FORUM - SORU MESAJI

Bulunduğunuz bölüm: TARTIŞMA FORUMU > Muhtıralar ve darbeler nasıl önlenir? > Muhtıralar ve darbeler nasıl önlenir?

Bölümü Açan: Abdullah Harun, aharun@gmx.net
Tarih           : 3 Mayıs 2007, Perşembe 03:12

Başlık          : Muhtıralar ve darbeler nasıl önlenir?
Açıklama      : Alelacele ve genelkurmay başkanına bile emrivaki yapılarak web sitesinden gerekçeleri temelsiz ve dayanaktan yoksun olduğu anlaşılan olaylara dayandırılan bir muhtıra verilmesi orduyu lekeledi, ciddiyetini azalttı. Piyasaları sarstı. Her on yılda bir darbe-muhtıra yaşamak zorunda mıyız? Bunları önlemenin yolları var mı ve ne olabilir?


Bu bölüme mesaj yolla-


CEVAP MESAJLARI

Milli Irade,
26 Eylül 2007, Çarşamba 08:09

Vtandas oyunu darbeyi onlemek icin verdi Oyleyse bu hukumet demokrasiden yana ne sartla olursa olsun darbecilere eman vermemelidir. Kesinlikle onlenmeli ve demokrasi platformlarini bu konuda seferber etmelidir! Bu milleti demokrasiden baska gidecegi yer yok. Milletimiz ordudan ordu gibi davranmasini ve demokrasi katliyami yapmamasini bekliyor, baska sey degil!

Hasan Cemal, Kontrgerilla'nın ana stratejisi: Gerilim !
26 Eylül 2007, Çarşamba 07:59

Kontrgerilla'nın ana stratejisi: Gerilim ve sonra darbe! Türkiye'yi geriyorsunuz! İrtica çığlıkları ne yazık ki Türkiye'yi kutuplaştırıyor, cepheleştiriyor. Bundan iyilik çıkmaz. Bundan istikrar çıkmaz. Manşetlerde ve köşelerde patlayan irtica çığlıklarıyla bu ülke karışabilir. Korku tacirliği, sivil anayasa ve demokrasi konusunda da hedef şaşırtır. "Laiklik elden gidiyor" avazeleriyle Türkiye'yi çatışmaya götürürsünüz. Bu ülkeye yazık olur. Bakın, kimileri köşelerinden açık açık, "22 Temmuz'da seçim sandığından ortaçağ çıkmıştır" deyip askere darbe çağrısı yapıyor. Bu gibileri lafı hiç döndürüp dolaştırmıyorlar. Tıpkı 2003-2004 darbe tertipleri dönemindeki gibi, Türkiye'nin demokrasiye hazır olmadığını, demokrasiye erken geçtiğini, bu yüzden 1950'den beri Türkiye'nin karşı devrim süreci yaşadığını, bunun için bir mıntıka temizliği daha gerektiğini savunuyorlar.( http://www.milliyet.com.tr/2007/09/26/yazar/cemal.html)

Yusuf ALPTEKİN (6/27/2007 1:07:27 PM ), Siyasi İrade Devlet Tecrübesi
21 Eylül 2007, Cuma 05:37

MİLLETİ YÖNETMEYE TALİP SİYASİLERİN İÇİNDEN KAÇI DEVLET TEŞKİLATINI MGK YI, MGSB Nİ, MİLLİ GÜÇ TOP YEKÜN MİİLİ MUKAVEMET ÖZEL HARP DERİN DEVLET İSTİHBARİ BİLGİ VE TECRÜBESİNE SAHİP. HÜKÜMET OLDUKLARINDA EMRİNDEKİ KURUM VE KADROLARA EMİR VERECEK YANILMAYACAK, YANILTILMAYACAK BİLGİ TECRÜBE BASİRETE SAHİPLER Mİ? YA DEVLET İÇİNDEKİ KİLİT KADROLARDA ÇALIŞAN DUBL AJANLARA NE DEMELİ? YA VATAN MİLLET BAYRAK DEYİP KENDİ İÇLERİNDE PASTA KAVGASINA TUTUŞANLARA!! DEVLETİN PARASI İLE İSTİHBARAT AMAÇLI KURULAN ŞİRKETLERİ BOŞALTIP KENDİ KESELERİNİ DOLDURAN VATANSEVERLERE NE DEMELİ? MİLLET BUNLARIN NE KADARINI BİLİYOR. MİLLET KISIR DÖNGÜ İÇİNDE EKMEĞİNİ EVİNİ İŞİNİ BUGÜNÜNÜ DÜŞÜNÜYOR. MİLLETİN BAŞINI KALDIRTMADILAR İLERİYİ GÖRMNESİNE FIRSAT VERDİRMEDİLER. DARBE OLMASINI İSTEMİYORSAK MİLLİ BİRLİK VE MUTABAKAT İÇİNDE OLMAK ZORUNDAYIZ. MİLLET FAKR-Ü ZARURET İÇİNDEDİR, MİLLETİN İİNDE BULUNDUĞU DURUMDAN YİNE MİLLETİN AZİM VE İRADESİ İLE ÇIKILACAKTIR.

Hasan Cemal,
21 Eylül 2007, Cuma 05:31

Abdurrahman Dilipak: "Aba altından sopa gösterip darbe iması yapıyorlar. İrticai bir darbe tehdidinden yola çıkıp, onlardan önce siz ne yapacaksanız yapın demeye getiriyorlar.. Akıllarınca zinde kuvvetleri harekete geçirecekler. Hep öyle oldu ya. Ama herkesin gördüğü bir gerçek var: Darbe şartları yok. Bir darbe girişimi bastırılır, bastırılamasa bile başarı şansı sıfır ve bu işe kalkışanlar bu kez ağır bir şekilde cezalandırılır.. Darbe olursa ne olacak? Yine malum taşaronluklar, imtiyazlı vurgunlar gündeme gelecek.. Borçlar bir şekilde buharlaşacak akıllarınca." (http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=269824 adresinden alıntıdır)

servet mağden,
18 Eylül 2007, Salı 08:58

KAPA ÇENENI OZKOK darbe de olacaksa olsun yeter bu kadar korku ınceldıği yerden kopsun

Recep Taşkın,
14 Haziran 2007, Perşembe 04:22

"AK Parti'nin içinde bulunduğumuz tarihi koşullarda silkinmek ve yeniden muktedir olmaya çalışmaktan başka çaresi yok. Aslında Türkiye'nin de başka çaresi yok." şeklinde özetlenebilecek Gülay Göktürk'ün Bugün gazetesindeki yazısından aşağıdaki bölümü buraya alıntılamak istedim.(http://www.bugun.com.tr/haberler/140607/p54070y138.asp): "... Her şey yolunda gidiyormuş gibi davranmanın, "kol kırılır yen içinde kalır" tutumunun şimdiye kadar hiçbir iktidara bir faydası olmadı. Yönetenlerin, böyle zor zamanlarda yapmaları gereken ilk iş, içinde bulundukları çetin koşulları toplumla paylaşmaktır. Böylesine büyük krizler ancak büyük kitlelerin desteğiyle atlatılabilir. Ak Parti içinde bulunduğu kuşatmayı ve bu kuşatmanın amacını ne yapıp edip halka anlatmalıdır. Bu, şu ana kadar tek taraflı olarak yürütülen psikolojik harekatı püskürtmek için atılacak ilk adımdır. Ama bu kadarı yetmez. Halk aynı zamanda karşısında ne yapacağını bilen, iktidar olduğunun bilincinde, kararlı yöneticiler ister. Hükümet seçimleri izleyen birkaç yılda, AB uyum sürecinde büyük reformlar yaparken, geleneksel Kıbrıs politikasında köklü değişikliklere imza atarken böyle bir iktidardı, o yüzden de toplumun her kesiminden geniş destek aldı. Ama Şemdinli Olayı ile birlikte süreç tersine işlemeye başladı. Hükümet, o tarihte verdiği vahim tavizlerden itibaren siyasetin kontrolünü kaybetme, deyim yerindeyse iktidarsızlaşma sürecine girdi. 27 Nisan tarihinden bu yana da bu süreç hızlanarak sürüyor. Artık, Genelkurmay'ın 8 Haziran tarihli bildirisinin vahim bir hukuk ihlali olduğunu bile ifade edemeyen bir hükümetle karşı karşıyayız. Ve bu pasifizm demokrasi dışı müdahaleleri cesaretlendirmekten başka bir işe yaramıyor. Susmak, sineye çekmek, üstüne alınmamak, geçiştirmek çözüm değil. AK Parti'nin içinde bulunduğumuz tarihi koşullarda silkinmek ve yeniden muktedir olmaya çalışmaktan başka çaresi yok. Aslında Türkiye'nin de başka çaresi yok."

Recep Taşkın,
29 Mayıs 2007, Salı 03:35

Onu durduracak tek şey ona meydan okumaktır. ‘Demokrasi ve siyasetten taviz vermiyoruz, kolaysa darbe yapın’ diyerek onu sıkıştırmaktır.
Gazeteci yazar Ali Bayramoğlu'yla Star gazetesinin röpörtajından: ... Krizin bitmesinin şartı Çankaya’ya rejimin istediği gibi birinin çıkması mıdır? "Hayır. Bu bir darbe sürecidir. Askeri mekanizma, artık sadece askeri vesayet sisteminin tahkimiyle yetinmeyecek, AK Parti’nin siyaseten marjinalleşmesini hedefleyen bir dönemi kendince başlatacak, ki başlattığını düşünüyorum. İnanılmaz derece militarist ve baskıcı bir söylem var ortada. Seçimlere doğru yayılmaya çalışılan ruh hali şudur: ‘AK Parti iktidar olmazsa darbe olmaz, bu Türkiye’yi sıkıştığı yerden kurtarır’. Bu ne demek? Seçimlerin dizayn edilmesi, seçmenin korkutulmaya çalışılması, seçmen kutuplaşmalarının yaşanması demek... Bunlar olağanüstü bir seçim süreci yaşayacağımızı gösteriyor." DARBE BİR BLÖF MÜ? Bu dizayn işler ve seçimlerden askerin istediği tablo çıkarsa ne olur? "28 Şubat’ta başlayan militarist model biraz daha derinleşecektir. İstenilen tablo çıkmazsa da krizin devam etme ihtimali vardır. Dolayısıyla askeri mekanizma tetiklendiğinde durmuyor." Onu ne durdurabilir? "Onu durduracak tek şey ona meydan okumaktır. ‘Demokrasi ve siyasetten taviz vermiyoruz, kolaysa darbe yapın’ diyerek onu sıkıştırmaktır." (http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=121914)

Abdullah Harun,
21 Mayıs 2007, Pazartesi 03:00

Haddimizi biliyoruz ve o yüzden bu forumu açtık. Hakaret içermeyen ve konuyla ilgili lehte aleyhte her görüşü burada yayınlamaya devam edeceğiz.

okan m.i.tanır-ist,
20 Mayıs 2007, Pazar 16:08

herkes bu ülkede haddini bilecek,..

E. Y.,
8 Mayıs 2007, Salı 04:16

Öncelikle çok ilginç buldum sitenizi, geniş ve doyurucu içerikli. Darbe konusuna gelince, herhangi bir fiili darbe durumunda fiili bir direniş darbecilerin planlarını bozabilir. Yani iletişim kaynakları çoğaldı. Ulusal basın haberlerde vermese bile cnn ve benzer yabancı kanallardan direniş haberleri artık öğrenilebilir. Bir yerde bir fiili direniş örneğin darbeci askerlerle silahlı çatışma hatta bir kurşun sıkma bile olsa darbeyi başarısızlığa sürükleyebilir. Bence darbe yapacakları en çok korkutan unsur bu. Sitedeki forumunuzun çeşitli yerlerinde bahsedilen işte Romanya, Kırgizistan ve benzeri ülkelerdeki direnişlerin başarıya ulaşmış olması darbecileri tedirgin ediyor bana göre. Halkın bu şekildeki silahlı karşı koyuşu suç değildir. Çünkü anayasayı korumuş oluyorlar. Darbe yapmak asıl suçtur. Bunlara karşı silahla karşı koymak, ki silahsız bence zor, ülkeyi ve anayasayı korumaktır. Bu yüzden kahramanlıktır bile. Tıpkı gazeteci Hasan Tahsin gibi ilk kurşunları sıkmak gerekebilir.

Tarık Karadağlı - Habervakit.com, tarikkaradagli@hotmail.com
3 Mayıs 2007, Perşembe 03:23

'CUNTA' bitsin istiyorsanız?
'Hemen ilk iş, vatani görevini yapmakta olan rütbeli rütbesiz evladlarınızı, yeğenlerinizi, kuzenlerinizi tanıdığınız kim varsa telefonla arıyor yada mektup yazarak hakikatleri ve anayasal hukukun gerçeklerini onlara anlatıyorsunuz! Geç kalmayın!' İşte görüyorsunuz! An be an şahid oluyorsunuz! Ülkemizde siyasi irade iktidar olabiliyor ama ‘CUNTA’ asla Muktedir olmasına fırsat vermiyor! Bu cuntadan nasıl ve ne zaman kurtulacağız? Herkes bu soruyu tartışıyor, fikir üretiyor! Yazarımız T. Karadağlı son yazısında 'uygulamalı' olarak yaptığı darbe önleme yöntemini anlatıyor! İşte Darbeleri önleme metodu:
Darbeleri Nasıl Önleriz?Ertesi gün sabah.. 28 Nisan Cumartesi! Sabaha kadar yayınlanan haberleri, canlı yayınlara katılan gazetecileri, internet sitelerini takipten bi-tap haldeyim.. Sinirlerim çok bozuk! Dün gece, Cuma 27 Nisan gece yarısı, dört ay sonra emekliliği kesinleşen bir orgeneral tarafından, bazı gazetecilerin katkısı ile aynı akşam apar topar hazırlanarak Gn. Kur. Bşk.nının tam onayı alınmadan web sayfasına konulan, 2004’ten kalma bastırılmış kursağındaki ‘darbe’ hevesini ayyuka çıkaran gelişmeyi sindirmeye çalışıyorum!! Zat-ı darbeci Orgeneral’in, önce bazı basın yayın organlarına böyle bir açıklama yapılacağı konusunda haber verdiğini ve yazı G. Kurmay’ın sitesinde yayınlandıktan sonra da Org. Büyükanıt’ı telefonla usulen bilgilendirdiğini öğreniyorum.. Ardından bizim habervakti.com’un ‘TEKNO DARBE’YE TEKNO DEŞİFRE’ tesbitleriyle birlikte, darbeyi analiz eden haberleri aldığım bilgileri doğruluyor.... Bir çok kişi sus-pus olmuş! Bir kaç aslan parçası gazeteci hariç!! MUHTIRA’nın hemen ertesi sabahı Özgür Der’le birlikte bazı sivil toplum örgütlerinin yürüyüş haberi biraz gerginliğimi hafifletiyor.. Her şeye rağmen bir şeyler yapanlar var Allah’tan.. Ya ben! Ben ne yapacağım? Öğleden sonra! Aldım telefonu elime! Biri Diyarbakır, diğeri Ankara’da vatani görevlerini subay olarak yapan aslan parçası iki yeğenimi aradım! Her ikisine de özetle yazabileceğim şu sözleri söyledim: ‘Yeğenim! Şu an vatani görevini yaptığın aziz ülkemizin şerefli ordusu içeriden, millet düşmanları tarafından kısmen kontrol altına alınmıştır.. G.Kurmay bünyesinde, Genel Kurmay Başkanımızı da aşarak bir MUHTIRA yayınlandılar!! Annenin, babanın selamı var! Duaları senin ve silah arkadaşlarının üzerinde.. Sen ve arkadaşlarına eğer ola ki, CUNTA ile işbirliği içine girmiş komutanlarınız; Silahını millete ve meclise çevir, milleti ve vekilini darp et, tutukla, vur, sorgula diye emrederse bil ki; Darbe ANAYASAL SUÇTUR! Bu emri veren üst düzey komutanda olsa, emri dinleme! Çünkü emir kanunsuzdur! Kanuna, anayasaya aykırıdır! Anayasal Düzeni Silah zoruyla değiştirmenin cezası eskiden idam dı! Şimdi ağırlaştırılmış müebbet hapis!! Kanunsuz emri dinlemek de suçtur! Anan, baban ve millet sana hakkını helal etmez! Anan seni milletine ve O’nun iradesine silah çek, kurşun sık diye askere yollamadı’ Kabilinde konuştum.. Bana özetle dediler ki; ‘Allah’tan hafta sonuna denk geldi! Çarşı iznine çıktığımızda olayı daha net öğrendik.. Son 10 gündür genel, 3 gündür de olağanüstü bir durum olduğunun farkındaydık! Vatan emin ellerdedir.. Komutanlarımız vatana ve millete bağlılıktan asla ödün verecek askerler değildir. Mehmetçik olarak hepimiz en alt kademesinden, en üst düzeyde askerine kadar milletin emrindeyiz! Ayağımızda ki postallar, sırtımızdaki atletler, ellerimizde ki silahlar milletindir! Birileri fırsat bulur da uyarıda bulunduğunuz olaylar Allah Korusun vuk’u bulursa bilsinler ki, Emir onlardaysa, silah bizdedir..’ Rahatlamıştım! Sonra aklıma, her 10 yılda bir cunta darbesiyle boğuşan bir millet olarak DARBELERİ NASIL ÖNLERİZ sorusu geldi!! İşte bu! Az önce benim yaptığım şey! Eğer her anne ve baba, 15 yaşından itibaren evladlarına bu nasihatleri verse! Mehmetçik askere gitmeden bilinçlense! Olası cunta hareketleri ve darbeler ülkemizde mutlaka önlenebilir... Haydi öyleyse! Anneler, babalar, gurbet diyarda yaşayan çilekeş gurbetçi, acil olarak askerdeki rütbeli, rütbesiz evlatlarınızı, kuzenleriniz, yeğenlerinizi, aslan parçalarını arayınız.. Onlara ülkemizin içinde olduğu durumu anlatınız ve konuşunuz! Vatan onlara emanet! Onlar kadar siz de sorumlusunuz!! Haydi sarılın telefonlara ve ilk fırsatta anlatın bu gerçekleri!! HABERVAKTİ.COM SİTEMİZİN YAYIN YÖNETİMİNİN DE DEDİĞİ GİBİ, "SÖZKONUSU VATAN VE MİLLETİN SELAMETİYSE GERİSİ TEFERRUATTIR"
TARIK KARADAĞLI - tarikkaradagli@hotmail.com