Askeri Mahkeme´nin, Fikret Emek´e bomba ve silahlarla ilgili verdiği komik ve düşündürücü ceza sadece kamuoyunu şaşırtmamış, o dönem Emek´in avukatı olan Ergenekon sanığı Göktaş ile diğer Ergenekonculara da moral vermiş. Ergenekon terör örgütü iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamede, ´örgüt yöneticisi´ olarak suçlanan emekli Albay Levent Göktaş´ın teknik takibe takılan bir görüşmesinde, askeri mahkemenin Fikret Emek´e 1 yıl 8 aylık hapis cezası verip bu cezayı ertelemesi ve rütbeleri de sökmeyip Emek´i TSK´da bırakmasıyla ilgili ilginç değerlendirmeler yer aldı. Kamuoyunda ´alay eder mahiyette beraat kararı´ olarak nitelenen askeri mahkeme kararı için Göktaş ´Ergenekon´u çok olumlu yönde etkileyecek´ diyor.
Askerlerin verdiği ´affetme cezası´ Ergenekoncuları ümitlendirmiş
Askeri Mahkeme´nin, Fikret Emek´e bomba ve silahlarla ilgili verdiği komik ve düşündürücü ceza sadece kamuoyunu şaşırtmamış, o dönem Emek´in avukatı olan Ergenekon sanığı Göktaş ile diğer Ergenekonculara da moral vermiş.Ergenekon terör örgütü iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamede, ´örgüt yöneticisi´ olarak suçlanan emekli Albay Levent Göktaş´ın teknik takibe takılan bir görüşmesinde, askeri mahkemenin Fikret Emek´e 1 yıl 8 aylık hapis cezası verip bu cezayı ertelemesi ve rütbeleri de sökmeyip Emek´i TSK´da bırakmasıyla ilgili ilginç değerlendirmeler yer aldı. Kamuoyunda ´alay eder mahiyette beraat kararı´ olarak nitelenen askeri mahkeme kararı için Göktaş ´Ergenekon´u çok olumlu yönde etkileyecek´ diyor.
Ceza 2 yıl olsaydı rütbeleri de sökülecekti ancak 1 yıl 8 ay olarak ayarlandı: Emek hala TSK´da
Ergenekon sanıklarından Fikret Emek´in annesinin Eskişehir´deki evinde ele geçirilen silah ve mühimmatla ilgili Genelkurmay Askeri Mahkemesi´nde yargılandı. Askeri mahkemedeki davada Emek´in avukatlığını şimdiki Ergenekon sanığı Levent Göktaş yaptı. Askeri Mahkeme, Fikret Emek´i ´askeri malzemeyi gizlemek´ suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Ancak mahkeme hapis cezasını da ´iyi halden´ 5 yıllığına erteledi. Emek 5 yıl aynı suçu işlemezse cezası affedilecekti.
Göktaş: ´Hani bu Ergenekon´u çok olumlu yönde etkileyecek´
Askeri Mahkeme´nin verdiği kararın ardından Fikret Emek´in avukatı Levent Göktaş ile Metin Ş.´nin 28 Aralık 2008 günü saat 11.30´da yaptıkları bir telefon görüşmesi teknik takibe takıldı. Göktaş´ın ?Şeyde Fikret Emek de beraat etti? sözleri üzerine Metin Ş.´nin ?Yapma ya? dediği, Göktaş´ın ?Yani beraat gibi bi karar aldım. 231. maddeyi aldım hükmün geriye bırakılması diye. 5 yıl suç işlemezse beraat etmiş olacak? karşılığını veriyor. Metin Ş.´nin ?Askeri mahkemeden ama? demesi üzerine Levent Göktaş´ın ?Askeri mahkemeden bu işte savunma el bombası taarruz el bombası falan var ya, o bombalardan dolayı? karşılığını veriyor. Metin Ş.´nin ?Hee iyi olmuş ya? sözleri üzerine Göktaş ?Hani bu Ergenekon´u çok olumlu yönde etkileyecek? karşılığını veriyor. Fikret Emek´in annesinin evinden çıkan el bombalarından biri Cumhuriyet gazetesine atılan el bombaları ile kardeş çıkmıştı.
