Karargah Evleri´nin hipnozcu yarbayı mahkemede sorguya katıldığını kabul etti ancak gözaltındaki astsubaylara hipnoz uygulamadığını, sadece dini telkinlerde bulunduğunu iddia etti. Hipnoz bildiğini kabul eden emekli bir yarbayın, sorguyla alakası olmayan sivil birisi olarak sorguya katılmış olması hipnozla sorgu iddialarını doğrular nitelikte. Gürol Doğan, mahkeme başkanının sorusu üzerine ´Ben verilen görev için ücret almadım. Sadece yol masraflarım karşılandı´ dedi. Davacı astsubaylar ise hipnozcu Doğan´ın, ´Sen nasıl olsa benim söylediklerimi yazıp imzalayacaksın. Fazla direnme astsubay Ali Balta´nın belgeleri düzenlediğini itiraf et, kurtul.´ dediğini iddia etti. Doğan´ın, ifadesinin bir bölümünde astsubayların kurum içi yapılan sorgulamasına faili meçhuller davasında yargılanan Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz´ün de katıldığını belirtmesi dikkat çekti.
Tamamı >   20.1.2010

İşçi Partisi´nce TSK içinde Ergenekon´un uzantısı olarak yapılandırılmaya çalışılan Karargah Evleri oluşumunu soruşturur gibi yaparak örtbas ettiği izlenimini kamuoyunda oluşturan askeri savcılığın Kayseri´de bir astsubaya hipnozla işkence yaptığı iddiaları üzerine, hipnozlu sorguyu gerçekleştiren emekli Yarbay Gürol Doğan, ikinci kez hakim karşısına çıkarılarak tutuklandı. Hakkında bir iddianame hazırlanmadığı halde yaklaşık 8 aydır Mamak Askeri Cezaevi´nde tutuklu tutulan astsubay Ali Balta ise serbest bırakıldı. Hipnozcu yarbay için Kayseri 2. Ağır Ceza mahkemesinde 12 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı.
Tamamı >   12.1.2010

Cumhuriyet Gazetesi´ne yönelik üç kez peşpeşe gerçekleştirilen saldırılarda kullanılan el bombalarının teslim alındığı ´Ataşehir Toplantısı´, Ergenekon davasına bakan mahkemenin yaptırttığı ´cep telefon sinyal incelemesi´ ile doğrulanmıştı. Bu olaydan sonra ilginç bir başka bağlantı daha ortaya çıktı. Cumhuriyet bombalanmadan bir gün önce Alparslan Arslan´la görüştüğü belirlenen Harp Okulu eski öğrencisi Selçuk Ulutaş´ın ismi Karargah Evleri soruşturmasının sanıklarından Neriman Aydın´ın listesinde de çıktı.
Tamamı >   18.12.2009

Önceki gün internete düşen ve Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu´ya ait olduğu ileri sürülen ses kaydında, sivil savcılık tarafından Karargah Evleri örgütlenmesinin TSK ayağını soruştururken adi çete suçundan gözaltına alınan Albay Zeki Üçok´la ilgili istenen belgelerin ´temizlenmesi´ talimatı veriliyor. Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu ile ekibinin Albay Ahmet Zeki Üçok´la ilgili savcılığa gönderilecek belgeleri imha ettiklerinin ifade edildiği ses kaydının internete düşmesi savcılığı harekete geçirdi. Savcılığın, Üçok ile ilgili belgeleri tekrar isteyeceği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, savcılık, Tuğgeneral Çubuklu ile birlikte ses kaydında isimleri geçen şahısları da ifadeye çağırabilir.
Tamamı >   4.12.2009

Hava Kuvvetleri´nde ´Karargah Evleri´.. Deniz Kuvvetlerinde ´Kafes Cuntası´.. Jandarma´da, ´Cumhuriyet Çalışma Grubu´ ve ´Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven´ darbe plancıları.. Genelkurmay Karargahı´nda, ´Bilgi Destek Planı, Lahikası ve Harekat Planı, İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ yapan ıslak imzacılar..
Tamamı >   26.11.2009

Muvazzaf bir subay tarafından Ergenekon savcılarına gönderilen ihbar mektubunda ´Kaos Planı´nı hazırlayan ekipte yer aldığı ileri sürülen isimlerden biri de Tümgeneral Mustafa Bakıcı. Tümgeneralin adı daha önce Ergenekon davası sanığı ve Karargah Evleri örgütlenmesinde yer alan genç teğmenlere yaptığı moral ziyaretiyle gündeme gelmişti.
Tamamı >   30.10.2009

Doğu Perinçek´in İşçi Partisi´ne bağlı yayın organları Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal televizyonunda dün yapılan aramaların Ergenekon kapsamında olduğu ve 2004 yılında Başbakan Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasında yapılan telefon görüşmesinin Ergenekon üyesi Albay Atilla Uğur tarafından yasadışı olarak gizlice kaydedilip Aydınlık´ta yayınlanması sebebiyle gerçekleştirildiği öğrenildi. İçerideki çeşitli belge ve CD´lere incelemek üzere el koyan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, aramaların ardından Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya´yı gözaltına almıştı. Ele geçen CD´lerde ilk bilgilere göre BM temsilcisi Alvero De Soto´yla yapılmış bir görüşmenin de bulunduğu öğrenildi. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz tarafından Dost Tarikatı davası ile ilgili hazırlanan raporda Ergenekon sanıklarından Atilla Uğur´un Başbakan Erdoğan´ı 2004 yılında dinlettirdiği iddiaları yer almıştı. Ergenekon tarafından 2004´te yapılan gizli dinlemenin örgüt üyeliğiyle yargılanan Perinçek´in Aydınlık dergisinde bugünlerde yayınlanması örgütün halen faal olduğunu, üzerindeki şaşkınlığı attığını, savunma konumundan saldırı konumuna geçtiğini ve elde ettiği gizli bilgileri servis etmeye başladığını gösteriyor. Bu çarpıcı gerçeğin ortaya çıkmasıyla, yetkililerin Ergenekon örgütünün ve ´1´ numarasının üzerine daha fazla gitmemek için örgütle anlaştığı ve Ergenekon operasyonlarının artık yapılmayacağı iddiaları da çürümüş oluyor.
Tamamı >   20.10.2009

Karargah Evleri soruşturması kapsamında Kayseri´de gözaltındaki 3 astsubayın hipnozla ifadesini aldığı öne sürülen emekli Yarbay Gürol Doğan´a 12 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Kayseri 2. Hava İkmal ve Bakım Komutanlığı´nda görevli astsubaylar Ali Balta, İsmail Dağ ve Orhan Güleç´in gözaltına alındıkları sırada yaşadığı ´hipnozlu ifade´ skandalı savcıları harekete geçirdi. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı´nca hazırlanan 2009/396 numaralı iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nce görüşülerek kabul edildi. İddianamede hipnoz uzmanı emekli Yarbay Gürol Doğan için ´işkence yapma´ suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istendi. Kendisine suçlama yöneltilen Yarbay Gürol´un şikayet üzerine İzmir´de ifadesi alınmış, Yarbay suçlamaları kabul ederek sorguya katıldığını itiraf etmişti. Sorguya Hava Kuvvetleri Adli Müşaviri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok tarafından sokulduğunu açıklayan Gürol, ´yaptığımın suç olduğunu bilmiyordum´ demişti. Doğan´ı ifadeye sokan Hava Kuvvetleri Askeri Savcısı Albay Ahmet Zeki Üçok hakkında ise görevsizlik kararı verildi. Hakkında ´işkence yapma´ suçundan işlem yapılması için dosyası Milli Savunma Bakanlığı´na gönderildi. İddianamede, Balta´nın ifadesine yer verildi. Gözaltında bulunduğu sürede uykusuz bırakıldığını aktaran Balta´nın, kendisine hipnoz yapılıp yapılmadığını bilmediğini ancak Doğan´ın kendisine doğruyu söylemesini, aksi takdirde hipnoz yaparak her şeyi anlattırabileceğini söylediği kaydedildi. Balta´nın bu tehdit karşısında paniklediği ve baskı altında ifade verdiği, 4 Mart´ta reddettiği bütün suçlamaları 7 Mart´ta kabul ettiği aktarıldı. Dağ ve Güleç´in de Doğan tarafından hipnozla tehdit edildikleri iddianame yer aldı. Yarbay hakkında istenen ağır ceza ve askeri soruşturmayı yürüten savcı Ahmet Zeki Üçok´un da Gürol´u sorguya soktuğu için muhtemelen daha ağır bir ceza ile karşılaşabilecek olması, Doğu Perinçek´in İşçi Partisi´nce Ergenekon´un TSK´ya sızması için yürütülen ´Karargah Evleri´ yapılanmasının askeri savcılıkça soruşturulmasındaki gariplikleri ve soruşturmanın savsaklanıp örtülmeye çalışıldığı iddialarını bir kez daha gündeme getirdi.
Tamamı >   19.10.2009

Sahte çürük raporu soruşturmasında askeri savcı Ahmet Zeki Üçok´un tahliye talebi reddedildi. Ergenekon Terör Örgütü´nün TSK içine sızmakta kullandığı çok gizli Karargah Evleri yapılanmasının asker ayağını soruşturan Savcı Üçok´un bu soruşturmayı yürütüyor görüntüsü altında aslında örtbas ettiği iddia ediliyordu. Aylardır Evrak sahteciliği suçundan da inceleme altında olan Üçok´un son olarak bir başka adi çete suçundan tutuklanması kamuoyunda şok etkisi yapmıştı. Genelkurmay´ın böyle şaibeli bir savcıyı niçin aylardır görevinin başında tutmaya devam ettiği ve Karargah Evleri soruşturmasını yürütmesine göz yumduğu anlaşılamamıştı. TSK içinde yürütülen Karargah Evleri soruşturmasında meydana gelen çok sayıda şüphe çekici gelişme kamuoyunda soruşturmanın askerlerce saptırılmaya ve örtbas edilmeye çalışıldığı izlenimine yol açmıştı ve Doğu Perinçek´in İşçi Partisi´nce yürütüldüğü Ergenekon iddianamelerinde de belirtilen ´Karargah Evleri´ yapılanmasının muhtemelen üst düzeylere kadar sızmış olabileceği şüphesini beraberinde getirmişti.
Tamamı >   9.10.2009

Karargah Evleri´nin asker ayağını soruşturuyor gibi yapıp örtbas etmeye çalıştığı iddia edilen askeri savcı Ahmet Zeki Üçok´un da ´bamya´ kod adıyla yeraldığı ve tutuklanmasına neden olan çetenin, ´Karargah Evleri´ soruşturması ve ´Ergenekon´ bağına ulaşıldığı iddia ediliyor. Buna göre, çete ile ilgili teknik takip yapan polis, şebeke lideri Turgay Tepe´nin askeri Savcı Albay Zeki Üçok´u aradığını belirledi. Bunun üzerine Üçok hakkında da teknik takip başlatıldı. Kayıtlara göre, Tepe, Üçok´un ´Karargah Evleri´ iddianamesini yazması için Bodrum´daki bir otelde yer ayırdı. Üçok´un iki hafta burada kalarak iddianameyi yazdığı ve 20 bin lira tutan masraflarının büyük kısmının Turgay Tepe, küçük bir kısmının da Murat Can Çarmıklı tarafından ödendiği belirlendi. Tepe´nin telefon görüşmelerinde ´Bu iddianame bizim için çok önemli. Savcının kafasının rahat olması lazım. Huzurlu olması için otele gönderdik´ dediği kayıtlara geçti. Tepe´nin İşçi Partililerle bağlantısı ve iddianameye önem vermesi nedeniyle soruşturmanın genişletildiği ve şebekenin Ergenekon bağının araştırıldığı öğrenildi.
Tamamı >   30.9.2009

Ergenekon iddianamesinde, darbe slaytlarında, ´Bu sadece askerlerin planladığı bir girişim değil sivillerle ortaklaşa yürütülen bir girişimdir. Darbeci ekip dağıtılsa bile hareketi sürdürecek İdharın (yığınağın, kadrolaşmanın) yapılması öngörülmüştür. Genelkurmay Bşk. Özkök tarafından girişim önlendiğine göre, hareketi devam ettirmek üzere yapılan kadrolaşma bugün devam etmektedir. Çünkü Org. Özkök herhangi bir tasfiye yapmamıştır´ ifadesi dikkat çekmişti. Son zamanlarda Ergenekon soruşturmasının asker şahıslar üzerinde yoğunlaştığına dikkat çeken uzmanlar, askeri darbe tehlikesinin hala devam ettiğini, emir-komuta zinciri içinde yapılmasa bile giderek güç kaybeden ve köşeye sıkışan örgütün vurucu gücü cuntanın, soruşturmanın kesintisiz devam edeceğinin anlaşılması üzerine bir askeri kalkışmaya girişebileceğini iddia ediyorlar. Genelkurmay´ın, Ergenekon örgütünün asker yapılanması olan ´Karargah Evleri´ soruşturmasında iki yıldır yaşanan çok tuhaf gelişmelere karşı sessizliğini sürdürmesi, Ergenekon ve Temizöz davalarındaki asker sanıklara sahip çıkması ve hatta terfi ettirmesi, kadrosuzluk sebebiyle terfi ettiremediği Albay Dursun Çiçek gibilerinden ise adeta özür dilemesi, TSK içindeki Ergenekon ´idharı´nın varlığını doğrulayan belirtiler.. Örgütün askeri gücüne doğru ilerleyen soruşturmada savcılar henüz ortaya çıkartılamamış cunta kadrolarının izini sürüyor.
Tamamı >   29.9.2009

Ergenekon savcılarınca ortaya çıkarılan TSK içindeki Karargah Evleri yapılanmasıyla ilgili çarpıcı bilgiler peşpeşe geliyor. Ancak Genelkurmay sessizliğini koruyor. Savcı Öz´ün adeta dürtmesiyle başlatılmak zorunda kaldığı anlaşılan askeri soruşturma ise başlangıcından günümüze iki yıldır çok tuhaf gelişmelere sahne oldu. Olmaya da devam ediyor.
Tamamı >   27.9.2009

Ergenekon soruşturması kapsamında Doğu Perinçek´in İşçi Partisi´nce TSK içinde örgütlenmeye çalışıldığı iddia edilen çok gizli ´Karargah Evleri´ yapılanmasının asker uzantısını soruşturuyor gibi yapıp savsakladığı iddia edilen askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok sabaha kadar süren sivil mahkeme sorgusu sonrası tutuklanarak Hasdal cezaevine gönderildi. Karargah Evleri Savcısı Albay, ´yağmalamaya azmettirmek ve çete üyeliği´ gibi adi bir suçtan tutuklandı. Dikkatler, aynı albayın bir başka olayda da evrakta sahtecilik yaptığı aylar önce ortaya çıktığı halde görevini sürdürmesine izin veren TSK yöneticilerinin ne diyeceğine çevrildi. Çünkü Albay Üçok gibi, hatta ondan daha ağır suçlarla itham edilip halen mahkemelerde yargılanan subaylar hala görevlerinde tutulmaya devam ediliyor.
Tamamı >   26.9.2009

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında Mahkeme heyeti ´Karargah Evleri´ soruşturmasıyla ilgili Genel Kurmay Başkanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı ve MİT Müsteşarlığı´ndan bilgi istedi. Özellikle Genelkurmay ve Hava Kuvvetleri´nce gönderilecek cevap merakla bekleniyor. Çünkü Karargah Evleri yapılanması´nın TSK içindeki uzantısını konu alan askeri soruşturmanın ağırdan alındığı ve saptırıldığı şeklinde kamuoyunda bir kanaat oluşmuş durumda. Bu kanaati doğuran çok sayıdaki gelişmeden özellikle üç tanesi çok çarpıcı. Birincisi, MİT tarafından 2005 yılında genelkurmaya bildirilmiş olan Karargah Evleri yapılanmasıyla ilgili askerlerin 3 yıl boyunca herhangi bir soruşturma başlatmadığı Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´ün genelkurmaya başvurmasıyla ortaya çıkmıştı. İkincisi, TSK içindeki örgüt yapılanmasına karşı başlatılan soruşturmayı Konya Yunak Cumhuriyet Savcılığı´nca evrakta sahtecilik yaptıkları tespit edilip haklarında soruşturma başlatılmış iki askeri savcının yürütüyor olması. Üçüncüsü de, bu savcıların İşçi partililerin suçlandığı Karargah Evleri soruşturmasına İşçi partili bir bilirkişi atamış olması. Bugün gün içinde gelen bir şok haber de Karargah Evleri konusunu tekrar Türkiye gündemine taşıdı. Bahsi geçen askeri savcılardan Ahmet Zeki Üçok şu saatlerde adi bir çete suçundan Beşiktaş´taki Cumhuriyet Savcılığı´nda sorgulanıyor. Bu haber girildiğinde sorgulaması, tutuklanması istemiyle sevk edildiği nöbetçi mahkemede devam eden Üçok´un tutuklanıp tutuklanmayacağı henüz bilinmiyor. Ancak Üçok´un evrak sahteciliği ve bugünkü çete suçlamasından başka Çankaya belediyesi imar işlerinden kazanç sağladığı suçlamasıyla da inceleme geçirdiği ve Milli Savunma Bakanlığından kınama cezası aldığı öğrenildi. TSK yöneticilerinin şimdiye kadar bunları görmemesi ve soruşturmayı bu askeri savcıların yürütmesine izin vermesi inanılır gibi değil. Bu açıdan, Ergenekon davasına bakan mahkemenin askeri makamlardan soruşturmayla ilgili bilgi istemesine askerlerin vereceği cevabın belki bu soruyu da cevaplayabileceği ileri sürülüyor.
Tamamı >   25.9.2009

Ergenekon soruşturması kapsamında Doğu Perinçek´in İşçi Partisi´nce TSK içinde örgütlenmeye çalışıldığı iddia edilen çok gizli Karargah Evleri yapılanmasının asker uzantısını soruşturuyor gibi yapıp savsakladığı iddia edilen askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok, İstanbul Adliyesi´nde ifade veriyor. Üçok´un tanık veya sanık olarak mı ifade verdiği ise henüz bilinmiyor.. Ayrıntılar belli olmaya başladı.. Albay Üçok, ´sanatçılara sahte çürük raporu vermekle´ suçlanıyor. Albay Üçok ile birlikte 14 kişinin gözaltında olduğu belirtiliyor. Gözaltına alınanlar arasında emekli askerler ve hayat kadınları da var. Üçok´u adliyede Savcı Hikmet Usta uzun süren bir sorguya aldı. Üçok´la birlikte gözaltına alınanların ev ve işyerlerine yönelik aramalar yapıldığı ve çetenin çok sayıda dökümanının bulunduğu ifade ediliyor. Ayrıca Genelkurmay personeli 2 sivilin de sorgulandığı bildiriliyor.
Tamamı >   25.9.2009

Hava Kuvvetleri Adli Müşaviri Albay Ahmet Zeki Üçok, önceki gün Haber Müdürümüz Güngör Ergün´ü ´tanık´ sıfatıyla ifade vermeye çağırdı.Sebep, 15 Temmuz 2009 tarihli ´Askeri Savcıya Çifte Kınama´ başlıklı haberimiz. ´Ergenekon´un Karargah Evleri soruşturmasını da yürüten Üçok´a ilk ceza, Çankaya´da imar işlerinden çıkar sağladığı iddiaları yüzünden verildi. Mesleğin saygınlığını sarsacak davranışta bulunduğu belirtildi. İkinci kınama cezası ise yardımcısı Yüzbaşı Mehmet Çelik´in, Konya´da karıştığı silahlı tehdit soruşturması sebebiyle geldi. Üçok´un, Çelik´in yerine başka birinin fotoğrafını sivil savcıya göndererek ´sahtecilik´ yaptığı vurgulandı. Cezalar, Üçok´un siciline de işlendi.´ Haber bu. Haberde yer alan tespitler, Askeri Adalet Müfettişleri´ne ait. Milli Savunma Bakanlığı da aynı kanaati paylaştığı için kınama cezaları verilmiş. Albay Ahmet Zeki Üçok, kendisiyle ilgili söz konusu haber nedeniyle ´Gizli Belgeyi Sızdırma Soruşturması´ açıyor. Yani olayın birinci tarafı olduğu halde. Bu da yetmiyor. ´Tanık´ olarak ifadeye çağırdığı arkadaşımızın ´sorgusuna´ bizzat katılıyor. Garip olaylar zinciri bununla da sınırlı kalmıyor.
Tamamı >   28.8.2009

Ergenekon´un üçüncü iddianamesinde yer alan Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Emre Taner imzalı rapor, MİT´in, İşçi Partisi tarafından kurulduğu öne sürülen Karargah Evleri´ni büyük tehlike olarak gördüğünü ortaya koydu.
Tamamı >   25.8.2009

Ergenekon soruşturmasında adı geçen ve daha önce Milli Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından kınama cezası verilen emekli askeri Hakim Yarbay Bahadır Berk´in, İşçi Partisi (İP) saflarına katıldığı ortaya çıktı. Diğer bir asker olan emekli Binbaşı Zafer Şen´le birlikte Tekirdağ´ın Çorlu ilçesinde İşçi Partisi rozeti takan Berk´in ´Kaleyi daha da kuvvetlendireceğiz´ sözleri dikkat çekti. Bu haber, Ergenekon soruşturmasında gündeme gelen Karargah Evleri yapılanmasıyla İşçi Partisi´nin TSK´da örgütlenmeye çalıştığı iddialarının gerçek olduğunu gösteren ve Karargah Evleri soruşturmasının askerlerce savsaklanmasının nedenine ışık tutan bir gelişme olarak gösteriliyor.
Tamamı >   13.8.2009

Askeri Mahkeme´nin, Fikret Emek´e bomba ve silahlarla ilgili verdiği komik ve düşündürücü ceza sadece kamuoyunu şaşırtmamış, o dönem Emek´in avukatı olan Ergenekon sanığı Göktaş ile diğer Ergenekonculara da moral vermiş. Ergenekon terör örgütü iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamede, ´örgüt yöneticisi´ olarak suçlanan emekli Albay Levent Göktaş´ın teknik takibe takılan bir görüşmesinde, askeri mahkemenin Fikret Emek´e 1 yıl 8 aylık hapis cezası verip bu cezayı ertelemesi ve rütbeleri de sökmeyip Emek´i TSK´da bırakmasıyla ilgili ilginç değerlendirmeler yer aldı. Kamuoyunda ´alay eder mahiyette beraat kararı´ olarak nitelenen askeri mahkeme kararı için Göktaş ´Ergenekon´u çok olumlu yönde etkileyecek´ diyor.
Tamamı >   12.8.2009

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ve üçüncü iddianameye giren Üsteğmen Muhammed Sarıkaya´nın, operasyondan çok kısa bir süre önce odasındaki laptop ve belgeleri dışarı çıkardığı tespit edildi. Sarıkaya ve arkadaşlarının belge kaçırma operasyonu bütün ayrıntılarıyla dinlemeye takıldı. Ergenekon Savcısı Mehmet Murat Yönder´in askeri yetkililerin aramaya engel olduğu ve delilleri kaçırdığı suçlamasına askeri savcılık tepki göstermiş ve iddiaları araştıracağına savcıyı Adalet Bakanlığı´na şikayet etmeyi tercih etmişti. Oysa mahkeme kararıyla yapılan telefon dinlemeleriyle de tespit edilmiş olan bu delil kaçırma operasyonu üçüncü iddianameye girmiş bulunuyor. Bunun diğer bir anlamı, tıpkı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nın altında imzası olan ancak aslı bulunamayan belgenin hazırlayıcısı Albay Dursun Çiçek için askeri savcılığın takipsizlik kararı vermesine karşın sivil savcı ve mahkemenin onu tutuklaması olayında olduğu gibi, 3. Ergenekon davasında sadece sanık üsteğmen Muhammed Sarıkaya değil onun odasının aranmasında devreye girerek sivil soruşturmaya engel olanlarla ilgili suç duyurusunun gereğini yapmak yerine sivil savcıyı Adalet Bakanlığı´na şikayet etmeyi tercih eden askeri savcılık da yargılanmış olacak.
Tamamı >   11.8.2009