Konya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 195'i tutuklu 486 kişinin yargılanmasına devam edildi.
03.02.2018 18:32 Konya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 195'i tutuklu 486 kişinin yargılanmasına devam edildi.
30.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince Büyükşehir Belediyesi tarafından merkez Meram ilçesinde özel olarak hazırlanan Fatih Sultan Mehmet Spor Salonu'nda görülen davanın duruşmasına tanık beyanlarıyla devam edildi.
Duruşmaya, sanıklar, yakınları, avukatları ve tanıklar katıldı.
Tanıklardan H.Y, örgüte bir kez para transferi için yardımcı olduğunu, bunun dışında bir bağlantısının bulunmadığını öne sürdü.
İstanbul'da 2010 yılında kendi işini yaparken tutuksuz sanıklardan Ali Fuat D. tarafından telefonla arandığını anlatan H.Y, 'Ali Fuat D, İstanbul'da bir özel hastanenin kasasında örgüte ait 1 milyon doların bulunduğunu, bu paranın yarısını kendisinin, yarısını da benim 3-4 ay kullanabileceğimizi, daha sonra örgüte iade edeceğimizi söyledi. O dönem şirketim maddi sıkıntılar yaşadığı için bu teklifi kabul ettim.' diye konuştu.
'500 bin doları o gün teslim aldım'
Para transferine nasıl aracılık ettiğini anlatan H.Y, şöyle konuştu:
'Bahsedilen özel hastaneye giderek, orada söylenen kişiyle görüştüm. Kendimi tanıtıp durumu izah ettim. Kendisini bize bu transferi önerdiğini duyduğum Halil İbrahim A. ile telefonla görüştürdüm. 1 milyon doların tamamını güvenlik nedeniyle 'hepsini bir anda götürmem tehlikeli olabilir' diye o gün almak istemedim. Bu söylediğimi kabul ettiler ve paranın yarısı olan 500 bin doları o gün teslim aldım. Daha sonra bir bankaya giderek 250 bin doları kendi şirket hesabıma, 250 bin doları da Ali Fuat D'nin hesabına havale yaptım.'
H.Y, 3-4 gün sonra geri kalan 500 bin doları almak için tekrar hastaneye gittiğini, bu kez parayı başka birinden aldığını dile getirdi.
'Paraları alıp kendi işlerimizde kullandık'
500 bin doların 150 bin dolarını Ali Fuat D'nin hesabına, 350 bin dolarını kendi şirket hesabına yatırdığını söyleyen H.Y, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Paraları alıp kendi işlerimizde kullandık. Ali Fuat D, 2-3 ay sonra 'bu paraları iade edelim, çok geciktirmeyelim. Sonra ihtiyacımız olunca yine alırız' dedi. O dönem maddi sıkıntım olduğu için bu parayı 4-5 ay sonra dikkat çekmesin diye parça parça yurt dışına transfer ettim. Transfere ilişkin belgeler hala şirketimizde mevcuttur. Bu örgütle bu para ilişkisinden başka bir ilişkim olmamıştır. Para transferine yardımcı olursak bu parayı bir süre kullanabileceğim söylendiği için aracılığı kabul ettim.'
Tanıklardan A.K. de 2009 yılında 6 ay kadar örgüte ait bir dershanede kantin işlettiğini anlattı.
Kantin işletmeciliğinin kısa süre sonra kendisinden alınıp başkasına verildiğini aktaran A.K, 'Dershanenin müdürü ve alım-satım işleriyle ilgilenen kişi benden kurban, burs, bağış adı altında para talebinde bulundu ve sohbetlere katılmamı istedi. Bunları kabul etmedim.' ifadelerini kullandı.
Tanıklardan H.Ş, çocuğunu 2012-2013 eğitim öğretim yılında örgüte ait bir dershaneye gönderdiğini söyledi.
Çocuğunun öğretmeninin tutuklu sanık Ali B. olduğunu anlatan H.Ş, 'Ali B, oğlumun, Zaman gazetesinin haftada bir yapılan Türkiye geneli sınavlarına girebilmesi için gazeteye abone olmamız gerektiğini söyledi. Kendisinin talebiyle Zaman gazetesine bir yıllığına abone oldum. Abonelik ücretini dershanenin idari işler bölümünde ödedim.' ifadesini kullandı.
Tanıklardan İ.M, geçmişte örgüte ait bir dershanede öğretmenlik yaptığını, bu dönemde maaşından burs adı altında kesintiler yapıldığını anlattı.
İ.M, görev yaptığı dönemde yönetimin çeşitli talepleriyle karşılaştığını aktararak, 'Her öğretmenden yılda 5 gazete, 5 dergi abonesi toplaması isteniyordu. 'İster bulun, ister bulmayın. Bulamazsanız bu miktarı maaşınızdan keseriz' diyorlardı. Bu yüzden öğretmenler gazete ve dergi abonesi bulmaya çalışırdı. Ayrıca her yıl 1 kurban bağışçısı bulmamız istenir, bulamazsak kurban ücreti maaşımızdan kesilirdi. Fazla kurban bağışı toplarsak ödül olarak erken tatil, gezi gibi imkanlar verilirdi.' diye konuştu.
'Aboneliği iptal ettirdiğimde bana kızdı'
Tanıklardan H.S, geçmişte örgüte ait bir şirkette garsonluk yaptığını söyledi.
Tutuklu sanık Doğan S'nin çalıştığı şirketin müdürü olduğunu dile getiren H.S, şöyle devam etti:
'Doğan S, 'Abiler, ablalar şirkete gelecek' deyip bizden masa hazırlamamızı isterdi. Biz de masa hazırlar, garsonluk yapar, toplantıların içeriğinden ve katılımcılarından haberdar olmazdık. Mevlana Üniversitesinde çalıştığım dönemde de bu tarz etkinliklerde garson olarak görev aldığım olmuştur. Doğan S, beni istemediğim halde Zaman gazetesine abone yaptı. Daha sonra ben bu aboneliği iptal ettirdiğimde bana kızdı ve tekrar abone olmak durumunda kaldım.'
Doğan S'nin örgüt içi evliliklere aracılık yaptığını ileri süren H.S, 'Abilere ve ablalara fotoğraf göstererek örgüt içi evliliğe aracılık yaptığını tutuklu sanık Fatih K. ile konuşurlarken duymuştum. Bildiğim kadarıyla Doğan S, örgüt dışı evliliğe izin vermiyordu.' ifadesini kullandı.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
31.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince, merkez Meram ilçesinde özel olarak hazırlanan Fatih Sultan Mehmet Spor Salonu'nda görülen duruşmaya bazı sanıklar, yakınları, avukatları ve tanıklar katıldı.
Tanıklardan E.B, 2006-2015 yıllarında cemaat olarak bildiği yapının içinde yer aldığını, bu dönemde yaşadıklarını samimiyetle anlattığını söyledi.
Gittiği bir düğünde tanıştığı kişinin kendisini sohbetlere davet ettiğini, örgütle ilişkisinin bu şekilde başladığını belirten E.B, 'Bir süre sohbetlere katıldım. Daha sonra örgütten bir kişi bana artık mütevelli olduğumu söyledi. Bu konumum 17-25 Aralık olaylarına kadar sürdü. Bana mütevelli olduğumu söyleyen Rahmi isimli şahıs her ay öğrenci evleri masrafları için benden bin 500, 2 bin lira isterdi. Toplamda yaklaşık 30 öğrenciye burs verdim.' ifadelerini kullandı.
E.B, 2010 yılında örgüte ait Sabah Eğitim AŞ'nin yönetim kurulu üyesi yapıldığını dile getirerek, 'İmza yetkisi sanıklardan Nurullah B. ile bendeydi. Talep üzerine vekaletimi örgütten birine verdim.' dedi.
Vekaleti verdikten sonra dershane tarafından haberi olmadan banka kredisi çekildiğini anlatan E.B. kullanıldığını ve ateşe atıldığını anladığını aktardı.
Sanık E.B, 2012 yılında Konya'dan bir grupla Amerika'da, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in mütevellilere yönelik sohbetine katıldığına işaret ederek '17-25 Aralık olaylarından sonra yapıyı sorgulamaya başladım. Bu tarihten sonra burs, kurban, himmet adı altında örgüte maddi yardımda bulunmadım. Dershanede aldığım görev nedeniyle 2015 yılına kadar bir şekilde içinde bulunduğum yapıyla tüm bağlantımı 2015 yılında kopardım.' şeklinde konuştu.