Göktaş´ın belgeleri Kanadoğlu´nda çıktı
Yüksek yargı ve askeri bürokraside görev yapan bazı şahıslara ait gizlice çekilmiş mahrem görüntüler ofisinde yakalanan Mustafa Levent Göktaş, sorgusu sırasında Ergenekon kapsamında evi aranan Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu´nu tanımadığını söyledi. Ancak Kanadoğlu´nun evinde yapılan aramalarda, Özel Kuvvetler´den emekli olan Levent Göktaş´a ait l´den 60´a kadar sıralanmış bir çok takdirname, rozet beratları, madalya beratları, diplomalar, başarı belgeleri ve öz geçmiş raporu çıktı. ( Star)
Binbaşı Fikret Emek´in evinden bir tabur askere yetecek mühimmat çıkmıştı
Fikret Emek´in evinde ele geçirilen silah miktarı:11 kilogram C-3 tipi plastik patlayıcı, 1 adet Kanas tipi dürbünlü tüfek, 1 adet Kaleşnikof otomatik tüfek, M-16 mermileri, 10 adet MKE yapımı savunma ve taarruz tipi el bombası, 2 adet MKE yapımı olmayan el bombası, gaz bombası, sis bombaları, 210´ar gramlık 12 TNT düzeneği, 6 adet yarımşar kiloluk TNT kalıbı, 1 adet 1.5 kilogramlık TNT kalıbı, 1 kilogramlık tahrip kalıbı, naylon torbada ateşleme mühimmatı, 1 adet patlayıcılı imha kiti, normal tipte kapsül, infilak kapsülleri, patlayıcı düzenekleri hazırlamada kullanılan saniyeli fitiller ile infilak fitilleri.
TSK´dan silah çalmak onursuzluksa rütbe devamı?..
Ergenekon tutuklusu Binbaşı Fikret Emek´in Eskişehir´deki annesinin evinde suikast silahı Kanas tüfek de dahil olmak üzere devasa miktarda silah ele geçirilmişti. Ancak Fikret Emek, askeri yargı tarafından ilginç bir ceza miktarı ile cezalandırıldı: 1 yıl 8 ay 25 gün... Bu ceza da 2 yıldan fazla olmaması ve Emek´in mahkemedeki iyi hali gözetilerek erteleme kapsamına sokuldu. Mahkeme ayrıca cezanın 2 yıldan az olması nedeniyle Fikret Emek´in TSK´dan çıkarılmasına gerek olmadığına da hükmetti. Kışladaki en küçük mühimmat kayıplarına en ağır cezaları veren askeri yargının Emek´e verdiği ceza hayal kırıklığına neden oldu. Emek´e bu suçtan dolayı hem hapse girmeyecek olması hem de askeri tesislere giriş yasağı getirilmemesi ´gizli af´ olarak yorumlandı. Bu örnek bile TSK´dan silahların çalınması olayının Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´un Poyrazköy´de toprağa gömülü bulunan silahlarla ilgili yaptığı basın toplantısında dile getirdiği gibi silahlı kuvvetler için bir namus meselesi olduğu iddiasını ne derece doğruluyor? Bir erin kendisine teslim edilen cephaneden bir mermiyi bile geriye eksik teslim etmesi durumunda cezalandırıldığı ve darp edilebildiği iddiaları askerlik yapanlar tarafından sık sık dile getiriliyor. Hal böyleyken devasa miktarda silah çalan subayların komik ve düşündürücü miktarda cezalar alması ister istemez şu soruyu sorduruyor: Ergenekon sanıkları TSK tarafından kollanıyor mu? Poyrazköy´deki kazılarda ortaya çıkarılan cephaneler için ´Anlamıyorum boş lav silahını kim gömer?.. Bu silahlar sadece TSK için üretilmiyor polise de veriliyor..´ diyerek makamından beklenmeyecek bir komploculukla gömme işini polisin yapmış olabileceği imasında bulunan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, kendi mensubu Binbaşı Fikret Emek ve Yarbay Mustafa Dönmez´de ele geçirilen çok sayıdaki cephaneler için sessiz kalmayı tercih etmişti. En üst sorumlusu olduğu TSK´dan silah çalınmasına engel olamayan Başbuğ´un kafaları karıştırarak dikkatleri başka yerlere çekme çabası ne derece dürüst ve yapıcı?.. TSK´dan silah çalınması olayı gerçekten de Başbuğ´un dediği gibi bir namus meselesi ise o taktirde Başbuğ´un bu namusu çiğneyen Fikret Emek´e askeri mahkeme tarafından verilen cezanın kamu vicdanını tatmin edip etmediğini düşünmesi gerekmez mi? Yine Başbuğ´un bu namus suçunu işleyen Emek´in rütbelerinin sökülmeden nasıl ordu mensubu olarak görev yapmaya devam edebildiğini açıklaması da gerekmez mi?
Genelkurmayın Ergenekon soruşturmasına dolaylı müdahale konsepti!
Ergenekon soruşturmasından duydukları rahatsızlığı çeşitli vesilelerle gösteren askerler son olarak Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´un ağzından bu rahatsızlıklarını açıkça dile getirmişlerdi. ´Hukuka saygılıyız ama...´ diye başlayan cümlelerle soruşturmadan rahatsızlıklarını ifade eden askerler Şemdinli davasında sivil savcı Ferhat Sarıkaya´yı kamu kurumlarında dahi çalışmasına yasak koydurarak meslekten attırmış, sanıklara ağır cezalar veren Van mahkemesinin sivil üyelerinin tümünü ise sürgüne göndertmiş, davayı da askeri mahkemeye aldırarak ilk duruşmada ´iyi çocuklar´ dedikleri asker sanıkları tahliye ettirmişti. Yargıya bu denli açıktan müdahale eden askerlerin Ergenekon soruşturma sürecindeki tavrı da farklı olmadı. Ergenekon tutuklusu olarak cezaevinde bulunan generallerin TSK adına resmi olarak ziyaret edilmesi, kamuoyunda bir meydan okuma ve soruşturmanın daha yukarılara tırmanmaması gerektiğini hatırlatan bir mesaj olarak algılanmıştı. Soruşturma dalgalarından birinde gözaltına alınmak istenen Yarbay Mustafa Dönmez´in askerlerce polislerden kaçırılıp haftalar sonra sivil savcılara teslim edilmesi de dikkatlerden kaçmamıştı. Çarpıcı bir başka örnek de Perinçek´in İşçi Partisi´nin TSK içine sızmak için örgütlemeye çalıştığı çok gizli ´Karargah Evleri´ yapılanmasının soruşturulmasında ortaya çıktı. Yapılanmayı ortaya çıkaran MİT´in durumu birkaç yıl önce TSK´ya bildirip soruşturma yapılmasını istediğini öğrenen Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, TSK´ya başvurup soruşturmanın ne durumda olduğunu sorunca, o ana kadar askerlerce bir soruşturmanın yürütülmemiş olduğunu ve yeni başlatıldığını öğrenmişti. O andan itibaren ´Karargah Evleri´ soruşturmasının askerlerce yürütülen TSK ayağında yaşanan çok sayıdaki garip gelişmeler soruşturmanın askeri savcılarca yürütülüyormuş görüntüsü altında savsaklandığı izlenimini veriyor.
27 Nisan bildirisi ve benzer açıklamalarla Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tavrını doğrudan belli eden Genelkurmay´ın, toplumun büyük tepkisini alması üzerine konsept değişikliğine gittiği anlaşılıyor. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan emekli generaller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon, Kandıra Askeri Cezaevinde Genelkurmay adına resmi olarak Korgeneral Galip Mendi tarafından ziyaret edilmiş ve ziyaretin sanıklara moral destek amacıyla yapıldığı açıklanmıştı. Ergenekon´un TSK´ya sızmak için örgütlemeye çalıştığı ´Karargah Evleri´ oluşumunu soruştururken askerlerin dikkat çeken savsaklama gayreti, Yarbay Mustafa Dönmez´in sivil yargıdan uzak tutulma girişimleri ve daha birçok örneklerle Genelkurmay´ın açıkça müdahale edemediği Ergenekon ve diğer soruşturmalara bu şekilde dolaylı yollardan etki etmeye çalıştığı görülüyor.
(12 Ağustos 2009, 10:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Askerlerin soruşturmalara müdahalesi
Şemdinli Davası´nın askerlerce örtbas edilmesi
Karargah Evleri soruşturmasını yürüten askeri savcılara sahte evrak suçlaması
Karargah Evleri soruşturmasının askerlerce savsaklanması
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi konulu manşetlerimiz