Tam
EskidenYeniye
 
İSTEDİĞİNİZ MANŞETLER..         "byoztemy" için arama sonuçları    (Toplam 29 sonuç)          


Balyoz temyizinde 9. duruşma

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz 9. duruşması saat 9.00´da başladı. Duruşmada sanık avukatları savunmalarını yapmaya devam ediyor. 117 avukattan 40´ı önceki duruşmalarda savunmalarını tamamlamıştı. 41´inci avukat olarak Ali Fahir Kayacan, Perşembe günü yarım kalan savunmasına bugün devam ediyor. Balyoz planının cebir ve şiddet içermediğini, darbenin de fiilen gerçekleşmediğini savunan Kayacan, Mısır´daki olayları örnek gösterdi. Kayacan, bu gerekçeyle Balyoz davasına bakan mahkeme heyetini eleştirirken, ´Tebliğnamede, ´gerçekleştirilen eylemlerin tehlike yaratması yeterlidir´ diye görüş bildiren Yargıtay Başsavcısına da tepki gösterdi.

29.07.2013 11:11 Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu tarihi Balyoz davasının 9. temyiz duruşması bu sabah 09.00´da Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde başladı. Duruşmaya sanık avukatları ile aileleri katıldı.

Önceki duruşmalarda müvekkilleri olan sanıklar adına savunma yapan 117 avukattan 40´ının savunması tamamlanmıştı. 41´inci avukat olarak Ali Fahir Kayacan, Perşembe günü yarım kalan savunmasına bugün devam ediyor. Savunmalarda süre kısıtlaması bulunmuyor. Bazı avukatların savunması 10 dakika sürerken kimisinin ise saatlerce sürebiliyor.

18 SANIĞIN AVUKATI ALİ FAHİR KAYACAN´IN SAVUNMASI

Duruşmada ilk olarak Perşembe günkü duruşmada savunması yarım kalan ve Mehmet Cem Çağlar, Korcan Pulatsü, Hüseyin Çınar, Ahmet Erdem, Bülent Günçal, İsmail Taş, Ziya Güler, Beyazıt Karataş, Turgut Atman, Nedim Güngör Kurubaş, Mustafa Erhan Pamuk, Mehmet Erkorkmaz, Mehmet Eldem, Cenk Hatunoğlu, Mustafa Haluk Baybaş, Rıdvan Ulugüler, Sefer Kurnaz ve Berna Dönmez gibi 18 sanığın avukatı olan Ali Fahir Kayacan geldi ve savunmasına devam etmeye başladı.

´DARBECİLER, HALK VE POLİS TARAFINDAN YENİLSE, DARBE SUÇU O ZAMAN SÖZ KONUSU OLUR!´

Avukat Kayacan, Fethullah Gülen´in davasının cebir ve şiddet içermediği için Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde beraat kararı verildiğini anımsatarak, ?Devlete karşı işlenen suçlarda cebir ve şiddet ön plandadır. Dairenizin Muhammet Metin Kaplan ve Fethullah Gülen kararı var. Gülen kararında ´suç gerçekleşmiş olsa dahi 147. madde uygulanamaz, çünkü cebir ve şiddet yok´ deniliyor. Balyoz Davası´nda cebir ve şiddet içermediği gibi fiil de yok? dedi. Mısır´daki askeri darbeye atıfta bulunan Kayacan, ?Mısır´ın içinde olduğu durumu düşünün. Mursi´nin taraftarları ve polis gücü karşı koysa Silahlı Kuvvetler de Mısır´da yenilseydi ve tutuklansalardı, o anda icra tamamlanmış olurdu. Ancak Türkiye´de böyle bir durum söz konusu değil? değerlendirmesinde bulundu. Davanın, eksik teşebbüs olarak ileride nasıl olsa cebir ve şiddet olacak görüşü ile hazırlandığını savunan Kayacan, hoyrat bir hukuk anlayışının uygulandığını belirtti. Kayacan, ?Tebliğnamede, ´gerçekleştirilen eylemlerin tehlike yaratması yeterlidir? deniliyor. Hangi eylem?.. Planlar eylem olarak kabul ediliyor? değerlendirmesinde bulundu.

Yargılanan sanıkların orgeneral olmasının hukuk devleti açısından hiçbir şey ifade etmeyeceğini söyleyen Karacan, ´Türkiye´de ilk defa bir darbe yargılanıyor, askeri vesayet kırılıyor´ gibi anlama gelecek ifadelerle cezaların şahsiliği ilkesinin bir kenara atılamayacağını, bu tür yaklaşımların çağdaş yaklaşımlar olmadığını ifade etti. Kayacan, ?Türk yargısı neden Türk Silahlı Kuvvetleri´nin hiç bir şeyine itibar etmiyor, iki polisin yazdığı tespit tutanağına itibar ediyor. Kimin bu Silahlı Kuvvetler? Genelkurmay bilgi gönderiyor, Hava Kuvvetleri rapor gönderiyor ama mahkeme itibar etmiyor. Planlarda ´Yunanistan´la it dalaşı´ deniliyor. Soruyoruz Hava Kuvvetlerine uçuşlar artı mı diye, azaldığına ilişkin belge geliyor ancak mahkeme kabul etmiyor. Mahkeme hiçbir şeye itibar etmiyor veya etmek mi istemiyor?? dedi.

Cengiz Köylü´nün suç tarihinde Hava Harp Akademisi´nde öğretim elemanı olduğunu 3 dijital veride adının geçtiği için 16 yıl hapis cezası verildiğini belirten Kayacan, ?Suç belgeleri 24 Ocak 2003´te oluşturulmuş deniliyor. Bir insan aynı gün aynı saat aynı dakika, aynı saniyede, 3 tane veri oluşturuyor. Allah´ın hikmeti mi diyeceğiz buna, hukukta böyle bir şey olamaz? dedi. Müvekkilinin belgenin kaydedildiği tarihte Akademi dışında ?Konkarsu Gezisi?nde olduğunu ve söz konusu gezinin 20-28 Ocak 2003 tarihleri arasında gerçekleştirildiğini anlatan Kayacan, müvekkilinin bu belgeleri oluşturmasının hem fiziken hem de teknik olarak mümkün olmadığını savundu.

Sanık Bülent Karataş hakkındaki dijital veride 7 Mart 2003 tarihinde yazılan bir yazıya yanıt vermekle suçlandığını ifade eden Kayacan, ?Turgut Atman´ın ne yazacağı tam belli olmadan Karataş önceden sezmiş ve 7 Mart´taki yazıya 6 Mart´ta cevap vermiştir. Böyle bir şey olabilir mi?? dedi.

-Mahkeme başkanından tekrar uyarısı-

Kayacan´ın, sanıklarla ilgili delillerin sahteliğiyle ilgili açıklamaları sırasında Başkan Ekrem Ertuğrul, araya girerek, iki haftadır bu konulara açıklık getirilmeye çalışıldığını belirtti. Ertuğrul, şunları söyledi: (Niye savunma bölündü, ikaz geldi) demeyin. Tüm samimi duygularımla şunu belirtmek istiyorum; mahkemenin mahkumiyet hükmüne dayanak yaptığı delillerdeki değişiklikler, iddialar birbirine benziyor. Nüans farklılıkları var, detayda farklılıklar var. Siz genel konularda farklı bir açılım yaptınız. Bu da güzel. Bundan sonra sanıklara geçtiğinizde şöyle bir yöntem izlenebilir mi? Benzer hatalar burada da yapılmıştır, mahkeme kararı ortaya koyduk, tartışıyoruz. Sizler bu iddialarınızı ortaya döküyorsunuz. Nüans farkları var. Bu delillerin sonradan oynandığı, değiştirildiği iddiaları, hala bunları dinliyoruz. Basın mensupları, izleyiciler de buna vakıflar. Gönderme yapsak acaba olur mu? Biz de size dikkatimizi sürdürüyoruz hala devam ediyoruz. Bu yönde savunma geliştirirseniz iyi olur.

Ertuğrul´un sözlerini ardından savunmasına devam eden Kayacan, yerel mahkemenin niyet okuyuculuğu ile karar verdiğini savunarak, hazırlanan belgelerle tasfiye operasyonunun gerçekleştirilmek istendiğini ileri sürdü.

Ceza hukukunda delillerin bardaktaki süt gibi ak olması gerektiğini, en ufak bir griliğin delilin bütünlüğünü bozacağını, ancak Balyoz Planı Davası´nda delillerin kapkara olduğunu söyleyen Kayacan, müvekkilinin adının hem muteber personel listesinde hem de ilişiği kesilecekler listesinde geçtiğini, bu durumun da çelişkili olduğunu anlattı.

Kayacan, müvekkili Hüseyin Çınar´ın cezaevinden gönderdiği mektubu okudu. Kayacan, Çınar´ın mektubunda ?Sayın hakimler dava kapsamında 2 yıldır cezaevindeyim. Suçsuzluğuma yönelik çığlığımı sizlere duyurmaya çalıştım. Ancak başaramadım. Artık tabiri caiz ise artık köprüden önce son çıkıştayız. Burada da suçsuz olduğuma dair çığlımı duymazsanız işlemediğim bir suç için yıllarca ceza alacağım. Benim, eşimin çocuğumun hayatı karardı. Hayatımız baş aşağı gitmeye devam ediyor. Suçsuzum, adaleti tecelli ettirecek olan sizlerden karar bekliyorum. Ne benim, ne eşimin ne de oğlumun hayatını karartmayın? diye yazdığını aktardı.

Korcan Pulatsü´nün ve Ziya Güler´in tutuklanmamaları durumunda Hava Kuvvetleri Komutanı olacak kalitede komutanlar olduğunu ve orgenerallik rütbesine terfi edeceklerini, ancak tasfiye edildiklerini söyleyen Kayacan, ?Şura´dan birkaç gün önce ifadeye çağrıldılar, sonra tutuklandılar ve ordudan ayrıldılar. Bir tane kaldı, Rıdvan Ulugüler. 3, 4 gün sonra Şura toplanacak, o da orada gidecek ve Hava Kuvvetlerinde operasyon tamamlanmış olacak? ifadelerini kullandı.

Avukat Kayacan, 19 müvekkilinin 16´sının havacı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: Bütün bunları gördükten sonra elinizi vicdanınıza koyup, manevi inancımızla baş başa kalarak gönül rahatlığıyla bunu ´evet Korcan Platsü düzenlemiştir, 18 sene cezayı haketmektedir´ diyebiliyorsak sözün bittiği yerdeyiz. Bunlar o uçağa kefeniyle binerler zaten. Eğer Türk yargısı bu durumda, bu kadar şüphe varken bunu diyebiliyorsa, bizler, onların aileleri ve Türk milleti,onları şehit oldu kabul ederiz, olur biter.

ÖĞLE ARASI VERİLDİ

Avukat Kayacan´ın savunmasını tamamlamasının ardından saat 12.00´de duruşmaya 13.30´a kadar öğle arası verildi.

SANIK AYTEKİN CANDEMİR´İN AVUKATI OĞUZ KAYIRAN´IN SAVUNMASI

Saat 13.30´da tekrar başlayan duruşmada kürsüye ilk olarak sanık Aytekin Candemir´in avukatı Oğuz Kayıran geldi ve savunmasını yapmaya başladı. Avukat Kayıran, ´muhbir´ Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen CD ve DVD´lerin markasının, numarasının ve hash değerlerinin alınmadığını anımsattı. Yerel Mahkemede hakimin somut delillere dayanmayan ´takdir ederek´ hükmün kurulduğunu savunan Kayıran, ?Elbette bu dava geçip gidecek ama Türk adalet sistemi bu tarz yanlışlar üzerinden kendisini geleceğe taşıyamaz? dedi. Kanuna aykırı elde edilen bulguların delil olarak kullanılamayacağını anlatan Kayıran, yüklenen suçun hukuka uygun delille tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Kayıran, Mehmet Baransu´nun 21 Ocak 2010 tarihinde savcılığa 4 DVD teslim ettiğini, 26 Ocak 2010 tarihinde ise askeri hakime verdiği beyanda teslim ettiği bu unsurların 3 DVD, 1 CD´den oluştuğunu söylediğini anlattı. Kayıran, Bu hususa bakıldığında soruşturmayı yürüten savcılar tarafından bu çelişkiler giderilmemiştir. Yerel mahkeme de bu çelişkinin giderilmesine ilişkin bir adım atmamıştır, talepler reddedilmiştir dedi.

-Avukat Kayıran: Gölcük belgelerinin çıktığı döşeme alt kısmı donanmanın bilgisayar hurdalığı-

Delillerin ortaya çıkma ve teslim edilme noktasındaki hukuka aykırılıklar bulunduğunu bu nedenle yasal delil olmadığını kaydeden Kayıran, askeri bilirkişinin raporunda, ´5 No´lu hard diskin istek ve irade dışında kötü niyetli kişilerce alındığı, Donanma Komutanlığına ait olmayan bilgisayarlarda sahtecilik amaçlı manipülasyonlara maruz kaldığı, Donanma Komutanlığı´ndaki bilgisayar hurdalığına konulduğunun´ belirtildiğini anlattı.

-Mahkeme Başkanından tekrar uyarısı-

Savunmanın mahkemenin kurucu unsuru olduğunu, iddia makamı ile eşit konumda olduklarını ifade eden Kayıran´ı Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul , ?2 hafta boyunca yapılan savunmaları mutlaka izlemişsinizdir. Söz konusu delillerin elde ediliş şekli, üzerinde yapılan yanlışlar, soruşturma ve konuşturma safahatı, avukatlar tarafından dile getirildi. Dosyada belli. Biz sadece burada sizi dinlemekle kalmıyoruz. Bunu hatırlatmak isteriz. Duruşmadan sonra bütün tuttuğumuz notları öğrencinin okulda dersleri dinledikten sonra eve gittiğinde tekrar etmesi gibi değerlendirmeye tabi tutuyoruz. Heyetimizin o algılama yeteneğine sahip olduğunu da burada bulunanların bilmesini istiyorum. Burada söylenen sözler, bütün iddialar, verilen bilgiler havaya uçup gitmiyor. 6 arkadaşımız çalışıyor dosyanın üzerinde. Savunmanın uzunluğu kısalığı önemli değil ama bir konunun birkaç kez söylenmesinin savunmaya ne kadar katkısı olacağını size bırakıyorum? değerlendirmesinde bulundu.

-Mahkeme Başkanından 2. uyarı: Suç duyurusu yaparız-

23 Mart 2002 yurt dışına çıktığını 13 Şubat 2003´te döndüğünü anlatan Kayıran, müvekkilinin adının geçtiği dijital verilerin Kasım 2002 tarihinde oluşturulduğunu belirtti. Kayıran, müvekkilinin Plan Semineri´ne katılmadığını ifade etti. Kayıran, ?Bu dava gelir geçer ama siz ceza adalet sistemimizi bu şekilde götüremeyiz. Bu ülkede her geçen gün bir hukuksuzluk ile karşılaşır olduk? dedi.

Sanık Avukatı Kayıran´ın Türk ceza yargılamasında mahkemelerin bağımsızlık ve tarafsızlık kültürüne uymadığı iddiasında bulunması üzerine Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul´dan suç duyurusu uyarısı geldi. Ertuğrul, ?Söz meclisten dışarı diyerek yaptığınız ithamlardan kurtulamazsınız. Kararı, mahkemeyi eleştirebilirsiniz ancak Türkiye Cumhuriyeti Anayasa´sıyla kurulmuş devletin yargı organları ve geneline yönelik sözlerinize devam ederseniz hakkınızda suç duyurusunda bulunacağım? uyarısında bulundu.

Bir kültürden bahsettiğini ve kimseyi hedef almadığını belirten Kayıran ise, Mecelle İlkeleri´nde yapılan hakim tanımının günümüzde olmadığını ve bu geleneğin yeterince dikkate alınmadığını iddia ederek savunmasını bitirdi.

SANIK MEHMET ALPER ŞENGEZER´İN AVUKATI HALDUN KEPEZ´İN SAVUNMASI

Avukat Kayıran´ın 45 dakika süren savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Mehmet Alper Şengezer´in avukatı Haldun Kepez geldi ve savunmasını yapmaya başladı.

SANIK YUNUS NADİ ERKUT´UN AVUKATI AHMET KESKİN´İN SAVUNMASI

Avukat Kepez´in 45 dakika süren savunmasının ardından kürsüye sanık Yunus Nadi Erkut´un avukatı Ahmet Keskin geldi ve savunmasını yapmaya başladı.

11 SANIĞIN AVUKATI AHMET KOÇ´UN SAVUNMASI

Avukat Keskin´in savunmasını 12 dakikada tamamlamasının ardından kürsüye saat 16.00´da, Süha Civan, Cüneyt Sarıkaya, Erdoğan Koçoğlu, Gürbüz Kaya, Abdullah Dalay, Hasan Fehmi Canan, Mehmet Kaya Varol, Hamdi Poyraz, Erhan Kuraner, Doğan Fatih Küçük ve Soydan Görgülü gibi 11 sanığın avukatı olan Ahmet Koç geldi ve savunmasını yapmaya başladı.

2 SANIĞIN AVUKATI YAHYA KOÇ´UN SAVUNMASI

Avukat Ahmet Koç´un 1 saat süren savunmasının ardından kürsüye sanıklar Yusuf Ziya Toker ve Mustafa Çalış´ın avukatı olan Yahya Koç geldi ve savunmasına başladı.

SANIK MEHMET AYGÜN´ÜN AVUKATI METE KUBİLAY´IN SAVUNMASI

Avukat Yahya Koç´un 1 saat 15 dakikalık savunmasının ardından kürsüye sanık Mehmet Aygün´ün avukatı Mete Kubilay geldi ve savunmasına başladı.

SANIK EMİN HAKAN ÖZBEK´İN AVUKATI HATİCE KURBAN´IN SAVUNMASI

Avukat Kubilay´ın 25 dakika süren savunmasının ardından kürsüye sanık Emin Hakan Özbek´in avukatı Hatice Kurban geldi ve savunmasına başladı.

DURUŞMA SONA ERDİ

Avukat Kurban´ın savunmasını 5 dakikada tamamlamasının ardından duruşmaya yarın sabah 09:00´a kadar ara verildi. Böylece bugün itibarıyla 117 avukattan 48´inin savunması tamamlanmış oldu.

(29 Temmuz 2013, 11:11)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz

Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın

Flaş!!! Balyoz davası bitti

Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz

Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları

BM´nin balyoz raporu çöktü

AİHM: Tutuklama ve deliller doğru

Sanıklara bir darbe de AİHM´den

Çetin Doğan´a AİHM balyozu

Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5489    yazdır/print


 

Balyoz temyizinde 8. duruşma

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz 8. duruşması saat 9.00´da başladı. Duruşmada sanık avukatları savunmalarını yapmaya devam ediyor. 117 avukattan 34´ü önceki duruşmalarda savunmalarını tamamlamıştı.

25.07.2013 09:50 Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu tarihi Balyoz davasının 8. temyiz duruşması bu sabah 09.00´da Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde başladı. Duruşmaya sanık avukatları ile aileleri katıldı. CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan da duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.

Önceki duruşmalarda müvekkilleri olan sanıklar adına savunma yapan 117 avukattan 34´ünün savunması tamamlandı. 12 sanığın avukatı olan Mahir Işıkay, dün yarım kalan savunmasına bugün devam ediyor. Savunmalarda süre kısıtlaması bulunmuyor. Bazı avukatların savunması 10 dakika sürerken kimisinin ise saatlerce sürebiliyor.

12 SANIĞIN AVUKATI MAHİR IŞIKAY SAVUNMASINA DEVAM EDİYOR

Duruşmada ilk olarak dün savunması yarım kalan ve Ali Rıza Sözen, Ali Demir, Erdinç Atik, Yusuf Kelleli, Hakan Sargın, Hüseyin Özçoban, Hüseyin Topuz, Kahraman Dikmen, Murat Özçelik, Aziz Yılmaz, Nail İlbey ve Tuncay Küçük gibi 12 sanığın avukatı Mahir Işıkay kürsüye geldi ve yarım kalan savunmasına devam etmeye başladı.

Maalesef hep dijital terörle uğraşıyoruz diyen avukat Işıkay, Yargıtay Başsavcısının müvekkileri hakkında istediği bozma talebine katıldığını, ancak gerekçelerine katılmadığını kaydetti.

Avukat Işıkay, müvekkili Ali Rıza Sözen´i savunurken Sözen´in o dönem Uzunköprü´de çalıştığını ve tamamen Yunanistan´a karşı dış tehditle görevli olduğunu söyledi. Işıkay, Uzmanlık alanı bu olduğu için Nehir geçiş rejimi ile ilgili bir projeden dolayı Rejim geçişi yapmakla suçlandı. Oysa bu TSK´nın bir projesidir. Mahkemeyi inandırmak için Kara Harp Akademisi kütüphanesinde bu kitabı çalıp mahkemeye sunmak zorunda kaldım dedi.

Avukatı Işıkay, Hüseyin Özçoban´ın adının Fatih Cami´ni bombalayacak isimler arasında yer aldığını basında gördüğünü anlattı. Özçoban´ın TSK´daki geleceği parlak subaylardan biri olduğunu belirten Işıkay, müvekkillerinin tamamının suç tarihinde Akademi´de öğrenci olduklarını belirtti. Çarşaf, Sakal isimli planların yapıldığından bahsedildiğini ancak bu planı hazırladığı iddia edilen müvekkillerinin plan seminerine çağrılmadığını anlatan Işıkay, müvekkillerinin adının geçtiği ´kritik görevde yer alacaklar´ listesinde yer alan bir kişinin ceza almadığını, bunun da gerekçesini anlayamadıklarını ifade etti.

-Genelkurmay Başkanı Necdet Özel´e suçlamalar-

Müvekkillerinin söz konusu raporları hazırladığına yönelik bir tane bile görevlendirme veya tebligat bulunmadığını ifade eden Işıkay, sözlerine şöyle devam etti: ?1. Ordu Komutanlığı doğrudan Akademiye görev veremez. Başsavcılık Akademideki bazı öğrencilere beraat istedi. O dönemde Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Akademi komutanıydı. Bu beraat taleplerinin ardından Özel´in bazı isimleri korumaya alındığı söylendi ama biz bu görüşe katılmıyoruz. Müvekkillerimin de Akademide olduğu sırada komutanları Özel´di. 11 müvekkilim için tanık olarak dinletmek istedim ancak mahkeme kabul etmedi. Akademideki komuta katının tamamı suçlu görünüyor. Hepsi sanık olmuş. Üst kademeden, ast kademeden tüm komutanların bu plandan haber var, öğrencilerin haberi var, keşifler yapılıyor, raporlar hazırlanıyor, ama Akademi Komutanı´nın haberi yok. TSK´da bir teamül vardır. Birlik komutanı, birliğin yaptığı şeyden sorumludur. Neden Akademi Komutanı´nın bu olaylardan haberi yok diye sormak istedik Özel´e. Astınız üstünüz keşifler yapacak raporlar hazırlayacak darbe planı yapacak sizin haberiniz olmayacak. Bu mantık dışıdır. Gelip ifade verseydi açığa çıkacaktı.?

-Eyüp Cami keşif planları-

Müvekkilinin Eyüp Cami´nin eylem planını yaptığına ilişkin raporda Caminin ibadethane girişinin 3 olarak yazıldığını ancak caminin iki kapısının olduğunu anlatan Işıkay, bir dijital verinin üst veri yolunda birinin isminin olmasının onun o kişi tarafından hazırlanacağı anlamına gelmediğini belirtti. ?Tamamı sahte olan dijital belgelerin değerlendirmesini heyetin takdirine bırakıyoruz? diyen Işıkay, görevlendirmede Nail İlbey´in ekip lider yardımcısı olarak görevli olduğunu, Hakan Sadık´ın ise ekip lideri olduğunu, Sadık´ın beraat ettiğini, müvekkili İlbey´in ceza aldığını ifade ederek ?Ekip lideri beraat ederken nasıl olurda ekip liderinin yardımcısı 16 yıla mahkum edilir? diye konuştu. Kahraman Dikmen´in suç tarihinde Ankara´da görevli olduğunu anlatan Avukat Işıkay, sanık Hüseyin Polatsoy´un görevli olarak keşifler yaptığı söylenen tarihten 2 ay önce Akademide öğrenime başladığını belirterek, ?Akademide nefes bile almaya vakit bulamadan keşif raporları düzenlemeye başlıyor. Bu ne kadar sağlıklı bir plan olabilir? Bu kadar kritik görevlerdeki kişilerin seminerde olmaması büyük bir çelişki. Plan seminerinde Çarşaf, Sakal ve Tırpan gibi kelimelerden bir tanesi geçmemiştir, bu kelimelere atıfta bulunulmamıştır? dedi.

Avukat Işıkay, ?Gerçekten delil yok. Yoku nasıl anlatırız bilemiyorum. Tüm dijitaller sahte. Bir sanığı kurtarmak için bu kadar belgeyi mücadele sonucu alıp sunduktan sonra ilgisi dışında bir dijital veride ismi yer aldı diye 16 yıl hapis cezası almasına almasını içimize sindiremiyoruz. Bir kelimeyle 16 yıl hapis verilmesi çok ağır? değerlendirmesinde bulundu.

-Gölcük belgelerini bulan güç onları oraya koymuş olabilir-

Bilirkişiye soru sormalarının engellendiğini ifade eden Işıkay, belgeleri Gölcük Donanma Komutanlığı´nda karoların altına bulan gücün belgeleri oraya koyma gücüne de sahip olabileceğini savundu. Müvekkili Aziz Yılmaz´ın caminin eyleme uygunluğuna ilişkin rapor hazırladığından bahsedildiğini ancak raporun dosyada yer almadığını, mahkemeden raporu sorduklarını ancak bulunamadığını, olmayan bir raporla mahkumiyet verildiğini belirten Avukat Işıkay, dijital terörle uğraştıklarını belirtti.

Müvekkili Erdinç Atik´in adının yer aldığı listedeki herkesin beraat ettiğini müvekkilinin ise sehven ceza almış olabileceğini İfade eden Işıkay, Müvekkilim Gökhan Murat Üsküdar, beni mahkemede azletti, mahkemeden takdir indirimi aldı. Müvekkillerim arasında tek takdir indirimi alan kişidir. Sonra beni aradı ´ağabey beni temyizde sen savun´ dedi. Aynı suçla suçlanan aynı pozisyondaki müvekkillerim takdir indimi almadı. Mahkemenin niyetini anlamanız için söylüyorum? diye konuştu.

-Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök´e suçlamalar-

Işıkay, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök´ün ifade vermek izin mahkemeden karar beklemesini eleştirerek şöyle konuştu: Silah arkadaşlığı bambaşka bir şeydir. Hilmi Özkök, ´mahkeme çağırırsa gelirim´ lafını söylemeseydi, gelip mahkeme salonunu kapısında bekleseydi, ´ben ifade vermeye, tanıklık yapmaya hazırım´ deseydi. Biz kimseden şefaat dilemedik. Gerçekten bir suç varsa gelsin ortaya çıksın. Ama Özkök o cesareti gösteremedi. O yürekliliği gösterseydi, ´ben buradayım dinlenmek isteniyorsa, dinlensin´ deseydi, mahkeme buna rağmen dinlemiyorsa, bu günah ve vebal mahkemeye ait olacaktı. Özkök bu günah ve vebali hayatı boyunca çekmeyecekti. Ceza alanlar belki ömürlerini yitirecekler ama günah ve vebal ile yaşamayacaklar. Özkök o delikanlılığı gösterecekti bu vebal ile yaşamayacaktı.?

-Mahkeme Başkanından avukata uyarı-

Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, somut deliller yokken kişiler hakkında aşırı, rencide edici, rahatsız edici ifadelerin kullanılmasının savunma makamına yakışmayacağını belirterek avukat Işıkay´ı uyardı ve dikkatli olmasını istedi.

Işıkay, müvekkillerinin dijital terör kurbanı olduğunu savunarak beraatlarını talep etti.

SANIK AHMET HACIOĞLU´NUN AVUKATI ZAFER İŞERİ´NİN SAVUNMASI

Avukat Mahir Işıkay´ın 2 saat süren savunmasını tamamlamasının ardından sanık Ahmet Hacıoğlu´nun avukatı Zafer İşeri savunmasına başladı.

4 SANIĞIN AVUKATI AYKANAT KAÇMAZ´IN SAVUNMASI

Avukat İşeri´nin 25 dakika süren savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye, Canatan Turgut, Kenan Yüce, Murat Dülek ve Adem Ceylan gibi 4 sanığın avukatı olan Aykanat Kaçmaz geldi ve savunmasını yapmaya başladı.

-Avukat Kaçmaz: TSK personelinin Atatürkçülüğünü araştırıp fişlemek suç değil!-

Müvekkillerinin TSK personelinin Atatürkçü mü değil mi diye araştırılmasından suçlandığını belirten Kaçmaz, müvekkillerimin iddia edilen bilgi notlarını hazırlamadığını ancak hazırlamış olsalar dahi bunu suç olmadığını söyledi. TSK´da halen kullanılan sicil belgesi hakkında mahkemeye bilgi veren Avukat Kaçmaz şunları söyledi; Bu belgenin 1. maddesinde T.C. Anayasası´nda yer alan cumhuriyetin temel niteliklerine bağlılık her sene tüm personel için tespit edilmektedir. İkinci maddesinde de anayasanın başlangıcında belirtilen cumhuriyetin temel ilkelerine bağlılık da tespit edildi deniliyor. Sicil belgesinden anlaşıldığı üzere TSK´nın tüm personeline bu açıdan değinilmiş ve not almaktadır. Eğer müvekkillerim hakkında mahkumiyet hükmü onanırsa personelin anayasada belirtilen Atatürk İlke ve İnkılapları´na bağlılığın suç olduğunu sizler tescil etmiş olacaksınız. Oysa bu eylemi gerçekleştirmiş olsalar dahi bu bir suç değildir.

Kaçmaz, bu kararın bozulacağına inandığını belirtirken de Ama artık yerel mahkemenin bu konuları aydınlatmak için yapacağı fazla bir şey olmadığından beraat kararını sizlerin vermesini istiyorum dedi.

SANIK MUHARREM SELÇUK ÜNAL´IN AVUKATI CENK SÜLEYMAN KALEM´İN SAVUNMASI

Avukat Kaçmaz´ın 15 dakika süren savunmasını tamamlamasının ardından sanık Muharrem Selçuk Ünal´ın avukatı Cenk Süleyman Kalem savunmasını yaptı.

ÖĞLE ARASI VERİLDİ

Avukat Kalem´in yarım saat süren savunmasını tamamlamasının ardından saat 12.30´da duruşmaya 13.30´a kadar öğle arası verildi.

2 SANIĞIN AVUKATI ALİ KAMBUROĞLU´NUN SAVUNMASI

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde kürsüye ilk olarak sanıklar Emin Küçükkılıç ve Halil Kalkanlı´nın avukatı Ali Kamburoğlu geldi ve savunmasına başladı. Kamburoğlu, bu yargılama sürecinin başından beri hukuk dışı sürdürülen siyasi bir dava olduğunu öne sürerek, TSK´nın bertaraf edilmesi istenmiştir. TSK´nın siyasi arenada olması kabul edilemez ama bu demokratik kurallarla çözülmesi gereken bir sorundur dedi. Yapılanın bir sivil siyasi darbe olduğunu, bunun sadece tutukluları etkilemediğini, onların tahliyesi yönünde karar veren hâkimleri de etkilediğini anlatan Kamburoğlu, savunmasını şöyle tamamladı; Tutuklamalar rehin alma anlayışıyla yapılmıştır. Tutuklamalar, siyasi tedbir veya cezanın aracı olmamalıdır. Evrensel değerlere sahip yargıçların olduğunu görmek istiyoruz.

6 SANIĞIN AVUKATI NAİM KARAKAYA´NIN SAVUNMASI

Avukat Kamburoğlu´nun 15 dakika kadar süren savunmasının ardından kürsüye Abdullah Gavremoğlu, Deniz Cora, Meftun Hıraca, Hasan Basri Aslan, Ahmet Türkmen ve Ümit Metin gibi 6 sanığın avukatı olan Naim Karakaya geldi. Savunmasına, tek karacı müvekkili olduğunu belirttiği Hasan Basri Aslan´la başlaya Karakaya, Aslan´ın sadece iki listede adı olduğu için tutuklandığını vurguladı. Karakaya, onunla birebir aynı durumda olan bir çok ismin ifadeye dahi çağırılmadığına dikkat çekti. Karakaya, bu anlamda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nın tebliğnamesinde de önemli bir hata yapıldığını, onunla aynı durumda olanlar için beraat istenirken Aslan´ın hükmünün onaylanması yönünde görüş bildirildiğini söyledi. Karakaya, yerel mahkemenin kararının bozulmasını, bozmadan sonra da yargılamanın başka bir mahkemeye gönderilmesini talep etti.

3 SANIĞIN AVUKATI ABDULLAH KAYA´NIN SAVUNMASI

Avukat Naim Karakaya´nın 1,5 saat süren savunmasının ardından saat 15.45´te kürsüye Mustafa Koç, Ahmet Tuncer ve Devrim Rehber gibi 3 sanığın avukatı olan Abdullah Kaya geldi ve savunmasına başladı. Avukat Kaya, müvekkilini savunurken iki polis memurunu tuttuğu tutanağın önce iddianame sonra karar haline geldiğini söyledi. Kendi yaş gruplarının Tommiks Teksas okuyarak büyüdüğünü o yüzden bilgisayarı anlamadıklarını belirten Kaya, Bunların, mutlaka en büyük neresiyse, bilirkişilere incelettirilmesi şart. Bizler sizler karar veremeyiz. Ha tamam yerel mahkeme karar verdi ama kanaatle karar verdi dedİ.

Müvekkili Mustafa Koç´un ekip lideri gözüken kişi için Yargıtay Başsavcılığı´nın, Suç oluşmamıştır şeklinde görüş verdiğini hatırlatan Kaya, Ekip liderine bozma isteniyorsa, ekip olmadığına inanıyorsunuz demektir. O zaman ekip ne olacak? Herhalde Mustafa Koç unutuldu diye düşünüyoruz dedi.

Avukat Kaya savcılıktaki psikolojilerini anlamaları için diğer müvekkilli Devrim Rehber´le ilgili şunları anlattı: İsmi Devrim, soyadı Rehber. Başlı başına kuşku uyandırmaya yeter. Nelerden korktuğumuza bakın. Kendisi 135 kiloydu. Hapiste 50 kilo verdi. Sağlığına da iyi geldi. Sıra tahliyesinde. Bu çocuk tutuksuzdu. Duruşmalara katılmıyordu ama cezasına indirim bile yapılmadı, suçu avukatların duruşmaya girmemesi. Silivri adliye orada, hazır bekliyor. Bize dava açarsınız gidersiniz.

Kaya´nın bu sözleri mahkeme heyetini güldürdü. Kaya son olarak; Bu davanın bozulmasını ve tahliyeleri canı gönülden bekliyoruz. Blok tutuklamaların olduğu bir davada vicdan ve hukuku çok rahatlatacaksınız dedi.

18 SANIĞIN AVUKATI ALİ FAHİR KAYACAN´IN SAVUNMASI

Avukat Abdullah Kaya´nın yarım saat kadar süren savunmasının ardından kürsüye Mehmet Cem Çağlar, Korcan Pulatsü, Hüseyin Çınar, Ahmet Erdem, Bülent Günçal, İsmail Taş, Ziya Güler, Beyazıt Karataş, Turgut Atman, Nedim Güngör Kurubaş, Mustafa Erhan Pamuk, Mehmet Erkorkmaz, Mehmet Eldem, Cenk Hatunoğlu, Mustafa Haluk Baybaş, Rıdvan Ulugüler, Sefer Kurnaz ve Berna Dönmez gibi 18 sanığın avukatı olan Ali Fahir Kayacan geldi ve savunmasına başladı.

Davaların açılmasına neden olan unsurları değerlendiren Kayacan, bunda yurt dışı ve yurt içi ayağı olan güçlerin koalisyonunun etkili olduğunu savundu. Kayacan, Bu koalisyon güçlerinin menfaatleri de her zaman örtüşmüyor ama ana hedef var. Burada örtüşüyorlar. Ana hedef TSK´yı etkisizleştirmek değil etkisizleştirmenin ötesinde adeta başının ezilmesi ve sindirilmesi. Bu da topluma ´askeri vesayeti sona erdiriyoruz´ şeklinde lanse edildi dedi.

Askerin geçmişte demokrasiye doğrudan veya dolaylı müdahaleleri nedeniyle bu söylemle yapılan bu faaliyetin toplumun belli kesimlerinde destek bulduğunu ifade eden Kayacan, bunu toplum mühendisliği olarak değerlendirdiğini söyledi.

Kayacan, dava sürecinde belli bir medya gücü kullanıldığını, yargılananlar veya soruşturmaya tabi tutulanların darbeci, onların avukatları ve ailelerinin darbe destekçileri olarak yaftalandıklarını, bunun halen sürdüğünü savundu.

Hakimin, aynı zamanda hoyrat olmaması gerektiğini dile getiren Kayacan, Bu hüküm o yönleriyle ne yazık ki çok hoyrat bir hüküm. Kastım aşağılamak anlamında değil. Çok sert değerlendirmelerle verilmiş bir hüküm. Bir ameliyat yapıyor doktor, bisturiyi 5 santim açmak yeterken 15 santim açıyor veya dikişleri kaba yapıyor. Sanıklara bakış açıları ne yazık ki hiç hoş olmadı değerlendirmesinde bulundu.

Ceza yargılamasının amacının maddi gerçeğe ulaşmak olduğunu vurgulayan Kayacan, ceza hukukunda niyet okuyuculuğun yeri olmadığını kaydetti. Kayacan, geçmişte bunun birileri tarafından birilerine yapıldığını belirterek, Şimdi de birileri birilerine yapıyor. ´Sen kesin darbe yapacaktın´ demek niyet okumaktır ifadesini kullandı.

Yargıyla ilgili toplumda hatta yargının içinde bile son yıllarda olumsuz algılamalar bulunduğunu savunan Kayacan, bütün olumsuz algılamalara rağmen Yargıtayın bütün temyiz sebeplerini ciddiyetle ele alacağına inandığını dile getirdi.

Avukat Kayacan, mutlak bozma sebeplerini 3 noktada topladığını belirterek, müvekkilerinin askeri hakim olduğunu, bu nedenle askeri yargıda yargılanmaları gerektiğini savunarak, mahkemenin görevsizliği nedeniyle hükmün bozulması gerektiğini iddia etti.

İkinci mutlak bozma sebebini, mahkeme kararıyla savunma haklarının kısıtlanması olarak ifade eden Kayacan, delillerin ortaya konulması ve tartışılması bölümlerinin atlandığını, yargılama süresince kanıt toplanmadığını savundu. Kayacan, istedikleri bilirkişi incelemelerinin yaptırılmadığını, talep ettikleri tanıkların dinlenmesinin reddedildiğini ifade ederek, Mahkemede hakimler baştan beri tarafsızlıklarını yitirmiştir iddiasında bulundu.

Mutlak bozma sebeplerinden üçüncüsünün delillerin hukuka aykırı elde edilmesi olduğunu ileri süren Kayacan, Hukuka aykırı elde edilen deliler hükme esas alınamaz. Bu, bizde ve bütün dünyada böyle. Bu, zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur esasına dayanmaktadır dedi.

Dijital verilerin delil kabul edilmesiyle ilgili eleştirilerde bulunan Kayacan, İnanın yüksek mahkeme önünde bunları söylemek durumunda bırakıldığım için rahatsızlık duyuyorum. Yoksa siz bunları çok iyi biliyorsunuz. Aslında o sayın hakimlere hitap ediyorum bunları bilmezcesine hüküm yazdıkları için ifadesini kullandı.

Ceza hukukunda mahkumiyete karar verilebilmesi için fiil ile sanık arasında illiyet bağı kurulması gerektiğini bildiren Kayacan, hiçbir zaman kanaat ve takdirin tek başına hüküm vermeye yetmeyeceğini yineledi. Kayacan, Doktor ´öyle gördüm´ deyip ilaç yazabilir ama hakim ´ben öyle gördüm´ deyip karar veremez, delile dayandırması lazım görüşünü aktardı.

Müvekkillerinden, Cengiz Köylü, Beyazıt Karataş, Mehmet Eldem, Bülent Günçal, Ziya Güler´in dijital belgelerde suç isnat edilen tarihlerde il ya da yurt dışında olduklarını belgeleriyle kanıtladıklarını anlatan Kayacan, mahkemenin bunları dikkate almadığını kaydetti.

DURUŞMA 29 TEMMUZ´A ERTELENDİ

Saat 18.30´da duruşmanın 29 Temmuz Pazartesi günü devam edilmek üzere ertelenmesine karar verildi. Duruşmanın 8. gününde 117 avukattan 40´ı savunmasını tamamladı. 41´nci avukat olarak Ali Fahir Kayacan, yarım kalan savunmasına Pazartesi günü devam edecek.

(25 Temmuz 2013, 09:50)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

BM´nin balyoz raporu çöktü

Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz

Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın

Flaş!!! Balyoz davası bitti

Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz

Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları

AİHM: Tutuklama ve deliller doğru

Sanıklara bir darbe de AİHM´den

Çetin Doğan´a AİHM balyozu

Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5484    yazdır/print


 

Balyoz temyizinde 7. duruşma

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı, 405 klasörlük Balyoz davasının temyiz 7. duruşması saat 9.00´da başladı. Duruşmada sanık avukatları savunmalarını yapmaya devam ediyor. 117 avukattan 30´u önceki duruşmalarda savunmalarını tamamlamıştı.

24.07.2013 13:06 Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu tarihi Balyoz davasının 7. temyiz duruşması bu sabah 09.00´da Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde başladı. Duruşmaya sanık avukatları ile aileleri katıldı.

Önceki duruşmalarda 361 sanıktan 92´sinin bireysel savunmaları sona erdi. Müvekkilleri olan sanıklar adına savunma yapan 117 avukattan 30´unun savunması, bugün savunmasına devam eden avukat Nevzat Güleşen hariç dün itibarıyla tamamlandı. Savunmalarda süre kısıtlaması bulunmuyor. Bazı avukatların savunması 10 dakika sürerken kimisinin ise saatlerce sürebiliyor.

SANIK AVUKATI NEVZAT GÜLEŞEN SAVUNMASINA DEVAM ETTİ

Duruşmada ilk olarak dün savunması yarım kalan ve Ahmet Dikmen, Aşkın Öztürk, Doğan Uysal, Erdinç Altıner, Fikret Güneş, Hasan Hoşgit, Haydar Mücahit Şişlioğlu, Hannan Şayan, Hüseyin Hoşgit, İsmail Taylan, Mehmet Baybars Küçükatay, Murat Özenalp, Onur Uluocak, Ökkeş Alp Kırıkkanat ve Yavuz Kılıç gibi 15 sanığın avukatı olan Nevzat Güleşen kürsüye geldi ve yarım kalan savunmasına devam etti. Avukat Güleşen, savunmasını tamamen siber saldırılar ve bilgisayar korsancılığı üzerine kurdu. Güleşen, dijital delillerin sahte olduğunu iddia etti.

Savunmasının başlangıcında (Balyoz davasında ifade veren, ancak iddialarına istinaden açılan soruşturmada delil bulunamayan, kendisini derin devletin adamı olarak tanıtan, hakkında çeşitli davalar açılan) Orhan Aykut´un iddialarını hatırlatan Güleşen; 7 iddianamenin hep dijital verilere dayandığını hatırlattı ve ?Çünkü aynı merkezde hazırlanıyor, bilirkişiler neden hep Ankara´dan, neden hep polis. Çünkü iddianameler Ankara´da hazırlanıyor, bilirkişiler de oradan çağırılıyor? dedi.

Güleşen, Yargıtay Başkanı Ali Alkan´ın duruşma öncesi hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hem de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile görüştüğünü hatırlatarak, Zımni olarak baskılar gelebilir, biz endişe ediyoruz. dedi.

-Avukat Güleşen: Yargıtay Başsavcılığı 90 günde nasıl tebliğname hazırlayabilir?-

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı´nın bu davayla ilgili hazırladığı tebliğnameyi ağır bir dille eleştiren Güleşen, toplam yarım milyon sayfa bu davanın belgelerinin incelenmesinin mümkün olmadığının vurguladı. Tebliğnamenin 11 sayfasının isimden oluştuğunu belirten Güleşen; ?buna karşılık 5300 yıllık hapis cezasına 12 sayfalık hukuki mütalaa verildi? dedi.

Tebliğnamede müvekkillerinden Doğan Uysal için beraat istendiğine dikkat çeken Güleşen şöyle devam etti: ?Polis fezlekeleri iddianame ve ek delil klasörleri diyor ki Doğan Uysal bu kanun değişikliğine en son 5 Nisan 2013´te kaydetti. İyi ki böyle bir sahtekarlığı ona yapmışlar. 15 Haziran 2005´te çıkmış ve Doğan Uysal, sözde 2003´te yazılmış bu belgede 2005´te çıkacak bir kanunu ?bu kanunun hangi resmî gazetede çıkacağını, sayısını ve 7. maddenin değişeceğini bilmiş? Uysal diyor ki ?Ben bir müneccim değilim, gerisi boş, bilirkişiye gitmeye gerek yok.? Torununuza böyle olmuş deseniz inanmaz, dedeciğim burada sahtekarlık var der. Tebliğname bari bu sahtekarlığı görseydi. Neden görmedi? Çünkü bir tek sahtekarlığın tespiti yapılsaydı tüm dosya bozulurdu. Bir bardak süte bir damla arsenik ya da siyanür koyup bunu çocuğunuza içirebilir misiniz? Bu sahtekarlığa göre bu dosyayı bozmazsanız ben üzerimden vicdan sorumluluğunu atmış olurum.?

Yine de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı´na şükranlarını sunan Güleşen şöyle devam etti; 67 kişinin beraatini isteyen savcı mahkemeye dedi ki ´sen haksız kararlar veriyorsun böylece Türk ordusunun başına geçirilen çuvalda savcı tebliğnamesiyle kocaman bir delik açıldı. Sonra ne oldu? Büyük fotoğrafı görelim.´ Seminere katılmayan havacılar, karacılar beraat ediliyor, darbenin ihalesi deniz kuvvetlerine kalıyor. Gemilerle Ankara´ya gelip mi darbe yapacaklardı, kanal Ankara projesi mi var? Ortaya çıkan bu fotoğrafla denizciler mağdur edilmeye başlandı. Bu görüş akılla dalga geçmektir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nın sadece yargılamanın nasıl yapıldığını izlemesinin 124 günü alacağını savunan Güleşen, Cumhuriyet Başsavcılığının sadece sesli ve görüntüleri izlemiş olması halinde 90 gün içinde tebliğnameyi hazırlamasının mümkün olamayacağını ileri sürdü. Denizcilerin sadece denizde manevra yapmayı bildiğini belirten Güleşen, denizcilerin Ankara´da darbe yapması görüşünün ise akıl ile dalga geçmek olduğunu iddia etti.

-Avukat Güleşen: Genelkurmay Başkanı Özel, kendi öğrencilerini kurtarıyor-

Güleşen savunmasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı´nın beraatini istediği istediği 67 kişiden 13´ünün, o zaman Kara Harp Okulu öğrencisi olduğunu ve okul komutanının da bugünkü Genelkurmay Başkanı Necdet Özel olduğunu vurgulayan Güleşen; ?Tüm Kara Harp Okulu öğrencileri için beraat istendiğine dikkat çekti. Sonra Yargıtay Başsavcısı´nın, Genelkurmay Başkanı Özel ve Başbakan´la geçtiğimiz haftalarda yaptığı görüşmelere dair haberleri slayt şeklinde sundu.

Başsavcılığın beraatını istediği 67 sanıktan 13´ünün suç tarihinde öğrenci ve kurmay subayı adayı olduğunu savunan Güleşen, o dönem Kara Harp Akademisi´nin komutanının, şu anki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel olduğunu söyledi. Özel´in komutan olduğu o tarihte orada öğrenci olup bu davada yargılanmakta olan herkes için beraat istendiğini ileri süren Güleşen, Necdet Özel´in kendi öğrencilerini bir şekilde kurtardığına yönelik dedikodular var, müvekkillerim bu dedikoduların önlenmesini istiyor. diye konuştu. Güleşen, dosyanın bozulması talebinde bulunarak müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesini talep etti.

Güleşen, savunmasında ?Gölcük´teki 5 numaralı hard diskte tozlanma yöntemiyle yapılan parmak izi tespitinde 5 gün önceki bir iz saptandı.? dedi.

Daha sonra 15 müvekkilini tek tek anlatmaya başlayan Güleşen, ?Bir belgede ?word? dosyası yerine ?world? yazılmış, böyle bir dosya tipi yok. Hani (Balyoz davasında ifade veren, ancak iddialarına istinaden açılan soruşturmada delil bulunamayan, kendisini derin devletin adamı olarak tanıtan, hakkında çeşitli davalar açılan) Orhan Aykut, 50-60 kişinin Ankara Dikmen´de çalışarak bunları hazırladı demişti ya. Bu ?world? dosya hatası İzmir´deki fuhuş ve casusluk davasında da ortaya çıktı, işte yakaladık? dedi.

Eskişehir´de bulunan flaş belleğin bulunma sürecini detaylı anlatan Güleşen, mahkeme heyetine bir CD´nin nasıl yaratıldığını uygulamalı olarak gösterdi.

Listelerde adı geçtiği halde tutuklanmayan isimler olduğunu söyleyen Güleşen, ?İlahlar onları korudu, onlara bir şey olmadı? deyince bazı üyeler gülümsedi. Güleşen, tüm sözde belgelerin aynı bilgisayarda yazıldığını söyledi.

4 SANIĞIN AVUKATI EYÜP SABRİ GÜRSOY´UN SAVUNMASI

Güleşen´in 2 saate yakın süren savunmasını tamamlamasının ardından, Faruk Oktay Memioğlu, Mehmet Kemal Gönüldaş, Mehmet Yoleri ve Abdülkadir Eryılmaz gibi 4 sanığın avukatı olan Eyüp Sabri Gürsoy savunmasına başladı. Savunmasına müvekkili sanık Mehmet Yoleri´yle başlamak istediğini belirten Gürsoy, müvekkilinin uzun yıllar terörle mücadele ettiğini, son olarak bir üsteğmenin kucağında şehit olmasının karşısında harp psikozu ve psikolojik tedavi gördüğünü, günde 5 kez insülin vurduğunu ve iki kez kalp krizi geçirdiğini söyledi. Yoleri´nin ilk ifadesine gittiğinde bu sağlık sebeplerinden tutuklanmadığını, ancak toplu tutuklamalarda tutuklandığını vurguladı ve şunları anlattı:

?Tutuklanınca Bakırköy´e gönderilmesini istedik, biz oranın tedavi merkezi olduğunu sandık. Ancak hastanenin ucunda bir cezaevine tedavi değil tecrit amaçlı götürüldü. Gittim, gördüm. Bir hücreye kapatılmış, lambası sönmüş, yemeği bir kapının altından veriliyor. Tuvalet ihtiyacını pet şişeden gideriyor. Uyuşturulmuş, tecrit edilmiş. İsyan ettim, derhal gönderilmesini istedim, ancak Haberal´ı tedavi eden doktorlar tutuklandığı için doktorlar rapor vermekten korkar oldu. Şimdi onu koğuş arkadaşları ayakta tutuyor. Eşi kanser hastası, ona bakacak kimsesi yok. Onunla şimdi Nilgün Doğan ilgileniyor. Bir aile parçalandı. Yoleri´nin görevi neydi, bu hastalıklar nedeniyle rapor alan bu yüzden tali göreve verilmiş fotofilm subaylığı gibi işi olmayan bir yerde çalışıyor. Ama iddianameye göre listeleri o hazırladı. Listelerde Rıfat Hisarcıklıoğlu´nun da adı var o zaman onun da dahil edilmesi lazım.?

Yoleri, 15. Kolordu Komutanı veya kurmay başkanı da değil, dıdısının dıdısı, kime ne görevi verecek. Emrinde çay getir diyecek postası bile yok. Belgenin altındaki imzanın ona ait olmadığını kanıtladık ama Mahkeme Heyeti imza ona ait olmasa bile vekaleten imzalatmıştır diye ceza verdi. Kim imzaladıysa bulun. Bu adalet değil, bu adil yargılama değil? dedi.

Avukat Gürsoy, Yoleri´yle ilgili şu bilgileri de aktardı: ?Kızı evlendi, düğününe gidemedi. Bunun üzerine davetiyeyi Mahkeme Heyeti´ne gönderip, benim yerime gidin kızıma babalık yapın dedi. Herhalde bunun için olsa gerek hak etmediği bu cezadan indirim dahi yapmadılar.?

Yoleri´nin hazırladığı iddia edilen belgelerde imzasının olmadığını dile getiren Gürsoy, Biri suç işlemiştir onun yerine bunu cezalandıralım. Bu adalet değildir, bu yargılama değildir ifadesini kullandı. Müvekkili Memioğlu´nun Birinci Ordu ile bağlantısı olsa da seferberlikteki görevinin Ege Ordu Komutanlığı´na destek vermek olduğunu, kendisine görev verilmesinin mümkün olmadığını savundu. Memioğlu´nun evindeki arama ve ifadesinin alınması sırasında yaşadıkları sıkıntıları anlatan Gürsoy, stresten kolon kanseri olduğunu öne sürdü. Gürsoy, Memioğlu´nun, listede isminin yazdığı ve yanına artı işareti konulduğu için suçlandığını savundu. Müvekkilinin evinde bulunan ajandalarla suçlandığını, kendisinin de ajandalarını atmadığını notlar aldığını anlatan Gürsoy, ?Müvekkilim seminere katıldı notlar aldı, bu gayet normal. Kimse seminerde söylenenleri reddetmiyor ki. Seminerde müvekkilim sunum yapmadı, söylemediklerinden dolayı nasıl suçlanıyor? Asıllar bırakılıyor yan taraftakiler suçlanıyor. Müvekkilim ajandasına, ´müdahale olmayacak herkes emir komuta zinciri içinde olacak´ diye yazmış. EMASYA Planı doğrultusunda valilikler toplumsal olaylarda Silahlı Kuvvetler´den destek talep edebilir. Bu durumda Ordu Komutanı ´her şeyin kendi bilgisi dahilinde olmasını istiyor. Kendi ordusunda ne olup bittiğini bilmek istiyor? dedi.

TSK´nın sokağa çıkıp istihbarat yapacak tek bir biriminin bile bulunmadığını belirten Gürsoy, Yoleri´nin Adapazarı´nda sokağa çıkıp insanlara sağcı mısın veya solcu musun diye sormadığını, Genelkurmay´ın istihbari bilgileri MİT´ten talep ettiğini kaydetti. Jandarma´nın ve Polisin görevi gereği istihbari bilgiler toplayabileceğini ifade eden Gürsoy, dosyada yer alan bir belgede müvekkili Yoleri´ye ait olduğu iddia edilen bir imza bulunduğunu, ancak söz konusu imzanın müvekkiline ait olmadığının emniyette kanıtlandığını ancak gerekçeli kararda yer almadığını ifade etti. Gürsoy, Mahkeme Heyeti ´imza ona ait olmasa bile vekaleten imzalatmıştır´ diye ceza verdi. Kim imzaladıysa bulun. Bu adalet değil, bu adil yargılama değil? dedi.

Gürsoy, müvekkili Mehmet Kemal Gönültaş´ın MEBS Komutanlığı´nda görev yapmadığını, 1. Ordu Komutanlığı´nda Denetleme Kurulu´nda görevli olduğunu, başsavcılığın beraat talebinde bulunduğunu, talebe katıldığını kaydetti. Jandarma Bölge Komutanı Abdulkadir Eryılmaz´in Çetin Doğan ile bir münasebetinin olmadığını, Doğan´ın duruşmada müvekkiline Diyarbakır´da görev yapması nedeniyle AK Parti Milletvekili İhsan Arslan´ı tanıyıp tanımadığını sorduğunu belirterek, ?Müvekkilim tutuklanmadığı için Doğan, Arslan ile ilgili sorular yöneltti. Eryılmaz da Arslan´ı tanımadığını onunla oturup yemek dahi yemediğini söyledi. Ordu Komutanı Bölge Komutanı´na zaten güveniyor. Güvenmediği halde nasıl destekler. Eryılmaz, Jandarma Genel Komutanlığı´na bilgilendirerek seminere katıldı? dedi.

ÖĞLE ARASI VERİLDİ

Gürsoy´un savunmasını tamamlamasının ardından 12.15´te duruşmaya 13.30´a kadar öğle arası verildi.

2 SANIĞIN AVUKATI AYŞE GÜL HANYALOĞLU´NUN SAVUNMASI

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ilk olarak, sanıklar Mustafa Aydın Gürül ve Ali Deniz Kutluk´un avukatı Ayşe Gül Hanyaloğlu savunmasını yaptı. Hanyaloğlu, savunmasında Lütfen davanın sonunu beklemeden bu gece toplanıp karar verin. Bu tutukluluklara son verin. Bu kara lekeyi temizleyelim. diye konuştu

SANIK ALİ YASİN TÜRKER´İN AVUKATI BURÇİN HEKİMOĞLU´NUN SAVUNMASI

Hanyaloğlu´nun 45 dakika süren savunmasının ardından saat 14.16´da kürsüye sanık Ali Yasin Türker´in avukatı Burçin Hekimoğlu geldi ve savunmasını yapmaya başladı.

-Mahkeme Başkanı avukatın mikrofonunu kapattırdı-

Avukat Burçin Hekimoğlu çok uzun bir süre davanın geneli hakkında konuşunca Mahkeme Başkanı müdahale etti: Bunlar defalarca anlatıldı, ben de not tuttum. Bana mı rastladı diyeceksiniz ama burada belki değindiğiniz, baştan beri dosyanın geneli üzerinde çok güzel savunmalar yapıldı. Tekrar yerine müvekkilinize geçerseniz daha iyi olur, siz bilirsiniz.

Avukat Burçin, Hiç olmazsa başlıklar halinde devam edeyim diyerek Silivri cezaevindeki şartları anlatmaya başladı. Bunun üzerine hakim, Mikrofonların sarkıtılması, sanıklarla aranıza masa konması diyerek Hekimoğlu´nun sözlerine katkıda bulundu. Bunun üzerine tüm heyet güldü.

Avukat Hekimoğlu yeniden konuşmaya başladı. Ancak konuyu yine müvekkiline getiremedi. Mahkeme heyeti Hekimoğlu´nu tekrar uyardı. Ardından tartışma yaşandı. Mahkeme Başkanı sesini sertleştirdi.

10 DAKİKA ARA

Avukat Hekimoğlu, tavrını sürdürüp teknik savunmaya geçince Mahkeme Başkanı ilk kez mikrofonu kapattırdı ve 10 dakika ara diyerek duruşmaya ara verdi.

Aradan sonra Avukat Burçin Hekimoğlu savunmasına devam etti. Hekimoğlu, müvekkilinin Ege adalarında yapılacak eylemlere ilişkin çalışma gruplarında görevlendirildiği, bazı belgeleri hazırladığı iddiasıyla cezalandırıldığını söyledi.

Yerel mahkemede yaşadıkları sıkıntıları dile getiren Hekimoğlu, mahkeme kararının yeterli gerekçeden yoksun olduğunu savundu.

Hekimoğlu, Bu planlar gerçekten bir darbe yapılmasına elverişli, yeterli de değil. Cumhurbaşkanlığı makamına ne olacak örneğin planda hiç geçmiyor. Birisi kalkıp ´Cumhurbaşkanını yakalayalım´ mı diyecek, yoksa Cumhurbaşkanı orada oturmaya devam mı edecek. İletişim, ulaştırma ile ilgili kurumlar ne olacak. Bu planlarda hiçbir açıklama yok. Ama önem gösterilen şey, bazı AVM´lerin kontrol altına alınacağı, sanki kritik nokta buymuş gibi. Bunun tamamen göstermelik olduğu ortada diye konuştu.

Yerel mahkemenin gerekçeli kararını da eleştiren Hekimoğlu, Yerel mahkemenin delilden suça gitmek yerine, suçun varlığını önkabul alarak hareket ettiği görülmektedir değerlendirmesinde bulundu.

Hekimoğlu, benzer mahiyette başka davalar da bulunduğunu belirterek, Mahkeme, mantıksızca kurulmuş başka davalardaki delilleri hükme esas alıyor. Burada bir komplo döngüsü var görüşünü savundu.

Dijital verilerin sahteliği şüphesinin sanıkların lehine değerlendirilmediğini öne süren Hekimoğlu, Yerel mahkemeye göre şüpheden sanık değil, iddia makamı faydalanmaktadır dedi.

12 SANIĞIN AVUKATI MAHİR IŞIKAY´IN SAVUNMASI

Avukat Hekimoğlu´nun savunamsını tamamlamasının ardından kürsüye, Ali Rıza Sözen, Ali Demir, Erdinç Atik, Yusuf Kelleli, Hakan Sargın, Hüseyin Özçoban, Hüseyin Topuz, Kahraman Dikmen, Murat Özçelik, Aziz Yılmaz, Nail İlbey ve Tuncay Küçük gibi 12 sanığın avukatı olan Mahir Işıkay geldi. Ancak slayt gösterimi yapacağı görülünce Mahkeme Başkanı Işıkay´a hazırlanması için 5 dakika ara verdi. Savunmasına başlayan Avukat Işıkay, Yorulduğunuzun farkındayım, ben sizi fazla yormayacağım, belki yarına sarkacak ama anlatacaklarım önemli dedi.

Işıkay bu davanın en kıdemsiz avukatı olduğunu belirterek, şunu söyledi: Aslında ben askerî hakimdim. Hakimin kötü yola düşenine avukat denir. Ben bu kötü yola 3 yıl önce düştüm, ama kötü düştüm. Bir sabah arkadaşım Hüseyin Özçoban´ın cami bombalayacağı haberini görünce bu davalara bulaştım.

Işıkay´ın bu sözleri Mahkeme Heyetini güldürdü. Araya giren Başkan, savunmanın bölünmemesi için gerekirse saat 19.00´a kadar Işıkay´ı dinleyeceklerini belirtti.

Işıkay, delillere ilişkin tespit ettikleri sahtelikleri resmi belgelerle ispatlayacağını belirtti. Plan kapsamında hazırlandığı öne sürülen belgelerdeki bazı ifadelerle ilgili resmi kurumlara yazılar yazdıklarını belirten Işıkay, bu yazılara verilen cevapları slayta yansıttı. Işıkay, belgelerde, hiç var olmayan cadde ve sokak isimlerinden, otobüs hatlarından söz edildiğini, zaman çelişkileri içeren unsurlar bulunduğunu savundu. Plan kapsamında bombalanacağı öne sürülen Fatih Camisi´ne ilişkin keşif raporunda MOBESE kayıtlarından söz edildiğini belirten Işıkay, Cami´de 2003 yılında MOBESE veya kamera sistemi olmadığına ilişkin emniyet yazılarını da slayta yansıttı. Zaman çelişkilerinin güncelleme ile açıklanmasına değinen Işıkay, Öyle güncelleme yapmışlar ki rütbelerini unutmuşlar, eski görevlerini, rütbelerini yazmışlar dedi. Müvekkili Erdinç Atik´in Fatih Camisi, Nail İlbey´in ise Eyüp Camisiyle ilgili keşif raporu hazırlamakla suçlandığını anlatan Işıkay, farklı kişiler tarafından, farklı tarihlerde hazırlandığı iddia edilen, birbirinden bağımsız bu iki raporda aynı yerde, aynı kelimelerde, aynı imla hatalarının yapıldığını, bunun normal olmadığını söyledi.

DURUŞMA SONA ERDİ

Saat 17.30´da duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi. Yarın sabah 09.00´da başlayacak duruşmada Avukat Işıkay, savunmasına devam edecek.

(24 Temmuz 2013, 13:06)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

BM´nin balyoz raporu çöktü

Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz

Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın

Flaş!!! Balyoz davası bitti

Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz

Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları

AİHM: Tutuklama ve deliller doğru

Sanıklara bir darbe de AİHM´den

Çetin Doğan´a AİHM balyozu

Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5483    yazdır/print


 

Balyoz temyizinde 6. duruşma

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı, 405 klasörlük Balyoz davasının temyiz 6. duruşması saat 9.00´da başladı. Duruşmada sanık avukatları savunmalarını yapmaya devam ediyor. 117 avukattan 24´ü önceki duruşmalarda savunmalarını tamamlamıştı.

23.07.2013 10:18 Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu tarihi Balyoz davasının altıncı temyiz duruşması bu sabah 09.00´da Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde başladı. Duruşmaya sanık avukatları ile aileleri katıldı. Duruşmaya Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan da katıldı.

Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, Oturuma dünden kaldığımız yerden devam ediyoruz. dedi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nin ´2013/9110 esas sayılı dosyası´nda savunma sırası, avukatların soyadına göre alfabetik olarak sıralandı. Balyoz Darbe Planı Davası´nın temyizinin görüldüğü geçen beş duruşma boyunca 24 avukat savunmasını tamamlamıştı. Listeye göre sırası gelen sanık Mümtaz Can´ın avukatı Erhan Ergun, duruşmaya gelmediği için savunma yapamadı.

5 SANIĞIN AVUKATI MURAT ERGÜN´ÜN SAVUNMASI

Ardından bugünkü duruşmada ilk olarak Kadir Sağdıç, Abdullah Can Erenoğlu, Mehmet Fatih İlğar, Mehmet Koray Eryaşa ve Turgay Yamaç gibi 5 sanığın avukatı olan Murat Ergün kürsüye gelerek savunmasına başladı. Ergün, Kendimizi, ilk günden son güne kadar aldatılmış hissettik. Bu kendi hissiyatımız. ifadelerini kullandı.

-Balyoz müdahilliklerine eleştiri-

Avukat Murat Ergün, Silivri´de neler yaşandığını doğrudan yaşayan insanlar olarak anlatmaya geldiğini ifade etti. Müdahilliklerin sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu gerekçesiyle kabul edildiğini anlatan Ergün, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki uygulamanın çifte standart olduğunu savunarak bu durumdan çok şikayetçi olduğunu belirtti. Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcıların Yargıtay´daki yargılamasına dikkat çeken Ergün, Deniz Feneri davasında müdahillik başvuruları oldu ama kabul edilmedi çünkü CMK´ya göre suçtan zarar görenler müdahil olabilir. Askerlerin yargılandığı davada Türkiye´nin dışında bir usul izlendi, her gelen müdahil oldu. Suç isnatı varsayımlarla oluştu. Varsayımlar ispat edilmiş hakikatler gibi mahkumiyetler verildi. Savunmanın her talebine gözleri kulakları tıkanmış bir mahkeme vardı dedi.

İddianamede ve mahkemenin gerekçeli kararında en çok değerlendirilmiş, kanaate varılmıştır, düşünülmüştür ifadelerinin bulunduğunu ancak bir tane bile ispatlanmış kelimesinin olmadığını savunan Ergün, ispatı kanıtı olmayan düşüncenin olamayacağını anlattı. Ergün, Soyut iddialara dayanmayan takdir bu kadar hoyratça kullanılabilir mi bu çok ağır bir ihmaldir.

-TSK´dan dışarıya belge sızdıran kişilere ´işbirlikçi´ suçlaması-

Türkiye Cumhuriyeti´nin yeniden yapılandırılması söz konusu. Faaliyet gösteren güç odakları var. TSK´yı dönüştürmeden Türkiye dönüştüremez. Bu ise ancak silahla değil, hain komplolarla olabilir. Çok çıplak gerçekler var. Sanıklara göz göre savunma hakları kullandırılmadı dedi. TSK´nın kendi dünyevi görüşleri doğrultusunda kadrolarının yeniden yapılandırılmasını arzulayan dış ve iç güçlerin olabileceğini anlatan Ergün, sözlerine şöyle devam etti: TSK´dan emekli olmuş veya hala içinde olan bir takım işbirlikçiler var. Onlar olmasa zaten bu davalar hiç olmazdı. Muhbir Mehmet Baransu yasal bir seminerin ses kayıtlarını nereden aldı? O kayıtlar en güvenli yerde tutuluyordu. 1. Ordu´nun kozmik odasından yasal ses kaydını kim çalabilir? Kozmik odaya kim yaklaşabilir?

-Gölcük belgelerinin döşeme altında bulunmasına pes dedirten savunma-

Gölcük´te Donanma binasındaki İstihbarata Karşı Koruma biriminin zeminindeki kablo kanallarında bulunan işleri bitmiş ama devlet malı olduğu için atılamayan, kullanılmayan, boş duran hardiski kim girip alır yükleme yapıp geri koyabilir? Eğer TSK´nın içinde Türkiye Cumhuriyeti´nin niteliklerini değiştirmeye yönelik niyetleri olan güçlere hizmet eden işbirlikçi hainler olmasa bunlar olmaz. TSK´nın içinde sanıkların oluşturduğu çete ile mücadele etmiyorlar masum insanları yakılıyor. Eğer ülkede değişim yapılacaksa TSK tasfiye edilmiştir bugün yaşanan da odur.

-Bilirkişi raporları-

1. Ordu´nun kozmik odasından CD´leri çalanların iyi niyetli olmadığını, suç çetesinin ortağı olduğunu, bunun da hedefteki insanların tasfiyesi için kullanıldığını belirterek, O insanların vatansever değil vatan haini oldukları ortaya çıktı değerlendirmesinde bulundu. Silivri´de yaşadıklarının yargılama olmadığını, yargıla(ma) olduğunu savunan Ergün, Eğer savunma, sanık ve müdafileri başarısız olsaydı bunca karalamaya rağmen toplumdaki Balyoz Davası´nın sahteliğine olan inanç bu kadar yüksek olmazdı. Hukukun kabul ettiği delil var mı? Konu bu. Delil yoksa ben seminere katılsam ne olur? Eğer bu dijitaller sahteyse başka bir şeyi konuşmaya gerek var mı? 1. Ordu´dan çıkartılan 3 adet CD sahteyse başka bir şeyi konuşmaya gerek var mı? Bu insanların suçlandığı sözde kanıtlar hukuken muteber mi? Kim karar verecek neye göre karar verecek dedi. Hakimlerin kendi hukuki bilgilerinin dışında kalan konularda ancak teorik olarak karar verebileceğini, ancak bu durumun gerekçesini kararda açıklamak zorunda olunduğunu anlatan Ergün, dijital konularda uzmanlardan görüş almadan karar verilemeyeceğini belirtti. Ergenekon Davasının yapıldığı mahkemenin Balyoz Davası´nın yargılamasının yapıldığı mahkemeden dijital delillere ilişkin bilirkişi raporunu istendiğini, mahkemenin de bilirkişi raporu olarak polis tutanağını gönderdiğini anlatan Ergün, Polisin dediği kabul edilecek o zaman bu yargılamayı yapmasaydınız? Kimse yargılanmayayım demiyor, beni yargıla ama adil yargıla diyor. Bilirkişi raporu almazsın, sanık lehine delil toplamazsın, tesadüfen gelenleri dikkate almazsın, ben sana nasıl güveneyim? dedi.

