Tam
EskidenYeniye
 

KONTRGERİLLA VAR MI?

KlasikİlkBölümDelilleri | AksiyonDergisi,4Mart2007 | BülentOrakoğluRöpörtajı,Y.Şafak,18Haziran2007 | AliBayramoğlu,Y.Şafak,20Haziran2007 | ErgenekonTüzüğü,Radikal,5Nisan2008 | İbrahimKaragül,Türkiye'ninNeresindeSilahDepolarıYapıldı?,Y.Şafak,8Nisan2008 | ErgunBabahan,TetikçilerVeDestekçileri,Sabah,9Nisan2008 | BülentOrakoğluRöpörtajı,27Mayıs'ınArefesiGibi,CafeSiyaset,9Nisan2008 | İsmetBerkan,Ergenekon'unYakınTarihiYazıDizisi,Radikal,4-11Nisan2008 | Ergenekon'daVeliKüçük'tenbüyük7kişivar,Sabah,22Nisan2008 | A'danZ'yeErgenekon,Milliyet,24Mart2008 | ErgenekonİddianamesiTamamlanmakUzere,Sabah,6haziran2008 | ErgenekonİddianamesiKabulEdildi!-TAMAMI,25temmuz2008 | ErgenekonİddianamesindeKontrgerilla,27temmuz2008 | GladioyuÇökertenSavcıdanTavsiyeler,3temmuz2008 | Ecevit'in,ÖzelHarp'inSivilUzantısındanDuyduğKorku,10ocak2010



ECEVİT'İN SİVİL ÖZEL HARPÇİ KORKUSU…
'Acı devlet sırrı'nı bir zehir gibi içimde sakladım'

Abdullah Muradoğlu (Yeni Şafak) - 10 Ocak 2010

"Acı devlet sırrı'nı bir zehir gibi içimde sakladım. Bülent Ecevit: "Özel Harp Dairesi'nin 'Sivil uzantısı'nda yer alanlardan bazılarının, korunma içgüdüsüyle, Ülkede çok tehlikeli tertiplere yönelebileceklerinden kaygı duyduğum için , o acı Devlet Sırrı'nı bir zehir gibi içimde saklamak zorunda kaldım".

Fantezi ve gerçeklik arasında bir 'kontrgerilla' hikayesi.. Kontrgerilla'yı siyaset gündemine taşıyan CHP Lideri merhum Bülent Ecevit olmuştur. Kontrgerilla tabiri bir yakıştırmaydı. Gerçekte ne olduğu sonraki yıllarda bir bütün olarak değilse bile ufak ufak ortaya çıkacaktı. Ortaya çıkanlar da buzdağının görünen kısmıydı. Peki, ülkenin yakın tarihine damgasını vurmuş kurt bir devlet adamı olan İsmet Paşa'yı 1972'deki kongrede alt ederek CHP'nin başına geçen Bülent Ecevit 'Kontrgerilla'yla nasıl karşılaşmıştı? 12 Mart 1971'de ordu hükümete muhtıra verdiğinde Demirel Başbakanlık koltuğunda oturuyordu. Ama 13 Mart'ta Başbakan değildi. Onun yerine askerlerin isteğiyle CHP'den istifa eden Nihat Erim yeni bir hükümet kurmuştu. Bu arada İsmet Paşa'nın 12 Mart'ı desteklemesi üzerine Ecevit CHP Genel Sekreterliği'nden istifa etmişti.

İKTİDAR FORMÜLÜNDE DEĞİŞİKLİK

"CHP+Ordu=İktidar" formülünü değiştirmek isteyen Ecevit'in niyeti bir kongre ile CHP'nin başına geçmekti. Onun da formülü, "CHP+Halk=İktidar" idi. CHP için "tarihi bir değişim" sözkonusuydu. 1973 seçimlerinde CHP, seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştı. Tek başına iktidar olabilecek orana ulaşamadığından Necmettin Erbakan'ın Milli Selamet Partisi'yle koalisyon kurmuştu. Bu bile başlı başına büyük bir olaydı. Elbette devletin derinlerinde bu hükümetin ve Ecevit'in siciline büyük bir eksi puan eklenmişti. Zaten Ecevit'in CHP'yi ortanın solundan sosyal demokrasiye doğru çekmesi kuşkuyla karşılanmasına yol açmıştı. Öyle ki 'devlet gazetesi Hürriyet' aracılığıyla Ecevit'i komünist olmadığını açıklamaya çağıranlar bile olmuştu.

Onu geçelim, sadede gelelim. Ecevit 1974 yılında Başbakan idi. Genelkurmay Başkanı Org. Semih Sancar, Ecevit'ten Başbakanlığın örtülü ödeneğinden acil ihtiyaç için yüklü miktarda bir para istemişti. Örtülü ödeneğin neredeyse tamamın yakın bir miktardı.. Ecevit örtülü ödeneği zorunlu sosyal yardımlar için kullanıyordu ve bu amaçla verdiği paraları kayıt altına alarak Başbakanlık Müsteşarı'nın kasasında muhafaza ediyordu. 27 Mayıs darbesinden sonra "örtülü ödenek" Adnan Menderes'in başına dert olmuştu. Bu yüzden Ecevit, Sancar'a bu paranın ne amaçla kullanılacağını sordurmuştu. Ecevit'e "Özal Harp Dairesi için istiyoruz" cevabı verilmişti. "Öyle bir Resmi Daire'nin o zamana kadar adını bile duymamıştım" diyecekti Ecevit yıllar sonra.

CEVABI DUYUNCA ŞAŞKINA DÖNDÜ

Üstelik Devlet Bütçesi'nde böyle bir daire adına ayrılmış bir ödenek de görünmüyordu. Buraya kadar herşey normal görünüyordu, devlet işlerinde olurdu böyle işler. Ecevit'in asıl şaşkınlığı, "Şimdiye kadar bu Daire'nin giderleri nereden karşılanıyordu" sorusuna aldığı cevapla yaşamıştı. Daire'nin giderleri şimdiye kadar bir gizli ödenekle "Amerika" tarafından karşılanıyordu. Amerika her nedense bu ödeneği kesmişti. Bu nedenle Başbakanlık örtülü ödeneğine başvurmak durumunda kalmışlardı. Ecevit yeni Başbakan olmuştu ama daha önce Bakanlık da yapmıştı. Adını bile duymadığı ve herhangi bir resmi belgede izine rastlamadığı bu Daire'nin nerede olduğunu sormuştu. Aldığı cevap daha da ilginçti. Daire "Amerikan Askeri yardım Heyeti (JUSMATT)" ile aynı binadaydı.

Ecevit şok olmuştu. Ulusal Güvenlikle ilgili olduğu anlaşılan bir Devlet dairesinden Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının o zamana kadar haberi olmuyordu ve devlet belgelerinde adı geçmeyen bu devlet dairesi, Amerika'dan gelen gizli ödenekle ve Amerikan Askeri Yardım Kurulu ile aynı binada çalışıyordu. "Hayrete düşmem ve kaygılanmam doğaldı" diyordu Ecevit. Hemen bu dairenin işlevleri ve kuruluş biçimi hakkında bilgi istemişti. Başbakanlık Konutu'nda bir brifing hazırlanmıştı.  Dinlenme ihtimaline karşı odanın duvarları elektronik aygıtlarla taranmıştı. Ecevit'in yanında Milli Savunma Bakanı Hasan Esat Işık vardı. Genelkurmay Başkanı.Org. Semih Sancar, Özel Harp Dairesi Başkanı Org. Kemal Yamak ve birkaç subay tarafından veriliyordu birifing. Dairenin Türkiye'nin veya bir kısım topraklarının düşman istilasına uğraması durumunda, istilacılara karşı, Gerilla yöntemleriyle mücadeleye hazırlanmak üzere kurulduğu ifade edilmişti.

BİLGİLERİ DUYUNCA DEHŞETE KAPILDI

Adları gizli tutulan bazı 'vatansever gönüllüler' de, dairenin sivil uzantısı olarak çalışmak üzere ömür boyu görevlendirilmişlerdi. Gerekli olması halinde bu gönüllü vatanseverlerin kullanılması için de Türkiye'nin bazı yerlerinde gizli silah depoları oluşturulmuştu. Anlayacağımız, "Kontrgerilla" iddialarına kaynaklık teşkil eden yapı önce "Seferberlik Tetkik Kurulu" ve sonrasında "Özel Harp Dairesi" olarak anılan dairenin içindeydi(Dairenin adı 1990'larda Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak değiştirilmişti).

Bakın Ecevit bu durumu nasıl karşılamış:

"Edindiğimiz bilgilerden dehşete kapılmamız doğaldı, gerçi benim aklıma da , rahmetli Esat Işık'ın aklına da, Özel Harp Dairesi'ni yöneten komutanların; Daire'ye bağlı sivil elemanları bile bile iç olaylarda kullanacakları olasılığı gelmemişti; bugün de öyle olasılığı düşünmek bile istemiyordum; o sırada Özel Harp Dairesi Başkanı olan General Kemal Yamak'ın iyi niyetinden de herhangi bir kuşkumuz yoktu; ancak Daire'nin başındaki komutanlar ne kadar iyi niyetli ve siyasetten ne kadar uzak olurlarsa olsunlar ömür boyu görevlendirilmiş 'gönüllü sivil vatanseverler'den bazılarının; yani Özel Harp Dairesi'ne bağlı 'Sivil Örgüt'te görev almış olanlardan bazılarının, zamanla ideolojik kutuplaşmalar içinde yer alabilecekleri ve türlü etkiler altında, görevlerini kötüye kullanabilecekleri kuşkusuna kapılmamak elde değildi"

SİVİL UZANTIYI KESME KARARI

Brifing sona ermişti ama Ecevit tatmin olmamıştı.
Askerler gittikten sonra Hasan Esat Işıkla başbaşa görüşmüşler, konunun hassasiyetini göz önünde bulundurarak, bazı ön hazırlıklardan sonra Daire'nin 'sivil uzantısı'nı ortadan kaldırmak ve bu Daire'yi dış etkilerden arındırmak, asli görevi ile sınırlamak üzere gereken adımları atmaya karar vermişti. Türkiye Kıbrıs'a askeri harekat düzenlemişti ve üstelik Özel Harp Dairesi de Ada'daki Türk direnişiyle ilgili bazı işler üstlenmişti. Bu yüzden Ecevit, sorunu askeri harekat sonrasında ele almak üzere ertelemişti. Ne var ki CHP-MSP Hükümeti uzun sürmemiş, CHP içindeki bir grup "tek başına iktidar olabilecek durumdayız" diyerek Ecevit'i Hükümeti bozmaya ikna etmişlerdi. Ecevit muhalefete düştükten sonra konunun üzerine örtmeyi tercih etmişti. Neden örttüğünü de şöyle gerekçelendiriyordu:

"Bana, özsunuşta (brifingde) verilen bilgiler, çok gizli olduğu için yeraltına kök salmış, adı sanı bilinmeyen kimselerden oluşan bir Örgüt'e karşı, Muhalefette iken önlem alabilmemiz olanaksız olduğu için, hatta yapacağım açıklamalar üzerine, Kuruluş'un 'Sivil uzantısı'nda yer alanlardan bazılarının, korunma içgüdüsüyle , Ülkede çok tehlikeli tertiplere yönelebileceklerinden kaygı duyduğum için , o acı Devlet Sırrı'nı bir zehir gibi içimde saklamak zorunda kaldım".

Ecevit 1978'de yeniden başbakan olduğunda Genelkurmay Başkanı Org. Kenan Evren'e konuyu açmış ve Daire hakkında edindiği bilgileri ve bu Dairenin Sivil uzantısı ve gizli silah depoları hakkındaki kuşkularını iletmişti. Ecevit, Evren'den Özel Harp Dairesi'nin Demokratik Hukuk Devleti Kuralları'na v e açıklık rejimine uygun biçimde çalışır duruma getirilmesi ve çalışmalarının asli işleviyle sınırlandırılması isteminde bulunmuştu.

KONUYU EVREN'LE PAYLAŞTI

Evren de, Ecevit'e kaygılarının paylaştığını söylemişti. Konuyu birkaç kez Evren'e hatırlatmış, o da gereğini yerine getirmekte olduğuna dair güvenceler vermişti. Öyle miydi peki? Ecevit 1979'da Başbakan iken Doğu Anadolu'da bir ilçeyi ziyaret etmişti. Oradaki askeri birliğin komutanı ile görüşürken, komutanın bir zamanlar Özel Harp Dairesi'nde çalıştığını öğrenmişti. Kuşkularını sözkonusu Komutana da açmıştı. Ne var ki Ecevit'in kuşkularını paylaşmadığını ifade etmişti komutan. Ecevit, ilçedeki sağ bir partinin başkanının bu dairenin sivil uzantısına mensup olabileceği ihtimalini de dile getirmişti. General "Evet, öyledir ama kendisi çok güvenilir vatansever bir arkadaşımızdır" demişti. Ecevit, bir varsayımı dile getirmişti ama bu varsayımın bir gerçek olabileceğini aklına bile getirmemişti. Yani, Ecevit kuşkularında haklı olduğunu, generalin ağzından kaçırdığı bir sözle bir kez daha anlamıştı. Ecevit, 12 Eylül öncesindeki bir takım suikastlerin suikast girişimlerinin ve bazı karanlık olayların içinde "devlet görevlileri"nin olduğunu düşünüyor ve zaman zaman bu iddiaları gündeme de getirmişti. Hatta 1 Mayıs 1977'deki Taksim Meydanı'ndaki olaylarla ilgili kuşkusunu dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e iletmişti. Korutürk de Ecevit'ten kuşkularını yazıya geçirerek kendisine iletilmesini rica etmişti. Hepsi bu kadar.

Kontrgerilla deyimi nereden geliyor?

1960'ların sonlarında devrimci gençler Güney Amerika'daki solcu gerillalara öykünmüşlerdi. Radikal sol gruplar "kır gerillacılığı", "şehir gerillacılığı" üzerine teorik tartışmalara ve ardından bölünmelere uğramışlardı. 9 Mart 1971'de ordu içinde bir cunta ise, dışardaki sivillerle işbirliği içinde, Suriye ve Irak'ta rejimi ele geçirmiş yarı solcu yarı milliyetçi "BAAS" rejimleri türünden bir rejim ihdas etme peşindeydi. Olmadı. Cuntacılar kendi içlerinde parçalandılar ve "9 Martçılar" dışarda kalırken "12 Martçılar" mevcut Süleyman Demirel hükümetini işbaşından uzaklaştırarak kendilerine yakın sivillerden teşkil edilen bir hükümet kurdurdular. 12 Mart 1971'den 1973 seçimlerine kadar olan dönemde tam dört hükümet kurulmuştu. Bu hükümetler, "ara rejim" hükümetleri olarak anıldılar. Bazı sol örgütler bir taraftan "şehir gerillacılığı", diğer taraftan "kır gerillacılığı" yapmaya kalkıştılar. Dağlarda, şehirlerde gerillacılık oynarken yaşamlarını yitiren devrimci gençler de olmuştu. Ülkenin sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel gerçeklikleriyle bir bağı yoktu bu teorilerin. Bu yüzden devrim hayalleri çabucak söndü. Ülkede büyük bir gözaltı furyası başladı. İstanbul'da gözaltına alınan solcu aydınlar- bunların bir kısmı 9 Martçılarla ilişki içindeydiler-"Ziverbey Köşkü" denilen bir köşkte sorgulandılar. İşte siyasi tarihimize Kontrgerilla olarak giren tabir ilk defa Ziverbey Köşkü'nde telaffuz edildi. "Karşıgerilla" yahut "gerillaya karşı gerilla" anlamına gelen Kontrgerilla.. Gözleri bağlı ifade veren sanıklara, sorgucular "Kontrgerilla karargahındasınız. Burada yasa masa yoktur" demişlerdi. Yani "siz gerillaysanız, biz de karşı-gerillayız" demişlerdi. "12 Mart" dönemi kapandıktan sonra bu köşkte sorgulanmış kişilerin yazdıkları hatıralarda kendilerine işkence yapanların "Kontrgerilla"dan oldukları şeklinde iddialar yer almıştır.

Demirel biliyor muydu?

Süleyman Demirel "Kontrgerilla" tartışmalarında her zaman "böyle bir şey yoktur" tutumu izledi. Kimi zaman da Ecevit'i "İktidar oldun, hadi çıkar ortaya" diyerek köşeye sıkıştırmaya çalıştı. Hadi diyelim ki Ecevit 1974'de Başbakan olduğunda "Özel Harp Dairesi'nden ve işlevlerinden haberi yoktu.. Peki Demirel için aynı şeyi söyleyebilir miyiz? Elbette ki hayır. Demirel biliyordu. 1990'da "Milliyet" gazetesinde yayımlanan anılarında Kenan Evren bir anekdota yer vermişti. 5 Mayıs 1980'de, yani "12 Eylül" darbesinden birkaç ay önce, Başbakan Demirel ile Genelkurmay Başkanı Kenan Evren bir görüşme yapmıştı. Ülkenin siyasi gündeminde Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve tabii ki hergün yirmi otuz insanımızın hayatını kaybettiği siyasal şiddet olayları vardı. Demirel, Evren'den Özel Harp Dairesi'nin anarşi ve terörle mücadelede kullanılmasını istemişti. Evren de "olmaz" demişti. "Ama, 1971'deki Sıkıyönetim döneminde, bu amaçla kullanılmıştı" diye cevap vermişti Demirel.. Mesela Kızıldere'de Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürüldüğü operasyon bu daire tarafından gerçekleştirilmişti. Evren, anılarında şöyle devam ediyordu: "Kanaatim o ki, Genelkurmay Başkanlığım sırasında bu Teşkilat , görevi dışında kullanılmadı; ama belki bana intikal ettirilmeden, bazı yerlerde gayriresmi olarak bu işe bulaşmış olabilir; bunu bilemem". Oysa kanaatten daha kesin açıklamalara ihtiyaç var. Herneyse..

Demirel, Evren'in bu sözlerine de itiraz etmişti. Yoktu böyle bir şey. Ee o zaman yoktur, ne diyelim şimdi.. Türkiye işgal edilebilir bir ülke miydi? İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünya nüfuz bölgelerine ayrılmıştı. İki kutuplu bir dünya idi bu. Aynı zamanda "Soğuk Savaş" dönemi olarak da tanımlanan bir yeni dönem açılmıştı. Kutbun bir ucunda Amerika ve Batı İttifakı, diğer ucundaysa Sovyetler Birliği vardı. Her iki kutbun askeri organları da vardı, "NATO" ve "Varşova Paktı". Türkiye NATO'yu seçmişti. 1989'da Berlin Duvarı yıkılmış, kısa süre içinde de Sovyetler Birliği çözülmüştü. Kutbun bir ucu dağılmıştı. 1990'ların başında Batı Avrupa ülkelerinde NATO bünyesi içinde "gizli ordular (Gladio'lar)" bulunduğu deşifre edilmişti. Bu gizli yapılar bir Sovyet işgaline karşı kurulmuştular. Sovyet tehlikesi ortadan kalktığına göre bu yapılara gerek de kalmamıştı. Batı Avrupa hükümetleri hızlı bir biçimde bu yapıları tasfiye ettiler. Çünkü bu yapıların çevirmedikleri entrika ve girmedikleri kirli ilişki kalmamıştı. Türkiye bir istisnaydı. Konu hala tartışıldığına göre bir tasfiyeden söz etmek çok zor.

TÜRKİYE"Yİ KİM İŞGAL EDECEK?

İşin temeline inelim ve can alıcı bir soru soralım. Soğuk Savaş döneminde Türkiye işgal edilebilir bir ülke miydi? Kim işgal edecekti? Suriye mi, Irak mı, İran mı? Bulgaristan veya Yunanistan mı işgal edecekti Türkiye'yi? Bu ihtimalleri düşünmek Türkiye'nin gücünü hafife almak olur. Türkiye'yi işgal edebilecek nitelikte bir devlet, sadece Sovyetler Birliği olabilirdi. Ama Türkiye NATO üyesiydi ve böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi ihtimal dışıydı. Dünya nüfuz bölgelerine ayrılmıştı ve bu karar kutbun iki ucu tarafından verilmişti. Mesela koskoca Amerika, 'arkabahçesi'ndeki minnacık bir Küba'yı işgal etmeye bile yeltenememişti. Durumu "askeri müdahale" şantajlarıyla idare ediyor, en fazla Küba'yı içerden yıkacak bazı girişimleri desteklemekle yetiniyordu. O Küba hala komünist ve hala Fidel Castro yaşıyor. Batı Avrupa'ya geçelim.. Gladio'nun en güçlü olduğu ve siyasi hayata nüfuz ettiği İtalya'yı kim işgal edecekti? Hangi komşu ülke İtalya'yı istila edecekti? Sovyetler Birliği'nin Doğu Almanya ve Polonya'dan öteye geçmeye niyeti yoktu. Balkanlardan da bir tehdit sözkonusu değildi. Arnavutluk ve Yugoslavya'daki komünist rejimler Moskova ile bağlarını koparmışlardı.

GLADİO'NUN DÜŞMANI HÜKÜMETLER

Boş bir soru olduğunun farkındayım. Gladiolar, dış düşman'a ve bir istilaya karşı teşkil edilmemişlerdi. Nüfuz bölgelerinin tanımlanan nüfuz bölgeleri içerisinde kalmalarını sağlamak amacıyla kurulmuşlardı. Yani ne İtalya'nın, ne Almanya'nın, ne Belçika'nın, ne de Türkiye'nin dışardan bir güç tarafından işgal edilmeleri sözkonusu bile değildi. Ama ya bu ülkelerde Batı ittifakını zora düşürecek nitelikte hükümetler işbaşına gelirlerse? Doğru soru buydu? İtalya'nın Hıristiyan demokrat liderlerinden Aldo Moro'nun Komünist Parti'yle bir koalisyon kurma hazırlığı içerisinde olması öldürülmesi için yeterli bir nedendi. NATO için tehlikeli bir gelişmeydi bu. İşe bakın, Aldo Moro'yu tasfiye etme işi de sol görünümlü "Kızıl Tugay" militanlarına düştü. Türkiye'de de 1970'lerin ikinci yarısında Ecevit'in Başbakan olmaması için bir takım gizli tertipler sözkonusuydu. Detaylara girmeyelim. Ama en azından 1977'de İzmir'deki Çiğli Havaalanı'nda Ecevit'e karşı başarısız bir suikast girişimini hatırlatalım. Bu esrarengiz olayın esrarı hala çözülemedi. 1 Mayıs 1977, ve diğer pek çok karanlık olayın da hala karanlıkta kaldığını da hatırlatalım. Ecevit'in gizli bir yapının sivil unsurlarının iç olaylarda kullanılabileceği şeklindeki kuşkusunda haklı olup olmadığını, son on yıl içinde gerçekleşmiş kimi olaylara bakarak da anlayabilirsiniz.. Daha fazla söze hacet var mı?

KOMŞULARLA ARTIK KANKAYIZ

Durun, durun bir soru daha soracağım. Peki Türkiye'nin bu yeni süreçte işgal edilme ihtimali var mı? Türkiye komşularıyla çok iyi ilişkiler kurdu. Suriye ile kanka vaziyetlerdeyiz. Irak'ın kendisi zaten işgal altında bir ülke.. Askeri müdahale tehdidi altında yaşayan İran'ın Türkiye ile ilişkileri fena gitmiyor. Yunanistan ve Bulgaristan'ı yine dışarda tutacağım. Rusya ise bugün sınır komşumuz bile değil. Ermenistan'ı hiç saymıyorum. O halde hala Türkiye işgal edilebilir bir ülkeymiş gibi bir fanteziye dayanarak bir gizli yapıya ihtiyaç olup olmadığına karar vermenin zamanı gelip geçmedi mi? Yoksa mesele, hala içerde işleri kontrol altına almak mıdır? Kimse endişe etmesin..  Türkiye işgal edilme tehlikesiyle yüzleşmesi durumunda bu millet ve bu milletin kurumları gereken cevabı verecektir. Dün olduğu gibi. (Abdullah Muradoğlu / Yeni Şafak)



KlasikİlkBölümDelilleri | AksiyonDergisi,4Mart2007 | BülentOrakoğluRöpörtajı,Y.Şafak,18Haziran2007 | AliBayramoğlu,Y.Şafak,20Haziran2007 | ErgenekonTüzüğü,Radikal,5Nisan2008 | İbrahimKaragül,Türkiye'ninNeresindeSilahDepolarıYapıldı?,Y.Şafak,8Nisan2008 | ErgunBabahan,TetikçilerVeDestekçileri,Sabah,9Nisan2008 | BülentOrakoğluRöpörtajı,27Mayıs'ınArefesiGibi,CafeSiyaset,9Nisan2008 | İsmetBerkan,Ergenekon'unYakınTarihiYazıDizisi,Radikal,4-11Nisan2008 | Ergenekon'daVeliKüçük'tenbüyük7kişivar,Sabah,22Nisan2008 | A'danZ'yeErgenekon,Milliyet,24Mart2008 | ErgenekonİddianamesiTamamlanmakUzere,Sabah,6haziran2008 | ErgenekonİddianamesiKabulEdildi!-TAMAMI,25temmuz2008 | ErgenekonİddianamesindeKontrgerilla,27temmuz2008 | GladioyuÇökertenSavcıdanTavsiyeler,3temmuz2008 | Ecevit'in,ÖzelHarp'inSivilUzantısındanDuyduğKorku,10ocak2010


ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.448.435