Tam
EskidenYeniye
 

Odatv davasında 8. duruşma

Odatv davasında 8. duruşma İstanbul´da Çağlayan Adliyesi´nde görülüyor. Bir önceki celsede savunması yarım kalan sanık Coşkun Musluk, savunmasına devam ediyor.

Önceki haber title=Sonraki haber

05.01.2012 14:26 Ergenekon soruşturması kapsamında Odatv´de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın´ın da aralarında bulunduğu 12´si tutuklu 14 sanık hakkında açılan davanın 8. duruşması başladı. İstanbul Adalet Sarayı´ndaki özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Prof. Dr. Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Şükrü Doğan Yurdakul, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Muhammet Sait Çakır, Coşkun Musluk, Müyesser Uğur ile tutuksuz sanık İklim Ayfer Kaleli katıldı. Diğer tutuksuz sanık Ahmet Mümtaz İdil ise sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya gelmedi. Davanın tutuklu sanıklarından Kaşif Kozinoğlu ise cezaevinde rahatsızlanarak 12 Kasım 2011 tarihinde hayatını kaybetmişti.

Bir önceki celsede savunması yarım kalan sanık Coşkun Musluk, mesleki faaliyetlerinden dolayı suçlandığını öne sürerek, ´Gazetecilik ve sosyal hayatımla ilgili telefon görüşmelerim iddianameye konulmuş. Bu görüşmelerim nedeniyle terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorum´ diye konuştu. Savcılığın hiçbir şeyi araştırmadığını savunan Musluk, ´Savcılık, kanıtların doğru olup olmadığını ispatlamayı tutuklu sanıklara bırakmıştır´ dedi. Musluk´un savunmasıyla devam eden duruşmayı, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, gazeteciler Uğur Dündar ve Ruşen Çakır da izliyor. Bu arada, tutuklu sanıkların duruşma salonuna alındığı sırada sanık Nedim Şener, izleyici sıralarında gördüğü Uğur Dündar´a hitaben ´Hoş geldiniz tiyatroya´ dedi

COŞKUN MUSLUK´UN SAVUNMASI

05.01.2012 15:36 Oda TV davasının 8. duruşmasında Oda TV yazarı tutuklu Coşkun Musluk dün başladığı savunmasını bugün tamamladı. ?AKP´ye ve Gülen cemaatine muhalefet eden tespit ediliyor, hakkımda dinleme başlatılıyor ve benim hikayem böyle başlıyor? diyen Musluk, iddianamede yer alan suçlamalara değindi. Yalçın Küçük´ten yayınevi kurma talebinde bulunmadığı halde bu iddiayla kendisi hakkında dinleme talep edildiğini söyleyen Musluk, dinlemelerde neler elde edildiğini sordu. Kürt sorunu hakkında yaptığı çalışmaların da iddianameye girdiğini söyleyen Musluk, ?Sosyal bilimciyim, akademisyenim, ben bunları okumadan nasıl Kürt sorunu üzerine yazabilirim? Yazsam doğru olur mu?? diyerek herkesin bir gün terör örgütü üyeliği suçuyla tutuklanabileceğini söyledi.

İddianamede yer alan dijital delillerin içeriklerine de değinen Musluk, bir dokümanda yer alan ifadeler hakkında, ?Biraz Kürt meselesi üzerine çalışmış herkes bilir ki, PKK´nin varlığı olmayan bir örgüt tarafından yönetilemeyeceğini, PKK´nin Başkanlık heyetine TSK´dan sızma olduğunu söylemenin çılgınlık olduğunu af buyurun ama bilir? dedi. Bu dosyaların ise savunmalarını paralize etmek anlamına geldiğini vurgulayan Musluk, ?Bu savunmalarımız bile örgüt faaliyeti sayılacak? diyerek bu iddianamenin kabul edilmesinin, AKP´li olmayan her yurttaşın terör örgütü üyeliği ile suçlanmasına yol açacağını söyledi.

?Toplumsal muhalefetin iktidara yapabileceği her fiil örgüt suçlamasına giriyor? diyen Musluk, savcının hükmü verdiğini ve infaz talep ettiğini öne sürdü. Her bir yazısı için aylarca hapis yattığını söyleyen Musluk, Kürt sorununa ilişkin yazdığı yazılarda AKP ile PKK´nin pazarlık sürecinde bulunduklarını ama asla uzlaşamayacaklarını ifade etmesinin suç olmadığını kanıtlamak için gazete küpürlerini mahkeme heyetine gösterdi. Taraf´ta, ?PKK-MİT görüşmeleri? haberini tam sayfa yayınladığını da gösteren Musluk, ?Yine savaş çıkacak, yine kan dökülecek? dedim. Newsweek´te ´Kürt açılımı öldü´ diye haber çıkıyor. Taraf´ta Ahmet Altan, Halil Berktay Kürt sorununu yazabiliyorsa Oda TV yazarı da yazabilir? diye konuştu.

KCK davalarında uzun tutukluluk sürelerine de değindiğini söyleyen Musluk, ?Türkiye´nin tek siyasi davası Ergenekon olmadığını düşündüğümden KCK davasında yaşanan haksızlıklara da yazılarımda değindim? diye konuştu. Musluk, salt yayınlanan yazılarının suç konusu edilmesinin düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu vurgulayarak tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Musluk´un avukatı Celal Ülgen, telefon dinlemeleriyle suç üretilmesine değindiği savunmasında, ?Türkiye koca bir kulağa dönüştü. Başbakan´dan yargıcına kadar herkes dinleniyor? diyerek verilen bir telefon dinleme kararını gösterdi. Ülgen, mahkemece Soner Yalçın hakkında verilen dinleme kararı arasında, ?Soner Yalçın etrafında bulunan şahıslar? ifadesiyle Yalçın ile birlikte Yurdakul´un, Terkoğlu´nun ve Pehlivan´ın da dinlendiğine dikkat çekerek, ?Bu tutuklamalar adli hata olmuştur? diye konuştu.

SAİT ÇAKIR´IN SAVUNMASI

Oda TV davasından tutuklu yargılanan Sait Çakır savunmasını yaptı. Çakır, ?1923´ün Kemalist cumhuriyetinin çözüldüğü, yaratılan yargı ve olağanüstü hukukla, ´örgüt üyeliği suçlamasının´ bit pazarına düştüğü bir dönemden geçiyoruz. Saç sakal, puşi takmak, pankart açmak ile artık bu işin sonu kalmadı? diyerek savunmasına başladı. İddianamenin 130. sayfasına kadar adının geçmediğini ama örgüt üyeliğiyle suçlandığını söyleyen Çakır, ?Bu iddianamede yer almamın tek sebebi, Yalçın Küçük´e bir şekilde buluşmuş olmam? dedi. Çakır, Oda TV operasyonundan bir gece önce Barış Terkoğlu ile televizyonda Tarafsız Bölge programını izlediklerini ve programda Melih Altınok´un, Yalçın Küçük ile görüşmenin suç olduğuna ilişkin ifadelerini dinlediklerinde, ?O anda gözümden Silivri geçti? demesi salonda gülüşmelere neden oldu.

Yalçın Küçük ile hoca-öğrenci ve yazar-editör ilişkisi olduğunu söyleyen Çakır, ?Yalçın Küçük profesör kimlikli devrimci bir aydındır. Benim gibi akademik kariyerine henüz yeni başlamış biri olarak Yalçın Küçük ile ilişkim olması olağandır. Murat Yetkin, Hasan Cemal, Fatih Çekirge de öğrencileri olmuşlardır. Bu suçlamayla yeni nesil aydına ket vurulmak isteniyor? diye konuştu. Yalçın Küçük´ün kitaplarını basan Mızrak yayınevinde editör olduğunu ve Küçük´ün kitap çalışmalarına yardım etmekle suçlandığını söyleyen Çakır, suçlamaları ?Ara rejim dönemi? tanımıyla gerekçelendirdi. Yayınevinin sadece Küçük´ün kitaplarını basmadığını hatta AKP´lilerin çok satın aldığı kitapları bastığını da söyleyen Çakır, çalışmaları karşılığı aldığı ücretlerin makbuzlarını mahkeme heyetine gösterdi.

?Ben yazılarımda aydınlanmayı, emekçi halkın kazanımlarını savundum. Oda TV´ye gönüllü, kimseden talimat almadan yazdım. Her yazımın da arkasındayım? diyen Çakır, bir aydın ve yazar olmak istediğini vurguladı. 12 Eylül darbesi sonrası yaratılan nesle karşı aydınlanmadan yana olduğunu söyleyen Çakır, ?Okumuş insan emekçi halkına karşı sorumludur? diye konuştu.

05.01.2012 15:04 İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen OdaTV davasında tutuklu sanık Sait Çakır savunmasını bitirdi. Tutuklu sanık Sait Çakır, savunmasında Yalçın Küçük´ün kendisine müstear isim verme konusuna değindi. Bu konuda Yalçın Küçük´ün ismini değiştirerek yazı yazmasını önerdiğini iddialarını dile getiren Çakır şöyle konuştu: Yalçın Küçük bana ´Çakır isminden yazar olmaz olsa olsa kedi ismi olur´ dedi. Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci duruşmayı izleyen gazeteci Ruşen Çakır´a atıfta bulunarak, İsim meselesini artık bitirelim. Yalçın Küçük bu konuyu savunmasında yeterince anlattı. Gazeteci Ruşen Çakır´da burada. dedi. ( Cihan)

AHMET ŞIK´IN SAVUNMASI

Duruşma Ahmet Şık´ın yazılı savunmasını okumasıyla devam etti. Şık savunmasında şunları söyledi: ´Neden burada olduğumu hala bilmiyorum. Tahliyemi de talep etmiyorum. Ben gazeteciyim. Gerçeğin peşinde bir gazeteciyim. Kimseden talimat alarak haber yazmadım. Kitapla gelmedim patlar falan. Başımıza bir iş gelmesin. Haberler ve yorumlar delil olmuş, örgütsel dökümanların tarihi de eski aslında. Odatv´de yayınlanan 84 alıntı yazı suç diye delil klasörüne konmuş. Böyle lakayıt bir inceleme olamaz.

Atatürk´ün Gençliğe Hitabesi delil olarak iddianameye konmuş. Savcı için de söylemiştim ´dokunan yanar´ diye. O da yandı. Şike davası da şaibeli. İddiaları ciddiye almıyorum. Ama cevap vereceğim. Susmak değil söylemek mecburiyetinin olduğu günlerden geçiyoruz. Ankara´da faili meçhullerle ilgili bir soruşturma yürüyor. Bir katil kimi nasıl öldürdüğünü, kaybettiğini anlatıyor. Konuşan kişi bir gizli tanık değil, bir e-posta ihbarcısı değil. O kanlı, canlı bir katil. Katil anlatıyor, gözaltına alınanlar soruşturuluyor, sonra bırakılıyor. Soruşturma savsaklanıyor. Ben burada böylesi bir iddianameyle 11 aydır tutuklu tutuluyorum.

Geçmişime, gazeteciliğime, sosyalist kimliğime bakılmaksızın Ergenekoncu olarak yargılanıyorum. Akıl körü olmak lazım. Hakkımda hiçbir şey bilinmiyorsa bile google denen bir zamazingo var, ona bakılır. Bu nasıl bir mantıktır. Polis teşkilatında yaşananların bu tür davalarla ilişkisini anlatmaya çalıştım, bu nedenle bu davadayım.

Nedim Şener ve Soner Yalçın´ın beni çalıştırdıklarına karşı en ufak bir kanıt var mı? Yok. Görüşme var mı? Yok. Hanefi Avcı, Emin Arslan gibi Sabri Uzun kitaptaki öznelerden biri. Soner´le tek temasım ona telefon açıp kızmam. Soner Yalçın´la tümüyle farklı siyasi düşüncelerdeniz. Hiç karşılaşmadım kendisiyle. Derin devlet örgütü var adı kontrgerilladır, Ergenekon değildir. Türkiye´nin kanlı tarihini yazmıştır.

1950´lerden beri karda yürüyüp izini belli etmeyen, devletin tüm kurumlarıyla izlerini sildiği örgüt, iddianamedeki gibi çalışabilir mi? Bütün arkadaşlarım, avukatlar, eş dostun bildiği bir kitap nasıl örgüt dökümanı olur. Burada gazeteci değil gazetecilik yargılanıyor. Tekrar ediyorum. Burada yargılama konusu yapılan gazetecilik faaliyetidir. Gazetecilik doğrunun, gerçeğin, haklının, mazlumun ve elbette adaletin yanında olmaktır. Bu dava salt ifade özgürlüğü davası değil, toplumun bilgiye ulaşmasının engellenmesi davasıdır da... Gazeteciliğin susturulması halkın susturulması demektir Bu rejimin adı demokrasi mi yoksa korku diktatörlüğü mü?

Kitapları bombaya benzetenler, davaları Türkiye´nin tanıtım malzemesi görenler bile sustu artık. Umarım bu suskunluk hicap duygusundandır. Türkiye´de amaç gözdağı vermek. O yüzden muhalif herkes hapishanelere dolduruluyor. ´Ben suçlarım sen kendini temize çıkarmaya çalışırsın´ zihniyeti uygulanıyor. Kapatılmaya çalışılan Ekşisözlük´ten bir yazarın dediği gibi ´cezasını arayan suçun değil suçunu arayan cezanın ülkesi Türkiye.´

Türkiye yargısı her dönem müesses düzenin emrindedir. Adalete nasıl güveneceğiz? Bir fiili suç ilan eden, failin değil suçun niteliğidir. Asıl polisin inceleme tutanağı örgütsel dokumandır. Yapmanız gereken beni yargılamak değil bu komployu ortaya koymaktır. Bu dava hukuki bir yargılama değil politik bir yargılamadır.

Bu yeni Ergenekon´a karşı olmayı sürdüreceğim. Tarihte hesabı sorulmamış hiçbir suç kalmamıştır. Bunun da hesabı sorulacak. ( AA)

HANEFİ AVCI´NIN SAVUNMASI

Davanın diğer tutuklu sanığı Hanefi Avcı savunmasında, ´Haliç´te Yaşayan Simonlar´ isimli kitabının Odatv tarafından yazdırıldığı iddialarına ilişkin şunları kaydetti:

´Burada Odatv işin merkeziymiş gibi bir görüntü vardır. Aslında Odatv´nin benim kitabımdan haberi dahi yokmuş. Kitabım satışa çıktığında her yerde haberler yayınlanırken, Odatv´de saat 11.45´te haber çıkmıştır. Odatv´nin yayınladığı haber ise Hürriyet gazetesinden alınarak aynen yayınlanmıştır.´ Duruşma öncesinde konuştuğu Odatv çalışanlarının kendisine, ´Biz senin kitabını bulmak için neler çektik´ dediğini ifade eden Avcı, ´İddianameye göre benim kitabımın organizasyonunu Odatv yapmıştır. Odatv´nin ne benimle ne de kitabımla bir alakası yoktur´ diye konuştu. ´Haliç´te Yaşayan Simonlar´ kitabını 2000 yılında yazmaya başladığını, ancak mesaisinin yoğunluğundan ötürü ara vererek 2009´da yeniden başladığını söyleyen Avcı, kitabı mart ayında bitirerek, 10 Nisan Polis Bayramı´nda basılması için yayınevine gönderdiğini söyledi. Ancak kitabın kendi belirttiği tarihte satışa çıkmadığını anlatan Avcı, savunmasını şöyle sürdürdü:

´Kitabım bir örgüt kitabı değildir. Bir eleştiri kitabı, ´nerede yanlış yaptık?´ dediğim bir kitaptır. Kitap yazarken kimseden tavsiye ve telkin almadım. Zaten yapım da buna müsait değildir. Kitabımın bana nasıl yazdırıldığına dair iddianamede hiçbir delil yoktur. Bir delilin delil olabilmesi için usulüne uygun olarak elde edilmesi gerekmektedir. Ancak bilgisayar delillerini toplayan bizim arkadaşlar, asgari şartları yerine getirmemişlerdir. Bu kadar hayati bir olayda olay yeri incelemesi ve delil araştırması yapıyorsunuz, ancak asgari şartları yerine getirmiyorsunuz. Bu deliller geçersizdir. Böyle örgüt dosyası hazırlanmaz. Bu davanın içinde olmasam ´muhakkak bir şeyler var´ derdim, ama durum öyle değil. Yıllarca istihbarat birimlerinde çalıştım, böyle dosya hazırlamadım.´

Yıllarca terör örgütleriyle mücadele ettiğini söyleyen Avcı, ´Kitap yazmanın suç olmadığını söylüyorum. Kitabımı beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Belki düz bir kitap olarak değerlendirebilirsiniz. Pek çok ideolojiyi anlatan kitapların yayınlandığını biliyorum. Bunların bir kısmı yasaklandı, fakat kitabı yazanlar hakkında örgüt üyeliğinden dava açılmadı. Tavsiye ya da yönlendirmeyle kitap yazdığım suçlaması incitici ve aşağılayıcıdır´ ifadelerini kullandı. Avcı, emniyetin hazırladığı raporun inandırıcı olmadığını, mahkemenin bir kanaate varmasını zorlaştıracak nitelikte olduğunu, çünkü raporların yarım bırakıldığını savundu.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Avcı´nın savunmasını yaptığı sırada araya girerek, diğer tutuklu sanıkların savunmalarını yapabilmesi için savunmasını kısa tutmasını istedi. Sanık Avcı, bu uyarının ardından bir süre daha konuşarak savunmasını tamamladı. Hanefi Avcı´nın avukatı da müvekkilinin savunmasını yaparken sürekli şanssızlıklarla karşılaştığını, yargılandığı ´Devrimci Karargah´ davasında da savunmasını kısa kesmek zorunda kaldığını ifade ederek, detaylı savunmayı daha sonra yapacaklarını söyledi.

NEDİM ŞENER´İN SAVUNMASI

Nedim Şener savunmasında, bugüne gelebildikleri için şükrettiğini belirterek, ´Türk kamuoyuna, öncelikle de özgürlük için yola düşen arkadaşlara, Ragıp Zarakolu, Büşra Ersanlı ve Hopalılara selam gönderiyorum. Hapse düşünce insan daha iyi anlıyor her şeyi. Hapse girdiğim ilk gün, hapse düşen son insan olmak için çok dua etmiştim. Ancak öyle olmadı´ şeklinde konuştu. Hayatında kendisine verilecek en büyük cezanın utanmak olabileceğini söyleyen Şener´in, gazeteci Sedat Simavi´nin, ´Kalemini kır, ama satma´ sözünü hatırlattıktan sonra duygulandığı görüldü.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci´nin, ´İsterseniz kısa bir ara verelim´ demesi üzerine Şener de ´Evet, iyi olur´ deyince, duruşmaya ara verildi.

Aranın ardından savunmasına devam eden Şener, ´Keşke dijitallerden bahsetseydim, böyle duygulanmazdım. Haklılığımın verdiği güçle savunma yapıyorum. Karşınızda adaletin gücünü görmek istiyorum´ ifadelerini kullandı. Şener, cemaatle ilgili herhangi bir sorunu olmadığını belirterek, ´Biz cemaatten nefret etmedik. Sadece merak ettik, sonra da kitap yazdık´ diye konuştu. Terör örgütüne üyelik suçundan yargılanmanın çok ağır bedelleri olduğunu söyleyen Şener, kızının, ´Babam terör örgütünden yargılanıyormuş. Babam gerçekten terörist ise onu desteklemem, çünkü teröristler insan öldürüyor´ dediğini anlattı.

Hiç kimsenin suç işleme lüksü olmadığını ve gazetecilerin de buna dâhil olduğunu belirten Şener, ´Gazeteciler yargılanmaz diye bir şey söz konusu değildir. Hatta gazeteciler herkesten fazla yargılanır. Hem mahkemelerde hem de kamuoyunda. Gazeteci nasıl halkın bilgi alma hakkı adına soru sorabiliyorsa, kendisi de bu kamu mesleğini yaparken kendisine sorulan her soruya yanıt verebilmelidir´ dedi. Hiçbir zaman yargılanmaktan korkmadığını vurgulayan Şener, ´Halkın vicdanında yargılanmaktan hep korktum. Çünkü vicdanlarda yargılanarak alacağım ceza utanmaktır. Bana göre utanmak, utanılacak bir şey yazmak, söylemek ve yapmak, en büyük cezadır´ diye konuştu.

Kesinlikle ´Ergenekoncu´ olmadığını, bunun herkes tarafından bilindiğini ifade eden Şener, Dink cinayetinin aydınlatılması için çabaladığını, söz konusu cinayetin işlenmesinde ihmali olduğunu öne sürdüğü kişilerin tutuklanmadığını ve yargılanmadığını söyledi. Şener, savunmasını şöyle sürdürdü:

´20 yılda ulaşabildiğim tüm gerçekleri binden fazla haber ve 10 kitapta yazdım. Tüm yazdıklarımı yargılandığım 100´e yakın davada savundum, ama ilk kez yazmadığım şeyler nedeniyle tutukluyum ve yargılanıyorum. Yazmadığım ve yazımına herhangi bir katkım olmayan kitaplarla ilgili ortaya atılan iddiaları asla ve asla kabul etmiyorum. Benim, Hanefi Avcı´nın ve Ahmet Şık´ın kitaplarının yazımına katkım olduğuna ya da yönlendirmede bulunduğuma dair tek bir tane somut kanıt olmadığı ortadadır. Ayrıca, yazdıklarımın arasında ´Ergenekon´ davaları, davayı yürüten adli makamları hedef alan bir görüş ortaya konmamıştır.´ Gazeteci olmasının bir olgu olduğunu ifade eden Şener, ´Terörist ya da teröre yardım, yataklık ettiğim bir yakıştırmadır. Bu yakıştırma tamamen polis kaynaklıdır. Bizde bir söz var, ´Şeriatın kestiği parmak acımaz´ diye, günümüzde ´Adaletin kestiği parmak acımaz´ diye söyleniyor. Evet, adaletin kestiği parmak acımaz, ama polisin kestiği parmak acıyor´ dedi. Hakkındaki suçlamanın başlangıç ve bitiş noktasının hep polise dayandığını savunan Şener, ´Mesleğinin henüz başında olan iki komiser yardımcısının savcılığa yazdığı raporlarla kitaplar örgütsel dokümana dönüşüyor, ben hiçbir etkim olmayan kitapların yazımına katkı ve yazarlarını yönlendirmekle suçlanıyorum´ ifadelerini kullandı. Polis raporlarının iddianameye dönüşmesinin Türkiye´yi dünyada zor duruma düşürdüğünü öne süren Şener, ´100´e yakın gazeteci haber yaptığı için cezaevinde´ görüşünü savundu.

Şener, bu davadaki tüm suçlama ve tespitlerin yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve atılı suçun yasal unsurlarının bulunmadığını öne sürerek, beraatını talep etti. ( Habertürk)

Şener Şık adına da tahliye talep etti

05.01.2012 22:41 ?Adaletin kestiği parmak acımaz. Ama polisin kestiği parmak acıyor ifadelerini kullanan Şener, asılsız polis raporlarının iddianameye birebir geçtiğini ve mahkemenin vereceği kararın tarihi olduğunu söyledi. Bir gazeteci olarak kimsenin kendisini yönlendirmediğini ifade eden Şener, ?Benim bir komplo sonucu tutuklanmam Dink cinayetini aydınlatma çabalarının kırılması amacıyladır. Bu oyunu bozmakta yine bağımsız yargıçlara düşmektedir dedi. Şener, Soner Yalçın´dan talimat aldığı veya birilerini yönlendirdiği konusunda herhangi bir delil bulunmadığını iddia etti. Şener savunmasını şu sözlerle tamamladı:

?Hukukun bu tür işlerle artık meşgul edilmesini istemiyorum. Üzerimizdeki bu deli gömleğinin artık çıkartılmasını istiyorum. Ahmet Şık, tahliye talebinde bulunmadı. Onu burada yalnız bırakmak istemiyorum. Ben onun adına da tahliye talebinde bulunuyorum.

SAVCIDAN TUTUKLULUĞUN DEVAMI TALEBİ

Tutuklu sanıkların savunmasının tamamlanmasının ardından, sanık avukatları müvekkillerinin tahliyesi yönünde talepte bulundu. Ardından Cumhuriyet Savcısı Ufuk Ermertcan görüşünü açıkladı. Tutuklu sanıkların dosya kapsamı ve delil durumu, sanıklar hakkında istenen cezaların alt ve üst sınırlarının dikkate alınarak tutukluluk halinin devamı yönünde karar verilmesini istedi. Savcı Ermertcan, görevsizlik kararı verilmesi yönündeki talebin de reddini istedi.

KOZİNOĞLU HAKKINDAKİ DAVA DÜŞSÜN TALEBİ

Tutuklu sanık Doğan Yurdakul´un sağlık durumunun tespiti için sağlık raporu alınmasını isteyen savcı Ermertcan, Silivri Cezaevi´nde geçirdiği rahatsızlığın ardından hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu´nun dosyasının ayrılmasını ve düşme kararı verilmesini istedi. Savcı Ermertcan ayrıca dosya kapsamında bulunan ve sanıklardan el konulan hard diskler için bilirkişi raporu alınmasını talep etti. Duruşmaya taleplerin değerlendirilmesi için ara verildi.

TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Oda TV davasının sona eren 8. duruşmasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın´ın da aralarında bulunduğu 12 tutuklu sanığının tahliye talepleri reddedildi. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada alınan ara kararlar, Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci tarafından açıklandı. Buna göre, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına oy birliğiyle karar verildi. ( DHA)

VİRÜS İDDİASINA BİR İNCELEME DAHA

06.01.2012 14:21 Talepleri aldıktan sonra duruşmaya üç saat ara veren mahkeme, 12 sanığın tutukluluk halinin devamına oy birliğiyle karar verdi. Dijital verilerin şüphelilerin bilgisayarlarına virüs yoluyla gönderildiği iddiaları için bu kez de TÜBİTAK´ın önerdiği 3 bilirkişinin rapor hazırlamasını isteyen mahkeme, sanık Doğan Yurdakul´un Adli Tıp Kurumu´nda muayene edilerek cezaevi için sağlık durumu hakkında rapor düzenlenmesine de hükmetti. Adliye bahçesinde uzun süre tahliye kararı bekleyenlerden şüpheli yakınlarından bazılarının ağladığı görüldü. ( Hürriyet)

(05 Ocak 201), son güncel.: (06 Ocak 2012)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

ODATV İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP

Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

Odatv ile ilgili manşetlerimiz

Kontrgerilla Medyası

Ergenekon davasını engelleme girişimleri

Flaş!!! Odatv´ye 2. baskın

Flaş!!! Odatv´ye baskın

Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak

Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı

Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=4066    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.447.885