-Taleplerden binde 7´sinin kabul edilmesi-

Yargılama sırasında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde iddia makamının 359 talebinden 358´inin kabul edildiğini, savunmanın ise 943 talebinin yalnızca 7´si kabul edildiğini ifade eden Ergün, Ergün, Bu avukatlar ne istedi ki binde 7´si kabul edildi? Biz sadece delillerin sahteliği, doğruluğu incelensin, bilirkişi, tanıklarımız dinlensin dedik. Ret, ret, ret. İstatistikler ortada.

-BM Komisyonunun ´Balyoz tutuklulukları haksız´ kararı-

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak neden Birleşmiş Milletler´den gelen bir karara seviniyoruz? Atatürk´ün büstü olan bir mahkemeden gelen bir karara neden sevinemiyoruz da kıtalar ötesi, bizden tamamen yabancı insanların verdiği kararlara seviniyoruz? Neden bu topraklarda güller hep kırmızı açıyor dedi.

MAHKEME BAŞKANI: FİLM ŞERİDİ GİBİ GÖZLERİMİZİN ÖNÜNE SERDİNİZ

Ergün´e savunma için seçtiği yöntemin çok güzel ve etkileyici olduğunu söyleyen Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul, Sırada savunma için bekleyenler var. İki haftadır bir aradayız, birbirimizi az çok tanıdık, gözlerimizden, mimiklerimizden. Gözgöze geliyoruz, anlıyoruz. Duygulu bir savunma yapıyorsunuz ancak o tekrar mahiyetinde olan benzer konuları çok güzel açtınız, yansıttınız, film şeridi gibi gözümüzün önüne serdiniz. Savunmayı bölmek istemiyorum ancak tekrar mahiyetinde olabilecek konularda hızlı hareket edebilir misiniz? dedi. Bunun üzerine Ergün, Sayın Başkan size müvekkillerimin sözüyle yanıt vereyim; alındı, anlaşıldı karşılığını verdi.

Mehmet Baransu´nun CD´lerin Savcılığa tesliminde tutulan tutanağı heyete gösteren Ergün, Savcılık tesliminde 9 No´lu CD´nin üzerinde vatandaş´ ifadesi var. Ancak aynı CD´nin Başsavcılık kayıtlarında adı irtica unsurları´ oluyor. Entegre tesis gibi. Tesiste tavuğu makinenin bir tarafından sokarsınız sosis çıkar ya aynen öyle. Muhbirin getirdiği CD´ler değiştirilmiş. Ergenekon Davası´nda tanık Osman Yıldırım´ın ifadeleri 9. gizli tanık ile uyuşuyor diye mahkeme tarafından kabul edildi. Bir süre sonra 9. gizli tanığın da zaten Osman Yıldırım´ olduğu ortaya çıktı. Burada da üzerinde vatandaş´ yazan CD, 3 gün sonra irtica unsurları´ olarak çıktı. Asker irtica ile mücadele ediyor. Evet edecek, memleketin gündeminde irtica bir tehdit değil miydi? Uğraşacak, ancak hukuk çerçevesinde diye konuştu.

-Hakan Büyük´ün evinden çıkan flash bellek-

Sanık Hakan Büyük´ün evinde çıktığı belirtilen flash belleğin mahkeme kararına dayanak edildiğini anlatan Ergün, söz konusu flash belleğin mahkeme tarafından incelenmediğini belirtti. Flash belleğin Hakan Büyük´ün evinde ele geçirilmeden bir hafta önce polis tutanağında adının geçtiğini kaydeden Ergün, Flash bellek el konulmadan bir hafta önce polisin elindeydi. Flash bellek daha Hakan Büyük´ün evinden çıkmadan tutanağa yazılmış dedi.

-Mehmet Koray Eryaşa´nın bahsi geçen tarihte seminerde olmadığı konusu-

Müvekkili Mehmet Koray Eryaşa´nın iddiaya göre darbe yapıldığı zaman karşı çıkan askerlerin konulacağı adanın keşfi için görevlendirildiğini anlatan Ergün, müvekkilinin keşif yaptığı tarihte iddiada yer aldığı gibi Marmara Deniz´inde değil Çanakkale´de tatbikatta olduğunu ifade etti. Deniz Kuvvetleri´nin arşivinde Eryaşa´nın gemisinin bulunduğu noktaya ilişkin radarlar, sinyallerin bulunduğu resmi evrakı mahkeme sunduklarını, konunun soru önergesi ile Meclis´in gündemine taşındığını ifade eden Ergün, Darbe yapılacağı hükümetin Milli Savunma Bakanı Eryaşa´nın Çanakkale´de tatbikatta olduğu cevabını verdi dedi.

-Fatih İlğar´ın bahsi geçen tarihte seminerde olmadığı konusu-

Müvekkili Mehmet Fatih İlğar´ın ise seminere katılmadığını ancak mahkemenin savunmasını kabul etmediğini anlatan Ergün, sanığın söz konusu tarihte ABD´nin Irak´a müdahalesi nedeniyle İskenderun´da lojistik planlamalar yaptığına ilişkin belgeleri sunduklarını kaydetti.

-Can Erenoğlu´yla ilgili iddialar-

Müvekkili Can Erenoğlu´nun Balyoz Davası´nda adının geçmesiyle birlikte aile mahremiyetinin ihlal edildiğini iki kardeşinin çürük raporla askerlikten kaçtığına yönelik haberler yapıldığını anlatan Avukat Ergün, Can Erenoğlu´nun iki kardeşi de fiziksel özürlüdür. Bir kardeşinin bir bacağı diğerinden kısa, diğer kardeşinin ise elin yarısı yok. Sahte çürük rapor dendiği için biz mahkemeye kardeşlerinin fotoğraflarını getirerek, göstermek durumunda kaldık. Özel hayatı itibarsızlaştırılarak linç edilmeye çalışıldı diye konuştu.

Can Erenoğlu´na verilen teklif hazırlaması emrini heyete gösteren Ergün, söz konusu belgenin darbeye dayanak yapıldığını, söz konusu emrin tarihi 19. Ancak Erenoğlu´nun emre verdiği cevabın tarihi ise 18´i. Adamın sadece soyadı Erenoğlu, kendi ermemiş ki. 19´unda yazılmış emre 18´inde cevap verebilecek koramiral içeride tutuklu bırakılamaz dedi.

-´Hilmi Özkök, Kadir Sağdıç´a sahip çıkmadı´-

Müvekkili Kadir Sağdıç´ın iddianamede Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nın personeli olarak görüldüğünü ancak müvekkilinin Genelkurmay Başkanlığı personeli olduğunu vurgulayan Ergün, Müvekkilim dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök´ün personelidir. O Hilmi Özkök, o yıl, birinci dereceden kendi teklifi ile müvekkilimi general yaptı. Ama Özkök gelip bunları mahkemede anlatmadı. Özkök, Kuzey Irak´ta başına çuval geçirilen askerler için ne yaptıysa, Silivri´de de başına çuval geçirilen askerler için aynısını yaptı. Komplo varsa bütün sanıklaradır. Bir an evvel memleketi bu rezil durumundan kurtulması için tahliye talebinde bulunuyorum değerlendirmesinde bulundu.

6 SANIĞIN AVUKATI HÜSEYİN ERSÖZ´ÜN SAVUNMASI

Avukat Ergün´ün yaklaşık 2 saat süren savunmasının ardından Mahkeme Başkanı, Hüseyin Ersöz´e söz verdi. Ersöz´ün bilgisayarını açması için 5 dakika izin istemesi üzerine mahkemeye 10 dakika ara verildi. Aranın ardından Süha Tanyeri, Dursun Çiçek, Nedim Ulusan, Ahmet Zeki Üçok, Çetin Doğan ve Ahmet Bertan Nogaylaroğlu gibi 6 sanığın avukatı olan Hüseyin Ersöz savunmasına başladı. Ersöz, savunmasının ilk bölümünde dijital deliller ile ilgili slayt sunumu yaptı, BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu´nun Balyoz Davası ile ilgili kararını anlattı.

Avukat Ersöz; ?Saygın üniversitelerden 17 adet profesör ve 1 doçent, bir kamuoyu açıklaması yaptı. Dijital belgenin kişiye ait olduğunu kabul edebilmek için o dijital belgenin imajının alınıp güvenilir bir kişi tarafından teslim edilmiş olması gerekir? dedi.

Ersöz, Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu´nun Balyoz Darbe Planı davasına ilişkin verdiği karara atıfta bulundu. Verilen kararı okudu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nin (AİHM) verdiği kararların mahkemeyi bağlayacağını hatırlatan Ersöz, aynı konumda olan bir yerin verdiği kararı mahkemeye sunduklarını ve bunun da bağlayıcı olduğunu ifade etti. Adil ve bağımsız bir yargılamanın yapılmadığına yönelik bir karar verildiğini savundu.

Mehmet Baransu´nun güvenilir bir ihbarcı olup olmadığı konusuna girmeyeceğini dile getiren Ersöz, Baransu´nun Karargah adlı kitabından bir bölüm okudu. Muhataplarının Baransu olduklarını dile getiren Ersöz, mahkemenin Baransu´nun ´güvenilir bir tanık´ olup olmadığı konusunda da bir değerlendirmeye girmesini istedi.

DURUŞMAYA ÖĞLE ARASI VERİLDİ

Avukat Ersöz´ün savunmasının başlamasından 1 saat kadar sonra 12.00´de duruşmaya 13.30´a kadar ara verildi.

DURUŞMA BAŞLADI

-BM Komisyonunun ´Balyoz tutuklulukları haksız´ kararı-

Avukat Hüseyin Ersöz, öğle arasının ardından savunmasına kaldığı yerden devam etti. Avukatı Hüseyin Ersöz, savunmasını slayt gösterisiyle yaptı. Davanın yalnızca dijital dökümanlara dayandığını, bu konuyla ilgili ilk günden itibaren ileri sürdükleri hukuka aykırılıklar bulunduğunu ifade eden Ersöz, Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu´nun Balyoz Davası´ndaki tutukluların ailesinin başvurusu üzerine verdiği ?keyfi tutuklama? kararını heyete sundu. BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubunun Balyoz Davası sanıklarıyla ilgili kararının dün kendilerine tebliğ edildiğini kaydeden Ersöz, kararın ilk 12 sayfasının hükümetin ileri sürdüğü itirazlar ve kendilerinin ileri sürdüğü hukuksuzlukların oluşturduğunu belirterek, kararın sonuç kısmını okudu. BM kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) konuyla ilgili açılmış davaların bulunmasının ya da Türkiye´de iç hukuk yollarının kendilerini bağlayamayacağının belirtildiğini anlatan Ersöz, AİHM´de, bu dosya kapsamındaki kişilerle ilgili verilmiş nihai bir karar bulunmadığını anımsattı. Hukuk alanında uzmanlardan oluşan BM Çalışma Grubunun bu kararının ülkeler için bağlayıcı olduğunu vurgulayan Ersöz, kararda, Balyoz davasıyla özgürlüğünden alıkonulan 250 kişinin durumunun İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ilgili maddelerinin ihlaline karar verildiğini kaydetti. Ersöz, BM´nin kararına Anayasa´nın 90 maddesi gereği uyulması gerektiğini belirterek, ?AİHM bir karar verdiğinde bu karar Yüce Mahkemeyi bağlayacaktır. Aynı statüye sahip, aynı güçteki bir hukuki merci tarafından verilmiş bu kararı da mahkemenin takdirine sunuyoruz. Bu karar sizi bağlar, göz önünde bulundurulmasını istiyoruz? dedi.

-Mehmet Baransu´yla ilgili iddialar-

Soruşturmanın Mehmet Baransu´nun ifadesiyle onurlu bir subay tarafından ziyaret edilerek kendisine bir bavul belge vermesiyle başladığını anlatan Ersöz, ?Soruşturmanın nasıl başladığını en azından bizler kadar biliyorsunuz. Mehmet Baransu´nun ifadesiyle onurlu bir subay elinde bir bavul ile kendisini ziyaret ediyor. Taraf gazetesindeki bu buluşma ne yazık ki orada ´mobese´ kameraları olmadığı için bu kişinin görüntülenmemesine neden oluyor. Bu çok sık karşılaştığımız bir durum. En son Gezi Parkı olaylarında mobese kameralarının şiddet durumlarında çalışmaması gibi. Hep bu yargılama süreçlerine has bir takım hukuka aykırılıklar olarak nitelendirilebilir? değerlendirmesinde bulundu. Baransu´nun kendisine gelen evrakı yayınladığını, daha sonrada adaletin tecelli etmesi adına bu dokümanları adaletin Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı´na teslim ettiğini anlatan Ersöz, Baransu´nun elindeki CD´lerden 19´unu daha sonra verdiğinin anlaşıldığını ifade etti. Baransu´nun güvenilir bir tanık olup olmadığını sorgulayan Ersöz, 1. Ordu Askeri Savcılığı´nca ifadesi alınan Baransu´nun görüşmeyi kitabında yer verdiğini anlattı. Askeri savcı tarafından Baransu´ya verilen bilgiler ışığında kitap yazdığını belirten Ersöz, kitap çıktıktan sonra askeri savcı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. Ersöz, sözlerine şöyle devam etti: ?1. sınıf askeri savcı olduğundan dolayı halen yargılanıyor. Bu davada bu kitabın yazarı olan Mehmet Baransu´nun dinlenmesi talep edildi. Mahkeme kabul etti. Ceza yargılamasında delillerin sıhhati, bu dokümanların, dijital verilerin teslimi sırasındaki hukuka aykırılıklar, savcıyla yaptığı görüşmeler, imajların alınmamış olması, CD´lerin içeriğinin değişmesi, imajların birbirini tutmaması bu dokümanlarla ilgili manipülasyon bulgularını beraberinde getirir. Savcı Bülent Münger´i kurtarma pahasına kendi yazdıklarını reddeden, yalanlayan bir ihbarcı tarafından verildi. Bizim muhatabımız Baransu´dur. Eğer bu davayla ilgili kendi kitabını yalanlayacak duruma gelmek pahasına savcıyı kurtarmak için yalan söylüyorsa, kitabını yalanlıyorsa böyle bir durumda bu malzemelerin teslimi sırasında yaşananların mahkemeniz tarafından göz önünde bulundurulmalı. Baransu´nun güvenilir olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.?

Çetin Doğan´ın evinde yapılan arama ve el koyma sonrasında tutanağa ´işlemler sırasında suç unsuru içerebilecek herhangi bir dökümana el koyulmamıştır´ ibaresinin eklendiğini ifade eden Ersöz, Doğan´ın yakalama kararında suç unsuru bulunduğu takdirde gözaltına alınması talimatının bulunduğunu anlattı.

Flash disk üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığını, bilimsel mütalaalar sunulmasına rağmen araştırılmadığını kaydeden Ersöz, 5 No´lu hard diskle ilgili Poyrazköy Davası´nın açıldığını, bu davada 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nin TÜBİTAK´dan söz konusu hard disk için rapor istediğini belirtti. Ersöz, ?Dijital dokümanlar eğer aynıysa ortada iki mahkemenin işleyişi konusunda bir sorun var demektir? dedi. Sanıklardan elde edilen dijital verilerden bahsedilmediğini anlatan Ersöz, dokümanların belirli bir kaynaktan alınarak, Baransu´ya teslim edildiğini anımsatarak sözlerine şöyle devam etti: ?Teslim alınana kadar değiştirilmediğini bana garanti edebilir misiniz? Bu verilere sonradan ekleme yapılmadığını bana ispat edebilir misiniz? Baransu´nun onurlu subay olarak nitelediği kişiden verileri alıp savcılığa teslim edene kadar değişiklik yapılmadığını kanıtlayabilir misiniz? Dijital veri bir kişiden ele geçmemişse, verinin o kişi tarafından hazırlandığı konusunda bilgi yoksa, tanık beyanı söz konusu değilse böyle bir durumda o dijital verinin dosya kapsamındaki sanıklara aidiyetine karar vermeniz, hüküm kurmanız mümkün değildir. Bu yargılamanın can damarını oluşturan bir husus.?

SANIK ÖZDEN ÖRNEK´İN AVUKATI DİNÇER ESKİYERLİ´NİN SAVUNMASI

Avukat Hüseyin Ersöz, toplamda 2 saati aşan savunmasını 14.45´te bitirdi. Ersöz´ün ardından kürsüye sanık Özden Örnek´in avukatı Dinçer Eskiyerli geldi ve savunma yapmaya başladı. Avukat Eskiyerli, Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman´ın basına yaptığı ´kasaptaki ete soğan doğramam, suçlu olanlar var´ şeklindeki beyanları için saçma sapan, ciddiyetten uzak, bulundukları makama yakışmayan beyanlarda bulundular dedi. Eskiyerli, lütfen dosyamızı bir an önce inceleyin dedi.

SANIK ÖMER MİMİROĞLU´NUN AVUKATI KAZIM GÖZÜŞİRİN´İN SAVUNMASI

Av Eskiyerli´nin 1 saati aşan savunmasının ardından, sanık Bulut Ömer Mimiroğlu´nun avukatı Kazım Gözüşirin kürsüye gelerek savunmasını yaptı. Gözüşirin, savunmasının tüm jandarma tutukluları için olduğunu söyledi.

SANIK BÜLENT GÖKTÜRK´ÜN AVUKATI CAFER GÜL´ÜN SAVUNMASI

Avukat Gözüşirin´in 45 dakika süren savunmasının ardından, sanık Turgay Bülent Göktürk´ün avukatı Cafer Gül, saat 17.05 itibarıyla kürsüye geldi ve 10 dakikalık bir savunma yaptı.

15 SANIĞIN AVUKATI NEVZAT GÜLEŞEN´İN SAVUNMASI

Gül´ün ardından, Ahmet Dikmen, Aşkın Öztürk, Doğan Uysal, Erdinç Altıner, Fikret Güneş, Hasan Hoşgit, Haydar Mücahit Şişlioğlu, Hannan Şayan, Hüseyin Hoşgit, İsmail Taylan, Mehmet Baybars Küçükatay, Murat Özenalp, Onur Uluocak, Ökkeş Alp Kırıkkanat ve Yavuz Kılıç gibi 15 sanığın avukatı Nevzat Güleşen savunmasına başladı. Savunmasında sinevizyon sisteminden faydalanan Güleşen, bununla da yetinmeyip Philadelphia adlı filmden 1 dakikalık bir bölüm izlettirdi. Amerikan Yüksek Mahkemesi´nin 1980´li yıllarda siyahi öğrencilerin üniversitelere giremeyeceğine yönelik kararına atıfta bulanarak Bu karar Amerikan adaleti için yüz karası ise Yargıtay´ın Balyoz davası ile ilgili vereceği olumsuz karar da aynı şekilde yüz karası olacaktır. ifadelerini kullandı. Savunması sırasında sık sık Hollywood filmlerinden alıntılar yapan Güleşen, ´Subay ve Centilmen´, ´Birkaç İyi Adam´, ´Topgun´, ´Forest Gump´ gibi filmlerden örnekler verdi. Ey mahkeme üyeleri, bir gün evinizdeki bilgisayarınız hacklenecek ve içerisine virüs atılacak. diyen Güleşen, siber saldırılar üzerinde durdu. Amerika ve İsrail´in bu konuda çok ileride olduğunu anlatan Güleşen, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin Bana ne zaman ve nasıl bir komplo kurulacak endişesi içerisinde yaşadığını iddia etti.

Duruşmaya sona erdi. Güleşen, yarın savunmasına kaldığı yerden devam edecek.

(23 Temmuz 2013, 10:18)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz

Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın

Flaş!!! Balyoz davası bitti

Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz

Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları

AİHM: Tutuklama ve deliller doğru

Sanıklara bir darbe de AİHM´den

Çetin Doğan´a AİHM balyozu

Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5481    yazdır/print


 

Balyoz temyizinde 5. duruşma

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı, 405 klasörlük Balyoz davasının temyiz 5. duruşması saat 9.00´da başladı. Duruşmada sanık avukatları savunmalarını yapmaya devam ediyor.

22.07.2013 10:46 Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu tarihi Balyoz davasının beşinci temyiz duruşması bu sabah 09.00´da Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde başladı. Duruşmaya sanık avukatları ile aileleri katılıyor. Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, adli tatilin başladığını belirterek alınan karar gereği Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nin nöbetçi daire olduğunu ifade etti. Adli ara vermede, temyiz duruşmalarının devam edeceğini açıkladı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı Balyoz Darbe Planı Davası´nın temyiz duruşmasında, geçen hafta 4 gün boyunca 17 avukat savunmasını tamamlamıştı. Bugünkü duruşmada ilk olarak 18. avukat olan Muzaffer Değirmenci kürsüye geldi. Avukatların savunmalarında zaman kısıtlaması bulunmuyor.

11 SANIĞIN AVUKATI MUZAFFER DEĞİRMENCİ´NİN SAVUNMASI

Gürbüz Kaya, Abdullah Dalay, Hasan Fehmi Canan, Mehmet Kaya Varol, Hamdi Poyraz, Erhan Kuraner, Doğan Fatih Küçük, Erdoğan Koçoğlu, Cüneyt Sarıkaya, Süha Civan ve Soydan Görgülü gibi 11 sanığın avukatı olan Muzaffer Değirmenci savunmasına başladı. Mithat Paşa yargılaması ne ise bugün Balyoz sanıklarına uygulananın da o olduğunu, benzer olduğunu savunan Değirmenci, bu yargılamanın pratik bir faydası olmadığı belirterek yargılamanın kararının önceden verildiğini ileri sürdü. Gerçek dışı, üretilmiş belgelerle karar verildiğini iddia etti. Baştan beri iddialar ve isnatlar araasında çelişki olduğunu savundu. Önce müvekkillerinin tahliyesine ardından ise verilen mahkumiyet kararlarının bozulmasını talep etti.

4 SANIĞIN AVUKATI HALUK DEMİRKILIÇ´IN SAVUNMASI

Avukat Muzaffer Değirmenci´nin ardından sanıklar Yaşar Dilber, Ahmet Topdağı, Recai Elmaz ve Kasım Erdem´in avukatı Haluk Demirkılıç kürsüye geldi. 12 Eylül döneminde ordudan atılan ve sonra avukat olan Demirkılıç, hayat hikayesini anlatarak savunmasına başladı. Demirkılıç, Bu davada darbenin d´sini hissetsem bugün buradan çekip giderim. Değil darbe, mağdurlar ordusu oluştu. dedi. Olmayan savunulmaz, hukukçuluğu da olmaz. diyen Demirkılıç, heyete Siz benim yerimde olsaydınız, nasıl savunma yapardınız? diye sordu. Öncelikle sanık Yaşar Dilber´in tahliyesini talep etti. Bu insanların hayatlarının mahvedildiğini ileri süren Demirkılıç, Bu dava filmlere konu olacak. Gelecekte bu sanıklar kahraman olacak. ifadelerini kullandı.

Bir kişinin suçlu olup olmadığını en iyi avukatların bileceğini vurgulayan Demirkılıç, yargıçlardan da iyi anladıklarını belirterek gözüne bakınca suçlu mu suçsuz mu olduklarını anladıklarını kaydetti. Demirkılıç, Bana ne Balyoz Planı´ndan. Sahte olsa ne yazar olmasa ne yazar. Sahte olduğundan şüphem yok. diye konuştu. Balyoz için ´Deli saçması´ ifadesini kullandı. Bu kürsüye kim gelirse gelsin bu davayı savunamayacağını iddia eden Demirkılıç, sadece zaman kaybettiklerini savundu.

