'Paralel Devlet Yapılanması' soruşturmasında tutuklanmış olan çok sayıda şüphelinin reddi hakim talebini yetkisi dışında kabul eden ve tahliye etmeye kalkan hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer için hazırlanan iddianame kabul edildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianamenin kabulüne karar vererek, kovuşturmanın başlatılmasına hükmetti. İddianamenin tebliğinden sonra sanıklara mahkemece savunma ve ek deliller için süre verildi. Delillerin değerlendirilmesinden sonra sanıklar Başer ve Özçelik, suç tarihinde birinci sınıf hakim oldukları için ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay'da yargılanacak. İki hakime 'Fetullahçı Terör Örgütüne üye olmak' ve 'Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamaları yöneltiliyor. İki hakim için ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 16 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
12.10.2015 15:44 Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, "Paralel Devlet Yapılanması"na yönelik soruşturmada, tutukluların reddihakim talebini yetkisi olmadığı halde kabul eden hakim Metin Özçelik ile salıverilmelerine hükmeden hakim Mustafa Başer hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "görevi kötüye kullanmak" ve "gizliliğin ihlali" suçlarından hazırlanan iddianameyi kabul etti.
Fethullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet Yapılanması ile bağlantılı dosyanın tutuklu şüphelileri için tahliyeye giden yolu yetki ve görev gaspı yaparak yasaya açıkça aykırı şekilde açmaya çalıştıkları belirtilen iddianamede, “Eylemlerini amaç ve örgütsel faaliyetleri yönünden bilinçli olarak, hiyerarşik bağlılık ve süreklilik içerisinde adı geçen örgütün hedeflerine uygun şekilde gerçekleştirme yönünde sürdürdükleri anlaşılmıştır” deniliyor.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt'un, tutuklu hakimler Özçelik ve Başer hakkında yürüttüğü soruşturma sonunda hazırladığı ilk iddianame, eksiklikler nedeniyle iade edildi. Eksiklikleri tamamlayan Kurt'un sunduğu ikinci iddianame, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili İdris Kurt tarafından hazırlanan iddianamenin 119 ya da 224 sayfadan oluştuğu ileri sürülüyor. Bu detayın önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor. İddianamede, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) başmüfettişlerince hazırlanan raporlar, şüphelilerin telefon görüşmeleri ve delillerin değerlendirilmesi bölümleri yer aldı.
Sanıklar Başer ve Özçelik'in eylemlerinin değerlendirildiği iddianamede, suça konu reddihakim ve tahliye taleplerini içeren dilekçelerin, tahliyelerine karar verilen Selam-Tevhid soruşturmasındaki tüm şüpheliler hakkında aynı günde aynı hakime sunulduğu, dosyanın şüphelileri ile avukatlarının aynı gün aynı talepleri içeren dilekçeleri verdiği kaydedildi.
İddianamede, Özçelik ve Başer'in, dosya asıllarını ve evrakı, fiziki veya UYAP sisteminden kısmen dahi olsa incelemeden karar verdiği aktarılarak, tahliye edilen dosyadaki (Selam Tevhid soruşturması) tüm şüphelilerin ve avukatlarının, örgüt lideri olarak değerlendirilen Fetullah Gülen'in, "herkul.org" isimli sitede 19 Nisan'da yayınlanan ve açık şekilde tutuklu şüphelilerin tahliyelerini konu alan konuşmasından bir gün sonra dilekçe verdiği belirtildi. İddianamede, "Gülen'in konuşmasından sadece 5 gün sonra tahliye kararı verilmesinin, başından itibaren gelişen olaylar dikkate alındığında tesadüfle izahı mümkün değildir" denildi.
Sanıkların Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) mensubu oldukları, anılan örgütün hiyerarşik yapısına bağlı verilen görevi yerine getirmek üzere yasal hükümleri açıkça hiçe sayarak bilinçli, istikrarlı ve kasıtlı karar verdikleri anlatılan iddianamede, "bu derece açık bir hukuksuzluğun, yasanın yorumlanması veya takdir hakkının kullanılmasıyla izahının mümkün olmadığı, reddihakim ve tahliye kararlarının önceden tasarlanarak, belli bir amaca yönelik kasıtlı verildiği" ifade edildi.
