Tam
EskidenYeniye
 

Etimesgut Darbe davası

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 42'si tutuklu 52 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

23.12.2017 12:13 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 42'si tutuklu 52 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

18.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile bazı müştekiler katıldı. Duruşmanın öğleden önceki bölümünde, olay tarihinde kursiyer teğmen olan tutuklu sanıklar Harun Erken ve Harun Uğur savunmalarını yaptı.

Duruşmada, olay tarihinde kursiyer teğmen olan ve iddianamede yer alan sanıklardan Özkan Gürkol'un emriyle önce destek bölüğü garajında, ardından da cephanelikte darbeye teşebbüs eyleminin gerçekleşmesi için hazır bulunduğu, eylemin başarısız olacağını anlaması üzerine teknik kurul binasında teslim olduğu kaydedilen Erken'in savunması alındı.

FETÖ ile hiçbir ilgisi olmadığını, darbe girişimine katılmadığını, kanunsuz emir alıp vermediğini öne süren Erken, 15 Temmuz'da, ertesi gün atış yapılacağının kendilerine bildirildiğini ve Bölük Astsubayı Levent Karakuş'un atış için beylik tabancaları kursiyerlere zimmetlediğini anlattı.

Günlük rutin faaliyetlerinin ardından gece okuldaki odasında uyurken, saat 23.30 sıralarında kursiyer arkadaşlarının gelerek içtima olduğunu söylediklerini, bunun şaka olduğunu sandığını, arkadaşlarının ise "WhatsApp grubuna bakmadın mı?" diye sorduklarını ifade eden Erken, içtimaya gidince, sanıklardan bölük komutanı Osman Gürkol'un gelerek terör saldırısı olduğunu söylediğini bildirdi.

Erken, iki gruba ayrıldıklarını, Gürkol'un emriyle kendisinin bulunduğu grubun garajlar bölgesine, kalanların bölük binasına gittiğini, garajlar bölgesinden de cephanelik bölgesine geçtiklerini ifade ederek, şöyle savunma yaptı:

"Vardığımızda arka arkaya sıralanmış tanklar bölük nizamiyesinden çıkıyordu. 5-10 dakika sonra bir zırhlı personel taşıyıcı (ZPT) cephanelik nizamiyesinden çıkarken ateş sesi geldi. Gürkol, 'Emirsiz, hiçbir araç bir yere gitmeyecek' dedi. Bir ZPT giderken Gürkol durdurdu, ZPT'deki kişiyle tartıştı. O sıralarda kursiyerlerden biri Başbakan Binali Yıldırım'ın, 'askerin içinde bir grubun kalkışma yaptığını', Orgeneral Ümit Dündar'ın ise 'Dışarı çıkanlar birliğine geri dönsün' dediğini bildirdi. Osman Gürkol ve Sinan Ünal'a neler olduğunu sorduk. Onlar da anlamadıklarını söylediler."

Erken, ilerleyen süreçte Gürkol'un emriyle bölük binasına gittiklerini, Levent Karakuş'un okul komutanının kursiyerleri çağırdığını söylediğini ifade etti.

Burada beylik tabancaların toplandığını, sabah gözaltına alındığını kaydeden Erken, soru üzerine önceki günlerde darbe yapılacağına ilişkin söylenti duymadığını belirterek tahliye talebinde bulundu.

Sanık Harun Uğur'un savunması

İddianamede, "darbeci rütbeliler özellikle Tümen Karargah binasında darbeye teşebbüs eylemi gerçekleştirirken onların silahlı korumalığını yaptığı, darbeye karşı duran personeli engellemeye çalıştığı ve bu sırada çok sert tavır ve davranışlar içerisinde olduğu" bildirilen, olay tarihinde kursiyer teğmen olan Harun Uğur da savunmasında suçlamaları reddetti.

Uğur, 16 Temmuz'da tabanca atışı olacağından beylik tabancaların dağıtıldığını, akşam birlikten eve gittiğini, ilerleyen saatlerde WhatsApp grubundan mesaj geldiğini anlattı.

Gürkol'un ses kaydı bulunan mesajda "Herkes silahlarını alsın, acil birliğe gelsin" denildiğini, bunun altında da terör saldırısı olduğuna yönelik mesajlar bulunduğunu ileri süren Uğur, bunun üzerine birliğe gittiğini savundu.


Burada askeri üniformasını giymesinin istendiğini kaydeden Uğur, gittiği bölük binası önünde Gürkol'un "Genelkurmay Başkanlığına ve Jandarma Genel komutanlığına terör saldırısı var. Şehitler var. Yardıma gitmemiz gerekiyor." dediğini anlattı.

Kursiyer teğmen ve astsubayların iki gruba ayrıldığını, bu sırada Gürkol'un, "Sen benimle gel" dediğini savunan Uğur, "Burada benim seçilmem tamamen şans eseridir." dedi.


Cephaneliğin güvenliğini almalarının emredildiğini aktaran Uğur, bazı emirler üzerine kışladan çıkan 6 tankın nereye gittiğini erlerden öğrenerek, komutanlara bildirdiğini kaydetti.

Uğur, teğmenlerden birinin cep telefonundan kalkışmaya ilişkin haberleri okuduğunu, bunun üzerine cep telefonundan internete girdiğini, Orgeneral Dündar'ın birliklerin kışla dışına çıkmaması yönündeki sözlerini okuduğunu anlatarak, bunu görünce şok olduğunu iddia etti.

Sanık Uğur, "FETÖ üyeliğini kabul etmiyorum. Bu darbe planının düşünce ve harekat aşamasında yer almadım. Terör saldırısı alarmı üzerine emri uygulamaktan başka şey yapmadım." diye konuştu.

Soru üzerine Uğur, o gece hücum yeleği giydiğini ancak kompozit başlık kullanmadığını, önceki günlerde de darbede bulunulacağı yönünde duyum almadığını söyledi.

WhatsApp grubundaki mesaj

Başbakanlık vekili Sevgi Çevik Aslan'ın, o gece babası ve nişanlısıyla birçok telefon görüşmesi yaptığına dikkati çekerek, bu sırada telefonundan kursiyer teğmenlerin WhatsApp grubuna bakıp bakmadığını sorması üzerine Uğur, telefonunun şarjının az olduğunu ve WhatsApp'a bakmadığını anlattı.

Avukatın, "Saat 23.04'te bir arkadaşınız grupta Başbakan'ın kalkışma sözlerine ilişkin haberlerden bahsediyor" demesinin ardından Uğur, "Kimse herhangi bir şey söylemedi. Ben de bakmadım WhatsApp grubuna." ifadesini kullandı.

Sanık Uğur da tahliye talebinde bulundu.

Duruşmaya öğle arası verildi.

19.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşma, sanık eski kursiyer teğmen Murat Akkuru'nun savunmasıyla başladı.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da bir kafeteryada bulunduğu sırada bölük WhatsApp yazışma grubundan, herkesin acilen birliğe gelmesi için emir verildiğini ifade eden Akkuru, bunun üzerine karargaha gittiğini söyledi.

Sanık eski bölük komutanı binbaşı Özkan Gürkol'ün emriyle kamuflajlarını giydiğini belirten Akkuru, daha sonra gittiği cephanelik bölgesinde yaklaşık 50 tankın "mühimmat yüklenme işlemi" için getirildiğini ifade etti.

Akkuru, birliğe geldiğinde kendisine terör saldırısı olabileceği bilgisi verildiği için bu durumu yadırgamadığını, bir süre sonra Genelkurmay Başkanlığına saldırı olduğuna ilişkin konuşmalar duyduğunu aktardı.

Sanık eski tabur komutanı yarbay Fatih Çubukçu'nun emriyle tanka binerek nizamiye bölgesine geldiklerini dile getiren Akkuru, nizamiye bölgesine geldiklerinde çok sayıda personelin olduğunu, bunların arasında sonradan isimlerini öğrendiği sanık eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker ile sanık eski albay İsa Sancaklı'yı gördüğünü anlattı. Sanık Akkuru, şöyle devam etti:

"Bu iki isim, herkese emir veriyordu, 'neden çıkmıyorsunuz, neden gitmediniz, nasıl tankçısınız, şehitlerimiz var' diyerek tankçıları yönlendiriyordu. Bu sırada nizamiyenin karşısındaki köprünün üzerinde yaklaşık bin kişi vardı, bazıları nizamiyeden içeri girmeye çalışıyordu. Bu durum karşısında çok şaşırdım. Daha sonra nizamiyenin dış kısmından içeriye doğru yaklaşık on el ateş edildi. Ateş edenin Binbaşı Barış Dedebağ olduğunu iddianameden öğrendim. Bunun üzerine Ahmet Bican Kırker de acil müdahale mangasına eliyle karşıyı göstererek havaya ataşe etmeleri için emir verdi. Onlar da havaya ateş etti. İkinci sicil amirim Fatih Çubukçu'nun havaya ateş edin emrini vermesi üzerine ben de tabancamla iki kez havaya ateş ettim. Kimseye doğrudan ateş etmedim, sivil vurmadım."

İlerleyen saatlerde yaşanılanların bir terör saldırısı olamayacağının farkına vardığını söyleyen Akkuru, tankların dışarı çıkmasını engellemek için bir başka kursiyer teğmenle tankın üzerindeki uçaksavar silahını söktüklerini, aynı tankın telsiz ayarlarını değiştirdiklerini iddia etti.

Akkuru, bir kursiyer teğmen olarak darbeye karşı bu şekilde direndiğini, daha sonra gittikleri sınav salonunda gözaltına alındığını ileri sürdü.

FETÖ ile bağlantısının olmadığını, iddianamede bu yönde somut bir bilginin yer almadığını savunan Akkuru, tahliye talebinde bulundu.

Çapraz sorgu sırasında sanık Kırker'in sivillere ateş etmesi emri verdiğine dair bilgi verdiğinin hatırlatılması üzerine Akkuru, sulh ceza hakimliğindeki ifadesini sağlıklı bir şekilde veremediğini, bu nedenle bazı ifadelerinin gerçeği yansıtmayabileceğini kaydetti.

"Cephanelikteki askerlerin darbeden haberi vardı"

Daha sonra, olay tarihinde kursiyer teğmen olan Mustafa Koçak'ın savunmasına geçildi.

Atış eğitimi için 15 Temmuz'da kendilerine tabancalar verildiğini anlatan Koçak, akşam saatlerinde sanık eski bölük komutanı binbaşı Özkan Gürkol'un herkesin birliğe gelmesi için emir verdiğini aktardı.

Koçak, garajlar bölgesinde görüştükleri Gürkol'dan tatbikat olduğunu, cephanelik ve nizamiye bölgesinde bekleyeceklerinin bilgisini aldıklarını, daha sonra bir tankı hazırlamaya başladıklarını belirtti.

Tanımadığı bir üsteğmenin talimatı ile tanktan inerek bir duvarın arkasında beklemeye başladığını, bir zaman sonra cephanelik bölgesine gittiği sırada bir arkadaşının kendisine "asker darbe yapıyor" mesajını attığını söyleyen Koçak, "Bu sırada Özkan Gürkol'un emrini dinlemeyip ilerleyen bir zırhlı aracın arkasından birkaç el havaya ateş etmesi, beni şüphelendirdi. İlerleyen saatlerde astsubay Serdar Çınar, kurul binasına gitmemizi istedi. Burada üzerimizdeki eşyalar toplanıp, polislere teslim edildik." diye konuştu.

Çapraz sorgu sırasında Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın sorusu üzerine sanık Koçak, cephanelikteki askerlerin telefonlarından darbe girişimine yönelik haberleri izlediğini, yaşanılanlardan haberdar olduklarını ifade etti.

"Komutanlarınız sizi kullanıyor"

Sanık eski kursiyer teğmen Oktay Culha ise Gürkol'un emriyle zırhlı personel taşıyıcıya (ZPT) binerek garajlar bölgesine geldiklerini anlattı.

Burada karşılaştıkları karargah bölük komutanı Üsteğmen Ahmet Turan'ın, "Birtakım anormal şeyler, yanlışlıklar oluyor." diyerek kendilerini araçtan indirdiğini söyleyen Culha, daha sonra gittikleri nizamiyede telefondan darbe girişimine ilişkin açıklamaları okuduğunu aktardı.

Culha, "Daha sonra Ahmet Turan telaşlı bir şekilde yanımıza gelerek 'Daha toysunuz, ne olduğunu bilmiyorsunuz, yolunda gitmeyen şeyler var. ZPT de benim, sürücüsü de benim, alıp götürüyorum' dedi. Bunun üzerine ben de kendisiyle gitmek istedim. Daha sonra bana 'Oğlum daha anlamadınız mı komutanlarınız sizi kullanıyor, kanunsuz iş yapıyor.' dedi. Sonra ZPT'den indik, Turan koşuşturuyordu, herkese emir vermeye çalışıyordu." ifadelerini kullandı.

Subay kurs bölüğüne geldiğinde karşılaştığı arkadaşlarıyla kurul binasına geçtiklerini belirten Culha, sabah saatlerinde gözaltına alındıklarını kaydetti.

Kursiyer teğmen olduğunu, emir verme yetkisinin bulunmadığını anlatan Culha, kanunsuz bir emri yerine getirmediğini iddia ederek tahliye talebinde bulundu.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, sanık eski kursiyer Teğmen Ömer Faruk Göçük, hakim karşısına çıktı.

Soruşturma aşamasında verdiği ifadeleri kabul etmeyen Göçük, mahkeme huzurunda yapacağı savunmanın esas alınmasını istedi. Göçük, sanık eski Üsteğmen Öztürk Gür'ün, tabur komutanı sanık eski Binbaşı Özkan Gürkol'un bilgisi olduğunu söyleyerek, kursiyer teğmenleri karargahın cephanelik bölgesine götürdüğünü belirtti.

Araçtan indikleri sırada Gür'ün kendilerine terör saldırısı olduğunu, bu nedenle karargahın güvenliğini sağlamak için buraya getirildiklerini söylediğini aktaran Göçük, cephaneliğe ulaştıklarında asteğmen adaylarının tanklara mühimmat yüklediklerine şahit olduğunu ifade etti.

Daha sonra Gürkol'un emriyle tankın doldurucu bölümüne geçtiğini söyleyen Göçük, nizamiyeye geldiklerini kaydetti.

Karargah dışına çıkan, daha sonra kışlaya geri dönen tankın komutanı bir subayın yaşadıklarını buradakilere anlattığını bildiren Göçük, bu sırada sanık eski Albay İsa Sancaklı'nın yanlarına geldiğini söyledi.

Bir süre sonra tümen komutanının makam aracıyla ismini iddianameden öğrendiği sanık eski Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in de nizamiye bölgesine geldiğini anlatan Göçük, "Dışarı çıkan tanklara halkın neden karşı çıktığını, tümen komutanı yerine neden bu tuğgeneralin (Kırker) geldiğini sormak için Yarbay Fatih Çubukçu'nun yanına gittik. Bu sırada nizamiye bölgesinde yaklaşık 10 el ateş edildi. Kırker de acil müdahale mangasına havaya ateş etme emrini verdi. Tabur komutanı da havaya ateş edilmesi emrini verince ben de panikle bir el havaya ateş ettim. Daha sonra güvenli diye tankların arkasına geçtik." ifadelerini kullandı.

Kırker ya da Sancaklı'dan birinin "Tanklar ateş ede ede çıkacak" dediğini aktaran Göçük, söz konusu ifadeyi sanıklardan hangisinin söylediğini hatırlayamadığını savundu.