Demirkılıç, 12 Eylül askeri darbesi sırasında üsteğmen olduğunu, kitap okuduğu için gözaltına alınarak 3 ay eziyet gördüğünü öne sürdü. Demirkılıç, 22 üsteğmen arkadaşıyla kelepçelenerek, başlarında silahlı askerlerle İstanbul Gayrettepe´ye götürüldüklerini anlattı. Siyasi şubede sıkıyönetim savcısına ifade verdiğini belirten Demirkılıç, şunları kaydetti: İlk defa bir hukukçuyla karşılaştım. ´Sizi buraya niye getirdiler, kitap okudu diye adam suçlanır mı, gidin´ dedi. Sonra da ordudan atıldım. Çok sıkıntılar yaşadım, zorlukla bugünlere gedim. Bunları niye anlattım; çok samimi olarak darbenin d´sini hissetsem bugün bile çekip giderim. Değil darbeler, mağdurlar ordusu olduğunu gördüm. Darbeci denen insanlara, bana 12 Eylül´de yapılanlar yapılıyor. Cezaevinde ziyarete gidiyorum. Gözleri yaşarıyor beni görünce. Onları izlerken hukukçuluğumdan utanıyorum, niye başaramıyorum diye.

Müvekkilerinden sanık Yaşar Dilber´in, Kurmay Albay olduğunu, tutuklanmasaydı general olacağını anlatan Demirkılıç, 2 - 3 yaşında bir çocuğu vardı, tutuklandığında eşi hamileydi. Suç işleyenler cezalandırılmalıdır. Suçsuz insanları cezalandıran bir ülke, benim ülkem olamaz diye konuştu.

Müvekkileriyle ilgili imzasız bir kağıt nedeniyle mahkumiyet kararı verildiğini savunan Demirkılıç, Ne konuşayım, siz burada olsanız ne konuşurdunuz? Olmayan şey savunulamaz. Olmayan şeyin hukukçuluğu da olmaz görüşünü ileri sürdü.

Müvekkili Yaşar Dilber´in, listelerde adının lojistik şube müdürü olarak geçtiğini söyleyen Demirkılıç, şunları kaydetti: Dilber, lojistik şube müdürü değil, Aziz Nesin fıkrası gibi. İddianamede, gerekçeli kararda sihirli kelimeler var. Standart ve klişe. Sanıkların görevi kabul ettiğine ilişkin belgeler, tanık beyanları vardır, ses, foto kaydıyla tespit edilmiştir. Ama bunların hiç birisi yok. Siz nasıl bu adamın bunu kabul ettiğini anladınız, rüyanızda mı gördünüz? Bana ciddi konuş diyebilirsiniz, ama demeyin. Ciddiyeti kalmamış artık. Pırıl pırıl bir Türk subayını imha ettik, topluca hukukçular olarak. Gelecekte tarih bizi hukukçular olarak yargılayacak, onlar da kahraman olarak ülke tarihine geçecekler muhtemelen. Sesimiz gür çıkıyor, çünkü biz haklıyız. Deli saçmasıyla uğraşıyoruz. Burada kim gelirse gelsin bu davayı savunamaz. Dünyanın en ünlü yargıçları avukatları gelsin, yokun neyini savunalım. Sadece zaman kaybediyoruz burada.

MAHKEME BAŞKANI AVUKATI UYARDI, NAPOLYON ÖRNEĞİNİ VERDİ

Avukat Demirkılıç´ın, müvekkilleri hakkında dava dosyasında listede isimlerinin bulunması dışında bir suç isnadı olmadığını söylemesi üzerine mahkeme başkanından uyarı geldi. Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, savunmanın olmazsa olmaz olduğunun bilincinde olduklarını vurguladı. Yüklenen suçun subutu ve nitelendirmesiyle ilgili savunmanın yapılmasının ise bir gereklilik olduğunun altını çizdi. Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, Demirkılıç´ın sözleri üzerine, şu uyarıları yaptı: Heyetimiz sözlü savunmanın olmazsa olmaz olduğu görüşünde ve bilincindedir. Yanılmıyorsam Napolyon, ´avukatların dilini kesin´ demiş, bunu sağlayamayınca da ´İmparatora bağlılık yemini etsinler´ demişti. Savunmaya, bunlara samimi olarak inanan heyet var karşınızda, bunu bilmenizi istiyorum. Ancak savunma dokunulmazlığı kapsamında da yüklenen suçun sübutuyla ilgili savunma yapılması gerekliliktir.

Daha sonra duruşmaya 10 dakika ara verildi.

13 SANIĞIN AVUKATI GÜNİZİ DİZDAR´IN SAVUNMASI

Avukat Haluk Demirkılıç´ın savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye, Yusuf Afat, Zafer Erdin İnal, Ahmet Sinan Ertuğrul, Nuri Selçuk Güneri, Fahri Can Yıldırım, Önder Çelebi, Mehmet Cem Okyay, Berker Emre Tok, Bülent Olcay, Mete Demirgil, Aşkın Üredi, Nuri Üstüner ve Engin Kılıç gibi 13 sanığın avukatı olan Günizi Dizdar geldi. İçim yandı. Gönlümüz kırıldı. diyen Dizdar, ne hikmetse müvekkillerinin 13´ünün de denizci olduğuna dikkat çekti. Bir tanesi bile suçlu olsa arkasında durmayacaklarını belirten Dizdar, kimsenin annesi babası olmadıklarını ifade etti, sonuçta darbeden kendilerinin de zarar göreceğini kaydetti. Vatan evlatlarına çok yazık olduğunu vurguladı.

ÖĞLE ARASI VERİLDİ

Dizdar´ın savunmasını tamamlamasının ardından duruşmaya 12.00´de 13.30´a kadar 1,5 saat öğle arası verildi.

AVUKATA ´TUTSAK´ UYARISI

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde avukat Günizi Dizdar savunmasını yapmaya devam etti. Dizdar´ın konuşması sırasında ´tutsak´ sıkıntısı yaşandı. Balyoz Darbe Planı davasının temyiz duruşmasında geçen hafta, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 yıl mahkumiyet cezası verilen Dursun Çiçek´in kızı, avukat İrem Çiçek, savunmasında babası için ´tutsak´ ifadesini kullanmıştı.

Bugünkü duruşmada da 13 sanık hakkında savunma yapan avukat Günizi Dizdar, sanıklar için ´tutsak´ ifadesini kullandı. Avukat Günizi Dündar, savunmasında dava dosyasında bulunan dijital verileri eleştirerek ?Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Dinletemedik. Alıp incelediğiniz için çok teşekkür ediyorum. Allah sizden razı olsun? dedi. Dündar, ?Ben artık olayın dış düşmanların işi olduğuna inanmaya başladım. Affınıza sığınıyorum, bu global güç, yargıyı da yanıltmak suretiyle savaş zamanı içeriye alamayacağı bu kadar komutanı tutsak olarak içeride tutuyor? diye konuştu

Avukatın bu açıklamalarına Heyet Başkanı Ertuğrul karşı çıkarak, ?Savunmanın dokunulmazlığı bağlamında amacımız savunmayı kesmemek, ancak devletin yargı organlarını hedef alan ve onu küçük düşürmeye yönelik söz ve davranışlardan önemle kaçınılmasını istiyorum. Duruşmanın hiçbir hukuki, cezai takibata mahal bırakılmadan bitirilmesini istiyorum. Ancak bizi zorlamayın. Bu konuda kastınızı aştığınızı düşünüyorum. Tutsak kelimesi, bunun devletin yargı organlarıyla yapıldığını söylemek düşündürücüdür. Bu duruşmaya nasıl başladıysak öyle bitirelim. Benim kastettiğim sanık tutuklanır, düşman esir alınır? dedi. Bu uyarının ardından avukat Dizdar, savunmasına kaldığı yerden devam etti.

SANIK BAYRAM ALİ TAVLAYAN´IN AVUKATI MUSTAFA BAŞAR´IN SAVUNMASI

Avukat Dizdar´ın savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Bayram Ali Tavlayan´ın avukatı Mustafa Başar gelerek savunma yaptı.

SANIK BÜLENT TUNÇAY´IN AVUKATI CENGİZ ERDOĞAN´IN SAVUNMASI

Başar´ın ardında da sanık Bülent Tunçay´ın avuaktı Cengiz Erdoğan savunmasına başladı.

SANIK GÜRCAN KOLDAŞ´IN AVUKATI DERYA ERDOĞAN´IN SAVUNMASI

Cengiz Erdoğan´ın ardından sanık Gürkan Koldaş´ın avukatı Derya Erdoğan savunmasına başladı.

7 SANIĞIN AVUKATI KÜRŞAD VELİ EREN´İN SAVUNMASI

Duruşmada daha sonra Veli Murat Tulga, Fatih Altun, Burhan Gögce, Mustafa Erdal Hamzaoğluları, Nihat Özkan, Sırrı Yılmaz ve Gökhan Çiloğlu gibi 7 sanığın avukatı olan Kürşad Veli Eren savunmasına başladı. Avukat Kürşad Veli Eren, Özel Yetkili Mahkemeleri İstiklal Mahkemeleri ile 12 Eylül Sıkı Yönetim Mahkemeleri ve Yassıada Mahkemelerine benzetti. Eren, ´Müvekkillerimin suç işlediğini isbat etsinler hayatımı ortaya koyuyor, celladıma da hakkımı helal ediyorum.´ ifadelerini kullandı.

DURUŞMA SONA ERDİ

Saat 18:00 gibi savunmasını tamamlayan Avukat Eren´in ardından duruşmaya yarın sabah 09:00´a kadar ara verildi. Böylece Balyoz Darbe Planı davasının temyiz duruşmasının beşinci günü de tamamlanmış oldu. Bugünkü duruşmada, 7 avukat savunmasını tamamladı. Geçen hafta ise 17 avukat savunmasını yapmıştı. Şimdiye kadar dava kapsamındaki 78 sanığın savunması tamamlanmış oldu. Balyoz Darbe Planı davasının temyiz duruşması, yarın saat 09.00´da kaldığı yerden devam edecek.

(22 Temmuz 2013, 10:46)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz

Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın

Flaş!!! Balyoz davası bitti

Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz

Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları

AİHM: Tutuklama ve deliller doğru

Sanıklara bir darbe de AİHM´den

Çetin Doğan´a AİHM balyozu

Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5478    yazdır/print


 

Balyoz temyizinde 4. duruşma

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı, 405 klasörlük Balyoz davasının temyiz 4. duruşması saat 9.00´da başladı. Duruşmada sanık avukatları savunmalarını yapmaya devam ediyor. Savunmaların 2 hafta sonra tamamlanabileceği belirtiliyor.

18.07.2013 10:29 Tarihi Balyoz davasının dördüncü temyiz duruşması bu sabah 09.00´da Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde başladı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul duruşmanın bu haftaki son duruşma olduğunu, önümüzdeki pazartesi günü duruşmalara kaldığı yerden kesintisiz devam edileceğini açıkladı. Tarihinde ilk kez darbe yargılaması yapan Yargıtay, 20 Temmuz´da başlayacak adli tatil sırasında da ilk kez bu davada kesintisiz duruşmalarını sürdürmüş olacak.

SANIK ALİ AYDIN´IN AVUKATI OĞUZHAN AYDIN´IN SAVUNMASI

Duruşmanın sabahki oturumunda da 15. sıradaki sanık Ali Aydın´ın avukatı Oğuzhan Aydın savunmasına başladı. Aydın savunmasına başlamadan önce Heyet´e teşekkür etti. Aydın, Yerel mahkemede savunma hakkımız kısıtlanmıştı. Burada savunmaya sabırlı tavrınız nedeniyle size teşekkür ediyoruz diyerek sözlerine başladı. Aydın 18 yıl hapse mahkum edilen müvekkilinin seminerden haberinin bile olmadığını ve üzerinden bir tek dijital veri çıkmadığı savunması yaptı.

SANIK TANER GÜL´ÜN AVUKATI ATAKAY BALA´NIN SAVUNMASI

Avukat Oğuzhan Aydın´ın yarım saat süren savunmasının ardından sanık Taner Gül´ün avukatı Atakay Bala savunmasına başladı. Avukat Bala, müvekkilinin seminer toplantısına katılmadığını söyledi. Müvekkilim sanıklar arasında 270. sırada olmamasına rağmen cezalandırmada generallerle aynı seviyede ceza almıştır. diyen Bala, Böylelikle müvekkilim darbe hazırlıığı yapan en düşük rütbeli asker olma özelliğini kazanmıştır. dedi.

SANIK MEHMET OTUZBİROĞLU´NUN AVUKATI KÖKSAL BAYRAKTAR´IN SAVUNMASI

Avukat Atakay Bala´nın 45 dakika süren savunmasının ardından sanık Mehmet Otuzbiroğlu´nun avukatı Köksal Bayraktar saat 10:46 itibarıyla savunmasına başladı. Eski Kuzey Deniz Saha Deniz Komutanı olan ve hakkında 18 yıl mahkumiyet cezası verilen sanık Mehmet Otuzbiroğlu´nun avukatı Köksal Bayraktar, 3 yıldır neyle suçlandıklarını bilmediklerini ifade etti. Karara tepki gösteren Bayraktar, Müvekkilimin ismi üç belgede geçmektedir. Ancak bu üç belge de sahtedir. Burada delillerle değil sanıklar masallarla yargılanıyor. Ortaçağ adaletini yaşıyoruz. diye konuştu. Bayraktar, yerel mahkemenin kararının bozulmasını talep etti ve bu kararın dönüm noktası olmasını istedi.

SAVUNMALARIN TAMAMLANMASI 2 HAFTAYI BULABİLİR

Avukat Köksal Bayraktar temyiz duruşmalarından savunma yapan 9. avukat oldu. Temyiz duruşmalarında savunma yapması planlanan toplam 117 avukat bulunmakta. Bala´nın ardından 108 avukatın daha müvekkilleri sanıklar için savunma yapması bekleniyor. Günde 8 saatlik duruşma süresi içinde her avukatın ortalama yarım saat kadar savunma yapması durumunda, savunmaların 7 duruşma daha sürebileceği, savunmaların en geç 31 Temmuz´a kadar bitebileceği tahmin ediliyor. Adli tatil ise 20 Temmuz´da başlıyor. Dolayısıyla duruşmaların görülmesine adli tatilde de devam edilecek. Temyiz duruşmaları genel ayrıntılarıyla Yargıtay´ın sitesinde (http://www.yargitay.gov.tr/9110.php) anlık olarak duyuruluyor.

SANIK YAKINLARI GENELKURMAY´A TEPKİLİ

Diğer yandan, Balyoz davasının 4. temyiz duruşmasının bu sabahki oturumuna katılan sanık yakınları Genelkurmay´a sitem etti. Sanık yakınları, Bizi Genelkurmay yalnız bıraktı. Duruşmaya gözlemci bile göndermediler diye sitem ettiler.

SANIK ENGİN BAYKAL´IN AVUKATI SEFA BİLGİÇ´İN SAVUNMASI 3 DAKİKA

Duruşmada avukat Köksal Bayraktar´ın ardından sanık Engin Baykal´ın avukatı Süleyman Sefa Bilgiç savunma yaptı. Avukat Bilgiç, yerel mahkemede bütün duruşmalar boyunca suçsuzluklarını kanıtlamak için çırpındıklarını ifade etti. Balyoz davasını bir resme benzeterek Bu resim bir sürrealist resimdir diyen Bilgiç´in savunması üç dakika sürdü.

AVUKAT RAMAZAN BULUT´TAN 10 MÜVEKKİLİ İÇİN BOZMA TALEBİNE TEŞEKKÜR

Duruşmada daha sonra sanıklar Halil Helvacıoğlu, İhsan Balabanlı, Bekir Memiş, Hakan Akkoç, İsmet Kışla, Zafer Karataş, Cemal Candan, Mustafa Önsel, İkrami Özturan, İlkay Nerat, Hanifi Yıldırım, Refik Hakan Tufan, Orkun Gökalp, Yüksel Gürcan, Sami Yüksel, Can Bolat, Hakan Ilıca ile Fuat Pakdil´in avukatı Ramazan Bulut savunma yapmaya başladı. Aralarında Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tümgeneral İhsan Balabanlı´nın da bulunduğu 18 sanığı savunan avukat Ramazan Bulut, 18 kişiyi savunmanın kendisi için zor olacağını belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nın tebliğnamesinde müvekkillerinden bazıları hakkındaki mahkumiyeti bozma talebi için teşekkür etti. 18 kişiden 10´u hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nın mahkumiyeti bozma talebinde bulunduğunu hatırlatan Bulut, müvekkillerinden Hakan Akkoç´un seminer sırasında NATO´da görevli olduğunu ifade ederek, kendisinin bu görevini yarıda bırakarak adalete teslim olduğunu vurguladı.

ARA VERİLDİ

Balyoz darbe planı davasının temyiz duruşmasına saat 12.00´de öğle arası verildi. Duruşmaya saat 13.30´da kaldığı yerden devam edilecek.

AVUKAT İLE MAHKEME HEYETİ ARASINDA TARTIŞMA

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde aralarında Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tümgeneral İhsan Balabanlı´nın da bulunduğu 18 sanığın avukatı Ramazan Bulut, savunmasına kaldığı yerden devam ediyor. Bulut, 9 müvekkilinin savunmasını yaptıktan sonra diğer sanıkların savunmasının başka bir avukat tarafından yapılmasını talep etti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki duruşmada avukat Bulut´un bu isteği heyet tarafından reddedildi. Listede ismi bulunmayan avukatların savunma yapamayacağı gerekçe gösterildi. Dairenin bu kararı sonrası salonda tansiyon yükseldi. Avukatlar ile heyet arasında tartışma yaşandı. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararını değiştirmedi. Avukat Ramazan Bulut, diğer 9 sanığın savunmasına kaldığı yerden devam etti. Bulut, 18 müvekkili hakkındaki savunmasını 15:51´de tamamladı.

SANIK MEHMET ULUTAŞ´IN AVUKATI TURGUT CAN´IN SAVUNMASI

Avukat Ramazan Bulut´un ardından sanık Mehmet Ulutaş´ın avukatı Turgut Can savunma yaptı.

SANIK MEHMET OTUZBİROĞLU´NUN AVUKATI MURAT CANDAN´IN SAVUNMASI

Duruşmada daha sonra sanık Mehmet Otuzbiroğlu´nun avukatı Murat Candan savunması yaptı.

ÜÇ SANIĞIN AVUKATI ALP ÇAKMUT´UN SAVUNMASI

Duruşmada sanıklar Fahri Yavuz Uras, Gürsel Çaypınar ve Ender Kahya´nın avukatı Alp Çakmut da savunma yaptı.

SANIK BARBAROS KASAR´IN AVUKATI METİN ÇETİNBAŞ´IN SAVUNMASI

Avukat Çakmut´un ardından, sanık Barbaros Kasar´ın avukatı Metin Çetinbaş savunma yaptı.

SANIK DURSUN ÇİÇEK´İN AVUKATI VE KIZI İREM ÇİÇEK´İN SAVUNMASI

Avukat Çetinbaş´ın ardından, Ergenekon davasında da yargılanan sanık Dursun Çiçek´in avukatı ve kızı İrem Çiçek savunma yaptı.

İKİ SANIĞIN AVUKATI YAĞIZ ALİ DAĞLI´NIN SAVUNMASI

Duruşmada daha sonra Ergenekon davasında da yargılanmakta olan sanık Ahmet Feyyaz Öğütcü ile Balyoz davası sanığı Özer Karabulut´un avukatı Yağız Ali Dağlı savunma yaptı.

DURUŞMA SONA ERDİ

Avukat Dağlı´nın 17:52´de başladığı savunmasını 18:40´ta tamamlamasının ardından duruşmaya Pazartesi sabah 09.00´a kadar ara verildi.

AVUKAT, MAHKEME BAŞKANIYLA TARTIŞTI

19.07.2013 10:09 Balyoz Askeri Darbe Planı Davası´nın temyiz duruşmasının dördüncü gününde sanık avukatları savunmaya devam etti. Kürsüye gelen avukat Ramazan Bulut, 18 müvekkili hakkında savunma yapacağını aktardı. Savunma yapacak avukat listesinde ismi bulunmayan bir avukat arkadaşının müvekkilleri için de konuşacağını dile getiren Bulut, ?Dilerseniz onun ismini listeye ekleyin, böylelikle benim savunma sürem daha kısa sürer.? şeklinde konuştu. Avukatın bu sözlerine sinirlenen Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, ?Ne yapmaya çalışıyorsunuz, bizi baskı altına almaya çalışmayın. İsterseniz iki gün savunma yapın. Avukat temyiz dilekçesinde duruşmalı temyiz talebinde bulunmadığı için avukat listesinde ismi yer almamıştır. Biz duruşmalı temyiz talebinde bulunanları savunma yapması için buraya davet ettik. Lütfen siz savunmanızı yapın.? şeklinde konuştu. Özür dileyen avukat Bulut, savunmasını yapmaya devam etti.

Bulut, 9 sanığa ilişkin savunmasını tamamladıktan sonra tekrar aynı talepte bulununca, Ekrem Ertuğrul bunun mümkün olmadığını kaydetti. Bulut´un savunmasına pazartesi devam etmek istediğini belirtince Başkan Ertuğrul, ?Savunmanıza başladınız. Savunma bölünemez.? şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı ile diğer sanık avukatları arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Avukat Bulut´un yetki belgesi sunmak istemesi üzerine ise Başkan Ertuğrul, avukatın olduğu yerde yetki belgesi sunulamayacağını hatırlatarak, savunmanın sırasıyla yapılmasını ve listeyle ilgili bir daha talepte bulunulmamasını istedi. (Zaman)

(18 Temmuz 2013), son güncel.: (19 Temmuz 2013)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz

Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın

Flaş!!! Balyoz davası bitti

Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz

Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları

AİHM: Tutuklama ve deliller doğru

Sanıklara bir darbe de AİHM´den

Çetin Doğan´a AİHM balyozu

Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5469    yazdır/print


 

Balyoz temyizinde 3. duruşma

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı, 405 klasörlük Balyoz davasının temyiz duruşması saat 9.00´da başladı. Duruşmada savunma avukatlarından Kazım Yiğit Akalın, 60 sanık adına hazırlanan ve 404 sayfadan oluşan savunma metnini okumaya 3. günde de devam ediyor.

17.07.2013 09:50 Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı, 405 klasörlük Balyoz davasının temyiz duruşması saat 9.00´da başladı. Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, Günaydın. Bugün de kaldığımız yerden oturuma devam ediyoruz. Sayın Akalın savunmasına devam ediniz. ifadelerini kullandı.

Sanık eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, 60 sanık adına hazırlanan ve 404 sayfadan oluşan savunma metnini okumaya başladı. Akalın´ın bugün savunmasını tamamlaması bekleniyor.

Akalın, Hiç kimse ses kayıtlarını inkar etmemiştir. Ben de ses kayıtları yanlıştır, yoktur diye bir şey demedim. Benim söylediğim kopyalanmış mp3´lerle ilgilidir. Bu kayıtlarda önemli olan husus şu; ilk önce muhbir Baransu´ya 3 DVD ve CD ile bu kayıtlar mp3 formatında dijital kayıt olarak vardı. Ses kayıtları tarihi 2009 yılıdır. Bugüne kadar tüm çelişkiler 2009´a kadar gidiyor. 2009 bu davanın komplo hazırlanmasının miladıdır. Bu tarihin tesadüf olmadığını söylüyoruz. dedi.

Ses kayıtlarının seminer toplantısında konuşulan konulara ait olduğunu dile getiren Akalın, bu komployu hazırlayanların bu belgeleri 2009´da toplamaya başladığını ileri sürdü. Bazılarının hadleri aşmış olabileceğini, aşırıya gitmiş olabileceğini vurguladı. (Cihan)

Avukat Akalın, seminer ses kayıtlarıyla ilgili dün akşam televizyonlara yansıyan tartışmalar konusunda bir açıklama yapmak istediğini söyledi. Akalın, Çetin Doğan ilk kez bu seminerde ses kayıtlarını aldırmıştır. Darbe yapmak isteyen insan delil bırakır mı? Ancak biz bu kasetler sahte demedik. Sadece arkadaki Ezan sesine dikkat çektik. Sizin dünkü sorunuz üzerine de ses kayıtları olduğunu sanıkların kabul ettiğini söylemiştik dedi.

MAHKEME BAŞKANI AVUKATI UYARDI

Daha sonra Akalın, Balyoz mahkemesinin dijital veriler konusunda kendini bilirkişi yerine koyduğunu savunarak, Mahkemenin bilirkişi raporu aldığı külliyen yalandır dedi. Bu sözlere Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ertuğrul, Mahkeme için kullandığımız sözlere biraz dikkat edin dedi. Bunun üzerine Akalın, Sayın Başkan doğru söylüyorsunuz düzeltiyorum. Hangi bilirkişi ne zaman bunu söylemiş. Bilirkişiler ´Biz böyle bir rapor vermedik. Bu kendi mühendislik bilgimize ihanettir dediler şeklinde konuştu. Akalın daha sonra, Özür diliyorum, haddimi aştım diye konuştu.

Balyoz davasının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nin Başkanı Ekrem Ertuğrul duruşmada avukatları Davayla ilgili savunma yapın. Kişilere ilişkin ifadelerinize dikkat edin diye uyardı. Ertuğrul verilen aradan sonra avukatları, uyarırken şunları söyledi:

Tüm savunma yapacak avukatlar için şunu öneriyorum Önümüzdeki dava çok karmaşık, sanık sayısı çok olan ve Silahlı Kuvvetleri ilgilendiren bir dava olması nedeniyle kişiler veya kurumlarla ilgili isnat ve olumsuz değerlendirmelerde bulunurken, somut vakalara dayandırılması veya dava konusuyla doğrudan irtibatlı olması halinde savunma kapsamına alınmasını. Aksi takdirde yüksek mahkeme çatısı altında suç işlenmesini tasvip etmeyiz. Buna özen göstermemiz kelimeleri kullanırken özel kişilere yönelik ifadeleri ifadeleri kullanırken biraz daha dikkatli olmanızı istiyorum

Avukat Yiğit Akalın da Kaç saattir ayaktayım başkanım. Otelde kalıyoruz onların da etkisi var gittikçe daha da ağırlaşıyorum. Yerimi yadırgadım, uyumuyorum diye karşılık verdi.

F-16´lı savunma

Akalın, Suga ve Oraj darbe planlarının sahte ve hayali olduğunu savundu. Akalın, planlar için sözde ifadesini kullandı ve 35 milyon dolarlık F-16´ya Fenerbahçe Stadı´nı koruma görevi veriliyor. F-16´nın Fenerbahçe Stadı üzerinden geçme süresi bir mili saniyedir. Nasıl güvenliği sağlayacak. F-16 helikopter mi. Helikopter olur ama F-16 olmaz dedi. Akalın müvekkillerinin cami bombalanacak, kendi uçağımızı düşerecekler gibi ithamlarla müvekkillerinin itibarsızlaştırılmak istendiğini savunarak, şunları söyledi:

´Henüz olmayan avm´ler yazıldı´

Planlarda tarih hataları var. Henüz olmayan AVM´lere, yerlere güvenlik amaçlı pilot görevlendirmesi yapılmıştır. Müvekkilim uçuş planlarıyla görevli görünüyor. Bu uçaklar araba değil keyfine göre İstanbul´da uçuş yapamıyorsun. Herhangi bir hava harekatının bu şekilde müvekkilimce yürütülmesi söz konusu değildir. Zaten tek bir havacı personel seminere katılmamıştır.

´Olmayan sokak isimleri planda yeraldı´

Planda adı geçen cadde ve sokak adları İstanbul´da yoktur. Zaman çelişkisidir. Hiçbir zaman yargılama aşamasında bunlar tartışılmadı. Mahkeme dedi ki, 2006´daki sokak isimleri 2002 ve 2003´te halk arasında zaten bu isimlerle halk arasında kullanılıyordu. Jandarma darbe planı yaparken tabelaya bakarak değil halka sormuş ve ilerde konulacak isimleri yazmış. Bu takdirlerinize sunuyorum. Neden zaman çelişiklerine buna benzer mantık yürütmesi yapılmadı soru işareti. Atılı suç tarihinde var olmayan otobüs durakları bu planda yazılmıştır. Halk pazarı yazılmıştır. Konulmayan kamera kayıtları yeralmıştır.

´Word dosyaları tek bilgisayarda hazırlanmış´

Sanık Güllü Salkaya hani ana babalık hakkından mahkum edilen sivil memure. Bu Word dosyalarını hazırladığı için mahkum oldu. Bu Word dosyaları her biri farklı şehirlerdeki farklı kişilerce farklı bilgisayarlarda hazırlanmıştır. Bu Word dosyalarının hepsinin 9.28 versiyonu ile hazırlandığı belirlendi. Sizin bilgisayarınız benimki farklıdır. Sürekli güncelleniyor. Versiyonun aynı olması imkansız. Bu tek bir bilgisayarda bu belgelerin manüpülasyon amaçla üretildiği kanaatini uyandırıştır. Bu versiyonun Hava Kuvvetlerince kullanıldığı da tespit edilememiştir.

Başkan: Hukukçuyuz, biliyoruz

Akalın´ın cezaların uygulaması konusundaki anımsatmaları üzerine Başkan Ertuğrul, Ben 19 yıldır bu dairedeyim, bunları hatırlatmanıza gerek yok, hepimiz hukukçuyuz biliyoruz, yeterince vurguladınız diye uyardı. Temyiz duruşmasında 2.5 gün geride kalırken, avukat Akalın´ın savunmasının sonuna geldi.

Sonuç bölümündeki savunmalar şöyle:

´Duruşmaya girmeyene bile indirim yapılmadı´

Mahkeme tutuksuz sanıklar hükme kadar duruşmalara katılmasın dedi. Ama mahkeme tarafından oturumlara vareste tutulan bu sanıklara ceza tayin edilirken, yargılama sürecindeki takdiri indirim sebepleri uygulamadı. Adam duruşmaya girmedi. Duruşmaya girmeden nasıl olumsuz tutum ve davranış tespit edilebilir: Sanıkların sabıkaları yoktur. Tam tersine 30-40 yıl devlet hizmeti yapmışlardır. Ama biz duruşmaya girmedik diye indirim uygulanmadı. Ben müvekkilimle bir sorun yaşamadım ama diğer meslektaşlarımı müvekkilleri ´senin yüzünden mahkeme indirim yapmadı´ diye suçlamıştır.

´TMK´dan ceza istenmeyip verildi´

Terörle Mücadele Kanunu 5 çerçevesinde sanıklara ek savunma hakkı verilmemiştir. TMK 5 maddesi iddianame sevk maddeleri arasında yer almamaktadır. Mütalaada da yoktur. Ama sanıklar ek savunma hakkı verilmeden bu suçtan ve TMK´dan da mahkum edilmişlerdir. CMK´ya aykırı davranılmıştır. Bu mutlak bozma nedenidir.

´Tmk 5 uygulanamaz´

Akalın öğleden sonraki savunmanın son bölümümünde, Tırpan, Sakal, Çarşaf gibi planlardaki hataları da anlatırken, Atılı suç dönemi 2002-2003´de var olmayan cadde ve sokak isimleri yazılmıştır dedi. Akalın, Sanıklara ek savunma hakkı da verilmemiştir. TMK´nın uygulanmasının tek nedeni infazın 4´te 3 olarak hesaplanacak olmasıdır diye konuştu. Akalın kararın bozulması ve tahliye talep ederken şunları söyledi:

´Kararı bozun´

Netice olarak, Oraj hava harekat planı, inandırıcılığının kabulü mümkün olmayan, hayali bir senaryo altında hazırlanmış ve yüzlerce yüksek eğitimli ve devletine sadık, vatanını korumaya ant içmiş, disiplin altında tüm geçmişleri bilinen havacı subaylara suç atımı için kurgulanmış bir sahte dijital veridir. Sahtelik ve fiili imkansızlıklarla dolu Oraj planının gerçekliği, yapılan yargılamada ispat edilememiştir. Bu nedenle sanıkların beraatına karar verilmesi gerekirken, mahkumiyetlerine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

ORTAK SAVUNMA TAMAMLANDI

Balyoz davasının Yargıtay´daki temyiz duruşmasında, 60 avukatın hazırladığı 404 sayfalık savunmanın okunması üç günde tamamlanabildi. Tebliğnameye itiraz eden ve dilekçe sunan Akalın, daha sonra 33 maddeden oluşan sonuç bölümünü okumaya başladı. Akalın, savunmasının bir özeti olan bu maddelerinin her birinin bozma gerekçesi olduğunu ileri sürdü. Sanıkların tahliyesini, yerel mahkemenin kararının da esastan olmasa da eksik incelemeden bozulmasını talep etti. Duruşmada daha sonra diğer sanık avukatlarının savunmalarına geçildi.

ENGİN ALAN´IN AVUKATININ SAVUNMASI

MHP´nin tutuklu milletvekili Engin Alan´ın avukatı Yakup Akyüz, savunmasında ülkede sosyal barışın, Silivri´den başlaması gerektiğini savundu. MHP´nin tutuklu milletvekili Engin Alan başta olmak üzere Mustafa Karasabun, Lütfü Sancar ve Taner Balkış´ın avukatı Yakup Akyüz, mahkemenin tutumundan dolayı teşekkür etti. Engin Alan´ı tanımış olsaydınız şimdi biz burda olmazdık. diyen Akyüz, Alan´ın darbeyle ilgili tek bir laf etmediğini savundu. Akyüz, merhamet değil, adalet istediklerini vurguladı.

Başbakan´ın Seçimle gelen seçimle gider. sözünü hatırlatan ve aynen katıldığını dile getiren Akyüz, iddianameyi savcıların kendisinin bizzat hazırladığını düşünmediğini belirtti. Savcıların iddianameyi başka kaynaklardan istifade ederek hazırladıklarını düşündüğünü kaydeden Akyüz, Alan´ın tutuklu bulunmasının hiçbir gerekçesi bulunmadığını savundu. Bu ülkenin acilen sosyal barışa ihtiyacı olduğunu belirten Akyüz, ancak bu barışın önce Silivri´den başlaması gerektiğini ifade etti.

4 AVUKAT DAHA SAVUNMA YAPTI

Daha sonra ise emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun´un avukatı Mehmet Altın, Ahmet Şentürk´ün avukatı Zeki Arslan, Taylan Çakır´ın avukatı H. Adil Atabay, Yurdaer Olcan ve Halil Yıldız´ın avukatı Şener Atılgan savunmalarını tamamladı. Duruşmaya yarın sabah 09.00´a kadar ara verildi. (Cihan)

(17 Temmuz 2013, 09:50)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz

Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın

Flaş!!! Balyoz davası bitti

Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz

Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları

AİHM: Tutuklama ve deliller doğru

Sanıklara bir darbe de AİHM´den

Çetin Doğan´a AİHM balyozu

Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5468    yazdır/print


 

Balyoz temyizinde 2. duruşma

Aralarında 20 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli paşalar İbrahim Fırtına, Çetin Doğan ve Özden Örnek´in de bulunduğu 361 sanıklı Balyoz davasına ilişkin temyiz duruşmalarının 2´ncisi Yargıtay´da başladı. Duruşmada 60 sanık adına hazırlanan ve 404 sayfadan oluşan savunma metninin dün başlayan okunma işlemine savunma avukatlarından Kazım Yiğit Akalın tarafından devam ediliyor.

16.07.2013 10:55 Yargıtay´da, aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu Balyoz Planı davasının temyiz duruşmasının ikinci günü başladı. Duruşma, saat 9.00´da başladı.

Duruşmaya sanık avukatları ile bazı aileler katılıyor. Duruşma başlarken Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, Yeni bir güne başlıyoruz. Duruşmanın disiplin içinde ve hoş bir şekilde geçmesini diliyorum. Burada mevcut duruşma listesinde müdafilerin yerine savunma yapacağını iddia eden avukatların durumlarını dün de açıklamıştık. Listedeki avukatlar, savunmalarını yaptıktan sonra bir belirleme yapacağız veya yeni bir liste yapılacak. Bu liste bittikten sonra tekrar bir açıklama yapacağız. Soyadına göre liste oluşturacağız. açıklamasında bulundu.

Duruşmada, sanık eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, savunmasına kaldığı yerden devam etti. Akalın, 60 sanık adına hazırlanan ve 404 sayfadan oluşan savunma metnini okumaya başladı. (Cihan)

Balyoz avukatlarından mahkemeye veryansın

Balyoz davasının ikinci gününde yargılama aşamasındaki hukuka aykırılıkları anlatan Balyoz avukatı Kazım Yiğit Akalın mahkemeye veryansın etti ve ağır suçlamalar getirdi. Sanık yakınları ise bugün verilen ilk on dakikalık arada kendilerine her konuda yardımcı olan Yargıtay görevlilerine Bize çok nazik davranıyorsunuz. Özel yetkili mahkemelerden sonra şaşırıyoruz diyerek teşekkür etti. Öte yandan davanın görüldüğü Yargıtay binasının bulunduğu caddedeki güvenlik önlemleri dikkat çekti.

Yargılama aşamasındaki hukuka aykırılıkları tek tek Yargıtay´da anlatan Akalın, Mahkeme başkanı Ömer Diken´in koydurduğu mikrofonlar itirazlara rağmen kaldırılmadığını söyledi. Savunma makamının yok sayılırken, davaya katılma taleplerinin haksız yere kabul edildiğini savundu. Akalın´ın, Muhtemel zararlar katılma gerekçesi yapılamaz dedi. CHP´li Atilla Kart´ın da izlediği Balyoz duruşmasında Akalın´ın savunması satırbaşları ile şöyle:

´Mikrofonlar bizim kontrolümüzde değildi´

Mikrofonlar bizim kontrolümüzde değildi. İddia makamı istediği zaman mikrofona basıyor açılıyor. Bizim önümüzdeki mikrofonlar ise bastığımız zaman açılmıyordu. Burada mikrofona basıyorum açılıyor.

´Süre verilmedi´

920 sayfalık esas hakkındaki mütalaanın incelenmesi için yeterli süre verilmedi. Sadece 6 gün beyanda bulunmak için süre verilmiştir. 920 sayfalık mütalaanın sadece 30-40 sayfasını işiten tutuklu sanıklar, mütalaanın diğer kısımlarına ulaşamamışlardır. Esas hakkındaki mütalaanın verilmesinden sonra dosyaya yeni giren deliller tartışılmadı.

´Başkan bizi salondan attı´

Duruşmaya girmedik diye 102 avukat hakkında suç duyurusunda bulundu. Bizim görevimiz müvekkile karşı olmasına rağmen mahkeme görevini aşarak müvekkilin yerine geçerek müdafiler hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Mahkeme Başkanı sanık müdafileri salondan atmıştır. Sanıklara şikayet etmiştir.

´Küçümsedi´

Hakim Ömer Diken, 8 Mayıs 2012 tarihli oturumda savunma yapan bir sanık avukatına, ?Bize tuttu ceza genel kitaplarından alınmış şeyleri yapıştıra yapıştıra da zamanının 2/3´ünü bu şekilde kullandı... Defaatle söyledim biz bunları çok okuduk...? demekten çekinmemiştir.

´Öğrencinin ödevinden alıntı iddianame´

Müdafinin yaptığı savunmanın kitaplardan alıntı olduğunu söyleyerek küçümseyen Hakim Ömer Diken, ceza genel kitaplarından değil bir öğrencinin ödevinden alıntılarla hazırlanan iddianameyi kabul etmiş ve bu durum hakkında hiçbir beyanda bulunmamıştır.

´Savunma hakkı kısıtlandı´

Mahkeme salonunda yapılan düzenlemeler ile savunma hakkı kısıtlanmıştır. Avukatların kendileri arasında ve müvekkilleri ile yaptıkları konuşmaları tavandan sarkıtılan ses kaydedici cihazlar aracılığıyla dinlemiştir.

´Müvekkillerimizle yanyana oturamadık´

Yüce Divan´da sanıklar ve müdafileri yan yana oturmaktadır. Silivri´deki duruşma salonunda katılanlar ile vekilleri yan yana oturmaktadır. Aynı salonda sanıklar ise etrafı çevrili bir bölmede oturtulmaktadır. Biz müvekkillerle görüşürken jandarma etrafımızı sardı. Masanın üzerinden atlayarak, müvekkille görüşmek için. Lütfen benim hakkımda suç duyurusunda bulunun dedim ve halen soruşturma devam etmektedir.

´Duruşmayı terk etmek zorunda kaldık´

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adil yargılanma şartlarının sağlanmaması, CMK´dan doğan hakları kullanmalarının kanuna aykırı bir biçimde engelenmesi, savunma hakkının hiçe sayılması ve avukatların kişisel ve mesleki onurlarının zedelenmesi üzerine duruşma salonunda sadece şekli unsurların tamamlanması için bulunmak istemeyen müdafiler, yargılamayı terk etmek zorunda kalmışlardır.

´Duruşmaya getirmek için nakil istediler´

15 Haziran 2012´de tutuklu işte davanın nakli için Cumhuriyet savcısı görüş bildirmek için dosyanın savcılığa gönderilmesini istedi. Ancak davanın nakli için beyanda bulunmak üzere talepte bulunan savcılık, 6 Ağustos 2012 tarihli duruşmada bu talebini geri almış ve esas hakkındaki mütalaasını bildirmek üzere süre istemiştir. Bu da sanık müdafilerinin duruşmaya katılmalarının sağlanması için iddia makamının böyle bir talepte bulunduğunu ortaya koymaktadır.

´Katılma talepleri haksız kabul edildi´

Abdurrahman Dilipak, Abdurrahman Koçoğlu, Hamza Türkmen, Rıdvan Kaya, Hukukçular Derneği ile Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği´nin davaya katılma talepleri tamamen hukuka aykırı olarak kabul edilmiştir. Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği mensupları, adil yargılamayı etkilemişlerdir.

´Mahkeme kapısında sanıklara hakaret bildirisi dağıtıldı´

19 Aralık 2010 tarihinde davanın görüldüğü mahkeme girişinde bir bildiri dağıtmıştır. Bu bildiride ?Halk düşmanı Balyoz çetesi en ağır şekilde cezalandırılsın? şeklinde beyanlar yer aldığı ve içeriğinde sanıklar hakkında çok ağır ithamlar ve gerçek dışı suçlamalar bulunduğu görülmektedir.

´Bir kısım medya katılma yönünde teşvik etti´

Ben 2003 yılında öğrenciydim. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden bir arkadaşıma telefon açtım, senin ismini gördüm telefon listesinde dedim. İnanamazsın beni bir gazeteden aradılar sizin isminiz telefon listesinde yer alıyor katılma talebinde bulunacak mısınız diye sordular. Bir kısım medya katılma yönünde teşvikte bulunmuştur.

´Suçtan zarar gören yok´

Balyoz davasında katılma talep edenlerin suçtan doğrudan gördükleri bir zarar yoktur. Somut bir delil de yoktur. Sanıklara atılı suç, darbeye teşebbüs etmektir.

´Dijital delil isyanı: Ezan sesi dışında niye ses yok´

Balyoz savunmasında avukat Kazım Yiğit Akalın dijital delillere de, 12 yaşındaki zıpır çocuklar bile değiştirebilir diye isyan etti. Darbe belgelerinin gerçek değil oluşturulmuş, dijital delillerin ve seminerin ses kasetlerinin de orijinal değil sahte olduğunu savunan Akalın, Dijital belgeler suç atfetmek için oluşturulmuştur.Hukuka aykırı delille mahkumiyet kararı verilemez. Karar bu gerekçeyle de bozulmalıdır. dedi. Akalın şunları söyledi:

´Ses kasetleri sahte´

Seminerin yapıldığı oda ses geçirmiyordu. O zaman ezan sesi nasıl geldi. Seminer üç gün olduğuna göre tek bir ezan sesi dışında bir ses yoktur. Bu da dosyada bulunan ses kasetlerinin seminerin yapıldığı sıradaki orijinal kasetleri olmadığını kanıtlamaktadır. Dijital deliller hukuka uygun değildir.

´12 yaşındaki zıpır çocuklar bile değiştirebilir´

Dijital verilerde mahkeme ve emniyet şöyle bir yol izledi. World belgesinde son kaydeden Y. Akalin yazıyor. Mahkeme bunu Yiğit Akalın belgeyi yazdı diye kabul etmiştir. Bu ismi yazmak hiç iz bırakmadan yapmak o kadar kolaydır ki. 250 kişi sadece üst veri ile tutuklu dediğimiz zaman bütün bilirkişi uzmanları Bunu çocuklar bile bilir. 12 yaşındaki zıpır çocuklar bile üst veriyi değiştirebilir yanıtı vermişlerdir. Bu tip dijital delillerle ilgili en önemli sözleşme olan Siber Suçlar Sözleşmesi Türkiye´de hala yürürlükte değildir.

´Yarım saatte yaparım´

Mahkeme bu dosyaların hazırlandığı Windows programının 2003 yılı programı olduğunu dikkate alıp bu dosyaların 2003 yılında hazırlandığı kabul etmiştir. Bana bir boş bilgisayar ve yarım saat verin 2003 yılı Windows programını, size yüklerim. Sanıklardan bilgisayar uzmanı biri bunu duruşmada 15 dakika içinde yapmıştır.

´Islak imzalı tek belge var ama´

´Bursa ili belediye başkanları durumları´ Yüksel Gürcan isimli sanık hazırlamıştı. Mahkeme, ´Bu dijital verilerin imzalı çıktıları bulunuyor´ dedi.. Hepsi değil sadece bir tane. Bunu da Yüksel Gürcan tarafından kabul ediliyor. Tarihi de 12.09.2002 Bu bir istihbarat çalışması içeriğini eleştire bilirsiniz.

´11 no´lu cd sahte çünkü´

Bu istihbarat belgesinin kağıt haili Gölcük´te bir tane imzalı belge çıktı. Mahkeme diyor ki 11 no´lu CD´de vardır. O zaman onlar da gerçektir. Ama 11 no´lu CD sahte. 11 no´lu CD´deki belge baka baka oluşturmuştur. O belgeleri Gölcük´teki belgeleri oluşturanlar oluşturmuştur. Nasıl mı? World hali ile imzalı halinde farklılıklar vardır. World halinde gizli ibaresi var imzalı halinde yok. World hali tekrar değiştirilebilir denebilir. Kağıttan bakarak World halini oluşturdukları gösterir kanıtta şudur. Eski printerla yazılmış belge. Her zaman bir aksaklık olur arada karışır. İmzalı belgede bu yaşanmıştır. 33 sıradaki kişide bir kelime okunamıyor. Ama kelimenin yaklaşık olduğu bakınca anlaşılıyor. Peki birebir aynı olduğu 11 CD´deki kelimede nasıl yazılıyor; ´ideolojik şekilde ihraç edildi´. Birebir aynı dedikleri tek belge de bu.

Avukatı Kazım Yiğit Akalın, esas hakkında mütaalanın hazır olduğu sırada sorgusu yapılmayan sanıklar bulunduğunu ileri sürerek Ergün Saygun´un sorgusundan 4 gün önce mütaalanın hazır olduğunu savundu. Sanık sorgularının formalite olduğunu iddia eden Akalın, kararın zaten başından belli olduğunu savundu.

Akalın, isimsiz bir ihbar mektubuyla aramaların yapıldığını savunarak aslında itibar edilmemesi gereken ihbar mektubuyla arama kararının hukuka aykırı olduğunu ve mahkemede yargılama konusu yapılamayacağını iddia etti. Savunma haklarının ihlal edildiğini savunan Akalın, Birinci Ordunun kozmik odasından bir subayın 16 cd çaldığına inanan mahkeme, Gölcük Donanma Komutanlığı zeminine 5 nolu hardiskin konulduğuna neden inanmıyor? diye sordu.

Bir gazetecinin, Balyoz Darbe Planı´nda gözaltına alınacaklar arasında adı geçen kişiye Davaya müdahil olacak mısınız? yönündeki sorusunu ise Akalın, Müdahil olması için teşvik edildi. şeklinde yorumladı. Duruşmaya 10 dakika ara verildi. (Cihan)

ÖĞLE ARASI VERİLDİ

Duruşmaya savunmanın okunmasıyla devam edildi. Sanık eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, 60 sanık adına hazırlanan ve 404 sayfadan oluşan savunma metninin şu ana kadar 216 sayfasını okudu. Saat 12.00´de öğle arası verildi. Duruşma saat 13.30´da kaldığı yerden devam edecek.

DURUŞMA TAMAMLANDI

Balyoz planı davasının temyiz duruşmasının ikinci günü de tamamlandı. Sanık eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, 60 sanık adına hazırlanan ve 404 sayfadan oluşan savunma metnini okudu. Akalın, savunmasını tamamlayamadı. Akalın´ın yarınki duruşmada 405 sayfalık savunmanın sonuç bölümünü okuması bekleniyor. Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı, 405 klasörlük Balyoz davasının temyiz duruşması, yarın sabah 09.00´da kaldığı yerden devam edecek. (Cihan)

2. DURUŞMADA SALON BOŞ KALDI

17.07.2013 10:05 Yargıtay´da görülen Balyoz Darbe Planı davasının temyiz duruşmasının ikinci gününde, duruşmaya çok az sayıda avukat ve izleyicinin katılması dikkat çekti. Yargıtay´daki 245 kişilik salonun yarısı bile dolmadı. Duruşmaya, emekli orgeneral Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın´ın savunması ile devam edildi. Yargıtay´da görülen Balyoz Darbe Planı davasının temyiz duruşmasının ikinci gününde, 60 avukat adına 400 sayfalık ortak savunmanın okunmasına devam edildi. Emekli orgeneral Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, konuşmasında Balyoz yargılamaları boyunca yaşadıklarını iddia ettikleri hukuka aykırı uygulamaları anlattı. Davanın ilk günkü celsesine nazaran dünkü duruşmaya çok az sayıda avukat ve izleyicinin katılması dikkat çekti.

365 sanıklı Balyoz davasında 361 kişi hakkında verilen hükmün temyiz incelemesinde sanık avukatları yargılamanın usulsüz yapıldığı, hâkimlerin ihsas-ı reyde bulunduğu ve delillerin hukuki anlamda delil niteliği taşımadığı iddialarını Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde anlatmaya devam etti. Duruşmanın ikinci gününde sanık avukatları ile yakınlarının katılımının ilk güne kıyasla çok düşük olduğu görüldü. 245 kişilik salonda koltukların büyük bir çoğunluğu boş kaldı. Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, ?Yeni bir güne başlıyoruz. Duruşmanın disiplin içinde ve hoş bir şekilde geçmesini diliyorum.? dedi. Bu ifadeden sonra kürsüye gelen Avukat Kazım Yiğit Akalın, savunmasını okumaya devam etti. Balyoz davasının sahte dijital verilerden yola çıkılarak hazırlandığını ileri süren Akalın, mahkeme heyetinin delil CD´leri üzerinde savunmanın istediği bilirkişi incelemesi yaptırmadığını iddia etti.

Dosya içeriğinde yer alan bilgisayar diskleri ile flash belleklerin Balyoz Darbe Planı´nın hazırlandığı seminer tarihinde üretilmemiş olduğunu savunan Akalın, TÜBİTAK´ın Balyoz CD´leri için verdiği orijinal raporunun gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Davada dinlenen tanıkların, tüm tanıklar dinlenmeden duruşma salonundan çıkarıldığını savunan Akalın, dosyaya giren tanık ifadelerine itibar edilmemesini istedi. Akalın, ayrıca savunmanın mahkemeye getirdiği tanıkların dinlenmediğini söyledi. Yargılama boyunca sanıkların savunma hakkının kısıtlandığını ileri süren Akalın, bu iddiasına delil olarak tutuklu sanıkların istedikleri kadar internet kullanamamalarını gösterdi. Akalın, Balyoz davası yargılamasını yapan mahkemenin sanık avukatları hakkında suç duyurusunda bulunarak savunmayı baskı altına almaya çalıştığını ifade etti. Mahkeme, duruşmalara girmeyerek yargılamanın yaklaşık 5 ay boyunca tıkanması üzerine avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Bu arada, Yargıtay, duruşmaya ait gelişmeleri internet sitesinden yayınlamaya başladı. (Zaman)

BALYOZ´DA DURUŞMA BOYKOTU TAKTİĞİ KCK DAVASINDAN ALINMIŞ

17.07.2013 10:11 ´Diyarbakır KCK´ davasına avukatlar katılmayınca savcı, davanın başka mahkemeye alınmasını istedi. Balyoz avukatları hem davayı uzatmak hem de başka mahkemeye aldırmak için aynı taktiğe başvurdu. Balyoz Darbe Planı davasında sanık avukatlarının duruşmalara katılmayarak oluşturdukları krizi, KCK davasındaki avukatlarının taktiklerinden koplayadıkları ortaya çıktı. İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmalara avukatların katılmama stratejisinin KCK davasındaki uygulamayla ilişkisi bizzat sanık avukatı tarafından dile getirildi. Balyoz avukatı, duruyşmalara katılmayarak davayı engelleme taktiğini KCK avukatlarından aldıklarını söyledi.

Tek avukat iki gün savunma

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde görülen Balyoz Darbe Planı davasının duruşmalı temyiz incelemesine 2. günde de devam edildi. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, 405 sayfalık savunmasının kalan kısmını okumaya devam etti. Savunmasında sık sık özel yetkili İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin tavırlarını eleştiren Akalın, mahkemenin yasalara aykırı olarak avukatlar hakkında suç duyurusu yaptığını belirterek, bunu KCK davasıyla ilgili gelişmeleri de örnek göstererek anlattı.

Onlar döndü, biz dönmedik

Avukat Akalın, kendilerinden önce Diyarbakır´da görülen KCK davasında 36 avukatın savunmalarının engellendiği gerekçesiyle duruşmalara katılmama kararı aldıklarını, bunun üzerine mahkemenin o avukatlarla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu hatırlattı. Akalın, Diyarbakır Savcılığı´nın ise avukatların duruşmalara katılmaması nedeniyle davanın bir başka mahkemeye taşınması, tahliye edilmesi talebinde bulunduğunu ifade etti. Akalın, savcılığın bu talebi üzerine avukatların tekrar duruşmalara katılmaya başladıklarını ifade etti. Akalın özetle, ?Biz de aynı şeyi yaptığımızda Cumhuriyet savcısı aynı talepte bulundu. Mahkeme duruşmayı iki ay sonrasına erteledi. Ancak biz duruşmaya gelmemeye devam edince savcılık talebinden vazgeçti? dedi. (Star)

7 YILLIK AVUKATIN BALYOZ SAVUNMASI

17.07.2013 10:24 Balyoz Davası´nın Yargıtay´daki temyiz duruşmalarında 9´uncu Ceza Dairesi´nin kararıyla uygulanan avukatların adlarına göre alfabetik sırayla savunma yöntemi, hukuk tarihinde eşine az rastlanır bir görüntüye sahne oldu. Soyadı A ile başladığı için 7 yıllık avukat olan Kazım Yiğit Akalın, 63 meslektaşı adına toplu savunma yaptı. Yargıtay´daki duruşmanın ilk günü 6.5 saat ayakta savunma yapan emekli Org. Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Akalın´ın dünkü mesaisi de 7 saat sürdü. 403 sayfalık temyiz dilekçesini okumaya dün de devam eden Akalın, savunmanın yaklaşık yarısını tamamladı. Akalın, dün yarısından fazlasını tamamladığı savunmada İstanbul 10´uncu Ağır Ceza Mahkemesi´nin özellikle dijital verileri incelerken sanıkların lehlerine olan bilirkişi raporlarını dikkate almadığını, tüm deliller hukukiymiş gibi değerlendirme yaptığını anlattı. Akalın, Mahkeme kuğular beyaz olur, siyah kuğu yoktur mantığı içinde delilleri değerlendirdi. Ancak deliller arasında o kadar silah kuğu, 2 bine yakın sahte delil varken mahkeme tüm delilleri beyaz kuğu kabul etmiştir. Oysa birçok delilin sahte olarak üretildiği tarih çelişkileri ile de ortada dedi. (Sabah)

(16 Temmuz 2013), son güncel.: (17 Temmuz 2013)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Balyoz temyizi gergin başladı

Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın

Flaş!!! Balyoz davası bitti

Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz

Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları

AİHM: Tutuklama ve deliller doğru

Sanıklara bir darbe de AİHM´den

Çetin Doğan´a AİHM balyozu

Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5465    yazdır/print


 

Balyoz temyizi gergin başladı

Aralarında 20 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli paşalar İbrahim Fırtına, Çetin Doğan ve Özden Örnek´in de bulunduğu 361 sanıklı Balyoz davasına ilişkin temyiz duruşmaları Yargıtay´da başladı. Sanıkların yer almadığı 250 kişilik duruşma salonuna giremeyen sanık yakınları ve avukatlar tepki gösterdi.

15.07.2013 10:29 361 sanıklı Balyoz davasının Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki temyiz duruşması öncesinde Yargıtay binasının önünde hareketli saatler yaşıyor. Aralarında eski kuvvet komutanlarının da bulunduğu sanıkların yakınları sabahın erken saatlerinden itibaren Yargıtay önünde toplanmaya başladı. Sanıkların ve avukatların sayısının, salonun kapasitesinin üstünde olmasından dolayı 250 kişilik salona sadece, oluşturulan listede ismi bulunan avukat, izleyici ve gazeteciler alınacak. Uygulama nedeniyle duruşmanın başlamasından önce Yargıtay salonu girişinde tartışmalar yaşandı. Listede ismi bulunmadığı için salona alınmayan bir grup avukatla, polise tepki gösterdi. Polisle avukatlar arasında tartışma yaşandı. Duruşmaya katılmak için Yargıtay´a gelen avukatlar, alkışlarla uygulamayı protesto etti.

BALYOZ DAVASI YARGITAY´DA

Yargıtay´da, aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu Balyoz Planı davasının temyiz duruşması başladı. Duruşma, Yargıtay girişinde yaşanan izdiham sebebiyle saat 9.00 yerine 9.30´da başladı. Heyet, salondaki yerlerini aldı.

361 sanıklı Balyoz Planı davasının temyiz duruşması için hazırlıklar tamamlandı. Emniyet güçleri sabahın erken saatlerinden itibaren Yargıtay çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Yargıtay´ın dört bir yanına güvenlik noktası koyan polis, duruşmayı izleyecekleri tek tek kontrol ederek içeri aldı. Duruşmayı izlemek için ise 42 gazeteci akredite yaptırdı. Gazeteciler listeye bakılarak tek tek alındı.

Duruşmayı ayrıca CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da takip ediyor. Yargıtay konferans salonunda, basın mensuplarının fotoğraf ve görüntü almaması için ekranlara uyarı yazısı yazıldı. Ceza Muhakemeleri Kanunu´nun 183 ve 286. maddeleri hatırlatılıp cezai müeyyide uygulanacağı ifade edildi. Sanıkların duruşmaya katılıp katılmayacağına ise bugün karar verilecek. Sanık avukatlarının böyle bir talepte bulunması bekleniyor.

MAHKEME HEYETİ 5 HAKİMDEN OLUŞUYOR

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul başkanlığındaki heyette üyeler, Fikriye Şentürk, Hamza Yaman, Ahmet Toker ve Abdurrahman Kavun yer alıyor. Savunma makamında, Cumhuriyet Savcısı Zülfikar Altınyüzük bulunuyor. Duruşmaya ilişkin kuralları hatırlatan Başkan Ekrem Ertuğrul, duruşmaların sabah 09.00´da başlayıp 12.00´de ara verileceğini, 13.30´da tekrar başlayacak duruşmaların pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günlerinde kesintisiz devam ettirileceğini söyledi.

Duruşmanın aleni olduğunu ve herkes tarafından izlenebileceğini kaydeden Ertuğrul, salona öncelikle sanık müdafileri, yakınları ve basın mensuplarının alınacağını ifade etti.

İlgili yasa gereği Yargıtay´daki temyiz duruşmalarında sanıkların bulunamayacağını hatırlatan Ertuğrul, savunmaların, duruşmalı temyiz incelemesi talebinde bulunan avukatların alfabetik sıralamasına göre yapılacağını bildirdi.

Avukatların yalnızca duruşmalı temyiz istediği sanıklar açısından savunma yapması gerektiğini vurgulayan Ertuğrul, savunma sırasının değiştirilmesi taleplerinin dikkate alınmayacağını belirtti.

Ertuğrul, Yargıtay´daki temyiz incelemesine ilişkin davanın ilgili yasalar uyarınca kendine özgü olduğunu ifade ederek, duruşma düzenini bozanlara karşı gerekenin yapılacağı uyarısında da bulundu.

BAŞKAN USÜLÜ ANLATTI

Ertuğrul, Yargı erkinin süjesi sayın müdafiiler, medyanın değeli temsilcileri, milleti temsilen hazır bulunan sayın izleyiciler diye duruşmayı açtı. Ertuğrul, duruşmayla ilgili uyarılarda bulunrdu.Yargıtay´da yapılan duruşmanın kendine özgü farklı bir duruşma olduğunu belirterek, sadece duruşmalı inceleme isteyen sanıklar yönünden yapılacağını bildirdi. Ertuğrul, suç vasfı ne olursa olsun talep olmayan sanıklar yönünden duruşma yapılamayacağını belirterek şöyle dedi: Savunma sırasını gösterir liste dağıtılmış ve duruşma salonu kapısına asılmıştır. Temyiz duruşması kendine özgü bir duruşmadır. Bu duruşmanın usülü CMK´da belirlenmiş ve farklı bir usul ortaya koyulmuştur. Raportör üyenin hazırladığı raporun ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nın raporu okunacak ardından alfabetik sıraya göre sanık müdafilerine söz verilecektir. Yargıtay temyiz duruşması istisnai bir yargılama faaliyetidir. Savunmalar not tutularak tespit edilecektir. Bu nedenle savunmanın süre ve içerik olarak temyiz incelemesinin amacına ve mahiyetine uygun olması beklenmektedir. Duruşma düzenini bozan kişi ve kişilere karşı yasal yaptırımlar uygulanacaktır. Duruşmanın safahatı ise Yargıtay web sitesinden takip edilebilecektir

ÖNCE RAPOR SONRA TEBLİĞNAME OKUNDU

Ertuğrul´un açıklamalarının ardandan Dairenin 2013/ 9110 esas numarası verilen dosyanın temyiz duruşmasına geçildi. Önce dosyanın durumuna ilişkin rapor okundu. Ardından savcılık makamındaki Zülfikar Altınyüzük 256 sanık yönünden cezaların onanmasını isteyen tebliğnamesinin okunmasına geçildi.

MAHKEME BAŞKANINDAN SANIK AVUKATI CELAL ÜLGEN´E SERT TEPKİ

Balyoz duruşmasında ilk usül tartışması yaşandı ve duruşmaya on dakika ara verildi. Sanık Halil İbrahim Fırtına´nın avukatının öncelik telgrafı başkan Ekrem Ertuğrul tarafından kabul edilmedi. Ertuğrul, haftada dört gün duruşma yapılacağını, alfabetik sıralamaya göre savunma yapılacağını sırasını kaçıran avukatın en son yine alfabetik sıraya göre dinleneceği şeklinde karar aldıklarını belirtti. Bu uygulamaya sanık avukatları itiraz ederken, Ertuğrul bir usül belirlemek zorunda olduklarını söyledi. Dizdar, Sayın Başkan sesinizi yükselterek konuştunuz diye itiraz etti. Sanık avukatlarından Celal Ülgen, Sayın Başkan avukatlara karşı ses yükseltemeyin yanıtı verince Ertuğrul, Sizden talimat alacak değilim. Lütfen yerinize oturun diyerek bu söze sert tepki gösterdi.

BALYOZ YARGILAMASINI YAPAN MAHKEMEYE ÖVGÜ

Ertuğrul sonra şu açıklamayı yaptı: Kimsenin savunma hakkını kısıtlamayacağız. Buna inanın bu konuda samimiyiz. Ancak alınmış kararları bozamayız. Kaos olur. Lütfen bu sıraya ve belirlenen usüle uyalım. Usül belirleme yetkisi heyetimize ait. Eksik kalan hususlarda sona kalanlar yine alfabetik sırayla savunma yapacaklar. İlk derece mahkemesinde aleni bir duruşma yapıldı. Aleniyetin anlamı şuydu. Her söylenen sözün sizler ve sanıklar tarafından değil tüm Türkiye´nin 75 milyonun bilgi sahibi olması sağlandı. Bu sözler üzerinde salondan tepki sesleri geldi.

Konuşmasına devam eden Başkan Ertuğrul, Buradaki duruşmanın amacı farklı ama aleni bir duruşma yapıp fiziken imkanlar yeterliliğince bu sağlanmıştır. Haftada dört gün duruşma yapacağız. Tutuklu sanıklar burada olmadığı için onların hakkını korumak adına her avukat buraya gelecek savunmasını yapacak. Sınırlama yapmayacağız, savunmanızı sınırlamayacağız, Buna inanın bu konuda samimiyiz. Ancak alınmış kararları bozamayız. Şimdi savunmalara geçiyoruz diye konuştu.

ARA VERİLDİ

Sanık Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit, Sayın başkan biz 60 avukat ortak temyiz dilekçesi hazırlamıştık.. Sizden bunu aramızda değerlendirmek için on dakika ara istiyoruz dedi ve ara verildi. Verilen arada 70´e yakın avukatın aralarında anlaştığı ve usül ekonomisi açısından dosyayı bölüm bölüm anlatacakları delillerin değerlendirilmesinin tekrar tekrar yapılmayacağı belirlendi.

BALYOZ´DA İLK SAVUNMA SANIK HALİL İBRAHİM FIRTINANIN AVUKATINDAN

Duruşmaya verilen aranın ardından savunmalara geçildi. Sanık, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, Türkiye tarihinde 367 kişiye uygulanan en büyük komplo olduğunu savundu. Türkiye´nin belki dünyanın en büyük dijital sahtekarlığını gördüklerini iddia eden Akalın, ortak hazırladıkları savunmayı okumaya başladı. Akalın, savunma haklarının etkili bir şekilde kullandırılmadığını ileri sürdü. Temyiz dilekçesini imzalayanların isimlerini okuyan Akalın, plan seminerinin yasal olduğunu savundu.

Balyoz sanığı Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın aralarında Çetin Doğan, Dursun Çiçek başta yaklaşık 60 sanık hakkındaki savunmasında davanın tek delilinin sahte dijital değiller olduğunu öne sürdü. Akalın, sanıkların hukuka aykırı delillerle mahkum edildiğini, mahkeme hakimlerinin ihsas-ı rey yaptığını, kararın Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu öne sürdü ve mahkumiyet kararlarının bozulmasını istedi. Akalan, satırbaşları ile şu savunmayı yaptı:

´Görevlendirme belgeleriyle cezalandırıldılar´

Olağan ve yasal bir plan semineri darbe planı olarak sunulmuştur. Darbe iddialarını gerçekleştirici unsurlar olarak gösterilmiştir. 200 kişi Kara Kuvvetleri mensubu dahi değildir. Birinci Ordu Komutanlığı´na hiç gelmemişlerdir. Görevlendirme belgelerinde adları geçtiği için mahkum edilmişlerdir.

´Sahipsiz dijital veriler´

Sanıkların adının geçtiği bu belgeler imzasız ve sahipsiz dijital verilerden elde edilmiştir. TSK bilgisayarlarında üretilmemiş olduklarını ilişkin iki bilirkişi raporu vardır. Davanın tek belgesi olan dijital belgelerin sahteliği iddiası hiç araştırılmamıştır. Sahte oldukları çok açık dijital verilere dayanarak, mahkumiyetler verilmiştir. İmzasız World belgelerinin delil olarak kabul edilmelerinin mümkün olmadığı iddiası hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır.

´Yasal plan semineri darbe planı yapıldı´

Yasal bir plan semineri içinde örtülü bir darbe planı yapıldığı, Çetin Doğan liderliğinde cunta yapılanması olduğu savunulmuştur. Atılı darbe teşebbüsünün ne zaman işlendiğine ilişkin bir tarih verilmemiştir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmemiştir. Çelişkilere rağmen iddianame kabul edilmiştir.

´Üç kadın babalık ve kocalık hakkından mahkum bırakıldı´

Üç kadın sanık babalık ve kocalık haklarından mahrum bırakılmıştır. Bu da mahkemenin özensizliğinin delilidir.

DURUŞMAYA ÖĞLE ARASI VERİLDİ

Sanık İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın´ın savunması devam ederken Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, savunmanın 29. sayfasında kalındığını belirterek duruşmaya ara verildiğini söyledi. Duruşma, saat 13.30´da kaldığı yerden devam edecek. (Cihan)

DURUŞMA AYRINTILARI YARGITAY´IN WEB SİTESİNDE

Duruşma 13.30´da tekrar başladı. Bu arada Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde görülmekte olan 2013/9110 Esas Numaralı Balyoz Dosya Safahatı (duruşma ayrıntıları) Yargıtay´ın web sitesinden (http://www.yargitay.gov.tr/9110.php) duyurulmakta.

FIRTINA´NIN AVUKATI SAVUNMASINA DEVAM ETTİ

Sanık Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunmasını yapmaya devam etti. Akalın, darbenin mağdurunun Ak Parti Hükümeti olduğunun kararda belirtildiğini ancak AK Parti Hükümeti ve AK Partili bakanların mağdur-müşteki olarak davaya katılma talebinde bile bulunmadıklarını söyledi.

´Darbe suçu yok´

Suçun tehlike suçu olduğunun dikkate alınarak, kullanılan cebirin eyleme elverişli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini ama bunun yapılmadığını, kararın hatalı olduğunu, suçun unsurlarının oluşmadığını vurgulayan Akalın şöyle dedi: Suçun mağduru tarafından bilinmeyen bir eylemin cebir olarak kabul edilmesi mantığa aykırıdır. Suçun oluşması için cebir ve şiddet unsuru birlikte aranmalıdır. Bu iki unsurun birlikte olması bile suçun oluşumu için yeterli değildir. Bunun hükümeti devirmeye elverişli olmaması halinde ceza verilmemesi gerekmektedir. Teşebbüsün teşebbüsü cezalandırılmıştır. Cebir gerçekleşmediği halde varsayımlarla mahkumiyet, TCK´daki teşebbüse ait hükümlerin adeta yok sayılması demektir. Mahkeme kararı yanlıştır, önyargılıdır.

´Varsayımla ceza verildi´

Darbe suçu yok. Mahkeme varsayımla cezalandırmıştır. Suçun unsurları bulunmadığı cezalandırılacak bir fiilin bulunmadığı da çok açıktır. İster eski ister yeni TCK çerçevesinde ele alınsın, suçun unsurlarının oluşmadığı çok açıktır. eksik soruşturmaya dayalıdır. Sadece bu açıdan bile karar bozulmalıdır dedi.

´Çetin Doğan´ın ameliyatı darbeyi önlemiş tezi yanlış´

Çetin Doğan´ın ameliyatı ve emekliliği darbenin yapılamamasının gerekçesi olarak görülmüştür. Ama bir kez bile sağlık durumu sorulup irdelenmemiştir. Zorunlu olarak emekli edildiğinin kabul edilmesi gerçeğe aykırıdır. Birçok Balyoz sanığı terfi almıştır. Emekli olacağı önceden belli olan bir komutanın emekliliği, ameliyatı nedeniyle darbenin gerçekleşmediği tezi tamamen yanlıştır. Çetin Doğan kadrosuzluktan emekli edilmiştir. Hilmi Özkök´ün tanıklığı ile bu durum sabittir. Bunların hiçbiri tartışılmamıştır. Zorlama bir yorum yapılmıştır. Hangi tayinin darbeye teşebbüsünü nasıl etkilediğini ortaya koyması gerekmektedir. Somut olgu ve olaylarla desteklemiştir.

Balyoz avukatı: CD´ler değiştirildi

Balyoz avukatı Akalın, gazeteci Mehmet Baransu´nun teslim ettiği bazı CD´lerin iki kez imajlarının alındığını, eşdeğerlerinin birbirinden farklı olduğunu bunun da delillerin sahte olduğunu kanıtladığını savundu.

Akalın şöyle dedi: CD´lerin neden ikinci kez imajının alındığı kesinlikle anlaşılmamıştır, tamamen bir muammadır. Delil CD´sinin içeriği değişmediyse neden iki kez imaj alınmıştır. Her iki imajı da talep etmişsek ilk imajın sanık ve müdafilere verilmesi talebi reddedilmiştir. Kovuşturma evresinde de ilk imajlar verilmemiş ve delil saklanmıştır.

´Delil özellikleri yok´

Baransu´dan teslim alındığında seri numarası yazılmaması ve iki kez imaj alınması ile delil özellikleri ortadan kaldırılmıştır. Ocak ve Mayıs´ta alınanların eşdeğerleri birbirinden farklıdır. Eşdeğeri bir CD´nin DNA´sıdır. Bir virgül bile ilave edilirse eşdeğeri otomatik olarak değişir. Mahkeme hatalı ve keyfi kovuşturma yaptı. Oysa mahkemenin delilleri tüm şüphelerden arındırması gerekirdi. Böyle bir usül hatası bile başlı başına bozma nedenidir.

´Sanıklara verilmeyen deliller gazetelerde yayınlandı´

Sanıklara verilmeyen deliller Mehmet Baransu´nun kitabıyla Taraf ve Zaman gazetelerinde yayınlanmıştır.

´Bilirkişiler 1.5 yıl sonra yemin etti´

Bilirkişinin yemininin olmaması bozma nedenidir. Bu davada bilirkişilerin yeminlerinin bulunmadığı 1.5 yıl sonra fark edilmiştir. Bilirkişilerin yeminleri celse arasında yaptırılmıştır. Sanıkların savunma hakları açıkça ihlal edilmiştir. TÜBİTAK Kurumu´ndan bilirkişi oluşturulması CMK´ya açıkça aykırıdır. TÜBİTAK doğrudan Başbakanlığa bağlanmıştır.´

´6 klasör resmi kurum delil gizlendi´

Resmi kurumlara yazılan yazılar sanıklar ve müdafilerinden gizlenmiştir. Bu dijital verilerin sanıklar tarafından üretilmediği sahtecilik ürünü olduğunu ortaya çıkan altı klasör deliller hiç değerlendirilmemiştir. 6 klasör halinde adli emanete kaldırılmıştır. Zaman çelişkileri içerdiği ortaya çıkmıştır. Yargılama başladıktan çok sonra alabildik.´

´Reddi hakim taleplerimiz reddedildi´

Suçlama konusu CD´leri hiç göremedik. İlk Zaman Gazetesi´nin fotoğraflarını gördük. Tahminler yürütebildik. Davanın imajları, fotoğrafları, CD´leri savunma avukatlarına verilmedi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, Bu davada gizli hiçbir şey yok dedi. 11 ve 17 numaralı CD´lerin üzerindeki imzaların sahte olduğu ortaya çıkmıştır. İnsan birbirinin aynısı tek çizgi dahi atamazken, bavulla gelen belgelerdeki bütün harfler aynı. Mahkemenin bu anormal tavrı tüm itirazlarımız reddedildi. Reddi hakim taleplerimiz de hep reddedildi.

´Hilmi Özkök´ü 100 metre öteye getiremedik´

Hilmi Özkök, Ergenekon davasında tanık olarak dinlendi biz 100 metre getirtip dinletemedik. Bu konuda da reddi hakim talebinde bulunduk reddedildi. Soruşturmanın genişletilmesi taleplerimiz de sürekli reddedildi. Aytaç Yalman ve Hilmi Özkök tanık olarak dinlenmemiştir. 200 küsür duruşma oldu dinlenmeleri yarım gün alırdı.

´Bilirkişilerimiz dinlenmedi´

Mahkeme bazı bilirkişilerimizi diğer sanık avukatları duruşmada yok diye reddetti. Diğer avukat arkadaşlarımız dinlettiler. Ama biz bir türlü dinletemedik. Bazı günler 10 tane sanık avukatı vardı. Böyle bir gerekçenin hukukta yeri yoktur, keyfidir.

´Salondan mikrofonlar sarkıtıldı´

Savunma olarak en onur kırıcı olarak yaşandığımız gün salondan mikrofonların sarkıtıldığı gündür. Bununla sanıkların müdafilerin hem savunma hakkını ihlal edilmiş hem de savunma hakkı ihlal etmiştir. Üzerimizin aranmış, ı x-rayden kemerlerimizi çıkararak cep telefonlarımızı girişte bırakmak zorundaydık. Burada bile cep telefonlarımızı bırakmadık ve böyle bir uygulamaya tabi tutulmadık. Sarkıtılan mikrofonlarla müvekkillerimizle yaptığı konuşmalardan delil elde etme çabası yaratılmıştır. suç duyurusunda bulunulmuştur. Ömer Hayyam´ın bir şiirini okumayan, hakkını helal etmeyen, Karadeniz fıkrası anlatanlar suç duyurularından nasibini almıştır Şekil şartı olduğunu düşündüğümüz için duruşmalara giremedik onun için suç duyurularına uğradık. İhsas_ı rey taleplerimiz yine reddedilmiştir.

´Mahkeme başkanı avukatlara hakaret etti´

Mahkeme başkanı Ömer Diken, müdafileri aşağılamaya, kötülemeye yönelik sözler söyleyebilmiştir. Hakaret etmiştir. Müvekkillerimize bizi kötülemiştir, Yargılamayı tıkıyorsunuz. AİHM bunları görür diye konuşmuştur. Özür diliyorum, ´Kıçınızı dönerek oturdunuz diyebilmiştir.

´Tahliye isteyen hakimler tasfiye edildi´

Balyoz hakimlerini Yargıtay ve HSYK´ya şikayet ettik. Yasa değişikliği ile görevsizlik verilmiş ve ilerleme sağlanamamıştır. Sanıkların lehine , tahliyeleri yönünde oy veren hakimler (Zafer Başkurt, Şeref Akçay, Oktay Kuban, Yılmaz Alp) tasfiye edilmiş başka mahkemelere atanmışlardır. Hukuk devletinde böyle bir şey olmaz. Tahliye kararları neticesinde görev yerlerinin değiştirildiği şeklinde kamuoyunda kanı oluşmuştur.

´Şeref Akçay baskı gördü´

Balyoz hakim üyesi Şeref Akçay tahliye talepli şerhleriyle kamuoyu gündemine oturmuştur. Muhalefet şerhine, ´Birtakım meslektaşlarım bulunduğum adliyede selam vermeyi dahi kesmiştir´ diye yazmıştır. Yaşadığı baskı yüzünden emeklilik talebinde bulunmak zorunda kalmıştır.

DURUŞMA SONA ERDİ

Balyoz avukatlarının öğleden sonraki dört saat süren oturumu sona erdi. Duruşma yarın sabah 09.00´a ertelendi. Ekrem Ertuğrul duruşmayı, Savunmaya kaldığı yerden devam etmek üzere duruşmayı yarın sabah 9,00´a erteliyorum. İyi akşamlar dedi.

400 KLASÖRLÜK DAVA-------------------------------------------------------------------------------------------------

Yargıtay Başsavcılığı´nın, Balyoz davasının dev boyuttaki başlangıçta 1045 klasörünün incelemesini beş savcıyla yüksek güvenlikli ?Kozmik Odada? yaptığı öğrenildi. Kozmik Odada incelemelerini sürdüren savcılar gelen klasörlerin önemli bir bölümünün yazışmalar, fotokopi tekrarları, tahliye taleplerinden oluştuğunu tespit ederek, Balyoz Dosyasını 400 klasöre indirdi.

SANIK AVUKATLARINA JET TEBLİGAT

Balyoz Davası´ndan 18 yıl alan emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına, Çetin Doğan, Bilgin Balanlı ve Ergin Saygun´un da aralarında bulunduğu sanıkların avukatlarına jet tebligat yapıldı. Başsavcılık 17 Haziran tarihli tebliğnamesini aynı gün daireye gönderdi. Başsavcılık, Balanlı başta sanıkların avukatlarına 24 Haziran Pazartesi 14.45´te Yargıtay Cumhuriyet aşsavcılığı´ndaki PTT kanalıyla tebligat yaptı. Tebligatlar bir gün sonra 25 Haziran´da sabah ve öğle saatlerinde sanık avukatlarına ?ivedi? şekilde tebliğ edildi.

DURAN ADAM EYLEMİ--------------------------------------------------------------------------------------------------

Gün içerisinde bir başka gelişme daha yaşandı. Balyoz Darbe Planı davasının temyiz duruşmasını takip edenlerin arasından ayrılan 15 kişilik bir grup, Genelkurmay Başkanlığı önünde ´Duran adam´ eylemi yaptı. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının araçlarıyla giriş çıkış yaptıkları ana nizamiye girişinde ikişer üçer kişilik gruplarla birleşen 12 eski emekli subay ve yakınları ellerinde Türk Bayrakları ve ?Orduyu imha etmek için mutlaka subayları mahvetmek aşağılamak lazımdır. Mustafa Kemal´, ´Tutsak kahramanlara selam olsun´ yazılı dövizlerle yaklaşık on dakika ´duran adam´ eylemi yaptılar.

ASKERİN SESSİZLİĞİNİ PROTESTO ETTİLER

Bu sırada Genelkurmay´dan gelen dış nizamiye görevlisi askerler eylem yapan emekli subaylara burada eylem yapamayacakları şeklinde uyarıda bulundu. Emekli askerler ise ´Burası karargah dışı buraya karışamazsınız, sadece polis müdahale edebilir´ şeklinde tepki gösterdi. Daha sonra sivil polisler olay yerine gelerek eylemlerini nizamiye kapısı girişinde değil karşı tarafta sürdürmeleri konusunda eylem yapan emekli subayları uyardı. Emekli subaylar ise kendilerinin yıllarca Genelkurmay karargahında görev yapan emekli subay olduklarını ifade ederek yolun karşısına geçip oradan da dağılacaklarını söyleyerek polisin uyarısına uydular. Emekli subay Ali İhsan Gönüldaş, DHA mikrofonlarına yaptığı açıklamada, Sözde uydurulan davalarla askeri bitirip halkı birbirine düşürmeyi hedef gösteren bir politika sürdürülüyor diyerek Genelkurmay yetkililerinin buna ses çıkarmamasını protesto ettiklerini söyledi. Emekli subaylar daha sonra olaysız bir şekilde Genelkurmay´ın önünden ayrıldılar.

CHP´DEN YARGITAY HEYETİNE ´ÖN YARGI´ ELEŞTİRİSİ-----------------------------------------------------------

15.07.2013 18:45 CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Balyoz davasının Yargıtay´daki temyiz duruşmasında mahkeme heyetinin tutumunu ön yargılı bulduğunu belirterek eleştirdi. CHP milletvekilleri Tufan Köse, Gürkut Acar ile temyiz duruşmasını izlemeye gelen Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, mahkemeye ara verildiği sırada dışarıda bekleyen gazetecilere açıklamalarda bulundu. Temyiz davası öncesi Yargıtay binası önünde karışıklık yaşandığını belirten Tezcan, Avukatların girişiyle ilgili problem vardı. İçeride sanık vekili olduğu halde listede ismi olmayan avukatlar vardı. İçeri girerken binaya girişte alınmayan avukatlarla ilgili itirazlar yükseldi. Ama esas olarak içeride asıl problem ortaya çıktı. Çok sayıda avukat, çok sanığın olduğu ve bütün dünyanın dikkatlerinin üzerine toplandığı böyle bir davada savunmalar yapılırken heyet, avukatların soyadı sırasına göre bir düzenleme yapmış. Bunu anlayabilmek pek mümkün değil. Avukatlar da buna haklı olarak buna itiraz ettiler. Sebebi de şu: Bir sanığın birden fazla müdafii var. Avukatlardan bir tanesinin soyadı ´a´ harfi ile başlıyorsa birinin soyadı da ´z´ harfi ile başlıyor. Bu şu demektir. Biri savunmasını yaparken avukatın biri en başta dinlenecek, diğeri de en sona, belki 3-4 gün sonra dinlenecek. Bu savunmanın bölünmesidir. dedi.

´Avukatlar itiraz etti´

Avukatların da haklı olarak itiraz ettiğini belirten CHP´li Tezcan, sözlerine şöyle devam etti: Avukatlar, ´biz sanıkları, müvekkillerimizi savunurken savunma bir bütünlük arz ediyor. Mahkemeye derdimizi anlatma açısından kendi aramızda da aynı sanığın avukatları olarak iş bölümü yaptık. Bu nedenle en azından iddianamedeki sıraya göre savunmayı alın veya sanıkları soyadı sıralamasına göre´ diye itiraz ettiler. Ama mahkeme bu taleplerin tamamını reddetti. Anlaşılan o ki mahkeme heyeti açısından savunmanın bir bütünlüğünün önemi yok. Şöyle bir algı ortaya çıkıyor: ´Biz kararımızı verdik, siz ne söylerseniz söyleyin, bu karar değişmeyecek´ gibi bir algı oluşuyor, izleyiciler arasında.

Yargıtay heyetine ön yargılı eleştirisi

Tezcan, Balyoz davasının seyrini başından bu yana izlediklerini hatırlatarak, Savcılık tebliğnamesini okudu. Burada daha önce basına yansıyan şekliyle bir kısım sanıklar açısından farklı görüş bildirse de dosyanın davanın ağırlığı itibariyle suçun oluştuğunu iddia ederek cezalandırmalarını talep etti. Başından beri söylediğimiz gibi üretilmiş, düzmece delillerle yürütülen, savunma hakkının kısıtlandığı, yargılanma aşamasında sanıklara savunma hakkı tanınmadan özel olarak kurgulanmış bir davayla buraya kadar gelindi. Bugünden sonra herkesin beklentisi şuydu. En azından yüksek mahkeme aşamasında hukuk gerçekleşir mi, adalet gerçekleşebilir mi, bugüne kadar usulsüzlükler en azından yüksek mahkeme tarafından düzeltilir mi, hukuka uygun bir kanan çıkabilir mi diye bir umut kırıntısı vardı hem sanık yakınlarında hem kamuoyunda. Ancak davanın başlanma şeklinden anladığımız kadarıyla Yargıtay heyeti, ön yargıyla başlıyormuş gibi bir izlenim verdi. Umarız bundan sondaki süreçte bu izlenimi ortadan kaldıracak uygulamalar yerleşir. Herkes dikkatle hukukun, adaletin gerçekleşmesini bekliyor. şeklinde görüşlerini aktardı. (Cihan)

YARGITAY´DAN BALYOZ SANIKLARINA SINIRSIZ SAVUNMA HAKKI----------------------------------------------

16.07.2013 11:49 Balyoz darbe planı davasının temyiz duruşması başladı. Yargıtay´ın kongre salonunda yapılan duruşmada 361 sanık hakkında verilen hükmün temyiz incelemesi aşamasına geçildi. Yargıtay Başsavcılığı, 17 Haziran 2013´te açıkladığı tebliğnamede, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nin hükmü doğrultusunda taleplerde bulunmuştu. Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 258 sanık hakkında verilen hapis cezasının onanmasını istemişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi Heyeti Başkanı Ekrem Ertuğrul, duruşmaların adlî tatil boyunca da kesintisiz yapılacağını açıkladı.

365 sanıklı Balyoz darbe planı davası, 21 Eylül 2012´de karara bağlanmış, 325 sanık hakkında mahkûmiyet kararı çıkmış, 36 sanık beraat etmişti. 4 sanığın dosyası ise ayrılmıştı. Haklarında hüküm verilen 361 sanıkla ilgili dosya 9 ay sonra bu kez Yargıtay´ın gündemine geldi. Yargıtay Başsavcılığı´nın tebliğnamesinin tamamlanmasının ardından duruşma aşamasına geçildi. 9. Ceza Dairesi´ndeki duruşma öncesi erken saatlerde sanık avukatları, sanık yakınları ve gazeteciler Yargıtay´ın önüne geldi. Yargıtay´ın liste yaptığı 117 sanık müdafii dışında başka avukat duruşmaya alınmadı. Ayrıca gazeteciler için de akredite listesi yapılmasına rağmen yine de karışıklık yaşandı. İçeri giren avukat, gazeteci ve izleyicilere özel kartlar hazırlandı. Bu kartların barkodlara okutulması ile salona giriş yapıldı. İlk önce listelere göre salona giriş kabul edildiği için gazeteciler, avukatlar ile görevliler arasında tartışmalar yaşandı. Ama daha sonra boş yer olması sebebiyle herkese kart verilerek duruşmayı izlemeye izin verildi. Salon içine yerleştirilen bilgisayar ekranlarında, duruşma salonunda ses ve görüntü kaydedilmesi ve nakledilmesinin yasak olduğu, ses ve görüntü alanların 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı hatırlatıldı.

İzdiham sebebiyle duruşma 09.30´da başladı. 9. Ceza Dairesi Heyeti Başkanı Ekrem Ertuğrul, duruşmaya geçmeden önce kısa bir açıklama yaptı. Salondakilere geçerli kuralları hatırlatan Ertuğrul, duruşmaların pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri, savunmalar bitene kadar adlî tatil boyunca da kesintisiz yapılacağını belirtti. Saat 09.00´da başlayacak duruşmaya 17.00´de son verileceğini bildirdi. Başkan Ertuğrul, ?Sanıklar kanuna göre salona alınmayacağı için sanık avukatlarının soyadına göre alfabetik sırayla savunması alınacak. Sadece duruşmalı hakkı olan sanıklar için savunma alınacak.? dedi.

BAŞKANDAN SANIK AVUKATINA: SİZDEN TALİMAT ALACAK DEĞİLİM

9. Ceza Dairesi Heyeti Başkanı Ekrem Ertuğrul, açıklamayı yaptığı sırada sanık avukatlarından Ali Rıza Dizdar´ın savunma sırasının öne alınmasını talep eden dilekçesini okudu. Bu talebin değerlendirilmeyeceğini, listeye göre savunma sırası gelen avukatların konuşacağını, söz alamayanlar için ise tekrar baştan sırayla söz verileceğini kaydetti. Avukat Dizdar, bu açıklamaya tepki gösterince başkan da yüksek sesle susmasını istedi. Emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın avukatı Celal Ülgen, ?Bize sesinizi yükseltmeyin.? diye daire başkanına karşı çıktı. Bunun üzerine başkan da, ?Sayın Ülgen, sizden talimat alacak değilim.? cevabını verdi. Başkan, devamında ise savunma hakkının ihlal edilmeyeceğini söyledi. 117 kişilik avukatlık listesinin başında olan Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın´a söz verdi. Akalın, 60 sanık avukatının ortak hazırladığı 400 sayfalık savunmayı nasıl sunacaklarını kararlaştırmaları için duruşmaya ara verilmesini istedi. Başkan da, duruşmaya 10 dakika ara verdi. Aradan sonra Akalın, 400 sayfalık ortak savunmayı okumaya başladı. Akalın, konuşmaya başladığı sırada diğer bazı sanık avukatları araya girdi. Başkan, sanık avukatlarına, ?Sanık avukatı savunmaya başladı, savunma kutsaldır, bölmeyin.? diye uyardı. Akalın´ın bu savunmayı hafta boyunca okumaya devam etmesi bekleniyor. Öte yandan 60 sanığın avukatının ayrıca savunma yapacakları belirtildi. Dolayısıyla temyiz duruşmasında hem ortak hem de her sanık için ayrı ayrı savunma yapılmış olacak. Savunmada, Balyoz davası delillerinin sahte olduğu, sanıklarla herhangi bir irtibatının bulunmadığı ve davanın komplo olduğu vurgulandı. Özel yetkili mahkemelerdeki bazı hâkimlerin tutuklamalara dair muhalefet şerhlerine de atıf yapılan savunmada, yerel mahkemedeki yargılamanın hukuka aykırı olduğu ve kararın da usul açısından bozulması gerektiği savunuldu.

Bu arada savunmanın yapıldığı sırada metni okuyan Kazım Yiğit Akalın´a Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul´dan da övgü geldi. ?Çok güzel savunma yapıyorsunuz.? diyen Ertuğrul, arada bir metin dışına çıkmasının da iyi olacağını ifade etti. Duruşmanın sabahki bölümünde Avukat Akalın, ?Sayın Başkan, niyetli arkadaşlardan özür diliyorum. Bunu okurken zorunlu olarak suya başvuruyorum.? ifadelerini kullandı. (Hanım Büşra Erdal, Göksel Genç, İzzettin Çiçek / Zaman)

BALYOZ´DA 117 AVUKAT SAVUNMA YAPACAK----------------------------------------------------------------------

16.07.2013 13:29 Yargıtay 9. Ceza Dairesi, duruşmanın birinci gününe ilişkin bilgileri web sitesinden (http://www.yargitay.gov.tr/9110.php) verdi: Raportör üyenin dosyanın esasına ilişkin raporu okundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesi okundu. Vekaletnameli avukatların alfabetik soyadı sırasına göre savunmalara geçildi. Halil İbrahim Fırtına vekili Av. Kazım Yiğit Akalın´ın savunmasına başlandı. 12.00´de ara verildi. 13.30´da duruşma başladı. 17.30´da duruşmaya yarın sabah 9.00´a kadar ara verildi.

Duruşmadaki gelişmeleri anlık olarak internet sitesine taşıyacak olan daire, bugüne ilişkin ise öğlene kadarki bölümle ilgili şunları aktardı: 09.00 duruşma başladı. 10.25 duruşmaya 10 dakika ara verildi. 10.35 duruşma başladı. 12.00 ara verildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nin 2013/9110 esas sayılı dosyasında savunma sırasını gösteren müdafiilerin soyadına göre alfabetik listesi de yayınlandı. (http://www.yargitay.gov.tr/belgeler/site/9110/2013-9110AvukatListesi.pdf) Listeye göre 117 avukat savunma yapacak. Şu ana kadar üç avukat gelmediği için savunmaları en sona kalırken; halen sanık eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına´nın avukatı Kazım Yiğit Akalın´ın savunmasına devam ettiği kaydedildi. (Cihan)

(15 Temmuz 2013), son güncel.: (16 Temmuz 2013)

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın

Flaş!!! Balyoz davası bitti

Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz

Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları

AİHM: Tutuklama ve deliller doğru

Sanıklara bir darbe de AİHM´den

Çetin Doğan´a AİHM balyozu

Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret

Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri

Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5462    yazdır/print


 

Görüntülenen: 21 - 30 (Toplam 29)  |  Önceki 10



ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.580.991