Sanıklar Mustafa Başer ve Metin Özçelik'in, kamuoyunda Selam-Tevhid Dosyası olarak bilinen soruşturma dosyasının birçok aşamasında görev almaları nedeniyle HSYK 2. Dairesi'nce 14 Temmuz 2015'te görevden uzaklaştırılmalarına karar verildiği hatırlatılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Dosyanın şüphelileri, aynı mahiyetteki suçlar nedeniyle diğer soruşturma evrakları kapsamında (Selam-Tevhid) tutuklu olan şüpheliler hakkında tahliyeye giden yolu yetki ve görev gasbı yaparak yasaya açıkça aykırı şekilde açmaya çalışmışlardır. Şüphelilerin eylemlerini amaç ve örgütsel faaliyetleri yönünden bilinçli olarak, hiyerarşik bağlılık ve süreklilik içerisinde adı geçen örgütün hedeflerine uygun şekilde gerçekleştirme yönünde sürdürdükleri anlaşılmıştır.''
İddianamede, sanık Metin Özçelik'in, yasal olarak kurulmuş ve soruşturma aşaması bakımından kesin ve yargı bölgesi ile yetkili, görevli kılınan tüm İstanbul sulh ceza hakimliklerinin reddine ilişkin talepleri, CMK 26. maddesi ile diğer hükümlere açıkça aykırı olmasına rağmen kabul ettiği ve yasal sınırların aşıldığı aktarılarak, "Mustafa Başer'in ise açıkça hukuka aykırı yetki ve görevlendirme sonucu tahliye kararı vermek suretiyle yeniden yasal sınırları kasten aştığı değerlendirilmektedir" denildi.
MÜEBBET HAPİS İSTENİYOR
Sanıklar Mustafa Başer ve Metin Özçelik hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "görevi kötüye kullanmak" ve "gizliliğin ihlali" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 16 yıla kadar hapis cezası istendi.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianamenin kabulüne karar vererek, kovuşturmanın başlatılmasına hükmetti.
İddianamenin tebliğinden sonra sanıklara savunma ve ek deliller için mahkemece süre verildi.
Delillerin değerlendirilmesinden sonra sanıklar Başer ve Özçelik, suç tarihinde birinci sınıf hakim oldukları için ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay'da yargılanacak.
Eski İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince 30 Nisan'da, eski İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer de 1 Mayıs'ta tutuklanmıştı.
HAKİMLERİN ŞÜPHELİ TELEFON TRAFİĞİ
Tutuklu Paralel Yapı mensuplarını yetkisiz oldukları halde tahliye etme girişiminde bulunan hâkimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer'in MİT krizi, HSYK seçimi, 17 Aralık ve çeşitli yakalama kararlarının gerçekleştiği tarihlerdeki görüşme kayıtları ortaya çıktı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede yer alan kayıtlara göre en çok görüşme HSYK seçimlerinin olduğu 12 Ekim 2014'te yapıldı. Hâkim Metin Özçelik, seçim günü, Poyrazköy Davası olmak üzere önemli davalarda görev alan hâkim Mehmet Karababa ile toplam 47 saniye süren 5 görüşme yaptı. Özçelik aynı gün gazeteci ve yazarların kod isimlerle dinlenmesi kararına imza atan hâkim Yakup Hakan Günay'la da dört kez görüştü. İkili arasındaki, saat 11.31, 12.53, 20.23 ve 21.38 sıralarında gerçekleşen görüşmeler toplam 149 saniye sürdü. Aynı gün Özçelik, saat 16.30 sıralarında şike davasının üye hâkimlerinden Bülent Kınay'ı arayıp 18 saniye konuştu. HSYK seçimlerinin olduğu gün telefon trafiği şöyle devam etti: "Selam Tevhid soruşturması kapsamında dinleme kararlarına imza atan hâkim Dursun Ali Gündoğdu ile 3 farklı görüşmede 52 saniye, Poyrazköy davasının üye hâkimi Mehmet Hamzaçebi ile toplam 48 saniye süren 3 ayrı görüşme, Mesut Özcan ile 34 saniyelik 2 görüşme, Eşref Aksu ile toplam 26 saniye olmak üzere 4 ayrı görüşme."
"YAKALAMA" TELAŞI
Hâkim Mustafa Başer hakkında yakalama kararı çıkarılmasının hemen ardından da Özçelik'in telefonlarında hareketlilik gözlendi. Özçelik, eski mesai arkadaşı hâkim Birol Bilen ile 4 ayrı görüşme yaptı. Görüşmeler 452 saniye sürdü. Yakalama kararının çıkarıldığı 30 Nisan 2015 tarihinde bir diğer dikkat çekici konuşma ise Özçelik ile Cihan Haber Ajansı arasında geçti. Saat 18.26 sıralarında gerçekleşen ilk görüşme toplam 68 saniye sürerken, ikinci görüşme yaklaşık 1 saat sonra ve 29 saniye olarak kayıtlara yansıdı. Cihan Haber Ajansı saat 19.49'da hakkında yakalama kararı çıkarılan Başer'i aradı, görüşme 126 saniye sürdü. Özçelik ve Başer'in kritik telefon görüşmeleri bu şekilde devam etti. Özçelik ve Başer, Samanyolu Yayın Grubu Hidayet Karaca, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek gibi 63 tutuklu sanığın serbest bırakılması için yetkisi olmadığı halde girişimde bulunmuştu.
MİT KRİZİ TELEFONDA
MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında yakalama kararı çıkaran Hâkim Mesut Özcan'ın 7 Şubat günü saat 16.25'te Metin Özçelik'i aradığı tespit edildi. Özçelik ise 3 dakika sonra Mesut Özcan'ı aradı. Her iki görüşme 44 ve 66 saniye sürdü. Özcan ve Özçelik arasındaki bir diğer görüşme ise 30 Aralık 2013 Yargıtay seçimi sırasında yapıldı. Özçelik'i saat 10.19'da Özcan ararken, ikilinin görüşmesi 75 saniye sürdü. İkilinin Yargıtay seçimleriyle ilgili yaptığı bir diğer görüşmenin saati ise 11.25 olarak belirlendi. Bu görüşme tam 100 saniye sürdü.
17 ARALIK DOSYADA
Özçelik, 17 Aralık kumpasının yapıldığı gün de Savcı Hüseyin Ayar ile Dursun Ali Gündoğdu ile telefonda görüştü. Ayar ile gerçekleşen görüşme 23 saniye sürerken, Gündoğdu ile yapılan görüşme 338 saniyeye kadar uzadı. 25 Aralık operasyonundaki telefon kayıtları da iddianamede yerini aldı. Hâkim Özçelik, 25 Aralık soruşturmasında Mesut Özcan ile 33 saniye görüştü.
PARALEL KESİMLERDEN İDDİANAMEYE TEPKİ
Kamikaze hakimler hakkında hazırlanan iddianameye paralel kesimlerden tepki geldi. "49'lar Platformu"nun bir açıklaması paralel medyada yer aldı. Paralel yapıyla bağlantılı "GriHat" sitesinde "49'lar Platformu'ndan hakimler Başer ve Özçelik açıklaması" başlığıyla 8 Ekim tarihinde yayınlanan açıklama şu şekilde:
"Tutuklu hakimler Özçelik ve Başer hakında hazırlanan iddianameyi satır satır okuyup inceledik.Hukuki metin olmaktan uzak olduğunu gördük.Hakimlerin 7 yıllık geçmişleri devletin tüm imkanlarıyla taranmış,kayda değer tek bir somut delil ortaya konulamamıştır. Suçlama;verilen kararlar,mahkeme personelinin tanıklığı,HTS raporları ve F.Gülen'in internette yayımlanan sohbetine dayandırılmaktadır. Verilen kararlar;hakimlerin yargısal nitelikteki kararları olup tek denetim yolu yasa yollarıdır.Savcı görev ve yetkisini aşmıştır. Mahkeme personeli baskı altına alınmak suretiyle delil uydurulmaya çalışılmıştır. Mesela,hakimlerin paralel yapıyla ilgilisi sorultmuştur. Bu tarz sorular tek kelimeyle görevi suistimal,suç uydurma ve kumpas çalışmasıdır.Soruşturma makamları açıkça suç işlemiştir. Soruşturmayla ilgisi olmayan çok sayıda kişinin HTS kaydı ve parasal hareketlilikleri incelenmiştir. Bu özel hayatın gizliliğinin ihlalidir. Yedi yıllık HTS kaydına rağmen tek delil elde edilememiştir.Hakimlerin görüştüğü kişilerin başka kişilerle irtibatı suç sayılmıştır. Hakimlerin yaptığı binlerce görüşme arasında hiç ilgisi olmadıkları kişilerin bir grupla muhtemel irtibatı suç delili sayılmıştır. Bu anlayışla geçmişte çocuklarını bir grubun okuluna göndermiş,bir kısım HSYK üyeleri de dahil olmak üzere ülkenin üçte biri suçlanabilir. Hem ciddi bir örgütten bahsediliyor,hem de talimatların internette yayımlanan sohbetten gizli mesaj olarak verildiği iddia edilmektedir. En absürt iddiada bu olsa gerek.Zira terör örgütlerinde esas olan gizliliktir.Gizlilik olmadan terör örgütü olmaz. Ayrıca cebir,şiddet kullanılarak baskı kurmak,yıldırmak örgütsel yapının kanuni tanımıdır.Ancak savcı TD kurumunun tanımına sığınmıştır. Suç tipe uygun hukuka aykırı bir harekettir.Kanuni tanıma uymayan suç uyduramazsınız.Bu engizisyon mahkemelerinde geçerli yaklaşım olur. Özetle;ilgisiz bilgi ve gereksiz tekrarlarla oluşturulmuş metinde hakimleri suçlayacak tek bir somut delil ortaya konulamamıştır. İddianame ile soruşturma makamları;özel hayatın gizliliğini ihlal,suç uydurma ,görevi suistimal benzeri birden fazla suç işlemiştir. Dosyayla ilgisi olmadığı halde suçluymuş gibi bahsi geçen yargı mensubu ve diğer tüm kişilerin şikayet ve tazminat hakkı doğmuştur."
TUTUKLU HAKİMLERDEN İDDİANAMEYE İTİRAZ
09.11.2015 20:17 Metin Özçelik ve Mustafa Başer, haklarında hazırlanan iddianameye karşı mahkemeye itiraz dilekçesi sundu. Avukat Celal Sis ve Önder Durdu aracılığıyla Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, iddianamede hukuksuzluklar yapıldığı iddia edildi. İddianamenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa Mahkemesi kararları, Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğu vurgulandı. İddianameyi kabul eden mahkemenin ise yetkisiz olduğu kaydedildi. İddianamede şu itirazlar sıralandı:
"Soruşturma evresinde görev yapan hakim, kovuşturmada da görev aldı:
CMK'ya göre soruşturma evresinde görev yapan hâkim, kovuşturma evresinde görev alamaz. Bu kapsamda Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinde bulunan Asuman Yetişkin, Köksal Özkapu, Güler Kurt ve İsmail Taş'ın kendiliğinden dosyadan çekilmesi gerekiyor.
7 sayfalık iddianame iki saatte 219 sayfaya çıktı:
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili İdris Kurt tarafından hazırlanan 7 sayfalık iddianame, 7 Eylül'de Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘eksik' olduğu gerekçesiyle 18 Eylül'de iade edildi. 21 Eylül Pazartesi günü saat 13.27'de ise iddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili İdris Kurt'a geri geldi. Savcılığa geldiğinde 7 sayfa olan iddianame iki saat içinde (15.29'da) 219 sayfaya çıkartılarak tekrar aynı mahkemeye gönderildi. Mahkeme, neredeyse 30 kat büyüyen bu iddianameyi kabul etti.
İddianame, hakimlerin savunması alınmadan yazıldı:
HSYK müfettişinin raporuna dayanan iddianamenin hazırlanma sürecinde her iki hakimin savunması dahi alınmadı. Anayasal teminat altına alınan hakimlik teminatı yok sayıldı. Hakimlere, HSYK müfettiş raporlarında isnat edilen suçlamaların hiçbirisi sorulmadı.
Telefon kayıtları üzerinden algı oluşturulmaya çalışıldı:
Hakim Başer hakkında yakalama kararı çıktığı gün başta Anadolu Ajansı olmak üzere çok sayıda gazeteci Başer'i aradı. Ancak müfettiş raporu ve iddianamede sadece Cihan Haber Ajansı muhabirinin ismine yer verilerek algı oluşturulmaya çalışıldı. Savcı İdris Kurt, ayrıca hakim Özçelik'in telefonla görüştüğü kişilerin, görüştüğü üçüncü ve dördüncü kişileri bile dosyaya ekledi. Örgüt iddiasına dayanak olarak hakim Özçelik'in görüştüğü bir kişinin Fatih Üniversitesi rektörüyle yaptığı telefon görüşmesini göstererek büyük bir skandala imza attı. (Haberdar.com)"
Paralel yapı-25 Nisan (2015) '25 Nisan kamikaze/yargısal darbe girişimi' manşetlerimiz
(12 Ekim 2015, 15:44), son güncel.: (09 Kasım 2015, 20:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: