Tam
EskidenYeniye
 

Akıncı Üssü Darbe davası

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 473 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

05.05.2018 18:10 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 473 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

30.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Dava dosyasında müşteki olarak yer alan dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Galip Mendi de duruşmada hazır bulundu.

Mendi'yi alıkoyan ekibin içinde yer alan emir subayı sanık eski yarbay Murat Yılmaz, savunma yaptı.

Darbe girişimi ve Mendi'nin alıkonulmasına ilişkin bilgilerin yer aldığı soruşturma aşamasındaki ifadelerini kabul etmeyen Yılmaz, mahkeme huzurundaki savunmasının esas alınmasını istedi.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı, sanık eski Konya Jandarma Bölge Komutanı tuğgeneral Timurcan Ermiş'in kendisini arayarak Mendi'ye ulaşması gerektiğini söylediğini aktaran Yılmaz, Mendi'nin düğüne katılmak üzere Gazi Orduevinde olduğu bilgisini paylaştığını ifade etti.

Bunun üzerine özel aracıyla Gazi Orduevine geçtiğini aktaran Yılmaz, Ermiş'in, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Akıncı Üssünde katılacağı toplantıya Mendi'yi götüreceklerini söylediğini anlatarak, "Mendi orduevinde ayrılacağı sırada Ermiş ile görüştükten sonra makam aracına geçtiler. Ben de aracın ön tarafına oturdum. Ermiş toplantı için Akıncı'ya gideceğimizi söyledi." ifadelerini kullandı.

Akıncı Üssüne geldiklerinde kendilerini karşılayan bir yüzbaşının toplantının yapılacağı yere kadar Mendi'ye eşlik ettiğini kaydeden Yılmaz, Ermiş ile dışarıda beklediğini dile getirdi.

"Ermiş tedirgin oldu"

Akşam saatlerinde internetten darbe girişimine ilişkin haberleri okuduğunu, bu sırada Ermiş'in tedirgin olduğunu aktaran Yılmaz, Mendi ile görüşmek istediğini ancak askerlerin buna engel olduğunu iddia etti.

Daha sonra makam aracında istirahat ettiğini belirten Yılmaz, sabah saatlerinde patlama sesiyle uyandığını söyledi.

Bunun üzerine ne yapmaları konusunda fikir almak için yanına gittiği Ermiş'in kendisine soğuk davrandığını dile getiren Yılmaz, Akıncı Üssü'nün girişini tutan polislere Kazanlı olduğunu söyleyerek kayınpederinin evine gittiğini anlattı.

Televizyonda darbe girişimi haberlerini izledikten sonra işin iç yüzünü öğrendiğini öne süren Yılmaz, darbe girişiminden 5 gün sonra Kazan İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olduğunu ifade etti.

Mendi'yi Ermiş ile alıkoyduğuna ilişkin beyanlarda bulunan koruma ekibindeki askerlerin sözlerinin gerçekleri yansıtmadığını iddia eden Yılmaz, savunmasını tamamladı.

"Komutanın akıbetinden endişelenmedim"

Daha sonra çapraz sorgusuna geçilen Yılmaz, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorularını cevaplandırdı.

Yılmaz, Mendi'nin alıkonulmasından sonra kendisinde kalan telefonun neden kapattığına ilişkin soruya, "Bizden büyük komutanların bulunduğu toplantılarda genellikle komutanın (Mendi) telefonunu kapatırım çünkü işimizi aksatıyor." karşılığını verdi.

Başkan Giray'ın "Akıncı'dan gönderdiğin koruma ekibini, kimseye bir şey söylememeleri için tembihlemişsin, beyanlarında öyle görülüyor." açıklaması üzerine Yılmaz, "Cinayet süsü verilmiş bir açıklamadan öte değil, o beyanlar." iddiasında bulundu.

Savunmasında Mendi'nin Akıncı Üssü'ne isteğiyle geldiğini iddia ettiğini hatırlatan Giray, "Akşam saatlerinde komutan için endişelendiğini söyleyerek akıbetini sormak istediğini belirttin. O gün anlattığın gibi her şey normal gidiyorsa neden böyle bir endişe duydun?" diye sordu.

Bilgi kirliliği olduğunu, Mendi ile irtibat kuramadığı için endişe duyduğunu belirten Yılmaz, aksi halde komutanın akıbetinden endişe etmediğini kaydetti.

"Komutanı bırakıp kaçmışsın"

Darbe girişiminden sonra birlikte görev yaptığı personelin telefonlarına cevap vermediğini ifade eden Yılmaz, Mahkeme Başkanı Giray'ın, "Sen emir subayısın, ertesi gün komutanın yanında olman gerekiyor muydu, neden gitmedin?" sorusuna, "Emir subay yardımcısı var. O dönem personel sıkıntımız yoktu. Komutanın bana kızgın olduğunu da söylediler. Ortalıkta kaos vardı. Onun endişesiyle gitmedim." cevabını verdi.

Bunun üzerine Giray, "Komutan, yaklaşık 9 yıldır seni yanında tutmuş, buna rağmen bir husumetiniz mi var ki sana kızgın olduğunu söylüyorsun?" sorusuna Yılmaz, "Komutan tanık olarak gelince ona sorarız." cevabını vermekle yetindi.

Sanık Ermiş'in kendisini arayarak Mendi'nin yerini sormasını, Mendi'ye neden iletmediğini sorusuna "Komutanı arayıp Ermiş sizinle görüşmek istiyor gibi bir şey söylemeye gerek yok." diyen Yılmaz'a, duruşma savcısı Adnan Gümüş de "Jandarma Genel Komutanı emir subayı her ne olursa olsun komutanı terk eder mi? Ama orada komutanı bırakıp kaçmışsın. Bazı astsubaylar Mendi'yi kurtarmaya çalıştıklarını söylüyor. Senin de böyle bir çaba göstermen gerekmiyor muydu?" diye sordu.

Sanık Yılmaz, kaçmadığını iddia ederek Mendi'nin alıkonulduğunu düşünmediğini iddia etti.

Deniz Kulübü Baskınının Görüntüleri Ortaya Çıktı

Öte yandan FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul’daki Moda Deniz Kulübü’nde Korgeneral Mehmet Şanver’in kızının düğününü basan ve aralarında dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Abidin Ünal’ın da bulunduğu çok sayıda üst düzey komutanı rehin alan darbecilerin güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri ortaya çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimine ilişkin Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince 586 sanığın yargılandığı Akıncı Üssü davasının klasörlerinde yeni görüntüler ortaya çıktı. Konya'daki üsten iki helikopterle hareket ederek, İstanbul'daki Moda Deniz Kulübü'nde Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğününü basan ve aralarında dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Abidin Ünal'ın da bulunduğu çok sayıda üst düzey komutanı rehin alan darbeciler, Moda Deniz Kulübü güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde baskın ve komutanların rehin alınması yer alıyor. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Abidin Ünal, saat 19.00 sularında düğüne geliyor. Ünal, saat 19.30 sıralarında düğünün yapıldığı terasa çıkıyor ve ardından saat 22.30 sıralarında komutanlarla düğün alanından uzaklaşarak havuz başına gidiyor. Etrafında diğer komutanlar bulunan Ünal, 40 dakika kadar burada kalıyor. Ünal, daha sonra beraberindekilerle birlikte toplantı salonuna gidiyor.

Komutanların korumaları dışarı atıldı

Düğün devam ederken darbeciler saat 23.49'da helikopterle otopark alanına iniyor. Düğünde sivil kıyafetle bulunan Abidin Ünal'ın koruma ekibinden Astsubay Yakup Yiğit, darbecileri karşılıyor ve onları yönlendirerek düğünün yapıldığı bölüme getiriyor. Girişte bulunan davetliler, darbecilerin girişini şaşkınlık ve korku içinde izliyor. Darbeciler fuaye alanına girdiğinde etrafta bulunanlar şaşkın gözlerle onlara bakıyor. Darbeciler buradan Ünal ve komutanların girdiği bölüme yöneliyor, güvenlik önlemi alarak içeri kimseyi sokmuyor. Bir garson ve iki müzisyen olanlardan habersiz o tarafa yöneliyor ancak darbeciler tarafından uyarılarak geri çevriliyor. Bir süre sonra da komutanların yakın korumaları toplu olarak dışarı çıkarılıyor. Saat 00.22'de Abidin Ünal darbecilerin arasında helikoptere bindirilmek üzere dışarı çıkartılıyor. Bu sırada Yakup Yiğit elinde tabanca ile komutanın götürülmesine öncülük ediyor. Bir süre sonra da diğer üst düzey komutanlar elleri bağlanarak yere yatırılıyor. Rehin alınan komutanlar sırayla dışarı çıkartılarak helikopterlere götürülüyor. Buraya kadar kameralara yansıyan görüntülerin ardından Abidin Ünal ve diğer komutanlar, darbecilerin merkez üssü Akıncı Üssü'ne getiriliyor.

Duruşma görüntülerin izlenilmesi ve sanıkların savunmasının alınmasıyla devam etti.

Darbe girişimi sırasında Mendi'yi derdest ederek Akıncı Üssü'ne götüren ekipte yer alan sanık eski astsubay Tuncer Nergis, savunma yaptı.

Polis, savcılık ve sulh ceza hakimliğindeki ifadelerini kabul etmeyen Nergis, mahkeme huzurundaki beyanlarının esas alınmasını istedi.

Tutuklanmadan önce Jandarma Genel Komutanlığı karargahında görev yaptığını söyleyen Nergis, olay günü sanık eski Konya Jandarma Bölge Komutanı tuğgeneral Timurcan Ermiş'in kendisini aradığını kaydetti.

Sanık Nergis, Mendi'yi, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının katılacağı toplantı için güvenli şekilde Akıncı Üssüne götüreceğini belirten Ermiş'in bu konuda kendisine yardım etmesini istediğini söyledi.

Bunun üzerine sanık astsubaylar Oktay Esen ve Ertuğrul Özdemir'i arayarak bu durumu paylaşıp destek istediğini ifade eden Nergis, daha sonra Ermiş ile buluştuklarını belirtti.

Akşam saatlerinde Genelkurmay Başkanlığı karargahından silah seslerinin gelmesi üzerine Ermiş ve arkadaşlarıyla Mendi'nin bulunduğu Gazi Orduevine gittiklerini belirten Nergis, burada Ermiş ile Mendi'nin görüştüklerini belirtti.

Daha sonra ikilinin makam aracına geçtiğini ifade eden Nergis, başka bir araçla onları takip ederek Akıncı Üssü'ne geçtiklerini söyledi.

Bu süreçte Mendi'nin alıkonulduğuna ilişkin herhangi bir emare bulunmadığını iddia eden Nergis, Akıncı Üssü'ne geldiklerinde Mendi'nin bir subayın eşliğinde toplantının yapılacağı binaya gittiğini öne sürdü.

Gecenin ilerleyen saatlerinde darbe girişimi olduğuna dair bilgi aldığını belirten Nergis, sabah saatlerinde Ermiş ile üssün girişini tutan polislere teslim olduklarını söyledi.

Suçsuz olduğunu, Mendi'yi derdest etmediğini iddia eden Nergis, tahliye talebinde bulundu.

- ByLock kullanıcısı çıktı

İddianamede FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock'u 10 Nisan 2014'te kullanmaya başladığı tespit edilen Nergis, söz konusu programı telefonuna indirmediğini öne sürdü.

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Nergis'e, müşteki avukatı Akif Özkan, "Konya'da görevli olan Timurcan Ermiş, Ankara'ya geliyor, kendisine görev verildiğini söyleyerek sizden yardım istiyor. Siz de bunun üzerine bir kaç kişiyi alarak Mendi'yi Akıncı'ya götürüyorsunuz. Bu durumu bağlı olduğunuz komutanlarınıza bildirdiniz mi?" diye sordu.

Geçmiş yıllarda Ermiş'in emir astsubaylığını yaptığını, bu nedenle kendisine yardım ettiğini savunan Nergis, "Ben Jandarma Genel Komutanının emirdeydim. O, benim komutanımın da komutanıdır." cevabını verdi.

Öte yandan iddianamede sanık Nergis ile ilgili şu tespite yer veriliyor:

"FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olduğu, suç tarihinde Jandarma Genel Komutanlığında idari işler bölümünde astsubay rütbesiyle görev yaptığı, kullanmış olduğu telefona 10 Nisan 2014'te ByLock programını yüklediği ve kullandığı, şüphelinin 15 Temmuz 2016'da kendisine verilen darbe görevi gereği Cumali Pusat, Ertuğrul Özdemir ile Ankara Gazi Orduevine geldikleri, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi'nin zorla Akıncı Üssü'ne götürülmesi eylemine iştirak ettikleri anlaşılmıştır."

Duruşmaya devam edildi.

02.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Dava dosyasında müşteki olarak yer alan dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Galip Mendi de duruşmada hazır bulundu.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, darbe girişimi sırasında Mendi'yi alıkoyarak Akıncı Üssü'ne götüren ekipte yer alan sanık eski astsubay Ertuğrul Özdemir savunma yaptı.

Olay tarihinde evinde bulunduğu sırada Tuncer Nergis'in kendisini arayarak Maltepe Camii yakınına gelmesini istediğini aktaran Özdemir, söz konusu yere gittiğinde sanık eski Konya Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Timurcan Ermiş, astsubaylar Oktay Esen, Halil Kumcu ve Nergis'i gördüğünü ifade etti.

Sanık Ermiş'in önemli bir görev verildiğini, bu süreçte kendisine yardımcı olmasını istediğini iddia eden Özdemir, daha sonra Gazi Orduevi'ne gittiklerini ifade etti.

Ermiş'in, orduevinden ayrılmak üzere olan Mendi'nin yanına gittiğini anlatan Özdemir, ikilinin kısa süren görüşmeden sonra makam aracına bindiğini kaydetti.

Aracı takip ederek Akıncı Üssüne gittiklerini, burada Mendi'nin bir grubun refakatinde içeri geçtiğini belirten Özdemir, sabah saatlerine kadar dışarıda beklediklerini ileri sürdü.

Darbe girişiminde yer almadığını, Ermiş'in talebi üzerine Mendi'ye eşlik ettiğini savunan Özdemir, suçsuz olduğunu iddia etti.

ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin iddianamedeki tespiti kabul etmeyen Özdemir, söz konusu programı cezaevindeyken duyduğunu savundu.

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Özdemir, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorusu üzerine Mendi'nin Akıncı Üssüne götürülmesine ilişkin görevin kendisine verilmesini sorgulamadığını söyledi.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da Ermiş ile yaklaşık bir dakika süren telefon görüşmesine ilişkin açıklama yapılması istenen Özdemir, "Telefon çaldı açtım, 'Alo alo' dedim ama karşıdan ses gelmedi. Yani bir görüşme gerçekleşmedi." dedi.

- İtiraflarını inkar etti

Sanık Özdemir, darbe girişimi ve Mendi'nin alıkonulmasına ilişkin itirafların da yer aldığı sulh ceza hakimliğindeki savunmasını kabul etmediğini, mahkeme huzurundaki beyanlarının esas alınmasını istedi.

Önceki savunmasında Ermiş tarafından kandırılarak darbe girişimine alet edildiğini savunan Özdemir, şu ifadeleri kullanmıştı:

"İnternetten haberlere baktığımızda bir darbe girişiminin olduğunu öğrendik ve gün içinde yaşadıklarımızdan Timurcan Ermiş paşanın bizim milliyetçi duygularımızdan faydalanarak bizleri kullanarak bu olaya alet ettiğini anladık. Timurcan paşa bizim vatansever ve milliyetçi duygularımızı kullanarak bizi bu işe alet etmiş. Eğer darbe teşebbüsü veya illegal bir faaliyet ile ilgili olarak bilgimiz olsaydı kesinlikle böyle bir şey yapmazdık, bizim amacımız genel komutanımız Galip Mendi'yi korumaktı, bu duygularla hareket ettik."

Aranın ardından duruşmaya devam edildi.

Darbe girişimi sırasında Mendi'yi alıkoyarak Akıncı Üssü'ne götüren ekipte yer alan, darbe girişiminden sonra da bir grup FETÖ şüphelisiyle Yunanistan'a kaçarken yakalanan sanık eski astsubay Halil Kumcu savunma yaptı.

Kumcu, olay tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkan Yardımcısının emir astsubayı olduğunu, 15 Temmuz'da kendisini arayan sanık eski astsubay Tuncer Nergis'in acil bir görev olduğunu, gelip gelemeyeceğini sorduğunu aktardı.

Bunun üzerine Nergis'in evinin bulunduğu Anıttepe'ye geçtiğini söyleyen Kumcu, burada sanık eski Konya Jandarma Bölge Komutanı Timurcan Ermiş ve birkaç astsubayı gördüğünü kaydetti.

General forsu takılı makam aracına geçtiklerini anlatan Kumcu, Ermiş'in Orgeneral Mendi ile görüşeceğini, konunun hassas olduğunu söylediğini anlattı.

Bu açıklama üzerine terör saldırısı olabileceğini düşündüğünü dile getiren Kumcu, bir zaman sonra Mendi'nin bulunduğu Gazi Orduevi'ne gittiklerini belirtti.

Ermiş'in, Mendi ile görüşeceğini söyleyerek araçtan indiğini anlatan Kumcu, "Kısa bir süre sonra Tuncer Nergis aracımıza gelerek Mendi'nin bulunduğu aracı takip edeceğimizi söyledi. Akıncı Üssü'ne geldik. Burada Mendi'yi kimin karşıladığını görmedim. Daha sonra beklemeye başladık." dedi.

Akşam saatlerinde Akıncı Üssü'nde hareketliliğin artmaya başladığını, uçakların havalandığını, silah seslerinin gelmeye başladığını söyleyen Kumcu, sabah saatlerinde darbe girişimi olduğunu öğrendiğini öne sürdü.

- Vatan aşkına rağmen kaçmaya çalışmış

Darbe girişiminden sonra teslim olmak için savcılığa gittiğini ancak buradakilerin kendisini polise yönlendirildiğini iddia eden Kumcu, bazı gelişmelerin kendisini endişelendirdiği için polise gitmediğini savundu.

Türkiye'de kalmasının kendisi için zor olacağını fark ettiğini belirten Kumcu, "Uğruna tereddütsüz bir şekilde canımı vereceğim vatanımdan istemeden ayrılma düşüncesi hakim oldu." ifadesini kullandı.

Sanık Kumcu, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığına ilişkin tespiti inkar ederek söz konusu programı cezaevindeyken duyduğunu iddia etti.

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Kumcu, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorusu üzerine Yunanistan'a kaçmaya çalışırken birlikte yakalandığı diğer FETÖ şüphelilerini tanımadığını öne sürdü.

Kumcu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın, "Timurcan Ermiş ve Tuncer Nergis amiriniz değil. Ancak onların talebiyle göreve gidiyorsunuz. Bu görev için neden siz seçildiniz?" sorusuna da "Bunu, Tuncer Nergis savunmasında açıkladı." demekle yetindi.

Kumcu, bir başka soru üzerine ise Akıncı Üssü'nde sabah saatlerine kadar oturmak dışında başka bir şey yapmadığını iddia etti.

Sanık Kumcu'nun da aralarında bulunduğu 6 FETÖ şüphelisi, 3 Haziran 2017'de Yunanistan'a kaçmaya çalışırken hudut birliklerince yakalanmıştı.

Darbe girişiminden önce Güvercinlik MEBS Grup Komutanlığında Plan Koordinasyon Astsubayı olarak görev yaptığını belirten Pusat, 15 Temmuz günü astsubay Oktay Esen'in kendisini arayarak Anıttepe'de buluşmak istediğini söylediğini aktardı.

Söz konusu yere gittiğinde telefonla aradığı Esen'in, Gazi Orduevi'ne gelmesini istediğini bildiren Pusat, söz konusu yere vardığında Esen'in de içinde bulunduğu aracın buradan ayrıldığını, bunun üzerine onları takip ettiğini kaydetti.

Pusat, bu araçta Mendi'nin de bulunduğunu bilmediğini, bir süre sonra Akıncı Üssü'ne geldiklerini, aracın geçtiği nizamiyeden alınmadığını, bunun üzerine Akıncı Üssü lojmanlarının nizamiyesinde beklemeye başladığını ileri sürdü.

Esen'i aradığını ancak ulaşamadığını ifade eden Pusat, akşam saatlerinde İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nün askerler tarafından kapatıldığına ilişkin haberleri gördüğünü, bunun üzerine darbe girişiminden haberdar olduğunu öne sürdü.

Pusat, Akıncı Üssü'nden ayrılmaya çalıştığını ancak askerlerin buna izin vermediğini savunarak, ilerleyen saatlerde çıkmak için yeniden girişimde bulunduğunu, askerlerin üs komutanın emriyle çıkışlara izin verilmeyeceğini tekrarladıklarını aktardı.

Nizamiyedeki askerlerle tartıştığını gören bir uzman çavuşun kendisini Yenikent nizamiyesine yönlendirdiğini, 141. Filo tarafında ilerlerken Esen'i gördüğünü belirten Pusat, "Oktay Esen'e 'Darbe girişimi olduğu söyleniyor' dedim, o da bana neden buradan çıkmadığımı sordu. Yaşadıklarımı anlattım, kendisinden su istedim." dedi.

Akıncı'da olduğunu öğrendiği Galip Mendi'ye kahvaltı servisi yapılması istendiğini bildiren Pusat, gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra Mendi'nin tutulduğu yere gittiğini kaydetti.

- "Komutanın elini öptüm"

Mendi'nin yanında dönemin Eğitim ve Doktrin Komutanı (EDOK) emekli Orgeneral Kamil Başoğlu'nun da bulunduğunu aktaran Pusat, şöyle devam etti:

"Kahvaltıyı götürdüğümüzde komutan benim oradan uzaklaşmamı istedi. Koruması Halil ile konuştular. Komutan kendisini lavaboya götürmemi istedi, kendisine eşlik ettim. Bana kim olduğumu, neden burada olduğumu sordu. Ben de dilim döndüğünce anlattım. Daha sonra Halil, komutanımızın üsten çıkacağını söyledi, buna sevindim. Komutanın olduğu yere gittik. Mendi ile EDOK komutanı araca bindi, Halil aracı sürmemi istedi. 141. Filo'nun önünden geçtik, benim özel aracım oradaydı. Komutandan müsaade isteyerek kendi aracıma geçtim. Onları takip edeceğimi söyledim. Bu sırada komutan da araçtan indi, ben de elini öptüm. Aracıma geçtiğim sırada onlar oradan uzaklaştı. Polis noktasında geçerek evine geçtim."

Daha sonra iş yerinde gözaltına alındığını belirten Pusat, iddianamedeki aleyhinde olan beyanların gerçeği yansıtmadığını ve suçsuz olduğunu savundu.

Alıkonulan komutanların başında beklemediğini öne süren Pusta, tahliye talebinde bulundu.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

03.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunan timin başındaki eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in emriyle MİT, TÜRKSAT, Özel Harekat Daire Başkanlığı gibi kritik yerlerin koordinatlarını gösteren haritaları hazırlayan sanık eski Yüzbaşı Ali Pehlivan savunma yaptı.

Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunarak, darbe girişimi ve FETÖ'ye ilişkin önemli bilgiler içeren ifadelerini kabul etmeyen Pehlivan, mahkeme huzurundaki savunmasının esas alınmasını istedi.

Olay tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı Müşterek Hedef Üretim Analiz Üretim Merkezinde görev yaptığını belirten Pehlivan, 15 Temmuz akşamı sanık eski Yarbay Veli Bilgin'in emriyle mesaiye kaldığını söyledi.

Pehlivan, rutin çalışmalarına devam ettiği sırada darbe girişimine ilişkin haberleri televizyonda izlediğini, sabah saatlerine kadar karargahta kaldığını savundu.

Daha sonra nöbete kalan diğer arkadaşlarıyla sivil kıyafetlerini giyerek kışladan ayrıldıklarını ifade eden Pehlivan, darbe girişiminde yer almadığını öne sürdü.

- Parmak izini inkar etti

Akıncı Üssü'nde ele geçirilen Cumhurbaşkanlığı Huber Köşkü'nü gösteren haritada parmak izinin çıktığına ilişkin iddianamedeki bilgileri hatırlatan Pehlivan, Akıncı'ya gitmediğini, bu nedenle parmak izinin kendisine ait olmadığını iddia etti.

Marmaris Okluk Koyu'ndaki Cumhurbaşkanlığı konutuna ilişkin Sönmezateş'e bilgi verdiğine dair tespiti de kabul etmeyen Pehlivan, herhangi bir yerin konum bilgisini paylaşmadığını öne sürdü.

Darbe girişiminde yer almadığını, FETÖ üyesi olmadığını savunan Pehlivan, tahliye talebinde bulundu.

- Mahkeme Başkanı tepki gösterdi

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Pehlivan'ın, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için hazırlık aşamasında verdiği, itiraf içeren ifadeleri okundu.

Söz konusu beyanlarında, "Asım" kod ismini kullandığını, akademi sınav sorularının önceden kendisine gösterildiğini, örgütle bağlantısı olmayan harp okulu öğrencilerine baskı uygulandığını belirten Pehlivan, bu itiraflar için "kurgu yaptım" açıklamasını yaptı.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Etkin pişmanlıkta bulunduğunu belirterek okul yaşantından başlamış 15 Temmuz'a kadar uzun bir ifade vermişsin. FETÖ abilerinin ve kendi kod adını vermişsin. Sohbete gittiğin evleri gösterebileceğini belirtmiş, çeşitli adresler göstermişsin. Fotoğraf teşhisi yapmışsın. Sınav sorularının önceden verilmesine ilişkin itirafların olmuş. Tutukluluğa itiraz dilekçesinde itirafları içeren beyanlarına da işaret edilmiş. Bu detayların hepsini savcının mı yazdığını iddia ediyorsun?" diyerek tepki gösterdi.

Pehlivan, itirafların kendisine ait olmadığını tekrarlayarak, beyanlarda araba plakalarına kadar birçok detayın olduğunu, bunları bu şekilde aktarmasının mümkün olmayacağını iddia etti.

- İnkar ettiği ifadelerle tahliye talebinde bulunmuş

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişiminde bulunma suçundan dolayı ilk dereceli mahkemede hüküm giyen Sönmezateş'in talimatları doğrultusunda hareket ederek, Ankara'nın kritik yerlerinin haritasını çıkardığına ilişkin itirafını da kabullenmeyen Pehlivan, haritaların çıkarıldığı programın bütün TSK personeline açık olduğunu söyledi.

Mahkeme Başkanı Giray, "Vekalet verdiğin avukatın tutukluluğuna itiraz için verdiği dilekçede, senin kabul etmediğin itiraflarına dikkat çekerek, tahliye talebinde bulunmuş." açıklaması üzerine Pehlivan, tutuklandıktan sonra vekalet verdiği avukatının önceki beyanlarının kendisine ait olduğunu düşünerek, kendisiyle görüşmeden itiraz dilekçesini yazdığını öne sürdü.

Aranın ardından duruşmaya devam edilecek.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, olay tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Tayin Daire Başkanlığında görev yapan sanık eski Binbaşı Ali Tiryaki savunma yaptı.

Darbe girişimin yaşandığı 15 Temmuz'da evinde bulunduğu sırada karargahtan aranarak birliğe gelmesinin istendiğini belirten Tiryaki, bunun üzerine aynı yerde ikamet ettikleri sanık eski Albay Nevzat Bilir ile KKK karargahına geldiklerini söyledi.

Tiryaki, gelişmeler hakkında bilgi almak için komutanlarla görüşen Bilir'in, büyük bir terör saldırısına karşı Akıncı Üssü'ne gitmeleri için kendilerine görev verildiğini söylediğini aktardı.

Emir üzerine Akıncı Üssü'ne geçtiklerini, bir zaman sonra KKK karargahına geri dönmek istediklerini iddia eden Tiryaki, üssün giriş ve çıkışları kapatıldığı için buradan çıkamadıklarını savundu.

Tiryaki, askeri hattan harekat merkezini aradığını, görüştüğü kişinin burada kalmaya devam etmelerini istediğini öne sürdü.

Daha sonra aracına geçerek bir süre uyuduğunu, telefonla görüştüğü eşinin bir kalkışma olduğunu, patlamaların yaşandığını anlattığını belirten Tiryaki, terör olayları olabileceğini söyleyerek eşini sakinleştirdiğini dile getirdi.

Dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Galip Mendi'nin alıkonularak Akıncı Üssü'ne getiren araçlara eşlik ettiğine ilişkin iddianamedeki tespiti kabul etmeyen Tiryaki, böyle bir eylemde yer almadığını iddia etti.

Hazırlık aşamasında verdiği ifadesindeki çelişkilerin sorulması üzerine Tiryaki, bazı beyanlarının tutanağa yanlış geçirilmiş olabileceğini savundu.

Tiryaki, çapraz sorgu sırasında Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın "KKK karargahına geldiğinizde Akıncı'ya gidilecek diye görev veriliyor. Görevi verenler de amirleriniz değil. Bütün karargahın Akıncı Üssü'ne gitmesi için genel bir emir de yok. Buna rağmen sizler neye göre seçildiniz, 'kapının önündeki oraya gidecek' mi denildi?" sorusuna, "Ben fikir beyan edemeyeceğim ama öyle anlaşılıyor." cevabını vermekle yetindi.

- "Bunlar tamamen hayali"

Sanık eski astsubay Tuğrul Fikret Duran da olay günü unuttuğu cüzdanını almak için KKK karargahına geldiğini iddia etti.

Burada karşılaştığı Albay Bilir'in terör saldırısı olduğunu, Akıncı Üssü'ne gideceklerini söyleyerek, aracıyla kendilerini takip etmelerini istediğini ileri süren Duran, bunun üzerine sanıklar Ali Tiryaki ve Mehmet Cantürk'ün de bulunduğu konvoyu takip ettiğini söyledi.

İlk önce Merkez Orduevi'ne gittiklerini, kısa bir süre sonra konvoy olarak buradan ayrıldıklarını ifade eden Duran, çevre yolundan Akıncı Üssü'ne ulaştıklarını belirtti.

Nizamiyedeki askerlere, KKK karargahından yönlendirildiklerini söylemeleri üzerine içeri alındıklarını anlatan Duran, Akıncı'da kaldığı süre boyunca darbe girişimine yönelik bir eylemde bulunmadığını, yasa dışı bir olaya da şahit olmadığını öne sürdü.

Haberlerden darbenin merkez üssünün Akıncı olduğunu öğrenmesi üzerine buradan ayrıldığını söyleyen Duran, bir müddet görevine devam ettikten sonra gözaltına alındığını belirtti.

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Duran, hazırlık aşamasında FETÖ yapılanması ve darbe girişimine ilişkin bilgilerin yer aldığı el yazısı itiraflarını inkar etti.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Giray, "Beyanlarında geçmişin, FETÖ ile irtibatın, tanıştığın kişilere ilişkin detaylar var. Bunlar nasıl oldu, hayal mi?" sorusunu yönetti.

Duran, "Bunlar tamamen hayali, o ifadelerde belirtilen isimlerle görüşmedim, onları tanımıyorum." iddiasında bulundu.

Duruşmada, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Personel Başkanı emekli Tümgeneral Ömer Şevki Gençtürk'ü alıkoyan sanık eski yarbay Şahin Karatekin savunma yaptı.

Hazırlık aşamasındaki ifadelerini kabul etmediğini belirterek, mahkeme huzurundaki beyanlarının esas alınmasını isteyen Karatekin, olay tarihinde KKK Harekat Başkanlığı Plan ve Harekat Daire Başkanlığında görev yaptığını söyledi.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da, masasında KKK Genel Sekreteri imzalı kapalı bir zarf bulduğunu iddia eden Karatekin, zarftan çıkan notta, "Uğur Karaca albayı gör, sana ne emir verirse yap." talimatının yazılı olduğunu ileri sürdü.

Karatekin, telefonla görüştüğü Karaca'nın, FETÖ'cü askerlere operasyon yapılacağını, bu kapsamda kendisine Gençtürk'ü tutuklama görevi verildiğini söylediğini ifade etti.

Emir üzerine Gençtürk'ün makamına gittiğini, bu sırada bir üsteğmenin kendisinden önce odaya girdiğini belirten Karatekin, Gençtürk'e, "Sizi tutuklayıp Merkez Komutanlığına götüreceğim." dediğini belirtti.

Tanımadığı üsteğmenin Gençtürk'ün ellerini bağlayarak araca götürdüğünü anlatan Karatekin, "Gençtürk'ün bulunduğu araçla ilerlerken Uğur Karaca ile telefonda görüştük. Merkez Komutanlığı yerine Akıncı Üssü'ne gelmemizi istedi. Bunun üzerine Akıncı'ya devam ettik. Bu sırada Albay Bilal Akyüz'ü aradım ancak onun Akıncı'da olduğunu bilmiyordum. Neler olduğunu sordum." ifadelerini kullandı.

Akıncı Üssü nizamiyesindeki askerlere, Gençtürk'ü tutukladıklarını söylemeleri üzerine içeri alındıklarını belirten Karatekin, daha sonra filo komutanlığı binasına geçtiğini kaydetti.

Burada sanık eski albay Akyüz ile gelişmeleri tartışırken tanımadığı albay ve binbaşı tarafından derdest edildiğini öne süren Karatekin, kimsenin olmadığı bir odaya elleri bağlı şekilde hapsedildiğini söyledi.

Burada bulduğu keskin bir nesneyle ellerindeki bağı kestiğini savunan Karatekin, telefonlarını alarak Akıncı Üssü'nden kaçmayı başardığını ileri sürdü.

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Karatekin, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın "Öğretmenler gazinosu olarak bilinen bölgede sivilleri gördün mü?" şeklindeki sorusuna, "Adil Öksüz'e benzeyen birini gördüm. Üzerinde gri bir gömlek ve kahverengi pantolon vardı, gözlüklüydü. O muydu, değil miydi bilmiyorum ama benziyordu." cevabını verdi.

- Boncuk tabancalı savunma

Bir başka soru üzerine Gençtürk'e silah doğrultmadığını iddia eden Karatekin, "Karargahta silah taşınmaz, bendeki boncuk tabancasıydı. İddia edildiği gibi Ömer Şevki Gençtürk'e silah doğrultmadım." dedi.

Müşteki sıfatıyla 28 Mart 2018'de Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde olay gününü anlatan Gençtürk, makamında bulunduğu sırada sanıklar Karatekin ile eski üsteğmen Oğuzhan Çelikoğlu'nun içeri girdiğini, Karatekin'in namlusuna mermi sürdüğü silahı kendisine doğrultarak, "Sizi Genelkurmay Başkanlığı adına tutukluyorum." dediğini aktarmıştı.

Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

04.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, dönemin Genelkurmay Başkanlığı Muhabere, Elektronik ve Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Korgeneral Uğur Tarçın ile Tuğgeneral Göksel Sevindik'i alıkoyan ekipte yer alan sanık eski Binbaşı Bülent Kaya savunma yaptı.

Olay tarihinde Kara Harp Okulunda bulunduğu sırada tanımadığı bir yüzbaşının, Genelkurmay Başkanlığında beklendiğini söylediğini iddia eden Kaya, rutin işlerini tamamladıktan sonra sivil kıyafetleriyle Genelkurmay Başkanlığı Karargahına gittiğini söyledi.

Neden çağrıldığına ilişkin Şube Müdür Vekili Albay Doğan Öztürk'ü aradığını ancak ulaşamadığını belirten Kaya, bu sırada diğer personelin çalışmalarına devam ettiğini bildirdi.

Hava almak için dışarı çıktığı sırada karşılaştığı Albay Öztürk'ün telaşlı bir şekilde terör saldırısı olduğunu, herkesin tedbir aldığını, sivil kıyafetlerle dolaşmaması gerektiğini söylediğini öne süren Kaya, bunun üzerine odasına geçerek üniformalarını giydiğini ifade etti.

Elektrik kesilmesi nedeniyle dışarı çıktığını, Genelkurmay Başkanlığı ana binasında bir ışık gördüğünü anlatan Kaya, bu durumu merak ettiği için koşarak buraya gittiğini kaydetti.

Elleri bağlı bir askeri yere yatırılmış vaziyette gördüğünü, neler olduğunu sorduğunda tatbikat yapıldığı bilgisini aldığını savunan Kaya, karargaha girdiğinde yüzü maskeli tam teçhizatlı askerlerin silah doğrultarak yere yatmasını istediklerini ileri sürdü.

Binbaşı olduğunu söylemesine rağmen askerlerin sorularına cevap vermediğini ve kendisini alıkoyduklarını iddia eden Kaya, "Bu askerler binaya yabancı oldukları için nereden çıkabileceklerini bana sordular. Ellerinde silahları vardı, neyin ortasında kaldığımı anlayamamıştım. Bu yaşanılanların bir tatbikat olmayacağı ortaya çıkıyordu. Kendilerine yol göstermem için ellerim ve gözümü bağlanmadılar. İradem dışında verdikleri komutlara uydum. Bu arada arkamda bir hareketlenme olduğunu hissettim, arkaya bakmamı engellediler." ifadelerini kullandı.

- "Düşmesin diye kolundan tuttum"

Silah seslerinin gelmesi üzerine bu durumu fırsat bilerek odasına kaçtığını söyleyen Kaya, silahlı askerlerin de peşinden geldiğini belirtti.

Sanık Kaya, bir süre odasında kaldığını, telefonla konuşmak için dışarı çıktığında kendisini alıkoyan askerlerle bir kez daha karşılaştığını öne sürdü.

Bu askerlerin, elleri ve gözleri bağlı bazı rütbelileri alıkoyduklarını ancak söz konusu kişileri tanıyamadığını savunan Kaya, şöyle devam etti:

"Bu askerler kendilerine eşlik etmemi istediler. Bu sırada önlerinde yürüyen şahıslardan biri yere düşmek üzereyken elinden tuttum, bundan sonra böyle yürümek durumunda kaldık. Yanımdaki kişinin bir general olduğunu düşünüyorum. Boyu benden uzun olduğu için rütbelerini göremedim. Özel donanımlı bir asker de elini tuttuğum şahsın koluna girdi. Bu şahsı helikoptere bindirdikleri anda kaçmaya çalıştım. Birkaç adım atmışken biri kolumdan tutarak, 'Bu da gidecek.' dedi. Helikopterin ön tarafından boş bir yer kalmıştı. Arkada birileri vardı ancak kimlerin olduğunu bilmiyordum."

- "Kaçmayı başardım"

Bir zaman sonra helikopterden indirilerek minibüse alındıklarını kaydeden Kaya, koğuş düzeni olan bir yere alındığını anlattı.

Alıkonulan diğer kişilerin de başka bir odaya götürüldüğünü ifade eden Kaya, elleri bağlı olmasına rağmen bir askerin, alıkonulanlara su vermesini istediğini iddia etti.

Kaya, "Askerler içerdeki şahsa su vermemi istedi. İçeri girdiğimde tutulan kişinin korgeneral olduğunu görünce heyecan yaptım, hatta üzerine biraz su döktüm. Bu sırada aralarında konuşan askerlerin sıkıyönetim ilan edildiğini söylediklerini duydum. Bir darbe yapılabileceği aklımın ucundan geçmemişti." şeklinde savunma yaptı.

Tutulduğu odadan kendi imkanlarıyla kaçmayı başardığını öne süren Kaya, dışarıda konuştuğu bir askerin, herkesin filo binasında toplandığı ve askeri savcının geldiğini söylediğini aktardı.

Bunun üzerine savcının bulunduğu yere gittiklerini ifade eden Kaya, savcıdan darbe girişimi olduğunu öğrendiğini dile getirdi.

- "Savunmanıza gerçekten inanıyor musunuz?"

Kaya'nın savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanığa "Seni rehine olarak aldıklarını söylüyorsun ancak diğer rehinelerin gözleri bağlı ama senin bağlı değil. Kaldı ki rehineler arasındaki er ve astsubayın da gözleri bağlanmış olduğu görüntülerden anlaşılıyor. Senin gibi kaçmaya teşebbüs eden ve telefon açmaya çalışan, rahat durmayan bir rehinenin gözlerini bağlamıyorlar. Bu muamelenin nedeni nedir?" sorusunu yöneltti.

Derdest edilecek asıl kişinin kendisi olmadığını düşündüğünü savunan Kaya, "Odak noktasında ben olmadığım için bana o muameleyi yaptıklarını düşündüm." yanıtını verdi.

Sanık Kaya, müşteki avukatlarından Hayrettin Bıyıklıoğlu'nun "Huzurda verdiğiniz savunmaya gerçekten inanıyor musunuz?" sorusuna, yoruma dayalı olduğu gerekçesiyle itiraz etti.

Darbeciler tarafından alıkonulduğunu iddia eden Kaya'ya, karargahın güvenlik kamera görüntülerinden elde edilen olay gününe ait fotoğrafları gösterildi.

Kaya, darbeci askerler tarafından alıkonulan Korgeneral Tarçın ile Tuğgeneral Sevindik'in yanındaki kişinin kendisi olduğunu belirtti.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, sanıklar eski yarbay Murat Kale ile binbaşı Abdullah Demir savunma yaptı.

Olay tarihinde, Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Hareket Başkanlığında görev yaptığını belirten Kale, hazırlık aşamasındaki ifadelerini kabul etmediğini ve mahkeme huzurundaki beyanlarının esas alınmasını istedi.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da evinde bulunduğu sırada KKK Harekat Merkezi'nden aranarak, karargaha gelmesinin istendiğini aktaran Kale, bunun üzerine görev yerine gitmek için yola çıktığını ifade etti.

Karargah nizamiyesine geldiğinde askerlerin kendisini içeri almadığı için bir süre beklediğini anlatan Kale, görüştüğü sanık eski albay Nevzat Bilir'in büyük bir terör saldırısı karşısında Akıncı Üssü'ne gidileceğini söylediğini iddia etti.

Arkadaşlarıyla Akıncı Üssü'ne geçtiklerini bildiren Kale, lojman nizamiyesinden girdikten sonra filolara gitmek için kullanılan kapıdan alınmadıklarını öne sürdü.

Israr üzerine silahlı nöbetçilerin, bilgi alabilmesi için sadece Bilir'i içeri aldığını vurgulayan Kale, bir süre sonra arayan Bilir'in Akıncı Üssü'nde kargaşanın hakim olduğunu söylediğini aktardı.

Bunun üzerine KKK karargahına dönmek istediğini, ancak lojman nizamiyesinden çıkışına izin verilmediğini iddia eden Kale, sivil araçlar nizamiyeden giriş yaptığı sırada kendisi gibi karacı bir askerin yardım talep ettiğini belirtti.

İsim listesi değil, haber özetlerini taşımış

Söz konusu araçların sürücüleriyle görüşme yaptığı sırada güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde elinde bazı kağıtların bulunduğunu anlatan Kale, "Bu kağıtlar, üsse alınacakların listesi değil, o gün basında çıkan haberlerin özeti ve makaleler var." ifadesini kullandı.

İlerleyen saatlerde halkın nizamiye bölgesinde toplanmaya başladığını bildiren Kale, bu sırada sanık eski albay Ali Eraslan'ın vatandaşları sakinleştirmeye çalıştığını kaydetti.

Halkın tepkisinin artması üzerine Eraslan'ı geriye çektiği sırada ateş edildiğini anlatan Kale, çok sayıda vatandaşın yaralandığını vurguladı.

Bölgenin emniyetsiz olduğunu düşünerek olay yerinde ayrıldığını belirten Kale, sabah saatlerine kadar nizamiyede beklemesi için kimseden talimat almadığını, sivil halkı öldürmek ya da yaralamak adına herhangi bir eylemde bulunmadığını ileri sürdü.

Kale, darbecilerin kontrolündeki uçakların kontrol merkezi olarak kullandığı 143. Filo'da bulunduğu sırada güvenlik kameraların yansıyan görüntülerini ise inkar etti.

- "Girmedim" dediği binada görüntüleri çıktı

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Kale'ye 143. Filo'daki görüntüleri izlettirildi.

Görüntülerdeki kişinin kendisi olmadığını savunan Kale, "Çok net ifade ediyorum. Ben o binaya girmediğimi hatırlıyorum. Bu görüntü bir şey ifade etmiyor." ifadesini kullandı.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın, "Tanımadığın bir üsse gitmişsin, irtibatını kaybetmişsin, nizamiyeye gelen araçları sorguluyorsun. Bunlara bir bütün olarak bakıldığında Akıncı'dan çıkmaya çalıştığın bir durumun olmadığı görülüyor." ifadesi üzerine Kale, "Bu durum tamamen oradaki karacı askerin benden yardım istemesidir, yoksa nizamiyede araçları karşılamıyorum." iddiasında bulundu.

- "Gözünüzün önünde bir suç işlendi"

Müşteki avukatı Hayrettin Bıyıklıoğlu'nun, "Görev yerin olmayan lojman nizamiyesinde bulunduğu süre boyunca neden hiç kimse sana müdahale etmedi?" sorusuna Kale, savunmasında bu konuya değindiğini belirterek, soruya cevap vermek istemedi.

Sanık Kale, avukat Bıyıklıoğlu'nun, "Halkla konuştuğunuzu söylediniz. Halk neyi söylüyordu size, neden oraya geldiklerini söylemediler mi?" sorusuna, "Bir amca buradaki uçakların Ankara'yı bombaladığını söyledi. Ben de hangi uçakların nereden kalktığını bilmediğimi söyledim. Cep telefonunda bana gösteriliyordu, bir yerler vurulmuş ama aklım almıyordu." cevabını verdi.

Duruşma savcısı Adnan Gümüş de "Güvenlik göreviniz olmamasına rağmen neden o kadar nizamiyede durdunuz? Gözünüzün önünde suç işlendi, sivil halkın üzerine ateş edildi, 8 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Bu durumu ilgililere ilettiniz mi?" diye sordu.

Nizamiye görevlisi olmadığını, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını anlatan Kale, bölgedeki uzman çavuşların Kazan İlçe Jandarma Komutanlığını aradığını iddia etti.

- "Akıncı Üssü'ne gittik"

Sanık eski Binbaşı Abdullah Demir de evinde bulunduğu sırada askeri hattan aranarak, karargaha gelmesinin istendiğini belirtti.

Herkesin çağrıldığını düşünerek bazı devre arkadaşlarıyla görev yeri KKK karargahına gittiklerini ifade eden Demir, buraya geldiklerinde giriş ve çıkışların yasaklandığı bilgisinin verildiğini bildirdi.

Demir, daha sonra albay Bilir'in terör saldırısı olabileceğini, bunun için Akıncı Üssü'ne gidileceğini söylediğini aktardı.

Harekat merkezinde görüştüğü kişinin de benzer açıklamalar yaptığını iddia eden Demir, bunu üzerine Akıncı Üssüne gittiklerini kaydetti.

Akıncı Üssü'nde bulunduğu süre boyunca yasa dışı bir eyleminin olmadığını öne süren Demir, "Suçsuzum" dedi.

Duruşmaya, 7 Mayıs Pazartesi günü devam edilecek.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-29 Mart (2017) 'Ankara 473 sanık (ilk 486) Darbe/Akıncı Hava Üssü' davası

(05 Mayıs 2018, 18:10)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=12919    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.452.272