelerin akıbetinin sorulması talep etti.
Avcı, tutuklu sanıkların mevcut durumunun devamını da istedi.
Heyetçe yaptıkları müzakerelerin ardından Mahkeme Başkanı Selfet Giray, ara kararları açıkladı.
Buna göre, Abdülkadir Aksoy, Alaeddin Kaya ve Kazım Avcı'nın sağlık durumları konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması kararlaştırıldı.
Varsa soruşturmanın genişletilmesine yönelik taleplerini bildirmesi için dosyanın cumhuriyet savcısına verilmesine karar verilirken, haklarında yakalama ve yokluğunda tutuklama kararı bulunan sanıklar yönünden bu kararların devamına, 'kırmızı bülten' ve iade talepleri konusunda da Adalet Bakanlığından cevap beklenmesine karar verildi.
Sanıkların tutukluluklarının devamı kararlaştırıldı. Sanıklardan İşbilen, Aksoy, Avcı ve Kaya'nın ilaçları hususunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi için cezaevi müdürlüğüne müzekkere yazılmasına da hükmedildi.
Dava, 7-8 Şubat 2018'e erteledi.
İDDİANAME
İddianamede, Gülen'in de arasında bulunduğu sanıkların, 'Anayasayı ihlale teşebbüs etmek' ve 'hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek' suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra 'silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek', 'siyasi ve askeri casusluk', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek', 'nitelikli dolandırıcılık', 'zimmet', 'terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik' ve 'suç gelirlerini aklamak' suçlarından 132 yıl birer aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
FETÖ çatı iddianamesinde, FETÖ/PDY'nin, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir 'cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni' kurmak ve hükümeti devirmeye teşebbüs etmek suçlarına ulaşmak için kurulduğu ifade ediliyor.
İddianamede, 2002'de öldürülen yazar Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, eski Ankara ve Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'in de aralarında bulunduğu bazı kişiler, 'mağdur' ya da 'şikayetçi' olarak yer alıyor. 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Maliye Hazinesi de 'mağdur' olarak gösteriliyor.
Davanın sanıkları şunlar:
'Fetullah Gülen, Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca, Abdülkadir Aksoy, Abdullah Aymaz, Abdulletif Tapkan, Ahmet Can, Ahmet Kara, Ahmet Kirmiç, Ahmet Kurucan, Ahmet Şahinalp, Alaeddin Kaya, Ali Bayram, Ali Çelik, Ali Ursavaş, Bahattin Karataş, Barbaros Kocakurt, Bekir Baz, Cemal Türk, Cemal Uşak, Cemil Koca, Cevdet Türkyolu, Dilaver Azim, Faruk İlk, Halit Esendir, Hamdi Akın İpek, Hamdullah Bayram Öztürk, Harun Tokak, Hüseyin Kara, Hüseyin Saruhan, İbrahim Kocabıyık, İlhan İşbilen, İrfan Yılmaz, İsmail Büyükçelebi, İsmail Cingöz, İsmet Aksoy, Kazim Avcı, Kudret Ünal, Mahmut Akdoğan, Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Erdoğan Tüzün, Mehmet Hanefi Sözen, Muammer Türkyılmaz, Murat Karabulut, Mustafa Yeşil, Mustafa Muhammet Günay, Mustafa Özcan, Mustafa Talat Katırcıoğlu, Naci Tosun, Necdet Başaran, Necdet İçel, Nevzat Ayvacı, Osman Hilmi Özdil, Osman Karakuş, Önder Aytaç, Rahmi Bıyık, Recep Uzunallı, Reşit Haylamaz, Rıdvan Akovalı, Sadettin Başer, Sadık Kesmeci, Sait Aksoy, Selman Kuzu, Suat Yiğit, Suat Yıldırım, Süleyman Tiftik, Süleyman Uysal, Şerif Ali Tekalan, Talip Büyük, Tuncay Delibaşı ve Ziya Demirel.'
Paralel yapı-11 Aralık (2015) 'Ankara 75 sanık (ilk 73 sanık) (Çatı) Lider Kadrosu' davası
(02 Aralık 2017, 11:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: