Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davasında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi.
25.03.2017 18:48 Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davasında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi.
İşte o davalardaki gelişmeler:
ERZURUM: 2 ESKİ POLİS SANIK
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) polis yapılanması içerisinde yer aldıkları ve düzenlenen toplantılara katılarak himmet verdikleri iddia edilen eski 2 polis memurunun tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verildi.
21 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık eski polisler Cihat Başkuyu ve Muhammed Topçu ile avukatları katıldı.
Başkuyu savunmasında, terör örgütünün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını belirterek, hakkındaki suçlamaları reddetti.
İddianamede geçen hususların gerçeği yansıtmadığını ileri süren Başkuyu, "Tutuklanmadan önce Uzundere ilçesinde görevliydim. 15 Temmuz'da 10 arkadaşımla sabaha kadar nöbet tuttum. Eğer aksi bir durum olsaydı ben bulunduğum Uzundere İlçe Emniyet Amirliğine zarar verirdim. Tanıkların iddianamedeki ifadeleri tutarsızdır. Aylardır evimden ayrıyım. Terör örgütünün şifreli haberleşme programını kullanmadığım gibi Bank Asya'da da hesabım yoktur." diye konuştu.
Sanık Topçu da kendileri hakkında asılsız ihbar ve suç isnatları olduğunu öne sürerek, "Aleyhte tanıklık yapan bir kısım kişiler hakkında FETÖ/PDY üyesi oldukları gerekçesiyle işlem yapılmıştır. Suçsuzuz ve beraatimizi talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme heyeti örgütle bağlantılı olduklarına ve ByLock kullandıklarına ilişkin herhangi bir delil bulunamadığı gerekçesiyle Başkuyu ve Topçu'nun tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmesine karar verdi.
Duruşma ertelendi.
İddianame
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ/PDY'nin polis yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Cihat Başkuyu ve Muhammed Topçu, 6 Ocak 2017'de tutuklanmıştı. Hazırlanan iddianamede sanıklar hakkında, tanık beyanları doğrultusunda FETÖ/PDY'nin polis yapılanması içerisinde gerçekleştirdiği toplantı gruplarına dahil oldukları, bunun yanında himmet de verdikleri gerekçesiyle "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
ERZURUM: 3 POLİS SANIK
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin soruşturma sonucu "silahlı terör örgütüne üye olmak" iddiasıyla haklarında dava açılan 3 polis memurunun yargılanmasına başlandı.
23 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Erkan Bayrak, Tevfik Pala ve Serdal Kütükçü ile sanık avukatları katıldı.
Kimlik tespitinde bulunulması ve iddianamenin okunmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.
Sanık Kütükçü, savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini ve herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının olmadığını ileri sürerek, "Hakkımdaki ByLock tespitini kabul etmiyorum, ben bu programı yüklemedim. Bank Asya'da kaydım bulunmamaktadır. Para aktarımı olarak görülen ise davadan dolayı avukatıma farklı bir bankadan havale yaptım. Avukatın hesabının Bank Asya'da olduğunu bilmiyordum." ifadelerini kullandı.
Sanık Pala, Bank Asya'daki hesabının 2011 yılında açıldığını ve mevduat hesabındaki parasını sadece dolara çevirdiğini söyledi.
Özel bir taleple para yatırma ve yeni hesap açma gibi işlemlerinin olmadığını belirten Pala, şunları kaydetti:
"Zaman zaman bankaya para yatırdım. Bunlar olağan bankacılık hareketleriydi. Özel bir sebebi yok. ByLock programını hiç kullanmadım, kimseye mesaj atmadım. Polis olan bir arkadaş sadece futbol maçlarıyla ilgili haberleşmek için bir program kurmuştu şeklinde hatırlıyorum. Fakat programın adının ByLock olduğunu hatırlamıyorum. Bu yapıyla bağlantım yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum."
Sanık Bayrak ise ByLock programını kullanmadığını ve nasıl çıktığını bilmediğini öne sürdü.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, eksik evrakların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar Erkan Bayrak, Tevfik Pala ve Serdal Kütükçü'nün FETÖ/PDY terör örgütünün kullandığı şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandıkları, Asya Katılım Bankasında her üç sanığın da hesaplarının bulunduğu, 31 Aralık 2013'ten sonra terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda bankayı güçlü göstermek için bankacılık işlemlerinde bulundukları, sanık Bayrak'ın hakkında teşhis olduğu ve sanık Pala'nın evinde örgüte ait yayınlar bulunduğu kaydediliyor.
İddianamede, sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
ERZURUM: 1 ESKİ KOMİSER YARDIMCISI SANIK
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişiminde, amirinin sözünü dinlemeyerek örgütün eylemlerini destekler mahiyette polis memurlarına talimatlar verip konuşmalar yaptığı gerekçesiyle tutuklanan eski komiser yardımcısı Fatih Ulu'nun yargılanmasına başlandı.
24 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık eski komiser yardımcısı Fatih Ulu, sanık avukatı Ercüment Şenol ve tanık polis memuru Serhat Berksen katıldı.
Duruşmada, kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından Ulu'nun savunmasına geçildi.
Ulu, savunmasında, olay günü görevli olduğu uygulama noktasında uygulama amiri olarak görev yaptığını söyledi.
15 Temmuz gecesi saat 22.00 civarında darbe girişiminin olduğunu öğrendiklerini belirten Ulu, "O esnada anons geldi. Anonsta 'İzinde olanlar şubesine dönsün, çalışanlar çalıştığı yerde dursun, herhangi bir askeri hareketlilik olursa telsizden anons geçilsin' denildi." ifadelerini kullandı.
Ulu, anons sonrası görevli arkadaşlarıyla aralarında çeşitli konuşmalar geçtiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu konuşmalar sırasında yol karşısında ters yönde uygulama yapan 'Uğur' amir geldi. O esnada ben kendisine herhangi bir hareketlilik olması durumunda merkeze haber vereceğimi ve gelen emre göre hareket edeceğimi söyledim. Bundan sonra Uğur amir yanımızdan ayrıldı. Sonra biz uygulamaya devam ettik. Hiçbir zaman asker gelirse silah bırakın talimatım olmadı, uygulama noktasındaki barikatları kaldırmadım. Hiçbir silahı görevli personelden almadım. ByLock programını kullanmadım. Yalnız çalışma ortamı içerisinde başkalarının internetimi kullanmasına izin verdim. Bu tespitte hata olduğunu düşünüyorum."
Tanık polis memuru Serhat Berksen ise Ulu'nun darbe girişimi gecesi uygulama amiri olduğunu hatırlatarak, "Darbe girişimini öğrendiğimiz anda ne yapacağımızı sorduğumuzda 'Asker gelirse silahları bırakın' dedi. Bu söz üzerine aramızda tartışma çıkmadı. Sanığın sözüne rağmen silahlarımızı bırakmadık, göreve devam ettik." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ulu'nun bu halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 15 Temmuzda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde görev alan ve çeşitli tedbirler uygulayarak kendilerini gizleyen FETÖ/PDY üyelerinin anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri, söz konusu eylemler devam ederken "Uğur" isimli emniyet amirinin iki kez uygulama noktasına gelerek darbe teşebbüsünde bulunan TSK mensubu görünümlü örgüt üyelerinin gelmesi durumunda silahların teslim edilmemesi, gerekirse çatışmaya girilmesi ve trafik uygulamalarına daha dikkatli şekilde devam edilmesi yönünde polislere talimat verdiği anlatılıyor.
Dönemin komiser yardımcısı Fatih Ulu'nun ise resmi olarak amiri konumundaki emniyet müdürlüğü personelinin emrini uygulamadığına işaret edilen iddianamede sanığın TSK mensubu görünümlü FETÖ/PDY mensuplarının eylemlerini destekler mahiyette polis memurlarına talimatlar verip konuşmalar yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, Ulu'nun FETÖ/PDY'nin gizli haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı da olduğu aktarılarak, sanığın TSK mensubu görünümlü FETÖ/PDY mensuplarıyla aynı yönde hareket ettiğine işaret ediliyor.
Ulu'nun "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek"ten ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak"tan da 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
KARABÜK: SAFRANBOLU 125. JANDARMA EĞİTİM ALAY KOMUTANI 1 SANIK
Karabük'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan dönemin Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan hakim karşısına çıktı.
23 Mart'ta Karabük Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, Bolu T Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan sanık Arıcan ile avukatlar katıldı.
Mahkeme Başkanı Muhammet Zafer Terzi, kimlik tespitinin ardından Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 66 sayfalık iddianameyi okudu.
Sanık Arıcan, savunmasında, 16 Temmuz'da gözaltına alındığını ve 17 Temmuz'da tutuklandığını, daha sonra da meslekten ihraç edildiğini belirterek, darbenin olduğu gün Giresun'daki helikopter kazasında eşini kaybeden yaralı arkadaşı Albay Ünal Bayhan'ı Ankara'daki evinde ziyarete gittiğini anlattı.
"Valiye emrinde olduğumu söyledim"
Gezinti yaptığı sırada alçaktan uçan F-16'ları gösteri olduğunu sanarak cep telefonuyla görüntülediğini, olağanüstü bir durum olduğunu da telefon görüşmeleri ve haberlerden anlayarak Karabük'e dönmek için saat 11.00 sularında özel otomobiliyle yola çıktığını aktaran Arıcan, şunları söyledi:
"Yolda Karabük'e 'sıkıyönetim komutanı' olarak atandığıma dair bir listede adımın olduğunu öğrendim. Valimiz Mehmet Aktaş'a 'Saçma sapan mesajlar gelmiş, böyle bir oluşumun içerisinde yer almadım, devletin, milletin ve senin emrindeyim, valiliğe doğru yola çıktım.' dedim. Valilik makamında Sayın Vali'mden başka Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, İl Emniyet Müdürü Serhat Tezsever, Karabük Üniversitesi Rektörü Refik Polat, İl Jandarma Komutan Vekili Jandarma Yarbay Hasan Bal vardı. 'Geçmiş olsun.' diyerek oradakilerle selamlaştım."
Sanık Arıcan, saat 04.30 sıralarında Emniyet Müdürü Serhat Tezsever'in, "Ankara'dan talimat geldi, hakkında gözaltı kararı var." dediğini anlatarak, "Emniyet Müdürü'nün 'Karşı çıkan kim varsa onu da gözaltına alın.' talimatı olduğunu belirtmesi üzerine gözaltına alındım. Ortada tarafıma yöneltilecek tek bir suç yoktur. Bu suçları işlemediğim gibi suç işlenmesine de mani oldum, gereken ne varsa onu yaptım ve hiç kimseye de suç işlenmesi için yardım etmedim." iddiasında bulundu.
"Darbeyi FETÖ'cü bir çekirdek kadro planladı"
Üzerine atılı iddialardan "aklanması ve gerçeğin ortaya çıkması" için Vali Aktaş, Belediye Başkanı Vergili, Serhat Tezsever, Rektör Polat ve Hasan Bal'ın tanık olarak dinlenilmelerini isteyen Arıcan, " Karabük sıkıyönetim komutanı olarak adımın listede yer alması tamamen bilgim, onayım, iradem dışında, tek taraflı yapılmış bir işlemdir. Aslında beni neden yazdıkları yazanlara sorulmalı. Adımı bu listeye yazanlardan davacı ve şikayetçiyim." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Terzi'nin "Darbeyi kim yaptı?" sorusuna Arıcan, "Darbeyi FETÖ'cü bir çekirdek kadro planladı ve icra etti benim görüşüme göre. Planları da bir çığ oluşturmaktı. 15 Temmuz bir planın parçasıydı. Ordu yıpratıldı. Başarılı da başarısız da olunsa hedeflerden birisi de orduyu yıpratmaktı." yorumunu yaptı.
Darbe gecesi telefonuna "ABD Washington" menşeli sosyal medya üzerinden "Safranbolu'ya vardın mı?" mesajının geldiğini mahkemede öğrendiğini savunan Arıcan, mesajı okumadığını, Amerika'da askeri ataşe olarak çalışan bir arkadaşının olduğunu ve mesajın ondan gelmiş olabileceğini iddia etti.
Arıcan, 15 Temmuz akşamı darbecilere karşı durduğunu ve mülki amirin emrine girdiğini, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tahliyesini talep etti.
Ara verilen duruşmaya, tanıkların dinlenilmesi ve avukatların savunmasıyla devam edilecek.
İddianameden
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Arıcan'ın, darbe günü Ankara'ya gittiği, gece geç saate Karabük'e döndüğü, komutanı olduğu birliğin üst düzey komutanlarıyla yaptığı 5 dakikalık toplantıya resmi kıyafetle gelinmesini istediği anlatılarak, "İl Sıkıyönetim Komutanları" başlıklı listede adının " Karabük Sıkıyönetim Komutanı" olarak geçtiği, çeşitli illerde FETÖ ile alakalı alınan kişilerin ifadelerinde isminin geçtiği aktarılıyor.
Darbe gecesi telefonuna "ABD Washington" menşeli sosyal medya üzerinden iletişimin yapıldığının tespit edildiği, görevliyken çeşitli tarihlerde mülki amirden izin almadan İstanbul, Antalya, Bolu ve Ankara gibi illere gittiği, bu durumum şüphe uyandırdığı ifade edilen iddianamede, sanık Sedad Arıcan'ın, " Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyanı idare etme", "TBBM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamalarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
KOCAELİ: 1 KOMİSER YARDIMCISINA HAPİS
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu suçlamasıyla yargılanan eski komiser yardımcısına 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
20 Mart'ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "FETÖ/PDY'ye üye olduğu" ve örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan, meslekten ihraç edilen komiser yardımcısı sanık Abdulcebar Sönmez ile avukatı katıldı.
Duruşmada söz verilen Sönmez, hakkındaki suçlamaları reddederek, FETÖ/PDY ile hiçbir ilişkisinin olmadığını iddia etti.
ByLock kullanmadığını ileri süren Sönmez, aleyhindeki tanık ifadelerinin asılsız olduğunu ifade etti.
Sanık Sönmez, örgütün sohbet toplantılarına katılmadığını ve hiç kimseyi de davet etmediğini belirterek, Bank Asya'daki hesabını 2006'da açtığını ve örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla bankaya para yatırmadığını savundu.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Sönmez'i "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme ayrıca, kararın onanmasına kadar adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartı getirerek sanığı tahliye etti.
İddianameden
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, ByLock kullandığı ve Bank Asya'da aktif hesabı bulunduğu iddia edilen sanığın, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.
KOCAELİ: 1 KOMİSER YARDIMCISINA HAPİS
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla yargılanan eski komiser yardımcısına 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
21 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "FETÖ/PDY'ye üye olduğu" ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan ve meslekten ihraç edilen komiser yardımcısı Osman Halidi ile avukatı Murat Yılmaz katıldı.
Hakkında hazırlanan ByLock ve evinde bulunan dijital verilere ilişkin raporları kabul etmediğini söyleyen sanık Halidi, tahliyesini istedi.
Avukatı Yılmaz da müvekkili hakkında hazırlanan ByLock raporunu kabul etmediklerini belirterek, sanığın tahliyesini talep etti.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alarak adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.;
KOCAELİ: KOCAELİ TİCARET ODASI BAŞKANI 1 SANIK
Kocaeli Ticaret Odası Başkanı iken gözaltına alınıp tutuklanan Murat Özdağ bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
23 Mart'ta, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY operasyonları kapsamında geçtiğimiz aylarda gözaltına alınıp tutuklanan Kocaeli Ticaret Odası eski Başkanı Murat Özdağ bugün ilk defa hakim karşısına çıktı. Kocaeli Adliyesi 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşen ilk duruşmaya sanık Murat Özdağ, avukatı Ersayın Işık ve Özdağ'ın yakınları katıldı. Yaklaşık 4 saat süren mahkemede konuşan Özdağ suçsuz olduğunu belirtti.
Mahkeme heyetine savunmasını yapan Özdağ, "Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. İddia edildiği gibi atılı suçu işlemedim. Öncelikle hakkımda BİMER'e ihbarda bulunduğu belirtilen kişinin kim olduğunu bilmiyorum ancak anlatımları doğru değildir. Ben 2013 Haziran ayında Kocaeli Ticaret Odası Başkanlığını kazandım. Ancak iddia edildiği gibi paralel yapının adayı olarak seçime girmedim. Daha önce takriben 2 bin üye oy kullandığı halde benim seçildiğim seçimde 7 bin kişi oy kullanmıştır. Ben her kesimden oy aldım. MÜSİAD, TÜMSİAD gibi işveren kuruluşlarının üyelerinden beni destekleyenler olduğu gibi, meclisteki çoğu siyasi partinin üyelerinden de oy aldım. Ayrıca yine Kocaeli'nde aktif bir dernek olan Genç Kocaeliler Derneğinin üyelerinden ve birçok sivil toplum kuruluşunun üyelerinden oy aldım. İhbarda bahsi geçen Mehmet Akif Saka'yı Kocaeli Ticaret Odası'nın 2013 yılındaki seçimlerinden yaklaşık 3-4 ay kadar önce bir açılışta tanımıştım. Kendisini Kaynak Holding koordinatörü olarak tanıtmıştı. Ticaret odası seçimlerine kadar kendisiyle oy almak için görüştüm" dedi.
Savunmasında devam eden Özdağ, "KOTO seçiminde Ramazan Baştürk ile birlikte çalıştığımızı söylemiş, aksine biz Ramazan Baştürk ile rakiptik, bu hususu mahkemenin dikkatine sunuyorum. Huriye Ö. iş yerinde asistanım idi, çalışanımdır. Anlatımları doğrudur. MASAK raporunda yurt dışına gönderdiğim iddia olunan paraları çocuklarımın eğitimi için gönderdiğimi bilen kişidir. Genelde muhasebeden benim adıma parayı alır o anda havale işlemini kim yapabilecekse o çalışanımıza verip havaleyi gerçekleştiren kişidir. Anlatımları doğrudur. Mustafa Ş. da benim şirketimde genel müdürümdü. Anlatımları doğrudur. Benim KOTO seçimleri sırasında 1 buçuk milyon TL parayı Fetullah Gülen Cemaati'ne ödediğime dair Ersin Ş.'nin beyanları doğru değildir" dedi.
Mahkeme heyeti Hüseyin E., Erdal Y., Şahin T., Ersin Ş., Huriye Ö., Mustafa Ş., Sinan C., Yusuf M., isimli şahısların tutuklu olmaması nedeni ile zorla getirilmesine yazı çıkartılmasına ve MASAK raporunun onaylı bir örneğinin mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Özdağ'ın tutukluğunun devamına da karar veren mahkeme heyeti duruşmayı 18 Mayıs 2017 tarihine erteledi.
KOCAELİ: MOBESKO ESKİ BAŞKANI 1 SANIK
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü FETÖ/PDY operasyonları kapsamında Mobilyacılar Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (MOBESKO) başkanı iken gözaltına alınıp tutuklanan Ramazan Baştürk hakim karşısına çıktı.
23 Mart'ta Kocaeli Adliyesi 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirilen davaya tutuklu sanık Ramazan Baştürk, avukatı Ersayın Işık ve Baştürk'ün yakınları katıldı. Savunmasını yapan Baştürk, "Abdülkadir K, 40 yıldır somyaların iskeletini yapan firmanın sahibidir. Bu nedenle kendisiyle sürekli iş nedeniyle görüşmekteydim. Bank Asya'ya da talimatla para yatırmam söz konusu değildir. Bank Asya'da şahsım adına hesap vardır ancak bu sadece müşterilerden para tahsil etmek için kullanılmıştır. 5 yıl içerisinde sadece bir kez Bank Asya'ya gittim. Oraya sürekli olarak yatan para da bizim mülkümüzden gelen kira parasıdır. Metin G. ile de sadece 10 saniyelik bir konuşmam mevcuttur. Eğer ben FETÖ terör örgütüne üye olsam sadece iki kişi ile irtibatım olmazdı" dedi.
Terör örgütü ile irtibatının olmadığını ileri süren Baştürk, "Ailem uzun yıllardır ticaretle uğraşmaktadır ve tanınan bir ailedir. Benim bu örgütle irtibatım yoktur. Gizli tanık ben ve bir kaç kişinin KOTO Başkanı Murat Özdağ'ın seçilmesini sağladıklarını söylemiş ancak ben seçimlerde kendisinin karşısında yer aldım. Özdağ ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunan ve karşısında duran birisiyim. Bu tanık yalan söylemektedir. Ayrıca dosyaya giren isimlerin birçoğunu da tanımıyorum. Bu nedenle de üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. 2012 yılında KASİAD'tan ayrıldım. Çünkü dernek yönetimi Kocaeli Ticaret Odası seçimlerinde taraf olarak Murat Özdağ'ı desteklemek istediler ancak buna karşı çıktım. Bu nedenle de derneğin üyeliğinden istifa ettim. Ben üç kez yurt dışı ziyaretine gittim. İlk gittiğimde dernek üyesi bile değildim. Diğeri de Fas gezisiydi. O da Kocaeli valiliği tarafından organize edildi. Hatta birçok protokol üyesi de bu geziye katıldı. Bir de Bosna'ya gittim, o da tamamen iş adamlarıyla olan bir iş gezisiydi. 2011 yılında Mehmet Tabak, Ali Demir ve Metin Gündüz ile Bağdat'a gittik. Kerkük'te polis bizim yolumuzu kesti. Erbil'de bir Türk okullarında iki saat kaldık. Metin Gündüz götürdü bizi, birileri araya girdi ve Bağdat'a gittik. O Türk okulunun bu terör örgütü ile bağlantılı olduğunu tahmin ediyordum. Ben görev yaptığım her yerde ya birinci ya da ikinci adam oldum. Bizim posta kutusunda birden fazla gazete oluyordu. Metin G. beş tane Zaman Gazetesine aboneymiş. Ben onun abone olduğu gazeteyi okuyormuşum. Ben Zaman Gazetesine abone olmadım" diye konuştu.
Mahkeme başkanı Yılmaz Boyraz'ın, sanık Özdağ'a, Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) hakkında hazırladığı ABD ve Kanada'da bulunan FETÖ'yle irtibatlı okullara para gönderdiğine ilişkin raporu sorması üzerine, şöyle cevapladı: "Ağabeyimin kızı, Türkiye'de üniversite kazanamamıştı. Bunun üzerine ABD'de bulunan bir üniversiteye başvurmuş ve kabul edilmişti. Okulun yıllık masrafı 10 bin dolar, yurt masrafı da 10 bin dolardı. Burası kız öğrencilerin okuması için daha uygun olduğundan kendisince tercih edilmiştir. Babası o tarihlerde bizim şirketimizdeydi, zaten şirketimiz aile şirketidir. Eğitim ve barınma masraflarını ben karşılıyordum. MASAK raporunda ifade edilen para 40 bin dolar civarındadır. Yanlış yazılmış olabilir. 50 bin dolar civarı para göndermiş olabiliriz. Bu okulun başlangıçta Gülen cemaatiyle ilintili olduğunu biliyorduk. Önemsememiştik ancak 17-25 Aralık'tan sonra telkinde bulunduk ve okulunu değiştirmesini sağladık."
MASAK raporunda bahsi geçen Gülenci kuruluşlara para transferi yaptığı ibaresini kabul etmediğini ifade eden Özdağ, 2 oğlunun 2010 ve 2011 yıllarında Kanada'daki okullara kayıt olduğunu söyledi.
17-25 Aralık sürecinden sonra oğlunu Nil Koleji'nden aldığını ifade eden Özdağ, yurt dışına yolladığı paraların, çocukları ve yeğeninin eğitim masrafları olduğunu savundu.
Avukat Ersayın Işık da müvekkilinin örgüt üyesi olmadığını öne sürerek, yurt dışına yolladığı paraların, çocukları ve yeğeninin eğitim ve barınma masrafı olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti Bank Asya hesap hareketlerinin incelenmesi ve tanıkların yeniden dinlenmesi istemi ile Ramazan Baştürk'ün tutukluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 18 Nisan 2017 tarihine ertelendi.
KOCAELİ: 8 DAVADA 8 SANIĞA HAPİS
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları suçlamasıyla haklarında ayrı ayrı dava açılan 8 sanığa, 6'şar yıl 3'er ay hapis cezası verildi.
22 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya, Kocaeli Üniversitesi'nde memur olarak görev yaparken ihraç edilen tutuklu sanık Burak Yıldırım ile avukatı katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Yıldırım, hakkındaki suçlamaları reddetti. ByLock indirmediğini ve kullanmadığını öne süren Yıldırım, Bank Asya'daki hesabını da faize karşı olduğu için açtığını söyledi. Yıldırım, örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in Bank Asya'yla ilgili çağrısından haberinin olmadığını da savunarak, "Şubat 2014'te düğünde gelen 40 bin lirayı bu bankadaki hesabıma yatırmıştım. Evime en yakın banka şubesi olduğu için burayı tercih ettim." dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapsine karar verirken, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alarak, adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti.
Aynı mahkemedeki bir diğer duruşmada, bilgisayar mühendisi tutuklu sanık Hasan Hüseyin Semiz ve avukatı hazır bulundu.
Üzerine kayıtlı 2 hatta ByLock tespiti yapıldığı ve bu nedenle hakkında FETÖ/PDY üyeliğinden dava açıldığının hatırlatılmasının ardından söz verilen Semiz, söz konusu örgütle hiçbir bağının olmadığını iddia etti.
Kendisinin bilgisayar mühendisi olduğunu ve üniversite bitirme tezinin de şifreli haberleşme programlarıyla ilgili olduğuna dikkati çeken Semiz, "Tezim için son sınıfta 100'e yakın şifreli haberleşme programı indirdim. Eğer telefonumda ByLock tespit edilmişse, bu kapsamda indirmiş olabilirim." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanığın, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapsine, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarı göz önüne alınarak da adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti.
Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı görülen duruşmalarda, ByLock kullandıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan ve meslekten ihraç edilen komiser yardımcısı Haydar Sarıkılıç ile polis memurları Mustafa Tarımcı, Yasin Arlı ve Harun Ergül hakim karşısına çıktı.
Sanıklar, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, ByLock kullanmadıklarını ve indirmediklerini savundu.
Mahkeme heyeti, suçları sabit görülen sanıkları FETÖ/PDY üyeliğinden 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırdı. Heyet, tutuklu bulundukları süre ve ceza miktarını göz önüne alarak sanıkların adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
Eski emniyet müdürüne 6 yıl 3 ay hapis cezası
Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya ise, ByLock kullandığı ve evinde yapılan aramada 1 dolar bulunduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan eski emniyet müdürü Şenol İleri katıldı.
Davaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) bağlanan tutuklu sanık, hiçbir örgüte üye olmadığını savunarak, hakkındaki iddiaları reddetti.
İleri, ByLock indirmediğini ve kullanmadığını öne sürerek, "Aramada bulunan 1 dolar, sıradan düğünlerde dağıtılanlardan. Seri numarası 'K' ile başlıyor. Suç unsuru olduğunu düşünmüyorum." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanığın 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına ve tutuklu kaldığı süre ile ceza miktarının göz önüne alınarak, adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi.
Aynı mahkemede görülen bir diğer davada, ByLock kullandığı ve Fetullah Gülen'in çağrısının ardından Bank Asya'daki hesap hareketi devam ettiği öne sürülen, meslekten ihraç edilen polis memuru Sinan Karakuş hazır bulundu.
Karakuş, savunmasında, ByLock kullanmadığını, Bank Asya'daki hesap işlemlerinin Fetullah Gülen'i çağrısıyla ilgili olmadığını ileri sürdü.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alarak adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
KOCAELİ: ESKİ OKUL MÜDÜRÜ 1 SANIK
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan, eski okul müdürü Bahtiyar Gürsoy'un yargılanmasına başlandı.
24 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya FETÖ/PDY'nin şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı ve örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in çağrısı üzerine Bank Asya'ya para yatırdığı iddiasıyla tutuklu bulunan, meslekten ihraç edilen eski okul müdürü tutuklu sanık Gürsoy ile avukatı katıldı.
Duruşmada söz verilen Gürsoy, hakkında hazırlanan ByLock ve dijital verilere ilişkin raporu kabul etmediğini söyledi.
Talimat üzerine Bank Asya'ya para yatırmadığını öne süren Gürsoy, başarılı bir öğretmen olduğunu ve birçok kitabın çıkmasında rol aldığını dile getirdi.
Gürsoy, formatör olduğu için bakanlığın düzenlediği kaliteli okul ve kaliteli ekiplerle ilgili çalışmalarda birçok okuldan kendisine evrak geldiğini belirterek, "Ben ve birkaç formatör arkadaşım bu evrakları incelerdik. Erkul Kolejinden 2013, 2014, 2015 yıllarında bu şekilde öğretmenler geldi. Projelerle ilgili bana sık gelmeleri gerektiğinden 'Onun yerine size iletişim programı kuralım mı?' dediler. Ben de kurmalarını söyledim. Telefonuma o programı yüklediler. O programdan hazırladıkları raporların ham hali geliyordu. Sadece okulla ilgili raporlar geldi." şeklinde konuştu.
Gelenlerin ilköğretim raporları olduğunu anlatan Gürsoy, "Program ikonu, dosyaydı ancak tabanını bilmiyorum. Bana burada vaaz, dini şeyler ve Fetullah Gülen'le ilgili bir şey gelmedi. Okulla ilgili raporlar geldi. Bu program 2014'te yüklenmiş olabilir. ByLock olduğunu bilmiyorum, ikonu öyle değildi. ByLock görüşmesi yapmadım. Hattımdaki internet bittiğinde telefonlarımdaki hatları değiştirirdim. Eğer bu sırada telefondan telefona aktarıldıysa bilemem." iddiasında bulundu.
Mahkeme üyelerince sorulan "Programın şifresi var mıydı? Nasıl giriliyordu? Size gelen mesajlar kendiliğinden siliniyor muydu?" sorusuna Gürsoy, "Telefonuma Erkul Kolejinden gelen öğretmenlerce yüklenen program basit bir programdı. Basit bir kodu vardı. Gelen mesajları kendi kendine silme özelliğini hatırlamıyorum. Gelen mesaja cevap veriyordum telefonda yer kaplamaması için de siliyordum. Üzerime atılı suçları işlemedim, tahliyemi talep ediyorum." karşılığını verdi.
Sanık avukatı Feray Güngen Bozkurt da müvekkilin eylemlerinin örgütsel bir yanı olmadığını iddia ederek, tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, dijital verilerin yeniden istenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
KOCAELİ: ESKİ POLİS VE ÖĞRETMEN 2 SANIĞA HAPİS
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları suçlamasıyla haklarında ayrı ayrı dava açılan 2 sanığa, 6 yıl 3'er ay hapis cezası verildi.
24 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya, meslekten ihraç edilen tutuklu eski polis memuru Ali Kılıç ve avukatı Emine Arslan katıldı.
Duruşmada savunmasını yapan Kılıç, hakkındaki suçlamaları reddetti.
ByLock indirmediğini ve kullanmadığını öne süren Kılıç, tahliyesini istedi.
Sanık avukatı Arslan da müvekkilinin örgüt üyesi olmadığını ileri sürerek, beraatini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanığın, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapsine, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarı göz önüne alınarak adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti.
Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki diğer bir duruşmaya da ByLock kullandığı gerekçesiyle meslekten ihraç edilen öğretmen Nedim Kurga ile avukatı Mehmet Çavdar katıldı.
ByLock yüklemediğini ve kullanmadığını öne süren Kurga, birçok bankada hesabının olduğunu, az miktardaki parasının Bank Asya'da bulunduğunu kaydetti.
Kurga, örgüt üyesi olmadığını, talimatla bankaya para yatırmadığını savunarak, tahliyesini talep etti.
Avukat Çavdar ise sanık hakkındaki ByLock raporunu kabul etmediklerini belirterek, müvekkilinin tahliyesini istedi.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığı "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Heyet, sanığın tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarı göz önüne alarak da adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
KOCAELİ: ESKİ ÖĞRETMENLER 2 SANIK
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları suçlamasıyla haklarında ayrı ayrı dava açılan 2 sanığa, 6 yıl 3'er ay hapis cezası verildi.
23 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya, meslekten ihraç edilen tutuklu eski öğretmen Turgut Ataç ile avukatı Mevlüt Arabacı katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Ataç, hakkındaki suçlamaları reddetti.
ByLock indirmediğini ve kullanmadığını öne süren Ataç, dershanede çalıştığı 2005 yılında maaş almak için Bank Asya'da hesap açtığını söyledi.
Ataç, örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatından haberi olmadığını iddia ederek, hesaba, 2013-2016 arasında araba almak için biriktirdiği 10-15 bin lirayı yatırdığını, sonra da bu miktarı çektiğini bildirdi.
Sanık avukatı Arabacı da müvekkilinin suç kastıyla hareket etmediğini ileri sürerek, tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti sanığı, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Aynı mahkemedeki bir diğer duruşmada, meslekten ihraç edilen tutuklu öğretmen Muhammed Enes Çimen ve avukatı hazır bulundu.
Duruşmada söz verilen sanık Çimen, hiçbir örgütle bağının bulunmadığını belirterek, Bank Asya'nın da aralarında bulunduğu pek çok bankada hesabı bulunduğunu söyledi.
ByLock indirmediğini ve kullanmadığını iddia eden Çimen, iki bankada altın hesabı bulunduğunu bunları 2014 yılında bozdurarak ev satın aldığını kaydetti.
Çimen, herhangi bir emir veya çağrıyla hareket etmediğini dile getirerek, tahliyesini talep etti.
Sanık avukatı Mevlüt Arabacı, müvekkilinin suç kastıyla hareket etmediğini aktararak, tahliyesini istedi.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapsine karar verdi. Mahkeme, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alarak, sanığı adli kontrol şartıyla salıverdi.
KOCAELİ: 1 ESNAF SANIK
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu esnafa 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
21 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı ve örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in çağrısı üzerine Bank Asya'ya para yatırdığı iddiasıyla tutuklu esnaf Yalçın Şentepe ile avukatı Yüksel Genç katıldı.
Duruşmada söz verilen Şentepe, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyesini istedi.
Avukatı Genç de hazırlanan raporda, müvekkilinin aleyhinde olan suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, sanığın tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarı göz önüne alınarak, adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
KOCAELİ: 1 ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ SANIĞA HAPİS
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla yargılanan eski araştırma görevlisine 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
21 Mart'ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "FETÖ/PDY'ye üye olduğu" ve örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan ve meslekten ihraç edilen eski araştırma görevlisi Ahmet Burak Gökbayrak ile avukatı Merih Kavukçu katıldı.
Duruşmada söz verilen Gökbayrak, hakkındaki suçlamaları reddederek, hazırlanan ByLock raporunun yetersiz olduğunu iddia etti.
Bank Asya hesabının 2009 yılında babasının emekli ikramiyesini değerlendirmek için açıldığını ileri süren Gökbayrak, daha sonra buradaki parayla ev aldıklarını, ilgili bankaya destek olmak için hareket etmediğini savundu.
Sanık avukatı Kavukçu da müvekkilinin herhangi bir örgüte üye olmadığını ve dosyada yeterli delil olmadığını iddia ederek, sanığın tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alınarak, yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verdi.
RİZE: ESKİ BÜYÜKKÖY BELEDİYE BAŞKANI İLE İŞ ADAMI 2 SANIĞA YENİDEN GÖZALTI
Rize'de FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin davada tahliye edilen eski Büyükköy Belediye Başkanı Mustafa Külünkoğlu ile iş adamı Zeki Çemberci itiraz üzerine gözaltına alındı.
21 Mart'ta Rize 1. Ağır Ceza Mahkemesince 24 Şubat'ta Külünkoğlu ile Çemberci hakkında, FETÖ kapsamında açılan davada tahliye kararı verilmesinin ardından Rize Cumhuriyet Başsavcılığınca üst mahkemeye yapılan itiraz üzerine yeniden tutuklanmaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Külünkoğlu ve Çemberci için yapılan itirazın kabul edilmesinin ardından sanıklar, Rize Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.
Sanıklar, sağlık kontrolünün ardından Rize Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
TRABZON: ESKİ DÜZKÖY İLÇE EMNİYET AMİRİ 1 SANIK
Trabzon'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturmada tutuklanan eski Düzköy İlçe Emniyet Amiri Sedat Ertekin hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü.
23 Mart'ta Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Sincan 2 No'lu L Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan sanık Ertekin, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Sanık Ertekin, savunmasında üzerine atılı suçlamaları reddederek, meslek hayatı boyunca terör örgütleriyle mücadele ettiğini savundu.
Yurt dışında okuyan kızıyla WhatsApp'ta yaptığı mesajlaşmadan suç üretildiğini ileri süren Ertekin, iddianamedeki gibi mesaj yazmadığını savundu.
Sanık Ertekin'in, "Benim cemaatle ve yapılanmasıyla ilgili bilgim yoktur. Cemaatle mücadele ettim. Bütün cemaatler istihbarat örgütleri tarafından takip edilir." şeklindeki sözleri üzerine mahkeme başkanı, "Yapılanmasını bilmediğini söylediğin cemaatin neyiyle mücadele ettin?" dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
TRABZON: ESKİ TRABZON EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ ÇOCUK ŞUBE MÜDÜRÜ 1 SANIK
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan eski Trabzon Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Ali Hallaç'ın yargılandığı davanın ikinci duruşması gerçekleştirildi.
22 Mart'ta Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Hallaç ile avukatı ve tanıklar katıldı.
Duruşmada, tanıklar dinlendi. Tanık T.E, beyanında, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Hallaç ile personel arasında geçen konuşmaya şahit olmadığını belirtti.
Tanık İ.İ. ise darbe gecesi Emniyet Müdürlüğü bahçesinde personelin, "Şube Müdürü Ali Hallaç'ın, asker gelirse silah kullanmamanızı istiyorum." şeklinde konuştuğunu duyduğunu anlattı. İ.İ, "Arkadaşlar aralarında böyle bir konuşma olduğunu, C.Ş. ve M.K'nın bu konuşmaya karşı çıktığını söylediler. Sonra C.Ş'nin yanına giderek ne olduğunu sordum. Aynı şekilde Ali Hallaç'ın asker gelirse silah sıkmayın dediğini söyledi. Başka bir şey olmadı. Sonra arkadaşlar sağa, sola dağıldı." dedi.
Tutuklu sanık Hallaç ise hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, tahliyesini istedi.
Sanık avukatının dinlenmesinin ardından Cumhuriyet Savcısı beyanında, Hallaç'ın tutukluluk halinin devamını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Ali Hallaç'ın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'a ilişkin tespitlerin yapılması gerekçeleriyle tahliye talebinin reddi ve tutukluluk halinin devamına karar verdi.
(25 Mart 2017, 18:48)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: