Haberal´ın yattığı hastaneye yapılan baskının görüntüleri ortaya çıktı. Baskın sırasında bilgisayarda film izleyen Mehmet Haberal´ın internet bağlantısının da açık olduğu, Haberal´ın baskını yapanlarla ayakta tartıştığı, yatağından zaman zaman kalktığı ve ayakta dolaştığı, ayrıca kilo aldığı da gözleniyor. Mahkemenin sevk kararı üzerine Haberal´ı Adli Tıp´a götürmek için gelen ambulans engellenmiş, son anda çıkarılan bir rapor ile Haberal´ın ´kıpırdarsa ölebilecek durumda´ olduğu, böyle bir durum meydana gelmesi halinde ise hakim ve diğer yetkililerin sorumlu olacağı hatırlatılarak mahkemeye gözdağı verilmişti. Bu rapor üzerine sevkten vazgeçen mahkeme de, sağlıklı olup olmadığının anlaşılabilmesi için Adli Tıp doktorlarının Haberal´ı odasında muayene etmesine karar vermişti.
Tamamı >   29.1.2011

İstanbul Adli Tıp Kurumu uzmanları, Ergenekon sanığı Mehmet Haberal´ın kaldığı İstanbul Haseki´deki İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü´ne geldi.
Tamamı >   26.1.2011

´Hizbullahçılara internet´ diye feryat edenler Haberal´da suspus. Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal´ın odasında önceki gece yapılan 6 saatlik aramada bilgisayar ve internet bağlantısının bulunduğu tespit edildi. Hizbullah tutuklularının cezaevinde internet kullandıklarını manşet haber olarak veren bazı medyanın Haberal için aynı tavrı göstermediği hatta Haberal´ın odasının aranmasını protesto ettikleri görülüyor. Yoğun bakımdaki bir hastanın odasının nasıl haber verilmeden baskınla arandığını, bunun insanlık dışı olduğunu ileri sürerek protesto eden çevreler, gece geç vakitte Kanal-B´nin bayan spikerinin Haberal´ın odasına nasıl ve ne amaçla girdiğini de görmemezlikten gelmişlerdi.
Tamamı >   21.1.2011

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Profesör Doktor Mehmet Haberal´ın İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´ndeki odasında polis ekiplerince savcı nezaretinde arama yapılıyor.
Tamamı >   19.1.2011

İÜ Kardiyoloji Enstitüsü, başına bela olan ve son olarak yöneticilerinin tutuklanmasına da sebep olan Prof. Haberal´dan bir türlü kurtulamıyor. Daha önce Adli Tıp Kurumu´na gitmeyen Haberal, GATA´ya sevk edileceğini haber alınca ortalığı birbirine kattı. Sevk iptal edildi. ´Kıpırdarsa ölür´ denilerek Adli Tıp´a sevki için gelen ambulansın engellendiği Haberal´ın ortalığı nasıl birbirine katabildiği merak ediliyor. Haziran ayındaki seçimlere kadar Haberal´ın ´ölümcül´ hasta olarak kalmayı sürdüreceği, seçimlerde CHP´den aday yapılacağı, seçilmesi durumunda ise birden iyileşeceği iddia ediliyor.
Tamamı >   19.1.2011

Ergenekon sanıklarından Mehmet Haberal´ın 1 yıl boyunca mahkemeden saklanan sağlık raporu soruşturmasında, olayda adı geçen ve daha önce şüpheli sıfatıyla sorgulanan doktorlardan İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız, Savcı Fikret Seçen´e ikinci kez ifade verdi. Savcı Seçen ifade sonrası Doktor Kansız´ı tutuklama talebiyle mahkemeye sevketti.
Tamamı >   11.1.2011

Haber yayından kaldırılmıştır
Tamamı >   11.1.2011

Haberal´ın cezaevine sokulmama gayretleri sürüyor. Kardiyoloji Enstitüsü ´Haberal Adli Tıp´a götürülemez, götürülürse ölür. Adli Tıpçılar yatağı başında muayene etsin, yeni testler yapmasın, dosyasındaki raporlarımıza göre de nihai kararını versin.´ şeklinde rapor hazırladı. Raporda, ´Bunun tıbbi ve yasal zorunluluk olduğu´ kanaati de belirtiliyor. Hastane yetkilileri daha önce de Haberal´ın Adli Tıp´a sevki halinde başına birşey gelmesi durumunda sevke karar veren hakimlerin de cezai sorumluluğu olacağını hatırlatarak tehditte bulunmuştu. Mahkemenin her şart altında sevkin yapılması kararı ise hastaneye gelen ambulansın engellenmesiyle sonuçsuz bırakılmıştı. Savcılığın Haberal´ın oda penceresine güvenlik amaçlı parmaklık taktırma girişiminin hastane yetkililerince engellenmesi de dikkat çekici. Bu gelişmeler, İstanbul Üniversitesi´ne bağlı Haseki Kardiyoloji hastanesinin bir kurtarılmış bölge, TC yasalarının giremediği, kendine has yasaları olan bir özerk bölge olup olmadığı sorusunu sordurtuyor. Haberal´ın kollanması skandalı giderek büyürken, devletin acizliği de şaşırtıyor.
Tamamı >   9.1.2011

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, tartışmaya neden olan tahliyelerle ilgili Yargıtay´a ağır eleştirilerde bulundu. Tahliyeler için AK Parti´ye yüklenildiğini, oysa Yargıtay´ın kendisine verilen 6 yıllık süreyi iyi kullanmadığını belirterek, ´İlla şikayetçilerin Mehmet Haberal mı olması lazım 6 ayda dosyanın bitmesi için?´ dedi.
Tamamı >   8.1.2011

Bukalemun gibi yavaş hareket eden Yargıtay, bazı ilginç davalarda değişim geçirerek jete dönüşüyor. Kamuoyunu şoke eden tahliyeleri, ilgili dairelerin ´iş yükü´ fazlalığına bağlayan Yargıtay, kendisi ile çelişti. Bazı davaların jet hızıyla karara bağlaması bu durumu çok net olarak otaya koyuyor. Yaklaşık bin sanığın dosyasını 10 yıldır görüşmeyen Yargıtay, Osman Kaçmaz, Ömer Faruk Eminağaoğlu, İlhan Cihaner ve Mehmet Haberal gibi Ergenekon sanığı ya da onlara yakın isimlerin davalarını birkaç ay içinde sonuçlandırarak lehlerine karar verdi. Yargıtay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın milletvekili seçilememesi için de jete dönüşmüştü. Erdoğan´ın dosyasını özel kuryeyle Diyarbakır´dan Ankara´ya getirten mahkeme aynı gün karar vererek, Başbakan´ın ismini milletvekili listesinden sildirmişti.
Tamamı >   8.1.2011

Adalet Bakanı Sadullah Ergin kamuoyu vicdanını yaralayan tahliyelerle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Tüm bunların engellenebileceğine dikkat çeken Ergin, ´Yargıtay Başkanı, ´Biz UYAP üzerindeki sıraya göre dosyaya bakarız´ diyor ama 6. Ceza Dairesi, ´Biz bu süreci öngördük, 1 yıl öncesinde dosyaları taradık. 3 ay öncesinde bunları görüşmeye başladık, başka işe bakmadık. Bizim dairemizde tahliye yoktur.´ diyor. Aynı Yargıtay içerisinde farklı dairelerin uygulamalarıdır. Bu süreç 2004´ten buyana göz göre göre gelen bir süreç. 6 yıl öncesinden bu engellenebilirdi. 6. Ceza Dairesi başkanı ve üyelerinin gösterdiği hassasiyet bir miktar gösterilebilseydi bunlar oluşmayacaktı. Bu kadar toplumun vicdanı kanatılmayacaktı.´ şeklinde konuştu.
Tamamı >   7.1.2011

Ersoy Dede: Artık herkes her şeyi biliyor da, birilerinin resmen açıklamasını bekliyor sanırım.. Mesela Mehmet Haberal´ın, Ergenekon içindeki yerini.. Mesela Masonların süreçteki rolünü.. Mesela hemşire kostümlü haber spikerinin esrarını..
Tamamı >   5.1.2011

Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal´ın kaldığı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´ndeki odanın penceresine demir parmaklık önerisi kriz yarattı. Savcılık, Haberal´ın odasının penceresine güvenlik nedeniyle demir parmaklık takılmasını istedi. Ancak hastane yönetimi, parmaklığın Mehmet Haberal´ın psikolojisini bozacağını savundu ve ´Hastane binasının cezaevine çevrilmesine izin veremeyiz´ diyerek isteği reddetti.
Tamamı >   4.1.2011

Ergenekon sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal´ı koruyan İÜ Kardiyoloji Enstitüsü yetkililerine yönelik soruşturma büyüyor. Prof. Dr. Haberal´ın tedavi gördüğü hastanenin 3. katında bulunan doktor, hemşire, hasta bakıcı ve güvenlik görevlilerinin ifadeleri alındı. Diğer yandan Haberal´ı gece yarısı geç saatte ziyaret eden Kanal B haber spikerinin, İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´ne nasıl ve niçin girdiğinin araştırıldığı da öğrenildi.
Tamamı >   1.1.2011

İkinci ´Ergenekon´ davasına bakan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın hastanede Adli Tıp Kurumu uzmanlarınca muayene edilmesinin ardından düzenlenecek raporda, cezaevinde kalmasının hayatı için kesin bir tehlike teşkil edip etmediğinin belirtilmesini istedi.
Tamamı >   30.12.2010

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Tıp Kurumu´nun Ergenekon davası sanığı Mehmet Haberal´ın tedavi gördüğü hastaneye giderek rapor hazırlamasına karar verdi.
Tamamı >   27.12.2010

´Haberal maddesi´ olarak yorumlanan düzenleme Torba Yasa tasarısından sürpriz şekilde çıkarıldı. Hakimlerin yanlış kararlarında davanın doğrudan devlete açılmasını öngören düzenlemeden muhalefetin direnmesi nedeni ile vazgeçildi. Bu geri adım kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı.
Tamamı >   24.12.2010

Ergenekon sanığı Haberal´ın aslında troid rahatsızlığı yaşadığı, bunun da kalp ritmini bozduğu, ancak Haberal´ın troid tedavisini geri çevirdiği ortaya çıktı.
Tamamı >   24.12.2010

Hareket etmesi bile ölüm riski yaratacak denilen Haberal hakimleri tehdit etmekten geri durmuyor. Haberal´ın sağlıklı olduğuna dair raporlarının mahkemeden gizlendiğinin ortaya çıkması ve kamuoyunda oluşan şüphenin giderilebilmesi için mahkemenin Haberal´ı Adli Tıp´a sevk ederek muayeneden geçirilmesini istemesi, inanılmaz şekilde olaylar zincirini başlattı. Her gelişme skandalı daha da büyütüyor. Yoğun bakımdaki eski Fenerbahçeli futbolcu Lefter´in Yunanistan´dan Türkiye getirilebildiği günümüzde, hiçbir hastaya gösterilmeyen itinayla başbakanın tam donanımlı özel ambulansının tahsis edilmesi dahi Haberal´ı 7 kilometre mesafedeki Adli Tıp´a götürülmesini başaramadı. Bir skandal gelişme de Haberal´ın, sahibi olduğu TV kanalı Kanal B´nin sekreterince geç saatte ziyaret edildiğinin ortaya çıkması oldu. Bu gelişme üzerine savcılık da soruşturma başlattı. Hareket etmesi dahi ölüm riski doğurur diyerek sevke direnilmesine karşın, bir taraftan geç vakitte bayan ziyaretçi alınması, diğer taraftan kongrelere katılacak diyerek tahliye talepleri yapılması ve bir diğer taraftan da tutuklama kararlarını veren hakimlere karşı Haberal´ın hala tehditler savurabilmesi şaşkınlık doğuruyor. Haberal´ın örgütçe korunmaya çalışıldığı ve sağlıklı olduğunun Adli Tıp´ta ortaya çıkmasından korkulduğu iddiaları giderek güçlenirken, kamuoyunda Haberal´a karşı tepkiler de artıyor.
Tamamı >   23.12.2010

CHP, potansiyel ölüm riski bulunduğu gerekçesiyle yattığı hastaneden Adli Tıp Kurumu´na gönderilmesine izin verilmeyen Mehmet Haberal için tahliye istedi. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Mahkeme Başkanı Şengün tarafından reddi hakim talebinin reddini eleştirdi. Ersin, hakimlerin tarafsızlıklarını yitirdiğini iddia ederek, Haberal´ın tahliye edilmesi gerektiğini iddia etti.
Tamamı >   22.12.2010