"Dündar'ın açıklamalarını gördüm"

Sanık eski kursiyer Teğmen Ramazan Demirkol da karargaha geldiğinde Genelkurmay Başkanlığı karargahına terör saldırısı olduğu, benzer bir eylemin kendi birliklerine de yapılacağına ilişkin iddiaların konuşulduğunu söyledi.

Sanık Gürkol'un emriyle garajlar bölgesine gittiklerini, buradan da cephaneliğe geçtiklerini anlatan Demirkol, bir süre sonra cep telefonundan dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'ın darbe girişimine ilişkin açıklamalarını gördüğünü bildirdi.

Bu durum karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadığını savunan Demirkol, gecenin ilerleyen saatlerinde Gürkol'un emriyle kurs gördükleri okula gittiklerini kaydetti.

"Mühimmat dağıtıldı"

Sanık eski kursiyer Teğmen Resul Çoban ise evinde bulunduğu sırada komutanı tarafından aranarak karargaha gelmesi için emir aldığını söyledi.

Birliğine geldiğinde olağan dışı bir gelişmeye şahit olmadığını, ancak askerlerin tatbikat olacağına ilişkin aralarında konuşma yaptıklarını aktaran Çoban, Öztürk Gür'ün kendilerine mühimmat dağıttığını, ancak bunları tabancalarına takmadıklarını iddia etti.

Sanık Gür'ün karargah binasına girdiğini bir zaman sonra yanlarına gelerek, "Televizyonda TSK'nın yönetime el koyduğu haberi var" dediğini aktaran Çoban, bunun üzerine televizyonda söz konusu haberleri kendisinin de izlediğini ifade etti.

Çoban, "Bir zaman sonra Öztürk, bize kalkışma yapan gurubun birliğimize saldırma ihtimaline karşı önlem alınacağımızı söyledi." iddiasında bulundu.

Herhangi bir suça bulaşmadan mühimmatlarını teslim ettiklerini savunan Çoban, sabah saatlerinde ise gözaltına alındıklarını kaydetti.

Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

21.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmada, emekli Tümgeneral Erdoğan Akyol, müşteki sıfatıyla beyanda bulundu.

15 Temmuz darbe girişimine karşı mücadele verirken şehit olanları rahmetle anarak sözlerine başlayan Akyol, olay tarihinde tümgeneral rütbesinde, Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanı olduğunu belirtti.

Evinde bulunduğu sırada dönemin 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Gürak'ın kendisini arayarak, 10 dakika sonra tümende olacağını söylediğini aktaran Akyol, bunun üzerine ivedi bir şekilde birliğe gittiğini ifade etti.

Gürak'ın, tankların emniyet altında olup olmadığına ilişkin sorusuna, "Tanklar kontrolde ve emniyet altında." cevabı verdiğini bildiren Akyol, Gürak'ın gün içerisinde tank intikali yapılıp yapılmadığını da sorduğunu dile getirdi.

Sorularına cevap alan Gürak'ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı arayarak, tankların emniyette olduğunu, olağandışı bir gelişme olmadığını aktardığını belirten Akyol, daha sonra amiri, sanık eski korgeneral Metin İyidil'i bu gelişmeler hakkında bilgilendirdiğini ifade etti.

"Komutanım görevden alındınız"

Akyol, Gürak'ın kışladan ayrılmasının ardından bir arkadaşının düğününe katılmak için eşiyle Gazi Orduevine gittiğini anlattı.

Saat 22.30'da buradan ayrıldığı sırada tutuksuz sanık albay Sıddık Çoban'ın kendisini arayarak, harekat yıldırım mesaj emriyle görevden alındığını, yerine sanık eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in atandığını söylediğini belirten Akyol, "Bunun üzerine, Gürak'ın denetlemeye geldiği sırada uygun olmayan bir durumu gördüğü için Genelkurmay Başkanına söyleyerek beni görevden aldıklarını düşündüm. Sıddık Çoban'a beni neden görevden aldıklarını sordum. O da bilgisinin olmadığını, Bican Kırker'in ise karargaha geldiğini iletti. Ben de telefonu ona uzatmasını istedim. Kırker'e neden görevden alındığımı sordum. Bana, 'Komutanım devletimize karşı bir kalkışma başladı, acil müdahale etmemiz gerekiyor. Karargaha geldiğinizde konuşuruz' dedi. Ben de karargaha gittim." ifadesini kullandı.

Karargaha geldiğinde kendisini makam odasının kapısında karşılayan Kırker'in terör saldırısı olduğunu, müdahale etmek için geldiğini söylediğini aktaran Akyol, bu esnada albay Faruk Yaman'ın da sözde sıkıyönetim bildirisinin ekindeki atama kararını kendisine gösterdiğini bildirdi.

Bu belgede, doğrudan görevinden alındığını ancak gerekçesinin yazılmadığını belirten Akyol'a, Mahkeme Başkanı Murat İlhan, "Ordunun yüzde 80'in görev yeri değişmiş, bu durumu sorgulamadınız mı? Sizi, kimin görevden aldığını sormadınız mı? Bu kadar atama var, listeler var. Bu işte gariplik olduğunu düşünmediniz mi?" ifadesini kullandı.

Akyol, listede kendisini görünce diğer isimleri inceleme gereği duymadığını, rutin kanallardan gelmesi nedeniyle emir mesajının sahte olabileceğini düşünmediğini aktardı.

Akıncı Üssü'ne götürdüler

Sanık Kırker'in kendisinden birliği terk etmesini istediğini belirten Akyol, "Madem terör saldırısı var, üç yıldır bu birliğe komutanlık yapan ben, neden müdahale etmediğimi sordum. Bu sırada albay İsa Sancaklı devreye girerek 'Efendim şehitlerimiz var, her geçen dakika artıyor, ayrılmanız gerekiyor, uzatmayın' dedi. Ben yine itiraz ettim, her seferinde ses tonumuz yükselerek devam etti. İkisi de bana tavrını sertleştirmeye başladı." diye konuştu.

Bunun üzerine Metin İyidil'i ikinci kez arayarak yaşadıklarını anlattığını aktaran Akyol, şöyle devam etti:

"İyidil, kısık bir sesle atama emri için 'Evrak sahte olabilir' dedi. Sahte kelimesi geçince Kırker ayağa kalktı ve bana 'Lütfen dışarı çıkın' diye çıkıştı. İsa Sancaklı da kollarımdan tutarak, 'Canım komutanım, sizi seviyoruz lütfen dışarı çıkın, size ben eşlik edeceğim' dedi. Terör saldırısına bir an önce müdahale için benim çıkmamı istediklerini düşünerek odadan ayrıldım ama burada bir rıza söz konusu değildi. Makam aracıma yöneldiğim sırada Sancaklı bana, 'Sizin güvenliğinizi ben sağlayacağım, başka bir araçla gideceksiniz' diyerek beni sivil bir araca yönlendirdi. Aracı İsa Sancaklı kullanıyordu. Bir zaman sonra Akıncı Üssü'ne getirildiğimi fark ettim. Nizamiyedeki askerlerin bir kısmı silahlıydı, Sancaklı burada biriyle konuştuktan sonra beni bir odaya koydular, kapıyı kilitlediler. Derdest edildiğimi o sırada anladım. Daha sonra içeri girince silahlı askerler ellerimi ve gözlerimi bağladılar. Bir sonraki güne kadar böyle devam etti. Tümgeneral Atilla Şirin ile bir sivil giyimli şahıs beni kurtardı."

"Yazılı emrim olmadan tanklar dışarı çıkarılmaz"

Mahkeme Başkanı İlhan'ın, "Gerçek bir terör saldırısı sırasında, sizin tümenden tankların bu şekilde çıkarma durumu var mı?" sorusu üzerine Akyol, Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Protokolü (KOKTOD) kapsamında valiliğin talebi üzerine terör saldırılarına karşı birliğin görevlendirilebileceğini söyledi.

Terör saldırısına karşı askerlerin birlik dışına çıkması için Ankara garnizon komutanının, tümen komutanı olarak kendisine doğrudan emir vermesi gerektiğine işaret eden Akyol, bunun dışında askerlerin dışarı çıkarılmasının mümkün olamayacağının altını çizdi.

Akyol, KOKTOD'a göre birlikteki askerlerin görev dağılımlarının belli olduğuna dikkati çekerek, şöyle dedi:

"Herkesin mangadaki yerine kadar görevi bellidir, kimin hangi araçla gideceğinin tatbikatı yapılırdı. Bu protokol kapsamında bana Ankara'nın 12 ilçesi verildi. Bu ilçeler, uzman çavuşlar tarafından bile bilinir. Garnizon komutanı validen aldığı emir sonucunda bana talimat verir, ben de bunun üzerine bu ilçelere gereken birliği çıkarırım. Bu intikal sırasında polis ve merkez komutanlığının da bize eskortluk yapması gerekiyor. Bir başka ifadeyle tümen dışına tank çıkması benim yazılı emrime bağlıdır. Benim yazılı iznim olmadan zırhlı araç ve ağır silahların birlik dışına çıkarılmayacağına dair 26 Şubat 2014'te yazılı emir yayınladım. Bu kapsamda, Beştepe bölgesi benim sorumluluk alanımda değildi. Olası bir terör saldırısında buraya asker göndermem. Zira o bölgenin sorumluluğu başka bir birliğe aittir."

Mahkeme Başkanı İlhan, bazı sanıkların terör saldırısı olduğu gerekçesiyle karargaha geldiklerini, tanklara binip kışla dışına çıktıklarını savunduklarını hatırlatarak, bunun normal bir uygulama olup olmadığını sordu.

Askerlerin bu şekilde kışla dışına çıkmasının normal bir durum olmadığını belirten Akyol, "Bizim KOKTOD için hazırlanan planda herkesin telefon numarasının kayıtlı olduğu bir sistem var. Faaliyet İnceleme Merkezindeki bu sistem üzerinden tek bir tuşla herkese 'acil toplanın KOKTOD görevi var' şeklinde bir mesaj hazırlamıştık. Bu mesajdan sonra personel toplanır, kimin emriyle hareket edecekleri ve nereye gideceklerinin bilgisi verilir. Ancak ben daha tümene gelemeden bazı birlik komutanları darbecilerden aldıkları emri askerlere iletmişler. Buna çok kızıyorum. Benim yazılı emrimi görmeden terör bahanesiyle tankları dışarı çıkaranlar suç işlemişlerdir." ifadesini kullandı.

Emekli Tümgeneral Akyol'un beyanı ve soruları yanıtlamasının ardından, olay günü zırhlı araçların kışla dışına çıkmasını engelleyen askerler arasında yer alan emekli Binbaşı Barış Dedebağı'nın müşteki sıfatıyla beyanının alınmasına geçildi.

22.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmada önceki gün müşteki olarak beyanı alınan emekli Binbaşı Barış Dedebağı, sanık ve avukatlarının sorularına cevap verdi.

Olay gecesi Ankara'nın birçok yerini ateş altına alan taarruz helikopterlerinin mühimmatları Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığından alındığını ifade ettiği hatırlatılan Dedebağı, söz konusu mühimmatın kimin emriyle alındığına ilişkin bilginin cephanelikten sorumlu astsubayın ifadesinde yer aldığını söyledi.

Dedebağı, darbenin püskürtülmesinden sonra sabah saatlerinde darbe girişimine katıldıkları belirlenen askerleri gözaltına almaya başladıklarını, bu süreçte hukukun gereklerine uygun davrandıklarını savundu.

Bazı avukatların önceki gün Dedebağı'nın cevapladığı soruları tekrar sorması üzerine mahkeme başkanı, bu duruma müdahale ederek, dava dosyasına katkı sağlayacak soruların yönetilmesini istedi.

Dedebağı'n beyanlarını tamamlamasının ardından olay günü vatani görevini yapan Batuhan Talip Onbaşı, "müşteki" sıfatıyla 15 Temmuz'da yaşadıklarını anlattı.

"Halktan birilerinin ölmemesi mucizeydi"

Lojistik Destek Tabur Komutanı Yarbay İsmail Suvay'ın emir eri olarak görev yaptığını belirten Onbaşı, sanık eski yarbay Fatih Çubukçu'nun kendisiyle cephaneliğe gelmesini emrettiğini söyledi.

Cephaneliğe geldiklerinde çok sayıda tankın mühimmat almaya geldiğini anlatan Onbaşı, bu sırada Çubukçu'nun her tanka bir teğmenin binmesi için emir verdiğini, herkesin ivedi şekilde hareket etmesini istediğini dile getirdi.

Bu sırada Çubukçu'nun havadaki helikoptere "Tamam" anlamına gelen el işareti yaptığını söyleyen Onbaşı, cephanelikte bir süre kaldıktan sonra Çubukçu ile tümen karargahına döndüklerini ifade etti.

Onbaşı, Lojistik Destek Taburu'na geldiğinde binanın önünde yaklaşık 25 rütbelinin beklemekte olduğunu gördüğünü kaydederek, Suvay'ın askerlere, "Arkadaşlar, birtakım olaylar oluyor, buna karşı önlem almalıyız. Kim benimle, bunu bilmek istiyorum." dediğini söyledi.

Bir zaman sonra nizamiyeye gelen halkın, "Yapmayın, siz de bizdensiniz." diyerek askerleri ikna etmeye çalıştığını belirten Onbaşı, Suvay'ın da kesinlikle tankların çıkmasına müsaade etmeyeceklerini söyleyerek halkı yatıştırmaya çalıştığını savundu.

Onbaşı, daha sonra nizamiyeye darbeci sanıklar eski albay İsa Sancaklı ile eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in geldiğini ifade ederek, "İsa Sancaklı, tankların neden çıkmadığını sordu. Sancaklı, 'Bu tanklar neden hala çıkmadı, neyi bekliyorsunuz, halka ateş ederek çıkın.' dedi. Bunun üzerine Yüzbaşı Levent Doğan da kesinlikle halka ateş etmeyeceklerini belirterek, bu emri yerine getirmeyeceğini söyledi. Doğan'ın dışındaki bazı askerler de bu şekilde Sancaklı'ya tepki gösterdi." diye konuştu.

Bu tartışmanın ardından özel kuvvetlerden bir astsubayın Sancaklı ile Kırker'i vuracağını söyleyerek, beylik tabancasını hazırladığını anlatan Onbaşı, bu iki ismin, korumalar tarafından çembere alındığı için astsubayın başarılı olamadığını kaydetti.

"Halka ateş eden haindir"

Nizamiyeden gelen silah sesleri üzerine darbeci askerlerin de halkın bulunduğu tarafa ateş etmeye başladığını belirten Onbaşı, "Halktan birilerinin ölmemesi mucizeydi çünkü rastgele ateş ediyorlardı. Bu sırada İsmail Suvay, teknik astsubaylara tankları bozmaları için emir verdi." ifadelerini kullandı.

Çapraz sorgu sırasında sanık Sancaklı'nın avukatı Dilek Aras'ın, "Sancaklı için 'darbeci' dediniz. Peki, darbeye yönelik bir girişimini gördünüz mü?" sorusuna müşteki Onbaşı, "Benim için halka ateş emri veren herkes ya darbeci ya da haindir." cevabını verdi.

Duruşmaya devam ediliyor.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-26 Nisan (2017) 'Ankara 52 sanık Etimesgut Zırhlı Birlikler Darbe Yap.' davası

(23 Aralık 2017, 12:13)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=12023    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.533.470