'Himmet olarak 20 bin lira verdim'
Tanıklardan L.D. de geçmişte bazı sohbet ve toplantılara katıldığını söyledi.
Örgüt üyelerinin toplantılarda yaptığı himmet baskısından söz eden L.D, şunları kaydetti:
'Sanık Mevlüt Y. bir toplantıda herkese ne kadar himmet vereceğini söylüyordu. Ben himmet olarak 10 bin lira verebileceğimi söyleyince 'bu rakam az' dedi ve 20 bin lira istedi. Ben de kabul ettim ve himmet olarak 20 bin lira verdim. Ancak bu anlattığım olay yaklaşık 20 yıl önce yaşanmıştı.'
Mahkeme Başkanı, tanığın bu beyanı üzerine 20 yıl önce 20 bin liranın oldukça yüksek bir meblağ olduğuna dikkati çekti.
01.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince, merkez Meram ilçesinde özel olarak hazırlanan Fatih Sultan Mehmet Spor Salonu'nda görülen duruşmaya, bazı sanıklar, yakınları, avukatları ve tanıklar katıldı.
Tanıklardan M.Ö, geçmişte bir süre örgütün sohbet toplantılarına katıldığını söyledi.
Örgüt üyeleriyle 2010'da Bosna Hersek'e düzenlenen yurt dışı gezisine katıldığını anlatan M.Ö, 'Yaklaşık 200 kişilik bir grupla gittik. Gezi sonrasında tutuklu sanıklardan Aytekin Ş. ile tanıştık. Beni geziye davet eden Yusuf K. ile Aytekin Ş. gezi sonrası iş yerime gelip benim artık mütevelli üye olduğumu söyledi. Mütevelli olduktan sonra toplantılarına katıldım. İlk toplantıda Aytekin Ş. bana mütevellilere verdikleri bir hediye çanta getirdi. Çantanın içinde bir cübbe ve namaz takkesi vardı. Bunu mütevelli olanlara verdiklerini söylediler.' diye konuştu.
M.Ö, 2010-2014 yıllarında sohbetlere katıldığı dönemde sohbet hocalığını Aytekin Ş. ile sanıklardan Aykan D.A'nın yaptığını belirtti.
Mütevelli toplantılarında toplanan burs, himmet, bağışlar ile gazete ve dergi abone sayılarının değerlendirildiğini kaydeden M.Ö, şöyle devam etti:
'Ayrıca mütevelli üyeler için yeni burs, kurban, abone hedefleri belirlenirdi. Biz de bu hedeflere ulaşmaya çalışırdık. 2010-2014 yıllarında bu yapıya yıllık 4-5 burs verdim. Bir burs yaklaşık 2 bin lira civarındaydı. Her yıl 5-7 adet kadar kurban bedeli de veriyordum.'
'Hainlerin olduğunu söylüyordum'
M.Ö, 17-25 Aralık olaylarından sonra örgütün devletle karşı karşıya gelmesi üzerine kendini geri çektiğini dile getirerek, '2014'te örgütle bütün bağlantımı kopardım. Bu yapıdan ayrılırken tutuklu sanık Aytekin Ş. ile tartışmalarımız oldu. Ben bu yapıda hainlerin olduğunu söylüyordum, o da yapı içinde hainlerin olabileceğini ancak herkesin hain olmadığını savunuyordu. Kendisiyle bu tartışmalarımız dolayısıyla daha sonra hiç görüşmedik.' ifadelerini kullandı.
Tanıklardan M.K. da liseyi örgüte ait bir okulda okuduğunu bildirdi.
Okulda tanıştığı kişilere ilişkin beyanda bulunan M.K, tutuksuz sanık Serkan E'yi, 2002 yılında diploma aldığı okulun yurdunda sohbet hocası olarak bildiğini ifade etti.
Kendisini 16 yıldır hiç görmediğini savunan M.K, 2002 yılından sonra sanık Serkan E'nin örgütle ilişkisinin olup olmadığını bilmediğini belirtti.
M.K, tutuklu sanık İsa T'yi de sohbet hocası olarak tanıdığını, geçmişte verdiği sohbette dinleyici konumunda bulunduğunu söyledi.
Paralel yapı-21 Temmuz (2017) 'Konya 486 sanık (ilk 527 sanık) Hava Kuvvetleri Yap./Darbeye destek' davası
(03 Şubat 2018, 18:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: