Tam
EskidenYeniye
 

Akıncı Üssü Darbe davası

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

12.11.2017 12:42 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.

06.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları, müştekiler ile gaziler ve şehit yakınları katıldı.

GÖKHAN SÖNMEZATEŞ

Duruşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimini planlayıp yöneten sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyesi sanık eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in çapraz sorgusu yapıldı.

Sönmezateş, Mahkeme Başkanı Selfet Giray ile müşteki ve sanık avukatlarının sorularını yanıtladı.

Sönmezateş, soru üzerine darbeye ilişkin ilk bilginin 11 Temmuz'da Semih Terzi'den geldiğini, 13 Temmuz'da konuyu olgunlaştırdıklarını, Akıncı'nın darbenin merkezi olduğunu da 15 Temmuz'da öğrendiğini öne sürdü.

Yurtta Sulh Konseyinin 5 kişiden oluştuğunu ancak sonradan 38 kişiye çıkarıldığını savunan Sönmezateş, bu 5 kişinin kim olduğunu bilmediğini, konseyde bulunduğu belirtilen 38 kişinin büyük bölümünü tanımadığını iddia etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilişkin görevin de Semih Terzi tarafından 13 Temmuz'da kendisine bildirildiğini aktaran Sönmezateş, "Bu bir özel kuvvet harekatıydı. Şükrü Seğmen ile buluştuk, konuştuk ama her şey birden bire değişti." diye konuştu.

"Akıncı ile irtibat kurulacağını kim söyledi?" sorusuna karşılık Sönmezateş, "Onu da söyleyen anlatsın, ben çok konuşuyorum. Bir adamdan bu kadar süt alınmaz. Cevap vermeyeceğim, kendi konuşsun." ifadelerini kullandı.

"Bekletilmeyle ilgili olarak, telefon yine Akıncı'dan mı geldi?" sorusu üzerine Sönmezateş, "Bir özel kuvvet tarafı var, bir hava kuvvetleri tarafı var. Böyle bir kazığı insan hayatında bir kez yer, onu da yedik zaten, 4 saat bekletildik." dedi.

Sönmezateş, darbenin nasıl, kimler tarafından yönetildiğine ilişkin soruyu da "Ben emir komuta zinciri içinde olduğunu zannediyordum. Değilmiş. Bana da buna inanmak düşüyor. Semih Terzi, net bir şekilde emir komuta zinciri içinde olduğunu söyledi.

Keşke yaşasaydı. Eğer ölmeseydi özel kuvvetlere 'Siz manyak mısınız? Cumhurbaşkanı İstanbul'da, görev iptal.' derdi ama öldüğü için diyemedi. Terzi öldükten 20-25 dakika sonra, bütün dünya Cumhurbaşkanının İstanbul'da olduğunu bilirken biz Marmaris'e gittik. Akıl alır gibi değil. İçime koyuyor da o yüzden." ifadelerini kullandı.

Sanık Sönmezateş, Semih Terzi ile emir komuta zinciri içerisinde orgenerallerden emir alacağını düşündüğünü ileri sürdü.

-"Siz beni öldürmek mi istiyorsunuz?"

"Akıncı'da size emir veren yüksek rütbeliler kimdi?" sorusu üzerine de Sönmezateş, "Herkes ne emir verdiyse konuşsun. Siz beni öldürmek mi istiyorsunuz. Bunlara cevap vereceğim ve beni yaşatacaklar mı? O yüzden bu kadar yeterli. Yapmayın lütfen." dedi.

Sönmezateş, bir başka soruya "Darbe girişimini ordudaki safkan FETÖ'cüler yaptı diyorsanız yazık edersiniz, insan aklıyla oynanmış olur. Bu kadar insan emir komuta zinciri var zannediyordu." yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, sanığa Şükrü Seğmen'in anlattığı planla uygulama arasında fark olup olmadığını sordu. Sönmezateş ise plan ve uygulamanın kesinlikle farklı olduğunu söyledi. Aydın'ın bu farkın kaynağının kim olduğu yönündeki sorusuna Sönmezateş "Bilmiyorum" karşılığını verdi. Aydın, "Bazı sorulara cevap vermemekle bir kısım kişilere mesaj verdiğinizi düşünüyorum." diye konuştu.

"Terzi'nin öldürüldüğünü bilmiyordum"

Müşteki Avukatı Hüseyin Aydın'ın "darbe girişiminde öldürülen Tuğgeneral Semih Terzi ile darbe gecesi görüşme yapıp yapmadığını" sorduğu Sönmezateş, "Semih Terzi'nin öldürüldüğünü o gece öğrenmedim. Öldürüldüğünü bilmiyordum. Terzi'nin öldüğünü tutuklandığımda öğrendim." yanıtını verdi. Sönmezateş, "Çiğli Ana Jet Üssü'ndeyken Terzi'yi arayıp aramadığının" sorulması üzerine, herhangi bir görüşmesinin olmadığını söyledi.

Semih Terzi'nin Akıncı'daki ağırlık merkezinde küçük kaldığını savunan Sönmezateş, bu darbe girişiminin Akın Öztürk ile de yapılamayacağını, Öztürk'ün altında hiçbir kuvvetin olmadığını kaydetti.

"Bazı şeyleri anlatmanız durumunda başınızın belaya gireceğini söylediniz. Başınız nasıl belaya girecek?" sorusuna Sönmezateş, "Küçücük bir olayı söyleyemiyor insanlar. Şu ana kadar başım ağrıdı. Şu salona, Akıncı'da olmayıp, jet pilotu olmayıp, tanklarla, toplarla konuşmayıp, Ankara'da olanlarla alakam olmamasına rağmen 4 kişiyle getirilip götürülüyorum. Tek başıma kalıyorum, tecrit hayatı yaşıyorum." yanıtını verdi.

"Gizli kanallarıyla çalışacaktı"

"Özel Kuvvetler'de bir görev alıyorsunuz. Cumhurbaşkanının nerede olduğunu bilmiyorsunuz ama bir karar alıyorsunuz, cumhurbaşkanını alma konusunda. Bilmediğiniz bir yere nasıl gidecektiniz? Planı biliyor muydunuz?" sorusunu Sönmezateş, şöyle cevapladı:

"Özel Kuvvetler kendi gizli kanallarıyla çalışacaktı, istihbarat oraya gelecekti. Cumhurbaşkanı neredeyse alınacaktı. Bana göre MİT çok güzel görevini yapmış, darbeyi engellemiştir. Cumhurbaşkanının terkettiği yere 3 saat sonra biz gidiyoruz. Cumhurbaşkanının nerede olduğunu Özel Kuvvetlere kim bildirecekse o bilgi bende yoktu."

"Geçmişte hangi darbelerde Özel Kuvvetler görev aldı?" sorusu üzerine Sönmezateş, "Özel Kuvvetlerin geçmişteki tim siyası 10-12 idi. Bugün ise özel Kuvvetler'de 2 tugay, bir MAK alayı vardır. Büyüdü. O dönemde darbelere ne kadar katılmıştır, katılmamıştır bilmiyorum. Bir darbe yapıldıysa Özel Kuvvetler'in geçmişte katılması mümkün değil. Bugün Jandarma ile Özel Kuvvetler'e hakim değilseniz, darbe yapamazsınız. Gece saat 20.30'da Boğaz Köprüsünü keserseniz, halka, polise ateş ederseniz, askerle polisi, halkı karşı karşıya getirirseniz, böyle bir darbe gerçekleşmez. Bunu tasvip etmiyorum, hiçbir yerinde olmadım." dedi.

"FETÖ'nün etkili olduğu bir dönemde generalliğe terfi ettirildiğinin" hatırlatıldığı Sönmezateş, karacıların teklifiyle terfi ettirildiğini, terfisinin altında Cumhurbaşkanının imzasının olduğunu söyledi.

-"MİT'i bilmem"

Cumhuriyet Savcısının, "14 Temmuz itibarıyla bu darbenin başarılı olma ihtimali size göre neydi? sorusu üzerine Sönmezateş, "Planlara vakıf olsam bir şeyler söylerdim ama sadece Cumhurbaşkanlığı bölümüyle kısıtlı olduğu için bilgim, bir şey diyemeyeceğim. 14 Temmuz itibarıyla hiçbir bilgim yoktu, nerede ne olacağından." dedi.

"Rütbeniz ve konumumuz gereği bu darbenin Türk milletince ve uluslararası camiada kabul görüp görmeyeceğini tartıştınız mı?" sorusuna Sönmezateş, "Kuvvet komutanlarını sahneye koymadığınız sürece başarılı olamaz. Demek ki yoklarmış. 80 darbesi oldu, bir önceki oldu. Bütün Türk devletlerini yıkanlar başka Türkler. O yüzden ben vatan haini değilim." yanıtını verdi.

"Darbecilerin atama listesinde MİT Müsteşarı olarak gözüktüğünün hatırlatıldığı Sönmezateş, "Oynanmış bir liste. MİT müsteşarı olmam konusunu buradaki generaller hazmedemez. Ben MİT'te çalışmadım, hiç MİT'i bilmem. Ben MİT müsteşarı olacağım diye darbeye girmedim, darbeyi biliyorum diye de Türk paramı satıp dolar almadım." karşılığını verdi.

"Odanızda FETÖ ile ilgili bir listenin olduğundan bahsettiniz. Bu liste kaç kişilikti? Bilgi kaynağınız neydi? Bu listeyi içerik olarak legal veya illegal kimlerle paylaştınız?" sorusunu Sönmezateş, "Bunu Genelkurmay'da paylaştığım komutanlarım var. O liste generaller ve kurmay albay seviyesiyle bitiyor. Devletimizin haberi var. O, benim sigortamdı. Hep bir yerde tutmaya özen gösterdim. Fakat o listede olup da şu anda terfi etmiş çok kritik yerlerde olanlar var." diye yanıtladı.

-"Orgeneral Ünal ile görüştüm"

Bu listeyi, gelecekte başına bir durum gelmesi durumunda kullanmayı düşündüğünü belirten Sönmezateş, listeyi MİT'e, orgeneral ve korgeneral düzeyinde komutanlarına ilettiğini söyledi. Sönmezateş, Akın Öztürk'ün emriyle eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ile de görüştüğünü, görüşmenin içeriğini Ünal'ın anlatabileceğini kaydetti.

"Bu darbeyi görünmeyen kralın emriyle yaptım, onun makamına güvendim." şeklindeki ifadesi hatırlatılarak, ifadede geçen "Kral"ın kim olduğu sorusu üzerine Sönmezateş, "Bütün bu komuta yapısının işin içinde olduğunu sanıyordum, değilmiş." yanıtını verdi.

Darbeci Semih Terzi'nin karacı tuğgeneral, kendisinin ise havacı tuğgeneral olduğu belirtilerek, "Terzi, hiyerarşik anlamda amiriniz değil." denilmesi üzerine Sönmezateş, "Bizim onunla hiyerarşik bağımız yok. Aramızda devlet sırrı da içeren çok derin konular var. Her hafta görüşüyorduk." görüşünü savundu.

Sönmezateş, bir başka soru üzerine Akın Öztürk'ü korumaya çalışmadığını ancak darbeye Öztürk ile ikna edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürdü.

Şükrü Seğmen ile irtibata geçtikten sonra emirlerle ilgili kimden teyit aldığı sorulan Sönmezateş, "Akıncı'yı aradım, daha fazla konuşmayacağım bu konuda." ifadesini kullandı.

Sönmezateş, Akın Öztürk ile kesinlikle görüşmediğini savunurken, Öztürk'ün rütbesinde bir başkasıyla görüşüp görüşmediğini ise hatırlamadığını ileri sürdü.

Sanık Recep Ünal'ın sorusu üzerine 13 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otelin hava fotoğrafının çekilmesi için Ünal ile görüşme yapmadığını savunan Sönmezateş, Diyarbakır'dan kalkan uçakların teknolojik olarak bu fotoğrafları çekemeyeceğini iddia etti.

Sanık Sönmezateş, "Bu fotoğrafı çekiyorsanız da yazıcıdan çıktı alamazsınız. Görüntü komutanlığında işlenmek zorundadır. Böyle bir fotoğraf çekerseniz pilotun haberi olmayabilir ama istihbaratçıların haberi olmadan bunun çıktısını almak mümkün değildir." savunmasını yaptı.

Sanık eski Akıncı Üs Komutanı Hakan Evrim'in sorusu üzerine MİT heyetinin Akıncı'yı ziyaret ettiğinden haberinin olmadığını belirten Sönmezateş, ABD'lilerden istihbarat yardımı alınıp alınmadığı yönündeki soruya "Yok böyle bir şey. Başka birinin varsa bilmiyorum." karşılığını verdi. Sönmezateş, Yurtta Sulh Konseyinin de kendisi için hayal ürünü olduğunu savundu.

Sönmezateş, "Dilimde tüy bitti. Ne diyeceğimi şaşırıyorum. FETÖ'cü değilim. Hiçbir imamın, tarikat şeyhinin önünde diz çöküp, öpmedim. Sosyal demokratım, Mustafa Kemal Atatürkçüyüm. Beni zorla FETÖ'cü yapmayın. İftiralara, yalana, boyun eğmeyeceğim. 115 bin yıl yatarım ama FETÖ'cü olarak buradan çıkmam. Özellikle müşteki avukatları tarafından bu darbenin FETÖ'cüler tarafından yapıldığı kesin, belli. 'Gülen'e terör örgütü başı diyebilir misiniz' diye değişik sorular soruluyor. Evet diyebilirim, daha fazlasını da diyebilirim. Peki siz bir bakan ya da bakanın oğlu rüşvet aldığında siz buna 'hırsızlık der misiniz? Ben derim siz diyemezsiniz. Derseniz Sincan'a yanıma gelirsiniz" diye konuştu.

Bir dönem Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı yaptığını ve bu dönemde FETÖ'cüleri isim isim bildirdiğini anlatan Şahinateş, "Ben MİT'in listesinde yokum. Genelkurmay listesinde yokum. Ama Şirin Ünal'ın listesinde varım. Benim ismimi Şirin Ünal'a verenler Konya'dan iki astsubay ve bazı nedenlerle terfi ettirilmeye Murat Mocan" dedi.

Muğla'ya, aldığı emir gereği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı güvenli bir şekilde Ankara'ya götürmek için gittiğini ve bunu Genelkurmay Çatı Davası'ndaki ifadesinde terörle mücadele harekatı kapsamında yaptığını söyleyen Şahinateş, "Orada bize ait olmayan olay yerinde bir silah var. Polis de bunu kabul ediyor. Bize ait olmayan kovanlar var. 02.00'a ait kamera görüntüsüne ulaşılamıyor. Dalamanda da kamera görüntüleri yok. Var ama ulaşılamıyor. Bunları ben söylemiyorum dava dosyasında var. Otelin güvenlik kamerasının fişi çekilmiş. Sonuç olarak önemli kameralarını görüntülerine ulaşılamıyor. Bizim dışımızda giden helikopterlere yönelik bilgi yok" diyerek olayın kendisinin de anlayamadığı bir kumpas olduğunu ileri sürdü.

Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen ve düşürüldüğü durum nedeniyle Türkiye'de kazanabileceği bir dava olmadığını söyleyen Sönmezateş sözlerini, "Bundan sonra konuşmayacağım. Sorulan soruları da yanıtlamayacağım. Artık susuyorum. Bir şeylerin ortaya çıkmasını bekleyeceğim. Suskunluğum başlıyor" diyerek tamamladı.

Duruşma yarın sanık savunmalarıyla devam edecek.

07.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları, müştekiler ile gaziler ve şehit yakınları katıldı.

Duruşmada eski kursiyer teğmen pilot Buğra Baldan ve eski havacı astsubay Ahmet Cebel savunma yaptı.

AHMET CEBEL

Duruşmada savunma yapan Cebel, 15 Temmuz gecesi Akıncı Hava Üssü'nde nöbetçi olduğunu belirterek, bu nöbet listesinin bir ay önceden yazıldığını, listelerin hazırlanmasında kendisinin bir müdahalesinin olmadığını savundu.

Havacı astsubay olarak uçakların parkı, pistin temizliği ve teknik işlerden sorumlu olduğunu ifade eden Cebel, kule emir vermediği sürece hiçbir şey yapmadığını kaydetti.

Darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz'da terörle mücadele uçuşunun yapılacağının söylendiğini aktaran Cebel, piste inen iki "Casa" tipi uçağın park edilmesine yardımcı olduğunu, sonrasında helikopterlerin üsse inmeye başladığını anlattı.

"Hava Kuvvetleri Komutanının uçağı geliyor" denmesi üzerine kulenin emri doğrultusunda uçağı karşılamaya gittiklerini savunan Cebel, "Uçaktan tam teçhizatlı kişiler indi. Bir tanesi açık renk takım elbiseliydi. Birisi bizim yanımıza yaklaştı ve 'Niye geldiniz?' dedi. Pistin ortasında silahlı kişiler vardı. 'Ahmet albay gelip alacak komutanı, derhal buradan ayrılın' dendi. Biz de ayrıldık." dedi.

"Neler olduğunu" sorduğu Yarbay Nihat Altıntop'un yüzünün asık ve yaşananlardan hoşnut olmayan bir halde bulunduğunu ifade eden Cebel, Altıntop'un kendisine "Üssü ele geçirmiş olabilirler, biz pasif kalalım." dediğini aktardı.

Cebel, televizyonda Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bir grubun kalkışması olduğunu öğrenince bir odaya gidip saklandığını, sabah saatlerinde ise evine gittiğini savundu.

"Telsiz kayıtları incelensin"

Sicil amirinin emri doğrultusunda, ikinci bir emir gelene kadar evde kaldığını belirten Cebel, Akıncı Hava Üssü'nün kapatılacağının açıklanması üzerine Eskişehir'e tayininin çıktığını öğrendiğini kaydetti.

Cebel, 4 Ağustos'ta kendisini arayan Yarbay Altıntop'un "savcı bilgine başvurmak istiyor, üsse gel" dediğini aktararak, ifadesinin ardından gözaltına alındığını ve 8 Ağustos 2016'da tutuklandığını söyledi.

Ankara'da terörle mücadele uçuşu olacağı söylenince aklına başka bir şeyin gelmediğini savunan Cebel, şunları kaydetti:

"15 Temmuz akşamı nöbetçiydim, kendim yazdırmadım. O gece yaşananların darbe olduğunu anlamam mümkün değil. Bir ay önceden yazılan nöbetim olmasa, ben de arkadaşlarım gibi evime gidecektim. Benim yerime bir başka arkadaşım da nöbetçi olabilirdi. Bana kimse görev vermedi. Bana yapılan suçlama kendi nöbetimdeki görevim. Tüm talimat ve emirleri kuleden aldım. Nihat Altıntop benim amirimdir, müşteki, kule görevlileri tanık, meydan harekete bağlı kuleye bağlı kişiler tanık, o gün yanımda bulunan şoför tanık, üssün güvenliğinden sorumlu tabur komutanlığının tüm personeli tanık. FETÖ ile bağlantım yok. Ömrüm boyu nefret ettim böyle şeylerden. Ailem, kendim en ince ayrıntısına kadar araştırılsın. 15 aydır suçsuz yere tutukluyum."

Cebel, müşteki Nihat Altıntop'un dinlenmesini ve kuleyle yaptığı telsiz görüşmelerinin kayıtlarının incelenmesini istedi.

-"F-16'larla alakam yoktu"

Savunmasının ardından Cebel'in çapraz sorgusuna geçildi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın "O gece F-16'ların kalktığını gördünüz mü? Sizin bir etkiniz oldu mu bunların kalkmasında?" sorusuna Cebel, "F-16'ların kalktığını gördüm ama ne için, hangi uçaklar kalktı görmedim. Nöbet sırasında F-16'larla hiçbir alakam yoktu." yanıtını verdi.

Başbakanlık Avukatı İskender Minar'ın, "Casa uçaklarının inişinden ne zaman haberdar oldunuz?" sorusunu Cebel, "10-15 dakika kala haber verilir, ben öyle giderim." diye yanıtladı.

"Üsteki bazı askerlere 'Bugün garip bir gün, akşam çok yorulacaksınız, gidin dinlenin.' dediğiniz söyleniyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine Cebel, böyle bir ifade kullanmadığını iddia etti.

Avukat Zeki Kaplan'ın "Darbe girişiminden önce başka bir evde arkadaşlarınızla topladınız mı?" sorusuna Cebel, bir devre arkadaşıyla buluşup yaş gününü kutladıklarını söyledi.

BUĞRA BALDAN

Sanık eski kursiyer teğmen pilot Buğra Baldan da savunmasında, başarılı bir öğrenci olduğunu, yurt içi ve dışında çok sayıda ödül aldığını anlattı.

15 Temmuz günü kursiyerlere "öğleden sonra sosyal faaliyet var." dendiğini aktaran Baldan, "15 Temmuz günü 8.00'de normal mesaiye geldim. Uçuş emniyet sınavına çalıştım. Mesainin erken biteceği söylendi, uçuş planlanmadı. Saat 14.00 civarında mesai bitti, kursiyerler serbest kaldı. Üsten çıktıktan sonra telegram grubumuzdan '16.00'da sosyal faaliyet var.' denildi. Üsse geri dönmek zorunda kaldım. 18.40'ta Konya'ya kız arkadaşımın yanına gidecektim, tren bileti almıştım." dedi.

Tren biletini mahkemeye sunan Baldan, "Bu benim darbeden kesinlikle haberdar olmadığımın kanıtıdır." iddiasında bulundu.

Yüzbaşı Ertan Koral'dan "Konya'ya biletinin olduğunu" söyleyerek izin istediğini belirten Baldan, Koral'ın 'filo komutanının bulunmaması nedeniyle izin veremeyeceğini' söylediğini aktardı. Sonrasında üsse gelen filo komutanının kursiyerlerin cep telefonunu toplattığını anlatan Baldan, gece boyunca hiç telefon görüşmesinin olmadığını, bunun HTS raporlarında da görülebileceğini ileri sürdü.

"Kilidi kırıp telefonlarımızı aldık"

Filo komutanının "terörle mücadele harekatı" olacağını söylediğini ifade eden Baldan, şunları kaydetti:

"Telefonumun alınması sebebiyle kız arkadaşıma haber veremedim. Gece 11.00'e kadar tren garında beklemiş. Filo komutanı bazı kursiyerlere görev verdi, bana vermedi. Filoda çalışma odasındayken haberlerden Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığını gördüm. Terör faaliyeti olduğunu düşündüm. Filoda daha önce görmediğim, saç traşlarından asker olduğunu değerlendirdiğim sivil kişiler gördüm. TRT'de darbe bildirisi okunuyordu. 1991'de doğmuş biri olarak ne olduğunu anlamadım. Saat 01.00'e kadar filo içinde zaman geçirdim. Kim darbeci, kim darbeci değil anlayamadım. Sabaha karşı telefonlarımızı aradık. Kitli bir odada olduğunu öğrenince, kilidi kırıp telefonlarımızı aldık. Daha sonra da eve geçtik."

Sonrasında ifade vermek için üsse çağırıldığını belirten Baldan, tanık olmayı beklerken, sanık olduğunu öne sürdü.

Baldan, 15 Temmuz öncesi ve sonrasında yaptığı telefon görüşmelerinin büyük bir bölümünün iş arkadaşlarıyla olduğunu savunarak, iddianamede 10 yıldır Kazakistan'da bulunan babasıyla yaptığı görüşmelerin suç unsuru gibi gösterildiğini ileri sürdü.

İddianamede suç unsuru olarak gösterilen mesajların hiçbirini yazmadığını, herhangi bir haberleşme grubu kurmadığını savunan Baldan, WhatsApp'ten darbeye ilişkin herhangi bir paylaşımda bulunmadığını iddia etti.

"FETÖ terör örgütüdür"

Darbeden kesinlikle haberinin olmadığını, kendisine herhangi bir vaatte bulunulmadığını savunan Baldan, bir terör örgütü olarak gördüğü FETÖ ile herhangi bir bağının olmadığını kaydetti.

Hava Kuvvetleri'nde pilot açığının olduğunun söylendiğini ifade eden Baldan, işine aşık biri olarak görevine geri dönmek istediğini söyledi.

Mahkemenin verdiği aranın ardından savunmasını tamamlayan Baldan'ın çapraz sorgusuna geçilecek.

FAHRİ YAVUZ

Duruşmada, savunma yapan sanık eski Kursiyer Teğmen Fahri Yavuz, üzerine atılı suçlamaları reddetti. Yavuz, 15 Temmuz'da eski 143. Filo Komutanı Mustafa Azimetli'nin talimatıyla iç nizamiyede görev yaptığı, üsse gelen sivil giyimli kişileri içeri aldığı ve gidecekleri yerleri gösterdiği yönündeki suçlamaları kabul etmedi.

İç nizamiyede hiç bulunmadığını, nöbet tutmadığını ve kimseyi içeri almadığını savunan Yavuz, güvenlik tabur komutanlığı personeli tarafından içeri alınan kişilere yol gösterdiğini söyledi.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da öğleden sonra uçuş olmayacağının belirtilmesi üzerine saat 14.00'te üsten ayrıldığını anlatan Yavuz, Filo Komutanı Azimetli'nin emriyle saat 16.00'da üsse geri geldiğini söyledi.

Azimetli'nin üste sosyal faaliyet olacağını, ayrıca üsse Terörle Mücadele Harekatı (TMH) görevi verildiğini söylediğini aktaran Yavuz, gizlilik gerekçesiyle telefonlarının toplandığını ve harekat komutanı Ahmet Özçetin'in üsse gelecek misafirlerine yol göstermekle görevlendirildiğini ifade etti.

Üsse giriş çıkışların güvenlik tabur komutanlığı personelinin kontrolünde yapıldığını, buradaki personelin, Özçetin'in misafirlerinden haberdar olduklarını söyleyerek, sivil giyimli kişileri içeri aldıklarını belirten Yavuz, kendilerinin de bu kişilere gidecekleri yer konusunda yardımcı olduklarını savundu.

Akıncı'da görev yaptığı 10 aylık sürede tabi oldukları teamüllerin ve bazı prosedürlerin uygulanmadığını görünce rahatsız olduğunu ileri süren Yavuz, kimlik kontrolü yapıp yapmama konusunu eski Binbaşı Murat Bicil'e sorduğunu, Bicil'in ise kendilerinin böyle bir görevi olmadığını belirterek, gerek olmadığını söylediğini ileri sürdü.

İlerleyen saatlerde başının ağrıması nedeniyle ara ara er gazinosuna geçtiğini anlatan Yavuz, saat 01.00-01.30 sıralarında TRT'de darbe bildirisini gördüğünü, bunun üzerine filonun arka tarafındaki bahçeye geçtiğini söyledi.

Sabah saatlerine kadar burada kaldığını belirten Yavuz, üste bulunduğu süre boyunca kesinlikle silah almadığını ve nöbet tutmadığını savundu.

Sanık Yavuz, Akıncı Üssü'ndeki pistin bombalanmasının ardından, özel kuvvet personelinin de burada olması nedeniyle bir olaya karışmadan kaçmaya karar verdiğini, telefonların tutulduğu odadan telefonunu aldıktan sonra çıkışa yöneldiğini anlattı.

İç nizamiyeden engel olmadan çıktığını, dış nizamiyede ise karacı bir astsubayın giriş çıkışların yasak olduğunu belirttiğini aktaran Yavuz, Murat Bicil'in, "Çıkmak isteyenler çıksın." demesi üzerine üssü terk ettiğini söyledi.

Yavuz, 27 Temmuz'a kadar evinde kaldığını, telefonla yoklama verdiğini, 27 Temmuz'da üsse çağrılıp gözaltına alındığını kaydetti.

ERTUĞRUL GÜVEN BİRLİK

"Karakuş, acil toplantıya çağırdı"

Sanık eski Kursiyer Teğmen Ertuğrul Güven Birlik ise darbe girişiminin yaşandığı gün Akıncı üssünde rutin mesaisi devam ederken, eski 141. Filo Komutanı Hakan Karakuş'un TMH görevi kapsamında acil toplantıya çağırdığını söyledi.

Birlik, toplantıda Karakuş'un cep telefonlarını toplattığını ve kendilerini iki yüzbaşının emrine verdiğini ileri sürdü.

Konusu suç teşkil eden hiçbir eylemde bulunmadığını ileri süren Birlik, FETÖ'cü olmadığını savundu.

MEHMET KÖSE

Sanık eski Kursiyer Teğmen Mehmet Köse de iddianamedeki bütün suçlamaları reddetti. Köse, hiçbir zaman devlete, vatana, millete zarar verecek hain bir girişimin içinde bulunmadığını, devletine karşı hiçbir eyleminin olmadığını savundu.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da eski Üs Komutanı Hakan Evrim'in bayrak töreninin ardından hava sıcaklığı nedeniyle mesainin saat 14.00'te biteceğini söylediğini aktaran Köse, kursiyerlere de izin verildiğini anlattı.

Üsten ayrıldıktan sonra telefonuna gelen mesaj üzerine geri döndüğünü belirten Köse, eski 143. Filo Komutanı Mustafa Azimetli'nin öğrenci gazinosuna gelerek, telefonları toplattığını bildirdi. Köse, Azimetli'nin, TMH faaliyeti olduğunu, önceden planlanan sosyal faaliyetin de iptal edilmediğini söyleyerek, kendisi ve 3 arkadaşını mihmandarlık için görevlendirdiğini anlattı.

Daha sonra iç nizamiyeye gittiklerini, burada yol soran kişileri 143. Filo'ya yönlendirdiklerini belirten Köse, ilerleyen saatlerde görevi başkalarına devrettiklerini ve dinlenmek üzere gazinoya gittiklerini ifade etti.

Burada asker olduğunu düşündüğü sivil giyimli kişilerin sayısının arttığını gördüğünü dile getiren Köse, ismini bilmediği bir yarbayın "Neden boş boş dolaşıyorsunuz?" diyerek, silahlarının olup olmadığını sorduğunu, olmadığını öğrenince kızarak çardakların bulunduğu bölgeye gönderdiğini kaydetti.

Bir süre sonra çalışma odasına girdiğini ve televizyonda gördüğü hareketlilik nedeniyle şehir merkezlerinde de terör operasyonu yapıldığını düşündüğünü iddia eden Köse, bir subayın gelerek TRT'yi açtırdığını ve birlikte darbe bildirisini izlediklerini söyledi.

Sanık Köse, sabaha kadar burada beklediğini, sabah saatlerinde lavaboya gitmek için girdiği filo koridorunda Akın Öztürk'ü gördüğünü, pistin bombalanmasının ardından da telefonunu alarak üsten çıktığını bildirdi.

Üste hiç silah taşımadığını, kimseye ateş etmediğini, ateş edenleri görmediğini ileri süren Köse, 27 Temmuz'da gözaltına alındığını belirtti.

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

MARKETTEKİ PANİK ANLARI KAMERADA

Öte yandan dava dosyasına giren güvenlik kamerası kayıtlarında, darbeci pilotların havalanmaması için 16 Temmuz günü Akıncı Üssü'ndeki pistin bombalanması esnasında, lojman bölgesindeki markette alışveriş yapan asker yakınlarının yaşadığı panik görüldü.

16 Temmuz günü saat 10.00 sıralarında alışveriş yapan asker yakınlarının, bol miktarda ekmek, su ve gıda malzemesi aldığı görülüyor. Alışveriş esnasında pistin bombalanması ile çıkan sesten korkan asker yakınları, yere yatıp bağırıyor. Bazı askerlerin "Pist bombalanıyor, bizim her şeyden haberimiz var. Panik yapmayın" dediği duyuluyor.

08.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları, müştekiler ile gaziler ve şehit yakınları katıldı.

UĞUR AKYILMAZ

Sanık eski kursiyer teğmen Uğur Akyılmaz, savunmasında hain darbe girişimini lanetledi ve darbeyi planlayıp haksız yere suçlanmasına neden olanlardan şikayetçi olduğunu söyledi.

Suçlamaları reddeden Akyılmaz, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016'da rutin mesaisinin ardından eşi hamile olduğu için izin istediğini ancak bu talebin filo komutanının toplantı yapacağı gerekçesiyle kabul edilmediğini savundu.

Akyılmaz, eski 141. filo komutanı Hakan Karakuş'un büyük bir Terörle Mücadele Harekatı (TMH) faaliyeti yapılacağını, gizliliğin çok önemli olduğunu belirterek, telefonları toplattığını ileri sürdü.

Karakuş'un, kursiyer teğmenlerin de bu faaliyetle tecrübe kazanacağını söylediğini aktaran Akyılmaz, akşam saatlerinde gelenleri karşılamak üzere otopark alanında görevlendirildiğini bildirdi.

İlerleyen saatlerde Karakuş'un emrinin bulunduğunun belirtilmesi üzerine evinden beylik tabancasını aldığını söyleyen Akyılmaz, gece saatlerinde öğrenci gazinosuna gittiğini ve bir süre uyuduğunu savundu.

Akyılmaz, daha sonra eski yüzbaşı Mete Kaygusuz'un emriyle kuleye gittiğini, burada filo komutanını gördüğünü, komutanın emriyle yeniden gazinoya döndüğünü anlattı.

Güney nizamiyede tam teçhizatlı askerler gördüğünü belirten Ayılmaz, bu askerlerin ağır silahlarla pistten havalanan uçaklara ateş etmeye hazırlandığını, bunun üzerine bu kişilere engel olduklarını ve bu sırada darbe girişiminden haberinin olmadığını ileri sürdü.

Akyılmaz, sabah saat 08.00 sıralarında filoya geldiğini, çıkışların serbest olduğunu duyunca, çalışma odasındaki telefonunu alıp evine gittiğini anlattı.

"Ünal'ı 141. filoya götürdüm"

Darbe girişimi gecesi dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ı Akıncı Üssü'nde 141. filoya götüren aracın şoförlüğünü yapan sanık eski kursiyer teğmen Mesut Açıkgöz de suçlamaları kabul etmedi.

15 Temmuz'da sabah brifingi sonrası filoda ders çalıştığını, bayrak töreninin ardından mesainin bitirildiğini anlatan Açıkgöz, sosyal faaliyet mesajı gelince 143. filoya gittiğini söyledi.

Açıkgöz, eski filo komutanı Mustafa Azimetli'nin telefonları toplattıktan sonra TMH ve sosyal faaliyet olacağını, bu kapsamda kursiyer teğmenlere de görev verileceğini söylediğini anlattı.

Bir akrabası geleceği için izin alarak aracını eşine bırakıp geri döndüğünü belirten Açıkgöz, ilerleyen saatlerde Azimetli tarafından üsse gelenleri filoya yönlendirme konusunda görevlendirildiğini bildirdi. Açıkgöz, bu görevinin kısa sürdüğünü, daha sonra Azimetli'nin kendisini şoför olarak görevlendirdiğini ifade etti.

Şoförlüğünü yaptığı araçla 141. ve 143. filo arasında birkaç kez gidip geldiğini, uçuş eğitmenleri ve rütbeli başka askerleri taşıdığını anlatan Açıkgöz, daha sonra eski harekat komutanı Ahmet Özçetin'in emriyle onu takip ettiğini ve piste gittiğini belirtti.

Burada bekleyen uçaktan Abidin Ünal'ın indiğini dile getiren Açıkgöz, Ünal ile koruması olduğunu düşündüğü askerlerin aracına bindiğini ve onları 141. filoya götürdüğünü kaydetti. Açıkgöz, Ahmet Özçetin'in makam aracıyla önlerinden gittiğini, kendisinin onu takip ettiğini söyledi.

Sanık Açıkgöz, arkadaşlarının yanına gittiğinde televizyonda kalkışma haberlerini gördüğünü anlattı. Akıncı'nın durumunu anlamaya çalışırken eski binbaşı Ali Karabulut'un emriyle 141. filoya gidip geri geldiğini ileri süren Açıkgöz, döndükten sonra bir rütbelinin aracı istemesi üzerine yakıt olmadığını söylediğini savundu.

Filonun yakınındaki havuz bölgesine gittiğini belirten Açıkgöz, şoförlüğünü yaptığı aracın o gece bir daha kullanılmaması için aracı oraya bıraktığını öne sürdü. Açıkgöz, aracın aküsünün bitmesi ve o bölgeye gelecek uçakları oyalaması için de farlarını açık bıraktığını iddia etti.

Öğrenci gazinosuna geçtiğini ve burada beklerken pistin bombalandığını anlatan Açıkgöz, yaşanan karmaşadan yararlanarak, telefonunu aldığını ve üssü terkettiğini söyledi.

MEBS okulundan getirilen kursiyerler

Olay tarihinde MEBS okul komutanlığında kursiyer teğmen olan sanık Veli Karakuş da 15 Temmuz'da öğleden sonra bölük komutan vekili Eren Çalışkan'dan izin alarak Etimesgut'taki süvari sürücü kursuna gittiğini, dersten sonra evine geçtiğini anlattı.

Akşam saatlerinde okuldaki diğer kursiyerlerle irtibat kurdukları WhatsApp grubuna Eren Çalışkan'ın "Herkes okula gelsin, tabur komutanının emri, sorgulamayın." şeklinde mesaj gönderdiğini iddia eden Karakuş, tabura geldiğinde Çalışkan'ın emriyle teçhizat aldığını söyledi.

Karakuş, eski tabur komutanı yarbay Metin Bilgici'nin bir görev verildiğini ve bunu yerine getireceklerini söylediğini aktararak, Bilgici'nin emriyle kendi araçlarıyla birlikten çıktıklarını belirtti. Telefonunu birliğinde unuttuğunu savunan Karakuş, Bilgici'yi takip ettiklerini ve Akıncı Üssü'ne geldiklerini bildirdi.

Burada havacı bir teğmenin kendisini patika yolu birbirine bağlayan tel örgülü, eski bir kapıya bıraktığını ve "Buraya gelen olursa ön kapıya yönlendirirsiniz." dediğini ifade eden Karakuş, 15 dakika sonra Bilgici'nin geldiğini "Sıkıntı yok, amirlerinizin dediğini yapın, bekleyin." diyerek yanlarından ayrıldığını belirtti.

Daha sonra bulundukları yere kimsenin gelmediğini ifade eden Karakuş, ilerleyen saatlerde silah sesleri ve bağrışmalar duyduklarını, bunun üzerine arkadaşının telefonuna baktığını anlattı.

Telefonda okuldaki komutanlardan illegal bir iş yapıldığı yönünde mesaj gördüklerini belirten Karakuş, havanın aydınlanmasını beklediklerini ve pistin bombalanmasının ardından üsten çıktıklarını söyledi.

Sanık Karakuş, hiçbir olaya karışmadığını, darbeden haberinin olmadığını savundu.

ABDULLAH BERŞAH KÜL

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık eski kursiyer pilot Abdullah Berşah Kül savunma yaptı. Kül, 15 Temmuz günü olağan şekilde kursiyer olarak Akıncı Hava Üssü'ne gittiğini, yarım gün mesai yaptıklarını söyledi. Sonrasında eski yarbay Hakan Karakuş'un kursiyerlere konuşma yapacağının söylendiğini aktaran Kül, saat 18.00 sıralarında kursiyerlerin brifing salonunda toplandığını, burada telefonlarının alındığını kaydetti. Kül, Karakuş'un "Size bir takım emirler vereceğiz, getir, götür işleri. Bunları yapacaksınız." dediğini kaydetti.

Kül, kendilerine çok büyük bir terörle mücadele harekatının olacağının söylendiğini ileri sürerek, eski pilot kurmay yüzbaşı Mete Kaygusuz'un terörle mücadele kapsamında verilecek "emirlere koşulsuz itaat etmelerini" istediğini ifade etti.

Üs içindeki lojmanlarda oturanların silahlarını yanına almalarının istendiğini belirten Kül, kendisinin, evinin üs dışında olması nedeniyle silahını alamadığını anlattı.

Kül, filonun piste bakan ağaçlık bir alanında bekleme görevinin verildiğini, saat 22.00'de F-16 uçaklarının, saat 23.00 sıralarında ise helikopterlerin sesini duyduğunu söyledi.

Lavabo ihtiyacını karşılamak için gittiği filonun girişinde ağır silahlarla donatılmış tam teçhizatlı askerleri gördüğünü belirten Kül, bu sırada Kaygusuz'un kendisinden "hazırda uçak olup olmadığını" öğrenmesini istediğini, telefonla bu emri yerine getirdiğini kaydetti.

"Televizyon o gece çalışmıyordu"

Kül, daha sonra gittiği kursiyer gazinosunda, kursiyerlerin bir kısmının uyuduğunu gördüğünü, kendisinin de yattığını anlatarak, "Gazino zifiri karanlıktı. Koltuklarda insanlar yatıyordu ve herkes uyuyordu. Televizyon o gece çalışmıyordu." dedi.

Sabah saatlerinde jet sesleri ve top atışlarıyla uyandığını dile getiren Kül, telefonların toplandığı çantayı bulmalarının ardından telefonunu alarak üsten arkadaşının arabasıyla ayrıldığını, kendi arabasının anahtarını bulamadığını kaydetti.

Kül, darbe girişimini üsten ayrılırken öğrendiğini, sonrasında ifade vermek üzere üsse çağrıldığını, 8 Ağustos 2016'dan bu yana tutuklu olduğunu söyledi.

Akıncı Hava Üssü'nde "Terörle mücadele harekatı var." diye tutulduğunu ileri süren Kül, "Konusu suç teşkil eden hiçbir emri almadım. Verilen emirleri de sorgulama durumum yoktur. Emre itaat hususunda biz kursiyerlerin askerlerden hiçbir farkı yoktur. Darbeye iştirak eden insanın olmazsa olmazı iletişim kanallarının açık olmasıdır. Bizim iletişim kanallarımız kapalıdır. Hain darbe girişiminden haberim olmamıştır. Bu menfur girişimin içinde bulunmadım. ByLock, Eagle gibi programları indirmedim. Bank Asya'da hesabım yok. Gazete ve dergilerine abone olmadım." diye konuştu.

"Koşulsuz itaat istendi"

Savunmasının ardından Kül'ün çapraz sorgusuna geçildi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın "Terörle mücadele harekatında, neden sizin emirlere itaat etmeyeceğinizi düşünerek, itaat etmeniz konusunda uyarıda bulunuyorlar? Bunun nedeni nedir?" sorusuna Kül, "Koşulsuz itaat istendi. Biz kursiyer olduğumuz için terörle mücadele harekatında bu uyarıların yapıldığını düşündük ve ne emir veriliyorsa onları yaptık." yanıtını verdi.

Başbakanlık Avukatı İskender Minar'ın, "Darbeye iştirak ettiğini açıklayan tek kişi Gökhan Sönmezateş. O da sizin gibi 'iletişimini tamamen kapattığını' söylemişti. Sizin söylediklerinizle bunun arasında bir çelişki yok mu?" sorusunu Kül, "Ben, hiçbir çelişki görmüyorum." şeklinde cevaplandırdı.

"Tabancanızdan alınan örneklerde atış artıklarının olduğu görülüyor. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?" sorusu üzerine Kül, "O benim evimde yapılan aramada, ailemin teslim ettiği silah. 'Alınan silahta atış izine rastlanmıştır.' deniyor. O silah evdeydi. Polisin evdeki video kayıtlarında da bu görülüyor." dedi.

"Yapabileceğim hiçbir şey yoktu"

Cumhuriyet savcısının, "Kandırıldığınızı savunmalarınızda söylüyorsunuz, darbeyi lanetliyorsunuz. Güç sahibi komutanlarınızın sizi kandırdığını öğrendiğinizden itibaren, Atatürk'ün dediği gibi Türk istiklal ve Cumhuriyetini korumak için ne yaptın?" sorusunu Kül, "Benim yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Tüm kursiyerler terk ediyordu, ben de bunu yaptım." diye yanıtladı.

Kül, cumhuriyet savcısının "Atatürkçü bir subayın görevi cepheyi terk etmek mi?" diye sorması üzerine "Hangi cephe? Kimin, ne olduğunu bilmiyorum ki. Kim darbeci, kimin darbeyi önleyen olduğunu bilmiyorum." karşılığını verdi.

Çapraz sorgunun ardından söz alan Kül'ün avukatı da müvekkilinin suçsuz olduğunu savunarak, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

SAMET AVŞAR

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davada savunma yapan sanık eski kursiyer pilot Samet Avşar, "Darbe girişiminin gerçekleştiği gün kantine giderken sivil kıyafetli, asker görünümlü şahısların bir harita incelediklerini gördüm ama neyi incelediklerini ve ne konuştuklarını anlamadım." dedi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda yapılan duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor.

Duruşmada savunma yapan sanık eski kursiyer pilot Avşar, 15 Temmuz günü öğleden sonra mesai yapılmadığını, bunun üzerine kaldığı lojmana gittiğini kaydetti.

Görev yaptığı 143. Filo'ya ait "telegram" hesabına, eski pilot binbaşı Mustafa Azimetli tarafından "üsse gelmeleri" yönünde mesaj yazıldığını belirten Avşar, kursiyer gazinosunda yapılan toplantıda kendilerine büyük bir terörle mücadele harekatının olacağının söylenerek, telefonlarının toplandığını aktardı.

Sonrasında üssün giriş kapısında görevlendirildiğini dile getiren Avşar, bu sırada, eski 141. Filo komutanı Hakan Karakuş ve eski üs komutanı Hakan Evrim ile eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı Kubilay Selçuk'u, sivil kıyafetli birçok kişiyi üste gördüğünü söyledi. Avşar, filoda silahlarına mermi süren askerler ile siyah tişörtlü, uzun saçlarını arkadan bağlamış bir kişiyi de gördüğünü kaydetti.

Belli bir süre geçtikten sonra, "lojmanda oturanların beylik tabancalarını almaları" emrinin geldiğini aktaran Avşar, bunun üzerine lojmana gidip tabancalarını aldıklarını ifade etti.

"Spiker bildiri okuyordu"

Filo içinde bir görevinin olmadığını öne süren Avşar, "Darbe girişiminin gerçekleştiği gün kantine giderken sivil kıyafetli, asker görünümlü şahısların bir harita incelediklerini gördüm ama neyi incelediklerini ve ne konuştuklarını anlamadım. Bir ara filo giriş kapısında uzun namlulu silahlı iki askerin beklediğini gördüm." dedi.

Avşar, sonrasında gazinoya gittiğinde kursiyerlerin televizyon izlediğini gördüğünü belirterek, "Ali Karabulut binbaşı 'Haberlerde ne var? TRT'yi açın' dedi. Bu arada spiker bildiri okuyordu. Karabulut gazinodan çıkmıştı. Bu haberler bir şeylerin normal olmadığını gösteriyordu." ifadesini kullandı.

Gün içinde yaşadığı yorgunluk ve stresle uyuya kaldığını savunan Avşar, sabah saatlerinde top ve uçak sesleriyle uyandığını, eşyalarını alıp evine gittiğini söyledi.

Avşar, 27 Temmuz'a kadar ailesinin yanında kaldığını belirterek, sonrasında tutuklandığını kaydetti. Avşar, darbe girişimi sürecinde kendisini kullananların tespit edilmesi durumunda onlardan şikayetçi olduğunu bildirdi.

"Uyuyakalmışım"

Savunmasının ardından sanığın çapraz sorgusuna geçildi.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın "Savunmanızda bahsettiğiniz uzun saçlı, siyah tişörtlü kişi kaçta ayrıldı? Gördünüz mü?" sorusu üzerine Avşar, söz konusu kişinin ne zaman ayrıldığını görmediğini söyledi.

"Seni görevlendirdikleri kapıda saat kaça kadar bekledin? Gelenler sivil miydi?" sorusuna Avşar, "Hava kararana kadar bekledim. Gelenlerin çoğu sivil kıyafetliydi." yanıtını verdi.

"TRT'de spikerin darbe bildirisini okuduğunu duyduğunuzu söylediniz. Bundan sonra sabaha kadar uyumanız garip değil mi?" sorusunu Avşar, "Uyuyakalmışım. Gün içinde çok yorulmuştuk ve ertesi gün sınavım vardı." diye yanıtladı.

"Selçuk, gecenin ilerleyen saatlerinde üsteydi"

"Akıncı Üssü'ndeki siviller, kursiyerlere veya bir başkalarına emir veriyor muydu?" sorusuna Avşar, "Ben şahit olmadım. Üst rütbelilerin emirlerine maruz kalmamak için ortalıkta görünmemeye çalıştım." karşılığını verdi.

Başbakanlık avukatı İskender Minar'ın "Gelen sivil giyimli şahısların, mihmandar olarak görevlendirilen teğmenler tarafından yönlendirilmesi"ni sorduğu Avşar, böyle bir şeyi görmediğini savundu.

Müşteki avukatı Ömer Oğur'un "Eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı Kubilay Selçuk'u filo içerisinde kaçta gördünüz?" sorusuna Avşar, "Filo içerisinde öğretmenlerin yemek yediği bir bölüm var, orada gördüm. Gecenin ilerleyen saatlerindeydi." yanıtını verdi.

Cumhuriyet savcısının, "Gördüğünüz birtakım siviller var. Bu sivillerin dikkat çekici bir konuşmasına şahit oldunuz mu?" sorusuna Avşar, "Hayır." karşılığını verdi.

Sanık avukatı Fatma Çetin de müvekkilinin suçsuz olduğunu savunarak, tahliyesini istedi.

HARUN NİHAT AŞIK

Duruşmada savunma yapan sanık eski kursiyer pilot teğmen Harun Nihat Aşık, darbe girişimi günü mesailerinin erken bittiğini, ancak terörle mücadele harekatı olduğu gerekçesiyle üsse geri çağrıldıklarını anlattı.

Kursiyer gazinosunda gerçekleştirilen toplantıda, cep telefonlarının toplandığını belirten Aşık, sonrasında görevlendirmeler yapıldığını, kendisinin dış nizamiyeye verildiğini ifade etti.

Kapıda görevli uzman çavuşlarla üsse gelenleri karşıladıklarını, mihmandarlık yaptıklarını dile getiren Aşık, sosyal faaliyet kapsamında gelenlere normal prosedürün dışında davranarak, kimlik bilgilerini almadıklarını söyledi.

Akıncı Üssü'ne darbe girişimi akşamı çok sayıda kişinin geldiğini belirten Aşık, "Nizamiyeye gelen aileler, üssü bildikleri için adres sormadan direkt geçerler. O akşam dikkatimi çeken sarışın, gözlüklü bir kadındı. Nizamiyeye geldi, 'sosyal faaliyet kapsamında harekat komutanı Albay Ahmet Özçetin'e geldiğini, faaliyetin yerini bildiğini' söyledi. Kadının üssün içini bilmesine şaşırdım." dedi.

"TRT'den öğrendim"

Olayın darbe girişimi olduğunu TRT'den öğrendiğini iddia eden Aşık, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın üste olduğunu öğrenince rahatladığını kaydetti.

Geceyi Akıncı Üssü'nde uyuyarak geçirdiğini, sabah saatlerinde top ve uçak sesleriyle uyandığını belirten Aşık, sabah, bir odada kilitli tutulan cep telefonlarını kapıyı kırarak aldıklarını ve evlerine gittiklerini savundu. Aşık, 27 Temmuz 2016'da öğleden sonra kendi rızasıyla ifade vermeye geldiği Akıncı Üssü'nde tutuklandığını söyledi.

Sanığın savunmasını tamamlamasının ardından, çapraz sorgusuna geçildi.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın "Nizamiyede karşılaştığınız sivil kişilerden filonun içinde gördükleriniz oldu mu?" sorusuna Aşık, "Tam kestiremiyorum, olabilir." yanıtını verdi.

"Bulunduğumuz ortamda sosyal faaliyet yoktu"

"Terörle mücadele harekatı var diye telefonlarınız toplanıyor. Ancak üste bir de sosyal faaliyet var. Kimliği sorulmadan, kayıt yapılmadan birçok kişi geliyor. Sosyal faaliyete şahit oldunuz mu?" sorusu üzerine Aşık, "Bizim bulunduğumuz ortamda böyle bir sosyal faaliyet yoktu. Varsa da başka bir yerde olmuş olabilir." diye konuştu.

Sanık avukatı da müvekkilinin suçsuz olduğunu savunarak, tahliyesini istedi.

HABİB SARIAHMETOĞLU

Eski kursiyer pilot teğmen Habib Sarıahmetoğlu da benzer bir ifade vererek, "terörle mücadele harekatı olduğunun söylenmesi üzerine" üsse geldiğini, sonrasında telefonlarının toplandığını anlattı.

Darbe girişimini televizyondan öğrendiğini iddia eden Sarıahmetoğlu, darbe girişiminin içinde olup olmadığını bilmediğini, dışarıyla bir irtibat kuramadığını savundu.

Emir komuta zincirinin en altında bulunduğunu, komutan seçme hakkının bulunmadığını kaydeden Sarıahmetoğlu, komutanlarının darbeci olmasında kendisinin bir suçunun olmadığını ifade etti.

Çapraz sorgunun ardından sanık avukatı, müvekkilinin tahliyesini istedi.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

09.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, avukatları, müştekiler ile gaziler ve şehit yakınları katıldı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davada, eski kursiyer pilot teğmenler Feyyaz Karakaş ile Burak Ceylan savunma yaptı.

FEYYAZ KARAKAŞ

Duruşmada savunması alınan sanık eski kursiyer pilot teğmen Karakaş, FETÖ üyesi olmadığını iddia etti.

Suç işleme kastıyla hareket etmediğini öne süren Karakaş, Eskişehir'de bulundukları sırada 15 Temmuz 2016'da İngilizce sınavı olacağından Ankara'da olmalarının istendiğini belirtti.

Akıncı Üssü'ne gittiği sırada eski binbaşı Mustafa Azimetli'nin kursiyerlerle toplantı yapacağının iletildiğini kaydeden Karakaş, öğrenci gazinosunda toplandıklarını bildirdi.

Sanık Karakaş, önemli bir şey söyleyeceğini dile getiren Azimetli'nin, cep telefonlarını topladığını anlattı.

Azimetli'nin, terörle mücadele harekatı olacağını bildirdiğine dikkati çeken Karakaş, bu toplantıda bazı kursiyer teğmenlere mihmandarlık görevi verildiğini söyledi.

"Amirlerimizin bizi kandıracağını düşünmemiştim"

Karakaş, akşam saatlerinde bazı sivillerin üsse geldiğini, bunların asker olduğunu düşündüğünü ifade ederek, izin istediği sanıklardan eski yüzbaşı Ertan Koral'ın kendisine "Bugün zor gidersin." dediğini aktardı.

Filo koridorlarında duyduklarını anlatan Karakaş, "Filo koridorunda, 'Onu alın, düğünü basın, asker yönetime el koydu.' gibi ifadeler duydum. Sivil kıyafetli kişinin 'Yurtta Sulh.' dediğini işittim." dedi.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorusu üzerine Karakaş, söz konusu cümleleri farklı anlarda duyduğunu dile getirdi.

"Amirlerimizin bizi kandıracağını hiç düşünmemiştim." diyen Karakaş, çıkışların yasak olduğunun da duyurulduğuna işaret etti.

Bir ara iç nizamiye bölgesine gönderildiğini kaydeden Karakaş, burada teçhizatlı komandoları gördüğünü söyledi.

Sanık Karakaş, bir arkadaşının uyarısıyla nizamiyedeki televizyona baktığında darbe girişiminde bulunulduğunu öğrendiğini ifade etti.

Bilerek ve isteyerek darbe girişiminde yer almadığını savunan Karakaş, silah kullanmadığını öne sürdü.

Karakaş, Mahkeme Başkanı Giray'ın "Sizin filoya gelen generaller oldu mu?" sorusuna, "Hakan Evrim ve Kubilay Selçuk'u gördüm." yanıtını verdi.

Giray'ın, kendisine ait olan hard diskte ByLock kalıntısı tespit edildiğini belirtmesi üzerine, sanık Karakaş, "ByLock kullanmadım." ifadesini kullandı.

BURAK CEYHAN

"Elim kırık diye görev verilmedi"

Sanık Burak Ceylan da suçlamaları kabul etmedi.

Darbe girişiminde bulunulan 15 Temmuz 2016'da terörle mücadele harekatı olacağının söylendiğini aktaran Ceylan, bu çerçevede kendilerine de görev verileceğinin iletildiğini belirtti.

Elinin kırık olması nedeniyle raporunun bulunduğunu ifade eden Ceylan, sınav yapılacağı için Akıncı Üssü'ne geldiğini dile getirdi.

Sanık Ceylan, "Elim kırık diye bana görev verilmediğini düşünüyorum." şeklinde savunma yaptı.

Mahkeme Başkanı Giray'ın, güvenlik kamera görüntülerini anımsatarak, "Sürekli bulunduğun oda ne odası?" sorusu üzerine Ceylan, kendisine, "Burada dur, telefonlara bak" şeklinde emir verildiğini ileri sürdü.

Duruşmaya, sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediliyor.

SİNAN ÖZTÜRK

Duruşmada savunma yapan Kursiyer Pilot Teğmen Sinan Öztürk, Akıncı Üssündeki mesainin darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz 2016'da erken bitirildiğini söyledi.

Öztürk, üsse geri gelmeleri yönünde iletilen mesajın ardından tekrar Akıncı Üssüne gittiğini, burada eski Binbaşı Mustafa Azimetli'nin kendilerine terörle mücadele harekatı yapılacağını söylediğini aktardı.

Kendisine Akıncı Üssü'ne geleceklere mihmandarlık yapması görevinin verildiğini bildiren sanık Öztürk, bu kapsamda bir binbaşıya ve karacı kursiyer teğmenlere eşlik ettiğini kaydetti.

Öğrenci gazinosunda darbe girişiminde bulunulduğunu öğrendiğini ifade eden Öztürk, bunu öğrendikten sonra şaşkınlık yaşadığını ileri sürdü.

Daha sonra gittiği çalışma odasında uyuyakaldığını söyleyen Öztürk, silah kullanmadığını, darbe girişiminin içinde yer almadığını iddia etti.

FETÖ üyesi olmadığını öne süren Öztürk, darbe toplantısında yer almadığını savundu.

Öztürk, "Bu davada tanık olmam gerekirken sanığım ve mağduriyet yaşıyorum." dedi.

YUNUSU KILIÇASLAN

Sanık eski kursiyer pilot teğmen Yunus Kılıçaslan da suçlamaları kabul etmedi.

Mahkeme huzurunda verdiği ifadesinin esas alınmasını isteyen Kılıçaslan, 15 Temmuz 2016'da mesainin erken bitmesiyle evine gittiğini daha sonra gelen mesajla Akıncı Üssüne döndüğünü bildirdi.

Eski Binbaşı Mustafa Azimetli'nin terörle mücadele harekatının yapılacağını söylediğini belirten Kılıçaslan, kendisinden filoya ait bir aracı kullanmasının istendiğini ve bu araçla özel teçhizatlı iki askeri nizamiyeye bıraktığını dile getirdi.

Kılıçaslan, filoya geri döndüğünde sivil giyimli kişileri gördüğünü ifade etti.

"Girişimi engellemek için ne yaptın?" sorusuna yanıt vermedi

Daha sonra askerlerin kullandığı odada uyuduğunu savunan Kılıçaslan, sabah uyanınca bir süre telefonunu aradığını, telefonu bulduktan sonra da şahsi aracıyla lojmandaki evine gittiğini öne sürdü.

Lojmanda bulunduğu saatlerde üssün bombalandığını aktaran Kılıçaslan, lojmanın güvenli olmayacağını düşünerek bir kursiyer teğmen arkadaşıyla Eryaman'daki arkadaşının yanına gittiğini kaydetti. Sanık Kılıçaslan, darbeye hazırlık toplantılarına katıldığı iddiasını da reddetti.

Kılıçaslan, bir mağdur avukatının, "O gece vatandaşlar darbeyi engellemek için canını ortaya koydu. Sen bir subay olarak darbeyi engellemek için ne yaptın?" sorusuna, "Cevap vermek istemiyorum." karşılığını verdi.

Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

10.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, avukatları, müştekiler ile gaziler ve şehit yakınları katıldı.

AHMET SARIKAYA

Duruşmada savunması alınan sanık eski kursiyer pilot teğmen Ahmet Sarıkaya, Terörle Mücadele Harekatı (TMH) kapsamında hazırlık yapıldığı gerekçesiyle çağrıldığını, 143. Filo'da kursiyer pilot olduğunu, Mustafa Azimetli'nin kendilerine emirler verdiğini savundu.

Telsizleri ve bataryalarını şarj etme görevi verildiğini, bunun TMH görevi kapsamında yapıldığını düşündüklerini ileri süren Sarıkaya, üste televizyonların kapalı olduğunu, ancak saat 23.00 sıralarında Boğaziçi Köprüsünün askerler tarafından ulaşıma kapatıldığını, ilerleyen saatlerde de darbe girişimini diğer kursiyerlerin konuşmalarından öğrendiğini iddia etti.

Bunun ardından telsiz şarj etme işini bıraktığını, sabaha doğru da kursiyerlerin ayrılabileceğinin söylenmesi üzerine üsten ayrıldığını belirten Sarıkaya, 25 Temmuz'a kadar arkadaşının evinde kalıp, WhatsApp üzerinden yoklama verdiğini, gece boyunca silah kullanmadığını, suçsuz olduğunu ileri sürdü.

Sarıkaya, üste bulunduğu sürece Kubilay Selçuk, Mustafa Azimetli, Hakan Evrim, Ali Karabulut, Hasan Hüsnü Balıkçı ve Hakan Karakuş'un üste olduğunu belirtti.

Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Sarıkaya'ya, filo koridorundaki görüntüler izlettirildi. Harun Biniş'in görüntüleri gösterilen ve görüp görmediği sorulan Sarıkaya, koridorda gazino bölgesinde bu kişiyi gördüğünü, saçı uzun olduğu için dikkatini çektiğini söyledi.

Diğer sivil imam Kemal Batmaz'ın koridordaki görüntüleri gösterilen Sarıkaya, Batmaz'ı ise görmediğini iddia etti.

MUHAMMED SÜHEYL SERDAROĞLU

143. Filo'da kursiyer teğmen pilot olarak görev yapan sanık Muhammed Süheyl Serdaroğlu da Filo Komutanı Azimetli'nin darbe girişimi gecesi "sosyal faaliyet" sebebiyle tüm kursiyerlerin filoda olmasını emrettiğini söyledi.

Akıncı Üssü'nde Azimetli'nin, kendilerine sosyal faaliyet olacağını, üsse misafirlerin geleceğini, aynı zamanda TMH görevi yapılacağını söylediğini aktaran Serdaroğlu, bu gizli görev nedeniyle telefonlarının da toplandığını belirtti. Serdaroğlu da suçsuz olduğunu, beraatına ve tahliyesine karar verilmesini istedi.

EKREM KANDUR

Eski kursiyer teğmen Ekrem Kandur, emir üzerine üsse geldiğini, aldığı tüm emirleri TMH çerçevesinde gerçekleştirdiğini, yasa dışı herhangi bir faaliyete katılmadığını iddia ederek, terör örgütü FETÖ ile bir bağının bulunmadığını savundu.

Kandur, darbe girişimini gerçekleştirenlerle gözaltı sürecinde gördüğü, yaşadığı muamele nedeniyle tüm sorumlulardan şikayetçi olduğunu belirterek, tahliyesine ve beraatına karar verilmesini istedi.

Duruşmaya öğle arası verildi.

MEHMET ZAHİD ÇELİK

Duruşmada savunması alınan eski kursiyer pilot üsteğmen Mehmet Zahid Çelik suçlamaları kabul etmedi.

FETÖ üyesi olmadığını iddia eden Çelik, emir üzerine Akıncı Üssü'ndeki Yuva Misafirhanesi bölgesinde bulunduğunu belirtti. Sanık Çelik, misafirhane bölgesinde herhangi bir şey görmediğini ve aracında uyuduğunu öne sürdü.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorusu üzerine Çelik, misafirhanede sanıklardan Hakan Karakuş'u gördüğünü ve emir üzerine başka bir misafirhaneden aldığı Yuva Misafirhanesinin anahtarlarını Karakuş'a teslim ettiğini anlattı.

Giray'ın, "Bu misafirhaneye derdest edilen komutanlar getirilmiş, bunları gördün mü?" sorusuna Çelik, "Görmedim ama böyle bir şey duydum." yanıtını verdi.

"1 dolar" savunması

Üzerinde bulunan iki adet 1 doların "F" serisinden olmadığını söyleyen Çelik, söz konusu dolarların düğününden kaldığını, şaka amaçlı kardeşinin cüzdanından aldığını iddia etti.

Sanık Çelik, darbe girişimini sabah saatlerinde polislerden duyduğunu öne sürdü.

BERAT ÖLÇER

Savunması alınan sanık eski kursiyer pilot teğmen Berat Ölçer, eğitim kapsamında bir süre ABD'ye gönderildiğini ifade ederek, burada FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bulunduğu Pensilvanya'ya gitmediğini söyledi.

Mahkeme huzurunda verilen ifadesinin geçerli sayılmasını isteyen Ölçer, darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz 2016'da Akıncı Üssü'nde mesai yaptığını anlattı.

141. Filo'da toplantı

Mesainin erken bitirildiğini belirten Ölçer, sanıklardan eski yarbay Hakan Karakuş'un toplantı yapacağının bildirilmesi üzerine Akıncı Üssünden ayrılmadığını ifade etti.

Ölçer, kursiyerlerin 141. Filo'da toplandığını ve Karakuş'un iç güvenlik harekatı kapsamında operasyon düzenleneceğini söylediğini aktardı.

Terörle mücadele harekatı çerçevesinde yapılacakların Karakuş tarafından anlatıldığını ileri süren Ölçer, daha sonra kursiyer gazinosuna gittiğini ve emirle pilotların uçaklara gitmelerine eşlik ettiğini savundu.

Uçuşların PKK'ya karşı uçuş yaptığını düşündüğünü öne süren Ölçer, silah kullanılan bir olaya tanıklık etmediğini iddia etti.

SUAT FATİH KARADAĞ

"Maksimum gizlilik istiyorum" emri

Sanık eski kursiyer pilot teğmen Suat Fatih Karadağ da suçlamaları reddetti.

Eski binbaşı Mustafa Azimetli'nin terörle mücadele harekatı olacağını söylediğini belirten Karadağ, "Binbaşı Mustafa Azimetli, maksimum gizlilik istiyorum. Size verilen görevleri aranızda bile paylaşmayın emrini verdi." dedi.

Sanık Karadağ, darbe girişimini televizyondan öğrendiğini, kendisine mihmandarlık görevi verildiğini ifade etti.

Darbe girişimine yönelik toplantılara katılmadığın iddia eden Karadağ, eşinin örgütün şifreli haberleşme ağı "ByLock" kullanıcısı olduğunun belirtildiğini ve bununla ilgili delillere ulaşmak istediğini söyledi.

Duruşmaya, pazartesi sanık savunmalarıyla devam edilecek.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-29 Mart (2017) 'Ankara 486 sanık Akıncı Hava Üssü Darbe Yap.' davası

(12 Kasım 2017, 12:42)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=11701    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.423.309